“…
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu edilen 107341 ve 4909475 abonelerinde tüketim yapıldığından bahisle enerjinin karşılığı olmayan kayıp kaçak, sayaç okuma perakende satış hizmeti iletim sistemi, dağıtım bedelleri ve buna benzer kalemleri hizmetinin karşılığı olmadığı halde tahakkuk edilerek davacı şirketten tahsil edildiğini, TBK hükümleri çerçevesinde hakkı olmayan ve tahsil edilmiş ücretlerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 24/10/2016 havale tarihli talep dilekçesinde; 6719 sayılı Yasanın 21. ve 26. maddelerinin, Anayasa’nın 2, 9, 10, 13, 35, 36, 40, 138 ve ilgili diğer maddelerine aykırılığı nedeniyle, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmasına karar verilmesini talep etmiş olup, 29/06/2016 tarih ve 24/10/2016 tarihli duruşmalardaki beyanlarında; Anayasa Mahkemesi’ne gönderilme taleplerini yinelemiştir.
27/06/2016 havale tarihli talep dilekçesinde; 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 21. maddesinde belirtilen 6446 sayılı Kanunun 17. maddesine eklenen 10. fıkrasının ve yine aynı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Kanunu eklenen geçici 19. maddesi ile geçici 20. maddesinin normlar hiyerarşisi ve Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle anayasa mahkemesine iptali için başvuru yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Enerji piyasası düzenleme kurulunun düzenlendiği işlemler tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğunu, bu nedenle davalı şirketin de aralarında bulunduğu dağıtım şirketlerinin söz konusu karar ve yasaya aykırılık teşkil edecek bir işlemde bulunmalarının mümkün olabileceği belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, dosya kapsamına sunmuş olduğu aşamalarındaki beyanlarında; dava konusu bedellerin mevzuattan ve EPDK tarifelerinden kaynaklanan yükümlülükleri doğrultusunda tahsil edilmiş olduğu, ayrıca 17 Haziran 2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren EPDK ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun yeni hükümlerin devam eden yargılamalarda da uygulanacağını gösterir hükümleri doğrultusunda davanın konusuz kaldığını ve bu yönden karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu; kaçak elektrik kullanımı nedeni ile tüketilen enerjinin karşılığı olmadığından bahisle kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım ve iletim sistem hizmet bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve buna benzer kalemlerin sebepsiz zenginleşme ve aşırı yararlanma hükümlerine göre, tahakkuk ettirilen bedelin iadesi talebinden ibarettir.
Tüm dosya kapsamından; davanın konusunun tekel hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım hizmetine ilişkin abonelik sözleşmesinden kaynaklandığı, Anayasanın 73. maddesi gereği kullanıcılardan alınan kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım ve iletim sistem hizmet bedeli gibi ek mali yükümlülüklerin ancak yasa ile ihdas edilebileceği, bu haliyle mevcut uygulamanın Anayasaya aykırı olduğu, 6446 sayılı Kanunun geçici 20. maddesinde özetle; kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım ve iletim sistem hizmet bedelleri ile ilgili davalarda 17. madde hükümlerinin uygulanacağının belirtildiği, bu haliyle anılan yasanın görülmekte olan davalarda da uygulama imkanı doğduğu, bu durumunda yine Anayasanın 2, 13, 36. ve 40. maddelerine aykırılık oluşturduğu, Mahkememizce bakılmakta olan iş bu dosyada uygulanacak yasa hükümlerinin anayasaya aykırılığı iddiası ciddi bulunduğu, 6216 sayılı Kanunun 40. maddesinde belirtildiği üzere; “Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.” şeklinde belirtildiği ve yine aynı Kanunun 45 maddesinde; “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.” şeklinde belirtildiği anlaşılmış olmakla ilgili evrakların Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olduğundan, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1- Davacı tarafın Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunduğundan;
A) Anayasa’nın 152/1-3 ve 6216 sayılı Yasa’nın 40. maddeleri gereği Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına,
B) Mahkememizin bu konuda yazacağı gerekçeli kararla birlikte ilgili evrakların Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2- Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda bir karar vermesinin beklenilmesine, bu süre içerisinde ve sonunda Anayasa Mahkemesi’nce bir karar verilmez ise Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 153. ve 6216 sayılı Yasa’nın 40/5. maddesi gereğince yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre değerlendirme yapılmasına,
İtirazı kabil olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonuncunda karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2016/184
Karar Sayısı : 2016/174
Karar Tarihi : 23.11.2016
R.G. Tarih-Sayısı : Tebliğ edildi
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 14.3.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun’un;
A- 21. maddesiyle eklenen 17. maddenin (10) numaralı fıkrasının,
B- 26. maddesiyle eklenen geçici 19. ve geçici 20. maddelerin,
Anayasa’nın 2., 13., 36., 40. ve 73. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.
OLAY: Davacı tarafından elektrik faturası kapsamında kendisinden tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedellerinin tazmini talebiyle açılan davada, itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKÜMLERİ
A- Kanun’a 6719 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle eklenen 17. maddenin (10) numaralı fıkrası şöyledir:
“Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.”
B- Kanun’a 6719 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle eklenen geçici 19. ve geçici 20. maddeleri şöyledir:
“(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”
“(1) Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.”
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Osman KODAL tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu, itiraz konusu kanun hükümleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi” başlıklı 40. maddesinde Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem belirtilmiştir. Maddenin (1) numaralı fıkrasında, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda, bu fıkrada sayılan belgeleri dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesine göndereceği kurala bağlanmış; aynı fıkranın (a) bendinde de “İptali istenen kuralların Anayasanın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli başvuru kararının aslı” söz konusu belgeler arasında sayılmıştır. Anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında ise açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının, Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
3. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde de itiraz yoluna başvuran mahkemenin gerekçeli kararında, Anayasaya aykırılıkları ileri sürülen hükümlerin her birinin Anayasanın hangi maddelerine, hangi nedenlerle aykırı olduğunun ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
4. İçtüzüğün 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde de, Anayasa Mahkemesince yapılan ilk incelemede, başvuruda eksikliklerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde itiraz yoluna ilişkin işlerde esas incelemeye geçilmeksizin başvurunun reddine karar verileceği; (2) numaralı fıkrasında ise anılan (b) bendi uyarınca verilen kararın, itiraz yoluna başvuran mahkemenin eksiklikleri tamamlayarak yeniden başvurmasına engel olmadığı belirtilmiştir.
5. Başvurunun incelenmesinden, itiraz yoluna başvuran Mahkemenin, itiraz konusu kuralların Anayasa’nın 2., 13., 36., 40. ve 73. maddelerine hangi nedenlerle aykırı olduğunu ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça göstermediği anlaşılmıştır.
6. Açıklanan nedenlerle, 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendine aykırı olduğu anlaşılan itiraz başvurusunun, aynı Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından, esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.
III- HÜKÜM
14.3.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Kanun’un;
iptallerine karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından, esas incelemeye geçilmeksizin REDDİNE, 23.11.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Nuri NECİPOĞLU
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ