ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1976/53
Karar Sayısı:1977/15
Karar Günü:8/3/ 1977
Resmi Gazete tarih/sayı:17.5.1977/15940
İtiraz
yoluna başvuran : Danıştay 5 inci Dairesi
İtirazın
konusu : 1/3/1975 günlü, 15169 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1868 sayılı
1975 yılı Bütçe Kanununun 35. maddesinin iptali istenmiştir.
I-
OLAY:
Davacı
beşinci derecenin birinci kademesinde iken, hakkında 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 1897 sayılı Yasa ile değişik 68. maddesi uygulanarak
2/6/1975 gününde birinci derece kadrolu bir göreve atanmıştır. Ancak ilgili
kamu kuruluşu davacının birinci derecenin birinci kademesinden aylık
alamayacağını, 1975 yılı Bütçe Kanununun 35. maddesi uyarınca bu gibi hallerde
kazanılmış hak aylık derece kademesinin en çok üç üst derece ve kademesinden
aylık ödenebileceğini 17/7/1975 gününde kararlaştırılmış ve bu işlem davacıya
22/7/1975 gününde tebliğ edilmiştir. Aylığının birinci derecenin birinci
kademesinden ödenmesi yolunda davacının ileri sürdüğü itirazın reddedilmesi
üzerine Danıştay 5. Dairesinde açılan davada, davalı İdarenin dayandığı 1868
sayılı 1975 yılı Bütçe Kanununun 35. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu savı
öne sürülmüş, 5. Daire itirazın ciddi nedenlere dayandığını kabul ederek söz
konusu 35. maddenin iptali isteğiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur.
III-
METİNLER:
1-
1/3/1975 günlü 15164 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve aynı günde yürürlüğe
giren 1868 sayılı 1975 yılı Bütçe Kanununun itiraz konusu 35. maddesi şöyledir
:
Madde
35- Malî Yıl içinde:
A)
Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeli
kuruluşlar, belediyeler, özel idareler ve kamu iktisadî teşebbüslerinde, Devlet
Memurları Kanununun 68 inci maddesine göre kazanılmış hak aylıkları üzerindeki
l - 4 üncü derece kadrolara atanacak olanlara, en çok kazanılmış hak aylık
derece ve kademelerinin üç üst derece ve kademesinden aylık ödenir.
B )
Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeli
kuruluşlar, belediyeler, özel idareler, kamu iktisadî teşebbüslerinde
(Sermayesinin yarısından fazlası yukarıda sayılan kuruluşlara ait olanlar
dahil) özel ve toplu sözleşmelerle istihdam olunan personele ödenecek ücretler
ile sağlanan nakdi ve aynî menfaatlerin yıllık tutarının on ikide birinin gayri
safî miktarı 20.000 lirayı geçemez.
Aynî
menfaatler, sözleşmeler itibariyle, Maliye Bakanınca görevlendirilecek üç
kişilik bir kurul tarafından değerlendirilir. Limiti aşan sözleşmelerin yeniden
düzenlenmesi, mümkün olmadığı takdirde, limiti aşan kısım gelir bütçesinde
açılacak özel bir tertibe gelir kaydolunmak üzere Hazineye yatırılır. Bu madde
hükümlerine uyulmaması halinde 6183 sayılı Kanun, hükümlerine göre takibat
yapılır.
2-
Dayanılan Anayasa Hükmü:
Madde
126- Devletin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin
harcamaları yıllık bütçelerle yapılır.
Kanun,
kalkınma planlan ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve
hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir.
Genel
ve katma bütçelerin nasıl yapılacağı ve uygulanacağı kanunla gösterilir. Bütçe
Kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiç bir hüküm konulamaz.
3-
İlgili Metinler :
a)
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68. maddesinin 31/7/1970 günlü, 1327
sayılı Kanunla değişik sekli şöyledir:
"Madde
68- Derece yükselmesinde süre ve usul:
Sınıfların
giriş derecelerinden gayri bir derecesindeki kadroda açılma olduğu takdirde bir
alt derecedeki memurlardan;
a)
Derecesi içinde en az 3 yıl (ilkokul mezunları 5, ortaokul ve dengi, lise ve
dengi okullar mezunları 4 yıl) bulunmuş ve bu derecenin 3 üncü kademe aylığını
(İlkokul mezunları 5, ortaokul ve dengi, lise ve dengi okullar mezunları 4 üncü
kademe aylığını) fiilen 1 sene almış,
b)
Açılan kadronun tahsis edildiği görev için kuruluş kanunlarına yoksa bu kanuna
göre hazırlanacak görev ve çalışma yönetmeliklerinde belirtilen nitelikleri
ihraz etmiş,
c)
Sicil bakımından bir üst dereceye yükselebilecek nitelikte olduğu kurumun
"Değerlendirme Kurulları" tarafından tespit edilmiş,
Olanlar
"yeterlik ve yarışma seçmesi" veya "yeterlik veya yarış
sınavında başarı gösterdiklerinde üst dereceye yükseltilir.
(Yeterlik
veya yarışma seçmesi )veya (Yeterlik veya yarışma sınav) larının genel esasları
Devlet Personel Dairesi tarafından hazırlanacak bir tüzükle belirtilir.
Kurumlar bu tüzük esasları içinde yönetmelikler yapabilirler.
Sınıfların
l, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolara, derece yükselmelerindeki süre
kaydı aranmaksızın tayinindeki usule göre daha aşağı derecelerden memur tayini
caizdir.
Ancak,
bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için, memurun en az 10 yıl 13/12/1960
tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine tabi kurumlarda çalışmış, yasama
organı üyeliğinde bulunmuş olması ve tayin olunacağı görev için gerekli
nitelikleri kazanmış bulunması şarttır.
Bu
suretle üst dereceye atanan memurlar bu görevlerde kaldıkları sürece
atandıkları kadronun aylığını alırlar. Bu gibilerin atandıkları kadro aylığı
emekli aylığının hesabında ve başka görevlere atanma halinde kazanılmış hak
sayılmaz Bunların atandıkları üst kadrolarda geçirdikleri her yıl l kademe
ilerlemesi ve her 3 yıl bir derece yükseltilmesine esas olacak şekilde
değerlendirilir."
b)
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1327 sayılı Yasa ile değişik 68.
maddesinin 12 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen metni şöyledir
(Resmî Gazete : 31/5/1974 gün, Sayı : 14901) :
"Derece
yükselmesinin şartları ve usulü:
Madde
68- A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için bir üst dereceden boş kadronun
bulunması gereklidir.
Bundan
başka derece yükselmesi yapılacak memurun:
a)
Derecesi içinde en az 3 yıl (İlkokul ile ortaokul dengi okulları bitirenler 4
yıl) bulunmuş ve bu derecenin 3 üncü kademe aylığını (ilkokul ile ortaokul ve
dengi okulları bitirenler 4 üncü kademe aylığını) fiilen l yıl almış,
b)
Kadronun tahsis edildiği görev için kuruluş kanunlarında belirtilen nitelikleri
elde etmiş,
c)
Sicil bakımından bir üst dereceye yükselebilecek nitelikte bulunduğunun kurumun
değerlendirme kurulları tarafından saptanmış,
d)"Yeterlik
veya yarışma seçmesini" veya "yeterlik veya yarışma sınavı" nı
kazanmış,
olması
şarttır.
"Yeterlik
veya yarışma seçmesi" ile "yeterlik veya yarışma sınavı" nın
genel esasları Devlet Personel Dairesi tarafından hazırlanacak bir genel
yönetmelikle belirtilir. Kurumlar, bu genel yönetmelik esasları çerçevesinde
özel yönetmelikler yapabilirler.
B)
Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların l, 2, 3 ve 4 üncü
derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın,
atanmasındaki usule göre daha aşağı derecelerden memur atanabilir.
Ancak,
bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için, memurun yüksek öğrenim görmüş
olması, 3 ve 4. derecedeki görevlere atanabilmek için en az 5 yıl, l ve 2 nci
derecedeki görevlere atanabilmek için ise en az 7 yıl, 13/12/1960 tarihli ve
160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine tabi kurumlarda fiilen çalışmış olması ve
atanacakları görevin gerektirdiği nitelikleri kazanmış bulunması şarttır.
(Yasama organı üyeliğinde kanunla kurulan fonlarda ve muvazzaf askerlikte,
yedek subaylıkta okul devresi dahil geçen süreler 5 ve 7 yıllık sürenin
hesabında dikkate alınır.)
Yukarıdaki
fıkraya göre üst dereceye atananların bu derecelerde geçirdikleri süreler,
kademe ilerlemesinde (üst dereceye atanmaları halinde 161 inci maddenin (A)
fıkrası uyarınca) değerlendirilir. Ayrıca, bu kadrolarda geçirdikleri her yıl
bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl bir derece yükselmesi sayılmak suretiyle
kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin
yükseltilmesinde gözönüne alınır. Ancak, atandıkları kadro aylıkları, başka
görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmaz.
Bunlardan
daha aşağı dereceye atananların tekrar aynı dereceye atanmaları halinde bu
derecede evvelce almış oldukları kademe ilerlemeleri değerlendirilir."
c)
26 Mayıs 1975 günlü, 15247 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1897 sayılı
Kanunla değişik 68. madde şöyledir:
Madde
68- Derece yükselmesinin şartları ve usulü :
A)
Derece yükselmesi yapabilmesi için bir üst dereceden boş kadronun bulunması
gereklidir.
Bundan
başka derece yükselmesi yapılacak memurun :
a)
Derecesi içinde en az 3 yıl bulunmuş ve bu derecenin 3 üncü kademe aylığını
fiilen l yıl almış,
b)
Kadronun tahsis edildiği görev için kuruluş kanunlarında belirtilen nitelikleri
elde etmiş,
c)
Sicil bakımından bir üst dereceye yükselebilecek nitelikte bulunduğunun kurumun
değerlendirme kurulları tarafından saptanmış,
d)
"Yeterlik veya yarışma seçmesini" veya "Yeterlik veya yarışma
sınavını" kazanmış,
Olması
şarttır.
"Yeterlik
veya yarışma seçmesi" ile "Yeterlik veya yarışma sınavı" nın
genel esasları, Devlet Personel Dairesi tarafından hazırlanacak bir genel
yönetmelikle belirtilir. Kurumlar, bu genel yönetmelik esasları çerçevesinde
özel yönetmelikler yapabilirler.
B)
Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların, l, 2, 3 ve 4 üncü
derecelerdeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın,
"atanmasındaki usule göre daha aşağı derecelerden memur atanabilir.
Ancak,
bu şekilde bîr atamanın yapılabilmesi için memurun yüksek öğrenim görmüş
olması, 3 ve 4 üncü derecedeki görevlere atanabilmek için en az 7 yıl, l ve 2
nci derecedeki görevlere atanabilmek için ise en az 10 yıl, 13/12/1960 tarihli
ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine tabi kurumlarda fiilen çalışmış olması
ve atanacakları görevin gerektirdiği nitelikleri kazanmış bulunması şarttır.
(Yasama organı üyeliğinde kanunla kurulan fonlarda ve muvazzaf askerlikde,
yedek subaylıkta okul devresi dahil geçen süreler 7 ve 10 yıllık sürenin
hesabında dikkate alınır.)
Yukarıdaki
fıkraya göre üst dereceye atananların, bu kadrolarda geçirdikleri her yıl bir
kademe ilerlemesi ve her üç yıl bir derece yükselmesi sayılmak suretiyle
kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin
yükseltilmesinde gözönüne alınır. Ancak, atandıkları kadro aylıkları, başka
görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmaz.
d)
İlgili Anayasa Maddeleri Şunlardır :
Madde
64- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, Devletin bütçe ve kesinhesap kanun
tasarılarını görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına, genel ve özel af
ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine
karar vermek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerindendir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi kanunla, belli konularda, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde
kararnameler çıkarmak yetkisi verebilir. Yetki veren kanunda, çıkarılacak
kararnamelerin amacı, kapsamı ve ilkeleriyle bu yetkiyi kullanma süresinin ve
yürürlükten kaldıracak kanun hükümlerinin açıkça gösterilmesi ve kanun hükmünde
kararnamede de yetkinin hangi kanunla verilmiş olduğunun belirtilmesi lâzımdır
.
Bu
kararnameler, Resmî Gazete'de yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak,
kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazete'de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulur.
Yetki
kanunları ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kararnameler, Anayasa'nın
ve Yasama Meclisleri içtüzüklerinin kanunların görüşülmesi için koyduğu
kurallara göre ,ancak, komisyonlarda ve genel kurullarda diğer kanun tasan ve
tekliflerinden önce ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.
Yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler, bu tarihte, Türkiye
Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazete'de
yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen
kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazete'de
yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
Anayasa'nın
ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel hak ve
hürriyetler ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun
hükmünde kararnamelerle düzenlenemez. Anayasa Mahkemesi, bu kararnamelerin
Anayasa'ya uygunluğunu da denetler.
Madde
92- Kanun tasarı ve teklifleri önce Millet Meclisinde görüşülür.
Millet
Meclisinde kabul, değiştirilerek kabul veya reddedilen tasarı ve teklifler
Cumhuriyet Senatosuna gönderilir.
Millet
Meclisinde kabul edilen metin, Cumhuriyet Senatosunca değişiklik yapılmadan
kabul edilirse, bu metin kanunlaşır.
Cumhuriyet
Senatosu kendisine gelen metni değiştirerek kabul ederse, Millet Meclisinin bu
değişikliği benimsemesi halinde metin kanunlaşır.
Millet
Meclisi, Cumhuriyet Senatosundan gelen metni benimsemezse, her iki Meclisin
ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden bir karma komisyon
kurulur. Bu komisyonun hazırladığı metin Millet Meclisine sunulur. Millet
Meclisi, karma komisyonca veya Cumhuriyet Senatosunca veya daha önce kendisince
hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kabul etmek zorundadır.
Cumhuriyet Senatosunda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile kabul edilmiş olan
madde değişikliklerinde, Millet Meclisinin kendi ilk metnini benimsemesi için
üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu gereklidir. Bu halde açık oya
başvurulur.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senatosunca da
reddedilirse düşer.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senatosunca olduğu
gibi veya değiştirilerek kabul edilirse, Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosunun
kabul ettiği metni yeniden görüşür. Cumhuriyet Senatosunun metni Millet
Meclisince benimsenirse, kanunlaşır; reddedilirse, tasarı veya teklif düşer;
Cumhuriyet Senatosundan gelen metin Millet Meclisince değiştirilerek kabul
edilirse, 5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin Millet
Meclisi tarafından kabulü için, üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu
lâzımdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
kanunlaşabilmesi, Millet Meclisi tarafından üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu
ile kabul edilmesine bağlıdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gönderilen bir metni, Millet Meclisi komisyonlarında ve
genel kurulundaki görüşme süresini aşmayan bir süre içinde karara bağlar; bu süre
üç ayı geçemez ve ivedilik hallerinde onbeş günden, ivedi olmıyan hallerde bir
aydan kısa olamaz. Bu süreler içinde karara bağlanmıyan metinler, Cumhuriyet
Senatosunca, Millet Meclisinden gelen şekliyle kabul edilmiş sayılır. Bu
fıkrada belirtilen süreler Meclislerin tatili devamınca işlemez.
Yasama
Meclislerinin ve mahallî idarelerin seçimleri ve siyasî partilerle ilgili
tasarı ve tekliflerin kabul veya reddinde yukarıdaki fıkralar hükümleri
uygulanır. Ancak, karma komisyon kurulmasını gerektiren hallerde, karma
komisyonun raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik toplantısında
görüşülür ve karara bağlanır; Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik
toplantısında Millet Meclisinin ilk metninin kabulü için üye tamsayısının salt
çoğunluğunun oyu lâzımdır. 8 inci ve 9 uncu fıkralar hükümleri saklıdır.
Madde
93- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları on
gün içinde yayınlar; uygun bulmadığı kanunu, bir daha görüşülmek üzere, bu
hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte, aynı süre içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir. Bütçe kanunları ve Anayasa bu hükmün dışındadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu yine kabul ederse, kanun
Cumhurbaşkanınca yayınlanır.
Madde
94- Genel ve katma bütçe tasarıları ile millî bütçe tahminlerini gösteren
rapor, malî yılbaşından en az üç ay önce Bakanlar Kurulu tarafından, Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur.
Bu
tasarılar ve rapor, otuzbeş milletvekiliyle onbeş Cumhuriyet Senatosu üyesinden
kurulu bir karma komisyona verilir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna
veya gruplarına en az otuz üye verilmek şartıyla, siyasî parti gruplarının ve
bağımsızların oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Karma
komisyonun en çok sekiz hafta içinde kabul edeceği metin, önce Cumhuriyet
Senatosunda görüşülür ve en geç on gün içinde karara bağlanır.
Cumhuriyet
Senatosunca kabul edilen metin, en geç bir hafta içinde yeniden görüşülmek
üzere, Karma Komisyona verilir. Karma Komisyonun kabul ettiği son metin Millet
Meclisinde görüşülür ve mali yılbaşına kadar karara bağlanır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclislerin genel kurullarında, Bakanlık ve daire
bütçeleriyle katma bütçeler hakkındaki düşüncelerini, her bütçenin tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri,
üzerlerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Bütçe Kanunu tasarılarının Genel Kurullarda
görüşülmesi sırasında gider artırıcı veya belli gelirleri azaltıcı teklifler
yapamazlar.
IV-
İLK İNCELEME :
Anayasa
Mahkemesi Kani Vrana, Şevket Müftügil, Halit Zarbun, Ziya Önel, Abdullah Üner,
Ahmet Koçak, Fahrettin Uluç, Muhittin Gürün, Lûtfi Ömerbaş, Ahmet Erdoğdu,
Hasan Gürsel, Ahmet Salih Çebi, Adil Esmer, Nihat O. Akçakayalıoğlu ve Ahmet H.
Boyacıoğlu'nun katılmalariyle 14/12/1976 gününde yaptığı ilk inceleme
toplantısında, dosyanın eksiği bulunmadığı anlaşıldıktan sonra, itiraz yoluna
başvuran mahkemenin elindeki davada uygulanacak kanun hükmünün saptanmasına
geçilmiştir.
Yukarıda
(olay) bölümünde açıklandığı üzere. Anayasa Mahkemesine başvuran mahkemenin
elindeki davada, 1/3/1975 de yürürlüğe giren 1868 sayılı, 1975 Yılı Bütçe
Kanununun 35. maddesinin uygulanma durumunda olduğu açıktır.
Davada
uygulanacak hüküm olduğu kuşkusuz bulunan 35. maddenin tümünün inceleme
kapsamına alınıp alınmıyacağı konusu üzerinde de durulmuştur. Madde iki
fıkradan oluşmaktadır. Birinci fıkra A ve B bentlerine ayrılmaktadır. Üç üst
derecelik tavan hükmünü içeren A bendinin davada uygulanma olanağı bulunmasına
karşı, B bendi, özel ve toplu sözleşmelerle çalıştırılan personele ödenecek
ücretler ile parasal veya mal olarak sağlanan yararlar tutarının tavanını
göstermesi bakımından mahkemenin elindeki davada uygulanacak hüküm niteliğini
taşımamaktadır. Maddenin ikinci fıkrası ise sözleşmelerle çalıştırılan
personele ilişkindir ve sınırlama dışına çıkılması halinde sağlanan menfaatler
hakkında ne işlem yapılacağını göstermektedir. Bu nedenle bu fıkra hükmü de
davada uygulanma olanağına sahip değildir. Böyle olunca maddenin birinci
fıkrasının yalnız (A) bendi, mahkemenin elindeki davanın çözümüne yön verecek
nitelikte olduğu kabul edilmelidir. O halde incelemenin 35. maddenin birinci
fıkrasının (A) bendi ile sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.
Nihat
O. Akçakayalıoğlu, (A) işaretli bendin, davada uygulanma olanağı bulunmadığını,
Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle başvurmanın reddine karar verilmesi
gerektiğini öne sürerek bu görüşe katılmamıştır.
Böylece
yapılan ilk inceleme sonunda :
Dosyanın
eksiği bulunmadığından işin esasının davada uygulanma olanağı bulunan 1/3/1975
günlü, 15164 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1868 sayılı 1975 Yılı Bütçe
Kanununun 35. maddesinin birinci fıkrasının (A) işaretli bendi ile sınırlı olarak
incelenmesine, Nihat O. Akçakayalıoğlu'nun (sözü geçen bent hükmü, davada
uygulanma olanağı bulunmadığından Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle itirazın
reddi gerektiği) yolundaki karşıoyuyla ve oyçokluğuyla,
karar
verilmiştir.
V-
ESASIN İNCELENMESİ :
İşin
esasına ilişkin rapor, itiraz yoluna başvuran mahkemenin gerekçesi, iptali
istenen yasa hükmü ile dayanılan Anayasa kuralları, bunlarla ilgili gerekçeler
ve Öteki yasa metinleri okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
657
sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 68. maddesi, derece yükselmesinin
koşullarını ve yöntemini göstermektedir. Eğitim ve Öğrenim hizmetleri sınıfı
hariç, sınıfların l, 2, 3, ve 4. derecelerindeki kadrolarına, derece
yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın atama yapılabilecektir. Ancak bunun
için ilgili memurun yüksek öğrenim görmüş olması, 3. ve 4. derecelere atanması
için 7 yıl, 1. ve 2. derecelere atanması için en az 10 yıl süre ile Devlet
Personel Dairesi Kurulması hakkındaki 13/12/1960 günlü, 160 sayılı Yasanın 4.
maddesinde belirtilen hizmetlerde daha önce çalışmış bulunması koşulu
aranmaktadır. Bu koşulların gerçekleşmesi halinde memurun 1. derece kadrolu bir
göreve atanmasına hiç bir engel yoktur. 1975 Yılı Bütçe Kanununun itiraz konusu
35. maddesinin (A) bendi, memurun bu yolla 1. dereceye kadar atanabileceğini
kabul etmiş, ancak, kendisine kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin en
çok üç üst derece ve kademesinden aylık ödenebileceğini hükme bağlamıştır. Bu
kural 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68. maddesine yeni bir öğe
getirmektedir. Böylece 68, maddenin malî yönden uygulanması değişmekte, bir
memura atandığı dereceden aylık ödenmesi Bütçe Kanunu ile eylemli olarak
sınırlandırılmaktadır. Bir yıl süre ile de olsa, böyle bir sınırlandırma, ancak
Anayasa'nın 92. maddesi kurallarına uyularak çıkarılacak bir yasa ile
sağlanabilir. Oysa, Bütçe Kanunu ile, öteki kanunlarda değişiklik yapmak ya da
bu kanunlara ek hükümler getirmek olanaksızdır.
Anayasa'nın
126. maddesine göre, Bütçe Kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir
hüküm konulamaz. Bütçe ile ilgili hükmün niteliği, Bütçe Kanunu ile öteki
kanunların yapılmasında Öngörülen anayasal yöntemler ve aralarındaki
farklılıklar (Anayasa'nın 64., 92., 93., 94. maddeleri) bundan önce Anayasa
Mahkemesinin konu ile ilgili bir çok kararlarında açıkça belirtilmiştir.
Konulan ve nitelikleri birbirinden bütünüyle ayrı olan (Kanun yapma) ve (Bütçe
Kanunu yapma) gibi yasama işlemlerinin birbirine karıştırılması, birinin
ötekinin düzenleme alanına el atması Anayasa'nın 126 maddesine olduğu kadar
92., 93. ve 94. maddelerine de aykırıdır. Bu konudaki gerekçeler Anayasa
Mahkemesinin çeşitli kararlarında belirtildiği için burada yinelenmesine gerek
görülmemiştir. (Bakınız : 7/1/1969 günlü, E. 1968/24, K. 1969/4 sayılı karar,
21/2/1969 günlü, 13133 sayılı Resmî Gazete, Kararlar Dergisi: Sayı: 7, Sayfa
149; 27/6/1972 günlü, E. 1972/25, K. 1972/36 sayılı karar, 27/10/1972 günlü,
14349 sayılı Resmî Gazete, Kararlar Dergisi: Sayı : 10, sayfa 494; 21/11/1974
günlü, E. 1974/26. K. 1974/48, 29/1/1975 günlü, 15133 sayılı Resmî Gazete,
Kararlar Dergisi, Sayı 12, sayfa 385; 10/6/1976 günlü, E. 1976/23, K. 1976/33
sayılı karar, 15/9/1976 günlü, 15708 sayılı Resmî Gazete; 21/10/1976 günlü, E.
1976/35, K. 1976/49 sayılı karar, 23/12/1976 günlü, 15798 sayılı Resmî Gazete;
9/12/1976 günlü, E. 1976/34, K. 1976/52 sayılı karar, 15/3/1977 günlü 15879
sayılı Resmi Gazete; 23/12/1976 günlü, E. 1976/32, K. 1976/56 sayılı karar,
22/3/1977 günlü 15886 sayılı Resmî Gazete), itiraz konusu kuralın 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunun değişik 68. maddesini değiştirici nitelikte ve Bütçe
ile ilgisi bulunmayan bir hüküm getirdiği açıkça ortadadır. Bu nedenlerle 1868
sayılı 1975 yılı Bütçe Kanununun 35. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi,
Anayasa'nın 64., 92., 93., 94. ve 126. maddelerine aykırı olduğundan iptaline
karar verilmelidir.
Nihat
O. Akçakayalıoğlu, itiraz konusu hükmün Anayasa'nın yalnız 126. maddesine
aykırılığı nedeniyle iptal edilmesi yeterli olduğu görüşünde bulunmuştur.
SONUÇ:
1/3/1975
günlü, 15164 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1868 sayılı 1975 yılı Bütçe
Kanununun 35/1. maddesinin (A) işaretli bendi hükmünün, Anayasa'nın 64., 92.,
93., 94. ve 126. maddelerine aykırı olduğuna ve iptaline, Nihat O.
Akçakayalıoğlu'nun (Anayasa'nın yalnız 126. maddesine aykırılığı nedeniyle
iptalin yeterli bulunduğu) yolundaki görüşü ile ve oybirliğiyle,
8/3/1977
gününde karar verildi.
|
|
|
|
Başkanvekili
Şevket
Müftügil
|
Üye
Ahmet
Akar
|
Üye
Ziya
Önel
|
Üye
Abdullah
Üner
|
|
|
|
|
Üye
Ahmet
Koçak
|
Üye
Şekip
Çopuroğlu
|
Üye
Fahrettin
Uluç
|
Üye
Muhittin
Gürün
|
|
|
|
|
Üye
Lütfi
Ömerbaş
|
Üye
Ahmet
Erdoğdu
|
Üye
Hasan
Gürsel
|
Üye
Ahmet
Salih Çebi
|
|
|
|
Üye
Adil
Esmer
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Ahmet
H. Boyacıoğlu
|