ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2023/61
Karar Sayısı : 2024/10
Karar Tarihi : 18/1/2024
R.G.Tarih-Sayı :
26/3/2024-32501
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Kayseri 2. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 24/8/2021 tarihli ve (83) numaralı Cumhurbaşkanlığı
Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişik Yapılmasına Dair
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı
Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 241. maddesinin (2) numaralı
fıkrasının yürürlükten kaldırılmasının iptaline karar verilmesi
talebidir.
OLAY: Defterdarlık
uzmanı olan davacının denetim ve inceleme yetkisinin kaldırılması suretiyle
atanmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davada itiraz konusu kuralın
Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ
İSTENEN CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ KURALI
VE İLGİLİ GÖRÜLEN KANUN HÜKMÜ
A. İptali İstenen Cumhurbaşkanlığı
Kararnamesi Kuralı
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (CBK) 2.
maddesiyle (1) numaralı CBK’nın 241. maddesinin yürürlükten kaldırılan (2)
numaralı fıkrası şöyledir:
“(2)
Birinci fıkra kapsamında istihdam edilen Defterdarlık Uzman ve Defterdarlık
Uzman Yardımcısına yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim
ve inceleme yaptırılabilir.”
B. İlgili Görülen Kanun Hükmü
14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu’nun ek 44. maddesi şöyledir:
“Taşra teşkilatında uzman istihdamı
Ek Madde 44 – (Ek: 2/7/2018- KHK-703/175 md.)
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
teşkilatlanmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde öngörülmesi
kaydıyla taşra teşkilatlarında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilir.
Uzman ve uzman yardımcısı istihdamında, ek 41 inci
maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile yabancı dil ve tez hazırlama
şartı hariç olmak üzere beşinci fıkrasında yer alan hükümler kıyasen uygulanır.
Uzman ve uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları,
yetiştirilmeleri, yarışma ve yeterlik sınavları, çalışma usul ve esasları ile
diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak kurumlarınca
çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
Bu madde kapsamında istihdam edilen uzman ve uzman
yardımcılarına teşkilatlanmaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde
öngörülmesi kaydıyla diğer görevlerinin yanı sıra yönetmelikle belirlenen usul
ve esaslar çerçevesinde teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yaptırılabilir.
Ancak bu şekilde teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yapmakla görevlendirilenler
yer değiştirme suretiyle atamaya tabi tutulurlar. Uzman ve uzman yardımcılarına
teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma işlerine ilişkin görevlendirmelerinde,
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b)
fıkrası hükmü uygulanır. Bunların görevlendirme, çalışma ve yer
değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar Devlet Personel Başkanlığının görüşü
alınarak çıkarılacak kurumsal yönetmelikle düzenlenir.
Bu madde kapsamında ilk defa ihdas edilecek uzman ve
uzman yardımcısı kadrolarında bulunanlar, defterdarlık uzman ve uzman
yardımcıları için mevzuatında kadrolarına bağlı olarak öngörülmüş olan mali ve
sosyal hak ve yardımlar ile 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler” bölümünün (A)
fıkrasının (11) numaralı bendi hükmünden aynı usul ve esaslar çerçevesinde
yararlanırlar.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir
ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL,
Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ, Basri BAĞCI, İrfan
FİDAN, Kenan YAŞAR ve Muhterem İNCE’nin katılımlarıyla 5/4/2023 tarihinde
yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin
esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III. ESASIN İNCELENMESİ
2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Abdullah ATAY
tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu CBK kuralı ve
ilgili görülen kanun kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların
gerekçeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin Anayasal Çerçevesi
ve Yargısal Denetimi
3. Anayasa Mahkemesi CBK’ların anayasal çerçevesini ve
yargısal denetimine ilişkin ilkeleri daha önceki kararlarında belirlemiştir.
Buna göre CBK’ların yargısal denetiminde öncelikle Anayasa’nın 104. maddesinin
on yedinci fıkrasının birinci ila dördüncü cümlelerinde belirtilen konu
bakımından yetki kurallarına uygunluğunun ele alınması gerekmekte olup bu
kapsamda düzenlemenin; yürütme yetkisine ilişkin olması, Anayasa’nın İkinci
Kısmı’nın Birinci ve İkinci Bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve
ödevleriyle Dördüncü Bölümü’nde yer alan siyasi haklar ve ödevlerle ilgili
olmaması, Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen ya da kanunda
açıkça düzenlenen konulara ilişkin olmaması gerekir. Anılan fıkra yönünden
herhangi bir aykırılık tespit edilmemesi durumunda ise bu defa CBK’ların içerik
yönünden Anayasa’ya uygunluk denetimi yapılmalıdır (AYM, E.2019/78, K.2020/6,
23/01/2020, §§ 3-13; E.2019/31, K.2020/5, 23/01/2020, §§ 3-13; E.2018/119, K.2020/25, 11/06/2020, §§ 3-13; E.2018/155, K.2020/27, 11/06/2020, §§ 3-13).
B. CBK’nın 2. Maddesiyle (1) Numaralı CBK’nın 241.
maddesinin (2) numaralı Fıkrasının Yürürlükten Kaldırılmasının İncelenmesi
1. Anlam ve Kapsam
4. (1) numaralı CBK’nın 241. maddesinin (1) numaralı
fıkrasında Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra teşkilatında 657 sayılı Kanun’un
ek 44. maddesine göre defterdarlık uzmanı ve defterdarlık uzman yardımcısı
istihdam edilebileceği belirtilmiş, (2) numaralı fıkrasında ise (1) numaralı
fıkra kapsamında istihdam edilen defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman
yardımcılarına yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim ve
inceleme yaptırılabileceği hükme bağlanmıştır.
5. CBK’nın 2. maddesiyle (1) numaralı CBK’nın 241.
maddesinin (1) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle Hazine ve Maliye
Bakanlığının taşra teşkilatında defterdarlık uzmanı ve defterdarlık uzman
yardımcısına ek olarak defterdarlıkların teşkilat ve görev alanına giren
konularda teftiş, denetim, soruşturma ve inceleme işleri yaptırılmak üzere 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı KHK’nın ek 24.
maddesi uyarınca doğrudan defterdara bağlı muhasebe denetmeni ve muhasebe
denetmen yardımcısı istihdam edilmesi öngörülmüş, dava konusu kuralla da defterdarlık
uzman ve defterdarlık uzman yardımcılarına yönetmelikle belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde denetim ve inceleme yaptırılabileceğini öngören (2)
numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
6. Buna göre değişiklikle birlikte Hazine ve Maliye
Bakanlığının taşra teşkilatında yer alan defterdarlıkların
teşkilat ve görev alanına giren konularda teftiş, denetim, soruşturma ve
inceleme yapma yetkisi muhasebe denetmeni ve
muhasebe denetmen yardımcılarına tanınmış; defterdarlık uzman ve defterdarlık
uzman yardımcısına yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim
ve inceleme yetkisi veren düzenlemeler itiraz konusu kuralla yürürlükten
kaldırılmıştır.
2. İtirazın Gerekçesi
7. Başvuru kararında özetle; defterdarlık uzmanlarının
26/9/2011 tarihli ve 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel
Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin KHK uyarınca on
yıla yakın bir süre denetim ve inceleme yetkilerine sahip bulunduğu, bu
bağlamda kanunların uzun süreli uygulanmasına dayanan haklarının devam
edeceğine ilişkin beklentilerinin korunması gerektiği, öte yandan memurlar ve
kamu görevlilerinin görev ve yetkilerinin kanunla düzenlenmesi gereken konulardan
olduğu belirtilerek kuralın Anayasa’nın 10. ve 128. maddelerine aykırı olduğu
ileri sürülmüştür.
3. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
a. Kuralın Konu Bakımından Yetki Yönünden İncelenmesi
8. Başvuru kararında konu bakımından yetki yönünden
kuralın Anayasa’nın 128. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de CBK’ya
ilişkin konu bakımından yetki kuralları Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci
fıkrasında düzenlendiğinden 30/3/2011
tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun’un 43. maddesi uyarınca itiraz
konusu kural ilgisi nedeniyle Anayasa’nın 104. maddesi yönünden incelenmiştir.
9. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının merkez
teşkilatlarında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilmesine ilişkin usul
ve esaslar temel olarak 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin dokuzuncu
fıkrasında bu madde kapsamında istihdam edilen uzman ve uzman yardımcılarına teşkilatlanmaya
ilişkin CBK’larda öngörülmesi kaydıyla diğer görevlerinin yanı sıra
yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde araştırma, analiz, teftiş,
denetim, inceleme ve soruşturma yaptırılabileceği hükme bağlanmıştır.
10. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra
teşkilatlarında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilmesine ilişkin usul
ve esaslar ise temel olarak 657 sayılı Kanun’un ek 44. maddesinde
düzenlenmiştir. Maddenin dördüncü fıkrasında bu madde kapsamında istihdam edilen
uzman ve uzman yardımcılarına teşkilatlanmaya ilişkin CBK’larda öngörülmesi
kaydıyla diğer görevlerinin yanı sıra yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yaptırılabileceği hükme
bağlanmıştır.
11. Anayasa Mahkemesi 5/4/2023 tarihli ve E.2019/111,
K.2023/63 sayılı kararında Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
merkez teşkilatlarında 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesi kapsamında istihdam
edilen uzman ve uzman yardımcılarının denetim, inceleme ve soruşturma yetkilerinin CBK ile
düzenlenmesinin konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya uygunluğunu
incelemiştir (bkz.
AYM, E.2019/111, K.2023/63, 5/4/2023, §§ 214-226). Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra
teşkilatlarında 657 sayılı Kanun’un ek 44. maddesi kapsamında istihdam edilen
uzman ve uzman yardımcılarının denetim, inceleme ve soruşturma yetkilerinin CBK ile düzenlenmesi
yönünden belirtilen karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
12. Kuralla Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra teşkilatında istihdam edilen defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman
yardımcılarıyla ilgili
düzenleme öngörüldüğü gözetildiğinde kuralın yürütme yetkisine ilişkin
konulardan olduğu açıktır.
13. Kural, defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman yardımcılarının kamu hizmetine girmeleri ve hizmete
alınmada hangi nitelik ve şartların aranacağına dair herhangi bir düzenleme
öngörmemesi sebebiyle Anayasa’nın 70. maddesi kapsamında yer almadığı gibi
Anayasa’da CBK ile düzenlenmesi yasaklanmış diğer alanlara ilişkin herhangi bir
düzenleme de içermemektedir.
14. Dava konusu kural, defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman yardımcıları
yönünden görev ve yetkilerinin tamamen CBK ile yeniden düzenlenmesi biçiminde inşai bir hüküm niteliğini
taşımamaktadır. Başka bir ifadeyle, anılan personelin sahip olduğu ve kuralla
kaldırılan denetim ve inceleme yetkilerinin asıl hukuki dayanağı 657
sayılı ek 44. maddesi olup dolayısıyla kural 657 sayılı Kanun’un ek 44. maddesi
uyarınca uzman ve uzman yardımcılarının zaten görev tanımı ve kapsamı içinde
sayılan bu yetkilerin anılan madde kapsamında Hazine
ve Maliye Bakanlığının taşra teşkilatında istihdam edilen defterdarlık uzmanı
ve defterdarlık uzman yardımcıları tarafından kullanılıp kullanılamayacağına dair bir belirleme
yapılmasından ibaret bulunmaktadır. Bu itibarla kural, Anayasa’nın 128.
maddesinin ikinci fıkrası bağlamında kamu görevlilerinin görev ve yetkilerine
ilişkin bir düzenleme öngörmemektedir (benzer değerlendirme için bkz. AYM,
E.2019/111, K.2023/63, 5/4/2023, § 218).
15. Diğer yandan Anayasa’da münhasıran
kanunla düzenlenmesi gereken diğer konulara yönelik de herhangi bir düzenleme
içermeyen kuralın Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü
cümlesini ihlal eden bir yönü bulunmamaktadır.
16. Anayasa’nın 104. maddesinin on
yedinci fıkrasının dördüncü cümlesi uyarınca CBK’lar bakımından aranan bir
diğer husus, kanunda açıkça düzenlenen konularda CBK çıkarılamamasıdır. Bu
kapsamda inceleme yapılırken CBK ile karşılaştırmaya esas olabileceği
değerlendirilen ilgili kanunun CBK ile düzenlenen alanda hüküm ifade edip
etmediğinin belirlenmesi gerekmekte olup bu bağlamda CBK olmasaydı,
karşılaştırmaya esas alınan kanun hükmünün CBK ile düzenleme yapılan konuya
uygulanacak olup olmaması, CBK’nın kanun ile düzenlenen konuda çıkarılıp
çıkarılmadığına dair bir göstergedir.
17. 657 sayılı Kanun’un ek 44.
maddesinde bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra
teşkilatlarında istihdam edilen uzman ve uzman yardımcılarına yönetmelikle
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim, inceleme ve soruşturma
yaptırılabileceği öngörülmekle birlikte belirtilen yetkilerin kullanılabilmesi
için ilgili bakanlığın veya kurumun teşkilatlanmasına ilişkin CBK’da bu hususun
öngörülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla anılan Kanun’un ek 44. maddesinde
belirtilen yetkiler her bir bakanlığın veya kurumun uzman ve uzman yardımcıları
bakımından ancak bu yöndeki bir CBK hükmü ile işlerlik kazanmakta,
kullanılabilir hâle gelmektedir. Bu bağlamda dava konusu kuralla defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman yardımcılarının denetim ve inceleme yetkisini haiz olup
olmadığına dair bir düzenleme öngörülmemiş olsaydı anılan personelin Kanun’un
ek 44. maddesinde belirtilen söz konusu yetkileri kullanabilmeleri mümkün
olmayacak, başka bir deyişle belirtilen kanun hükmü bu konuya doğrudan
uygulanabilecek bir hüküm niteliği taşımayacaktı. Bu itibarla anılan Kanun
hükmünün dava konusu kuralla aynı alanda hüküm ifade etmediği, başka bir
deyişle açıkça aynı konuyu düzenlemediği anlaşılmaktadır (benzer değerlendirme
için bkz. AYM, E.2019/111, K.2023/63, 5/4/2023, § 221).
18. Öte yandan defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman yardımcılarının denetim ve inceleme yetkisine ilişkin yürürlükte
olan başka bir kanuni düzenleme de saptanmamıştır. Bu itibarla CBK, kanunda
açıkça düzenlenen bir konuya ilişkin değildir.
19. Açıklanan nedenlerle kural,
Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasına aykırı değildir. İptal
talebinin reddi gerekir.
Zühtü ARSLAN, Engin YILDIRIM, M. Emin
KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ve Kenan YAŞAR bu görüşe katılmamışlardır.
Hasan Tahsin GÖKCAN bu görüşe farklı
gerekçeyle katılmıştır.
b. Kuralın İçerik Yönünden İncelenmesi
20. 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesi uyarınca kural,
ilgisi nedeniyle Anayasa’nın 2. maddesi yönünden incelenmiştir.
21. Anayasa’nın 2.
maddesinde belirtilen hukuk devleti; eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan
haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil
bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuki güvenliği sağlayan,
Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuk kurallarıyla kendini
bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.
22. Hukuk devletinin
temel unsurlarından biri de belirlilik ilkesidir. Anayasa Mahkemesinin yerleşik
kararlarına göre anılan ilke, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare
yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net,
anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olmasını gerektirmektedir. Anılan ilkenin
yürütmenin asli düzenleyici işlemi niteliğinde olan CBK’lar bakımından da
geçerli olduğunda şüphe bulunmamaktadır (AYM, E.2022/113, K.2023/112,
22/6/2023, § 29; E.2018/149, K.2022/163, 29/12/2022, § 26; E.2019/96,
K.2022/17, 24/2/2022, § 47; E.2018/134, K.2021/13, 3/3/2021, § 38; E.2018/125,
K.2020/4, 22/1/2020, § 28).
23. Kural, Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra
teşkilatında defterdarlıkların teşkilat ve görev alanına giren konularda
teftiş, denetim, soruşturma ve inceleme işleri yaptırmak üzere muhasebe denetmeni
ve muhasebe denetmen yardımcısı istihdam edilmesinin öngörülmesi nedeniyle defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman yardımcılarına denetim
ve inceleme yaptırılabileceğini düzenleyen hükmün yürürlükten kaldırılmasını
öngörmektedir. Kuralın düzenlenme amacı ve kapsamı açıkça belirlenmiş olup hem
kişiler hem de idare yönünden belirli ve öngörülebilir olduğu anlaşılmaktadır.
24. Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan
hukuk devleti ilkesinin temel gereklerinden biri de kazanılmış haklara saygı
gösterilmesidir. Kazanılmış haklara saygı, hukuk güvenliği ilkesinin bir
sonucudur. Kazanılmış hak; kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve
kendisi yönünden kesinleşmiş, kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır (AYM,
E.2017/160, K.2017/178, 28/12/2017, § 17; E.2015/41, K.2017/98, 4/5/2017, §
201).
25. Kamu görevlilerinin kazanılmış
hakları, istihdam türüne bağlı olarak tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden
kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haklardır. Objektif ve genel
hukuksal durumun şart işlemle özel hukuksal duruma dönüşmesi kazanılmış hak
yönünden yeterli değildir. Kural işlemler her zaman değiştirilebilir ya da
yargı organları tarafından Anayasa’ya veya kanuna aykırı görülerek iptal
edilebilir. Kural işlemin değişmesi ya da ortadan kaldırılması, ona bağlı kişi
ile ilgili şart işlemi de etkiler. Kişi, yeni kural tasarrufa göre oluşan
statüde yerini alır. Bu nedenle bir statüye bağlı olarak ileriye dönük,
beklenen haklar kazanılmış hak kapsamında değerlendirilmez (AYM, E.2017/160,
K.2017/178, 28/12/2017, § 18; E.2016/133, K.2017/155, 15/11/2017, § 95).
26. Bu bağlamda defterdarlık uzman ve defterdarlık uzman yardımcılarının meslek derecelerinde, kadrolarında, ünvanlarında
ve diğer özlük haklarında bir değişiklik yapılmaksızın yalnızca ünvanlarına
bağlı olarak bunlara denetim ve inceleme yaptırılabilmesini
düzenleyen kuralın yürürlükten kaldırılmasının kazanılmış haklara saygı ve hukuki güvenlik ilkelerini ihlal eden
bir yönü de bulunmamaktadır.
27. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. maddesine
aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa'nın 10. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
IV. HÜKÜM
24/8/2021 tarihli ve (83) numaralı Cumhurbaşkanlığı
Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı
Kararnamesi’nin 2. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı
Kararnamesi’nin 241. maddesinin (2) numaralı fıkrasının yürürlükten
kaldırılmasının;
A. Konu bakımından yetki
yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Zühtü ARSLAN,
Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ile Kenan YAŞAR’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B.
İçeriği itibarıyla Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE
OYBİRLİĞİYLE,
18/1/2024 tarihinde karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Başkanvekili
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Engin YILDIRIM
|
Üye
Muammer TOPAL
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
Üye
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Üye
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
Üye
Selahaddin MENTEŞ
|
Üye
Basri BAĞCI
|
Üye
İrfan FİDAN
|
Üye
Kenan YAŞAR
|
|
|
|
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. (83)
numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (CBK) 2. maddesiyle (1) numaralı
CBK’nın 241. maddesinin (2) numaralı fıkrasının yürürlükten kaldırılmasının
konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
2. Yürürlükten
kaldırılan CBK hükmü şu şekildedir: “(2) Birinci fıkra kapsamında istihdam
edilen Defterdarlık Uzman ve Defterdarlık Uzman Yardımcısına yönetmelikle
belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim ve inceleme yaptırılabilir”.
Buna göre iptali istenen kural, Defterdarlık Uzman ve Uzman Yardımcılarının
denetim ve inceleme görevlerine ilişkin düzenlemeyi yürürlükten kaldırmaktadır.
3. Anayasa'nın 104.
maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesi uyarınca “Anayasada
münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı
kararnamesi çıkarılamaz”. Anayasa’nın 128. maddesinde memurların ve diğer
kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları
ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla
düzenleneceği belirtilmiştir.
4. Kuralla görev ve
yetkilerine ilişkin düzenleme yapılan Defterdarlık
Uzman ve Uzman Yardımcılarının Anayasa’nın 128. maddesi anlamında memur
veya diğer kamu görevlisi sıfatına sahip bulunduklarında tereddüt
bulunmamaktadır. Kamu görevlilerinin görev ve
yetkilerinin ihdas veya ilga yoluyla düzenlenebileceği izahtan varestedir.
İtiraz konusu CBK hükmü de kamu görevlisi olan Defterdarlık Uzman ve Uzman
Yardımcılarının denetim ve inceleme görevlerini kaldırmak suretiyle söz konusu
kamu görevlilerinin görev ve yetkilerinde değişiklik yapmaktadır. Bu
itibarla münhasıran kanunla düzenlenmesi gereken bir konuda düzenleme yapan CBK
hükmünün Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine
aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
5. Açıklanan
gerekçeyle, itiraz konusu kuralın konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya
aykırı olduğunu düşündüğümden red yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
FARKLI GEREKÇE
Kural ile 1 sayılı CBK’nın 241. maddesinin ikinci fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır. İncelenen kural, “ikinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmış” ibaresi hakkındadır. Yürürlükten kaldırılan 241/2. maddede ise;
“Birinci fıkra kapsamında istihdam edilen Defterdarlık Uzman ve Defterdarlık
Uzman Yardımcısına yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim
ve inceleme yaptırılabilir.” kuralı yer almaktaydı.
Anayasa yürütme yetkisiyle ilgili konularda ve bazı
alanlarda özel olarak CBK çıkarma yetkisi vermiş ise de 104. maddesinin 17.
fıkrasında buna ilişkin sınırları da belirlemiştir. Kamu görevlilerine ilişkin
görev alanlarının belirlenmesi Anayasa’nın 128. maddesi uyarınca münhasıran
kanunla yapılabilir. Anılan 17. fıkranın üçüncü fıkrasında münhasıran kanunla
düzenleme yapılabilecek konularda CBK ile düzenleme yapılamayacağı
öngörülmüştür. Ayrıca uzman yardımcılığının istihdamı Anayasa’nın 70. maddesi
uyarınca kanunla yapılabilir. Bu yönüyle de yürürlükten kaldırılan kural yasak
alana (temel hakka) temas ettiğinden CBK ile düzenlenemeyecek bir kural
niteliğindedir. Öte yandan yasak alanda kalan veya münhasıran kanunla düzenleme
yapma yasağına tabi bir konunun yürürlükten kaldırılmasının da yeni bir
düzenleme niteliğinde olduğu tespiti de doğrudur.
Bununla birlikte temel haklara ilişkin güvence sistemi ve
Anayasa’nın üstünlüğü ilkesi gereği Anayasa’ya aykırı bir kuralın CBK ile de
olsa yürürlükten kaldırılmasının salt bu nedenle Anayasa’ya aykırı olarak
nitelenemeyeceği düşüncesindeyim. Aksi yöndeki yorum yöntemi benimsendiğinde
Anayasa’ya aykırı bir kural anayasal denetime veya o konuda yasal düzenleme
yapılana kadar yürürlükte kalacaktır. Bu hususun Anayasa koyucunun amaçları
içerisinde olmadığı değerlendirilmelidir. Ayrıca yürürlükten kaldırmayı öngören
kuralla birlikte yasak alanda başka düzenlemeler yapıldığı da ileri sürülebilir
ise de söz konusu kurallar yalnızca Mahkememiz önüne getirildiğinde
değerlendirilebilecektir. Başka deyişle inceleme konumuz olan ibarelerin
iptali, Anayasa’ya aykırı olan diğerlerinin iptalini sonuçlamayacaktır. Bu
nedenle çoğunluğun ret görüşüne açıkladığım gerekçelerle katılmaktayım.
|
|
|
|
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
Dava konusu kural konu yönünden
Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasına aykırılık taşıdığından
çoğunluk kararına katılmadım.
KARŞIOY GEREKÇESİ
(1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin (CBK) 241.
maddesinin (2) numaralı fıkrasının (83) numaralı CBK’nın 2. maddesiyle
yürürlükten kaldırılmasının Anayasaya aykırı olmadığına ve iptal talebinin
reddine karar verilmiştir.
Konu yönünden red kararının gerekçesinde; 5/4/2023
tarihli ve E.2019/111, K.2023/63 sayılı kararımıza da atıf yapılarak, mezkûr
düzenlemenin yürütme yetkisine ilişkin olduğu, Anayasada CBK ile düzenlenmesi
yasaklanan haklar ve ödevler ile ilgisinin bulunmadığı, Anayasanın 104.
maddenin onyedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı bir yönü olmadığı gibi
daha önce kanunlarda da açıkça düzenlenmediği, bu nedenlerle Anayasanın 104.
maddesine aykırı olmadığı belirtilmiştir.
(83) numaralı CBK’nın 2. maddesiyle (1) numaralı CBK’nın
241. maddesinin başlığı “Uzman ve Denetmen İstihdamı” şeklinde değiştirilerek,
(1) numaralı fıkrasına yapılan ilâve ile Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra
teşkilâtında 375 sayılı KHK’nın ek 24. maddesi uyarınca Muhasebe Denetmeni ve
Denetmen Yardımcısı istihdam edilebilmesi öngörülmüş ve anılan maddenin (2)
numaralı fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Çoğunluğun gerekçesinde yukarıda belirtilen karara atıfla
red sonucuna ulaşılmışsa da, anılan karara ilişkin karşıoy gerekçemde ayrıntılı
olarak açıklanan sebeplerle bu karara katılmam da mümkün olmamıştır.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, anılan düzenlemenin konu
bakımından yetki yönünden Anayasanın 104. maddesinin onyedinci fıkrasına aykırı
olduğu ve iptal edilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun red kararına
karşıyım.
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. Mahkememiz çoğunluğunun 24/8/2021 tarihli ve (83)
numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde
Değişik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesiyle
10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (1) numaralı
Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 241.
maddesinin (2) numaralı fıkrasının yürürlükten kaldırılmasının konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına
ve iptal talebinin reddi gerektiği şeklindeki kararına katılmamaktayım.
2. 241. maddenin yürürlükten kaldırılan (2) numaralı fıkrası hükmü şu şekildedir: “Birinci
fıkra kapsamında istihdam edilen Defterdarlık Uzman ve Defterdarlık Uzman
Yardımcısına yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde denetim ve
inceleme yaptırılabilir”.
3. Yürürlükten kaldırılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
hükmü ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi kamu görevlisi konumunda
olan Defterdarlık Uzman ve Defterdarlık Uzman Yardımcılarının denetim ve
inceleme yetkisi ile ilgili hususların yönetmelikle belirleneceği
öngörülmektedir. Dolayısıyla kural Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrası
bağlamında kamu görevlilerinin görev ve yetkileri ile ilgili hususları
düzenlemektedir.
4. Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla
düzenlenmesi gerektiği ifade edilmektedir.
5. Dolayısıyla Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci
fıkrasının üçüncü cümlesi gereğince Anayasa’da münhasıran kanunla düzenlenmesi
öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacağına göre bu
konularda düzenlenmiş Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümlerini yürürlükten
kaldıran Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümlerinin de Anayasa’ya aykırı olacağı
açıktır. Zira yürürlükten kaldırılan dava konusu kuraldaki konular Anayasa’nın
104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesi gereğince münhasıran kanunla
düzenlenmesi gereken konulardır.
6. Yukarıdaki sıralanan gerekçelerle dava konusu kuralın
Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı
olduğu için konu bakımından yetki yönüyle iptali gerektiği gerekçesiyle
çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamaktayım.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Mahkememiz çoğunluğu (83) numaralı Cumhurbaşkanlığı
Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (CBK);
2. maddesiyle 10/7/2018 tarihli ve 30474
sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan (1) numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı
Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 241. Maddesinin (2) numaralı
fıkrasının yürürlükten kaldırılmasının iptaline ilişkin düzenlemenin konu
bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı
olmadığına karar vermiştir. Aşağıda açıklanan nedenlerle bu karara katılma
imkânı olmamıştır.
1. Yürürlükten kaldırılan kural, Defterdarlık Uzman ve Defterdarlık
Uzman Yardımcısının görev ve yetkilerine ilişkin bir düzenlemedir.
2. Kural ile düzenleme yapılan kadrolarda görev alacak
kişilerin Anayasa’nın 128. maddesinde belirtilen memur veya diğer kamu
görevlisi niteliğini haiz oldukları konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
3. Kamu görevlilerinin görev ve yetkilerinin düzenlenmesi
ile kadro ihdası ve iptaline ilişkin bir kural getirmek ile mevcut bir kuralı
yürürlükten kaldırmak arasında bir fark bulunmamaktadır. Anayasa’nın 128.
Maddesi uyarınca bu tür düzenlemelerin kanunla yapılması gerekmektedir.
4. Açıklanan nedenle kural Anayasa’nın 104. maddesinin on
yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırıdır.