ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2011/88
Karar Sayısı:2012/175
Karar Günü:8.11.2012
R.G. Tarih-Sayı:22.11.2013-28829
İPTAL DAVASINI AÇANLAR : Türkiye Büyük Millet
Meclisi Üyeleri M. Akif HAMZAÇEBİ ve Muharrem İNCE ile birlikte 117
milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU : 3.6.2011 günlü, 641 sayılı
Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname'nin;
1- 6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli Etkin ve
Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının
Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki
Kanunu'nun, Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi hâlinde, yasal dayanağı ortadan
kalkacağından, tümünün ve ayrı ayrı tüm maddeleri ile eklerinin,
2- Tümünün ve ayrı ayrı tüm maddeleri ile eki (I) ve (II) sayılı
cetvellerinin,
Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6., 91., 112. ve 166.
maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin
durdurulmasına karar verilmesi istemidir.
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Kanun Hükmünde Kararname Kuralları
641 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin iptali istenen kuralları
ile eki cetveller şöyledir:
MADDE 1- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin amacı, Kalkınma Bakanlığının kuruluş, görev, yetki ve
sorumluluklarını düzenlemektir.
MADDE 2- (1) Kalkınma Bakanlığının
görevleri şunlardır:
a) Ülkenin doğal, beşeri ve iktisadi her türlü kaynak ve
imkânlarını tespit ederek takip edilecek iktisadi, sosyal ve kültürel politika
ve hedeflerin belirlenmesinde Hükümete müşavirlik yapmak.
b) Hükümetçe belirlenen amaçlar doğrultusunda makro ekonomik,
sektörel (sosyal ve iktisadi) ve bölgesel gelişme alanlarında, ulusal ve yerel
düzeyde analiz ve çalışmalar yaparak kalkınma planı, orta vadeli program,
yıllık programlar, stratejiler ve eylem planları hazırlamak.
c) Bakanlıkların ve kamu kurum ve kuruluşlarının iktisadi,
sosyal ve kültürel politikayı ilgilendiren faaliyetlerinde koordinasyonu
sağlamak, uygulamayı etkin bir biçimde yönlendirmek ve bu konularda Hükümete
müşavirlik yapmak.
ç) Uluslararası kuruluşlarla iletişim içerisinde çalışarak
ileriye dönük stratejiler geliştirmek ve topluma perspektif sağlayan politika
önerilerini katılımcı bir yaklaşımla belirleyerek özel kesim için orta ve uzun
dönemde belirsizlikleri giderici genel bir yönlendirme görevini yerine getirmek.
d) Kalkınma planlarının ve yıllık programların başarı ile
uygulanabilmesi için ilgili kurum ve kuruluşların ve mahalli idarelerin kuruluş
ve işleyişlerinin iyileştirilmesi konusunda görüş ve tekliflerde bulunmak;
kurumsal kapasiteyi her yönüyle geliştirme amacıyla gerekli her türlü tedbiri
almak; kurumsal stratejik yönetim ve planlama konularında merkezi uyumlaştırma
ve yönlendirme fonksiyonunu yerine getirmek.
e) Kalkınma planlarının ve yıllık programların uygulanmasını
izlemek ve koordine etmek, değerlendirmek ve gerektiğinde kalkınma planlarında
ve yıllık programlarda usulüne uygun değişiklikler yapmak.
f) Maliye, para, dış ticaret ve kambiyo politikalarının kalkınma
planı ve yıllık programların hedefleriyle uyum içinde uygulanması konusunda
Hükümete müşavirlik yapmak.
g) Özel sektör ve yabancı sermaye faaliyetlerinin plan hedef ve
amaçlarına uygun bir şekilde yürütülmesini düzenleyecek teşvik ve yönlendirme
politikaların genel çerçevesini hazırlamak ve Hükümete teklif etmek.
ğ) Kalkınmada öncelikli yörelerin daha hızlı bir şekilde
gelişmesini sağlayacak tedbirleri tespit ve teklif etmek, uygulamayı izlemek ve
koordine etmek.
h) Kalkınma planı ve yıllık programlardaki ilke ve hedeflere
uygun olarak, uluslar arası ekonomik kuruluşlarla ilişkilerin
geliştirilmesinde, temas ve müzakerelerin yürütülmesinde gerekli görüş ve
tekliflerde bulunmak.
ı) Bölgesel veya sektörel bazda gelişme programları hazırlamak,
i) Kalkınma ajanslarının koordinasyonunu sağlamak ve bunlarla
ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
j) Bilgi toplumuna ilişkin politika, hedef ve stratejileri
hazırlamak, bu alanda kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve özel
sektör arasındaki koordinasyonu sağlamak ve uygulamayı etkin bir biçimde
yönlendirmek.
k) Mevzuatla Bakanlığa verilen diğer görev ve hizmetleri yapmak.
MADDE 3- (1) Bakanlık, merkez ve
yurtdışı teşkilatından oluşur.
(2) Bakanlık merkez teşkilatı ekli (I) sayılı cetvelde
gösterilmiştir.
MADDE 4- (1) Bakanlığın en üst amiri olan Bakan,
Bakanlık icraatından ve emri altındakilerin faaliyet ve işlemlerinden Başbakana
karşı sorumlu olup aşağıdaki görev, yetki ve sorumluluklara sahiptir:
a) Bakanlığı Anayasaya, kanunlara, hükümet programına ve
Bakanlar Kurulunca belirlenen politika ve stratejilere uygun olarak yönetmek.
b) Bakanlığın görev alanına giren hususlarda politika ve
stratejiler geliştirmek, bunlara uygun olarak yıllık amaç ve hedefler
oluşturmak, performans ölçütleri belirlemek, Bakanlık bütçesini hazırlamak,
gerekli kanunî ve idarî düzenleme çalışmalarım yapmak, belirlenen stratejiler,
amaçlar ve performans ölçütleri doğrultusunda uygulamayı koordine etmek,
izlemek ve değerlendirmek.
c) Bakanlık faaliyetlerini ve işlemlerini denetlemek, yönetim
sistemlerini gözden geçirmek, teşkilat yapısı ve yönetim süreçlerinin etkililiğini
gözetmek ve yönetimin geliştirilmesini sağlamak.
ç) Faaliyet alanına giren konularda diğer bakanlıklar, kamu
kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
MADDE 5- (1) Müsteşar, Bakandan
sonra gelen en üst düzey kamu görevlisi olup Bakanlık hizmetlerini, Bakan adına
ve onun emir ve yönlendirmesi doğrultusunda, mevzuat hükümlerine, Bakanlığın
amaç ve politikalarına, stratejik planına uygun olarak düzenler ve yürütür. Bu
amaçla, Bakanlık kuruluşlarına gereken emirleri verir ve bunların uygulanmasını
gözetir ve sağlar. Müsteşar bu hizmetlerin yürütülmesinden Bakana karşı
sorumludur.
(2) Müsteşara yardımcı olmak üzere dört Müsteşar Yardımcısı
görevlendirilebilir.
MADDE 6- (1) Bakanlığın hizmet
birimleri şunlardır:
a) Yıllık Programlar ve Konjonktür Değerlendirme Genel
Müdürlüğü.
b) Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü.
c) İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü,
ç) Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü.
d) Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü.
e) Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü.
f) Yatırım Programlama, İzleme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü.
g) Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü,
ğ) Hukuk Müşavirliği.
h) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı.
ı) Kurullar Sekreteryası Dairesi Başkanlığı.
i) Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği,
j) Özel Kalem Müdürlüğü.
MADDE 7- (1) Yıllık Programlar ve
Konjonktür Değerlendirme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Yıllık programların makro dengelerini oluşturmak.
b) Kalkınma planlarının hazırlanmasına katkıda bulunmak.
c) Konjonktürel gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek.
ç) Kamu maliyesi, ödemeler dengesi, para, banka ve mali
piyasalar konularında gerekli araştırmaları yapmak ve bu çerçevede gerekli
politika önerilerinde bulunmak.
d) Kurumsal ve hukuki düzenlemeler ile ilgili görüş vermek.
e) Uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakerelere iştirak
etmek.
f) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 8- (1) Ekonomik Modeller ve
Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Kalkınma planlarının makro dengelerini oluşturmak.
b) Yıllık programların hazırlanmasına katkıda bulunmak ve uzun
vadeli stratejiler oluşturmak.
c) Ekonomik modeller, dünya ekonomisi, ülke ekonomileri, ulusal
ve uluslar arası stratejiler, sanayileşme, teknoloji, çevre politikaları ve
benzeri konularda araştırmalar yapmak.
ç) Geliştirdiği makro modeller ile ekonomik ve sosyal politikaların
uzun dönemli etkilerini tahmin etmek.
d) Bölgesel entegrasyonlarla ilgili gelişmeleri ve stratejileri
izlemek ve bunlara yönelik alternatifler hazırlamak.
e) Kalkınma planlarının uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,
bu konularda uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakerelere iştirak etmek.
f) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 9- (1) İktisadi Sektörler ve Koordinasyon
Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) İktisadi sektörlerde proje geliştirme ve değerlendirme,
sanayileşme, teşvik ve yönlendirme, iç ve dış ticaret politikaları konularında
çalışma ve araştırmalar yapmak suretiyle kalkınma planları ve yıllık
programların hazırlanmasına katkıda bulunmak.
b) İktisadi sektörlerle ilgili olarak ileriye dönük stratejiler
geliştirmek.
c) Kamu yatırım programını hazırlamak, kamu projelerini izlemek
ve yıl içinde revizyonu ile ilgili işlemleri yapmak, uygulamaya ait dönem
raporlarını hazırlamak, uygulamayı yönlendirmek, kurumsal ve hukuki
düzenlemeler ile ilgili görüş vermek, plan ve programların uygulanması
sırasında kamu ve özel kesim kuruluşları arasında gerekli koordinasyonu
sağlamak ve bu amaçla kurum ve kuruluşların üst düzey yetkili temsilcilerinin
katılacağı komisyonlar kurmak ve uluslararası kuruluşlarla temas ve
müzakerelere iştirak etmek.
ç) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 10- (1) Sosyal Sektörler ve
Koordinasyon Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Sosyal sektörlerde çalışma ve araştırmalar yapmak suretiyle
kalkınma planları ve yıllık programların hazırlanmasına katkıda bulunmak.
b) Sosyal sektörlerle ilgili olarak ileriye dönük stratejiler
geliştirmek, kamu yatırım programını hazırlamak, kamu projelerini izlemek ve
yıl içinde revizyonu ile ilgili işlemleri yapmak, uygulamayı yönlendirmek,
kurumsal ve hukuki düzenlemeler ile ilgili görüş vermek, plan ve programların
uygulanması sırasında kamu ve özel kesim kuruluşları arasında gerekli
koordinasyonu sağlamak ve bu amaçla kurum ve kuruluşların üst düzey yetkili
temsilcilerinin katılacağı muhtelif komisyonlar kurmak, uluslararası
kuruluşlarla temas ve müzakerelere iştirak etmek.
c) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 11- (1) Bölgesel Gelişme ve
Yapısal Uyum Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Bölge, il ve ilçe bazında araştırma ve planlama çalışmaları
yapmak veya yaptırmak, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bu konularda
yapacakları çalışmaların kalkınma planları ve yıllık programlarla tutarlılığını
sağlamak.
b) Yapısal uyum politikalarının uygulanması sırasında ortaya
çıkabilecek sorunların çözümü amacıyla projeler geliştirmek ve bu konularda
yapılacak çalışmaları koordine etmek, kalkınma ajanslarının genel
koordinasyonunu sağlamak ve bunlarla ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
c) Yerel istihdamın ve girişimciliğin geliştirilmesi
çerçevesinde küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinin, esnaf ve
sanatkârların ve kırsal kesimin sorunlarına yönelik politikalar geliştirmek,
kurumsal ve hukuki düzenlemeler ile ilgili görüş vermek, uygulamayı
yönlendirmek.
ç) Kalkınmada öncelikli yöreleri ve ihtiyaçlarını tespit etmek,
bu yörelerin özelliklerini dikkate alarak daha hızlı bir gelişme sağlanması
amacıyla gerekli çalışmaları yapmak, bölgesel kalkınma projeleri ile ilgili
koordinasyonu sağlamak ve görev alanına giren konularda görüş vermek ve
uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakerelere iştirak etmek, kamu yatırım
programının hazırlanmasına katkıda bulunmak ve yatırım programında gerekli
revizyonları yapmak.
d) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 12- (1) Dış Ekonomik İlişkiler
Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Bölgesel, çok taraflı ve ikili kalkınma ve ekonomik
ilişkilerin kalkınma planları ve yıllık programlarda belirtilen ilke, hedef ve
politikalarla uyumlu ve etkili bir şekilde yürütülmesi için gerekli çalışmaları
yapmak.
b) Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma çabalarına yardımcı olmak
amacıyla bu ülkelere yönelik teknik yardım faaliyetlerini yürütmek, gelişme
yolundaki ülkeler ve özellikle İslam ülkeleri arasında ekonomik ve ticari
işbirliği amacıyla kurulan teşkilatlarla ilgili gerekli çalışmaları yapmak, bu
teşkilatların daimi nitelikteki kurullarının gerektiğinde sekreterya
hizmetlerini yürütmek.
c) Kalkınma alanında ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlarla
işbirliği program ve projelerini hazırlamak, koordine etmek ve gerektiğinde
yürütmek, ülke dış politikasını destekleyecek şekilde dünya ekonomisi, ülke
ekonomileri konularında analitik ve stratejik çalışmalar ile politika
analizleri yapmak, bu görevlerin gerektirdiği üst düzey koordinasyonu sağlamak.
ç) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 13- (1) Yatırım Programlama,
İzleme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Kalkınma planı ve programlar kapsamında belirlenen öncelikler
çerçevesinde kamu yatırım politikalarını oluşturmak, yatırımlara ilişkin analiz
ve araştırmalar yapmak, kamu kuruluşlarının yürüteceği proje fikirlerinin
geliştirilmesine destek vermek, projeleri analiz etmek ve kamu yatırım
programını hazırlamak, izlemek ve değerlendirmek,
b) Kamu yatırımlarının gerçekleştirilmesinde uygun finansman
modelleri geliştirmek, kamu-özel işbirliği projelerini analiz etmek, kamu kurum
ve kuruluşlarının proje planlama ve izleme-değerlendirme faaliyetlerine ilişkin
esas ve usulleri belirlemek ve bu konularda kapasite geliştirmelerine destek
olmak.
c) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 14- (1) Yönetim Hizmetleri
Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Bakanlığın insan gücü planlaması ve personel politikasıyla
ilgili çalışmaları yapmak; personel sisteminin geliştirilmesi ve performans
ölçütlerinin oluşturulması ile ilgili
tekliflerde bulunmak; Bakanlık personelinin atama, özlük,
disiplin ve emeklilik ile ilgili işlerini yapmak; Bakanlığın eğitim planını
hazırlamak, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarını düzenlemek ve
uygulamak.
b) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu
çerçevesinde, kiralama ve satın alma işlerini yürütmek; temizlik, aydınlatma,
ısıtma, onarım ve taşıma hizmetlerini yapmak; genel evrak faaliyetlerini
düzenlemek ve yürütmek, Bakanlık sivil savunma ve seferberlik hizmetlerini
planlamak ve yürütmek.
c) Bakanlık kütüphane ve arşiv hizmetlerini yürütmek,
ç) Bakanlığın bilişim, bilgi işlem, bilgi güvenliği ile ilgili
her türlü iş ve işlemi yapmak veya yaptırmak; kurumsal iletişim politikasının
oluşturulmasına ve Bakanlık birimlerinin buna uygunluk sağlamasına yardımcı
olmak, Bakanlık yayınları ile ilgili her türlü işlemi yapmak.
d) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 15- (1) Hukuk Müşavirliğinin
görevleri şunlardır:
a) Bakanlığın taraf olduğu adlî ve idarî davalarda, tahkim
yargılamasında ve icra işlemlerinde Bakanlığı temsil etmek, dava ve icra
işlemlerini takip etmek, anlaşmazlıkları
önleyici hukukî tedbirleri zamanında almak.
b) Bakanlık hizmetleriyle ilgili olarak diğer kamu kurum ve
kuruluşları tarafından hazırlanan mevzuat taslaklarını, Bakanlık birimleri
tarafından düzenlenecek her türlü sözleşme ve şartname taslaklarını, Bakanlık
ile üçüncü kişiler arasında çıkan her türlü uyuşmazlıklara ilişkin işleri ve
Bakanlık birimlerince sorulacak diğer işleri inceleyip hukukî mütalaasını
bildirmek.
c) Bakanlıkça hizmet satın alma yoluyla temsil ettirilen dava ve
icra takiplerine ilişkin usul ve esasları belirlemek, bunları izlemek, koordine
etmek ve denetlemek.
ç) Bakanlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata,
plan ve programa uygun çalışmalarını temin etmek amacıyla gerekli hukukî
teklifleri hazırlayıp Bakana sunmak.
d) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
(2) Birinci fıkrada belirtilen her türlü dava ve takip işleri
ile diğer görevler Bakanlığın Hukuk Müşavirleri ile Avukatları aracılığıyla
yerine getirilir. Gerekli hallerde dava ve takip işleri Hazine Avukatları
aracılığıyla veya ihtiyaç duyulması halinde Bakanlıkça belirlenecek usul ve
esaslar çerçevesinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinde
öngörülen doğrudan temin usulü ile avukatlar veya avukatlık ortaklıkları ile
yapılacak avukatlık sözleşmeleri yoluyla yürütülür.
(3) Davalarda temsil yetkisi bulunan Hukuk Müşavirleri ve
Avukatların bir listesi Bakanlıkça ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına ve bölge
idare mahkemesi başkanlıklarına verilir. Bu listelerin birer nüshası,
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adlî yargı çevresinde, bölge idare mahkemesi
başkanlığınca idarî yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Yüksek
mahkemeler ve bölge adliye mahkemesindeki duruşmalarda temsil yetkisini
kullanacakların isimleri, ilgili mahkemelerin başsavcılıklarına veya
başkanlıklarına bildirilir.Listede isimleri yer alan Hukuk Müşavirleri ve
Avukatlar, baroya kayıt ve vekâletname ibrazı gerekmeksizin temsil yetkilerini
kullanırlar. Temsil yetkisi sona erenlerin isimleri yukarıda yazılı mercilere
derhal bildirilir.
(4) Bakanlık lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle
hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil edilen vekâlet ücretlerinin Avukatlara
dağıtımı hakkında, 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye
Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
MADDE 16- (1) Strateji Geliştirme
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 22/12/2005
tarihli ve 5436 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve diğer mevzuatla strateji
geliştirme ve mali hizmetler birimlerine verilen görevleri yapmak.
b) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 17- (1) Kurullar Sekreteryası
Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Yüksek Planlama Kurulu, Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu,
Bakanlık bünyesinde veya koordinasyonunda oluşturulacak diğer kurullar ve
komitelerden Bakan tarafınca belirlenecek olanların sekreterya hizmetlerini
yürütmek ve anılan kurul ve komiteler tarafından alınan kararların
uygulanmasını takip etmek.
b) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 18- (1) Basın ve Halkla
İlişkiler Müşavirliğinin görevleri şunlardır:
a) Bakanlığın basın ve halkla ilişkilerle ilgili faaliyetlerini
planlamak ve bu faaliyetlerin belirlenen usul ve ilkelere göre yürütülmesini
sağlamak.
b) 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununa göre yapılacak bilgi
edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru bir şekilde sonuçlandırmak üzere
gerekli tedbirleri almak.
c) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 19- (1) Özel Kalem Müdürlüğünün
görevleri şunlardır:
a) Bakanın çalışma programını düzenlemek.
b) Bakanın resmî ve özel yazışmalarını, protokol ve tören
işlerini düzenlemek ve yürütmek.
c) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.
MADDE 20- (1) Bakanlıkta, önem ve
öncelik taşıyan konularda Bakana yardımcı olmak üzere otuz Bakanlık Müşaviri
atanabilir.
MADDE 21- (1) Bakanlık, 13/12/1983
tarihli ve 189 sayılı Kanun Hükmünde Kararname esaslarına uygun olarak yurtdışı
teşkilatı kurmaya yetkilidir.
MADDE 22- (1) Yüksek Planlama Kurulu,
Başbakanın başkanlığında, Bakan ile Başbakanın belirleyeceği diğer bakanlardan
oluşur. Başbakanın bulunmadığı toplantılara Bakan veya Başbakanın belirleyeceği
bir bakan başkanlık eder. Kurulun görüşeceği konuların mahiyet ve özelliğinin
gerektirdiği durumlarda, Kurula Başkan tarafından diğer bakanlar ve kamu
görevlileri de çağrılabilir.
(2) Ekonomik, sosyal ve kültürel hedefler ile politikaların
belirlenmesine esas teşkil edecek hususlar Yüksek Planlama Kurulunda
görüşülerek tespit edilir. Bu suretle tespit edilen esaslar Bakanlar Kurulunda
öncelikle görüşülerek karara bağlanır.
(3) Yüksek Planlama Kurulunun görevleri şunlardır:
a) İktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı planlamada ve
politika hedeflerin tayininde Bakanlar Kuruluna yardımcı olmak ve hazırlanacak
kalkınma planları ile yıllık programları, Bakanlar Kuruluna sunulmadan önce,
belirlenen amaçlara uygunluk ve yeterlik bakımından incelemek.
b) Ülkenin yurtiçi ve yurtdışı ekonomik hayatıyla ilgili
konularda yüksek düzeyde kararlar almak.
c) Yatırım ve ihracatın teşvikine ilişkin esasları tespit etmek,
ç) Toplu Konut İdaresi bütçesini onaylamak.
d) Kanunlarla ve diğer mevzuatla yetki verilen konularda karar
vermek.
MADDE 23- (1) Para-Kredi ve
Koordinasyon Kurulu, Başbakanın belirleyeceği bakanlar ve müsteşarlar ile
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanından oluşur. (Ek cümle:
7/7/2011 - KHK - 646/12md.) Kurulun başkanı Başbakan tarafından belirlenir.
(2) Kurul toplantılarına Başkan tarafından konuyla ilgili
bakanlar davet edilebilir ve görüşülecek konuların gerektirdiği hallerde diğer
kamu görevlileri de çağrılabilir.
(3) Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Ülkenin yurtiçi ve yurtdışı ekonomi, para, kredi ve maliye
politikalarını tespit ederek uygulanmasında koordinasyon sağlamak ve bununla
ilgili gerekli tedbirleri ve kararları almak.
b) Bakanlar Kurulunun veya Yüksek Planlama Kurulunun
incelenmesini istediği konularda görüş bildirmek.
c) Destekleme politikalarının esaslarını belirleyerek destekleme
fiyatları konusunda Bakanlar Kuruluna tavsiyelerde bulunmak.
ç) Ödemeler dengesindeki gelişmeleri takip ederek gerekli
tedbirleri almak, ithalattan alınacak teminat ve fonlar hakkında Bakanlar
Kuruluna teklifte bulunmak.
d) Bakanlar Kurulunca verilen diğer görevleri yapmak.
e) Kurul Kararlarının uygulanmasını takip etmek.
MADDE 24- (1) Kalkınma Araştırmaları
Merkezinin görevleri şunlardır:
a) Hükümet programları ve kalkınma planlarında yer alan
stratejik öncelikler doğrultusunda ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma
konuları ile ilgili her türlü araştırmayı yapmak veya yaptırmak.
b) Ülkemizin kalkınma tecrübelerini, başta komşu ülkeler olmak
üzere, işbirliği içinde olunan gelişmekte olan ülkelere aktarılmasına teknik
destek vermek.
c) Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma çabalarına yardımcı olmak
amacıyla bu ülkelere yönelik teknik yardım ve işbirliği faaliyetlerinin yürütülmesine
teknik destek vermek.
ç) Kamu kurum ve kuruluşlarında planlama, programlama, proje
hazırlama ve yönetme konularında kapasite geliştirme amacıyla eğitimler vermek.
d) Yurtiçinde ve yurtdışında kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarıyla
ortak çalışma ve araştırmalar yapmak, eğitim programları uygulamak.
e) Görev alanıyla ilgili konularda kamu kurum ve kuruluşlarının
ihtiyaç duyacağı kılavuz ve el kitaplarım hazırlamak veya hazırlatmak.
(2) Merkez, bu görevlerini yürütürken, yerli ve yabancı
üniversitelerin, kurumların ve düşünce kuruluşlarının temsilcileri ve
uzmanlarıyla işbirliği yapabilir, yerli ve yabancı özel kişiler ile tüzel
kişilere araştırma, etüt, analiz ve proje çalışmaları yaptırabilir.
(3) Merkezin organları; İzleme ve Yönlendirme Kurulu ve
Başkanlıktır. İzleme ve Yönlendirme Kurulu; Müsteşar, Müsteşar Yardımcıları ve
Merkez Başkanından oluşur. Kurula Müsteşar, bulunmadığı durumlarda
görevlendireceği Müsteşar Yardımcısı başkanlık eder.
(4) Merkezin çalışma usul ve esasları Bakanlık tarafından
çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
MADDE 25- (1) Bakanlık, görev alanına
giren konularla ilgili olarak çalışmalarda bulunmak üzere diğer bakanlıklar,
kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, özel
sektör temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanların katılımı ile çalışma grupları
oluşturabilir.
MADDE 26- (1) Bakanlık bilgi
toplamada, plan ve programların hazırlanmasında ve uygulamanın izlenmesinde,
bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu
kurumu niteliğindeki kuruluşlar ve özel kesim üst düzey kuruluşları ile yakın
işbirliği içinde bulunur.
(2) Bakanlık, kalkınma planlarının ve yıllık programların
hazırlanması, uygulanması ve izlenmesi safhalarında gerekli olan verileri,
bunların toplanmasında ve değerlendirilmesindeki amaç ve zaman aralıkları ile
bu verilerin sunulma şeklini tespit eder.
(3) Türkiye İstatistik Kurumu, plan ve programların
hazırlanmasında gerek duyulan bilgileri zamanında ve yeterli kapsamda sağlamak
amacıyla Bakanlık ile yakın işbirliği içinde çalışır.
MADDE 27- (1) Bakanlık, görevleri ile
ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve
diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden
bilgi istenen bütün kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
bu bilgileri istenilen süre içinde öncelikle ve zamanında vermekle
yükümlüdürler.
(2) Bu şekilde elde edilen bilgilerden ticari sır niteliğinde
olanların gizliliğine uyulur.
MADDE 28- (1) Bakanlık, kabul edilen
planların, yıllık programların ve projelerin uygulanmasındaki uyum ve
işbirliğini sağlar.
(2) Plan, yıllık program ve proje uygulaması, Bakanlıkça zaman
zaman gözden geçirilerek elde edilen sonuçlar değerlendirilir ve alınması
gerekli tamamlayıcı tedbirler, belirli devrelerde hazırlanacak raporlarla
Bakanlar Kuruluna sunulur.
MADDE 29- (1) İktisadi, sosyal ve
kültürel hedefler ile politikaların belirlenmesine esas teşkil edecek hususlar
Yüksek Planlama Kurulunda görüşülerek tespit edilir.
(2) Bu suretle tespit edilen esaslar Bakanlar Kurulunda
öncelikle görüşülerek karara bağlanır.
MADDE 30- (1) Bakanlık, Bakanlar
Kurulunun onayladığı esaslar ve hedefler çerçevesinde kalkınma planını hazırlar
ve Yüksek Planlama Kuruluna sunar.
(2) Kalkınma planının Başbakanlığa sunulmasından itibaren bir
hafta içinde Yüksek Planlama Kurulu toplanır. Kurul bu planı inceleyerek,
planın kabul edilmiş bulunan ana hedeflere uygun olup olmadığını bir raporla Bakanlar
Kuruluna bildirir. Plan Bakanlar Kurulunda incelenerek kabul edildikten sonra
Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına arz olunur.
MADDE 31- (1) Orta Vadeli Program;
Stratejik Planlar, Kalkınma Planları ve genel ekonomik koşulların gerekleri
doğrultusunda gelecek üç yıla ilişkin olarak makro politikaları, ilkeleri,
hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri de kapsayacak
şekilde Bakanlık tarafından hazırlanarak Bakanlar Kuruluna sunulur.
(2) Orta Vadeli Program Mayıs ayı sonuna kadar Bakanlar Kurulu
tarafından onaylanarak Resmi Gazetede yayımlanır.
MADDE 32- (1) Yıllık Programlar,
Bakanlıkça hazırlanarak Yüksek Planlama Kuruluna sunulur. Bu Kurul programları
inceleyerek bir raporla Bakanlar Kuruluna sunar. Bakanlar Kurulunda kabul
edilen Yıllık Programlar kesinleşmiş olur. Yıllık Programlar ile birlikte orta
vadeli tahminler de sunulur.
(2) Yıllık Programlar, bütçeler ile iş programlarından önce
hazırlanır. Bütçelerle iş programlarının hazırlanmasında Yıllık Programlarda
kabul edilmiş olan esaslar dikkate alınır.
(3) Bütçelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe
Komisyonunda görüşülmesi sırasında, birden fazla yılı kapsayan ve Kalkınma
Planı ve Yıllık Programların bütünlüğünü ilgilendiren yatırım projelerinin
Programa ilave edilmesinde, 3067 sayılı Kalkınma Planlarının Yürürlüğe Konması
ve Bütünlüğün Korunması Hakkında Kanunun 2nci maddesinde yer alan esas ve
usullere uyulur.
(4) Yıllık Programlarda yer alan makro politikaların uyum içinde
yürütülmesini sağlamak amacıyla Bakanlar Kuruluna değerlendirme raporları
sunulur.
MADDE 33- (1) Bakanlık ve Kalkınma
Araştırmaları Merkezi, görevleri ile ilgili olarak ihtiyaç duyduğu konularda
araştırma, etüt ve proje ile uluslararası ikili ve çok taraflı temas ve
toplantılar düzenleme ve bunlarla ilgili her türlü mal ve hizmetlerin sağlanması
gibi işleri yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilere sözleşme veya pazarlık
suretiyle yaptırabilir ve bu konularla ilgili mal ve hizmet satın alabilir.
(2) Bu kapsamdaki faaliyetler ile Bakanlığa teklif edilen
projelerin değerlendirilmesi ve desteklenen projelerin izlenmesine ilişkin
hizmet alımlarında görev alan kamu görevlileri ve hizmetinden yararlanılacak
diğer kişiler için ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılacak harcamalar
Bakanlık bütçesinden karşılanır. Bakanlıkça desteklenen araştırma geliştirme
projelerinde proje süresi ile sınırlı olmak kaydıyla proje kapsamında görev
yapan öğretim elemanlarına onaylanan projede belirlenen tutarlar üzerinden
ödeme yapılabilir. Projede görev yapan ve kamu görevlisi olmayan diğer personele
onaylanan projede belirlenen tutarlar üzerinden ücret ödenebilir.
MADDE 34- (1) Bakanlığın her
kademedeki yöneticileri, görevlerini mevzuata, stratejik plan ve programlara,
performans ölçütlerine ve hizmet kalite standartlarına uygun olarak yürütmekten
üst kademelere karşı sorumludur.
MADDE 35- (1) Bakan, Müsteşar ve her
kademedeki Bakanlık yöneticileri sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak
şartıyla yetkilerinden bir kısmım alt kademelere devredebilir. Yetki devri,
uygun araçlarla ilgililere duyurulur.
MADDE 36- (1) Bakanlık; görev, yetki
ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idarî
düzenlemeler yapabilir.
MADDE 37- (1) Müsteşar, Müsteşar
Yardımcısı, Genel Müdür, Kalkınma Araştırmaları Merkezi Başkanı, I. Hukuk
Müşaviri, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı, Bakanlık Müşaviri, Hukuk
Müşaviri, Planlama Uzmanı, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Özel Kalem
Müdürü, Planlama Uzman Yardımcısı ile Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünde
fiilen görevli Bilgisayar Mühendisi ve Çözümleyici kadroları karşılık
gösterilmek kaydıyla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların
sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın
sözleşmeli personel istihdam edilebilir. Bu suretle çalıştırılacak personele,
bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı cetvelde unvanları itibarıyla
yer alan taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere, Bakan tarafından
belirlenecek tutarda aylık brüt sözleşme ücreti ödenir. Söz konusu personele,
hastalık ve yıllık izinler dâhil, Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarında birer
aylık sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenir. Bunlardan üstün gayret ve
çalışmaları sonucu emsallerine göre başarılı çalışmalar yaptıkları tespit
edilenlere, Bakanın onayı ile Haziran ve Aralık aylarında birer aylık sözleşme
ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi ödenebilir. Bu fıkrada belirtilen
kadrolarda fiilen çalışanlara, 657 sayılı Kanunda belirtilen en yüksek Devlet
memuru aylığının (ek gösterge dâhil);
a) 9 ila 7 nci derecelerden aylık alanlara % 25'ini,
b) 6 ila 4 üncü derecelerden aylık alanlara % 30'unu,
c) 3 ila 1 inci derecelerden aylık alanlara % 35'ini,
geçmemek üzere, Bakanlıkça tespit edilen usul ve esaslar
çerçevesinde her ay aylıkla birlikte damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye
tabi olmaksızın peşin olarak fazla çalışma ücreti ödenir.
(2) Yabancı uzmanlar da sözleşmeli olarak istihdam edilebilir.
(3) Bu suretle çalıştırılacakların sözleşme usul ve esasları ile
ücret miktarı ve her çeşit ödemeler Bakanlar Kurulunca tespit edilir.
MADDE 38- (1) Bakanlık, görev alanına
giren konularda çalıştırılmak üzere Planlama Uzmanı ve Planlama Uzman
Yardımcısı istihdam eder.
(2) Planlama Uzman Yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlara ek olarak
aşağıdaki şartlar aranır:
a) Kalkınma ve planlama hizmetlerinin gerektirdiği niteliklere
sahip olmak.
b) En az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki
yükseköğretim kurumlarından mezun olmak.
c) Yönetmelikle belirlenen yabancı dillerden en az birini iyi
derecede bilmek,
ç) Yapılacak yarışma sınavında başarılı olmak.
(3) Planlama Uzman Yardımcılığına atananlar, en az üç yıl
çalışmak ve hazırlayacakları uzmanlık tezinin, oluşturulacak tez jürisi
tarafından kabul edilmesi kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak
kazanırlar. Süresi içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere
tezlerini sunmaları veya yeni bir tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere
ilave süre verilir. Yeterlik sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına
atanabilmeleri, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından
asgarî (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen
ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından
itibaren en geç iki yıl içinde sahip olma şartına bağlıdır. Sınavda başarılı
olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı halde geçerli mazereti olmaksızın
sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir.
Verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları
tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav
hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı dil yeterliliği şartını yerine
getirmeyenler, Planlama Uzman Yardımcısı unvanını kaybederler ve Bakanlıkta
durumlarına uygun kadrolara atanırlar.
(4) Planlama Uzmanı ile Planlama Uzman Yardımcılarının mesleğe
alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı
ile diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.
MADDE 39- (1) Kamu idarelerinde
çalışanlardan durumları yönetmelikteki şartlara uygun olanlar, kurumlarının
muvafakati ile Bakanlıkta sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler. Bu personel
kurumundan aylıksız izinli sayılır. İzinli oldukları sürece memuriyetleri ile
ilgili özlük hakları devam ettiği gibi, bu süreler kendi kurumlarında çalışmış
gibi addedilerek terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır ve herhangi bir
işleme gerek kalmaksızın terfileri süresinde yapılır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kamu idarelerinde görevli
personel; aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer sosyal hak ve
yardımları kurum veya kuruluşlarınca ödenmek kaydıyla geçici olarak Bakanlıkta
görevlendirilebilir.
MADDE 40- (1) Bakanlık personeli,
mesleki bilgi ve tecrübelerini geliştirmek ve ihtisas yapmak üzere yurtdışına
gönderilebilir.
MADDE 41- (1) 2451 sayılı Bakanlıklar
ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunun eki cetvellerde sayılanlar
dışında kalan memurların atamaları Bakan tarafından yapılır. Bakan bu yetkisini
alt kademelere devredebilir.
MADDE 42- (1) Kadroların tespiti,
ihdası, kullanımı ve iptali ile kadrolara ilişkin diğer hususlar 190 sayılı
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre
düzenlenir.
MADDE 43- (1) Mevzuatta;
a) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının bağlı ya da sorumlu
olduğu Bakana yapılan atıflar Kalkınma Bakanına yapılmış sayılır.
b) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına yapılan atıflar
Kalkınma Bakanlığına; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarına yapılmış olan
atıflar Bakanlık Müsteşarına; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında diğer
birim ve yöneticilerine yapılmış atıflar Bakanlığın ilgili birim ve
yöneticilerine yapılmış sayılır.
(2) 19/6/1994 tarih ve 540 sayılı Devlet Planlama Teşkilatı
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, ek 2 nci maddesi hariç,
yürürlükten kaldırılmıştır.
(3) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı
cetvelin Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına ait bölümleri yürürlükten
kaldırılmış ve ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvele Kalkınma Bakanlığı
bölümü olarak eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin uygulanmasına ilişkin düzenlemeler, bir yıl içinde yürürlüğe konulur.
Bu düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanun
Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı
merkez ve yurtdışı teşkilatlarına ait her türlü taşınır, taşıt, araç, gereç ve
malzeme, her türlü borç ve alacaklar, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü
kayıtlar ve diğer dokümanlar ile kadro ve pozisyonlarda bulunan personel hiçbir
işleme gerek kalmaksızın Kalkınma Bakanlığına devredilmiş sayılır. Mülkiyeti
Hazineye ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan Maliye
Bakanlığınca, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına tahsis edilmiş
taşınmazlar hiçbir işleme gerek kalmaksızın tahsis amacında kullanılmak üzere
Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır.
(2) Bakanlığın 2011 malî yılı harcamaları, 6091 sayılı 2011 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçe Kanununa istinaden Maliye Bakanlığınca yeni bir düzenleme
yapılıncaya kadar, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının 2011 yılı
bütçesinde yer alan bütçe ödeneklerinden karşılanır.
(3) Bakanlığın teşkilatlanması sebebiyle teşkilat, görev,
personel, kadro, demirbaş devri ve benzeri hususlarda ortaya çıkabilecek
sorunları gidermeye Bakan yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 3- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığında;
a) Genel Sekreter, Müsteşarlık Müşaviri, Müsteşar Müşaviri,
Yönetim Bilgi Merkezi Dairesi Başkanı, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı,
Personel Dairesi Başkanı, Yayın ve Temsil Dairesi Başkanı, Genel Sekreter
Yardımcısı unvanlı kadrolarda bulunanların görevleri bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte sona erer. Bu fıkra uyarınca görevleri
sona erenler ekli (2) sayılı liste ile ihdas edilen Bakanlık Müşaviri
kadrolarına halen bulundukları kadro dereceleriyle atanmış sayılırlar. Bu madde
uyarınca ihdas edilen Bakanlık Müşaviri kadroları, herhangi bir sebeple
boşalması halinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
b) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı kadrolarında bulunanlardan yukarıdaki
fıkralarda belirtilenle dışında kalanlar, Bakanlık için ihdas edilen aynı
unvanlı kadrolara halen bulundukları kadro dereceleriyle başka bir işleme gerek
kalmaksızın atanmış sayılır. Yukarıdaki fıkralarda sayılanlar hariç olmak üzere
kadro unvanları değişenler veya kaldırılanlar ise altı ay içerisinde Bakanlıkta
kazanılmış hak aylık derecelerine uygun başka bir kadroya atanırlar. Atama
işlemi yapılıncaya kadar Bakanlıkça ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilirler.
Bunlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski kadrolarına ait aylık, ek
gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî haklarını almaya devam
eder.
(2) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının yurtdışı teşkilatında, Daimi Temsilci
Yardımcısı, Planlama Müşaviri, Planlama Müşaviri Yardımcısı kadrolarında görev
yapanlar, Bakanlığın yurtdışı teşkilatında Daimi Temsilci Yardımcısı, Kalkınma Müşaviri
ve Kalkınma Müşaviri Yardımcısı kadrosuna atanmış sayılırlar ve yurtdışı görev
sürelerinin sonuna kadar görevlerine devam eder.
(3) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında 540 sayılı Kanun
Hükmüne Kararname uyarınca kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen
personelden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinin birinci fıkrasında
kadro unvanları yer almayan personelin malî ve sosyal hakları hakkında bu Kanun
Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte olan mevzuat
hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(4) Bu madde uyarınca atanan veya atanmış sayılan personelin
yeni kadrolarına atandıkları veya atanmış sayıldıkları tarih itibarıyla eski
kadrolarına ilişkin olarak en son ayda aldıkları sözleşme ücreti, aylık, ek
gösterge, ikramiye (bir aya isabet eden net tutarı), her türlü zam ve
tazminatları, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, ek ücret, ek
ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca
fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti hariç) toplam net tutarının (bu tutar
sabit bir değer olarak esas alınır.); yeni atandıkları kadrolara ilişkin olarak
yapılan sözleşme ücreti, aylık, ek gösterge, ikramiye (bir aya isabet eden net
tutarı), her türlü zam ve tazminatları, makam tazminatı, temsil tazminatı,
görev tazminatı, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü
ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti
hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı, herhangi
bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar ayrıca
tazminat olarak ödenir. Atandıkları veya atanmış sayıldıkları kadro
unvanlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, kendi
istekleriyle başka kurumlara atananlara fark tazminatı ödenmesine son verilir.
(5) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihe
kadar Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında geçen hizmetler Bakanlıkta
geçmiş sayılır.
(6) Maliye Bakanlığı uhdesinde Hazine Avukatları tarafından
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığını temsilen takip edilmekte olan dava ve
icra takiplerine ilişkin dosyalar, Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken
belirlenecek esaslara göre bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren bir yıl içerisinde Bakanlığa
devredilir. Bu şekilde devredilen dava ve icra takipleri ile
ilgili olarak devir tarihine kadar yapılmış her türlü işlem Bakanlık adına
yapılmış sayılır.
(7) Mülga 19/6/1994 tarihli ve 540 sayılı Devlet Planlama
Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 2
nci maddesi uyarınc sözleşmeli olarak çalıştırılanların sözleşmeleri devam
eder. Bunların mali ve sosyal hakları
hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur.
(8) Mülga 28/7/1967 tarihli ve 933 sayılı Kalkınma Planının
Uygulanması Esaslarına Dair Kanun uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılanların
sözleşmeleri devam eder. Bunların mali ve sosyal hakları hakkında bu Kanun
Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan
mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(9) Mülga 19/6/1994 tarihli ve 540 sayılı Devlet Planlama
Teşkilatı Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesi
uyarınca görev yapanların görevlendirilmeleri başka bir işleme gerek
kalmaksızın 39 uncu madde hükümlerine göre devam eder.
GEÇİCİ MADDE 4- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararname ile kurulan Kalkınma Bakanlığı teşkilatlanıncaya kadar, Bakanlığın
merkez ve yurtdışı teşkilatında değişen veya yeni kurulan birimlere verilen
görevler ve hizmetler, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından mevcut
personel eliyle yürütülmeye devam olunur. Kalkınma Bakanlığı teşkilat ve
kadrolarını en geç altı ay içinde bu Kanun Hükmünde Kararnameye uygun hale
getirir.
GEÇİCİ MADDE 5- (1) Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığının yurtdışı teşkilatı ve yurtdışı birimleri, Kalkınma
Bakanlığı yurtdışı teşkilatı olarak faaliyetine devam eder.
Kadro değişiklikleri
GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesindeki sınırlamalara bağlı olmaksızın
boş kadrolarda sınıf, unvan ve derece, dolu kadrolarda derece değişikliği
yapmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
MADDE 44- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 45- (1) Bu Kanun Hükmünde
Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(I) SAYILI CETVEL
|
KALKINMA BAKANLIĞI TEŞKİLATI
|
Müsteşar
|
Müsteşar Yardımcısı
|
Hizmet Birimleri
|
Müsteşar
|
Müsteşar Yardımcısı
|
1) Yıllık Programlar ve Konjonktür Değerlendirme Genel
Müdürlüğü
|
|
Müsteşar Yardımcısı
|
2) Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü
|
|
Müsteşar Yardımcısı
|
3) iktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü
|
|
Müsteşar Yardımcısı
|
4) Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü
|
|
|
5) Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü
|
|
|
6) Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü
|
|
|
7) Yatırım Programlama, İzleme ve Değerlendirme Genel
Müdürlüğü
|
|
|
8) Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü
|
|
|
9) Hukuk Müşavirliği
|
|
|
10) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı
|
|
|
11) Kurullar Sekreteryası Dairesi Başkanlığı
|
|
|
12) Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
|
|
|
13) Özel Kalem Müdürlüğü
|
(II) SAYILI CETVEL
KALKINMA BAKANLIĞI SÖZLEŞME ÜCRET CETVELİ
(BRÜT TL)
Kadro Unvanı
|
Taban
Ücreti
|
Tavan
Ücreti
|
Müsteşar
|
3.006,29
|
3.311,85
|
Müsteşar Yardımcısı
|
2.891,28
|
3.041,85
|
Genel Müdür, Kalkınma Araştırmaları Merkezi Başkanı
|
2.687,24
|
2.886,47
|
I. Hukuk Müşaviri, Genel Müdür Yardımcısı, Strateji Geliştirme
Dairesi
Başkanı, Bakanlık Müşaviri
|
1.859,19
|
2.614,26
|
Daire Başkanı, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Özel Kalem
Müdürü
|
1.804,50
|
2.541,69
|
Planlama Uzmanı, Hukuk Müşaviri
|
|
|
Kadro Derecesi 1
Kadro Derecesi 2
Kadro Derecesi 3
Kadro Derecesi 4
Kadro Derecesi 5
Kadro Derecesi 6
Kadro Derecesi 7
|
1.786,30
|
2.487,13
|
1.758,17
|
2.426,03
|
1.739,83
|
2.407,65
|
1.721,55
|
2.389,59
|
1.703,22
|
2.371,39
|
1.684,91
|
2.353,08
|
1.666,57
|
2.334,78
|
Bilgisayar Mühendisi, Çözümleyici (Yönetim Hizmetleri Genel
Müdürlüğünde görevli)
|
1.397,20
|
2.280,48
|
Planlama Uzman Yardımcısı
|
1.403,83
|
1.876,90
|
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde, Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6., 91., 112.
ve 166. maddelerine dayanılmıştır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Haşim KILIÇ,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Fettah OTO, Serdar
ÖZGÜLDÜR, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU,
Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN'ın katılımlarıyla 22.9.2011
gününde yapılan ilk inceleme toplantısında;
1- Dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine,
2- Yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aşamasında karara
bağlanmasına,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, Raportör Hamit YELKEN tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, dava konusu kanun hükmünde kararname
kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Kanun Hükmünde Kararnamelerin Yargısal Denetimi Hakkında
Genel Açıklama
Anayasa'nın 91. maddesinde düzenlenen kanun hükmünde kararnameler,
işlevsel yönden yasama işlemi niteliğinde olduğundan yargısal denetimlerinin
yapılması görev ve yetkisi Anayasa'nın 148. maddesi ile Anayasa Mahkemesine
verilmiştir. Yargısal denetimde kanun hükmünde kararnamenin, öncelikle yetki
kanununa sonra da Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir. Her
ne kadar, Anayasa'nın 148. maddesinde kanun hükmünde kararnamelerin yetki
kanunlarına uygunluğunun denetlenmesinden değil, yalnızca Anayasa'ya biçim ve
esas bakımlarından uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de
Anayasa'ya uygunluk denetiminin içerisine öncelikle kanun hükmünde kararnamenin
yetki kanununa uygunluğunun denetimi de girer. Çünkü Anayasa'da, Bakanlar
Kuruluna ancak yetki kanununda belirtilen sınırlar içerisinde kanun hükmünde kararname
çıkarma yetkisi verilmesi öngörülmüştür. Yetkinin dışına çıkılması, kanun
hükmünde kararnameyi Anayasa'ya aykırı duruma getirir.
Dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan alan olağanüstü hal
kanun hükmünde kararnamelerinden farklı olarak, olağan dönemlerdeki kanun
hükmünde kararnamelerin bir yetki kanununa dayanması zorunludur. Bu nedenle,
kanun hükmünde kararnameler ile dayandıkları yetki kanunu arasında çok sıkı bir
bağ vardır. Kanun hükmünde kararnamenin yetki kanunu ile olan bağı, kanun
hükmünde kararnameyi aynen ya da değiştirerek kabul eden kanun ile kesilir.
Kanun hükmünde kararnamenin Anayasa'ya uygun bir yetki kanununa dayanması,
geçerliliğinin ön koşuludur. Bir yetki kanununa dayanmadan çıkartılan veya
dayandığı yetki kanunu iptal edilen kanun hükmünde kararnamelerin içeriği
Anayasa'ya aykırılık oluşturmasa bile bunların Anayasa'ya uygunluğundan söz
edilemez.
Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa'ya uygunluk denetimi,
kanunların denetiminden farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde, 'Kanunlar
Anayasaya aykırı olamaz.' denilmektedir. Bu nedenle kanunların denetiminde,
onların yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. Kanun
hükmünde kararnameler ise konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem
dayandıkları yetki kanununa hem de Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar.
Anayasa'da kimi konuların kanun hükmünde kararnamelerle
düzenlenmesi yasaklanmaktadır. Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında 'Sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümde yer alan siyasî haklar ve ödevler...'in kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kural gereğince, Türkiye
Büyük Millet Meclisi, 'Bakanlar Kurulu'na ancak kanun hükmünde
kararnameyle düzenlenmesi yasaklanmış alana girmeyen konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi verebilir.
Anayasa'nın herhangi bir maddesinde kanunla düzenleneceği
öngörülen bir konunun, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasının açıkça
yasakladığı hükümler ile ilgili olmadıkça ya da Anayasa'nın 163. maddesinde
olduğu gibi kanun hükmünde kararname çıkarılamayacağı açıkça belirtilmedikçe
kanun hükmünde kararname ile düzenlenmesi Anayasa'ya aykırılık oluşturmaz.
Öte yandan, Anayasanın 91. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca,
yetki kanununda, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, süresi ile süresi
içinde birden fazla kararname çıkarılıp çıkarılamayacağının gösterilmesi
gerekmektedir.
B- Kanun Hükmünde Kararname'nin Tümünün Anayasa'ya Aykırılığı
İddiasının İncelenmesi
Dava dilekçesinde, KHK'nin dayanağı olan 6.4.2011 günlü, 6223
sayılı Yetki Kanunu'nun Anayasaya aykırı olduğu ve iptali gerekeceği, iptal
edilmesi hâlinde ise KHK'nin dayanaktan yoksun kalacağı belirtilerek, KHK'nin
tümünün Anayasa'nın Başlangıç'ı ile 2., 6. ve 91. maddelerine aykırı olduğu
ileri sürülmüştür.
Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 günlü, E.2011/60, K.2011/147
sayılı kararı ile 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun Anayasa'ya aykırılığı iddiasına
dayalı iptal isteminin reddine karar verildiğinden KHK'nin tümüne yönelik
Anayasa'ya aykırılık iddiası dayanaksız kalmıştır. İptal isteminin reddi
gerekir.
C- Kanun Hükmünde Kararname'nin Ayrı Ayrı Tüm Maddeleri ve Eki
(I) ve (II) Sayılı Cetvellerin 6223 Sayılı Yetki Kanunu Kapsamında Olup
Olmadığının İncelenmesi
Dava dilekçesinde, KHK'nin ayrı ayrı tüm maddeleri ile eki cetvellerin,
6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olmadığı belirtilerek Anayasa'nın 91.
maddesine aykırı oldukları ileri sürülmüştür.
1- KHK'nin 31. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrası
KHK'nin 31. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 26.9.2011 günlü,
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde
Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 17.
maddesiyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu fıkraya ilişkin iptal istemi
hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir.
2- KHK'nin 37. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrası ve Geçici 3.
Maddesinin (3) Numaralı Fıkrası ile Eki (II) Sayılı Cetvel
KHK'nin 37. maddesinin (1) numaralı fıkrası, geçici 3.
maddesinin (3) numaralı fıkrası ile eki (II) sayılı Cetvel 11.10.2011 günlü,
666 sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname'nin 1. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından, konusu kalmayan bu
fıkralara ve cetvele ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer
olmadığına karar vermek gerekir.
3- KHK'nin Diğer Kuralları
6223 sayılı Yetki Kanunu'nun amaç ve kapsamını düzenleyen 1.
maddesinde, Kanun'un amacı, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkin, verimli
ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak olarak belirlenmiş ve yetkinin
kapsamı iki başlık altında tespit edilmiştir.
Yetkinin kapsamına ilk olarak kamu hizmetlerinin bakanlıklar
arasındaki dağılımının yeniden belirlenmesi girmektedir. Bu çerçevede gerekli
görülmesi hâlinde yeni bakanlıklar kurulması, var olan bakanlıkların
birleştirilmesi, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının yeniden
belirlenmesi için kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmiştir. Bu
amaçla;
1- Mevcut bakanlıkların birleştirilmesine veya kaldırılmasına,
yeni bakanlıklar kurulmasına, anılan bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili
kuruluşlarıyla hiyerarşik ilişkilerine,
2- Mevcut bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların bağlılık ve
ilgilerinin yeniden belirlenmesine veya bunların mevcut, birleştirilen veya
yeni kurulan bakanlıklar bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden
düzenlenmesine,
3- Mevcut bakanlıklar ile birleştirilen veya yeni kurulan
bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine, taşrada ve
yurt dışında teşkilatlanma esaslarına,
ilişkin kanun hükmünde kararname çıkarılabilecektir.
İkinci olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen
memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin atanma,
nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye
sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin olarak değişiklikler ve yeni
düzenlemeler yapılması için kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi
verilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yapılan inceleme sonucunda;
KHK'nin, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilenler ile
Anayasa'nın 91. maddesi uyarınca iptal edilenler dışında kalan diğer kuralları,
6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında kaldıklarından Anayasa'nın 91. maddesine
aykırı değildir. İptal istemlerinin reddi gerekir.
KHK'nin 37. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkraları yönünden
Serruh KALELİ, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Burhan ÜSTÜN bu görüşe
katılmamışlardır.
D- Kanun Hükmünde Kararname'nin Tüm Maddelerinin Anayasa'nın 91.
Maddesi Yönünden İncelenmesi
Dava dilekçesinde, KHK'nin ayrı ayrı tüm maddelerinin ve eki
cetvellerin, kanun hükmünde kararnameyle düzenlenmesi yasaklanmış alanlara
ilişkin düzenleme içerdiği belirtilerek Anayasa'nın 91. maddesine aykırı
oldukları ileri sürülmüştür.
1- KHK'nin 38. Maddesinin (2), (3) ve (4) Numaralı Fıkraları
KHK'nin 38. maddesinde, Planlama Uzmanlığı ve Uzman Yardımcılığı
kadroları kurulmuş ve bu kadrolarda görev yapacak kişilerin atanma usul ve
esasları düzenlenmiştir. Anılan maddenin (2) numaralı fıkrasında, Planlama
Uzman Yardımcılığına atanmanın koşulları; (3) numaralı fıkrasında, Planlama
Uzmanlığına atanmanın koşulları ile bu koşulları yerine getiremeyen Uzman
Yardımcılarının bu unvanlarını kaybedecekleri ve Bakanlıkta durumlarına uygun
kadrolara atanacakları; (4) numaralı fıkrasında ise Planlama Uzmanı ile Uzman
Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı ve
yeterlik sınavı ile diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği kurala
bağlanmıştır.
Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında 'Sıkıyönetim ve
olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümde yer alan siyasî haklar ve ödevler...'in kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Öte yandan, Anayasa'nın 'Kamu
hizmetlerine girme hakkı' başlıklı 70. maddesinin birinci fıkrasında, her
Türk'ün, kamu hizmetlerine girme hakkına sahip olduğu belirtildikten sonra
ikinci fıkrasında hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka
hiçbir ayırım gözetilemeyeceği kurala bağlanmıştır. Buna göre, Anayasa'nın 'Siyasi
Haklar ve Ödevler' başlıklı dördüncü bölümünde yer alan ve 70. maddesinde
korunan kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin olarak kanun hükmünde kararname
ile düzenleme yapılması mümkün değildir.
Planlama Uzmanlığı ve Uzman Yardımcılığı kadrolarına giriş
koşullarının belirlenmesi, Anayasa'nın 70. maddesine göre kamu hizmetine girme
hakkına ilişkin olduğundan, bu hususu düzenleyen KHK'nin 38. maddesinin (2),
(3) ve (4) numaralı fıkraları, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasına
aykırıdır. İptalleri gerekir.
Serdar ÖZGÜLDÜR ile Burhan ÜSTÜN bu görüşlere değişik gerekçeyle
katılmışlardır.
Alparslan ALTAN, Recep KÖMÜRCÜ, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU,
Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ile Muammer TOPAL bu görüşe
katılmamışlardır.
2- KHK'nin Diğer Kuralları
KHK'nin iptal edilen kuralları ile hakkında karar verilmesine
yer olmadığına karar verilenler dışında kalan diğer kurallarında, Anayasa'nın
91. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun hükmünde kararname ile
düzenlenmesi yasaklanmış alanlara ilişkin herhangi bir aykırılık
saptanmadığından bu kurallara ilişkin iptal isteminin reddi gerekir.
KHK'nin 27. maddesi yönünden Serruh KALELİ, Fulya KANTARCIOĞLU,
Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ,
Recep KÖMÜRCÜ ile Erdal TERCAN bu görüşe katılmamışlardır.
E- İçeriği İtibariyle Anayasa'ya Aykırılığı İleri Sürülen Kanun
Hükmünde Kararname'nin 43. Maddesinin İncelenmesi
Dava dilekçesinde, Devlet Planlama Teşkilatının, Anayasa'nın
166. maddesi gereğince tıpkı Milli Güvenlik Kurulu ve Diyanet İşleri Başkanlığı
gibi yürütmenin Bakanlık örgütlenmesinin dışında, anayasal bir Devlet kurumu
olduğu, bu Kurumun organik olarak Başbakanlığa bağlı fakat fonksiyonel olarak
bağımsız bir müsteşarlık hüviyetinin bulunduğu ve yürüttüğü görevlerin niteliği
sebebiyle herhangi bir bakanlığa bağlı olarak değil, bakanlıklar arası
koordinasyonu sağlayacak ve bakanlıklar üstü bir iradeye bağlı şekilde
çalışması gerektiği, Anayasa'nın 112. maddesi gereğince de Başbakan'ın Bakanlar
Kurulunun başkanı olarak, bakanlıklar arasında işbirliğini sağlaması ve
hükümetin genel siyasetini gözetmesi gerektiği, Başbakan'a verilen bu anayasal
görevin Devletin tüm bakanlıklarını, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarını
ortak kesen planlama, eşgüdüm, işbirliği ve müşavirlik görevlerinin yürütümünün
ihtisaslaştığı bakanlıklar üstü bir teşkilatlanmayı zorunlu kıldığı, bu sebeple
Devlet Planlama Teşkilatının kaldırılarak bu Teşkilatın yerine getirdiği
görevlerin Kalkınma Bakanlığına verilmesini düzenleyen KHK'nin Anayasa'nın 112.
ve 166. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Dava dilekçesinde, KHK'nin hangi maddesinin Anayasa'ya aykırı
olduğu belirtilmeksizin tümünün Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de
belirtilen gerekçelerin KHK'nin 43. maddesiyle ilgisi olduğu anlaşıldığından
inceleme anılan maddeyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava konusu kuralda, Devlet Planlama Teşkilatını düzenleyen 19.
6. 1994 günlü, 540 sayılı Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmakta ve daha önce
mevzuatta Devlet Planlama Teşkilatına veya bu teşkilat içerisindeki bir birime
veya organa yapılan atıflar Kalkınma Bakanlığına veya onun içindeki organ ve
birimlere yapılmış sayılmaktadır.
Kuralda bu değişikliklere paralel olarak ayrıca, 190 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) Sayılı Cetvel'de Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığına ait bölümler yürürlükten kaldırılmakta ve KHK'ye ekli (1) Sayılı
Liste'de yer alan kadroların ihdas edilerek 190 sayılı KHK'nin eki (I) Sayılı
Cetvel'e Kalkınma Bakanlığı bölümü olarak eklendiği hüküm altına alınmaktadır.
Anayasa'nın 'Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey'
başlıklı 166. maddesinde, 'Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı,
özellikle sanayinin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla
gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli
şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin
görevidir.
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda istikrar
ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici tedbirler
öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir; kaynakların
verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu plana göre
gerçekleştirilir.
Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük Millet
Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü
bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete
istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur.
Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. '
hükmüne yer verilmiştir.
Sosyal devletin önemli ilkelerinden biri olarak kabul edilen
planlama, Anayasa'nın 166. maddesi uyarınca Devlet tarafından yürütülmesi
gereken zorunlu bir görevdir. Yine bu zorunlu görevi yürütecek bir teşkilatın
kurulması da 166. maddenin amir hükmü gereğidir. Ancak, bu teşkilatın türü,
niteliği ve yapısıyla ilgili olarak Anayasa'da herhangi bir belirleme
yapılmamış; bu hususlarda ne tür bir düzenleme yapılacağı kanun koyucunun
takdirine bırakılmıştır. Bu çerçevede, daha önce Başbakanlığa bağlı bir kuruluş
olan Devlet Planlama Teşkilatı aracılığıyla yerine getirilen planlama
görevinin, dava konusu kuralla yeni kurulan Kalkınma Bakanlığına verilmesinde,
Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu kural Anayasa'nın 166.
maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU bu görüşe katılmamıştır.
Kuralın, Anayasa'nın 112. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
3.6.2011 günlü, 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin:
A) 6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin
ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin
Konularda Yetki Kanunu'nun iptal edilmesi hâlinde dayanaksız hâle geleceği
yönünden ileri sürülen iptal istemi, 8.11.2012 günlü, E.2011/88, K.2012/175
sayılı kararla reddedildiğinden, Kararname'nin tümünün yürürlüğünün
durdurulması isteminin REDDİNE,
B) 1) Kapsam yönünden;
a- 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14.,
15., 16., 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 28., 29., 30.
maddelerine, 31. maddesinin (1) numaralı fıkrasına, 32., 33., 34., 35., 36.
maddelerine, 37. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkralarına, 38. maddesinin (1)
numaralı fıkrasına, 39., 40., 41., 42., 43., geçici 1., geçici 2. maddelerine,
geçici 3. maddesinin (1), (2), (4), (5), (6), (7), (8) ve (9) numaralı
fıkralarına, geçici 4., geçici 5., geçici 6., 44., 45. maddelerine ve eki (I)
Sayılı Cetvel'e yönelik iptal istemleri, 8.11.2012 günlü, E.2011/88, K.2012/175
sayılı kararla reddedildiğinden, bu maddelere, fıkralara ve cetvele ilişkin
yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE,
b- 31. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 37. maddesinin (1)
numaralı fıkrası, geçici 3. maddesinin (3) numaralı fıkrası ile (II) Sayılı
Cetvel'i hakkında, 8.11.2012 günlü, E.2011/88, K.2012/175 sayılı kararla karar
verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, bu fıkralara ve cetvele ilişkin
yürürlüğün durdurulması istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2) Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası yönünden;
a- 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14.,
15., 16., 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 28., 29., 30.
maddelerine, 31. maddesinin (1) numaralı fıkrasına, 32., 33., 34., 35., 36.
maddelerine, 37 maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkralarına, 38. maddesinin (1)
numaralı fıkrasına, 39., 40., 41., 42., 43., geçici 1., geçici 2. maddelerine,
geçici 3. maddesinin (1), (2), (4), (5), (6), (7), (8) ve (9) numaralı
fıkralarına, geçici 4., geçici 5., geçici 6., 44., 45. maddelerine ve eki (I)
Sayılı Cetvel'e yönelik iptal istemleri, 8.11.2012 günlü, E.2011/88, K.2012/175
sayılı kararla reddedildiğinden, bu maddelere, fıkralara ve cetvele ilişkin
yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE,
b- 38. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarına ilişkin iptal
hükmünün yürürlüğe girmesinin ertelenmesi nedeniyle bu fıkraların YÜRÜRLÜĞÜNÜN
DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE,
C) İçeriği itibariyle Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen 43.
maddesine yönelik iptal istemi, 8.11.2012 günlü, E.2011/88, K.2012/175 sayılı
kararla reddedildiğinden, bu maddeye ilişkin yürürlüğün durdurulması isteminin
REDDİNE,
8.11.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VI- İPTAL HÜKMÜNÜN YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, 'Kanun, kanun
hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların
hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten
kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği
tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı
günden başlayarak bir yılı geçemez.' denilmekte, 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 66. maddesinin
(3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanmaktadır.
3.6.2011 günlü, 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 38. maddesinin (2), (3) ve (4)
numaralı fıkralarının iptal edilmeleri nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu
yararını ihlal edecek nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin
üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası
gereğince bu fıkralara ilişkin iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete'de
yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VII- SONUÇ
3.6.2011 günlü, 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin:
A) 6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin
ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve
Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin
Konularda Yetki Kanunu'na yönelik iptal istemi, 27.10.2011 günlü, E. 2011/60,
K. 2011/147 sayılı kararla reddedildiğinden, Kararname'nin tümüne yönelik iptal
isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
B) 1- a- 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13.,
14., 15., 16., 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 28., 29.,
30., 31. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 32., 33., 34., 35., 36., 38.
maddesinin (1) numaralı fıkrası, 39., 40., 41., 42., 43., geçici 1., geçici 2.,
geçici 3. maddesinin (1), (2), (4), (5), (6), (7), (8) ve (9) numaralı
fıkraları , geçici 4., geçici 5., geçici 6., 44. ve 45. maddeleri ve eki (I) Sayılı
Cetvel'i 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında olduğundan Anayasa'ya aykırı
olmadığına ve bu maddelere, fıkralara ve cetvele ilişkin iptal isteminin
REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
b- 37. maddesinin (2) ve (3) numaralı fıkraları, 6223 sayılı
Kanun kapsamında olduğundan Anayasa'ya aykırı olmadığına ve bu fıkralara
ilişkin iptal isteminin REDDİNE, Serruh KALELİ, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet
ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Burhan
ÜSTÜN'ün karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- a- 31. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 26.9.2011 günlü, 659
sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 17. maddesi ile değiştirildiğinden,
b- 37. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 11.10.2011 günlü, 666
sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesi ile yürürlükten
kaldırıldığından,
c- Geçici 3. maddesinin (3)
numaralı fıkrası, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesiyle
yürürlükten kaldırıldığından,
d- (II) Sayılı Cetvel'i, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin
1. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından,
konusu kalmayan bu fıkralara ve cetvele ilişkin iptal istemi
hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, OYBİRLİĞİYLE,
3- a- 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13.,
14., 15., 16., 17., 18., 19., 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 28., 29., 30.,
31. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 32., 33., 34., 35., 36., 37. maddenin (2)
ve (3) numaralı fıkraları, 38. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 39., 40., 41.,
42., 43., geçici 1., geçici 2., geçici 3. maddesinin (1), (2), (4), (5), (6),
(7), (8) ve (9) numaralı fıkraları , geçici 4., geçici 5., geçici 6., 44. ve
45. maddeleri ve eki (I) Sayılı Cetvel'in Anayasa'nın 91. maddesinin birinci
fıkrası uyarınca Anayasa'ya aykırı olmadığına bu maddelere, fıkralara ve
cetvele ilişkin iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE,
b- 27. maddesinin Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası
uyarınca Anayasa'ya aykırı olmadığına ve bu maddeye ilişkin iptal isteminin
REDDİNE, Serruh KALELİ, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ ile Erdal TERCAN'ın
karşıoyları ve 6216 sayılı Kanun'un 65. maddesinin (1) numaralı fıkrası
gereğince OYÇOKLUĞUYLA,
c- 38. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarının,
Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Anayasa'ya aykırı olduğuna
ve İPTALİNE, Alparslan ALTAN, Recep KÖMÜRCÜ, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU,
Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, ile Muammer TOPAL'ın karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA,
d- 38. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkralarının iptal
edilmeleri nedeniyle, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı
Kanun'un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu fıkralara ilişkin
İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY
SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, OYBİRLİĞİYLE,
C) İçeriği itibariyle Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülen 43.
maddesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve bu maddeye ilişkin iptal isteminin
REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU'nun karşı oyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
8.11.2012 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
|
Başkanvekili
Serruh KALELİ
|
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
|
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
|
Üye
Mehmet ERTEN
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Burhan ÜSTÜN
|
Üye
Engin YILDIRIM
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal TERCAN
|
Üye
Muammer TOPAL
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
641 sayılı KHK'nin 'Mali Haklar' başlıklı 37. maddesinin (1)
numaralı fıkrası 666 sayılı KHK'nin 1. maddesi ile yürürlükten
kaldırıldığından, bu fıkra yönünden Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar
verildiğinden; geride (2) ve (3) numaralı fıkralar kalmıştır. Maddenin kalan
fıkraları şu şekildedir:
'(2) Yabancı uzmanlar da sözleşmeli olarak istihdam edilebilir.
(3) Bu suretle çalıştırılacakların sözleşme usul ve esasları ile
ücret miktarı ve her çeşit ödemeler Bakanlar Kurulunca tespit edilir.'
6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun 1. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi 'Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar
işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında
etkinliği arttırmak üzere, bunların atanma, nakil görevlendirme, seçilme,
terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına'
ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere, Bakanlar Kurulu'na Kanun
Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermektir. 641 sayılı KHK'nin 37. maddesinin
(2) ve (3) numaralı fıkralarında ise 'istihdam edilen' kamu görevlileri ile
ilgili değil; 'yabancı uzmanlar'ın sözleşmeli olarak istihdam edilmesi ile
ilgili konular yer almaktadır. Oysa yabancı uzman istihdamı ile ilgili olarak
6223 sayılı Yetki Kanunu'nda herhangi bir düzenleme yapma yetkisi verilmediği
görülmektedir. Dolayısıyla yürütme organı tarafından bu konuda KHK ile bir
düzenleme yapılabilmesi imkânı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, söz konusu kuralların iptali gerektiğini
değerlendirdiğimizde, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Burhan ÜSTÜN
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname'nin 'Bilgi Toplama' başlıklı 27. maddesinde aynen '(1)
Bakanlık, görevleri ile ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu
kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzelkişilerden doğrudan istemeye
yetkilidir. Kendilerinden bilgi istenen bütün kamu kurum ve kuruluşları ile
diğer gerçek ve tüzel kişiler bu bilgileri istenilen süre içinde öncelikle ve
zamanında vermekle yükümlüdürler. (2) Bu şekilde elde edilen bilgilerden ticari
sır niteliğinde olanların gizliliğine uyulur.' denilmektedir.
Anayasa Mahkemesi, 10.11.2005 günlü, 5429 sayılı Türkiye
İstatistik Kanunu'nun 'İstatistiki birimler, kendilerinden istenen veri veya
bilgileri Başkanlığın belirleyeceği şekil, süre ve standartlarda eksiksiz veya
doğru olarak ücretsiz vermekle yükümlüdürler.' hükmünü öngören 8. maddesinin
iptaline ilişkin 20.3.2008 tarih ve E. 2006/167, K.2008/86 sayılı kararında şu
gerekçeye dayanılmıştır: ''Anayasanın 20. maddesinde herkesin özel hayatına ve
aile yaşayışına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu; 25.
maddesinde de herkesin düşünce ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğu, her ne sebep
ve amaçla olursa olsun kimsenin düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. 20. madde gerekçesinde, özel hayatın
korunmasının her şeyden önce bu hayatın gizliliğinin korunması, resmi
makamların özel hayata müdahale edememesi anlamına geldiği belirtilmiştir. AİHM
kararlarında da belirtildiği gibi, özel hayat bütün unsurlarıyla
tanımlanamayacak kadar geniş bir kavram olup devletin yetkili temsilcileri
tarafında ilgililer hakkında rızası olmaksızın bilgi toplanmasının her zaman
sözkonusu kişinin özel hayatını ilgilendireceği kuşkusuzdur. Anket formlarında
yer alan bazı sorular özel yaşamın gizliliği ile düşünce ve kanaatin
açıklanması sonucunu doğurabilir. Bir ülkede en güçlü veri tekeli idaredir. Bu
gücün sınırlandırılması özel yaşamın ve düşünce ve kanaat özgürlüğünün
korunması bakımından önemlidir. Anayasanın 20. ve 25. maddelerinde yer alan
güvencelere rağmen itiraza konu 8. madde hükmüyle kişiler, bilgi toplama,
saklama, işleme ve değiştirme tekeli olan idareye ve diğer kişilere karşı
korumasız bırakılmış, veri toplamanın sınırlarına yasal düzenlemede yer
verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kuralların Anayasanın 20. ve
25. maddelerine aykırı olduğundan iptali gerekir''
Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında ''sıkıyönetim ve
olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yeralan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü
bölümünde yeralan siyasi haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle
düzenlenemez'' denilmektedir. Yukarıda işaret edilen Anayasa Mahkemesi
kararında da temas edildiği üzere, 641 sayılı KHK'nin 'Bilgi Toplama' başlıklı
27. maddesi, mahiyeti itibariyle Anayasa'nın 20. ve 25. maddelerinde düzenlenen
'özel hayatın gizliliği' ve 'düşünce ve kanaat hürriyeti'ni doğrudan
ilgilendiren bir hüküm olması itibariyle, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci
fıkrasındaki düzenleme yasağının kapsamı içerisinde bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, KHK ile düzenlenmesi mümkün olmayan söz konusu
kuralın iptali gerektiği kanaatine vardığımızdan; aksi yöndeki karara
katılamıyoruz.
Başkanvekili
Serruh KALELİ
|
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Erdal TERCAN
|
KARŞIOY YAZISI
3.6.2011 günlü, 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 38. maddesinin (2), (3) ve (4)
numaralı fıkraları çoğunluk kararıyla Anayasa'nın 91. maddesine aykırı
bulunarak iptal edilmiştir.
KHK'nin 38. maddesinde, Planlama Uzmanlığı ve Planlama Uzman
Yardımcılığı kadroları kurulmuş ve bu kadrolarda görev yapacak kişilerin atanma
usul ve esasları düzenlenmiştir. Anılan maddenin (2) numaralı fıkrasında,
Planlama Uzman Yardımcılığına atanmanın koşulları; (3) numaralı fıkrasında,
Planlama Uzmanlığına atanmanın koşulları ile bu koşulları yerine getiremeyen
Uzman Yardımcılarının bu unvanlarını kaybedecekleri ve Bakanlıkta durumlarına
uygun kadrolara atanacakları; (4) numaralı fıkrasında ise Planlama Uzmanı ile
Uzman Yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı ve
yeterlik sınavı ile diğer hususların yönetmelikle düzenleneceği kurala
bağlanmıştır.
6223 sayılı Yetki Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasının
(a-3) bendinde, Kanun'un amaçlarından birinin kamu hizmetlerinin Bakanlıklar
arasındaki dağılımının yeniden belirlenerek, mevcut Bakanlıklar ile
birleştirilen veya yeni kurulan Bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve
kadrolarının düzenlenmesine, taşrada ve yurt dışında teşkilatlanma esaslarına
ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek olduğu belirtilmiş ve aynı Kanun'un
2'nci fıkrasında da ilgili kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik
yapılabileceği belirtilmiştir.
KHK'nin 38. maddesi ile görev alanına giren konularda
çalıştırılmak üzere Planlama Uzmanlığı ve Planlama Uzman Yardımcılığı kadrolarının
oluşturulması teşkilat ve kadroların belirlenmesine ilişkin bir husus olduğundan
Yetki Kanunu'na aykırılık bulunmamaktadır.
Kamu görevlilerinin kadrolarının ve bu kadrolara atanacak
kişilerde bulunması gereken niteliklerin de kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.
Ancak, kamu görevlisi olarak atanacak kişilerle ilgili tüm ayrıntıların sadece
yasayla düzenlenmesi gerektiği ve bu konuda idarî düzenlemeler yapılmasının
Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı düşeceği iddiası yerinde
değildir. Anayasa'nın bir maddesinin yasayla düzenleneceğini öngördüğü bir
konunun, Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasının açıkça yasakladığı
hükümler ile doğrudan ilgili olmadıkça, ya da KHK ile düzenlenemeyeceği
Anayasa'da özel olarak belirtilmedikçe KHK ile düzenlenmesi Anayasa'ya aykırı
değildir.
Anayasa'nın 70. maddesine göre, 'her Türk kamu hizmetine
girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden
başka hiçbir ayırım gözetilemez'. Maddede Türkiye Cumhuriyeti
Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin görevin gerektirdiği
nitelikler dışında, dil, din, mezhep, renk, siyasi düşünce, cinsiyet ve benzeri
ayırım gözetilmeksizin kamu hizmetlerine girme hakkına sahip bulundukları
belirtilmiştir. Böylece 'kamu hizmetlerine girme hakkı' siyasi hak ve ödevler
kapsamında, vatandaşlık bağına bağlı olarak kullanılabilecek bir hak olarak
düzenlenmiştir. Düzenlemenin temel hakka ilişkin niteliği bundan ibarettir.
Yoksa, bunun dışında kamu görevlerine giriş, atanma, görev değişikliğine
ilişkin tüm düzenleme ve uygulamaların temel hakkın düzenlenmesi ve 91. madde
anlamında yasak alan kapsamında görülmesi yerinde değildir.
Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasında, Anayasanın ikinci
kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve
ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevlerin kanun
hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilmiştir. Anayasanın belirtilen
bölümlerinde birçok temel hak ve özgürlük düzenlenmiş bulunmaktadır. Sözkonusu
temel hak ve özgürlüklerin kapsama alanları ve ilgili oldukları hususlar geniş
bir biçimde yorumlandığında KHK'lerle yapılacak tüm düzenlemelerin bu hak ve
özgürlüklerle bağlantılarının bulunduğu ileri sürülebilecektir. Böyle bir
yorumdan hareket edilmesi halinde yasak alan kapsamı oldukça genişleyecek ve
KHK ile düzenlenebilecek alan kalmayacaktır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin,
6.1.1987 günlü, E:1986/15 ve K:1987/1 sayılı kararında, dolaylı biçimde kişi
hak ve özgürlüklerini ilgilendirmeyecek bir düzenleme düşünmenin oldukça güç
olduğu, bu nedenle de dolaylı bir ilginin varlığına dayanılarak sonuca gitmenin
isabetli sayılamayacağı belirtilmiştir. Buna göre, yasak alanın kapsamının,
temel hak ve özgürlüklerle doğrudan ilgili düzenlemeleri kapsayacak, dolaylı
olarak ilgili düzenlemeleri ise kapsam dışında bırakacak şekilde belirlenmesi
gerekir.
Anayasa Mahkemesi, 16.5.1989 günlü, E:1989/4 ve K:1989/24 sayılı
kararında, 3.11.1988 günlü, 347 sayılı '233 Sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bir Maddesinde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin Genel Müdür olarak
atanabilmek için, 'yükseköğrenim görmüş olmak, dört yılı kamuda, altı yılı
özel sektörde geçmek şartıyla en az on yıl hizmeti bulunmak, kamu hizmeti
bulunmayanlarda ise özel sektörde asgari onbeş yıl çalışmış olmak, Genel
müdürlük görevini yerine getirebilecek yetenek, bilgi ve tecrübeye sahip olmak'
şartlarını getiren 1. maddesine yönelik iptal istemini reddetmiştir.
Anayasa'nın 91. maddesi kapsamına giren alanlarda düzenleme
yapılmış olmasından söz edilebilmesi için 91. maddede belirtilen hak ve
alanlarla ilgili doğrudan bir düzenleme yapılmış olması gerekir.
İptaline karar verilen kurallarda Yetki Kanunu kapsamında ilgili
Bakanlığın görev alanına giren konularda çalıştırılmak üzere Planlama Uzmanlığı
ve Planlama Uzman Yardımcılığı kadroları oluşturulduğundan, zorunlu
olarak bu kadrolara girişin koşulları da düzenlenmiştir. Bu nedenle anılan
kuralların Anayasa'nın 91'inci maddesinde belirtilen yasak alana ilişkin
düzenlemeler içerdiğinden söz etmek mümkün değildir.
Belirtilen nedenlerle, itiraz konusu kurallara yönelik iptal
isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle kuralın iptaline
yönelik çoğunluk görüşüne katılmadık.
Başkanvekili
Alparslan ALTAN
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
Üye
Engin YILDIRIM
|
Üye
Nuri NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz AKINCI
|
Üye
Muammer TOPAL
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
1- 27. Maddenin İncelenmesi :
3.6.2011 günlü, 641 sayılı Kalkınma Bakanlığının Teşkilât ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)'nin 27. maddesinin ilk
fıkrasında, 'Bakanlık, görevleri ile ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri
bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel kişilerden
doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden bilgi istenen bütün kamu kurum ve
kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler bu bilgileri istenilen süre
içinde öncelikle ve zamanında vermekle yükümlüdürler.' İkinci fıkrasında da 'Bu
şekilde elde edilen bilgilerden ticari sır niteliğinde olanların gizliliğine
uyulur.' denilmektedir.
Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasına göre, ikinci
kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel hakların, kişi
haklarının ve ödevlerinin KHK'lerle düzenlenmesi olanaklı değildir. Herkesin,
özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini ve kendisiyle ilgili
kişisel verilerin korunmasını isteme haklarının düzenlendiği 20. maddeye
Anayasa'nın ikinci kısmının ikinci bölümünde yer verilmiştir. 641 sayılı
KHK'nin dava konusu 27. maddesinde Bakanlığın kişisel verilerle ilgili
yetkilerine yer verilerek, Anayasa'nın özel hayata saygı gösterilmesini ve
kişisel verilerin korunmasını isteme hakkıyla ilgili bir düzenleme yapılmıştır.
Bu durumun Anayasa'nın 91. maddesiyle bağdaşmadığı açıktır.
2- 37. Maddenin (2) ve (3) Numaralı Fıkralarının İncelenmesi :
641 sayılı KHK'nin 37. maddesinin (2) numaralı fıkrasında
'yabancı uzmanlar da sözleşmeli olarak istihdam edilebilir' (2) numaralı
fıkrasında da 'Bu suretle çalıştırılacakların sözleşme usul ve esasları ile
ücret miktarı ve her çeşit ödemeler Bakanlar Kurulunca tespit edilir'
denilmektedir.
Anayasa'nın 91. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Yetki
Kanununda çıkarılarak KHK'nin, amacının, kapsamının, ilkelerinin, kullanma
süresinin ve süresi içinde birden fazla KHK çıkarılıp çıkarılamayacağının
gösterilmesi gerekir. Buna göre, bir KHK'nin Anayasa'ya uygun olduğunun kabulü,
öncelikle dayandığı yetki yasasının kapsamı içinde bulunmasına bağlıdır. Aksi
halde Bakanlar Kurulu kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetki kullanmış olur.
6.4.2011 günlü 6223 sayılı Yetki Yasasının 1. maddesinin (a)
fıkrasının (3) numaralı alt bendinin kapsama ilişkin (b) alt bendinde, yabancı
uzman ve sözleşmeli personel çalıştırılmasıyla ilgili olarak Bakanlar Kurulu'na
KHK çıkarma yetkisi verilmemiştir. Bu durumda, dayandığı yetki yasasının
kapsamı dışında kalan dava konusu KHK kuralı, Anayasa'ya aykırıdır.
3- 43. Maddenin İncelenmesi :
641 sayılı KHK'nin 43. maddesi, atıflar, değiştirilen ve
yürürlükten kaldırılan hükümlere ilişkindir.
Bakanlar Kurulu'nun, KHK'ler konusundaki yetkisi sınırlı olup,
yasama yetkisinin devrine yol açacak biçimde Anayasa'nın 91. maddesinin
getiriliş amacına aykırı olarak geniş bir düzenleme yetkisi kullanmasına olanak
bulunmadığından Kural, 2011/113 esas sayılı karardaki karşıoy gerekçesi
doğrultusunda Anayasa'ya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı başlıklar
altında incelenen kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptali gerektiği
düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
KARŞIOY GEREKÇESİ
6223 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak kararlaştırılan 641
sayılı (KHK) Kanun Hükmünde Kararnamenin;
- 27. maddesinin iptali istenilen (1) ve (2) fıkralarında,
Kalkınma Bakanlığının göreviyle ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri gerçek
kişiler ile diğerlerinden doğrudan istemeye kendilerinden bilgi istenenler ile
gerçek kişilerin bu bilgileri istenilen sürede öncelikle ve zamanında verme
yükümlülüğü getirilmiş, ticari sır niteliğindeki bilgilerin gizliliğine
uyulacağı öngörülmüştür.
- 37. maddesinin iptali istenilen (2) ve (3) fıkralarında,
Kalkınma Bakanlığının yabancı uzmanları sözleşmeli olarak istihdam edebileceği
hüküm altına alınmış, sözleşmenin usul ve esasları ile ücret miktarı ve her
çeşit ödemenin Bakanlar Kurulunca tespit edileceği düzenlenmiştir.
- Anayasa'nın 91. maddesinde, olağan dönemde çıkarılacak kanun
hükmünde kararnameler ile Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve ikinci
bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü
bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin düzenlenemeyeceği öngörülmüştür.
Özel hayatın gizliliğinin korunmasıyla ilgili olarak Anayasa'nın
20. maddesinin birici fıkrasında 'Herkes, özel hayatına ve aile hayatına
saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının
gizliliğine dokunulamaz.',
Üçüncü fıkrasında da 'Herkes, kendisiyle ilgili kişisel
verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle
ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların
düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp
kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen
hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına
ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.'denilmektedir.
641 sayılı KHK'nin 27. maddenin iptali istenilen kurallarında,
görevle ilgili gerekli görülen her türlü bilginin gerçek kişilerden doğrudan
istenebileceği, onlarında bu bilgileri istenilen sürede öncelikle ve zamanında
vermekle yükümlü oldukları öngörülmektedir. Söz konusu kurallarda her hangi bir
sınırlamaya yer verilmediği için istenilen bilgilerin özel hayatın gizliliğinin
korunmasıyla ilgili kişisel verileri de kapsayacağı konusunda duraksama
bulunmamaktadır.
Özel hayatın gizliliğinin korunmasına ilişkin kural, Anayasa'nın
ikinci kısım birinci bölümünde düzenlenen temel haklar ve ödevler içinde yer
almaktadır.
Buna göre, 641 sayılı KHK'nin 27. maddesi Anayasa ile olağan
dönemde çıkarılacak kanun hükmünde kararnameler için yasaklanan alanı
düzenlemekte ve bu haliyle Anayasa'nın 91. maddesine aykırılık oluşturmaktadır.
- 641 sayılı KHK'nin dayanağı olan 6.4.2011 günlü, 6223 sayılı
'Yetki Yasası', kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden
belirlenerek, bu hizmetlerin düzenli, süratli, etkin, verimli ve ekonomik bir
şekilde yürütülmesinin; atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi,
yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme konularında düzenlemeler
yapılmak suretiyle de kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memur, işçi,
sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında
etkinliklerinin artırılmasının sağlanması için, Bakanlar Kuruluna kanun
hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi verilmektedir.
641 sayılı KHK'nin 37. iptali istenilen (2) ve (3) fıkralarında,
Kalkınma Bakanlığının yabancı uzmanları sözleşmeli olarak istihdam edebileceği
ve ücret miktarı ile her türlü ödemenin Bakanlar Kurulunca tespit edileceği
düzenlenmektedir.
6223 sayılı 'Yetki Yasası' ile kamu hizmetlerinin düzenli,
süratli, etkin, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesi için sadece atanma,
nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye
sevk edilme konularında düzenlemeler yapılmak suretiyle ve yine sadece istihdam
edilen memur, işçi, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında
etkinliklerinin artırılmasını sağlamak için Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma
yetkisi verildiği, yabancı uzmanların sözleşmeli olarak istihdam edebilecekleri
ve onlara verilecek ücret miktarı ile her türlü ödeme konularında Bakanlar
Kuruluna KHK çıkarma yetkisinin verilmediği, dolayısıyla 641 sayılı KHK'nin 37.
maddesinin (2) ve (3) fıkralarının 6223 sayılı 'Yetki Yasası'nın kapsamı
dışındaki alanı düzenledikleri, böylece kaynağını Anayasa'dan almayan bir
Devlet yetkisinin Bakanlar Kurulunca kullanılarak düzenlemenin
gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, 641 sayılı KHK'nin 37. maddesinin (2) ve (3)
fıkraları Anayasa'nın 6. maddesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle kuralların iptali gerektiğinden, redde
ilişkin çoğunluk görüşüne katılmadım.
DEĞİŞİK GEREKÇE
6.4.2011 günlü, 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun 1. maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi 'Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar,
işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında
etkinliği arttırmak üzere, bunların atanma, nakil, görevlendirme, seçilme, terfi,
yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına' ilişkin
konularda düzenlemelerde bulunmak üzere, Bakanlar Kurulu'na Kanun Hükmünde
Kararname çıkarma yetkisi verilmektedir. 641 sayılı KHK'nin iptali istenen 38.
maddesi memuriyet statüsüne alınmaya ilişkin bir düzenleme niteliğindedir.
Oysa, yukarıda ifade edildiği üzere, 6223 sayılı Yetki Kanunu'nun belirtilen
hükmü salt 'istihdam edilen' kamu görevlileri bakımından bir düzenleme
yapılabilmesi konusunda yetki vermektedir. Diğer bir deyişle, iptali istenen
düzenleme Yetki Kanunu kapsamı dışında kalmakta ve bu mahiyeti itibariyle de
Anayasa'nın 91. maddesine aykırı düşmektedir.
Açıklanan nedenle, anılan maddenin iptaline bu gerekçeyle
katılıyoruz.
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Burhan ÜSTÜN
|
KARŞIOY YAZISI
I- Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinin (2) ve (3)
Numaralı Fıkraları:
Maddenin (2) numaralı fıkrasında yabancı uzmanların da
sözleşmeli olarak Bakanlıkta istihdam edilebileceği, (3) numaralı fıkrasında
sözleşmeli olarak çalıştırılacakların sözleşme usul ve esasları ile ücret
miktarı ve her çeşit ödemelerin Bakanlar Kurulunca tespit edileceği
öngörülmüştür.
Anayasa'nın 91. maddesine göre Kanun Hükmünde Kararnamelerin
amaç ve kapsamının yetki kanununda belirtilmesi zorunludur.
Kurallarda yer alan düzenlemeler 6223 sayılı Yetki Kanunu'nda
belirtilen hususlar arasında olmadığından, Anayasa'nın 91. maddesine aykırılık
nedeniyle iptalleri gerekir.
II- Kanun Hükmünde Kararname'nin 27. Maddesi:
İptali istenen maddenin (1) numaralı fıkrasında Bakanlığın,
görevleri ile ilgili olarak gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu kurum ve
kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkili
olduğu, kendilerinden bilgi istenen bütün kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek
ve tüzel kişilerin bu bilgileri istenilen süre içinde öncelikle ve zamanında
vermekle yükümlü oldukları belirtilmiş; (2) numaralı fıkrasında bu şekilde elde
edilen bilgilerden ticari sır niteliğinde olanların gizliliğine uyulacağı
öngörülmüştür. Kurallar, kişilerin özel yaşamına ilişkin bilgilerin Bakanlıkça
talep edilebilmesini olanaklı kılmaktadır.
Anayasa'nın 20. maddesinde özel hayatın gizliliği ilkesi
düzenlenmiş, özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkının hangi nedenlerle
sınırlandırılabileceği maddede belirtilmiştir. Madde, Anayasa'nın İkinci
Kısmının İkinci Bölümünde yer almaktadır.
Anayasa'nın 91. maddesinde, Anayasa'nın İkinci Kısmının İkinci
Bölümünde yer alan temel hakların kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenmesi
yasaklanmıştır. Bu nedenle, kişisel bilgilerin İdarenin talebi üzerine
verilmesi mecburiyetini getiren bir düzenleme, kanun hükmünde kararname konusu
olamaz. Kuralın Anayasa'nın 91. maddesine aykırılık nedeniyle iptali gerekir.
|
|
|
|
Üye
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|