“Davacı ... ... ... ANONİM ŞİRKETİ tarafından davalı ... ... aleyhine açılan Satıcının Hakem Kurulu Kararına İtirazı ilişkin davada davacı vekili 17/10/2024 tarihli dilekçesinde Davalı ... ...,'in müvekkili şirket ile akdedilen 220625038 numaralı Tasarruf Finansman Sözleşmesinden ayrıldığını ve buna rağmen müvekkili şirket tarafından sözleşmesine ödemiş olduğu toplam 96.000,00-TL organizasyon bedelinin iade edilmediği iddiasıyla tüketici hakem heyetine şikayette bulunduğunu, İnegöl İlçe Tüketici Hakem Heyetinin davalının şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiğini ve bu kararın itirazını içeren davaya konu oluşturduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında 25.06.2022 tarihli 220625038 numaralı "EV - 160- TESLİMATTA ARTIŞLI -" organizasyon şeklini konu alan 800.000,00-TL bedelli çekilişli sistemde tasarruf finansman sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin akdedilmesinden önce müvekkil şirket personeli olan şube satış temsilcileri tarafından sözleşmenin temel hususları aktarılmış olup sözleşmenin 4. maddesi'nde de belirtildiği üzere, davalı alacağı Konut bedelini ve taksitlerini kendisi belirlemiş, sözleşme imzalanmadan bir gün önce tüm detaylar davalıya aktarılarak üzerinde müzakere edilmiş, bilgilendirilmiştir. Ayrıca 24.06.2022 tarihinde ön bilgilendirme formu ile de sözleşmenin şartları davalıya anlatılmış, bunun üzerine davalı ön bilgilendirme formunu kendi el yazısıyla "okudum, anladım" yazarak imzaladığını, somut uyuşmazlığa konu olan işbu sözleşmenin 5. numaralı maddesi ve ödeme planına göre organizasyon bedeli 96.000,00-TL olduğunu, davalının talebi üzerine teslimatını 7 ay daha geç alacağını kabul etmesi ile organizasyon bedelinin 7 taksit şeklinde ödenmesi kararlaştırıldığını, davalının 220625038 numaralı sözleşmeye 96.000,00-TL organizasyon bedeli ve 40.000,00-TL tasarruf bedeli ödediğini, başkaca bir ödeme yapmadığını, davalıya, 220625038 numaralı sözleşmesinde 40.000,00 TL dışında tasarruf bedeli ödemesi bulunmadığından ve cayma süresi içerisinde ayrılma iradesini göstermediğinden; yalnızca 40.000,00 TL tasarruf bedelinin iadesi yapıldığını, İnegöl İcra Dairesi'nin 2024/10364 E. Sayılı dosyasının icrasının durdurulmasına ilişkin olarak ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, hukuka aykırı olarak verilmiş bulunan İnegöl İlçe Tüketici Hakem Heyeti'nin 09.10.2024 tarihli ve 062020240001767 Karar sayılı kararının iptaline davamızın kabulüne, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki davada 6361 sayılı Kanuna 7292 sayılı Kanunla 04.03.2021 tarihli değişiklikle eklenen ''Madde 39/A-(4) Müşteri, tasarruf finansman sözleşmesinin tasarruf dönemi bitimine kadar sözleşmede fesih hakkına sahiptir. Şirket, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon ücreti bedeli dışında kalan toplam birikim tutarını, Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye iade etmekle yükümlüdür. Müşterinin talebi ile tahsisat ileriki bir tarihe ertelenebilir, erteleme hâlinde müşterinin sözleşmedeki hak ve yükümlülükleri saklı kalır. Tasarruf finansman sözleşmeleri, müşterinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumu haricinde, şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilemez. '' şeklinde düzenlenen kanun Anayasa'nın hukuk ve eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Organizasyon ücreti bedelinin müşteriye iade edilmeyeceği yönündeki kanunun iptalini talep ederim. Yasalar önünde herkes eşit olduğu halde tasarruf finansman şirketlerine böylesine bir ayrıcalık ihdas edilmesi hukuk devleti ve eşitlik ilkelerine aykırıdır. Nitekim eldeki davada 15 ay sistemde kalan davalıdan tüm organizasyon bedelinin tahsili talep edilmekle verilmeyen bir hizmetin ücreti peşin şekilde kanuna dayanarak talep edilmektedir. Hukuk devleti Kanun eliyle hakkın kötüye kullanılmasını korumaz ve buna imkan tanıyan sınırsız bir yetki de ihdas edemez. Tüm bu nedenlerle maddenin bu kısmının iptalini talep ederim.
1- İtirazın Konusu 6361 sayılı Kanuna ek 7292 sayılı Kanunun madde 39/A-(4) fıkrasının Anayasa 2. ve 10. maddesine aykırılığı iddiası ile iptal istemidir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; ''Şirket, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon ücreti bedeli dışında kalan toplam birikim tutarını, Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye iade etmekle yükümlüdür.'' aykırı olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesine arz olunur.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2025/3
Karar Sayısı : 2025/7
Karar Tarihi : 16/1/2025
R.G. Tarih - Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İnegöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’na 4/3/2021 tarihli ve 7292 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle eklenen 39/A maddesinin (4) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında ödenen organizasyon ücretinin iadesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 39/A maddesi şöyledir:
“Tasarruf finansman sözleşmesi
MADDE 39/A- (Ek:4/3/2021-7292/7 md.)
(1) Tasarruf finansman sözleşmesi, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşmedir.
(2) Tasarruf finansman sözleşmesi, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenir.
(3) Müşteri, sözleşme imzalanmasını takip eden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tasarruf finansman sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Müşterinin söz konusu cayma hakkını kullanması hâlinde şirket, organizasyon ücreti dâhil, müşteriden aldığı tutarın tamamını cayma kararının bildirilmesinden itibaren on dört gün içinde iade etmekle yükümlüdür.
(4) Müşteri, tasarruf finansman sözleşmesinin tasarruf dönemi bitimine kadar sözleşmede fesih hakkına sahiptir. Şirket, müşterinin sözleşmede fesih hakkını kullanması hâlinde organizasyon ücreti bedeli dışında kalan toplam birikim tutarını, Kurulca belirlenecek süre içerisinde müşteriye iade etmekle yükümlüdür. Müşterinin talebi ile tahsisat ileriki bir tarihe ertelenebilir, erteleme hâlinde müşterinin sözleşmedeki hak ve yükümlülükleri saklı kalır. Tasarruf finansman sözleşmeleri, müşterinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumu haricinde, şirket tarafından tek taraflı olarak feshedilemez.
(5) Tasarruf finansman sözleşmelerinde asgari olarak tutarlara, vadeye, organizasyon ücretine, gelir, maliyet ve masraflara, konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimine yönelik tasarruf etme ve finansman kullandırma dönem ve koşullarına, iade süre ve şartlarına, temerrüde, cayma hakkının kullanımına, sözleşmenin sona ermesine, feshine, mirasçılara intikaline, üçüncü taraflara devrine, tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin hükümler yer alır. Şirketler tasarruf finansman sözleşmeleri kapsamında taahhüt ettikleri yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. Sözleşme kapsamında müşterinin bilgilendirilmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Sümeyye KOCAMAN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi” başlıklı 40. maddesinde Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin (1) numaralı fıkrasında bir davaya bakmakta olan mahkemenin bu davada uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu fıkrada sayılan belgeleri dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesine göndereceği belirtilmiş; anılan fıkranın (b) bendinde “Başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneği” Anayasa Mahkemesine gönderilecek belgeler arasında sayılmıştır. Maddenin (4) numaralı fıkrasında ise yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
3. Anılan İçtüzük’ün 46. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde de “Başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneği” Anayasa Mahkemesine sunulacak belgeler arasında sayılmıştır.
4. Yine İçtüzük’ün 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde Anayasa Mahkemesince yapılan ilk incelemede başvuruda eksikliklerin bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde itiraz yoluna ilişkin işlerde esas incelemeye geçilmeksizin başvurunun reddine karar verileceği, (2) numaralı fıkrasında ise anılan (b) bendi uyarınca verilen kararın itiraz yoluna başvuran mahkemenin eksiklikleri tamamlayarak yeniden başvurmasına engel olmadığı belirtilmiştir.
5. Yapılan incelemede itiraz yoluna başvuran Mahkeme tarafından ara kararı ile itiraz başvurusunda bulunulduğu, söz konusu belgenin gerekçeli başvuru kararı niteliğinde olduğu, gönderilen belgeler arasında başvuru kararına ilişkin tutanağın onaylı örneğinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla başvurunun yöntemine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
6. Açıklanan nedenle 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ile İçtüzük’ün 46. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendine aykırı olduğu anlaşılan başvurunun 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından reddi gerekir.
7. Kaldı ki Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 tarihli ve E.2024/114, K.2024/186 sayılı kararıyla itiraz konusu kuralda yer alan “…organizasyon ücreti bedeli dışında kalan…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verilmiş ve bu karar 31/12/2024 tarihli ve 32769 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesince itiraz başvurusu üzerine işin esasına girilerek reddedilen ibare hakkında yeni bir başvurunun yapılabilmesi için önceki kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı 31/12/2024 tarihinden başlayarak geçmesi gereken on yıllık süre henüz dolmamıştır.
III. HÜKÜM
21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’na 4/3/2021 tarihli ve 7292 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle eklenen 39/A maddesinin (4) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından REDDİNE 16/1/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Kadir ÖZKAYA
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Basri BAĞCI
Üye
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI