ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1993/49
Karar Sayısı : 1993/51
Karar Günü : 25.11.1993
R.G. Tarih-Sayı :26.12.1993-21800
İPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet (Anavatan) Partisi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Grubu adına Grup Başkanı A. Mesut YILMAZ.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 16.9.1993 günlü, Resmi Gazete'de
yayımlanan 518 sayılı "Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname"nin Anayasa'nın 2., 7., 87., 91. ve 153.
maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
II- YASA METİNLERİ :
A. İptali İstenilen Kurallar :
İptali istenilen 518 sayılı "Türk Patent Enstitüsü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" şöyledir:
"Türk Patent Enstitüsü'nün kurulması; 24/6/1993 tarihli ve
3911 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulunca 23/8/1993
tarihinde kararlaştırılmıştır.
Kuruluş ve Amaç
Madde 1- Türkiye'nin teknolojik ilerlemesine katkıda bulunmak,
ülke içinde serbest rekabet ortamını oluşturmak ve araştırma geliştirme
faaliyetlerinin gelişmesini sağlamak üzere, çeşitli Kanunlarla düzenlenmiş olan
patent ve markalar ile diğer kanunlarla düzenlenen sınai mülkiyet haklarının
tesisi, bu konudaki korumanın sağlanması ve sınai mülkiyethaklarına ilişkin
yurtiçi ve dışında varolan bilgi ve dokümantasyonun kamunun istifadesine
sunulabilmesi amacıyla tüzel kişiliğe sahip, bu Kanun Hükmünde Kararnamede
belirtilmeyen hallerde özel hukuk hükümlerine tabi, Sanayi ve Ticaret
Bakanlığına bağlı, özel bütçeli Türk Patent Enstitüsü kurulmuştur. Türk Patent
Enstitüsü, bir kamu kuruluşu olup kısa adı "TPE"dir.
TPE'nin Merkezi Ankara'dadır.
Tanımlar
Madde 2- Bu Kanun Hükmünde Kararnamede adı geçen deyimlerden;
a) Enstitü: Türk Patent Enstitüsü'nü,
b) Yönetim Kurulu: Türk Patent Enstitüsü Yönetim Kurulunu,
c) Danışma Kurulu: Türk Patent Enstitüsü Danışma Kurulunu,
d) Başkanlık: Türk Patent Enstitüsü Başkanlığını,
e) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
ifade eder.
Görevleri
Madde 3- Enstitü, ülkenin teknolojik ve endüstriyel gelişmesine
katkıda bulunmak amacıyla;
a) Kanunlarla koruma altına alınmış olan sınai mülkiyet haklarının
ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tescilini ve hakların korunması ile ilgili
işlemleri yapar,
b) Zorunlu lisans işlemlerinde arabuluculuk faaliyetlerinde
bulunur ve mahkemelerde bilirkişilik yapar,
c) Lisans ve devir anlaşmalarını tescil ve kayıt eder.
d) Buluşların kullanımını takip eder, yeni teknolojilerin
değerlendirilmesi ile teknoloji transferinin yönlendirilmesi ve arşivlenmesi
işlemlerini yapar,
e) Yurtdışında benzer kuruluşlar ve uluslararası kuruluşlarla
işbirliğinde bulunur,
f) Türkiye'yi Bakanlığın onayı ile uluslararası kuruluşlar
nezdinde temsil eder,
g) Sınai mülkiyet hakları ile ilgili uluslararası anlaşmaların
hazırlanmasını ülke çıkarlarını koruyarak katkıda bulunur ve bu anlaşmaların
Türkiye'de uygulanmasını sağlar.
h) Yurtiçi ve yurtdışında teknoloji ve araştırma-geliştirme ile
ilgili kurum ve kuruluşlarla ve bilgi bankalarıyla işbirliği yapar,
dokümantasyon merkezleri kurar, bu bilgileri kamunun istifadesine sunar,
i) Sınai mülkiyet hakları ile ilgili olarak çeşitli yayınlar yapar
ve Türk Sınai Mülkiyet Gazetesini periyodik olarak yayınlar,
j) Sınai mülkiyet hakları konularında yurtiçinde kişi ve
kuruluşların bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi için gerekli çalışmaları
yapar,
k) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapar.
Organ ve Birimler
Madde 4- Enstitü aşağıdaki organ ve birimlerden oluşur;
a) Yönetim Kurulu,
b) Danışma Kurulu,
c) Başkanlık,
d) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu,
e) Ana Hizmet Birimleri,
f) Yardımcı Hizmet Birimleri,
g) Danışma Birimleri.
Yönetim Kurulu
Madde 5- Yönetim Kurulu Enstitü'nün en yüksek düzeyde yönetim ve
karar organıdır.
Yönetim Kurulu Adalet Bakanlığı ile Maliye Bakanlığından birer
üye, Sanayi ve Ticaret Bakanlığından iki üye, Enstitüsü Başkanı ve iki Başkan
Yardımcısı olmak üzere yedi üyeden oluşur.
Enstitü'nün Başkanı aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanıdır.
Yönetim Kurulu üyeleri bağlı bulundukları Bakanlığın önerisi
üzerine müşterek kararname ile atanırlar.
Yönetim Kurulu üyelerinin görev süreleri dört yıl olup, görev
süresi dolan üyeler yeniden atanabilir.
Herhangi bir nedenle boşalan Yönetim Kurulu üyeliği için, aynı
usulle engeç bir ay içinde atama veya seçim yapılır, atanan veya seçilen üye
önceki üyenin görev süresini tamamlar.
Başkanın olmadığı hallerde Başkan'a vekalet edecek üye önceden
Yönetim Kurulunca kendi üyeleri arasından belirlenir.
Yönetim Kurulunun çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak
bir Yönetmelikle belirlenir.
Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri
Madde 6- Yönetim Kurulu, bu Kanun Hükmünde Kararname ve diğer
mevzuatla Enstitü'ye verilen görevlerin yerine getirilmesini sağlar.
Bu amaçla:
a) Enstitü'nün idari, mali ve teknik yönden, düzenli, verimli ve
etkin faaliyette bulunabilmesi için gerekli bütün tedbirleri alır. Enstitü'nün
işleyişine etkinlik kazandırmak amacı ile hazırlayacağı yönetmeliklerin
Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girmesini sağlar,
b) Enstitü ile ilgili mevzuatın uygulanmasını sağlar,
c) Enstitü'nün bütçesini onaylar,
d) Hazırlanan faaliyet raporunu ve mali raporu görüşüp karara
bağlar,
e) Sınai mülkiyet hakları ve teknolojik ilerleme konusunda
kalkınma planları ve yıllık programlar doğrultusunda kısa ve uzun vadeli
çalışma programları hazırlar, araştırma konuları tesbit eder ve uygulamaya
koyar,
f) Enstitü'nün vereceği hizmetler karşılığında alınacak ücret
tarifelerini hazırlar ve Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine uygulamaya
koyar,
g) Başkan tarafından yapılan atamaları onaylar,
h) Gerektiğinde Danışma Kurulunu toplantıya çağırır,
i) Danışma Kurulunun tavsiye kararlarını görüşüp karara bağlar,
j) Enstitü'nün görev alanına giren konularda kamuoyunu aydınlatmak
ve ilgililerin görüşlerini almak için ulusal ve uluslar arası nitelikte
seminer, sempozyum, açık oturum, konferans ve benzeri konuların düzenlenmesine
karar verir.
k) Sınai mülkiyet haklarıyla ilgili ihtiyaç görülen konularda
görüş almak üzere bu alandaki uzmanlardan oluşan geçici veya sürekli ihtisas
komisyonları oluşturur.
l) Enstitü'nün ihtiyaçları için bina inşa edilmesine, taşınır ve
taşınmaz malların satın alınmasına veya kiralanmasına, bunların gerektiğinde
satılmasına veya kiraya verilmesine karar verir.
Yönetim Kurulu ayda en az iki defa toplanır. Toplantı gündemi
Başkan tarafından belirlenir.
Yönetim Kurulu en az beş üye ile toplanır, kararlar Yönetim
Kurulunun üye sayısının salt çoğunluğu ile alınır.
Yönetim Kurulu yetkilerinin bir veya birkaçını, sınırları yazılı
olarak açıkça belirtilmek şartı ile Başkan'a devredebilir. Ancak, yetki devri,
yetkiyi devredenin sorumluluğunu kaldırmaz.
Danışma Kurulu
Madde 7- Danışma Kurulu, Enstitü'nün danışma birimi olup aşağıdaki
üyelerden oluşur.
Adalet, Milli Savunma, Dışişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık,
Tarım ve Köyişleri, Orman, Ulaştırma, Çevre, Sanayi ve Ticaret, Kültür Bakanlıklarından
birer üye, Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma
Kurumu'ndan birer üye, Üniversitelerden Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek
beş üye, en fazla üyeye sahip İşçive İşveren Sendikaları Konfederasyonlarından
birer üye, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Küçük ve
Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türkiye
Ticaret, Sanayi ve Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği ve Türk
Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden birer üye.
Yönetim Kurulu ihtiyaca göre Danışma Kurulu toplantılarına uzman
kişileri çağırabilir.
Danışma Kurulu üyeliklerinin süresi iki yıldır. Görev süresi dolan
üyeler yeniden seçilebilir.
Danışma Kurulunun çalışma usul ve esasları Bakanlıkça hazırlanacak
bir Yönetmelikle düzenlenir.
Danışma Kurulu yılda en az bir kez toplanır. Toplantılara Sanayi
ve Ticaret Bakanı veya görevlendireceği kişi başkanlık eder.
Danışma Kurulunun Görevleri
Madde 8- Danışma Kurulu, Enstitü'nün faaliyetleri çerçevesinde ve
Enstitü'ye yardımcı olmak maksadıyla aşağıdaki işleri yapar.
a) Kalkınma plan ve programları doğrultusunda Türkiye'nin
teknolojik gelişimine ve sınai mülkiyet haklarının etkin biçimde korunmasına,
rekabet ortamının yaratılmasına ilişkin olarak düşünce bildirir ve tavsiyelerde
bulunur,
b) Enstitü'nün çalışma ilkeleri hakkında düşünce bildirir ve
tavsiyelerde bulunur,
c) Enstitü'nün faaliyet raporu, bütçe ve çalışma programları
hakkında düşünce bildirir vetavsiyelerde bulunur.
Başkanlık
Madde 9- Başkan, Enstitü'nün en üst amiridir ve Enstitü'yü temsil
eder. Başkanlık; Başkan ve iki Başkan Yardımcısından oluşur.
Enstitü Başkanı ve Başkan Yardımcıları dört yıl süre için müşterek
kararname ile atanırlar. Görev süresi dolanlar yeniden atanabilir. Herhangi bir
nedenle boşalan Başkan veya Başkan Yardımcılığı kadrosu için, aynı usulle engeç
bir ay içinde atama yapılır, atanan kişi öncekinin görev süresini tamamlar.
Başkan, Enstitü hizmetlerinin mevzuata, Türkiye'nin taraf olduğu
sınai mülkiyet hakları ile ilgili uluslararası anlaşmalara, milli güvenlik
siyasetine, kalkınma plan ve yıllık programlara, Yönetim Kurulu'nun kararlarına
uygun yürütülmesi ve Enstitü'nün faaliyet alanına giren konularda ulusal ve
uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla
görevlidir. Başkan, Enstitü'nün bütçesi, faaliyet raporu ve mali raporunu
hazırlar ve Yönetim Kurulunun onayına sunar. Başkan, Enstitüde çalışanların
işlemlerinden sorumlu olup, Enstitü'nün faaliyetlerini ve hesaplarını
denetlemekle görevli ve yetkilidir.
Başkan, sınırları açıkça yazılı olarak belirtilmek şartı ile
yetkilerinin bir kısmını astlarına devredebilir. Ancak, yetki devri yetkiyi
devredenin sorumluluğunu kaldırmaz.
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu
Madde 10- Sınai mülkiyet haklarının tescil işlemleri ile ilgili
Enstitü'nün almış olduğu kararlara karşı başvuru sahipleri veya üçüncü kişiler
tarafından yapılacak itirazların incelenmesi ve değerlendirilmesi işlemleri
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca yürütülür.
Yeniden incelenmesi ve değerlendirilmesi talep edilen konuda
kararlar, Enstitü Başkanı veya görevlendirileceği Başkan Yardımcılarından biri
başkanlığında, Başkan'ın Enstitü içinden seçeceği, yeniden incelenip
değerlendirme yapılacak konuda uzman olan ve itiraz ile ilgili olarak alınmış
olan kararlarda görevli bulunmayan enaz iki uzman üyeden oluşan kurul
tarafından alınır.
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun kararları Enstitü'nün
nihai kararıdır. Bu kararlara karşı ilgili mahkemede dava açılabilir.
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun çalışma esasları ve
işleyişi Enstitü tarafından hazırlanıp Bakanlığın onayı ile çıkarılacak
yönetmelikle belirlenir.
Ana Hizmet Birimleri
Madde 11- Enstitü'nün ana hizmet birimleri şunlardır;
a) Patent Dairesi Başkanlığı,
b) Markalar Dairesi Başkanlığı
c) Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığı.
Patent Dairesi Başkanlığı
Madde 12- Patent Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır;
a) Patentlerin tescil başvurularının ilgili mevzuat hükümlerine
göre kayıt, dosyalama, araştırma, inceleme, değerlendirme, tescil işlemlerini
yapar,
b) Patentlerin tescil başvurularının ilgili mevzuat hükümlerine
göre lisans, devir, sair değişikliklerle ilgili işlemleri yapar,
c) Patentlerin ilan,tasnif ve sicil işlemlerini yapar,
d) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Markalar Dairesi Başkanlığı
Madde 13- Markalar Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır;
a) Markaların tescil başvurularının ilgili mevzuat hükümlerine
göre kayıt, dosyalama, araştırma, inceleme, değerlendirme ve tescil işlemlerini
yapar,
b) Markaların tescil başvurularının ilgili mevzuat hükümlerine
göre lisans, devir, sair değişikliklerle ilgili işlemleri yapar,
c) Markaların ilan, tasnif ve sicil işlemlerini yapar,
d) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığı
Madde 14- Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığının görevleri
şunlardır;
a) Enstitü'nün görev alanına giren uluslararası anlaşmaları izler
ve inceler ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi için gereken çalışmaları yürütür,
b) Uluslararası Anlaşmalardan katılınması gerekenlere katılmak
için 1173 sayılı Kanun çerçevesinde işlemleri yürütür.
c) Gerekli hallerde mevzuatta düzenlemeler yapmak üzere Başkanlığa
önerilerde bulunur,
d)Yabancı mevzuatı temin eder ve izler,
e) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Yardımcı Hizmet Birimleri
Madde 15- Enstitü'nün yardımcı birimleri şunlardır;
a) Personel Dairesi Başkanlığı,
b) İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı,
c) Enformasyon ve Dokümantasyon Dairesi Başkanlığı,
d) Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı.
Personel Dairesi Başkanlığı
Madde 16- Personel Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır;
a) Enstitü bünyesinde görev yapan personelin iş akitleri, kadro,
terfi, görev, yolluk, sağlık, izin ve benzeri özlük işlemleri ile ilgili hizmetleri
yürütür,
b) Sosyal hizmetler ve hizmet içi eğitim ile ilgili işleri yapar,
c) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı
Madde 17- İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığının görevleri
şunlardır;
a) Enstitü tarafından yapılması gerekli harcamaların, toplanacak
gelirlerin ve satınalmaların ilgili kanun ve mevzuat çerçevesinde yürütülmesini
sağlar,
b) Enstitü'nün temizlik, bakım ve onarım hizmetleri ile
Enstitü'nün ihtiyaçları için taşınır ve taşınmaz malların satın alınması veya
kiralanması, bunların gerektiğinde satılması veya kiraya verilmesi işlerini
Yönetim Kurulu'na sunar ve bu işleri Yönetim Kurulu'nun onayı ile yürütür,
c) Evrak giriş ve çıkışları ile arşiv hizmetlerinin düzenli bir
şekilde yürütülmesini sağlar,
d) Demirbaş ve diğer kayıtları tutar,
e) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Enformasyon ve Dokümantasyon Dairesi Başkanlığı
Madde 18- Enformasyon ve Dokümantasyon Dairesi Başkanlığının
görevleri şunlardır;
a) Enstitü'nün görevleri ile ilgili olarak eğitici ve bilgi verici
kitap, broşür, dergi şeklinde yayın yapar,
b) Yurt içinde ve yurt dışında sınai mülkiyet hakları ile ilgili dokümanlar
yayınlar,
c) İlgili mevzuda yurt içinde ve dışında tescil edilmiş patentler
ve markalara ait bilgi ve belgeleri toplar, bunları Enstitü'nün ve kamunun
istifadesine sunar,
d) Resmi Sınai Mülkiyet Gazetesini yayınlar,
e) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
Madde 19- Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır;
a) Enstitü bünyesinde bilgi işlem sisteminin kurulmasını, donanım
ve yazılımının işletilmesini ve geliştirilmesini sağlar,
b) Sınai mülkiyet hakları ile ilgili olarak bilgi ve belgelerin
bilgisayar ortamına aktarılmasını ve saklanmasını sağlar,
c) Bilgisayar ortamındaki bilgilerin Enstitü'nün ilgili birimleri
tarafından en hızlı biçimde kullanılabilmeleri için gerekli çalışmaları yapar,
d) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Danışma Birimleri
Madde 20- Enstitü'nün danışma birimleri şunlardır;
a) Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı,
b) Hukuk Müşavirliği.
Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı
Madde 21- Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Dairesi
Başkanlığının görevleri şunlardır;
a) Enstitü'nün ana hizmet politikasının ve planlarının
hazırlanmasına yardımcı olur,
b) Hizmet faaliyetlerinin ekonomik ve etkin bir şekilde yerine
getirilmesi için insan gücü, para ve malzeme gibi mevcut kaynakların en uygun
ve verimli bir şekilde kullanılması için plan ve projeler geliştirir,
c) Enstitü'nün yıllık çalışma programını hazırlar, planlama ve
koordinasyon konularında verilen diğer görevleri yerine getirir,
d) Yurtiçi ve yurt dışında teknolojik gelişmeleri izler,
e) Yurt kalkınması için gerekli olan teknoloji değerlendirme
çalışmalarını yapar, kamunun bu konudaki taleplerini karşılar,
f) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Hukuk Müşavirliği
Madde 22- Hukuk Müşavirliğinin görevleri şunlardır;
a) Sınai mülkiyet hakları ile ilgili mevzuatın günün koşullarına
uygun hale getirilmesi için çalışmalar yapar,
b) Hukuki konularda Yönetim Kuruluna ve Başkanlığa danışmanlık
yapar,
c) Sınai mülkiyet haklarına ait ulusal ve uluslararası hukukla
ilgili anlaşmalar, kanunlar, yönetmelikler, diğer mevzuat, rapor, makale ve
benzeri düzenlemeleri hizmete hazır tutar,
d) Mahkemelerde Enstitü'yü temsil eder,
e) Başkanlıkça verilecek diğer işleri yapar.
Atanma Şartları
Madde 23- Enstitü Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu üyeleri, hukuk,
mühendislik, iktisat, işletme veya maliye dallarında yurtiçi veya yurtdışında
en az dört yıllık yüksek öğrenim görmüş, mesleki açıdan yeterli bilgi ve
deneyime sahip bulunan ve meslekleri ile ilgili kamu hizmetinde en az 10 yıl
çalışmış olanlar arasından atanırlar. Bu üyelerin ayrıca, 657sayılı Devlet
Memurları Kanununun 48 inci maddesinin A fıkrasının 3 numaralı bendi dışındaki
şartları taşımaları zorunludur.
Başkan ve Başkan Yardımcıları, birinci fıkrada belirtilen
niteliklerin yanı sıra sınai mülkiyet ile ilgili konularda yurt içinde veya
yurt dışında en az üç yıl çalışmış olanlar arasından atanırlar. Atamalarda
sınai mülkiyet hakları ile ilgili yurt içi ve yurt dışındaki deneyim öncelikle
değerlendirilir.
Yönetim Kurulu üyeleri ile Başkan ve Başkan Yardımcılarının görev
süreleri dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemez. Ancak
atanmaları için gerekli şartları kaybettikleri veya Kanunlarla verilen
görevlerle ilgili olarak suç işledikleri mahkeme kararı ile sabit olanların
görev süreleri sona erer.
Enstitü içinde daire başkanı ve müdür kadrolarına atamalarda,
Devlet Memurları Kanununda aranan şartlara ilaveten atanacak personelin Enstitü
içindeki hizmet süresi ve atanacağı konudaki yurt içi ve yurt dışındaki
deneyimi öncelikle değerlendirir.
Patent Dairesi, Uluslararası İlişkiler Dairesi, Enformasyon ve
Dokümantasyon Dairesi Başkanlıklarındaki daire başkanı ve müdür kadrolarına
atamalarda, atanacak personelin Enstitü içindeki hizmet süresi, atanacağı
konudaki yurt içi ve dışındaki deneyimi ve İngilizce, Fransızca veya Almancadillerinden
en az biri olmak üzere yabancı dil bilgisi öncelikle değerlendirilir.
Enstitü bünyesinde;
a) Uzman yardımcısı olabilmek için, Devlet Memurları Kanununda
aranan şartlara ilaveten,
1. En az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,
2. Açılacak yarışma ve yeterlik sınavında başarı göstermek,
3. Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde otuz yaşını
doldurmamış olmak,
şarttır.
b) Uzman yardımcılığında en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil
almak kaydıyla açılacak yeterlik sınavında başarı gösterenler "uzman"
kadrosuna atanırlar.
Üst üste iki defa yeterlik sınavında başarı gösteremeyenler
durumlarına uygun başka kadrolara nakledilirler.
Teknik Hizmetler Sınıfındaki Uzman kadrosuna atanacakların
İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden en az birini iyi derecede
bilmeleri zorunludur.
Uzman yardımcılığı ve uzmanlıkla ilgili usul ve esaslar ile
bunların yurt içinde ve yurt dışında eğitime tabi tutulmaları, seçilme esasları
ve diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Denetim
Madde 24- Enstitü, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun
denetimine tabidir.
Gelirler ve Bütçe
Madde 25- Enstitü'nün gelirleri şunlardır:
a) Enstitü'nün yapacağı hizmetler karşılığında alınacak ücretler,
b) Diğer gelirler.
Enstitü'nün giderleri Yönetim Kurulunca onaylanacak bütçeden
karşılanır.
Personel
Madde 26- Enstitü'de istihdam edilen personel, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa tabidir.
Enstitü'nün Kadroları
Madde 27- Kadroların tesbit, ihdas kullanımı ve iptali ile
kadrolara ilişkin diğer hususlar Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname hükümlerine göre düzenlenir.
Uygulanmayacak Hükümler
Madde 28- Bu Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Enstitü
tarafından yapılması öngörülen iş ve işlemlerde 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye
Kanunu hükümleri uygulanmaz. Ayrıca; Enstitü, alım-satım, kiralama vesair
işlemlerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa tabi değildir. Enstitü'nün malları
Devlet Malı hükmündedir.
Enstitü'nün alım-satım, kiralama vesair işlemlerini düzenleyen bir
yönetmelik Yönetim Kurulunca hazırlanıp, Maliye Bakanlığının uygun görüşü
üzerine Bakanlığın onayı ile yürürlüğe girer.
Yönetmelikler
Madde 29- Bu Kanun Hükmünde Kararname ile hazırlanması öngörülen
yönetmelikler ve Enstitü'nün teşkilat yapısı ile ilgili düzenlemeler, Yönetim
Kurulunun ilk toplantısını müteakip üç ay içinde hazırlanır.
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 30- Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
hakkındaki 3143 sayılı Kanunun Sınai Mülkiyet ile ilgili 2 nci maddesinin (f)
bendi, 8 inci maddesinin (i) bendi, 15 inci maddesi, Bakanlık Merkez Teşkilatı
ile ilgili Ek-1 sayılı cetvelin Ana Hizmet Birimlerinin 9 uncu sırasında yer
alan "Sınai Mülkiyet Dairesi Başkanlığı" ibaresi yürürlükten
kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1- Enstitü'nün bu Kanun Hükmünde Kararnamede
belirtilen hizmetleri yerine getirebilmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Sınai Mülkiyet Dairesinin sınai mülkiyet ile ilgili bütün kitap, defter, dergi,
yayın, doküman, işlem dosyası ve bilgisayarları ve diğer taşınır malları
Enstitü'ye devredilmiştir.
Türk Standartları Enstitüsünün bünyesinde bulunan, Amerika Birleşik
Devletlerinde tescil edilmiş patentlere ait mikrofilmlerin tamamı ve mikrofilm
okuyucuları ile bu konuda kullanılan her türlü demirbaş ve dokümanlar
Enstitü'ye devredilmiştir.
Geçici Madde 2- Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği
tarihte Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sınai Mülkiyet Dairesi Başkanlığına tahsis
edilmiş kadro ve personel, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığına devredilmiştir.
Geçici Madde 3- Enstitü teşkilatlanıncaya kadar sınai mülki yet
hakları ile ilgili her türlü işlemler Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yürütülür.
Geçici Madde 4- Enstitü Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeliklerinin
atamaları bu Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girdiği tarihten itibaren engeç
onbeş gün içinde yapılır. Danışma Kurulu Üyelerinin atamaları ise en geç iki ay
içinde yapılır.
Geçici Madde 5- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sınai Mülkiyet Dairesi
Başkanlığı personelinden bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği
tarihte dört yıllık yüksek okul mezunu olarak sınai mülkiyet ile ilgili
konularda en az altı yıl çalışmış olanlar yaş sınırına ve ilgili Yönetmelikteki
sürelere tabi olmaksızın uzmanlık sınavına, altı yıldan az hizmeti olanlar ise
yaş sınırına ve ilgili yönetmelikteki sürelere bakılmaksızın uzman yardımcılığı
sınavına girme hakkından iki defadan fazla olmamak üzere yararlanabilirler.
Sınavda başarı gösterenler uzman veya uzman yardımcısı kadrolarına başarı
sırası dikkate alınarak atanırlar.
Geçici Madde 6- Enstitü'nün 1993 yılı giderleri Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'nın 1993 Mali Yılı bütçesinden karşılanır. Bu konuda düzenleme
yapmaya Maliye Bakanı yetkilidir.
Geçici Madde 7- Ekli 1sayılı listede gösterilen kadrolar ihdas
edilerek geçici 2 nci madde ile devredilen kadrolarla birlikte 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye bağlı cetvellere Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı bölümü
olarak eklenmiş, ekli 2 sayılı listede belirtilen kadroiptal edilerek 190
sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bölümüne ait
cetvellerden çıkarılmıştır.
Madde 31- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Madde 32- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür."
B. Dayanılan Anayasa Kuralları :
İptal gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır :
1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma
ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine
bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve
sosyal bir hukuk Devletidir."
2- "MADDE 7.- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük
Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."
3- "MADDE 87.- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve
bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını
görüşmek ve kabul etmek; parabasılmasına ve savaş ilânına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Anayasanın 14 üncü
maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel
af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine
getirilmesine karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri
kullanmak ve görevleri yerine getirmektir."
4. "MADDE 91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü
bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle
düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını,
kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin
bitmesi, belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu
veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin
hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün
yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir
tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen
kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
5. "MADDE 153.- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.
İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir
uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük MilletMeclisi
İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede
yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih,
kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu
dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve
yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri
bağlar."
C. İlgili Yasa Kuralları :
Dava konusu Kanun Hükmünde Kararname'nin dayanağını oluşturan
24.6.1993 günlü, 3911 sayılı "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
Hakkındaki Bazı Kanunlar ile Teşkilat Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Yetki Kanunu" şöyledir:
"Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin
çalışmalarında etkinliği artırmak, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli ve
verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere bunların malî, sosyal ve diğer
haklarında iyileştirmeler yapmak; yürütme organı bünyesindeki kamu kurum ve
kuruluşlarının (Genelkurmay Başkanlığı hariç) kuruluş, görev ve yetkilerine
ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak ve Genel, Katma, Özel ve Özerk
bütçeli bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki
yönetim ve tasarruf esaslarının tespiti; BAĞ-KUR, SSK veTC. Emekli Sandığı
Kanunlarında düzenlemelerde bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla
diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının
tespiti; TC. Merkez Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda
düzenlemeler yapılması için ivedi ve zorunlu hallere münhasır olmak üzere
Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanuna göre çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnameler;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlarla diğer kamu
görevlilerinin malî, sosyal ve diğer haklarıyla ilgili olan kanun ve kanun
hükmünde kararnamelerde,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin
olarak, kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasında bölünüşüne, bağlı ve ilgili
kuruluşlar kurulmasına, mevcut kurum ve kuruluşların birleştirilmesine veya
kaldırılmasına, bunların kuruluş biçimlerine, görev, yetki ve yükümlülüklerine
ait esaslarla bu esaslar çerçevesinde teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine
ilişkin hükümlerinde,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümünde,
d) Genel, Katma, Özel ve Özerk bütçeli bütün kamu kurum ve
kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki yönetim ve tasarruf esaslarının
tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve TC. Emekli Sandığı Kanunlarında düzenlemelerde
bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla diğer kamu kurum ve
kuruluşları arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının tespiti; TC. Merkez
Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda,
Yapılacak değişiklik ve yeni düzenlemeleri kapsar.
İlkeler
MADDE 3.- Bakanlar Kurulu, ivedi ve zorunlu durumlara münhasır
olmak kaydıyla, 1 inci madde ile verilen yetkiyi kullanırken;
a) Kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini;
ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak yeterli ve adil bir ücret
seviyesini sağlamayı; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin malî, sosyal ve
diğer haklarında, hizmetin özellik ve gereklerine uygun iyileştirmeler yapmayı,
b) Başbakanlık, bakanlıklar ve bunlara bağlı kuruluşlar eliyle,
genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinde iş bölümü ve
koordinasyonun sağlanmasını; bağlı ve ilgili kuruluşlar kurulurken benzer
hizmetlerin tek kuruluş veya birim tarafından yürütülmesini ve kaynak
kullanımında israfın önlenmesini,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümünde
değişiklik yapılırken ülke ekonomisine yararlılık, verimlilik ve kârlılık
esaslarını,
Gözönünde bulundurur.
Yetki Süresi
MADDE 4.- Bu Kanunla Bakanlar Kuruluna verilen yetki, bir yıl süre
ile geçerlidir. Bu süre içinde Bakanlar Kurulu birden fazla kanun hükmünde
kararname çıkartabilir.
MADDE 5.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
III. İLK İNCELEME ve ESASIN İNCELENMESİ :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Yekta Güngör
ÖZDEN, Mustafa GÖNÜL, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N. SEZER, Haşim KILIÇ,
Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER ve Lütfü F. TUNCEL'in
katılmalarıyla 25.11.1993 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, konunun
özelliği nedeniyle başka hususlar üzerinde durulmaksızın işin esasına geçilerek
incelemenin sürdürülmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi ve ekleri, iptali
istenilen Kanun Hükmünde Kararname kurallarıyla dayanılan Anayasa kuralları,
bunların gerekçeleri ve öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü :
A- Kanun Hükmünde Kararname Hakkında Genel Açıklama :
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Kurumu, 22.9.1971 günlü ve 1488
sayılı Yasa ile 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde yapılan değişiklik sonucu
hukukumuza girmiştir. Bu değişikliğin gerekçesinde "Parlamenter
rejimlerde, kanun yapmanın belli usullere uyulmak zorunluluğu sebebiyle zaman
aldığı ve gecikmeler meydana getirdiği bir gerçektir. Değişen iktisadî ve
sosyal şartların gereği olarak bazı hukuk kurallarının bu usuller dışında
yürürlüğe konulabilmesi çağdaş devlet anlayışının tabiî sonucu olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Anayasa'nın 5. maddesi hükmünün prensibini bozmamak ve her halde
önceden yasama meclislerince esasları bir kanunla tesbit olunan sınırlar
içerisinde kalmak kaydıyla hükümete KHK'ler çıkarma yetkisinin verilmesi ve bu
yetkiyi düzenleyen hükmün TBMM.nin genel olarak görev ve yetkilerini belirleyen64.
maddesine eklenmesi uygun görülmüştür." denilmektedir. KHK'ler, temelde
1961 Anayasası'ndan çok farklı olmamakla birlikte 1982 Anayasası'nda kimi
yeniliklerle ve fakat benzer gerekçelerle 91. maddede düzenlenmiştir. Böylece,
hem yürütme organını güçlendirmek hem de değişen ekonomik ve sosyal konuların
ortaya çıkardığı sorunlara ivedi çözümler bulmak amacına ulaşılmak
istenilmiştir.
Olağan dönemlerde çıkarılan KHK'lerin mutlaka bir yetki yasasına
dayanması zorunludur. Yetki Yasası'nın içeriği ve öğeleri de Anayasa'nın 91.
maddesinde belirlenmiştir. 87. maddede ise Bakanlar Kurulu'na "belli
konularda" KHK çıkarma yetkisi vermek TBMM'nin görev ve yetkileri arasında
sayılmıştır.
Bakanlar Kurulu'nun belli bir konuda KHK çıkarabilmesi için
öncelikle TBMM tarafından kendisine bu konuda yasa ile bir yetkinin verilmiş
olması gerekir. Bakanlar Kurulu, bir yasa ile önceden yetkilendirilmedikçe,
kendiliğinden KHK çıkartamaz. Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkartılan
KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmekte, başka
bir anlatımla yasanın hukuksal gücüne sahip bulunmaktadır. Yasama yetkisinin,
"kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak" öğelerini içerdiği
kuşkusuzdur. KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve
değiştirebilmektedir.
Anayasa'da öngörüldüğü biçimi ile KHK'ler yapısal (organik-uzvî)
bakımdan yürütme organı işlemi, işlevsel (fonksiyonel) yönden ise yasama işlemi
niteliğindedirler. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi verdiği yetkiyi bir yasa
ile her zaman geri alabileceği gibi kendisine sunulan KHK'leri aynen kabul
etmek ya da reddetmek zorunda olmayıp dilediğinde değiştirerek de kabul
edebilir. Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin verilmesi, yasayla
düzenlemesi gereken konuların yasama alanından çıkarılıp yürütmeorganının
düzenleme alanına sokulması sonucunu doğurmaz. Bu nedenle, Bakanlar Kurulu'na
KHK çıkarma yetkisinin verilmiş olması Anayasa'nın 7. maddesinde öngörülen
"Yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesini ortadan kaldırmaz.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarılabilmesine yetki veren yasada yer
alması zorunlu öğeler Anayasa'nın bu konuya ilişkin 91. maddesinin ikinci
fıkrasında gösterilmiştir. Buna göre :
"Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin
amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir." Bundan anlaşılacağı gibi
yetki yasası, yürürlüğe konulacak KHK'nin amacını, kapsamını, ilkelerini,
kullanma süresini ve bu süre içinde birden çok kararname yürürlüğe konulup
konulamayacağını belirtmek zorundadır. Bakanlar Kurulu'na verilen türevsel
yetki, yasada öngörülen amaç, ilke, kapsam ve süre ile sınırlı bir yetkidir. O
halde, yetki yasasında Anayasa'nın belirlediği öğelerin belli bir içeriğe
kavuşturularak somutlaştırılmasıgerekir.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin "belli
konularda" verilebileceği 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde açıkça
belirtildiği halde, 1982 Anayasası'nın yetki yasasının sahip olması gereken
öğelerini gösteren 91. maddesinde bu koşul yer almamaktadır. Ancak, 1982
Anayasası'nın 87. maddesinde "... Bakanlar Kuruluna belli konularda Kanun
Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermek..." TBMM'nin görev ve yetkileri
arasında sayılmış bulunmaktadır. Bu nedenle, 91. maddede "belli
konularda" ifadesinin yeralmaması bir noksanlık sayılamaz. Çünkü, 87.
maddede, Bakanlar Kurulu'na verilecek KHK çıkarma yetkisinin ancak belli
konularda olabileceği açıkça gösterilmektedir. Bu durumda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Bakanlar Kurulu'na ancak belli konularda bu yetkiyi verebilir; her
konuyu kapsayacak biçimde bir KHK çıkarma yetkisi veremez. KHK'nin konusunun
yetki yasasında belirlenmesi zorunludur. Yetki, somutlaştırılmış ve belli bir
konuda tanınmalıdır. Bakanlar Kuruluna sınırları belirsiz bir konuda KHK
çıkarma yetkisi verilemez. KHK'nin konusu da yetki yasasında belirlenen
çerçevenin dışına çıkamaz. KHK'nin yetki yasasında belirtilen amaç, kapsam ve
ilkelere de uygun olması gerekir. Verilen yetkinin konusunun yasada
gösterilmesi zorunluluğunun bu yasaya dayanılarak yürürlüğe konulan KHK'lerin
yetki yasası kapsamı içinde kalıp kalmadıklarının hem yargısal hem de siyasal
denetimlerinin yapılması yönünden çok büyük bir önemi vardır. Yetki Yasası'nın
kapsamı dışında yürürlüğe konulan veya başka bir anlatımla yasanın öngörmediği
bir konuda düzenleme yapan bir KHK'nin Anayasa'ya aykırı olacağı kuşkusuzdur.
Anayasa'da kimi konuların KHK'lerle düzenlenmesi yasaklanmaktadır.
91. maddenin birinci fıkrasında "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak, sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevlerkanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez." denilmektedir.
Buna göre, Anayasa'nın KHK'lerle düzenlenemeyeceğini belirlediği
konularda TBMM tarafından Bakanlar Kurulu'na düzenlemede bulunması için bir
yetki verilmesi de olanaksızdır. Verilen yetkinin konusunun belli olmasının,
Anayasa'nın 91. maddesindeki "yetki verilemeyecek konular"ı da
kapsayıp kapsamadığının incelenebilmesi yönünden de önemi büyüktür.
Bu nedenlerle, Bakanlar Kurulu'nun hangi konularda KHK
çıkarabileceği Yetki Yasası'nda açıkça belirtilmeli ve verilen yetki konu
yönünden mutlaka belirgin olmalıdır. Anayasa'nın 91. maddesine göre Yetki
Yasası'nda çıkarılacak KHK'nin "amacı", "kapsamı" ve
"ilkeleri"nin de belirtilmesi gerekir. Amaç, Bakanlar Kurulu'nun
kendisine verilen yetki ile neleri gerçekleştirmesinin istendiğini
belirlediğinden yetki yasasında KHK'nin amacı da somut olarak açıklanmalıdır.
KHK'nin amacı ve kapsamı da konusu gibi geniş içerikli her yöne çekilebilecek
biçimde genel anlatımlarla gösterilmemeli; değişik yorumlamaya elverişli
olmamalıdır. KHK'nin yetki yasasında gösterilen amaç ve kapsam doğrultusunda,
verilen ilkelere uygun çıkarılıp çıkarılmadığının saptanması hem yargısal hem
de siyasal denetim yönünden zorunludur. KHK, yasada gösterilen amacı dışında
yürürlüğe konulmuşsaya da yetkinin kapsamını aşıyorsa veya ilkelere uygun
değilse bu durumu onu yetki yasasına ve dolayısıyla Anayasa'ya aykırı düşürür.
Anayasa'ya göre yetki yasasında, Bakanlar Kurulu'na verilen
yetkinin süresinin de gösterilmesi zorunludur. Bu zorunluluk, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin yetkilerini çok uzun bir süre yürütme organına vermekten
alıkoymaktadır.
Yasada öngörülen sürenin bitiminden sonra çıkarılan KHK'nin
Anayasa'ya aykırı düşeceği kuşkusuzdur. Ancak, yetki süresi içerisinde
çıkarılmış olan KHK'ler yasadaki sürenin bitiminden sonra da Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nce onaylanmış olmasalar da geçerliliklerini korurlar.
Anayasa'nın 91. maddesinde ayrıca "Kanun hükmünde
kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak,
kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen
kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
denilmektedir.
B- KHK'nin Yargısal Denetimi :
Anayasa'ya göre KHK'ler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
denetimine bağlıdırlar. Anayasa'nın 91. maddesinde "Kararnameler, Resmî
Gazete'de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelik ve
ivedilikle görüşülür." denilmektedir. Öncelik ve ivedilik koşuluyla, yetki
yasalarının gecikmeden çıkarılabilmesi ve çıkarıldıktan sonra da yürürlüğe
konulan KHK'lerin aynı biçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde karara
bağlanması istenilmiştir.
Anayasa'da KHK'lerin siyasal denetimi yanında yargısal denetimi de
öngörülmüştür. KHK'ler, işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi niteliğinde
olduklarında bunların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi de
Anayasa Mahkemesi'ne verilmiştir. Anayasa'nın 148., 150., 151., 152. ve 153.
maddeleri hükümlerine göre, KHK'lerin Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunu Anayasa Mahkemesi denetler.
KHK'nin yargısal denetiminin sözkonusu olduğunda KHK'nin dayandığı
yetki yasasının öncelikle Anayasa'ya daha sonra da KHK'nin kendisinin hem yetki
yasasına hemde Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir.
Hernekadar, Anayasa'nın 148. maddesinde KHK'lerin yetki yasalarına uygunluğunun
denetlemesinden değil yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de, Anayasa'ya uygunluk
denetiminin içerisine öncelikle KHK'nin yetki yasasına uygunluğunun denetimi
girer. Çünkü, Anayasa'da, Bakanlar Kuruluna ancak yetki yasasında belirtilen
sınırlar içerisinde KHK çıkarma yetkisi verilmiştir. Yetki yasası olmazsa
(Anayasa mad. 121 dışında) KHK olamaz. Bu yetkinin dışına çıkılması KHK'yi
Anayasa'ya aykırı duruma getirir. Böylece, KHK'nin yetki yasasına aykırı olması
Anayasa'ya aykırı olması ile özdeşleşir. Nitekim, 3268, 3347 ve 3479 sayılı
Yetki Yasalarına dayanılarak yürürlüğe konulan 335 ve 347 sayılı KHK'ler
dayandırıldıkları Yetki Yasalarının kapsamı dışında kalmaları nedeniyle Anayasa
Mahkemesi'nin 8.2.1989 gün E. 1988/38, K. 1989/7ve 16.5.1989 gün E. 1989/4, K.
1989/23 sayılı kararlarıyla iptal edilmiştir.
Olağanüstü Hal KHK'leri dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan
(mad. 121) alırlar. Bu tür KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması gerekli
değildir. Buna karşın, olağan KHK'lerin bir yetki yasasına dayanmaları
zorunludur. KHK'ler, yasa gücünü dayandıkları yetki yasasından alırlar. Bu
nedenle KHK'ler ile dayandıkları yetki yasası arasında çok sıkı bir bağ vardır.
Yetki Yasası, KHK ve KHK'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce
aynen ya da değiştirilerek kabulü birbirinden bağımsız işlemler olmayıp
Anayasa'da öngörülen bir sürecin değişik aşamalarıdır. KHK'nin yetki yasası ile
olan bağı, KHK'yi aynen ya da değiştirerek kabul eden yasa ile kesilir. Bu
yasa, KHK'yi kendi bünyesine alarakgenel anlamda bir yasa niteliğine
dönüştürür. Bu nedenle, KHK ile dayandığı yetki yasası arasındaki bağ KHK'nin
aynen ya da değiştirilerek yasaya dönüşmesine kadar devam etmektedir. KHK, yasa
gücünü, dayandığı yetki yasası ile konulan esaslara uygunluğu veyetki yasasının
da Anayasa'ya uygunluğu varsayıldığı için kazanmaktadır. Yetki yasasının
Anayasa'ya aykırılığının saptanması ya da bu nedenle iptaline karar verilmesi
durumunda, bu varsayım gerçekleşmediğinden, bu yasaya dayanılarak çıkartılan
KHK Anayasal dayanaktan yoksun kalır. Bu durumda KHK, Anayasa'nın uygun gördüğü
ölçünün ötesinde verilen bir yetkinin kullanılması sonucu çıkartılmış olması
nedeniyle Anayasa'ya aykırılık oluşturur. KHK; yetki yasasına ve içeriği
yönünden de Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dayandığı yetki yasası Anayasa'ya
aykırı ise bu nedenle iptali gerekir.
KHK'nin Anayasa'ya uygun bir yetki yasasına dayanması geçerliliğin
ön koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki
yasası Anayasa'ya aykırı olan bir KHK'nin kuralları, içerikleri yönünden
Anayasa'ya aykırılık oluşturmasalar bile, Anayasa'ya uygunluğundan söz
edilemez.
Öbür yönden, KHK'lerin Anayasa'ya uygunluk denetimleri yasaların
denetimlerinden farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde; "Kanunlar Anayasaya
aykırı olamaz." denilmektedir. Bu nedenle yasaların denetimde, onların
yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. KHK'ler ise konu,
amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki yasasına hem de
Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar. Bu nedenlerle, KHK kurallarının içerikler
yönünden de Anayasa'ya uygunluk denetiminin yapılabilmesi için öncelikle ortada
Anayasa'ya uygun bir yetki yasasının varlığı gerekir.
KHK'lerin Anayasa'ya aykırılığı saptanmış ya da bu nedenle iptal
edilmiş bir yetki yasasına uygun olup olmadığının incelenmesi ise denetimi
anlamsız kalır. Çünkü Anayasa'ya aykırı bir yetki yasasına dayanılarak
çıkartılan KHK'lerin Anayasa'ya uygun görülmesi olanaksızdır.
Yetki yasasının iptalinin, bu yasaya dayanılarak çıkartılan
KHK'lere etkisinin Anayasa'nın 153. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi
uygun değildir. Çünkü, Anayasa'nın 153. maddesindeki "İptal kararları
geriye yürümez." kuralına dayanarak, yetki yasasının iptaline ilişkin
kararın, Resmî Gazetede yayımı gününe kadar çıkarılan KHK'lerin etkilenmeyeceği
biçiminde bir ilke de konulamaz.
Bütün bu nedenlerle dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya
aykırılığı saptanan ya da iptaline karar verilen KHK'lerin, Anayasa'nın
Başlangıç'ındaki "Hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen
hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına
çıkamayacağı", 2. maddesindeki "Hukuk devleti" ilkeleriyle 6.
maddesindeki "Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz." kuralı ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91.
maddesiyle bağdaştırılmaları olanaksızdır.
Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan, yetki yasasının kapsamı
dışında kalan, dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığı saptanan ya da
Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilen KHK'lerin anayasal konumları
birbirinden farksızdır. Böyle durumlarda KHK'ler anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarından içerikleri Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
C- 518 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Anayasa'ya Aykırılığı
Sorunu :
Dava dilekçesinde 518 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin
Anayasa'nın 2., 6., 7., 87., 91. ve 153. maddelerine aykırı olması nedeniyle
iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Ancak, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesi hükmü gereğince
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya aykırılık konusunda ilgililer tarafından ileri
sürülen gerekçelere dayanmak zorunda değildir. İstemle bağlı kalmak koşuluyla
başka bir gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı verebilir.
Dava konusu edilen 518 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 24.6.1993
gün ve 3911 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin
dayandığı 3911 sayılı Yetki Yasası ise bir bölümünün Anayasa'nın 153.
maddesine, kalan bölümünün de Anayasa'nın 7., 87. ve 91. maddelerine aykırılığı
nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin 16.9.1993 gün ve Esas 1993/26, Karar 1993/28
sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Böylece, 518 sayılı KHK anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.
KHK'lerin yargısal denetimi bölümünde açıklanan nedenlerle
Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilen 3911 sayılı Yetki Yasası'na
dayanılarak çıkarılmış bulunan 518 sayılı KHK Anayasa'nın Başlangıç'ında yer
alan egemenliği "Millet adına kullanmağa yetkili kılınan hiçbir kişi ve
kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla
belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı", 2. maddesindeki "hukuk
devleti", 6. maddesindeki "Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.", ilkeleriyle, KHK
çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesine aykırıdır. Bu gerekçe karşısında dava
dilekçesinde ileri sürülen diğer aykırılık nedenlerinin üzerinde durulmaksızın
KHK'nin iptali gerekir.
Haşim KILIÇ ve Sacit ADALI bu görüşe katılmamışlardır.
D- İptal Hükmünün Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu:
Anayasa'nın 153. maddesi ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 53. maddesi hükümleri
uyarınca, yasa, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü ya da bunların belirli madde veya hükümleri iptal kararının Resmî
Gazete'de yayımlandığı gün yürürlükten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, iptal
kararı ile meydana gelecek olan hukuksal boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu
yararını ihlaledici nitelikte görürse, boşluğun doldurulması için iptal
kararının yürürlüğe gireceği günü ayrıca kararlaştırabilir.
Dava konusu 518 sayılı KHK'nin iptaline karar verilmesi ile
meydana gelen hukuksal boşluk kamu yararını olumsuz yönde etkileyecek nitelikte
olduğundan, gerekli göreceği yeni düzenlemeleri yapması için Yasama organına
süre tanımak amacıyla iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından
başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun bulunmuştur.
IV- SONUÇ :
A. 23.8.1993 günlü, 518 sayılı "Türk Patent Enstitüsü Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin, dayanağını oluşturan
24.6.1993 günlü, 3911 sayılı Yetki Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nin 16.9.1993
günlü, Esas 1993/26, Karar 1993/28 sayılı kararıyla iptal edilmiş bulunmasınedeniyle
Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Haşim KILIÇ ile Sacit ADALI'nın
karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. İptal nedeniyle oluşan hukuki boşluğun doldurulması için
Anayasa'nın 153. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Yasa'nın 53. maddeleri gereğince iptal kararının Resmî
Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesini,
OYBİRLİĞİYLE,
25.11.1993 gününde karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Mustafa GÖNÜL
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Lütfi F.
TUNCEL
|
|