ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı: 1993/39
Karar Sayısı : 1993/37
Karar Günü : 6.10.1993
R.G. Tarih-Sayı :25.11.1993-21769
İPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet (Anavatan) Partisi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Grubu adına Grup Başkanı A. Mesut YILMAZ.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 6.9.1993 günlü, 21690 sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanan 502 Sayılı "İnsan Hakları Teşkilatı Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin Anayasa'nın 6., 7., 8.,
9., 91. ve 153. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
II- Yasa Metinleri :
a. İptali İstenilen Kurallar:
502 Sayılı "İnsan Hakları Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"
İnsan Hakları Teşkilatının kurulması; 24.6.1993 tarihli ve 3911
sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca 20/8/1993
tarihinde kararlaştırılmıştır.
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Görev, Teşkilat
Amaç
Madde l- Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, insan haklarının
korunmasını ve geliştirilmesini temin etmek, insan haklarının
kurumsallaştırılması için gereken önerileri oluşturmak, ulusal ve uluslararası
düzeyde insan hakları alanındaki gelişmeleri izlemek, kamuoyunu ve yetkilileri
bilgilendirmek, insan hakları konusunda koordinasyonu sağlamak, bu konuda
eğitim önerileri hazırlamak ve yapılacak eğitime yardımcı olmak,insan hakları
ihlallerini belirlemek ve çözüm önerilerinde bulunmak üzere, İnsan Hakları Teşkilatının
kurulmasını, teşkilat ve görevlerine ait esasları düzenlemektir.
İnsan Hakları Teşkilatı Başbakana bağlı olup, Başbakan bu
teşkilatın yönetimi ile ilgili yetkilerini gerekli gördüğü takdirde bir Devlet
Bakanı eliyle kullanabilir.
Görev
Madde 2- İnsan Hakları Teşkilatının görevleri şunlardır:
İnsan hakları konusunda;
a) Türkiye'de kurumsallaşmayı sağlamak,
b) Uluslararası gelişmeleri izleyip değerlendirmek, çalışmalara
katılmak, raporlar hazırlamak, bilimsel çalışmaları özendirmek ve desteklemek,
c) İç hukukumuzun uluslararası standartlarla uyumlu hale gelmesi
için çalışmalar yapmak,
d) Toplum bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için her
aşama ve düzeydeki eğitim ve öğretimin yeterli hale getirilmesine yönelik
öneriler hazırlamak,
e) Faaliyet gösteren kurum, kuruluş ve kişilerle bilgi
alışverişinde bulunmak,
f) Kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında,
çalışmalarda koordinasyonu sağlamak,
g) Mevzuatı iyileştirmeye yönelik yasal ve idari düzenleme
önerileri hazırlamak,
Teşkilat
Madde 3- İnsan Hakları Teşkilatı, İnsan Hakları Yüksek Kurulu ile
İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığından meydana gelir.
İKİNCİ KISIM
İnsan Hakları YüksekKurulu
Kuruluş
Madde 4- İnsan hakları konusundaki genel sorunları inceleyerek,
bunları önleyici önlemleri kararlaştırmak ve bu alanda Bakanlar Kurulu ve
gerekli kamu kurum ve kuruluşlarına önerilerde bulunmak üzere, Başbakan veya
görevlendireceği İnsan Hakları Teşkilatından Sorumlu Devlet Bakanının
başkanlığında yedi üyeden oluşan; İnsan Hakları Yüksek Kurulu oluşturulmuştur.
Kurulun sekreterya hizmetlerini İnsan Hakları Teşkilatı
Müsteşarlığı yürütür.
Seçim, Görev Süresi
Madde 5- Kurul, insan hakları alanında çalışma etkinlikleriyle
tanınan ve otuz yaşını bitirmiş kişiler arasından;
a) Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu'nun yasama organı dışından seçeceği bir üye,
b) Bakanlar Kurulu'nun, biri Dışişleri Bakanlığı diplomatlarından,
diğeri enaz dört yıl yüksek öğrenim görmüş olanlar arasından seçeceği iki üye,
c) Adalet Bakanlığınca gösterilecek bir üye,
d) Üniversitelerarası Kurul'un öğretim üyeleri arasından seçeceği
bir üye,
e) Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun en az beş yıl
avukatlık yapmış olanlar arasından seçeceği bir üye,
f) Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu'nun hekimler arasından
seçeceği bir üye'den oluşur. Kurul üyelerinin görev süresi üç yıldır. Boşalan
üyelikler, seçici kurum tarafından otuz gün içinde yapılacak seçimle
doldurulur. Bu şekilde seçilen üyeler yerine seçildikleri üyenin süresini tamamlar.
Ayda üç, yılda on toplantıya mazeret göstermeden katılmayan üyenin
üyeliği kendiliğinden düşer.
Üyelerin Mali Hakları
Madde 6- Kurul üyelerine, teşkilat müsteşarı için öngörülen ek
göstergenin memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarın dörde
bölünmesi ile belirlenen miktar, damga vergisi hariç hiçbir vergiye tabi
tutulmadan huzur hakkı olarak ödenir.
Kamu görevlisi kurul üyeleri, toplantı günlerinde kurumlarından
izinli sayılır.
Toplantı ve Karar Yetersayısı
Madde 7- Kurul, Başkanın, bulunmadığı hallerde, kurulun tam sayı
ile yapacağı ilk toplantıda seçilecek Başkan Yardımcısının başkanlığında en az
haftada bir kez toplanır.
Kurul, en az beş kişi ile toplanır ve mevcudun çoğunluğu ile karar
verir. Oyların eşitliği halinde başkanın oyu belirleyicidir.
Kurulun aldığı kararlar, Başbakan veya ilgili Bakan tarafından
Bakanlar Kurulu'na sunulur.
Kurulun Görevleri
Madde 8- İnsan Hakları Yüksek Kurulunun görevleri şunlardır:
a) İnsan hakları ihlallerine ilişkin olarak yapılan başvuruların
25 inci maddedeki koşullara uygun olup olmadığı hususunu karara bağlamak,
b) İhlal iddialarını, başvuru üzerine ya da re'sen harekete
geçerek araştırmak, incelemek ve çözümönerilerinde bulunmak,
c) Gerekli görüldüğü hallerde, inceleme komisyonları oluşturarak yerinde
inceleme yaptırmak,
d) İnsan haklarının ihlal edilip edilmediğinin araştırılması ve
incelenmesini engelleyen, istenen bilgi ve belgeleri zamanında vermeyenler ile
belirlenen insan hakları ihlali sorumlusu kişiler hakkında yasal işlem
yapılması için girişimde bulunmak,
e) Hak ihlali iddiasıyla başvuranlara sonuçları bildirmek,
f) İnsan hakları ihlallerini önlemek için öneri, plan ve
programlar hazırlamak,
g) Yurtdışında oluşan ihlalleri Uluslararası İlişkiler Genel
Müdürlüğü ile koordinasyon içinde araştırıp raporlar hazırlamak ve uluslararası
kuruluşlara sunmak,
h) İnsan hakları ihlalleriyle ilgili gördüğü diğer kararları
almak,
ÜÇÜNCÜ KISIM
İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığı
Müsteşarlık Teşkilatı
Madde 9- İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığı, merkez
teşkilatından oluşur.
Müsteşarlık merkez teşkilatı, Ek l sayılı cetvelde gösterilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM
Müsteşar
Müsteşar
Madde 10- Müsteşar, İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığının en üst
amiridir. Müsteşarlık hizmetlerini mevzuata, Hükümetin genel siyasetine, milli
güvenlik siyasetine, kalkınma planlarına, yıllık programlara ve İnsan Hakları
Yüksek Kurulu kararlarına uygun olarak yürütmekle ve Müsteşarlığın faaliyet
alanına giren konularda diğer kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği ve
koordinasyonu sağlamakla görevli ve Başbakana veya ilgili Devlet Bakanına karşı
sorumludur.
Müsteşar, teşkilatın faaliyetlerini, işlemlerini ve hesaplarını
denetlemekle görevli ve yetkilidir.
Müsteşarlıkta, Müsteşara yardımcı olmak üzere iki Müsteşar
Yardımcısı görevlendirilebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Anahizmet Birimleri
Anahizmet Birimleri
Madde 11- Müsteşarlığın anahizmet birimleri şunlardır:
a) Araştırma Değerlendirme Genel Müdürlüğü,
b) Eğitim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü,
c) Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü,
d) Koordinasyon Dairesi Başkanlığı.
Araştırma Değerlendirme Genel Müdürlüğü
Madde 12- Araştırma Değerlendirme Genel Müdürlüğünün görevleri
şunlardır:
a) İnsan Hakları Yüksek Kurulunun sekreterlik hizmetlerini
yürütmek,
b) Teşkilata yapılan başvuruların işlemlerini yapmak ve gerekli ön
incelemeleri yapıp Kurul'a sunmak.
c) Kurulun gerekli gördüğü hallerde araştırma komisyonları
oluşturmak,
d) İnsan hakları konusunda hizmet planlamaları ve
değerlendirmeleri hazırlamak,
e) Kurulla Müsteşarlığın diğer birimleri arasında bilgi akışı ve
işbirliği sağlamak,
f) Teşkilatın yıllık çalışma programlarını ve raporlarını
hazırlamak,
g) Müsteşarlıkça verilecek diğer çalışmaları yapmak.
Eğitim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
Madde 13- Eğitim ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün görevleri
şunlardır:
İnsan hakları konusunda,
a) Ulusal ve uluslararası mevzuat, belge ve bilgileri toplamak,
sistemleştirmek ve ilgililerin yararlanmasına açık bulundurmak,
b) Mevzuatı iyileştirmeye yönelik yasal ve idari düzenleme
önerilerini hazırlamak ve sunmak,
c) Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde eğitim-öğretim
programları hazırlayarak bunları yaygın ve örgün eğitim-öğretimle ilgili kurum
ve kuruluşlara öneri olarak sunmak,
d) Toplumsal bilinci geliştirip yerleştirmek için çalışmalar
yapmak,
e) Müsteşarlığın çalışmalarını ve gelişmeleri kamuoyuna duyurmak,
yayınlar yapmak, raporlar hazırlamak,
f) Müsteşarlıkça verilecek diğer işleri yapmak.
Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü
Madde 14- Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğünün görevleri
şunlardır:
5/5/1969 gün ve 1173 sayılı Kanun ve 206 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname hükümlerine uygun olarak, insan hakları konusunda;
a) Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı,
Avrupa Konseyi, Avrupa Topluluğu ve lüzumu görülen uluslararası ya da bölgesel
örgüt ve gönüllü kuruluşların çalışmalarına katılmak, izlemek ve Türkiye'deki
çalışma ve gelişmeleri ilgili kuruluşlar ve bunlara taraf ya da üyedevletlere
duyurmak,
b) Yurt dışında oluşan ihlaller hakkında İnsan Hakları Yüksek
Kurulunun inceleyip değerlendirmesine yardımcı olacak bilgileri toplamak ve
sunmak,
c) Müsteşarlıkça verilecek diğer işleri yapmak.
Koordinasyon Dairesi Başkanlığı
Madde 15- Koordinasyon Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
İnsan hakları konusunda;
a) Kamu kurum ve kuruluşları ile koordinasyonu sağlamak,
b) Gönüllü kuruluşlar ve toplumun değişik kesimleriyle ilişkiler
kurmak,
c) üniversitelerden, bilim adamlarından ve çeşitli kurum ve
kuruluşlardan görüş almak ve araştırma projelerini desteklemek ve yaptırmak,
d) İnsan Hakları Şûrasının sekreterlik ve destek hizmetlerini
yürütmek,
e) Müsteşarlıkça verilecek diğer işleri yapmak.
Danışma Birimleri
Madde 16- İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığının danışma
birimleri şunlardır:
a) Hukuk Müşavirliği,
b) Müsteşarlık Müşavirliği.
Hukuk Müşavirliği
Madde 17- Hukuk Müşavirliğinin görevleri şunlardır:
a) Müsteşarlık birimlerinden sorulan hukuki konular ile hukuki,
mali, cezai sonuçlar doğuracak işlemler hakkında görüş bildirmek,
b) Müsteşarlığın menfaatlerini koruyucu, anlaşmazlıkları önleyici
tedbirleri zamanında almak, anlaşma ve sözleşmelerin bu esaslara uygun olarak
yapılmasına yardımcı olmak,
c) 8 Ocak 1943 tarihli ve 4353 sayılı Kanun hükümlerine göre adli
ve idari davalarda gerekli bilgileri hazırlamak ve Hazineyi ilgilendirmeyen
idari davalarda Müsteşarlığı temsil etmek,
d) Müsteşarlığın amaçlarını daha iyi gerçekleştirmek, mevzuata,
plan ve programa uygun çalışmalarını temin etmek amacıyla gerekli hukuki
teklifleri hazırlamak ve Müsteşara sunmak,
e) Müsteşarlık birimleri tarafından hazırlanan veya diğer
bakanlıklardan gönderilen kanun, tüzük ve yönetmelik tasarılarını hukuki açıdan
inceleyerek görüşlerini bildirmek.
Müsteşarlık Müşavirliği
Madde 18- Teşkilatta, özel önem ve öncelik taşıyan konularda
Müsteşara yardımcı olmak üzere en fazla yirmi Müsteşarlık Müşaviri
görevlendirilebilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Danışma Kurulu
İnsan Hakları Şûrası
Madde 19- İnsan Hakları Şûrası, Başbakan veya ilgili Devlet
Bakanının başkanlığında,
a) Bakanlıklardan birer kişi,
b) Üniversitelerin kendi bünyelerinden seçecekleri birer öğretim
üyesi ve birer öğrenci,
c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülleri birliklerinden
birer kişi,
d) En çok üyeyesahip olan Belediyecilik Derneği ve İl Genel
Meclisi Derneğinden onar kişi,
e) En çok üyeye sahip beş basın kuruluşundan ikişer kişi,
f) İşçi ve İşveren Konfederasyonlarından ikişer kişi,
g) Tüzel kişiliği bulunan, insan hakları alanında çalışan gönüllü
kuruluşlardan birer kişi ile,
h) İnsan hakları alanında etkinlik ve uzmanlıklarıyla tanınanlar
arasından Başbakanın veya İnsan Hakları Teşkilatından Sorumlu Devlet Bakanının
davet edeceği en çok yirmibeş kişinin katılımıyla oluşur.
Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu üyeleri ile Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi
partilerden beşer, grubu bulunmayan siyasi partilerden ikişer kişi sûra
toplantılarına davet edilirler.
Şûra, en az yılda bir defa toplanır.
Uluslararası insan hakları kuruluş temsilcileri Şûraya gözlemci
sıfatıyla çağrılabilirler.
Şûra, insan hakları konusundaki düzenleme, uygulama ve gelişmeleri
değerlendirir. Şûranın bir rapor halinde hazırlanan önerileri, İnsan Hakları
Teşkilatının çalışmaları ve uygulanacak politikaların saptanmasında dikkate
alınır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Yardımcı Birimler Yardımcı Birimler
Madde 20- İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığı'nın yardımcı
birimleri şunlardır:
a) Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı,
b) Personel Dairesi Başkanlığı,
c) İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı,
d) Savunma Uzmanlığı.
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
Madde 21- Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Müsteşarlık birimlerinin bilgi işlem ve otomasyon gereksinimini
karşılamak, bilgisayar ve yeni teknolojiler konusunda bu birimlere destek
vermek,
b) Müsteşarlık birimlerinin iş akışlarını izleyerek otomasyon
teknolojileri doğrultusunda daha etkin ve verimli iş, belge, bilgi akışı düzeni
önermek ve buna ilişkin yazılımları üretmek,
c) Müsteşarlıktan, kamu kurum ve kuruluşlarından, ilgili yurtiçi
ve yurtdışı kaynaklardan sağlanan kamu yönetimine ilişkin bilgileri bilgi işlem
ortamında toplamak, değerlendirmek ve makama hızlı, etkin ve özet bilgi akışını
sağlamak,
d) Bilgi derleme ve bunların bilgi işlem sistemlerinde
değerlendirilmesi konularında ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak,
e) Otomasyon sistemlerinin işletimini sağlamak,
f) Müsteşarlıkça verilen benzeri görevleri yapmak.
Personel Dairesi Başkanlığı
Madde 22- Personel Dairesi Başkanlığı'nın görevleri şunlardır:
a) Müsteşarlığın insangücü planlaması ve personel politikasıyla
ilgili çalışmaları yapmak, personel sisteminin geliştirilmesiyle ilgili
tekliflerde bulunmak,
b) Müsteşarlık personelinin atama, özlük ve emeklilik işleriyle
ilgili işleri yapmak,
c) Müsteşarlık eğitim planını hazırlamak, hizmet öncesi ve hizmet
içi eğitim programlarını düzenlemek ve uygulamak,
d) Müsteşarlık personelinin yurtiçi ve yurtdışı eğitimi ile ilgili
işleri yürütmek,
e) Müsteşarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak.
İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı
Madde 23- İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı'nın görevleri
şunlardır:
a)Müsteşarlığın bütçe ve mali işlerle ilgili hizmetlerini
yürütmek,
b) Müsteşarlık bütçesinin plan ve program esaslarına göre
hazırlanması için gerekli bilgi ve belgeleri derlemek,
c) Müsteşar ve yardımcılarının direktif ve emirlerini ilgililere
duyurmak ve işlemlerini takip etmek, Müsteşarlığın iç ve dış protokol
hizmetlerini yürütmek,
d) Müsteşarlık için gerekli araç, gereç ve malzemenin temini ile
ilgili hizmetleri yürütmek;
e) Sosyal tesislerin kurulması ve yönetilmesi ile ilgili
hizmetleri düzenlemek ve yürütmek,
f) Müsteşarlık personelinin ve ailelerinin sağlık hizmetlerinden
yararlanmalarını sağlamak,
g) Müsteşarlığa gelen yazı ve mesajlardan gerekenlerin Müsteşar
veya yardımcılarına sunulmasını sağlamak,
h) Temizlik, aydınlatma, ısıtma, bakım, onarım ve taşıma
hizmetlerini yapmak,
ı) Süreli evrakın zamanında işleme konulmasını sağlamak,
j) Müsteşarlığı ilgilendiren toplantı, brifing ve görüşmeleri
düzenlemek, bunlara ait önemli not e tutanakları tutmak ve yaymak,
k) Genel evrak ve arşiv faaliyetlerini düzenlemek ve yürütmek,
l) İhtiyaç duyulan bina ve arazinin kiralanma, satın alma
işlemlerini yürütmek,
m) Müsteşar ve yardımcılarınca verilecek diğer görevleri yapmak.
Savunma Uzmanlığı
Madde 24- Savunma Uzmanlığı özel kanununda ve diğer kanunlarda
gösterilen görevleri yerine getirir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli Hükümler
Başvuru Usulü
Madde 25- Müsteşarlığa ve İnsan Hakları Yüksek Kuruluna; kamusal
yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi sırasında ve sonucunda
ortaya çıkan insan hakları ihlalleri konusunda, başvuru konusuyla ilgileri
bulunan gerçek ve tüzel kişilerle topluluklar başvuruda bulunabilirler.
Başvuru, İnsan Hakları Teşkilatı Müsteşarlığı veya İnsan Hakları
Yüksek Kuruluna yapılabileceği gibi, Başbakan veya İnsan Hakları Teşkilatından
Sorumlu Devlet Bakanlığına da yapılabilir.
Bilgi İsteme ve İnceleme Yapma Yetkisi
Madde 26- Müsteşarlık ve İnsan Hakları Yüksek Kurulu, insan
haklarıyla ilgili olarak lüzumlu gördüğü bilgileri, mahallinde inceleme
yapılması zaruri görülen durumlarda her türlü tetkik olanaklarının
sağlanmasını, bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek ve tüzel
kişilerden Başbakan veya ilgili Devlet Bakanı imzasıyla doğrudan istemeye
yetkilidir. Kendilerinden istemde bulunulan kamu kurum ve kuruluşları ile diğer
gerçek ve tüzel kişiler, bilgileri mümkün olan en kısa zamanda vermek, tetkik
ve incelemeyi sağlamakla yükümlüdür.
Atama
Madde 27- 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Kanun hükümleri dışında
kalan memurların atamaları Başbakan veya ilgili Devlet Bakanı tarafından
yapılır. Ancak, Başbakan veya ilgili Devlet Bakanı atama yetkilerini veya atama
yetkilerinin bir bölümünü yazılı olarak Müsteşara devredebilir.
Yetki Devri
Madde 28- Müsteşar ve her kademedeki teşkilat yöneticileri,
sınırlarını açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını astlarına
yazılı olarak devredebilir. Yetki devri, yetki devreden amirin sorumluluğunu
kaldırmaz.
Kişi ve Kurumların Hizmetlerinden Yararlanma
Madde 29- Müsteşarlık, Müsteşar Yardımcılıkları, Genel Müdürlük,
Genel Müdür Yardımcılıkları, Daire Başkanlıkları, Şube Müdürlükleri, Uzman ve
Uzman Yardımcılıkları hizmetlerinde kadro karşılık gösterilmek kaydıyla 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması
hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın sözleşmeli personel çalıştırılabilir.
Başbakanın veya ilgili Devlet Bakanının onayı ile yurt içinde ve
yurt dışında özel anlaşmalarla yerli ve yabancı kişi ve kuruluşların
hizmetlerinden yararlanılabilir.
Kadro karşılık gösterilmek suretiyle çalıştırılacakların sayısı,
sözleşme usul ve esasları ile ücret miktarı ve yapılacak ödemeler Bakanlar
Kurulunca belirlenir. Sözleşme ile çalıştırılacak personel, istekleri üzerine
T. C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilir.
Uzman ve Uzman Yardımcıları için bu Kanun Hükmünde Kararname'nin
öngördüğü şartlar aranır. Yukarıda sayılan diğer görevlerde çalıştırılacaklar
için yüksek öğretim yanında Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B)
fıkrasında belirtilen şartlar aranır.
Genel ve Katma Bütçeli daireler, döner sermayeli kuruluşlar,
kanunla kurulan fonlar, belediyeler ve özel idareler, sermayesinin yüzde
ellisinden fazlası kamuya ait kuruluşlar, iktisadi devlet teşekkülleri, kamu
iktisadi kuruluşları ve bunlara bağlı kurum ve ortaklıklarda çalışanlar
kurumlarının, hakimler ve savcılar için kendilerinin muvafakatı ile İnsan
Hakları Teşkilâtı Müsteşarlığında sözleşmeli olarakçalıştırılabilirler. Bu
kişiler kurumlarından maaşsız izinli sayılırlar. İzinli oldukları sürece
memuriyetleri ile ilgili özlük hakları devam ettiği gibi, bu süreler kendi
kurumlarında çalışmış gibi değerlendirilerek terfi ve emekliliklerinde hesaba
katılır. Hakim ve savcı sınıfından olanların terfileri mümtazen, diğer kamu
personelinin terfileri de başkaca bir işleme gerek duyulmadan süresinde
yapılır.
Ayrıca, beşinci fıkrada belirtilen kurumlarda görevli personel;
aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve
yardımları kurumlarınca ödenmek kaydıyla geçici olarak İnsan Hakları Teşkilâtı
Müsteşarlığında görevlendirilebilirler. Bu personelin terfilerinde, beşinci
fıkranın terfi hükümleri uygulanır.
Üniversite öğretim elemanları, 2547 sayılı Yüksek Öğretim
Kanununun 38 inci maddesine göre İnsan Hakları Teşkilâtı Müsteşarlığında
görevlendirilebilirler.
Uzman Yardımcılığına Atama
Madde 30- Uzman yardımcılığına atanabilmek için, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununda sayılanlara ilâveten aşağıdaki nitelikler aranır;
a) Müsteşarlık hizmetlerinin gerektirdiği niteliklere sahip olmak,
b) En az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olmak,
c) Yapılacak yarışma ve yeterlilik sınavında başarılı olmak,
d) İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinden birinde yapılacak
yabancı dil sınavında başarılı olmak,
e) Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde 30 yaşını,
lisansüstü eğitim yapanlarda 35 yaşını doldurmamış olmak.
İnsan Hakları Uzman Yardımcılığı giriş sınavında iki kez başarılı
olamayanlar bir daha sınava alınmazlar.
İnsan Hakları Uzmanlığı
Madde 31- 30 uncu maddeye göre Uzman Yardımcılığına atananlar, en
az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla açılacak yeterlik sınavına
girme hakkını kazanırlar. Sınavda başarılı olanlar İnsan Hakları Uzmanı
ünvanını alırlar.
Yurt Dışı Görevlendirme
Madde 32- Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi Daimi
Temsilciliklerimiz ve gerekli görülen Büyükelçiliklerimiz nezdinde mevzuat
çerçevesinde İnsan Hakları Teşkilâtı Müsteşarlığı temsilcileri görevlendirilebilir.
Yönetmelik
Madde 33- İnsan Hakları Yüksek Kurulunun çalışma usul ve esasları
yönetmeliği Kurul tarafından hazırlanarak çıkarılır.
İnsan Hakları Şûrasının çalışma usul ve esasları ile toplantıya
çağrılma şekli; inceleme komisyonlarının oluşturulması ile çalışma usul ve
esasları; uzman yardımcılığı ve uzmanlıkla ilgili yarışma ve yeterlik sınavları
ile ilgili usul ve esaslar ile bunların yurtiçinde ve yurtdışında eğitime tabi
tutulmaları seçilme esasları ve diğer hususlar Bakanlar Kurulunca çıkarılacak
yönetmeliklerle belirlenir.
Yönetmelikler Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden
itibaren altı ay içinde çıkarılır ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Kadro
Madde 34- Ekli 1 sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek,
190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (1) sayılı cetvele İnsan Hakları
Teşkilatı Müsteşarlığı bölümü olarak eklenmiştir.
Fazla Çalışma Ücreti
Madde 35- İnsan Hakları Teşkilâtı Müsteşarlığı merkez teşkilatı
kadrolarında çalışan personel, 3056 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde öngörülen
fazla çalışma ücretinden aynı esas ve usuller dahilinde yararlandırılır.
29 uncu maddeye göre Müsteşarlıkta görevlendirilen personel
hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 1- İnsan Hakları Teşkilatının 1993 yılı harcamaları
ile ilgili her türlü düzenlemeleri yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Yürürlük
Madde 36- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Yürütme
Madde 37- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür.
EK : 1 SAYILI CETVEL
İNSAN HAKLARI TEŞKİLATI
Müsteşar
|
Müsteşar
Yardımcılığı
|
Anahizmet
Birimleri
|
Danışma
Birimleri
|
Yardımcı
Birimler
|
1-
Müsteşar
|
1-
Müsteşar Yardımcısı
|
1-
Araştırma ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü
|
1-
Müsteşarlık Muavinliği
|
1-
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
|
|
1-
Müsteşar Yardımcısı
|
2-
Eğitim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
|
2-
Hukuk Müşavirliği
|
2-
Personel Dairesi Başkanlığı
|
|
|
3-
Uluslararası İlişkiler Genel Müdürlüğü
|
|
3-İdari
ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı
|
|
|
4-
Koordinasyon Dairesi Başkanlığı
|
|
4-
Savunma Uzmanlığı
|
KURUMU: İNSAN HAKLARI TEŞKİLATI
TEŞKİLATI: MERKEZ
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLAR
SINIFI
|
ÜNVANI
|
KADRO
DERECESİ
|
SERBEST
KADRO ADEDİ
|
TUTULAN
KADRO ADEDİ
|
TOPLAM
|
GİH
|
Müsteşar
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Müsteşar
Yardımcısı
|
1
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Araştırma
Değerlendirme Genel Müdürü
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Eğitim
ve Geliştirme Genel Müdürü
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Uluslararası
İlişkinler Genel Müdürü
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Müsteşarlık
Müşaviri
|
1
|
20
|
-
|
20
|
GİH
|
Hukuk
Müşaviri
|
1
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Hukuk
Müşaviri
|
3
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Hukuk
Müşaviri
|
5
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Genel
Müdür Yardımcısı
|
1
|
6
|
-
|
6
|
GİH
|
Savunma
Uzmanı
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Koordinasyon
Dairesi Bşk.
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Personel
Dairesi Başkanı
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
İdari
ve Mali İşler Dairesi Başkanı
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Bilgi
İşlem Dairesi Başkanı
|
1
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Daire
Başkanı
|
1
|
9
|
-
|
9
|
GİH
|
Uzman
|
1
|
5
|
-
|
5
|
GİH
|
Uzman
|
2
|
5
|
-
|
5
|
GİH
|
Uzman
|
3
|
7
|
-
|
7
|
GİH
|
Uzman
|
4
|
8
|
-
|
8
|
GİH
|
Uzman
|
5
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Uzman
|
6
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Uzman
Yardımcısı
|
7
|
25
|
-
|
25
|
GİH
|
Uzman
Yardımcısı
|
8
|
15
|
-
|
15
|
GİH
|
Uzman
Yardımcısı
|
9
|
25
|
-
|
25
|
GİH
|
Şube
Müdürü
|
1
|
3
|
-
|
3
|
GİH
|
Şube
Müdürü
|
2
|
6
|
-
|
6
|
GİH
|
Şube
Müdürü
|
3
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Şube
Müdürü
|
4
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Şef
|
4
|
15
|
-
|
15
|
GİH
|
Şef
|
5
|
15
|
-
|
15
|
GİH
|
Şef
|
6
|
15
|
-
|
15
|
GİH
|
Programcı
|
5
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Programcı
|
7
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Programcı
|
8
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Çözümleyici
|
2
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Çözümleyici
|
4
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Çözümleyici
|
5
|
1
|
-
|
1
|
İHDASI UYGUN GÖRÜLEN KADROLAR
SINIFI
|
ÜNVANI
|
KADRO
DERECESİ
|
SERBEST
KADRO ADEDİ
|
TUTLAN
KADRO ADEDİ
|
TOPLAM
|
GİH
|
Sistem
Programcısı
|
5
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Sistem
Programcısı
|
7
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Bilgisayar
İşletmeni
|
7
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Bilgisayar
İşletmeni
|
8
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Bilgisayar
İşletmeni
|
9
|
3
|
-
|
3
|
GİH
|
Daktilo
|
6
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Daktilo
|
8
|
3
|
-
|
3
|
GİH
|
Daktilo
|
10
|
5
|
-
|
5
|
GİH
|
Memur
|
8
|
20
|
-
|
20
|
GİH
|
Memur
|
9
|
20
|
-
|
20
|
GİH
|
Memur
|
12
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Memur
|
13
|
5
|
-
|
5
|
GİH
|
Sekreter
|
4
|
6
|
-
|
6
|
GİH
|
Sekreter
|
8
|
5
|
-
|
5
|
GİH
|
Sekreter
|
10
|
9
|
-
|
9
|
GİH
|
Ayniyat
Saymanı
|
6
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Anbar
Memuru
|
7
|
1
|
-
|
1
|
GİH
|
Anbar
Memuru
|
10
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Santral
Memuru
|
9
|
3
|
-
|
3
|
GİH
|
Veri
Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
|
6
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Veri
Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
|
9
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Veri
Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
|
10
|
3
|
-
|
3
|
TH
|
Mütercim
|
6
|
2
|
-
|
2
|
TH
|
Mütercim
|
8
|
2
|
-
|
2
|
TH
|
Mühendis
|
2
|
1
|
-
|
1
|
TH
|
Mühendis
|
5
|
1
|
-
|
|
TH
|
Mühendis
|
7
|
2
|
-
|
2
|
TH
|
Teknisyen
|
10
|
2
|
-
|
2
|
TH
|
Teknisyen
Yardımcısı
|
11
|
2
|
-
|
2
|
SH
|
Daire
Tabibi
|
2
|
1
|
-
|
1
|
SH
|
Daire
Tabibi
|
6
|
1
|
-
|
1
|
SH
|
Hemşire
|
6
|
1
|
-
|
1
|
SH
|
Hemşire
|
10
|
1
|
-
|
1
|
SH
|
Sağlık
Memuru
|
9
|
2
|
-
|
2
|
GİH
|
Şoför
|
8
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Şoför
|
9
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Şoför
|
10
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Şoför
|
11
|
10
|
-
|
10
|
GİH
|
Şoför
|
12
|
5
|
-
|
5
|
YHS
|
Hizmetli
|
8
|
5
|
-
|
5
|
YHS
|
Hizmetli
|
9
|
10
|
-
|
10
|
YHS
|
Hizmetli
|
10
|
15
|
-
|
15
|
YHS
|
Hizmetli
|
11
|
10
|
-
|
10
|
YHS
|
Hizmetli
|
12
|
5
|
-
|
5
|
YHS
|
Bekçi
|
12
|
4
|
-
|
4
|
YHS
|
Kaloriferci
|
12
|
2
|
-
|
2
|
YHS
|
Aşçı
|
12
|
2
|
-
|
2
|
YHS
|
Dağıtıcı
|
12
|
2
|
-
|
2
|
|
|
55
|
|
|
55
|
Genel
Toplam
|
|
469
|
|
|
469
|
B. Dayanılan Anayasa Kuralları:
İptal gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır:
1. " MADDE 6.- Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre,
yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye
veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan
bir Devlet yetkisi kullanamaz."
2. "MADDE 7.- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük
Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."
3. "MADDE 8.- Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve
Bakanlar Kurulu tarafından Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve
yerine getirilir."
4. "MADDE 9.- Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız
mahkemelerce kullanılır."
5. "MADDE 91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birincive
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklarve ödevler kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını,
kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi,
belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu
veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin
hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün
yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir
tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanunhükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen
kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
6. "MADDE 153.- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.
İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir
uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede
yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih,
kararın, Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu
dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve
yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını gerçek ve tüzelkişileri
bağlar."
C. İlgili Yasa Kuralları :
Dava konusu Kanun Hükmünde Kararname'nin dayanağını oluşturan
24.6.1993 günlü, 3911 sayılı "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
Hakkındaki Bazı Kanunlar ile Teşkilat Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Yetki Kanunu"
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin
çalışmalarında etkinliği artırmak, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli ve
verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere bunların malî, sosyal ve diğer
haklarında iyileştirmeler yapmak; yürütme organı bünyesindeki kamu kurum ve
kuruluşlarının (Genelkurmay Başkanlığı hariç) kuruluş, görev ve yetkilerine
ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak ve Genel, Katma, Özel ve Özerk
bütçeli bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki
yönetimve tasarruf esaslarının tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve T.C. Emekli Sandığı
Kanunlarında düzenlemelerde bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla
diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının
tespiti; T.C. Merkez Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda
düzenlemeler yapılması için ivedi ve zorunlu hallere münhasır olmak üzere
Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanuna göre çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnameler;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlarla diğer kamu
görevlilerinin malî, sosyal ve diğer haklarıyla ilgili olan kanun ve kanun
hükmünde kararnamelerde,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin
olarak, kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasında bölünüşüne, bağlı ve ilgili
kuruluşlar kurulmasına, mevcut kurum ve kuruluşların birleştirilmesine veya
kaldırılmasına, bunların kuruluş biçimlerine, görev, yetki ve yükümlülüklerine
ait esaslarla bu esaslar çerçevesinde teşkilat vekadrolarının düzenlenmesine
ilişkin hükümlerinde,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümünde,
d) Genel, Katma, Özel ve Özerk bütçeli bütün kamu kurum ve
kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki yönetim ve tasarruf esaslarının
tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve T.C. Emekli Sandığı Kanunlarında düzenlemelerde
bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla diğer kamu kurum ve
kuruluşları arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının tespiti; T.C. Merkez
Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda,
Yapılacak değişiklik ve yeni düzenlemeleri kapsar.
İlkeler
MADDE 3.- Bakanlar Kurulu, ivedi ve zorunlu durumlara münhasır
olmak kaydıyla, 1 inci madde ile verilen yetkiyi kullanırken;
a) Kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini;
ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak yeterli ve adil bir ücret
seviyesini sağlamayı; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin malî, sosyal ve
diğer haklarında, hizmetin özellik ve gereklerine uygun iyileştirmeler yapmayı,
b) Başbakanlık, bakanlıklar ve bunlara bağlı kuruluşlar eliyle,
genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinde iş bölümü ve
koordinasyonun sağlanmasını; bağlı ve ilgili kuruluşlar kurulurken benzer
hizmetlerin tek kuruluş veya birim tarafından yürütülmesini ve kaynak
kullanımında israfın önlenmesini,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümünde
değişiklik yapılırken ülke ekonomisine yararlılık, verimlilik ve kârlılık
esaslarını,
Gözönünde bulundurur.
Yetki Süresi
MADDE 4.-Bu Kanunla Bakanlar Kuruluna verilen yetki, bir yıl süre
ile geçerlidir. Bu süre içinde Bakanlar Kurulu birden fazla kanun hükmünde
kararname çıkartabilir.
MADDE 5.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
III. İLK İNCELEME ve ESASIN İNCELENMESİ :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Güven DİNÇER,
Yılmaz ALİEFENDİOĞLU, Mustafa GÖNÜL, Oğuz AKDOĞANLI, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN,
Ahmet N. SEZER, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN ve Sacit ADALI'nın
katılmalarıyla 6.10.1993 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, konunun
özelliği nedeniyle başka hususlar üzerinde durulmaksızın işin esasına geçilerek
incelemenin sürdürülmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi ve ekleri, iptali
istenilen Kanun Hükmünde Kararname kurallarıyla dayanılan Anayasa kuralları,
bunların gerekçeleri ve öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü :
A- Kanun Hükmünde Kararname Hakkında Genel Açıklama :
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Kurumu, 22.9.1971 günlü ve 1488
sayılı Yasa ile 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde yapılan değişiklik sonucu
hukukumuza girmiştir. Bu değişikliğin gerekçesinde "Parlamenter
rejimlerde, kanun yapmanın belli usullere uyulmak zorunluluğu sebebiyle zaman
aldığı ve gecikmeler meydana getirdiği bir gerçektir. Değişen iktisadî ve
sosyal şartların gereği olarak bazı hukuk kurallarının bu usuller dışında
yürürlüğe konulabilmesi çağdaş devlet anlayışının tabiî sonucu olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Anayasa'nın 5. maddesi hükmünün prensibini bozmamak ve her halde
önceden yasama meclislerince esasları bir kanunla tesbit olunan sınırlar
içerisinde kalmak kaydıyla hükümete KHK'ler çıkarma yetkisinin verilmesi ve bu
yetkiyi düzenleyen hükmün T.B.M.M.nin genel olarak görev ve yetkilerini
belirleyen 64. maddesine eklenmesi uygun görülmüştür." denilmektedir.
KHK'ler, temelde 1961 Anayasası'ndan çok farklı olmamakla birlikte 1982
Anayasası'nda kimi yeniliklerle ve fakat benzer gerekçelerle 91. maddede
düzenlenmiştir. Böylece, hem yürütme organını güçlendirmek hem de değişen
ekonomik ve sosyal konuların ortaya çıkardığı sorunlara ivedi çözümler bulmak
amacına ulaşılmak istenilmiştir.
Olağan dönemlerde çıkarılan KHK'lerin mutlaka bir yetki yasasına
dayanması zorunludur. Yetki Yasası'nın içeriği ve öğeleri de Anayasa'nın 91.
maddesinde belirlenmiştir. 87. maddede ise Bakanlar Kurulu'na "belli
konularda" KHK çıkarma yetkisi vermek TBMM'nin görev ve yetkileri arasında
sayılmıştır.
Bakanlar Kurulu'nun belli bir konuda KHK çıkarabilmesi için öncelikle
TBMM tarafından kendisine bu konuda yasa ile bir yetkinin verilmiş olması
gerekir. Bakanlar Kurulu, bir yasa ile önceden yetkilendirilmedikçe,
kendiliğinden KHK çıkartamaz. Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkartılan
KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmekte, başka
bir anlatımla yasanın hukuksal gücüne sahip bulunmaktadır. Yasama yetkisinin,
"kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak" öğelerini içerdiği
kuşkusuzdur. KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmektedir.
Anayasa'da öngörüldüğü biçimi ile KHK'ler yapısal (organik-uzvî)
bakımdan yürütme organı işlemi, işlevsel (fonksiyonel) yönden ise yasama işlemi
niteliğindedirler. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi verdiği yetkiyi bir yasa
ile her zaman geri alabileceği gibi kendisine sunulan KHK'leri aynen kabul
etmek ya da reddetmek zorunda olmayıp dilediğinde değiştirerek de kabul
edebilir. Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin verilmesi, yasayla
düzenlemesi gereken konuların yasama alanından çıkarılıp yürütme organının
düzenleme alanına sokulması sonucunu doğurmaz. Bu nedenle, Bakanlar Kurulu'na
KHK çıkarma yetkisinin verilmiş olması Anayasa'nın 7. maddesinde öngörülen
"Yasama yetkisinindevredilmezliği" ilkesini ortadan kaldırmaz.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarılabilmesine yetki veren yasada yer
alması zorunlu öğeler Anayasa'nın bu konuya ilişkin 91. maddesinin ikinci
fıkrasında gösterilmiştir. Buna göre :
"Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin
amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir." Bundan anlaşılacağı gibi
yetki yasası, yürürlüğe konulacak KHK'nin amacını, kapsamını, ilkelerini,
kullanma süresini ve bu süre içinde birden çok kararname yürürlüğe konulup
konulamayacağını belirtmek zorundadır. Bakanlar Kurulu'na verilen türevsel
yetki, yasada öngörülen amaç, ilke, kapsam ve süre ile sınırlı bir yetkidir. O
halde, yetki yasasında Anayasa'nın belirlediği öğelerin belli bir içeriğe
kavuşturularak somutlaştırılması gerekir.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin "belli
konularda" verilebileceği 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde açıkça
belirtildiği halde, 1982 Anayasası'nın yetki yasasının sahip olması gereken
öğelerini gösteren 91. maddesinde bu koşul yer almamaktadır. Ancak, 1982
Anayasası'nın 87. maddesinde "... Bakanlar Kuruluna belli konularda Kanun
Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermek..." TBMM'nin görev ve yetkileri
arasında sayılmış bulunmaktadır. Bu nedenle, 91. maddede "belli
konularda" ifadesinin yer almaması bir noksanlık sayılamaz. Çünkü, 87.
maddede, Bakanlar Kurulu'na verilecek KHK çıkarma yetkisinin ancak belli
konularda olabileceği açıkça gösterilmektedir. Bu durumda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Bakanlar Kurulu'na ancak belli konularda bu yetkiyi verebilir; her
konuyu kapsayacak biçimde bir KHK çıkarma yetkisi veremez. KHK'nin konusunun
yetki yasasında belirlenmesi zorunludur. Yetki, somutlaştırılmış ve belli birkonuda
tanınmalıdır. Bakanlar Kuruluna sınırları belirsiz bir konuda KHK çıkarma
yetkisi verilemez. KHK'nin konusu da yetki yasasında belirlenen çerçevenin
dışına çıkamaz. KHK'nin yetki yasasında belirtilen amaç, kapsam ve ilkelere de
uygun olması gerekir.Verilen yetkinin konusunun yasada gösterilmesi
zorunluluğunun bu yasaya dayanılarak yürürlüğe konulan KHK'lerin yetki yasası
kapsamı içinde kalıp kalmadıklarının hem yargısal hem de siyasal denetimlerinin
yapılması yönünden çok büyük bir önemi vardır. Yetki Yasası'nın kapsamı dışında
yürürlüğe konulan veya başka bir anlatımla yasanın öngörmediği bir konuda
düzenleme yapan bir KHK'nin Anayasa'ya aykırı olacağı kuşkusuzdur.
Anayasa'da kimi konuların KHK'lerle düzenlenmesi yasaklanmaktadır.
91. maddenin birinci fıkrasında "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak, sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar,kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü
bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle
düzenlenemez." denilmektedir.
Buna göre, Anayasa'nın KHK'lerle düzenlenemeyeceğini belirlediği
konularda TBMM tarafından Bakanlar Kurulu'na düzenlemede bulunması için bir
yetki verilmesi de olanaksızdır. Verilen yetkinin konusunun belli olmasının,
Anayasa'nın 91. maddesindeki "yetki verilemeyecek konular"ı da
kapsayıp kapsamadığının incelenebilmesi yönünden de önemi büyüktür.
Bu nedenlerle, Bakanlar Kurulu'nun hangi konularda KHK
çıkarabileceği Yetki Yasası'nda açıkça belirtilmeli ve verilen yetki konu
yönünden mutlaka belirgin olmalıdır. Anayasa'nın 91. maddesine göre Yetki
Yasası'nda çıkarılacak KHK'nin "amacı", "kapsamı" ve
"ilkeleri"nin debelirtilmesi gerekir. Amaç, Bakanlar Kurulu'nun
kendisine verilen yetki ile neleri gerçekleştirmesinin istendiğini
belirlediğinden yetki yasasında KHK'nin amacı da somut olarak açıklanmalıdır.
KHK'nin amacı ve kapsamı da konusu gibi geniş içerikli her yöneçekilebilecek
biçimde genel anlatımlarla gösterilmemeli; değişik yorumlamaya elverişli
olmamalıdır. KHK'nin yetki yasasında gösterilen amaç ve kapsam doğrultusunda,
verilen ilkelere uygun çıkarılıp çıkarılmadığının saptanması hem yargısal hem
de siyasal denetim yönünden zorunludur. KHK, yasada gösterilen amacı dışında
yürürlüğe konulmuşsa ya da yetkinin kapsamını aşıyorsa veya ilkelere uygun
değilse bu durumu onu yetki yasasına ve dolayısıyla Anayasa'ya aykırı düşürür.
Anayasa'ya göre yetki yasasında, Bakanlar Kurulu'na verilen
yetkinin süresinin de gösterilmesi zorunludur. Bu zorunluluk, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin yetkilerini çok uzun bir süre yürütme organına vermekten
alıkoymaktadır.
Yasada öngörülen sürenin bitiminden sonra çıkarılan KHK'nin
Anayasa'ya aykırı düşeceği kuşkusuzdur. Ancak, yetki süresi içerisinde çıkarılmış
olan KHK'ler yasadaki sürenin bitiminden sonra da Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nce onaylanmış olmasalar da geçerliliklerini korurlar.
Anayasa'nın 91. maddesinde ayrıca "Kanun hükmünde
kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler.
Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih
de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetkikanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen
kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
denilmektedir.
B- KHK'nin Yargısal Denetimi :
Anayasa'ya göre KHK'ler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
denetimine bağlıdırlar. Anayasa'nın 91. maddesinde "Kararnameler, Resmî
Gazete'de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelik ve
ivedilikle görüşülür." denilmektedir. Öncelik ve ivedilik koşuluyla, yetki
yasalarının gecikmeden çıkarılabilmesi ve çıkarıldıktan sonrada yürürlüğe
konulan KHK'lerin aynı biçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde karara
bağlanması istenilmiştir.
Anayasa'da KHK'lerin siyasal denetimi yanında yargısal denetimi de
öngörülmüştür. KHK'ler, işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi niteliğinde
olduklarında bunların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi de Anayasa
Mahkemesi'ne verilmiştir. Anayasa'nın 148., 150., 151., 152. ve 153. maddeleri
hükümlerine göre, KHK'lerin Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından uygunluğunu
Anayasa Mahkemesi denetler.
KHK'nin yargısal denetiminin sözkonusu olduğunda KHK'nin dayandığı
yetki yasasının öncelikle Anayasa'ya daha sonra da KHK'nin kendisinin hem yetki
yasasına hem de Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir.
Hernekadar, Anayasa'nın 148. maddesinde KHK'lerin yetki yasalarına uygunluğunun
denetlemesinden değil yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de, Anayasa'ya uygunluk
denetiminin içerisine öncelikle KHK'nin yetki yasasınauygunluğunun denetimi
girer. Çünkü, Anayasa'da, Bakanlar Kuruluna ancak yetki yasasında belirtilen
sınırlar içerisinde KHK çıkarma yetkisi verilmiştir. Yetki yasası olmazsa
(Anayasa mad. 121 dışında) KHK olamaz. Bu yetkinin dışına çıkılması KHK'yi
Anayasa'ya aykırı duruma getirir. Böylece, KHK'nin yetki yasasına aykırı olması
Anayasa'ya aykırı olması ile özdeşleşir. Nitekim, 3268, 3347 ve 3479 sayılı
Yetki Yasalarına dayanılarak yürürlüğe konulan 335 ve 347 sayılı KHK'ler
dayandırıldıkları Yetki Yasalarınınkapsamı dışında kalmaları nedeniyle Anayasa
Mahkemesi'nin 8.2.1989 gün E.1988/38, K.1989/7 ve 16.5.1989 gün E.1989/4,
K.1989/23 sayılı kararlarıyla iptal edilmiştir.
Olağanüstü Hal KHK'leri dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan
(mad. 121) alırlar. Bu tür KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması gerekli
değildir. Buna karşın, olağan KHK'lerin bir yetki yasasına dayanmaları
zorunludur. KHK'ler, yasa gücünü dayandıkları yetki yasasından alırlar. Bu
nedenle KHK'ler ile dayandıkları yetki yasası arasında çoksıkı bir bağ vardır.
Yetki Yasası, KHK ve KHK'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce
aynen ya da değiştirilerek kabulü birbirinden bağımsız işlemler olmayıp
Anayasa'da öngörülen bir sürecin değişik aşamalarıdır. KHK'nin yetki yasası ile
olan bağı, KHK'yi aynen ya da değiştirerek kabul eden yasa ile kesilir. Bu
yasa, KHK'yi kendi bünyesine alarak genel anlamda bir yasa niteliğine
dönüştürür. Bu nedenle, KHK ile dayandığı yetki yasası arasındaki bağ KHK'nin
aynen ya da değiştirilerek yasaya dönüşmesine kadardevam etmektedir. KHK, yasa
gücünü, dayandığı yetki yasası ile konulan esaslara uygunluğu ve yetki
yasasının da Anayasa'ya uygunluğu varsayıldığı için kazanmaktadır. Yetki
yasasının Anayasa'ya aykırılığının saptanması ya da bu nedenle iptaline karar
verilmesi durumunda, bu varsayım gerçekleşmediğinden, bu yasaya dayanılarak
çıkartılan KHK Anayasal dayanaktan yoksun kalır. Bu durumda KHK, Anayasa'nın
uygun gördüğü ölçünün ötesinde verilen bir yetkinin kullanılması sonucu
çıkartılmış olması nedeniyle Anayasa'ya aykırılık oluşturur. KHK; yetki
yasasına ve içeriği yönünden de Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dayandığı
yetki yasası Anayasa'ya aykırı ise bu nedenle iptali gerekir.
KHK'nin Anayasa'ya uygun bir yetki yasasına dayanması geçerliliğin
ön koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki
yasası Anayasa'ya aykırı olan bir KHK'nin kuralları, içerikleri yönünden
Anayasa'ya aykırılık oluşturmasalar bile, Anayasa'ya uygunluğundan söz
edilemez.
Öbür yönden, KHK'lerin Anayasa'ya uygunluk denetimleri yasaların
denetimlerinden farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde; "Kanunlar Anayasaya
aykırı olamaz." denilmektedir. Bu nedenle yasaların denetimde, onların
yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. KHK'ler ise konu,
amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki yasasına hem de
Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar. Bu nedenlerle, KHK kurallarının içerikler
yönünden de Anayasa'ya uygunluk denetiminin yapılabilmesi için öncelikle ortada
Anayasa'ya uygun bir yetki yasasının varlığı gerekir.
KHK'lerin Anayasa'ya aykırılığı saptanmış ya da bu nedenle iptal
edilmiş bir yetki yasasına uygun olup olmadığının incelenmesi ise denetimi
anlamsız kalır. Çünkü Anayasa'ya aykırı bir yetki yasasına dayanılarak
çıkartılan KHK'lerin Anayasa'ya uygun görülmesi olanaksızdır.
Yetki yasasının iptalinin, bu yasaya dayanılarak çıkartılan
KHK'lere etkisinin Anayasa'nın 153. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi
uygun değildir. Çünkü, Anayasa'nın 153. maddesindeki "İptal kararları
geriye yürümez." kuralına dayanarak, yetki yasasının iptaline ilişkin
kararın, Resmî Gazetede yayımı gününe kadar çıkarılan KHK'lerin etkilenmeyeceği
biçiminde bir ilke de konulamaz.
Bütün bu nedenlerle dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya
aykırılığı saptanan ya da iptaline karar verilen KHK'lerin, Anayasa'nın
Başlangıç'ındaki "Hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen
hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına
çıkamayacağı", 2. maddesindeki "Hukuk devleti" ilkeleriyle 6.
maddesindeki "Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz." kuralı ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91.
maddesiyle bağdaştırılmaları olanaksızdır.
Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan, yetki yasasının kapsamı
dışında kalan, dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığı saptanan ya da
Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilen KHK'lerin anayasal konumları
birbirinden farksızdır. Böyle durumlarda KHK'ler anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarından içerikleri Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
C- 502 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Anayasa'ya Aykırılığı
Sorunu :
Dava dilekçesinde 502 sayılı "İnsan Hakları Teşkilatı Kuruluş
ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin Anayasa'nın 6., 7., 8.,
9., 91. ve 153. maddelerine aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesi
istenilmiştir. Ancak, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesi hükmü gereğince Anayasa Mahkemesi,
Anayasa'ya aykırılık konusunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere
dayanmak zorunda değildir. İstemle bağlı kalmak koşuluyla başka bir gerekçe ile
de Anayasa'ya aykırılık kararı verebilir.
Dava konusu edilen 502 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 24.6.1993
gün ve 3911 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin
dayandığı 3911 sayılı Yetki Yasası ise bir bölümünün Anayasa'nın 153.
maddesine, kalan bölümünün de Anayasa'nın 7., 87. ve 91. maddelerine aykırılığı
nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin 16.9.1993gün ve Esas 1993/26, Karar 1993/28
sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Böylece, 502 sayılı KHK anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.
KHK'lerin yargısal denetimi bölümünde açıklanan nedenlerle
Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilen 3911 sayılı Yetki Yasası'na
dayanılarak çıkarılmış bulunan 502 sayılı KHK Anayasa'nın Başlangıç'ında yer alan
egemenliği "Millet adına kullanmağa yetkili kılınan hiçbir kişi ve
kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla
belirlenmiş hukuk düzenidışına çıkamayacağı", 2. maddesindeki "hukuk
devleti", 6. maddesindeki "Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.", ilkeleriyle, KHK
çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesine aykırıdır. Bu gerekçe karşısında dava
dilekçesinde ileri sürülen diğer aykırılık nedenlerin üzerinde durulmaksızın KHK'nin
1. maddesinin iptali gerekir.
Güven DİNÇER, Haşim KILIÇ ve Sacit ADALI bu görüşe
katılmamışlardır.
D- İptal Hükmünün Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu:
Anayasa'nın 153. maddesi ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 53. maddesi hükümleri
uyarınca, yasa, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü yada bunların belirli madde veya hükümleri iptal kararının ResmîGazete'de
yayımlandığı gün yürürlükten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, iptal kararı ile
meydana gelecek olan hukuksal boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu yararını
ihlal edici nitelikte görürse, boşluğun doldurulması için iptal kararının
yürürlüğe gireceği günü ayrıca kararlaştırabilir.
Dava konusu 503 sayılı KHK'nin iptaline karar verilmesi ile
meydana gelen hukuksal boşluk kamu düzenini tehdit edici veya kamu yararını
bozucu nitelikte olmadığından iptal hükmünün yürürlüğe gireceği günün ayrıca
belirlenmesine gerek bulunmamaktadır.
Yılmaz ALİEFEDİOĞLU, Mustafa GÖNÜL, Oğuz AKDOĞANLI, Selçuk TÜZÜN
ve Yalçın ACARGÜN bu düşünceye katılmamışlardır.
IV- SONUÇ :
A. 20.8.1993 günlü, 502 sayılı "İnsan Hakları Teşkilatı
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin, dayanağını
oluşturan 24.6.1993 günlü, 3911 sayılı Yetki Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nin
16.9.1993 günlü, Esas 1993/26, Karar 1993/28 sayılı kararıyla iptal edilmiş
bulunması nedeniyle Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Güven DİNÇER'in"Kanun
Hükmünde Kararname'nin Anayasa'nın 153. maddesindeki Anayasa Mahkmesi
kararlarının bağlayıcılığı ilkesine aykırılığı nedeniyle iptali gerekir."
yolundaki gerekçede değişik oyu, Haşim KILIÇ ile Sacit ADALI'nın karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA,
B. Anayasa'nın 153. ve 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddelerine göre
iptal kararının yürürlüğü ile ilgili olarak süre verilmesine gerek
bulunmadığına, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU, Mustafa GÖNÜL, Oğuz AKDOĞANLI, Selçuk
TÜZÜN ile Yalçın ACARGÜN'ün karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
6.10.1993 gününde karar verildi.
Başkanvekili
Güven DİNÇER
|
Üye
Yılmaz
ALİEFENDİOĞLU
|
Üye
Mustafa GÖNÜL
|
Üye
Oğuz AKDOĞANLI
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
|
KARŞIOY
YAZISI
Esas Sayısı : 1993/39
Karar Sayısı : 1993/37
10 Kasım 1993 günlü, 21754 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Esas
1993/32, Karar 1993/32 sayılı karar nedeniyle yazılan "Değişik İptal
Gerekçesi" bu karar için de geçerlidir.
Güven
DİNÇER
Başkanvekili
|