ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas
Sayısı : 2015/1
Karar
Sayısı : 2015/91
Karar
Tarihi : 22.10.2015
R.G.
Tarih-Sayı : 07.11.2015-29525
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul 4. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 27.6.1989
tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye, 11.10.2011 tarihli ve 666
sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle eklenen ek 11. maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinin, Anayasa'nın 10., 49. ve 55. maddelerine
aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunda 15.1.2012 tarihinden sonra bankalar yeminli
murakıp yardımcısı olarak göreve başlayan davacının, bu tarihten önce işe
başlayan aynı unvan ve görevdeki kişilerle mali haklarının eşitlenmesi
talebiyle yaptığı başvurunun reddi işleminin iptali istemiyle açılan davada,
davacının Anayasa'ya aykırılık iddiasını ciddi bulan Mahkeme, itiraz konusu
kuralın iptali için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME
KURALI
375 sayılı KHK'nin ek 11. maddesinin itiraz konusu bendin de yer
aldığı ilgili bölümleri şöyledir:
"Ek Madde 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
...
b) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan
düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro
ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve
başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı meslek personeline, ilgili
mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam,
tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa
olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan
bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarı; kurul başkanı için
bakanlık müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan
yardımcısı için bakanlık genel müdürü, murakıp ve uzman unvanlı meslek
personeli için Başbakanlık uzmanlarına mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali
haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin
bir aylık toplam net tutarını geçemez ve bunlar, emeklilik hakları bakımından
da emsali olarak belirlenen personel ile denk kabul edilir.
...
Diğer mevzuatın bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz."
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca
Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz
PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi
DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL, Zühtü ARSLAN, M. Emin
KUZ ve Hasan Tahsin GÖKCAN'ın katılımlarıyla 14.1.2015 tarihinde yapılan ilk
inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının
incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III- ESASIN İNCELENMESİ
2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Murat
ARSLAN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun
hükmünde kararname kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Uygulanacak
Kural ve Sınırlama Sorunu
3. Anayasa'nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddelerine göre, bir davaya
bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya kanun
hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görmesi hâlinde veya
taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına
varması durumunda, bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya
yetkilidir. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine
başvurabilmesi için, elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir
davanın bulunması, iptali istenen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak kanun kuralları,
davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde ve davayı
sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan
kurallardır.
4. 375 sayılı KHK'nin itiraz konusu (b) bendinde, 5018
sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici
kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına ilk defa
veya yeniden atanan kurul başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp
ve uzman unvanlı meslek personeline, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü
maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma
ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile
sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir
aylık toplam net tutarının; kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul üyesi
için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı için bakanlık genel
müdürü, murakıp ve uzman unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına
mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar
kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını
geçemeyeceği ve bunların, emeklilik hakları bakımından da emsali olarak
belirlenen personel ile denk kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
5. İtiraz konusu kural, 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı
Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan kurul
başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı meslek
personelini kapsamaktadır.
6. İtiraz yoluna başvuran Mahkemede görülmekte olan dava
ise Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunda 15.1.2012 tarihinden sonra
bankalar yeminli murakıp yardımcısı olarak göreve başlayan davacının, bu
tarihten önce işe başlayan aynı unvan ve görevdeki kişilerle mali haklarının
eşitlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddi işleminin iptali talebine
ilişkin olup kuralda yer alan ".kurul başkanı, kurul üyesi ve
başkan yardımcısı ile ... uzman . kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul
üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı için bakanlık genel
müdürü, . uzman." ibarelerinin uyuşmazlıkta uygulanma
olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, söz konusu ibareler yönünden
başvurunun mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
7. İtiraz konusu kuralın kalan bölümünün ise bentte yer alan
unvanlı kadrolarda bulunanların tamamı yönünden geçerli ortak kural niteliği
taşıması nedeniyle bu bölüme ilişkin esas incelemenin, bakılmakta olan davanın
konusu gözetilerek ".murakıp ve." ibareleri ile sınırlı
olarak yapılması gerekmektedir.
8. Açıklanan nedenlerle, 27.6.1989 tarihli ve 375 sayılı
KHK'ye, 11.10.2011 tarihli ve 666 sayılı KHK'nin 1. maddesiyle eklenen ek 11.
maddenin birinci fıkrasının;
1- (b) bendinde yer alan ".kurul başkanı,
kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile ... uzman . kurul başkanı için bakanlık
müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı
için bakanlık genel müdürü, . uzman." ibareleri, mahkemenin
bakmakta olduğu davada uygulanacak kural olmadığından bu ibarelere ilişkin
başvurunun mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
2- (b) bendinin kalan bölümüne ilişkin esas incelemenin,
bentte yer alan ".murakıp ve." ibareleri ile sınırlı
olarak yapılmasına,
Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ,
Recep KÖMÜRCÜ, Nuri NECİPOĞLU ile Celal Mümtaz AKINCI'nın karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA karar verilmiştir.
B- İtirazın Gerekçesi
9. Başvuru kararında özetle, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumunda 15.1.2012 tarihinden önce ve sonra bankalar
yeminli murakıp yardımcısı olarak göreve başlayanların aldıkları ücretler arasında farklılık getiren düzenlemenin,
eşitliği ve çalışma barışını bozduğu belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 10., 49.
ve 55. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
C- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
10. İtiraz konusu kural, 375 sayılı KHK'nin ek
11. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 5018 sayılı Kanuna ekli (III)
sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına ilk defa veya yeniden atanan
kurul başkanı, kurul üyesi ve başkan yardımcısı ile murakıp ve uzman unvanlı
meslek personeline, ilgili mevzuatı uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık,
ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat, ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı
ve her ne ad altında olursa olsun yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve
yardımlar kapsamında yapılan bütün ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam
net tutarının; kurul başkanı için bakanlık müsteşarı, kurul üyesi için bakanlık
müsteşar yardımcısı, başkan yardımcısı için bakanlık genel müdürü, murakıp ve
uzman unvanlı meslek personeli için Başbakanlık uzmanlarına mevzuatında
kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında
yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını geçemeyeceğini
düzenlemektedir.
11. İtiraz konusu kural, 375 sayılı KHK'ye 666
sayılı KHK ile eklenmiştir. 666 sayılı KHK, 6.4.2011 tarihli ve 6223
sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini
Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile
Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu kapsamında çıkarılan kanun
hükmünde kararnamelerdendir.
12. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 43. maddesine göre itiraz konusu kural,
ilgisi nedeniyle Anayasa'nın 91. maddesi yönünden incelenmiştir.
1- Kanun Hükmünde
Kararnamelerin Yargısal Denetimi Hakkında Genel Açıklama
13. Anayasa'nın 91. maddesinde düzenlenen kanun
hükmünde kararnameler, işlevsel yönden yasama işlemi niteliğinde olduğundan
yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi Anayasa'nın 148. maddesi ile
Anayasa Mahkemesine verilmiştir. Yargısal denetimde kanun hükmünde
kararnamenin, öncelikle yetki kanununa sonra da Anayasa'ya uygunluğu
sorunlarının çözümlenmesi gerekir. Her ne kadar, Anayasa'nın 148. maddesinde
kanun hükmünde kararnamelerin yetki kanunlarına uygunluğunun denetlenmesinden
değil, yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından uygunluğunun
denetlenmesinden söz edilmekte ise de Anayasa'ya uygunluk denetiminin içerisine
öncelikle kanun hükmünde kararnamenin yetki kanununa uygunluğunun denetimi
girer. Çünkü Anayasa'da, Bakanlar Kuruluna ancak yetki kanununda belirtilen
sınırlar içerisinde kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmesi
öngörülmüştür. Yetkinin dışına çıkılması, kanun hükmünde kararnameyi Anayasa'ya
aykırı duruma getirir.
14. Dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan
alan olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerinden farklı olarak, olağan
dönemlerdeki kanun hükmünde kararnamelerin bir yetki kanununa dayanması
zorunludur. Bu nedenle, kanun hükmünde kararnameler ile dayandıkları yetki
kanunu arasında çok sıkı bir bağ vardır. Kanun hükmünde kararnamenin yetki
kanunu ile olan bağı, kanun hükmünde kararnameyi aynen ya da değiştirerek kabul
eden kanun ile kesilir. Kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya uygun bir yetki
kanununa dayanması, geçerliliğinin ön koşuludur. Bir yetki kanununa dayanmadan
çıkarılan veya dayandığı yetki kanunu iptal edilen kanun hükmünde
kararnamelerin içeriği Anayasa'ya aykırılık oluşturmasa bile bunların
Anayasa'ya uygunluğundan söz edilemez.
15. Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa'ya
uygunluk denetimi, kanunların denetiminden farklıdır. Anayasa'nın 11.
maddesinde, "Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz." denilmektedir.
Bu nedenle kanunların denetiminde, onların yalnızca Anayasa kurallarına uygun
olup olmadıkları saptanır. Kanun hükmünde kararnameler ise konu, amaç, kapsam
ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki kanununa hem de Anayasa'ya uygun
olmak zorundadırlar.
16. Anayasa'da kimi konuların kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenmesi yasaklanmaktadır. Anayasa'nın 91. maddesinin
birinci fıkrasında "...sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı
kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan
temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümde yer alan siyasî
haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez." denilmiştir.
Bu kural gereğince, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna ancak kanun
hükmünde kararnameyle düzenlenmesi yasaklanmış alana girmeyen konularda kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir.
17. Anayasa'nın herhangi bir maddesinde kanunla
düzenleneceği öngörülen bir konunun, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci
fıkrasının açıkça yasakladığı hükümler ile ilgili olmadıkça ya da Anayasa'nın
163. maddesinde olduğu gibi kanun hükmünde kararname çıkarılamayacağı açıkça
belirtilmedikçe, kanun hükmünde kararname ile düzenlenmesi Anayasa'ya aykırılık
oluşturmaz.
2- İtiraz Konusu Kuralın 6223 Sayılı Yetki Kanunu
Kapsamında Olup Olmadığının İncelenmesi
18. Anayasa'nın 91. maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca, yetki kanununda, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin,
amacının, kapsamının, ilkelerinin, kullanma süresinin ve süresi içinde birden
fazla kanun hükmünde kararnamenin çıkarılıp çıkarılamayacağının gösterilmesi
gerekir. Buna göre bir kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya uygun olduğunun
kabulü öncelikle konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden dayandığı yetki
kanununa uygun olmasına bağlıdır. Bu bağlamda, Anayasa'nın ikinci
kısmının "Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler" başlıklı
üçüncü bölümünde düzenlenen haklar içinde kalan ve Anayasa'nın 91. maddesinde
belirtilen kanun hükmünde kararnameyle düzenlenemeyecek yasak alan içinde
bulunmayan kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının 6223 sayılı Yetki
Kanunu'nun kapsamında kalması durumunda, kanun hükmünde kararnameyle
düzenlenmesinde Anayasa'ya aykırı bir durumun olmayacağı açıktır.
19. 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun amacını
düzenleyen 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde, kapsamına
ilişkin düzenlemelerin yer aldığı aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının (b)
bendi ile bu bendin (7) numaralı alt bendinde ve son olarak ilkeler ve yetki
süresine ilişkin hükümlerin yer aldığı 2. maddenin (1) numaralı fıkrasının (b)
bendinde, kamu personelinin "atanma, nakil, görevlendirilme,
seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve
esasları"ndan söz edilmiş, ancak mali haklara ilişkin bir ibareye yer
verilmemiştir. Bununla birlikte, 6223 sayılı Yetki Kanunu'nda öngörüldüğü
üzere;
- Mevcut bakanlıkların birleştirilmesine veya
kaldırılmasına, yeni bakanlıklar kurulmasına,
- Mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların
mevcut, birleştirilen veya yeni kurulan bakanlıklar bünyesinde hizmet birimi
olarak yeniden düzenlenmesine,
- Mevcut bakanlıklar ile birleştirilen veya yeni
kurulan bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine,
taşrada ve yurt dışında teşkilatlanma esaslarına,
ilişkin düzenlemeler söz konusu olduğunda, mali
haklara dair düzenlemelerin de yapılması mümkündür. Mevcut veya yeni ihdas
edilen ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki,
teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle ilgili olmayan hususlar 6223 sayılı
Yetki Kanunu'nun kapsamında bulunmadığından, kanun hükmünde kararnameyle
doğrudan mali haklarda bir düzenleme yapılamaz. Bir başka ifadeyle, 6223 sayılı
Yetki Kanunu'nun amaç, kapsam ve ilkeleri bakımından kamu personelinin mali ve
sosyal haklarına ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna doğrudan bir düzenleme yapma
yetkisini vermediği, ancak mali ve sosyal haklarla ilgili hükümlerin 6223
sayılı Yetki Kanunu'nun amacı ve kapsamına giren konularda yapılan
düzenlemelerin doğal sonucu olması durumunda mümkün olabileceği, 6223 sayılı
Yetki Kanunu'nda öngörülen amaç, kapsam ve ilkeleriyle bağlantılı olmaksızın
sırf mali konularda bir düzenleme yapılamayacağı açıktır.
20. İtiraz konusu kural, 375 sayılı KHK'nin ek
11. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer
alan ".murakıp ve." ibareleridir.
21. 666 sayılı KHK'nin 1. maddesiyle 375 sayılı
KHK'ye eklenen ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendiyle, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten sonra, 5018
sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici
kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kadro ve pozisyonlarına ilk defa
veya yeniden atanan murakıp unvanlı meslek personeline, ilgili mevzuatı
uyarınca ödenen her türlü maaş, aylık, ücret, ek ücret, prim, zam, tazminat,
ikramiye, fazla çalışma ücreti, kâr payı ve her ne ad altında olursa olsun
yapılan diğer ödemeler ile sosyal hak ve yardımlar kapsamında yapılan bütün
ayni ve nakdi ödemelerin bir aylık toplam net tutarının, Başbakanlık uzmanlarına
mevzuatında kadrosuna bağlı olarak mali haklar ile sosyal hak ve yardımlar
kapsamında yapılması öngörülen ödemelerin bir aylık toplam net tutarını
geçemeyeceği belirtilerek, "murakıp"ların mali haklarına
ilişkin bir düzenleme yapılmaktadır. Oysa ki 6223 sayılı Yetki Kanunu'nda kamu
görevlilerinin "atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi,
yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esasları"ndan
söz edilmiş, ancak mali haklara ilişkin bir ibareye yer verilmemiştir. Diğer
yandan, kuralda öngörülen mali haklara ilişkin hüküm, mevcut veya yeni ihdas
edilen ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki,
teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı ve bunların zorunlu sonucu
olmayıp doğrudan mali haklara ilişkin bir düzenleme niteliğindedir.
22. Açıklanan nedenlerle kural, 6223 sayılı Yetki
Kanunu kapsamında bulunmadığından Anayasa'nın 91. maddesine aykırıdır. İptali
gerekir.
23. Kural, Anayasa'nın 91. maddesine aykırı
görülerek iptal edildiğinden, Anayasa'nın 10., 49. ve 55. maddeleri yönündenayrıca
incelenmesine gerek görülmemiştir.
IV- HÜKÜM
27.6.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye,
11.10.2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle
eklenen ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ".murakıp ve." ibarelerinin Anayasa'ya aykırı olduklarına
ve İPTALLERİNE, 22.10.2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Alparslan
ALTAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
|
Üye
Engin YILDIRIM
|
Üye
Nuri
NECİPOĞLU
|
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer
TOPAL
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
İtiraz Mahkemesince iptali istenen kural, 27.6.1989 tarih ve 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (KHK), 11.10.2011 tarih ve 666 sayılı
KHK'nin 1. maddesiyle eklenen Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin
tamamı olup; çoğunlukça bu bentteki sadece ".murakıp
ve." ibaresi davada uygulanacak kural olarak kabul edilmiş ve
sadece anılan ibarenin iptali yoluna gidilmiştir. Oysa verilen iptal kararı,
6.4.2011 tarih ve 6223 sayılı "Yetki Kanunu"nda mali haklara ilişkin
bir düzenleme yetkisi verilmediği, dolayısıyla kuralın salt Anayasa'nın 91.
maddesine aykırı düştüğü gerekçesine dayalı bulunmaktadır.
İtiraz Mahkemesi (İstanbul 4. İdare Mahkemesi) kuralın tamamını
getirdiğinden ve kuralın tamamı da "mali hakları" düzenlediğinden ve
bu aşamada Anayasa'nın diğer maddelerine (10., 49. ve 55. maddeler) aykırılık
değerlendirmesi yapılmadığından, davacının statüsünün (Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı) bu aşamada bir önemi
bulunmamaktadır. Dolayısıyla, onun statüsüne bakılarak nihai değerlendirmenin
kuralın içindeki sadece ". murakıp ve ." ibaresiyle sınırlı olarak
yapılması yerinde değildir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17.1.2013 tarih ve E.
2012/80, K. 2013/81 sayılı iptal kararına konu 34 ayrı itiraz başvurusu, Askeri
Ceza Kanunu'nun farklı suç tiplerine ilişkin olarak yapılmış olmasına ve
Anayasa Mahkemesince bunların tamamı birleştirilmiş olmasına ve iptaline karar
verilen kurallarda Anayasa Mahkemesi önüne getirilmemiş suç tipleri
bulunmasına karşın, ".Birleştirme kararları her ne kadar farklı
suç tipleri yönünden verilmişse de, değerlendirme iptal konusu maddelerin
kapsadığı tüm suçlar bakımından yapılmıştır." denilmek suretiyle,
itiraza gelinen suç tipleri yönünden değil, kuralların bütünü yönünden iptal
kararı verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; iptal kararının kuralın (Ek 11.
Maddenin birinci fıkrasının (b) bendi) bütününe şâmil olması
gerektiği kanaatine vardığımızdan; aksi yöndeki çoğunluk kararına
katılmıyoruz.
Başkanvekili
Alparslan
ALTAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
İtiraz Mahkemesince iptali istenen kural, 27.6.1989 tarih ve 375
sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK), 11.10.2011 tarih ve 666 sayılı KHK'nin
1. maddesiyle eklenen Ek 11. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin tamamı
olup; çoğunlukça bu bentteki sadece ".murakıp ve." ibaresi
davada uygulanacak kural olarak kabul edilmiş ve sadece anılan ibarenin iptali
yoluna gidilmiştir. Oysa verilen iptal kararı, 6.4.2011 tarih ve 6223 sayılı
"Yetki Kanunu"nda mali haklara ilişkin bir düzenleme yetkisi
verilmediği, dolayısıyla kuralın salt Anayasa'nın 91. maddesine aykırı düştüğü
gerekçesine dayalı bulunmaktadır.
İtiraz Mahkemesi (İstanbul 4. İdare Mahkemesi) kuralın tamamını
getirdiğinden ve kuralın tamamı da "mali hakları" düzenlediğinden ve
bu aşamada Anayasa'nın diğer maddelerine (10., 49. ve 55. maddeler) aykırılık
değerlendirmesi yapılmadığından, davacının statüsünün (Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunda bankalar yeminli murakıp yardımcısı) bu aşamada bir önemi
bulunmamaktadır. Dolayısıyla, onun statüsüne bakılarak nihai değerlendirmenin
kuralın içindeki sadece ". murakıp ve ." ibaresiyle sınırlı olarak
yapılması yerinde değildir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17.1.2013 tarih ve E.
2012/80, K. 2013/81 sayılı iptal kararına konu 34 ayrı itiraz başvurusu, Askeri
Ceza Kanunu'nun farklı suç tiplerine ilişkin olarak yapılmış olmasına ve
Anayasa Mahkemesince bunların tamamı birleştirilmiş olmasına ve iptaline karar
verilen kurallarda Anayasa Mahkemesi önüne getirilmemiş suç tipleri
bulunmasına karşın, ".Birleştirme kararları her ne kadar farklı
suç tipleri yönünden verilmişse de, değerlendirme iptal konusu maddelerin
kapsadığı tüm suçlar bakımından yapılmıştır." denilmek suretiyle,
itiraza gelinen suç tipleri yönünden değil, kuralların bütünü yönünden iptal
kararı verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; iptal kararının kuralın (Ek 11.
Maddenin birinci fıkrasının (b) bendi) bütününe şâmil olması
gerektiği kanaatine vardığımdan; aksi yöndeki çoğunluk kararına
katılmıyorum.