ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2006/133
Karar Sayısı : 2006/96
Karar Günü : 4.10.2006
R.G. Tarih-Sayı :29.11.2006'da tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN:Danıştay Onbirinci Daire
İTİRAZIN KONUSU:17.9.2004 günlü, 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesiyle değiştirilen 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin “Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında…” bölümünün Anayasa'nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda döner sermaye sayman vekili olarak görev yapan davacıya 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4684 sayılı Yasa'nın 15. maddesi ile değişik 13. maddesinin 4 numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca ek ücret ödenmeyeceğine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın temyiz aşamasında itiraz konusu Kurul'ın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Danıştay Onbirinci Dairesi iptali için başvurmuştur.
II-İTİRAZ KONUSU YASA KURALI
4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 5234 sayılı Yasa ile değiştirilen Ek 13. maddesinin itiraz konusu kuralı da içeren ilgili bölümü şöyledir:
“EK MADDE 13
…
4. (Değişik ibare: 3946 - 26.12.1993) Maliye Bakanı:
1. (Değişik: KHK/570-20.3.1997) (Değişik ibare: 5234 - 17.9.2004 /m. 5)
“Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarındaçalışan memurlar ile sözleşmeli personele (bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç)”en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek üzere ek ödeme yaptırmaya;
Yetkilidir.”
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, ilk inceleme raporu, itiraz konusu yasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesinin birinci fıkrasına göre, bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görür veya taraflardan birinin ileri sürdüğü Anayasa'ya aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırsa, bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya yetkilidir. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmesi için, elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak yasa kuralları ise, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikteki kurallardır.
Davacı, 25.6.2004 tarihinde Tekirdağ Valiliği Tarım İl Müdürlüğüne başvurarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4684 sayılı Kanunun 15. maddesi ile değişik 13. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi gereğince 10.6.2003 tarihinde alınan Maliye Bakanlığı oluruna istinaden, ödenmesi gereken ek ücretin ödenmesini istemiştir. Tarım İl Müdürlüğü ise, 28.6.2004 günlü işlemi ile Maliye Bakanlığının 26.9.2003 günlü yazısına istinaden söz konusu miktarın ödenmesinin uygun bulunmadığını davacıya bildirmiştir. Dava konusu işlemin tesis tarihi itibarıyla yürürlükte olan yasa kuralı, 213 sayılı Yasa'nın 4684 sayılı Yasa ile değişik 13. maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendidir.
Danıştay Onbirinci Dairesi ise, 213 sayılı Yasa'nın 17.9.2004 günlü, 5234 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile değiştirilen ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin“Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında ...”bölümünün iptali istemiyle başvurmuştur. Buna göre davada uygulanacak yasa kuralı, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan yasa kuralı olduğundan, işlem tarihinden sonra çıkarılan 5234 sayılı Yasa ile değiştirilen ibarenin itiraz konusu bölümü davada uygulanacak yasa kuralı değildir.
Bu durumda, başvurunun itiraz yoluna başvuran Danıştay Onbirinci Dairesinin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
IV- SONUÇ
4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin, 17.9.2004 günlü, 5234 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 5. maddesiyle değiştirilen ibaresinin “Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında …” bölümünün, itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme'nin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu bölüme ilişkin başvurunun Mahkeme'nin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,Serdar ÖZGÜLDÜR ve Şevket APALAK'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 4.10.2006 gününde karar verildi.
Başkan
Tülay TUĞCU
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Sacit ADALI
Fulya KANTARCIOĞLU
Ahmet AKYALÇIN
Mehmet ERTEN
Mustafa YILDIRIM
A. Necmi ÖZLER
Serdar ÖZGÜLDÜR
Şevket APALAK
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
AZLIK OYU
Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesine göre, bir davaya bakmakta olan Mahkeme, o dava sebebiyle bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırsa, bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya yetkilidir. Uygulanacak yasa kuralları ise, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikteki kurallardır.
Danıştay Onbirinci Dairesi'nin temyizen incelediği mahkeme kararında, idari işlem nedeniyle uğranılan zararla ilgili bir sonuçta bulunmakta ve davacıya ödenmeyen ek ücretlerinin ödenmesi hükmü yer almaktadır. Uyuşmazlığa neden olan yasa hükmü, işlem tarihinden sonra itiraza konu kuralla değiştirilmiş ve böylece yargı kararının geleceğe dönük bir süreci içeren tazminatla ilgili bölümünün bu yönden değerlendirilmesi gerekli olmuştur. Gerçekten de tam yargı davalarının niteliği ve yargısal kararlarla kazandığı yapısı, özellikle kamu görevlileriyle ilgili konularda, işlemden sonraki gelişmelerin gözönüne alınmasını kaçınılmaz bırakmaktadır.
Bu durumda, Danıştay Dairesi'nin mahkeme kararının tazminatla ilgili kısmı yönünden temyiz incelemesini sonuçlandırmada itiraza konu kuralı uygulaması kaçınılmaz olduğundan Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya yetkili olduğu açıktır.
Bu nedenle karara karşıyız.