"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
"Davalılar Veysi Doğan ve Hatun Doğan'ın çocukları olan küçük Mehmet'in, davacının küçük kızı Emine Doğan'ın bir gözünü kör etmesi nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, Mahkememizce maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, baba Veysi Doğan'ın temyiz başvurusunu reddetmiştir. Anne Hatun Doğan için ise temyiz başvurusu kabul edilmiş ve gerekçede "...yasa hükmünce aile reisi velayeti altında bulunan çocuğun verdiği zarardan kusursuz olarak sorumludur. Davalılardan Hatun Doğan çocuğun annesi olduğundan ve yasaca yalnız aile reisi sıfatıyla baba sorumlu tutulduğundan bu davalı hakkındaki davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." denilmektedir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur. Ancak "aile reisi"nin baba olması ve sadece baba hakkında tazminata hükmedilmesi Mahkememizce Anayasanın 2., 10. ve 12. maddelerine aykırı bulunmuştur.
Kocanın aile reisi olması (Medeni Kanun 152. maddesi), Mahkememizde yapılan yargılamada koca ile karının farklı statüde değerlendirilmesine yol açmaktadır.
İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Korumaya Dair Sözleşme'ye (EK) 7 no'lu protokolün 5. maddesinde (Bu protokol 14.03.1985 yılında Türkiye tarafından imzalanmıştır.) "Eşler evlilikleri bakımından, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesi durumunda kendi aralarında ve çocukları ile olan ilişkilerinde medeni nitelikteki haklar ve sorumluluklar yönünden eşittirler"denmektedir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen "Kadınlara Karşı Her türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi" Türkiye Cumhuriyeti tarafından 24.07.1985 tarih ve85/9722sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanmıştır. Bu sözleşmenin başlangıcında: "Taraf devletler Birleşmiş Milletler Yasası'nın temel insan haklarına, insan itibar ve kıymetine ve erkeklerle kadınların eşit haklara sahip olmaları gereğine inancı tekrar teyit ettiklerini kaydeder" ifadesikullanılmış ve sözleşmenin 13. maddesinde, ekonomik ve sosyal yaşamın diğer alanlarındaki haklar ile aile tazminatlarındaki haklardaki eşitlikten, 15. maddesinde, taraf devletlerin hukuk önünde kadınların erkeklerle eşitliğini kabul ettiğini ve 16. maddesinde ise evlenmede erkeklerle kadınların eşitliği ve aynı haklara sahip olduğu öngörülmüştür.
Anayasamızın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına saygılı, demokratik ve sosyal hukuk devleti olduğu açıkça belirtilmiştir. Yine Anayasamızın 10. ve 12. maddelerinde kadın-erkek eşitliği ve herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez hak ve özgürlüklere sahip olduklarına ilişkin ilkeler mevcuttur.
Yüksek Mahkemenizin 1990/30 esas no, 1990/31 karar no ve 29.11.1990 günlüdetaylı araştırmalar sonucunda verilmiş gerekçeli kararında "Eşitlik İlkesinin Medeni Yasalarda Aile Hukukuna Uygulamasının Karşılaştırmalı Hukuk Yönünden İncelenme Sözleşmeler Yönünden İncelemesi" başlıkları altında kadın-erkek eşitliği konusunda Anayasamızla ilgili ilkeler irdelenmiştir.
Dava konusu olayda Mahkememizce Medeni Kanunun 152. maddesi gereğince sadece kocanın aile reisi olması nedeniyle çocukları ile olan ilişkisinde, hak ve sorumluluklarında farklı statüde değerlendirilmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu durum Mahkememizce Anayasa'nın 2., 10. ve 12. maddelerine aykırı görülmüştür.
SONUÇ: 743 sayılı Türk Kanununu Medenisi'nin 152. maddesinin Anayasa'nın 2., 10. ve 12. maddelerine aykırı olduğuna, bu konuda karar verilmek üzere dosyanın onaylı bir suretinin Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmek üzere C. Savcılığı'na tevdiine,
Davanın Anayasa Mahkemesi'nce verilecek karara göre bekletici mesele olarak geri bırakılmasına, karar verildi. 15.12.1999""
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1999/48
Karar Sayısı : 2002/33
Karar Günü : 20.3.2002
R.G. Tarih-Sayı :16.04.2002'de tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Eğil Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 17.02.1926 günlü, 743 sayılı "Türk Kanunu Medenîsi"nin 152. maddesinin, Anayasa'nın 2., 10. ve 12. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali istemidir.
I- OLAY
Çocuklarının haksız eylemi nedeniyle açılan tazminat davası sonucu ana ve baba aleyhine hükmolunan tazminat kararının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce bozulması üzerine, davanın hukuki dayanağını oluşturan Türk Kanunu Medenisi'nin 320. maddesinin yollaması nedeniyle uygulanacak kural durumunda olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Ahmet Necdet SEZER, Haşim KILIÇ, Samia AKBULUT, Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Mustafa YAKUPOĞLU, Fulya KANTARCIOĞLU, Mahir Can ILICAK ve Rüştü SÖNMEZ'in katılmalarıyla 29.12.1999 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, davada uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.
Anayasa'nın 152., 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddeleri uyarınca bir davaya bakmakta olan mahkemenin bir kanun veya kanun hükmünde kararname kuralını, Anayasa'ya aykırı görmesi ya da davanın taraflarından birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddî olduğu kanısına varması durumunda itiraz yoluna başvurabilmesi için o kuralın bakılmakta olan davada uygulanacak kural olması zorunludur. Uygulanacak yasa kuralından amaç, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan yahut tarafların istek ve savunmaları çerçevesinde bir karar vermek için gözönünde bulundurulması gereken kurallardır.
A- Başvuran Mahkemeye açılan tazminat davasının hukuki dayanağı Medeni Kanun'un 320. maddesi olup bu madde uyarınca açılan davalarda, velayet altında bulunan çocuğun verdiği zarardan sadece aile reisi sorumludur. Aile reisinin tanımı ise itiraz konusu edilen 152. maddenin birinci fıkrasında yapılmaktadır.
Bu nedenle eldeki davanın çözümünde, aile reisinin tespiti için Medeni Kanun'un 152. maddesinin birinci fıkrasının uygulanması zorunludur.
B- Ancak ikinci fıkra "evin intihabı karı ve çocukların münasip veçhile iaşesini" düzenlediğinden davanın çözümünde uygulanacak kural olma özelliği bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 1) 17.2.1926 günlü, 743 sayılı "Türk Kanunu Medenisi"nin 152. maddesinin birinci fıkrasına ilişkin itirazın esasının incelenmesine,
2) 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152. maddesinin ikinci fıkrası ise itiraz başvurusunda bulunan Mahkeme'nin davada uygulayacağı kural olmadığından bu fıkraya ilişkin itirazın Mahkeme'nin yetkisizliği nedeniyle reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kural ve dayanılan Anayasa kuralları, bunlarla ilgili gerekçeler ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkeme, görülmekte olan tazminat davasında Medenî Kanun'un 152. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürerek iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur.
22.11.2001 gün ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu 8 Aralık 2001 gün ve 24607 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Medenî Kanun'da yapılan yeni düzenlemeler ile evliliğin genel hükümlerinde değişiklikler yapılmış olup; itiraz konusu edilen "koca birliğinin reisidir" hükmünü düzenleyen Medenî Kanun'un 152. maddesinin birinci fıkrasındaki kural, kabul edilen yeni Yasa'da yer almamıştır.
8 Aralık 2001 gün ve 24607 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddesinin son fıkrasında ise, evliliğin genel hükümlerine ilişkin düzenlemelerin bu Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş evlilikler hakkında da geçerli olacağı belirtilmiştir. Bu durumda, Türk Medenî Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan tazminat davalarının da yeni kanun hükümlerine göre karara bağlanması gerekeceğinden; itiraz konusu kural görülmekte olan davada uygulanacak kural olma niteliğini yitirmiştir.
Açıklanan nedenlerle konusu kalmayan itiraz başvurusu hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
V- SONUÇ
22.11.2001 günlü, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 17.2.1926 günlü, 743 sayılı "Türk Kanunu Medenisi"nin konusu kalmayan 152. maddesinin birinci fıkrasına ilişkin itiraz başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 20.3.2002 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Samia AKBULUT
Yalçın ACARGÜN
Sacit ADALI
Fulya KANTARCIOĞLU
Rüştü SÖNMEZ
Ertuğrul ERSOY
Tülay TUĞCU
Ahmet AKYALÇIN
Enis TUNGA