“…
1- Kanunun ek 15. maddesinde, 442 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Geçici Köy Korucusu olarak görevlendirilenlerin Kanun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı sayılacakları, bunların primlerinin Valiliklerce ödeneceği, maddenin yürürlük tarihi olan 29/04/2017 tarihinden önce görevi sona erenlerin madde hükmünden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.
2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
3- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10. maddesinde kanun önünde eşitlik ilkesine yer verilmiştir. Anayasanın anılan maddesinde belirtilen kanun önünde eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı eşleme bağlı tutmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır.
4- Sosyal güvenlik, kişilerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerinin en aza indirilmesi, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardının güvence altına alınmasıdır. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sosyal güvenlik kuruluşları oluşturularak kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması amaçlanmaktadır. Kişilere sağlanan bu anayasal güvencelerin yaşama geçirilebilmesi için devlet tüm çalışanlara sosyal güvenlik hakkını sağlamak ve bunun için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
5- Anayasada kanun önünde eşitlik ilkesinin benimsendiği, bu ilke ile aynı hukuksal durumda bulunan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayrım yapılmasının önlenmesinin amaçlandığı, aynı işi yapan, görev, yetki ve sorumlulukları aynı olan Geçici Köy Korucuları arasında bulunan kişiler haklı bir nedene dayanmayan ayrım yapılmasının önlenmesinin amaçlandığı, aynı işi yapan, görev, yetki ve sorumlulukları aynı olan Geçici Köy Korucuları arasında 690 sayılı KHK’nın yayım tarihine göre ayrım yapıldığı, bu ayrımın yapılmasını haklı kılan bir sebebin bulunmadığı, aynı hukuki statüde bulunanlar arasında yapılan bu tarz bir ayrımın kanun önünde eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığı, Anayasa’da yer alan hukuk devleti ilkesinin, hukuki güvenlik alt ilkesine sahip olduğu, itiraz konusu kuralın bu ilkeyi karşılamadığı açıktır.
Sonuç ve İstem :
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Anayasanın 152. maddesinin birinci fıkrası ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 40. maddesi uyarınca, bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davaya uygulanacak bir kanun veya kanun hükmün kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda tarafların bu konudaki iddia ve savunmalarını ve kendisini bu kanıya götüren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine başvurması öngörüldüğünden ve bakılan davada uygulanacak kuralın (5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda eklenen Ek 15. maddenin 5. fıkrasında yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle güvenlik korucusu olarak görevde bulunanların” ibaresi ile 6. fıkrasında yer alan “Bu maddenin yürürlük tarihinden önce görevi sona erenler ile” ibaresinin) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2., 5., 10. ve 60. maddelerine aykırı olduğu kanaatine varıldığından,
1- Anılan düzenlemelerin iptali istemiyle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına,
2- Dava dosyasının onaylı bir örneği ile iş bu kararın aslının Anayasa Mahkemesine gönderilmesine,
3- Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına,
4- Kararın Anayasa Mahkemesine gönderim tarihini müteakip 5 ay içerisinde Anayasa Mahkemesince karar verilmemesi durumunda, mevcut mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre davanın görülmesine,
5- Kararın bir örneğinin taraflara tebliğine, 19/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2021/126
Karar Sayısı : 2021/100
Karar Tarihi : 30/12/2021
R.G.Tarih-Sayısı : Tebliğ edildi
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 8. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na 1/2/2018 tarihli ve 7077 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle eklenen ek 15. maddenin;
A. Beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla güvenlik korucusu olarak görevde bulunanların…” ibaresinin,
B. Altıncı fıkrasında yer alan “Bu maddenin yürürlük tarihinden önce görevi sona erenler ile…” ibaresinin,
Anayasa’nın 2., 5., 10. ve 60. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.
OLAY: Görevinden ayrılan güvenlik korucusunun görevde bulunduğu döneme ilişkin sigortasının hesaplanarak diğer hizmetlerine eklenmesi için yaptığı başvurunun reddine yönelik işlemin iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralların da yer aldığı ek 15. maddesi şöyledir:
“EK MADDE 15 – (Ek: 17/4/2017-KHK-690/48 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/44 md.)
“442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince güvenlik korucusu olarak görevlendirilenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve haklarında uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
Güvenlik korucusu olarak göreve başlayanlar ile görevleri sona erenlerin sigortalı işe giriş ve sigortalı işten ayrılış bildirgeleri, çalışmaya başladıkları tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili valiliklerce verilir. Bunların prime esas günlük kazançları bu Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırıdır. İlgili primlerin sigortalı ve işveren hissesinin tamamı valiliklerce ödenir.
Güvenlik korucularının veya valiliğin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen güvenlik korucuları malûl sayılır.
Güvenlik korucusu olarak görev yapmakta iken 55 yaşını dolduranlardan en az 15 yıl bu görevde bulunmuş olanlara yaşlılık aylığı bağlanır. Bu fıkra kapsamında yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca terör suçlarından hüküm giymemiş olmak şarttır. Hüküm giymeden önce aylık bağlanmış olması halinde ise bağlanan aylık kesilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla güvenlik korucusu olarak görevde bulunanların valiliklerin talebi üzerine güvenlik korucusu olarak geçen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadığı süreleri için müracaat tarihinde geçerli olan prime esas kazanç alt sınırı ve %32.5 oranı üzerinden hesaplanacak prim tutarları, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde valiliklerce ödenir. Bu süre içinde sigorta primlerinin ödenmemesi halinde bu Kanunun 89 uncu maddesi hükümleri uygulanarak primler tahsil olunur.
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce görevi sona erenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun kapsamında emekli, yaşlılık veya malûllük aylığı ya da 442 sayılı Kanunun mülga ek 16 ncı maddesi veya 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmış olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Kurum yetkilidir.’’
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Onur MERCAN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükümleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre, bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu davada uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması gerekir.
3. 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır.
4. 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun görev başlıklı 5. maddesinde de idari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) taraf olduğu sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davalar iş mahkemelerinin görevli olduğu davalar arasında sayılmıştır.
5. Bakılmakta olan davanın konusu görevinden ayrılan güvenlik korucusunun görevde bulunduğu döneme ilişkin sigortasının hesaplanarak diğer hizmetlerine eklenmesi için yaptığı başvurunun 5510 sayılı Kanun’un ek 15. maddesi uyarınca reddine yönelik idari işlemin iptali talebine ilişkindir. Bu itibarla sözkonusu dava SGK’nın taraf olduğu sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklar kapsamındadır.
6. SGK’nın anılan Kanun’un ek 15. maddesi uyarınca tesis ettiği işlemin iptali talebiyle açılan davada Kanun’un 101. ve 7036 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca iş mahkemelerinin görevli olduğu açıktır.
7. Açıklanan nedenle itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme bakılmakta olan davada görevli olmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III. HÜKÜM
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na 1/2/2018 tarihli ve 7077 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle eklenen ek 15. maddenin; beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla güvenlik korucusu olarak görevde bulunanların…” ibaresinin ve altıncı fıkrasında yer alan “Bu maddenin yürürlük tarihinden önce görevi sona erenler ile…” ibaresinin, iptallerine karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE 30/12/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Üye
Engin YILDIRIM
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
Basri BAĞCI
İrfan FİDAN