"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
“Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile sonuç olarak, dava dilekçesine ekli olan toplam 276 adet taşınmazın evveliyat kayıtlarında mevcut olan fakat şu anki tapu kayıtlarında bulunmayan vakıf şerhlerinin, yeni tapu kayıtlarına da işlenmesini talep etmiştir.
Davanın yargılaması sırasında bir kısım davalılar, taşınmazı satın aldıkları sırada kayıtlarda görünmeyen vakıf şerhinin sonradan işlenmesinin adil olmayacağını dile getirmişler, bir kısım davalılar vekilleri de mahkememize sundukları dilekçelerle, uzun yıllar sonra davacı idarenin açtığı davanın süre yönünden görülmesi engelini ortadan kaldıran, 3402 sayılı Kadastro Yasasında değişiklik yapan 3.3.2005 gün ve 5304 sayılı yasanın 11. maddesi ile getirilen Ek Madde 1/2 fıkrasındaki ayrıksı durumun, Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti niteliğine, 10. maddesindeki eşitlik ilkesine ve 35. maddesindeki mülkiyet hakkına ilişkin düzenlemelere aykırı olduğunu savunmuşlar ve mahkememizce de bu Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmuştur, şöyle ki:
3402 sayılı Kadastro Yasasının 12/3. maddesi ile “30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”hükmü bulunmakta olmasına rağmen Kadastro Yasasında Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5304 sayılı Yasanın 11. maddesi ile vakıflar yönünden ayrıcalıklı bir hüküm getirilerek şöyle denilmiştir:
“Madde 11 – 3402 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Kadastro veya tapulama haritaları, arazi kontrolü yapılmak suretiyle sayısal hale getirilir. Yapılan çalışmaların sonucu, 11 nci maddeye göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
Tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12 nci maddenin 3 üncü fıkra hükümleri uygulanmaz.”
Bu düzenleme ile, sınırsız bir zaman sürecinde davacı idareye, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak taşınmazlara vakıf şerhi işletme hakkı verilmekte ve sonuç olarak vatandaşlarda tapu kayıtlarına ve giderek hukuk devletine olan güven zedelenmekte (Ay.Madde:2), diğer yandan vakıf idaresi ile diğer gerçek ve tüzel kişiler arasında eşit olmayan bir durum yaratılmakta (Ay.Madde:10) ve ayrıca anayasal güvence altında olan mülkiyet hakkına da müdahale edilmiş olmaktadır. (Ay.Madde:35)
Bu nedenlerle Anayasaya aykırı olduğu kanaati mahkememizde oluşan adı geçen yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesince gözden geçirilmesini isteme gereksinimi duyulmuştur.”"
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2006/122
Karar Sayısı : 2006/83
Karar Günü : 5.9.2006
R.G. Tarih-Sayı :01.11.2006'da tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 21.6.1987 günlü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na 22.2.2005 günlü, 5304 sayılı Kanun'un 11. maddesiyle eklenen Ek Madde 1'in ikinci fıkrasının, Anayasa'nın 2., 10. ve 35. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından açılan ve dava konusu taşınmazların önceki kayıtlarında mevcut olup şu anki tapu kayıtlarında bulunmayan vakıf şerhlerinin tapu kayıtlarına yeniden işlenmesi talebini içeren davada ileri sürülen anayasaya aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varan Mahkeme itiraz konusu kuralın iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
21.6.1987 günlü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na 22.2.2005 günlü, 5304 sayılı Kanun'un 11. maddesiyle eklenen ve itiraz konusu fıkrayı da içeren Ek Madde 1 şöyledir:
B- İlgili Yasa Kuralı
İtiraz konusu Yasa kuralında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun, Kadastro Tutanaklarının Kesinleşmesi ve Hak Düşürücü Süre başlığını taşıyan 12. maddesinin üçüncü fıkrasına atıfta bulunulmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin ilk üç fıkrası şöyledir:
“MADDE 12 - 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, ilk inceleme raporu, itiraz konusu Yasa kuralı ve bunun gerekçesi ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesine göre, bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırsa, bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya yetkilidir. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmesi için, elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak yasa kuralları, bakılmakta olan davayı yürütmeye, uyuşmazlığı çözmeye, davayı sona erdirmeye veya kararın dayanağını oluşturmaya yarayacak kurallardır.
İtiraz konusu Ek Madde 1'in ikinci fıkrasında, tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hükümlerin uygulanmayacağı belirtilmektedir. Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında ise “… tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak … dava açılamaz” denilmektedir.
Bakılmakta olan davada, davacı vekilinin, bir kısım davalılar hakkında on yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmış oldukları davaya, bu davalılar yönünden devam edeceğini bildirdiği; buna karşılık, bir kısım davalılar hakkında, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık dava açma süresi dolduktan sonra açılmış olan söz konusu davanın, bu davalılar yönünden işlemden kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda itiraz konusu kuralın, davaları on yıllık süre içinde açılmış olan davalılar yönünden uygulanamayacağı gibi davaları on yıllık sürenin geçirilmiş olması nedeniyle işlemden kaldırılan davalılar yönünden de dava yenilenmedikçe uygulanamayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle, başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
V- SONUÇ
21.6.1987 günlü, 3402 sayılı “Kadastro Kanunu”na 22.2.2005 günlü, 5304 sayılı Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 11. maddesiyle eklenen Ek Madde 1'in ikinci fıkrasının, itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme'nin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu fıkraya ilişkin başvurunun Mahkeme'nin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE, 5.9.2006 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Tülay TUĞCU
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Sacit ADALI
Fulya KANTARCIOĞLU
Ahmet AKYALÇIN
Mehmet ERTEN
A. Necmi ÖZLER
Serdar ÖZGÜLDÜR
Şevket APALAK
Serruh KALELİ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT