ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1976/35
Karar Sayısı:1976/49
Karar Günü:21/10/1976
Resmi Gazete tarih/sayı:23.12.1976/15798
İtiraz
yoluna başvuran : Danıştay Beşinci Dairesi.
İtirazın
konusu : 1823 sayılı, 1974 yılı Bütçe Kanununa ekli (R) cetvelinde yeralan
"351 - Gayrimenkul Kiraları" bölümünün Anayasa'nın 61., 92., ve 126.
maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali istenmiştir.
I-
OLAY :
Davacı
Bern Büyükelçisi vekili, yurt dışında sürekli görevle bulunan müvekkilinin
oturmasına ayrılan taşınmaz-mal için kira bedeli olarak ele geçen aylığının
1/8'nin kesildiğini, davalı Maliye Bakanlığına yapılan itirazların
reddedildiğini, öteki davalı Dışişleri Bakanlığınca kesintinin sürdürülmesi
için genelge yayımlandığını, bu işleme dayanak tutulan 1823 sayılı 1974 yılı
Bütçe Kanununa ekli (R) cetvelinde yeralan "351-Gayrimenkul Kiraları"
bölümünün Anayasa'nın 61., 92. ve 126. maddelerine aykırı olduğunu ileri
sürerek davalı Bakanlıklarca yapılan işlemlerin iptalini dava etmiştir.
Anayasa'ya aykırılık görüşünü ciddi bulan Danıştay Beşinci Dairesi 1823 sayılı
Bütçe Kanununun (R) cetvelinin "351-Gayrimenkul Kiraları", bölümünün
iptali isteğiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
III-
YASA METİNLERİ :
l-
Dava Konusu Kanun Kuralı:
30/5/1974
günlü, 1823 sayılı "1974 yılı Bütçe Kanunu" nun iptali istenen (R)
cetvelinin "351 - Gayrimenkul Kiralan" bölümü - 1/6/1974 günlü 14902
sayılı Resmi Gazete'deki metne göre şöyledir :
"351
- Gayrimenkul kiraları :
Taşınır
ve taşınmaz malların kira bedelleri ile 237 sayılı Taşıt Kanunu ve ekleri
gereğince makamlarına otomobil tahsis edilenlerin garaj kiraları; büyükelçilik,
elçilik, daimi delegelik, askeri temsilcilik, ataşelik, yardımcı delegelik ve
başkonsolosluk ikametgâh karşılığı ve otel kiraları; büyükelçilik ve
elçiliklerin nezdinde akredite bulundukları Devlet hükümetleri ile birlikte
yazlığa taşınmaları halinde muvakkaten tutulacak bilûmum otel, garaj ve eşya
kiraları; ev sahibi tarafından yaptırılıp da bina bedeline ilâve edilen tamirat
bedelleri, tutulacak binalar için verilecek komisyon, tellaliye ve belediye
vergi, resimleri; dış kuruluşlar için kiralanacak binalarda mahalli teamüllere
göre devir, tazminat ve garanti bedeli gibi ödemeleri Amerikan Askeri Heyeti
Başkanı ile kara,. hava, deniz grup başkanının ikâmetleri için Milli Savunma
Bakanlığınca mobilyalı veya mobilyasız olarak kiralanarak binalar ve bunların
sözleşmeleri gereğince ödenecek diğer giderleri bu kalemden karşılanır.
Dışişleri
Bakanlığı kadrolarından atanan elçi, müsteşarlara, l inci sınıf orta elçi
unvanını haiz daimi temsilci yardımcılarına ve kendilerine l inci sınıf orta
elçi payesi verilen uzman müşavirlere 5/5/1969 tarihti 1173 sayılı Kanunun l
inci maddesinin 4 üncü bendi uyarınca aynı Kanuna ek (1) ve (4) sayılı
cetvellerde Maliye ve Ticaret Bakanlıklarına verilen kadrolardan atanan ve
kendilerine birinci sınıf ortaelçi payesi verilen en az 2 nci dereceye haiz
daimi temsilci yardımcılarına, hizmetin icapları gerektiriyorsa Dışişleri ve Maliye
Bakanlıklarının mutabakatı ile tahsis edilen ikametgâh kiraları da bu kalemden
karşılanır.
Yurt
dışında sürekli görevle bulunan ve kendilerine Devletçe, ikametgâh temin edilen
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel
Kanununa tâbi personelin aylıklarının ele geçen miktarlarının 1/8 i her ay kira
karşılığı olarak kesilir."
"Özel
şartlar sebebiyle, Lagos ve Cakarta şehirlerinde görevli merkezden tayin
olunmuş memurlar için, derece ve görevleriyle mütenasip olarak, Misyon Şefi
tarafından kiralanacak konutların kiraları bu kalemlerden karşılanır."
2-
Dayanılan Anayasa Kuralları:
Madde
61- (20/9/1971 günlü, 1488 sayılı Yasa ile değişik)
"Herkes,
kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi,
resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ancak kanunla konulur.
Kanunun
belli ettiği yukarı ve aşağı hadler içinde kalmak, ölçü ve esaslara uygun olmak
şartiyle, vergi, resim ve harçların muafiyet ve istisnalariyle nisbet ve
hadlerine ilişkin hükümlerde değişiklik yapmaya Bakanlar Kurulu yetkili
kılınabilir."
Madde
64- (20/9/1971 günlü, 1488 sayılı Yasa ile değişik)
"Kanun
koymak, değiştirmek ve kaldırmak, Devletin Bütçe ve kesin hesap kanun
tasarılarını görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına genel ve özel af
ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine
karar vermek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerindendir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi kanunla, belli konularda, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde
kararnameler çıkarmak yetkisi verebilir.
Yetki
veren kanunda çıkarılacak kararnamelerin amacı, kapsamı ve ilkeleriyle bu
yetkiyi kullanma süresinin ve yürürlükten kaldırılacak kanun hükümlerinin
açıkça gösterilmesi ve kanun hükmünde kararnamede de yetkinin hangi kanunla
verilmiş olduğunun belirtilmesi lâzımdır.
Bu
kararnameler, Resmi Gazete'de yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak,
kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmi Gazete'de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet
Meclisine sunulur.
Yetki
kanunları ve Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan kararnameler, Anayasanın ve
yasama meclisleri içtüzüklerinin kanunların görüşülmesi için koyduğu kurallara
göre, ancak komisyonlarda ve genel kurullarda diğer kanun tasarı ve
tekliflerinden önce ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.
Yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler, bu tarihte, Türkiye
Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmi Gazetede
yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen
kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmi Gazete'de
yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
Anayasanın
ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel hak ve
hürriyetler ile dördüncü bölümünde yer alan siyasi haklar ve ödevler kanun
hükmünde kararnamelerle, düzenlenemez. Anayasa Mahkemesi, bu kararnamelerin
Anayasaya uygunluğunu da denetler."
"Madde
92- Kanun tasarı ve teklifleri önce Millet Meclisinde görüşülür.
Millet
Meclisinde kabul, değiştirilerek kabul veya reddedilen tasarı ve teklifler
Cumhuriyet Senatosuna gönderilir.
Millet
Meclisinde kabul edilen metin, Cumhuriyet Senatosunca, değişiklik yapılmadan
kabul edilirse, bu metin kanunlaşır.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gelen metni değiştirerek kabul ederse. Millet Meclisinin bu
değişikliği benimsemesi halinde metin kanunlaşır.
Millet
Meclisi, Cumhuriyet Senatosundan gelen metni benimsemezse her iki meclisin
ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden bir karma komisyon
kurulur. Bu komisyonun hazırladığı metin Millet Meclisine sunulur. Millet
Meclisi, karma komisyonca veya Cumhuriyet Senatosunca veya daha önce kendisince
hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kabul etmek zorundadır.
Cumhuriyet Senatosunda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile kabul edilmiş olan
madde değişikliklerinde, Millet Meclisinin kendi ilk metnini benimsemesi için,
üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu gereklidir. Bu halde açık oya
başvurulur.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senasunca da
reddedilirse düşer. Millet Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif
Cumhuriyet Senatosunca olduğu gibi veya değiştirilerek kabul edilirse Millet
Meclisi, Cumhuriyet Senatosunun kabul ettiği metni yeniden görüşür. Cumhuriyet
Senatosunun metni Millet Meclisince benimsenirse, kanunlaşır; reddedilirse,
tasarı veya teklif düşer; Cumhuriyet Senatosundan gelen metin Milİet Meclisince
değiştirilerek kabul edilirse, 5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
Millet Meclisi tarafından kabulü için, üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu
lâzımdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
kanunlaşabilmesi. Millet Meclisi tarafından üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu
ile kabul edilmesine bağlıdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gönderilen bir metni, Millet Meclisi komisyonlarında ve
genel kurulundaki görüşme süresini aşmıyan bir süre içinde karara bağlar; bu
süre üç ayı geçemez ve ivedilik hallerinde onbeş günden, ivedi olmıyan hallerde
bir aydan kısa olamaz. Bu süreler içinde karara bağlanmıyan metinler,
Cumhuriyet Senatosunca Millet Meclisinden gelen şekliyle kabul edilmiş sayılır.
Bu fıkrada belirtilen süreler Meclislerin tatili devamınca işlemez.
Yasama
Meclislerinin ve mahalli idarelerin seçimleri ve siyasi partilerle ilgili
tasarı ve tekliflerin kabul veya reddinde yukardaki fıkralar hükümleri
uygulanır. Ancak karma komisyon kurulmasını gerektiren hallerde, karma
komisyonun raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik toplantısında
görüşülür ve karara bağlanır; Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik
toplantısında Millet Meclisinin ilk metninin kabulü için üye tamsayısının salt
çoğunluğunun oyu lâzımdır. 8 inci ve 9 uncu fıkralar hükümleri saklıdır."
"Madde
93- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları on
gün içinde yayınlar; uygun bulmadığı kanunu, bir daha görüşülmek üzere, bu
hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte aynı süre içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir. Bütçe kanunları ve Anayasa bu hükmün dışındadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu yine kabul ederse, kanun
Cumhurbaşkanınca yayınlanır."
"Madde
94- Genel ve katma bütçe tasarıları ile milli bütçe tahminlerini gösteren rapor,
mali yılbaşından en az üç ay önce, Bakanlar Kurulu tarafından, Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Bu
tasarılar ve rapor otuzbeş milletvekiliyle onbeş Cumhuriyet Senatosu üyesinden
kurulu bir karma komisyona verilir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna
veya gruplarına en az otuz üye verilmek şartıyla, siyasi parti gruplarının ve
bağımsızların oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Karma
Komisyonun en çok sekiz hafta içinde kabul edeceği metin, Önce Cumhuriyet
Senatosunda görüşülür ve en geç on gün içinde karara bağlanır.
Cumhuriyet
Senatosunca kabul edilen metin, en geç bir hafta içinde yeniden görüşülmek
üzere, karma komisyona verilir. Karma Komisyonun kabul ettiği son metin Millet
Meclisinde görüşülür ve mali yılbaşına kadar karara bağlanır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclislerinin genel kurullarında, Bakanlık ve
daire bütçeleriyle katma bütçeler hakkındaki düşüncelerini, her bütçenin tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri
üzerlerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının genel kurullarda
görüşülmesi sırasında gider artırıcı veya belli gelirleri azaltıcı teklifler
yapamazlar."
"Madde
126- Devletin ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin
harcamaları yıllık bütçelerle yapılır.
Kanun,
kalkınma plânları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve
hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir.
Genel
ve katma bütçelerin nasıl yapılacağı ve uygulanacağı kanunla gösterilir. Bütçe
kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz."
IV-
İLK İNCELEME:
Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğünün 15. maddesi uyarınca 10/6/1976 gününde Kani Vrana, Şevket
Müftügil, Ahmet Akar, Ziya Önel, Abdullah Üner, Ahmet Koçak, Sekip Çopuroğlu,
Fahrettin UIuç, Muhittin Gürün, Lûtfi Ömerbaş, Hasan Gürsel, Ahmet Salih Çebi,
Adil Esmer, Nihat O. Akçakayalıoğlu ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun katılmalariyle
yapılan ilk inceleme toplantısında; "Dosyada eksiklik olmadığından işin
esasının incelenmesine, incelemenin sınırlandırılması gerekip gerekmeyeceği
konusunun esasla birlikte düşünülmesine" karar verilmiştir.
V.
ESASIN İNCELENMESİ:
İşin
esasına ilişkin rapor, itiraz yoluna başvuran Mahkemenin gerekçesi, 1823 sayılı
1974 yılı Bütçe Kanununun iptali istenen hükümleri, dayanılan Anayasa ilkeleri,
bunlara ilişkin gerekçeler ve başka yasama belgeleri, dava ile ilişkisi bulunan
öteki METİNLER okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
l-
İncelemenin sınırlandırılması sorunu :
Anayasa'ya
aykırılık sorununun çözümü için önce iptali istenen hükümlerin kapsamı üzerinde
durularak bunların niteliklerinin belirtilmesinde ve böylece davada uygulanacak
kuralın saptanmasında yarar görülmüştür.
(R)
cetvelinin iptali istenen "351-Gayrimenkul Kiraları" bölümü dört
fıkradan oluşmaktadır.
Birinci
fıkrada; yurt içinde ve dışında kiralanan taşınır ve taşınmaz mallara ilişkin
kira karşılıkları, bunların onarım bedelleri, komisyon tellaliye ve belediye
vergi ve resimleri, dış kuruluşlara ait kiralarda yersel mevzuatın gerektirdiği
ödemeler söz konusu edilmiştir.
İkinci
fıkrada; belirli düzeydeki dış temsilciliklere atanan kişilerin ikametgâh
kiralarının devletçe ödeneceği açıklanmıştır.
Üçüncü
fıkra harcama ile ilgili olmayıp gelir sağlayıcı bir hükmü içermektedir. Bu
fıkra aynen şöyledir: "Yurt dışında sürekli görevle bulunan ve kendilerine
devletçe ikametgâh temin edilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926
sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel kanununa tabi personelin aylıklarının
ele geçen miktarlarının 1/8 i her ay kira karşılığı olarak kesilir."
Dördüncü
fıkrada ise, Lagos ve Jagorta şehirlerinde oturan personelimiz için kimi
koşullar çerçevesinde tutulacak konutların kiralarına ilişkin harcamalar söz
konusu edilmiştir.
Danıştay'daki
dava; davacının eline geçen aylığın 1/8 inin kira karşılığı olarak kesilmesi
işleminin iptali isteminden ibaret bulunduğuna göre, uyuşmazlık, maddenin
birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarının uygulanmasından doğmamaktadır. Yurt
dışında sürekli görev yapmakta olan davacı, kendine ayrılan konut için
aylığından kira parası kesilmemesini istemektedir. Davalı idare ise, maddenin
üçüncü fıkrasında yer alan hükme dayanarak kanun dışı bir işlem yapmadığım
savunmaktadır. Şu halde taraflar arasında uyuşmazlığı üçüncü fıkra hükmünün
uygulanması oluşturmakta, davacı ise bu hükmün Anayasa'ya aykırılığını ileri
sürmektedir. Böyle olunca esasa ilişkin incelemenin, 1974 yılı Bütçe Kanununa
bağlı (R) cetvelinin Danıştayca tümünün iptali istenen "351-Gayrimenkul
Kiraları" bölümünün üçüncü fıkrası üzerinde yapılması, birinci, ikinci ve
dördüncü fıkraların davada uygulama olanağı bulunmadığından, bu fıkralara
yöneltilen iptal isteminin de mahkemenin yetkisizliği nedeniyle ret edilmesi
gerekmektedir.
2-
Anayasa'nın 61. maddesine aykırılık sorunu:
Davacıdan
oturduğu konutun kira parasının Bütçe Kanununa konulan bir hüküm ile istenip
istenemeyeceği sorununa gelince: konu, niteliği bakımından bütçe kanunlarından
ayrı bir yasa ile düzenlenmesi gerekli bir alanı ilgilendirmektedir. Böyle bir
yasaya dayanmayan bu çeşit bir gelirin Bütçe Kanununa konulan bir hükümle
istenmesine olanak yoktur. Davacıdan yerine getirilmesi istenen edim,
Anayasa'nın 61. maddesinde sözü edilen vergi, resim, harç ve benzeri nitelikte
mali bir yükümlülük olmayıp, kişisel yönü olan, fakat yükümlenilen kamu hizmeti
gerekleriyle bir arada düşünülmesi zorunluğu bulunan bir istemi kapsamaktadır.
Bu nedenle istem, 61. maddenin konusunu oluşturan mali bir yükümlülük değildir.
Böyle olunca itiraz yoluna başvuran mahkemenin, Anayasa'nın 61. maddesine
dayanarak ileri sürdüğü aykırılık savının kabulüne olanak bulunmamaktadır.
3-
Anayasa'nın 64. maddesine aykırılık sorunu:
Devletçe
gerekli görülen yerlerde memur konutları yaptırma yetkisini veren 22/7/1944
günlü, 4626 sayılı Yasanın, yurt içinde uygulanmak üzere kabul edildiği, bu
yasanın bütün hükümlerinin bir arada incelenmemesinden anlaşılmaktadır. Dış
memleketlerde sürekli görev yapan temsilcilerimize ayrılan konutların kira
paralarının kendilerinden alınmasını düzenleyen bir yasa kuralı yoktur. Bu
konuda yasal bir düzenleme yapılmadığı halde, Türkiye Büyük Millet Meclisince;
sadece Bütçe Kanun ve tasarılarını görüşmek ve kabul etmek yetkisi kullanılmak
ve Bütçe Kanun tasarılarının kanunlaştırılmasındaki yöntemler uygulanmak
suretiyle çıkarılan 1823 sayılı 1974 yılı Bütçe Kanunu, Öteki yasalar yerine
geçerek kurallar koymuş ve böylece Anayasa'nın 64. maddesine aykırı bir durum
meydana getirmiş bulunmaktadır.
4-
Anayasa'nın 92. ve 93. maddelerine aykırılık sorunu:
Kanun
tasarı ve teklifleriyle Bütçe Kanunu taşanlarının Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülüp kabul edilmeleri ve yasa niteliğini kazanmaları Anayasa'da
ayrı ayrı yöntem ve kurallara bağlanmıştır. Kanun tasarı ve tekliflerinin önce
Millet Meclisinde, sonra da Cumhuriyet Senatosunda görüşülüp kabul edilmesi,
şayet yasama meclislerinde değişik sonuçlara varılmış ise, o zaman her iki
meclisin ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden oluşan karma
komisyonda görüşüldükten sonra işin Millet Meclisinde kesin sonuca bağlanması,
Anayasa'nın 92. maddesince öngörülmüştür. Cumhuriyet Senatosundaki oylama
sonuçlarının Millet Meclisindeki son oylamada hangi etkileri meydana getireceği
yine bu maddede belirtilmiştir. Öte yandan Cumhurbaşkanının, yayımlanmak üzere
kendisine gelen kanunlardan çeşitli nedenlerle uygun görmediklerini bir daha
görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderme yetkisi de,
Anayasa'nın 93. maddesinde düzenlenmiştir.
Bütçe
tasarılarına gelince; bunların kanunlaşma yöntemi Anayasa'nın 94. maddesinde
gösterilmiştir. Bütçe Kanun tasarıları önce otuzbeş milletvekili ve onbeş
Cumhuriyet Senatosu üyesinden kurulu elli kişilik bir komisyonda görüşülür. Bu
komisyonun kuruluşunda iktidar grubuna veya gruplarına en az otuz üyelik
verilmek şartiyle, siyasi parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre
temsili gözönünde tutulur. Bütçe tasarıları önce Karma Komisyonda, sonra
Cumhuriyet Senatosunda görüşülür. Cumhuriyet Senatosundan geçen metin önce
Karma Komisyonda, sonra da Millet Meclisinde görüşülmek suretiyle kanunlaşır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclislerin genel kurullarında, Bakanlık
ve Daire bütçeleriyle katma bütçeler üzerindeki düşüncelerini, ancak her bütçenin
tümünün görüşülmesi sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri,
üzerlerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur. Üyeler Bütçe
Kanunu tasarılarının genel kurullarda görüşülmesi sırasında gider artırıcı veya
belli gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.
Görülüyor
ki, Bütçelerin görüşülmesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve
dolayısiyle de meclisler öteki kanun tasarı ve tekliflerinde olduğu gibi tam
bir serbestlik içinde değildirler, bir takım sınırlamalara bağlıdırlar. Bundan
başka Anayasa'nın 93. maddesinin Cumhurbaşkanına tanıdığı, bir daha görüşülmek
üzere kanunları Büyük Millet Meclisine gönderme yetkisinin Bütçe Kanunları için
işlemediğini de belirtmek yerinde olacaktır.
Yukarıdaki
açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kanun tasarı ve teklifleriyle Bütçe Kanunu
tasarısının, görüşülmesi, kanunlaşması konularındaki yöntemler birbirinden
aykırıdır. Bir kanuna konu olabilecek işlerin, Bütçe Kanunlarının bağlı olduğu
yöntemlere göre kanunlaştırılmasına olanak yoktur. Böyle bir halde Anayasa'ya
aykırılık sorunu ortaya çıkacaktır. 1823 sayılı 1974 yılı Bütçe Kanununa bağlı
(R) cetvelinin "351 - Gayrimenkul Kiraları" bölümünün üçüncü
fıkrasındaki hükme ancak ayrı bir kanunda yer verilebilir. Anayasa'nın 92. ve
93. maddeleri gereğince düzenlenmiş bir yasa hükmü bulunmadıkça Bütçe
Kanunlarına bu yolda bir hüküm konulamaz.
Bu
nedenle itiraz konusu kural Anayasa'nın 92. ve 93. maddelerine aykırı
bulunmaktadır.
5-
Anayasa'nın 126. maddesine aykırılık sorunu :
Anayasa'nın
"Bütçe" kenar başlığını taşıyan 126. maddesinin son fıkrasının ikinci
tümcesinde "Bütçe Kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm
konulamaz" denilmektedir. Burada önce sözü geçen "Bütçe ile ilgili
hüküm" deyiminin içeriği ve neyi amaçladığı yeterince açıklığa
kavuşturulduktan sonra, iptali istenen hükümle karşılaştırılarak bunun bütçe
ile ilgili olup olmadığı ve bu nedenle Bütçe Kanununda yer alıp alamayacağı
araştırılacaktır.
Anayasa
tasarısının Temsilciler Meclisinde görüşülmesi sırasında kural üzerinde yapılan
değişiklik, konuyu gereği gibi aydınlatacak niteliktedir. Tasarıda bu kural
(Madde 125) "Bütçe Kanununa mali hükümler dışında hiçbir hüküm
konulamaz" biçiminde iken, Temsilciler Meclisindeki birinci görüşme sırasında
bir üye "mali hükümler" deyimi üzerinde durarak, amaçlanan
sınırlamanın Bütçe ile ilgili olması gerektiğini belirtmiş ve "mali
hükümler" deyiminin bu amacı sağlamadığını, bu nedenle Komisyonun bir
açıklamada bulunmasını istemiştir. Komisyon böyle bir açıklama yoluna gitmeden
öteki öneri ve görüşleri de gözönünde bulundurarak maddeyi yeniden düzenlemek
üzere geri almış, getirilen yeni düzenlemede "mali hükümler" deyimi
çıkartılarak yerine "Bütçe ile ilgili hükümler" deyimi konmuş ve
madde Temsilciler Meclisinde görüşülerek son haliyle kabul edilmiştir. Bu
açıklamadan anlaşılmaktadır ki, maddenin son fıkrasında yeralan "Bütçe ile
ilgili hükümler" deyimini mali nitelikte hüküm anlamına değil, bütçenin
uygulanması ile ilgili, uygulamayı kolaylaştırıcı veya kanun konusu olabilecek
yeni bir kuralı kapsamamak koşulu altında, açıklayıcı nitelikte hükümler olarak
düşünmek zorunludur.
Şu
konunun da açıklığa kavuşturulmasında yarar vardır. Bir kanun kuralının
bütçeden harcamayı gerektirir veya bütçeye gelir getirir nitelikte bulunması,
onun 126. maddede öngörüldüğü gibi "Bütçe ile ilgili hükümler" den
sayılmasına neden olamaz. Çünkü hemen her kanunda harcamalara yol açabilecek
bir veya birçok hüküm bulunabilir. Bu tür hükümlerin bulunması nedeniyle, söz
gelimi, tarım, orman, eğitim, savunma, sağlık ve benzeri kamu hizmetleri
alanlarına ilişkin pek çok kanunun ve tüm vergi kanunlarının "Bütçe ile
ilgili" sayılmalarına ve Bütçe Kanunlarına konulacak hükümlerle bu
alanlarda öteki kanunlar kapsamına girmesi gereken kurallar getirilmesine,
kanunlarda değişiklik yapılması hatta kimi hükümlerin yürürlükten kaldırılması
girişimlerinin ortaya çıkmasına yol açabilecektir. Oysa kanunlar; bütçenin
yapısı ve uygulanması yöntemleri ile ilişkisi bulunmayan, yasa koyucunun başka
bir erek doğrultusunda ve bütçelerden tüm değişik yöntemlerle oluşturduğu
genel, nesnel ve sürekli düzenlemelere ilişkin yasama belgeleridir. "Bütçe
ile ilgili hükümler" deyimine dayanarak bir kanunun gider veya gelirle
ilgili kurallarının bütçe kanunları ile değiştirilebileceği, kaldırılabileceği
veya bunlara yeni hükümler eklenebileceği yolunda bir görüş ve uygulama;
Anayasa'nın 92. ve 93. maddelerini, bu tür kanunlar bakımından, işlemez duruma
sokar ve özelliği nedeniyle yalnız bütçe düzenlemelerine ilişkin 94. maddeye,
Anayasa koyucunun ereğine aykırı bir genişlik ve genellik kazandırır. Oysa
Anayasa'nın 126. maddesinde geçen kuralın tek amacının, bütçe kanunlarını,
bütçe yapısına aykırı hükümlerden ayıklamak, uyumlu ve sistemli bir düzenleme
ile bu kanunlarda gerçek anlamda bütçe kavramı dışında kalan konulara yer
vermemek olduğunda kuşku yoktur.
İtiraz
konusu hüküm, dış temsilciliklere atanan görevlilere ayrılan konutların kira
parasının aylıklardan kesilmesini öngörmektedir. Bütçe Kanunları ise; kanun
veya sözleşmelerle belirli kaynaklardan toplanması tahmin edilen devlet
gelirlerini gösteren ve bunların hangi hizmetlere ne miktarlarda ödenmeleri
gerekeceğini onayan yasama belgeleridir. Bu durum karşısında, iptali istenen
hükümle yaratılan gelir kaynağının "Bütçe ile ilgili hüküm" sayılarak
bütçe kanuniyle düzenlenmesine olanak yoktur. Bu nedenle 1823 sayılı, 1974 yılı
Bütçe Kanununun (R) cetveline bağlı "351 - Gayrimenkul Kiralan"
bölümünün üçüncü fıkrasında yeralan hüküm, Anayasa'nın 126. maddesine de
aykırıdır.
VI- SONUÇ
:
1823
sayılı 1974 yılı Bütçe Kanununa ekli (R) işaretli cetvelin
"351-Gayrimenkul Kiraları" bölümünün, davada uygulama olanağı
bulunan, üçüncü fıkrasının Anayasa'nın 64., 92., 93. ve 126. maddelerine aykırı
olduğuna ve iptaline, bu davada uygulama olanağı bulunmayan öteki fıkralarına
ilişkin istemin reddine oybirliğiyle,
21/10/1976
gününde karar verildi.
|
|
|
|
Başkan
Kâni
Vrana
|
Başkanvekili
Şevket
Müftügil
|
Üye
Ahmet
Akar
|
Üye
Halit
zarbun
|
|
|
|
|
Üye
Ziya
Önel
|
Üye
Abdullah
Üner
|
Üye
Ahmet
Koçak
|
Üye
Şekip
Çopuroğlu
|
|
|
|
|
Üye
Fahrettin
Uluç
|
Üye
Muhittin
Gürün
|
Üye
Lütfi
Ömerbaş
|
Üye
Ahmet
Salih Çebi
|
|
|
|
Üye
Adil
Esmer
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Ahmet
H. Boyacıoğlu
|