ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1989/12
Karar Sayısı: 1990/ l
Karar Günü: 1.2.1990
R.G. Tarih-Sayı : 20.02.1990-20439
İPTAL DAVASINI AÇAN: Anamuhalefet Partisi (Sosyaldemokrat Halkçı
Parti) TBMM Grubu Adına Grup Başkanı Erdal İNÖNÜ.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 12.2.1989 günlü, 360 sayılı "2802
ayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile 3221 Sayılı Hâkim ve Savcı Adayları
Eğitim Merkezi Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Hükmünde Kararname"nin 1, 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. maddeleri
ile Geçici Maddesi'nin Anayasa'nın Başlangıç Kısmıyla 2., 7., 3., 91.,
125., 128., 138. ve 140. maddelerine aykırı olduğu savıyla iptallerine karar
verilmesi istemidir.
II- YASA METİNLERİ:
A. İptali İstenilen Kanun Hükmünde Kararname Kuralları:
16 Şubat 1989 günlü, 20082 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 360
sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin iptali istenilen hükümleri de içeren tam
metni şudur:
"2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile 3221 Sayılı
Hâkim ve Savcı Adayları Eğitim Merkezi Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname.
Karar Sayısı: KHK/360
2802 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile 3221 Sayılı Hâkim ve
Savcı Adayları Eğitim Merkezi Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik
yapılması; 12/3/1986 tarihli ve 3268 sayılı, 9/4/1987 tarihli ve 3347 sayılı,
12/10/1988 tarihli ve 3479 sayılı kanunların verdiği yetkiye dayanılarak,
Bakanlar Kurulu'nca 12/2/ 1989 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Madde 1- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 3 üncü
maddesinin (b) bendinin (1) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"1. Adlî yargıda: il ve ilçe Cumhuriyet başsavcılarını,
Cumhuriyet savcılarım, Yargıtay Cumhuriyet savcıları ile Adalet Bakanlığı
merkez kuruluşunda idari görevlerde çalışan savcıları,"
Madde 2.- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 5 inci
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Yargıtay, bütün adalet mahkemeleri üzerinde, Danıştay, bütün
idarî mahkemeler üzerinde yargı denetimi ve gözetimi; Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet savcıları üzerinde, Danıştay Başsavcısı,
Danıştay savcıları üzerinde, ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları, merkezdeki
Cumhuriyet savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet başsavcıları ve Cumhuriyet
savcıları üzerinde, gözetim ve denetim hakkına sahiptir."
Madde 3.- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 23 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"a) Ağır ceza Cumhuriyet başsavcıları, merkezdeki Cumhuriyet
savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet başsavcıları ve Cumhuriyet savcıları,"
Madde 4.- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 62 nci
maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Adalet Komisyonu başkanları, görev yaptıkları yargı çevresi
içindeki hâkimlerin; ağırceza Cumhuriyet başsavcıları ise merkezdeki Cumhuriyet
savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet başsavcı ve Cumhuriyet savcılarının;
öğrendikleri disiplin cezasını gerektiren eylemlerini Adalet
Bakanlığına bildirirler."
Madde 5.- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 94 üncü
maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinde hazırlık
soruşturması genel hükümlere göre yapılır. Hazırlık soruşturması yetkili
Cumhuriyet savcıları tarafından bizzat yürütülür."
Madde 6.- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 113 üncü
maddesinin (a) bendinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Başkanın yokluğunda komisyona asıl üye başkanlık eder. Asıl
üyenin komisyona başkanlık etmesi veya yokluğunda yedek üye, Cumhuriyet
başsavcısının yokluğunda ise kendisine vekâlet eden Cumhuriyet savcısı
komisyona katılır."
Madde 7.- 3221 sayılı Hâkim ve Savcı Adayları Eğitim Merkezi
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin bir ve ikinci
fıkraları ile 11 inci maddesinde yer alan "yazılı sınav" ibareleri
"sözlü sınav", olarak değiştirilmiştir.
Geçici Madde- 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve bu Kanuna
ekli (1) sayılı cetvel ile diğer kanunlarda yer alan Cumhuriyet savcılığı
unvanı, il ve ilçe Cumhuriyet başsavcılığı, Cumhuriyet savcı yardımcılığı
unvanı, Cumhuriyet savcılığı; Yargıtay Cumhuriyet' Başsavcı yardımcılığı
unvanı, Yargıtay Cumhuriyet savcılığı; Devlet güvenlik mahkemesi Cumhuriyet
savcılığı unvanı, Devlet güvenlik mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı; Devlet
güvenlik mahkemesi Cumhuriyet savcı yardımcılığı unvanı, Devlet güvenlik
mahkemesi Cumhuriyet savcılığı olarak değiştirilmiş ve Cumhuriyet savcı
başyardımcılığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Başyardımcılığı
kaldırılmıştır. Unvanları değişenler ile kaldırılanların yeniden atanmaları
gerekmez. Cumhuriyet Savcı Başyardımcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı
yardımcısı olarak görev yapmakta olanlar ilgisine göre il veya ilçe Cumhuriyet
savcısı ve Yargıtay Cumhuriyet savcısı olarak görevlerine devam ederler.
Madde 8.- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Madde 9.- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür."
B. Dayanılan Anayasa Kuralları:
İptal istemi gerekçelerine dayanak gösterilen Anayasa kuralları da
şunlardır:
1. "BAŞLANGIÇ
Ebedi Türk vatan ve milletinin bütünlüğüne ve kutsal Türk
Devletinin varlığına karşı, Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve
yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada;
Türk Milletinin ayrılmaz parçası olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin,
milletin çağrısıyla gerçekleştirdiği 12 Eylül 1980 harekâtı
sonucunda, Türk Milletinin meşru temsilcileri olan Danışma Meclisince
hazırlanıp, Milli Güvenlik Konseyince son şekli verilerek Türk Milleti
tarafından kabul ve tasvip ve doğrudan doğruya O'nun eliyle vaz olunan bu ANAYASA:
- Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman
Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O'nun inkılâp ve ilkeleri
doğrultusunda;
- Dünya milletler ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi
olarak; Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet varlığı, refahı, maddî ve manevî
mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
- Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız
Türk milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmağa yetkili kılınan
hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve
bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
- Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük
sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret
ve bununla sınırlı medenî bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak
Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
- Hiçbir düşünce ve mülahazanın Türk millî menfaatlerinin, Türk
varlığının Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî
değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliğinin
karşısında korunma göremeyeceği ve lâiklik ilkesinin gereği kutsal din
duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağı;
- Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden
eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet
ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddî ve
manevî varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip
olduğu;
- Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve
iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve
ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde
ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi
ve kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve
inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde
saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere;
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan
ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur."
2. "Madde 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
3. "Madde 7.- Yasama yetkisi, Türk Milleti adına Türkiye
Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."
4. "Madde 13.- Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî egemenliğin, Cumhuriyetin, millî
güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlâkın ve
genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde
öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun
olarak kanunla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar
demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç
dışında kullanılamaz.
Bu maddede yer alan genel sınırlama sebeplen temel hak ve
hürriyetlerin tümü için geçerlidir."
5. "Madde 91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak
sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının
birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve
ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun
hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını,
kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin
bitmesi, belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu
veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname
çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün
yürürlüğe girerler. Ancak kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki
bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince
reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazete'de yayımlandığı tarihte,
yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş
hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe
girer."
6. "Madde 125.- İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı
yargı yolu açıktır.
Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî
Şûranın kararları yargı denetimi dışındadır.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim
tarihinden başlar.
Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun
denetimi ile sınırlıdır. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve
esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem
niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız
zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının
birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına
karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş
halinde ayrıca millî güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile
yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle
yükümlüdür."
7. "Madde 128.- Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer
kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları
kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer
kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları,
görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer
özlük işleri kanunla düzenlenir.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla
özel olarak düzenlenir."
8. "Madde 138.- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar;
Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm
verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge
gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı
yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya
herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak
zorundadır; bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle
değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."
9. "Madde 140.- Hâkimler ve savcılar adlî ve idarî yargı
hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve
savcılar eliyle görülür.
Hâkimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı
esaslarına göre görev ifa ederler.
Hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri,
aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin
geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması
açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri
sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve
yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya
yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri
mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmî ve
özel hiçbir görev alamazlar.
Hâkimler ve savcılar idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığına
bağlıdırlar.
Hâkim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idarî görevlerde
çalışanlar, hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar,
hâkimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve
derecelendirilirler, hâkimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan
yararlanırlar."
III- İLK İNCELEME:
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince, Mahmut C.
CUHRUK, Yekta Güngör ÖZDEN, Necdet DARICIOĞLU, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU, Muammer
TURAN, Mehmet ÇINARLI, Mustafa ŞAHİN, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N. SEZER
ve Erol CANSEL'in katılmalarıyla 28.4.1989 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
oybirliğiyle karar verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ:
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi, iptali istenilen KHK.
kurallarıyla dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile öteki
yasama belgeleri okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
Dosyanın esas inceleme evresinde l Şubat 1990 günlü, 20420 sayılı
Resmî Gazete'de yayımlanan 24.1.1990 günlü, 3611 sayılı "2802 Sayılı
Hakimler ve Savcılar Kanunu ile 3221 Sayılı Hakim ve Savcı Adayları Eğitim
Merkezi Kuruluş ve Görevleri Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanun"la dava konusu Kanun Hükmünde
Kararname'nin eldeki iş konusu yinelenerek kimi değişikliklerle
yasalaştığı saptanmıştır.
Bu durum karşısında dava konusu olmaktan çıkmış bulunan iptali
istenen kurallar hakkında bir karar verilmesine yer kalmamıştır.
V- SONUÇ:
12.2.1989 günlü, 360 sayılı "2820 Sayılı Hâkimler ve Savcılar
Kanunu ile 3221 Sayılı Hâkim ve Savcı Adayları Eğitim Merkezi Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname"nin 24.1.1990 günlü, 3611 sayılı Yasa ile kabul edilmiş
olması karşısında konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER
OLMADIĞINA,
1.2.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkanvekili
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Necdet
DARICIOĞLU
|
Üye
Yılmaz
ALİEFENDİOĞLU
|
Üye
Mehmet ÇINARLI
|
Üye
Servet TÜZÜN
|
Üye
Mustafa
GÖNÜL
|
Üye
Mustafa ŞAHİN
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk
TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Erol CANSEL
|
|
|
|
|