"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
'3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Ek 24. maddesinde;'Emniyet Teşkilatının polis memuru ihtiyacını karşılamak üzere, Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile polis meslek eğitim merkezleri açılabilir.
En az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olup, sınav tarihi itibarıyla 28 yaşından gün almayan erkek ve bayanlar ile askerliğini yapmış 30 yaşından gün almamış erkek adaylar arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanlar, altı aydan az olmamak üzere polis meslek eğitimine alınırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitim-öğretim, parasız yatılı ve üniformalı olup, öğrencilerin iaşe, ibate ve sağlık giderleri ile diğer istihkakları Devletçe karşılanır. Ayrıca, öğrencilere polis meslek yüksek okulu öğrencilerine ödenen miktar kadar harçlık ödenir.
Polis meslek eğitim merkezlerindeki eğitim-öğretim süresi içerisinde; giriş şartlarını taşımadıkları sonradan anlaşılanlar, eğitim ve öğretimini başarı ile tamamlayamayanlar, sağlık ve disiplin yönünden polis olamayacağına yetkili kurullarca karar verilenlerin polis meslek eğitim merkezleri ile ilişikleri kesilir. Sağlık veya ölüm dışındaki nedenlerle ilişiği kesilenlerden, ödenen harçlık ve yapılan masraflar kanunî faizi ile birlikte tahsil edilir.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile tamamlayanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak atanırlar. Bu şekilde atananlar, atanma tarihinden itibaren altı yıl süreyle başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve aslî memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler, mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemek zorundadırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.' hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan,4652 sayılı Polis Yükseköğretim Kanununun 1. maddesinde; 'Bu Kanunun amacı, Türk Polis Teşkilatının en yüksek öğretim kurumu olan Polis Akademisi ve bağlı fakülteler, enstitüler ile polis meslek yüksek okullarındaki yüksek öğretim ile ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek, bu okulların teşkilatlanmasını, görev ve sorumluluklarını, eğitim-öğretim, araştırma, yayın, öğretim elemanları ve öğrenciler ile ilgili esasları düzenlemektir. Bu Kanun, Akademi ve buna bağlı eğitim-öğretim kurumlarını, yönetim ve öğretim organlarını, bunların işleyişini, görev, yetki ve sorumluluklarını, eğitim ve öğretim esaslarını ve bu konulara ilişkin diğer hususları kapsar.' hükmüne, 15. maddesinin 10. fıkrasında; 'Fakülte, enstitü ve polis meslek yüksek okullarında lisans, lisans üstü veya ön lisans eğitimi yapanlar (yabancı uyruklular hariç) her öğretim yılı karşılığında iki yıl süreyle mecburi hizmetle yükümlüdürler.' hükmüne, 11. fıkrasında ise; 'Bunlardan mezun olup olmadığına bakılmaksızın mecburi hizmetle yükümlü olduğu süre içinde, istifa edenler veya ilişiğinin kesilmesini gerektiren bir suç işleyenler ya da sağlık sebebi hariç, başka herhangi bir sebeple ayrılanlar, yükümlülük sürelerinin eksik kısmı ile orantılı olarak kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarının dört katını tazminat olarak ödemek zorundadırlar.' hükmüne yer verilmiş ancak,Yasanın 11. fıkrasında yer alan '...dört katını...' ibaresiAnayasa Mahkemesinin 27.09.2012 tarih ve E:2012/28, K:2012/134 sayılı kararıyla Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Olayda;Mersin Polis Meslek Eğitim Merkezi 11. dönem mezunu olan davacının, aday polis memuru olarak atandığı İzmir Emniyet Müdürlüğü kadrosunda 27.07.2012 tarihinde göreve başlayıp 2 ay 10 gün çalıştıktan sonra istifa ederek 08.10.2012 tarihinde görevinden ayrıldığı, öğrenim gördüğü süreler için kendisine yapılan masrafların (öğrenci tazminatı) faizsiz anapara tutarının toplam 3.273,06-TL olarak belirlendiği, bunun üzerine bir yılı 3.273,06-TL olmak üzere davacının 6 yıl olan mecburi hizmet süresinden kalan 5 yıl, 9 ay, 20 günlük kısım için toplam 19.001,85-TL tazminat hesaplaması yapıldığı ve mecburi hizmet borcu olarak söz konusu tutarın ödenmesinin davacıdan istenildiği anlaşılmıştır.
Anayasanın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle yasa koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
Yasa koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise 'elverişlilik', 'gereklilik' ve 'orantılılık' olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. 'Elverişlilik', başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, 'gereklilik' başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını ve 'orantılılık' ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir.
Hukuk devletinin unsurlarından olan 'ölçülülük ilkesi' nedeniyle Devlet, kural ihlali nedeniyle öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir denge kurmak zorundadır.
İtiraz konusu kuralla amaçlanan, oluşturulan personel politikasının aksamadan uygulanabilmesi, diğer bir ifadeyle Emniyet Teşkilatının personel eksikliği gibi bir sorunla karşılaşmaması ve buna bağlı olarak güvenlik hizmetinin etkin ve süratli bir şekilde yerine getirilmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılan yöntem ise, kişinin belli bir süre mecburi hizmetle yükümlü kılınması ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda mecburi hizmet süresiyle orantılı bir tazminatın ödettirilmesi yoluna gidilmesidir.
Emniyet Teşkilatının ihtiyaç duyduğu personelin eğitimi, yetiştirilmesi, teminindeki zorluk ve yerine başkasının ikamesinin zaman ve maddi imkân gerektirmesi sebepleriyle, temel polis eğitimi konusunda nitelikli insan gücünün kurumda kalmasını sağlamak amacıyla düzenlemeler yapılması gerekli olmakla birlikte, bu amacı gerçekleştirmeye yönelik tedbirlerin de hukuka ve adalete uygun ve makul olması gerekmektedir.
Uyuşmazlığa uygulanacak yasa kuralında; ödenmesi öngörülen tazminat tutarı sabit bir parasal miktar olarak değil, mecburi hizmetin kalan süresiyle orantılı değişken bir tutar olarak belirlenmiş olup, bu kural yöntem olarak adil ve hakkaniyetli ise de, mecburi hizmetin 6 yıl olduğu ve mecburi hizmete hiç başlanılmayan ya da olaydaki gibi mecburi hizmetin çok az bir kısmının ifa edilmesi durumunda öğrenim giderinin 6 katı kadar bir tazminat miktarıyla karşı karşıya kalındığı düşünüldüğünde, miktar bakımından bu yöntemin ölçülü olduğundan söz etmek olanaklı değildir.
Nitekim, uyuşmazlığa konu yasa kuralına benzer şekildeki 4652 sayılı Yasanın 15. maddesinde öğrenim masraflarının 4 katı olarak öngörülen tazminat tutarı, Anayasa Mahkemesi tarafından mecburi hizmeti sağlamaya yönelik bir tedbir olarak ölçülülük ilkesine uygun bulunmamıştır.
Bu durumda,güvenlik hizmeti ve polislik mesleğinin toplumsal barış ve huzur adına taşıdığı önem nedeniyle güvenlik görevlileri ile ilgili düzenlemelerde kendine özgü kuralların konulması doğal olmakla birlikte, 6 aylık bir eğitimin sonucu olarak kişinin, herhangi bir nedenle, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden kuramdan ayrılması durumunda, kendisine yapılan öğretim masraflarının, mecburi hizmetin kalan kısmıyla orantılı olarak ancak, mecburi hizmete henüz başlanılmamış olması durumunda 6 katı tutarında yüksek bir tazminata maruz kalmasının, ölçülülük ilkesine ve bu bağlamda Anayasanın 2. maddesine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun Ek-24. maddesinin 5. fıkrasında yer alan 'mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için,' ibaresinin Anayasanın 2. maddesine aykırı olduğu kanaati ile iptalinin talep edilmesine, dava dosyasının tüm belgeleriyle onaylı bir suretinin oluşturularak Anayasa Mahkemesine sunulmasına, 05/02/2013 tarihinde karar verildi.'"
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı: 2013/32
Karar Sayısı : 2013/112
Karar Günü : 10.10.2013
R.G. Tarih-Sayı : 31.12.2013-28868
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN :İzmir 2. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU:4.6.1937 günlü, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'na 26.4.2005 günlü, 5336 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle eklenen ek 24. maddenin beşinci fıkrasının son cümlesinde yer alan''mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için,''ibaresinin, Anayasa'nın 2. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
Polis meslek eğitim merkezindeki eğitimini tamamlayan ve aday polis memuru olarak atanan davacıdan, mecburi hizmet süresini tamamlamaksızın memuriyetten ayrılması nedeniyle kendisine yapılan öğretim masrafı karşılığı olarak tazminat istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
3201 sayılı Kanun'un itiraz konusu ibarenin de yer aldığı ek 24. maddesi şöyledir:
'Emniyet Teşkilatının polis memuru ihtiyacını karşılamak üzere, Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile polis meslek eğitim merkezleri açılabilir.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile tamamlayanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak atanırlar. Bu şekilde atananlar, atanma tarihinden itibaren altı yıl süreyle başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve aslî memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler,mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemek zorundadırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.'
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
Başvuru kararında, Anayasa'nın 2. maddesine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca, Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN'ın katılımlarıyla 3.4.2013 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Evren ALTAY tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, kanun koyucunun hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak ölçülülük ilkesiyle bağlı olduğu ve kanunla öngörülen bir yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında ölçülülük ilkesi gereğince makul bir dengenin bulunmasının zorunlu olduğu, emniyet teşkilatının personel eksikliği gibi bir sorunla karşılaşmaması ve buna bağlı olarak güvenlik hizmetinin etkin ve süratli bir şekilde yerine getirilmesi amacıyla getirildiği anlaşılan itiraz konusu kuralın mecburi hizmete hiç başlanılmayan ya da başlanıldıktan kısa süre sonra ayrılınan hâllerde öğrenim giderinin altı katı kadar bir tazminatı söz konusu kılması nedeniyle ölçülü olduğundan söz edilemeyeceği belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun ek 24. maddesinin beşinci fıkrasında, aday polis memuru olarak atandıktan sonra mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan memuriyetten çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve asli memurluğa atanmayarak ilişiği kesilenlerin mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı içinkendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemek zorunda oldukları hükme bağlanmış olup, fıkrada yer alan 'mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için'ibaresi itiraz konusu kuralı oluşturmaktadır.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
Kanun koyucu, düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise 'elverişlilik', 'gereklilik' ve'orantılılık'olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. 'Elverişlilik', başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını,'gereklilik' başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını ve 'orantılılık' ise başvurulan önlem ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir. Bir kurala uyulmaması nedeniyle kanun koyucu tarafından öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında da 'ölçülülük ilkesi' gereğince makul bir dengenin bulunması zorunludur.
Kanun'un ek 24. maddesinde emniyet teşkilatının polis memuru ihtiyacını karşılamak üzere polis meslek eğitim merkezleri açılabileceği belirtilmiş, madde gerekçesinde de mevcut polis memuru sayısının yetersizliği ve bu sayının arttırılması zorunluluğuna işaret edilerek, teşkilatın personel ihtiyacının kısa sürede karşılanmasının amaçlandığı ifade edilmiştir. Anılan madde uyarınca açılan polis eğitim merkezlerinde, en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olup, sınav tarihi itibarıyla 28 yaşından gün almayan erkek ve bayanlar ile askerliğini yapmış 30 yaşından gün almamış erkek adaylar arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanlar, altı aydan az olmamak üzere polis meslek eğitimine alınmıştır.
Emniyet teşkilatının polis memuru ihtiyacının karşılanmasında temel kaynak olan polis meslek yüksek okullarının yanı sıra mevcut ihtiyacın bir an önce karşılanmasını sağlamak üzere açılan polis meslek eğitim merkezlerinde kişilerin eğitimi, yetiştirilmeleri, yerlerine başkalarının ikamesi belirli bir zaman ve maddi imkân gerektirdiğinden, bu merkezlerde eğitimlerini başarıyla tamamlayan ve aday polis memuru olarak atananların kurumda kalmalarını sağlamaya yönelik tedbirler alınması mümkün olmakla birlikte, bu tedbirlerin hukuka uygun ve ölçülü olması gerekmektedir.
Kanun'un ek 24. maddesi incelendiğinde, polis meslek eğitim merkezinde aldığı eğitimi başarıyla tamamlayarak aday polis memuru olarak atananların, altı yıl süre ile mecburi hizmet yükümlülüğünün bulunduğu, bu süre zarfında başka kurumlara nakil yoluyla atanmalarının yasaklandığı ve mecburi hizmet yükümlüğünü tamamlamadan ayrılmaları halinde tazminat ödemelerinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Bu kişilerin, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmedenmemuriyetten çekilmesi, çekilmiş sayılması, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alması veya aslî memurluğa atanamayarak ilişiğinin kesilmesi hallerinde mecburi hizmet süresinin kalan her yılı içinkendilerine yapılan öğretim masraflarını tazminat olarak ödemekle yükümlü kılınmaları, güvenlik hizmetinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi amacını gütmektedir. Güvenlikhizmetininetkin ve süratli bir şekilde yerine getirilebilmesi ise bu husus gözetilerek oluşturulan personel politikasının aksamadan uygulanabilmesine bağlı olduğundan, dava konusu kuralın, bu kural ile ulaşılmak istenen amaç yönünden elverişsiz ve gereksiz olduğundan söz edilemez.
Mecburi hizmet yükümlülüğü süresini tamamlamayanların ödemeleri öngörülen tazminat miktarı yönünden ise bu tutarın, yükümlülüğün tamamlanmayan kısmına bağlı olarak değiştiği görülmektedir. Bu kişilere polis meslek eğitim merkezlerinde yapılan öğretim masraflarının esas alınarak yapılan tazminat hesaplamasında, söz konusu öğretim masraflarının mecburi hizmet süresinin tamamlanmamış kısmına karşılık gelen yıl sayısı ile çarpımı sonucu elde edilen miktar, tazminat olarak belirlenmektedir. Bu durum ise ilgililerin mecburi hizmet süresinin tamamlanmayan kısmına bağlı olarak farklı miktarlarda tazminat ödemelerini söz konusu kılmakta ve göreve başladıktan kısa süre sonra ayrılanlar yönünden bu miktar, öğretim masrafının yaklaşık altı katı olmaktadır.
Polis meslek eğitim merkezinde en az altı ay süreli öğretim sonrası aday polis olarak atanan ve kendilerine altı yıl süreli mecburi hizmet yükümlülüğü getirilerek bu süre zarfında başka kamu kurumlarına naklen atanmaları da yasaklanmış olan kişilerin, mecburi hizmet süresini tamamlamadan emniyet teşkilatından ayrılmaları halinde, ayrıldıkları tarihe bağlı olarak Devletçe kendilerine yapılan öğretim masrafının altı katına kadar ulaşabilecek tutarda yüksek bir tazminat ödemekle yükümlü kılınması, söz konusu tazminat miktarı ile ulaşılmak istenen amaç arasında orantısızlığa yol açmakta ve bu yönüyle ölçülülük ve hakkaniyet ilkelerine aykırı bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa'nın 2. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
VI- İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında,'Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.' denilmekte, 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
4.6.1937 günlü, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun ek 24. maddesinin beşinci fıkrasının son cümlesinde yer alan''mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için''ibaresininiptaline karar verilmesinin doğuracağı hukuksal boşluk, kamu yararını ihlal edici nitelikte olduğundan gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının, Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VII- SONUÇ
4.6.1937 günlü, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'na, 26.4.2005 günlü, 5336 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle eklenen ek 24. maddenin beşinci fıkrasının son cümlesinde yer alan''mecburi hizmet sürelerinin kalan her yılı için,''ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, 10.10.2013 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Alparslan ALTAN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Zehra Ayla PERKTAŞ
Recep KÖMÜRCÜ
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
Zühtü ARSLAN
M. Emin KUZ