“1) 27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesiyle 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine eklenen “Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketinden yapacağı mal ve hizmet alımları” ibaresinde yer alan “… her türlü program,…” ve “…yapım ve yayınlarla …” ile “… mal ve …” ibarelerinin Anayasaya Aykırılığı
Anadolu Ajansı, Mustafa Kemal Atatürk, Halide Edip Adıvar ve Yunus Nadi tarafından TBMM’nin açılmasından 17 gün önce 6 Nisan 1920’de Kurtuluş Savaşı hakkındaki haberleri yurtiçi ve yurtdışına duyurmak amacıyla kurulmuştur. Ajans, 2 Mart 1925 tarihinde kurulan Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi ile özerk statüye kavuşmuştur.
Anadolu Ajansının %47,75’i Hazineye aittir. Sahibi belli olmayan %15’in üzerinde hisse vardır. Sahibi belli olmayan hisselerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca Hazineye geçmesi gerekirken, Ajans’taki kamu payının %50’nin üzerine çıkmaması için özel politikalar geliştirilmiş ve hatta sahipsiz hisselerin Genel Müdürün şahsında toplanması yoluna dahi gidilmiştir.
Anadolu Ajansı, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabidir. 6.2.2014 tarihli ve 6518 sayılı Kanunun 4. maddesiyle 12.8.1960 tarihli ve 57 sayılı Anadolu Ajansının Malları ve Personeli Hakkında Kanuna eklenen ek 1. maddeyle Ajans’a; kendi paylarını iktisap ederken veya rehin olarak kabul ederken Türk Ticaret Kanunundaki %10’luk sınırlamadan istisna tutulma; Ajans’a kendi sermaye artırımına katılma, kendisinin sahip olduğu hisselere ilişkin rüçhan hakkı ile kullanılmayan rüçhan haklarını kullanma; Ajansın iktisap edeceği kendi payları üzerinde, başka bir işleme gerek kalmaksızın, Hazine lehine intifa hakkının kanunen tesis edilmesi; Hazineye ait olan intifa hakkının Hazine Müsteşarlığı tarafından kullanılması; Türk Ticaret Kanununun 389. maddesi uyarınca şirket tarafından iktisap edilen payların, genel kurul toplantı nisabının hesaplanmasında dikkate alınmaması; sahipsiz payların genel kurul toplantı nisabının hesaplanmasında ve kâr payı gibi hakların dağıtımında dikkate alınması; kâr dağıtımı olması halinde sahipsiz payların da temettü hakkının olması gibi ayrıcalıklar tanınmıştır.
Aynı maddeyle Anadolu Ajansı, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 237 sayılı Taşıt Kanunu, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu gibi kamu hukukuna ilişkin yasalardan istisna tutulmuştur.
Ayrık hükümler dışında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa tabi olarak faaliyette bulunan Anadolu Ajansı’nın asıl faaliyet alanı Türkiye ve yurtdışında açtığı temsilcilikler vasıtasıyla haber vermektir.
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ise olarak kamu kaynaklarıyla finanse edilen ve kamusal yayım yapma görevi bulunan Anayasal bir kurumdur. Bu niteliği itibariyle, yapım işleri ile mal ve hizmet alımları 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun kapsamındadır.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, kamu hukukuna tabi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veyahut kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usulleri belirlemektedir.
4734 sayılı Kanunun 5. maddesinde de belirtildiği üzere Kamu İhale Kanunu, kamunun mal ve hizmet alımlarına ilişkin ihalelerinde saydamlığın, rekabetin, eşit muamelenin, güvenilirliğin, gizliliğin, kamuoyu denetiminin, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasının ve kaynakların verimli kullanılmasının en geniş şekilde sağlanması, kamu kurum ve kuruluşlarının kullanımlarında bulunan her türlü kaynaktan yapacakları ihalelerde tek bir yasal düzenlemeye tâbi olmaları amacıyla çıkarılmıştır.
Anayasa Mahkemesi kararlarında da vurgulandığı üzere Kamu İhale Kanunu bir Anayasa kuralı niteliğinde olmadığından, kamu mal ve hizmet alımlarının mutlaka Kamu İhale Kanunu'nda öngörülen usuller uygulanarak gerçekleştirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Kanun koyucunun bazı mal ve hizmetler yönünden farklı usuller benimsemesinde anayasal açıdan bir engel yoktur. Ancak, kanun koyucunun, bazı mal ve hizmetleri Kamu İhale Kanunu'nda öngörülen usullerin dışında tutarak farklı usullere tâbi kılabilme yetkisine sahip olması, bu amaçla çıkarılacak kanunlarda hiçbir anayasal ilkeyle bağlı olmayacağı ve istisna tutulan mal ve hizmetleri saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik, gizlilik ve kamuoyu denetiminden uzak karşılayacak yollarla edinmeyi kurallaştırarak yolsuzluk ve usulsüzlüklere uygun bir ortam yaratacağı anlamına gelmez.
Bir mal ve hizmet alımı Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik, gizlilik ve kamuoyu denetimi esas alınarak belirlenen usullerin dışına çıkarılarak ihtiyacın belirli bir kişi veya kişilerden karşılanmasını öngören düzenlemeler yapılırken, özellikle hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan kamu yararı amacının gözetilmesi ve öncelikle ihtiyaç konusu mal ve hizmetin karşılanacağı kişinin ana faaliyet alanının söz konusu mal ve hizmetler olması gerekir.
Anadolu Ajansı’nın ana faaliyet alanı haber ajanslığı yaparak haber üretmek ve ürettiği haberleri yazılı ve görsel medyaya satmaktır.
İptali istenen, “her türlü program” ile “yapım ve yayım” faaliyetleri, çok geniştir ve belgesellerden eğlencelere, dizilerden tartışmalara, araştırmalardan haber-yorumlarına kadar içine radyo ve televizyon yayıncılığında her şeyin girebileceği bir kırkambardır. Piyasada bu alanda faaliyet gösteren çok sayıda firma olmasına rağmen, söz konusu faaliyetler Anadolu Ajansı’nın esas faaliyet konusu da değildir. “Her türlü program” ile yapım ve yayım” hizmetlerinin kapsamına “mal” alımının da dahil edilmesi, TRT’nin her türlü program ile yapım ve yayım hizmetlerinde kullanacağı, örneğin kamera, ses kayıt düzeni, ışık düzeni, verici gibi sanki Anadolu Ajansı elektrikli ve elektronik mal ticareti faaliyetinde bulunan bir tacirmişçesine söz konusu ihtiyaçların ihalesiz bir şekilde Anadolu Ajansından alınmasını öngörmektedir.
Anadolu Ajansı’nın asıl faaliyet alanı haber ajansı olması ve dolayısıyla her türlü program ile yapım ve yayım faaliyetleri ile bunlarla ilgili mal ticareti faaliyetinin olmaması karşısında, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun söz konusu ihtiyaçlarını, çok sayıda firmanın faaliyette bulunduğu piyasadan saydam, rekabetçi, kamuoyu denetimine açık, güvenilir ihale usulleriyle karşılaması gerekirken; 4734 sayılı Kanunun kapsamında olmayan ve kamu denetiminden bağışık tutulan Anadolu Ajansı’nı aracı olarak kullanıp Anadolu Ajansı üzerinden karşılayacaktır. Başka bir anlatımla, Anadolu Ajansı “her türlü programlar” ile “yapım ve yayım”ı ve bunlarla ilgili “mal”ları, ihalesiz bir şekilde piyasadan alacak, üzerine belirli bir oranda örneğin %25 kâr koyarak Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumuna satacak; alış fiyatı ne kadar yüksek olursa kârı da o derece fazla olacağından, ihtiyaçları uygun şartlarla ve uygun fiyatlarla karşılama kaygısı olmadan kâr maksimizasyonuna ulaşmak için istediği kişiden istediği fiyatlar üzerinden karşılamayı tercih edecektir. Çünkü, kurulan sistem ihtiyaçların saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik, gizlilik, kamuoyu denetimi ve ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasına ve kaynakların verimli kullanılmasına değil, kişilerin iradesi dışında Anadolu Ajansı’nın kar maksimizasyonuna ulaşmasını teşvik etmektedir.
Anayasa’nın 2. maddesinde hukuk devleti ilkesine yer verilmiştir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden olan hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Hukuk devletinin vazgeçilmez öğeleri arasında yer alan yasaların kamu yararına dayanması ilkesi ile; bütün kamusal girişimlerin temelinde bulunması doğal olan kamu yararı düşüncesinin yasalara egemen olması amacı yatar. Kanunların, kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, âdil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle yasa koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
İptali istenen düzenlemeler, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumuna keyfi uygulamalara neden olabilecek çok geniş ve kuralsız bir takdir yetkisi vermesinin ötesinde Anadolu Ajansını kâr maksimizasyonuna ulaşmak için kuraldışı yollara teşvik ederek maliyetinin kamu bütçesinin üzerine yıkılmasına yol açmakta; istisna tutulan faaliyet alanlarında piyasada faaliyette bulunan firmalar yönünden hukuki güvenlik ve öngörülebilirliği sağlamamakta ve ayrıca adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütleriyle de bağdaşmamaktadır. Bu itibarla iptali istenen ibareler, Anayasa’nın 2. maddesine aykırıdır.
Anayasa’nın 167. maddesinde devlete, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlamaya ve geliştirmeye yönelik tedbirleri alma görevi verilmiştir.
Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun ihtiyaç duyduğu “her türlü programlar” ile “yapım ve yayım”ı ve bunlarla ilgili “mal”ları, piyasada faaliyette bulunan çok sayıda firmadan saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik, gizlilik ve kamuoyu denetimi içinde, uygun şartlarla ve zamanında karşılaması bir yandan bütçe kaynaklarının verimli kullanmasını sağlarken, diğer yandan sektörel verimlilik ile etkinliğin artmasına yol açacaktır. Rekabetçi ihale kanunlarının temel işlevi de bu iki amacı birlikte gerçekleştirmektir. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nun Anadolu Ajansının esas faaliyet alanına da girmeyen “her türlü programlar” ile “yapım ve yayım”ı ve bunlarla ilgili “mal”ları, Anadolu Ajansı üzerinden rekabetçilikten uzak karşılaması, sektörün sağlıklı ve düzenli işlemesini sekteye uğratacak sonuçlara yol açacağından iptali istenen ibareler Anayasa’nın 167. maddesine aykırıdır.
Yukarıda açıklandığı üzere 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesiyle 4734 sayılı Kamu İhale kanununun 3. Maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine eklenen “Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketinden yapacağı mal ve hizmet alımları” ibaresinde yer alan “… her türlü program,…” ve “…yapım ve yayınlarla …” ile “… mal ve …” ibareleri, Anayasa’nın 2. ve 167. maddelerine aykırı olduğundan iptali gerekir.
III. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA İSTEMİNİN GEREKÇESİ
1) Yukarıda açıklandığı üzere iptali istenen ibareler Anayasa’nın 2. ve 167. Maddelerine aykırıdır. Yürürlükte kalmaları durumunda kamu bütçesinden yol açacağı keyfi, savurgan ve usulsüz harcamalardan dolayı vergi mükelleflerinin ileride telafisi olmayan zarar ve ziyanlarına neden olacaktır.
Öte yandan, Anayasal düzenin hukuka aykırı kural ve düzenlemelerden en kısa sürede arındırılması, hukuk devleti sayılmanın en önemli gerekleri arasında sayılmaktadır. Anayasa’ya aykırılıkların sürdürülmesi, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyecektir. Hukukun üstünlüğünün sağlanamadığı bir düzende, kişi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesi hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacaktır.
Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla, Anayasa’ya açıkça aykırı olan ve iptali istenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır.
IV. SONUÇ VE İSTEM
1)7.4.2015 tarihli ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesiyle 4734 sayılı Kamu İhale kanununun 3. Maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine eklenen “Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketinden yapacağı mal ve hizmet alımları” ibaresinde yer alan “… her türlü program,…” ve “…yapım ve yayınlarla …” ile “… mal ve …” ibareleri, Anayasa’nın 2. ve 167. maddelerine aykırı olduğundan;
aykırı olmaları nedeniyle, gerek yukarıda açıkladığımız gerekçelerle ve gerekse Yüksek Mahkeme’niz tarafından re’sen belirlenecek nedenlerle iptallerine ve iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına,
Karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2015/60
Karar Sayısı : 2016/2
Karar Tarihi : 13.1.2016
R.G. Tarih-Sayı : 27.1.2016 - 29606
İPTAL DAVASINI AÇAN: Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri M. Akif HAMZAÇEBİ, Engin ALTAY, Levent GÖK ile birlikte 120 milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU: 27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7. maddesiyle, 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine eklenen ".her türlü program,.", "...yapım ve yayınlarla." ve "...mal ve." ibarelerinin, Anayasa'nın 2. ve 167. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebidir.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKMÜ
4734 sayılı Kanun'un 3. maddesinin birinci fıkrasının dava konusu kuralın yer aldığı (n) bendi şöyledir:
"İstisnalar
Madde 3
.
(n)Erbaş ve erler ile askerî malzemelerin hava yoluyla taşıtılması için Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığından yapılacak hizmet alımları, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketinden yapacağı mal ve hizmet alımları ile uluslararası mükellefiyetlerden doğan veya ulusal amaçlı; savunma, güvenlik, insani yardım gibi durumlarda ortaya çıkabilecek acil ihtiyaçların, süratli ve etkin bir biçimde temini amacıyla, önceden güvenceler alınmasına olanak sağlayan anlaşmalar veya sözleşmeler yapmak suretiyle mal ve hizmet alımları,
Ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç bu Kanuna tâbi değildir."
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Serruh KALELİ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA ve Rıdvan GÜLEÇ'in katılımlarıyla 17.6.2015 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma talebinin ise esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III- ESASIN İNCELENMESİ
2. Dava dilekçesi ve ekleri, Raportör Cengiz ERTEN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen kanun hükmü, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- İptal Talebinin Gerekçesi
3. Dava dilekçesinde özetle, Anadolu Ajansı'nın asıl faaliyet alanının haber ajanslığı yaparak haber üretmek, bu haberleri yazılı ve görsel medyaya satmak olduğu, her türlü program ile yapım ve yayım ve bunlarla ilgili mal ticaretinin Anadolu Ajansının faaliyet alanının dışında kaldığı; Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nun, "her türlü programlar" ile "yapım ve yayım"ı ve bunlarla ilgili "mal"ları, çok sayıda firmanın faaliyette bulunduğu piyasadan saydam, rekabetçi, kamuoyu denetimine açık, güvenilir ihale usulleriyle temin etmesi gerekirken, 4734 sayılı Kanun'un kapsamında bulunmayan ve kamu denetiminden bağışık tutulan Anadolu Ajansı aracılığıyla karşılamasının, kendisine keyfi hareket edebileceği çok geniş ve kuralsız bir takdir yetkisi vermesinin ötesinde Anadolu Ajansını en yüksek kâr düzeyine ulaştırmak için kuraldışı yollara teşvik ederek maliyetinin kamu bütçesinin üzerine yıkılmasına neden olacağı, kuralın istisna tutulan faaliyet alanlarında hizmet veren firmalar yönünden hukuki güvenliği ve öngörülebilirliği sağlamadığı, adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütleriyle de bağdaşmadığı, ayrıca Anadolu Ajansının esas faaliyet alanına girmeyen "her türlü programlar" ile "yapım ve yayım"ın ve bunlarla ilgili "mal"ların, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunca Anadolu Ajansı üzerinden rekabetçilikten uzak bir şekilde karşılanmasının, sektörün sağlıklı ve düzenli işlemesini sekteye uğratacak sonuçlara yol açacağı belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 2. ve 167. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
B- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
4. Dava konusu ibarelerin bulunduğu kuralda, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketinden yapacağı mal ve hizmet alımlarının, ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç 4734 sayılı Kanun'a tâbi olmadığı hüküm altına alınmıştır.
5. Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletinin önemli ilkelerinden biri de kanunların kamu yararı amacıyla çıkarılmasıdır. Bütün organları üzerinde hukukun mutlak bir egemenliğe sahip olduğu, kanun koyucunun faaliyetlerinde Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı bulunduğu hukuk devletinde, kanunların çıkarılabilmesi için kamu yararının bulunması şarttır. Anayasa'nın çeşitli hükümlerinde yer alan kamu yararı kavramının Anayasa'da bir tanımı yapılmamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesinin kimi kararlarında da ifade edildiği üzere, kamu yararı, bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yarardır. Bu saptamanın doğal sonucu, kamu yararı düşüncesine dayanmaksızın, yalnız özel çıkarlar için veya yalnız belli kişilerin yararına yasa kuralı konulamayacağıdır. Böyle bir durumun açık bir biçimde ve kesin olarak saptanması halinde, söz konusu kanun hükmü Anayasa'nın 2. maddesine aykırı düşer. Açıklanan ayrık hal dışında, bir yasa kuralının ülke ihtiyaçlarına uygunluğu bir siyasi tercih sorunu olarak kanun koyucunun takdirindedir ve salt bu nedenle kamu yararı değerlendirmesi yapmak anayasa yargısıyla bağdaşmaz.
6. Kamu İhale Kanunu'nda kamu hukukuna tâbi olan veya kamunun denetimi altında bulunan veya kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak usul ve esaslar düzenlenmiştir. Kanun'un 2. maddesinde Kanun kapsamında bulunan idareler, 3. maddesinde de ceza ve ihalelerden yasaklama hükümleri hariç, bu Kanun hükümlerine tâbi olmayan mal ve hizmet alımları belirlenmiştir. Dava konusu kural da Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu için istisna hükümlerinden birini oluşturmaktadır.
7. Mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ihaleleri yönünden 4734 sayılı Kanun'un kapsamına giren Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu, tarafsız radyo televizyon yayıncılığını yerine getiren, anayasal kamu tüzel kişiliğine sahip özerk bir kurumdur. Anadolu Ajansı ise kamu iştiraki ile faaliyetini sürdüren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na tâbi bir sermaye şirketi olmakla birlikte bazı yasal düzenlemelerle, ticaret şirketlerine uygulanan kimi kurallardan muaf tutulmuş, malları ve personeli farklı statüde kabul edilmiştir. Anadolu Ajansı'nın şirket olarak amacı ve konusu, yurt içinde ya da yurt dışındaki olaylarla ilgili doğru, çabuk, tarafsız ve çağdaş haber ve fotoğraf, görüntü ve multimedya istihbaratı yaparak, topladığı istihbaratı basın ve yayın abonelerine ulaştırmaya, kendi yazılımını ve donanımını gerçekleştirebilmek için araştırma geliştirme faaliyetleri yürüterek, bu yazılımları ve donanımı yurt içi ve yurt dışında uluslararası alanlarda pazarlamaya; basın yayın ile ilgili her türlü konuda film hazırlama, araştırma ve tanıtım yapma, sponsor olma gibi faaliyetlerde bulunmaya, amaçlarını gerçekleştirebilmek için gerekli her türlü araç ve gereci, taşınır ya da taşınmaz malları edinerek, edindiği bu taşınır ve taşınmaz malları satmaya kadar geniş bir alan oluşturmaktadır.
8. Devlet harcamalarında 4734 sayılı Kanun'un uygulanmasını zorunlu kılan bir Anayasa kuralı bulunmadığından, kanun koyucunun bazı mal ve hizmetler yönünden farklı usuller benimsemesinde anayasal açıdan bir engel yoktur. Ancak, bir mal ve hizmet alımı ihalesi 4734 sayılı Kanun'da öngörülen saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenirlilik, gizlilik ve kamuoyu denetimi esas alınarak belirlenen usullerin dışına çıkarılırken, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan kamu yararı amacı gözetilmelidir.
9. Kanun'un gerekçesinde, başta haber hizmeti olmak üzere yapım ve yayın hizmetlerinde çoğu zaman acil kararlar alma zorunluluğu bulunduğu, yürürlükteki mevzuat ile Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu'nun faaliyetlerinin en uygun düzeyde yürütülmesinde güçlükler yaşandığı, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarından yapılan mal ve hizmet alımlarının temin sürecindeki sıkıntıların Kurum faaliyetlerini olumsuz etkilediği, bu anlamda Kurumun, Anadolu Ajansından yapacağı her türlü program, haber, yapım ve yayınlarla ilgili mal ve hizmet alımlarının 4734 sayılı Kanun'un istisna kapsamına alınmasının, kamusal yayıncılıkta etkinliği ve verimliliği artıracağı belirtilmektedir. Dava konusu düzenlemeyle, Anadolu Ajansından Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun ihtiyacı olan arşiv, yapım, yayın ve programları içeren mal ve hizmet paketlerinin kısa sürede ve düşük maliyetle elde edilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. Kanun koyucu, Anayasa'ya ve hukukun genel ilkelerine aykırı olmamak kaydıyla her türlü düzenlemeyi yapmak ve halkın çıkarlarını en iyi şekilde belirleyebilecek organ konumuyla, hangi araç ve yöntemlerle kamu yararının sağlanabileceği konusunda takdir yetkisine sahiptir.
10. Belirtilen hususlar gözetildiğinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun her türlü program, yapım ve yayınlarla ilgili olarak Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketinden yapacağı mal alımlarının Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarılmasında kamu yararı amacı dışında bir amaç güdüldüğü saptanamadığından kuralda, hukuk devleti ilkesine aykırılık söz konusu değildir.
11. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 2. maddesine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
12. Kuralın Anayasa'nın 167. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
IV- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI TALEBİ
13. Dava dilekçesinde özetle, dava konusu kuralın yürürlükte kalmasının kamu bütçesinin keyfi, savurgan ve usulsüz harcanmasından dolayı vergi mükelleflerinin ileride telafisi olmayan zarar ve ziyanlarına sebebiyet vereceği, anayasal düzenin hukuka aykırı düzenlemelerden en kısa sürede arındırılmasının hukuk devleti sayılmanın en önemli gereklerinden sayıldığı, hukuk üstünlüğünün sağlanamadığı düzende kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altında bulunmayacağı belirtilerek kuralın, yürürlüğünün durdurulması talep edilmiştir.
27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7. maddesiyle, 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine eklenen ".her türlü program,.", ".yapım ve yayınlarla." ve ".mal ve." ibarelerine yönelik iptal talepleri, 13.1.2016 tarihli, E.2015/60, K.2016/2 sayılı kararla reddedildiğinden, bu ibarelere ilişkin yürürlüğün durdurulması talebinin REDDİNE, 13.1.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- HÜKÜM
27.3.2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7. maddesiyle, 4.1.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine eklenen ".her türlü program,.", ".yapım ve yayınlarla." ve ".mal ve." ibarelerinin Anayasa'ya aykırı olmadıklarına ve iptal taleplerinin REDDİNE,13.1.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Serruh KALELİ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Alparslan ALTAN
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ