“Somut olayda uygulanacak norm olan 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinin anayasaya aykırı olduğuna zira sanıkların mülkiyet haklarının Anayasanın 35. maddesine aykırı olarak sınırlandığına ve bu sınırlamanın kamu yararını sağlamadığına, iş bu dosyada sanıkların iddianame ile üzerlerine atılı eylemlerin mahkememizin 2015/96 esas sayılı dosyası sanıklarının üzerlerine atılı eylemlerle benzeştiğine, mahkememiz 2015/96 esas sayılı dosyasında 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinin Anayasaya aykırılığına ilişkin gösterilen sebeplerin iş bu dosyada da cari olduğuna kanaat getirilmiştir.
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yukarıda açıklanan sebeplerle Anayasanın 152. maddesi uyarınca somut olayda uygulanacak olan 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinin Anayasaya aykırı olduğuna kanaat getirildiğinden somut norm denetimi kapsamında incelenmesi için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesine, (iş bu dosya için yapılan başvurunun mahkememizin 2015/96 esas sayılı başvuru ile birleştirilmek suretiyle incelenmesinde yarar bulunulduğuna mahkememizce kanaat getirildiğinden Sayın Başkanlığınızca bu hususun nazara alınmasına) karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2017/149
Karar Sayısı : 2017/128
Karar Tarihi : 26.7.2017
R.G. Tarih Sayısı: Tebliğ edildi
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ezine Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 8.10.2013 tarihli ve 6498 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen 65.maddesinin birinci fıkrasının Anayasa’nın 35. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Kültür varlığı niteliğinde bulunan taşınmaza yapılan inşai ve fiziki müdahale dolayısıyla açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un 6498 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen 65. maddesinin itiraz konusu birinci fıkrası şöyledir:
“Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile (…) izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Sadettin CEYHAN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi” başlıklı 40. maddesinde Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem belirtilmiştir. Maddenin (1) numaralı fıkrasında, bir davaya bakmakta olan mahkemenin bu davada uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa'ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu fıkrada sayılan belgeleri dizi listesine bağlayarak Anayasa Mahkemesine göndereceği kurala bağlanmış; aynı fıkranın (a) bendinde de “İptali istenen kuralların Anayasanın hangi maddelerine aykırı olduklarını açıklayan gerekçeli başvuru kararının aslı” Mahkemeye gönderilecek belgeler arasında sayılmıştır. Anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında ise açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
3. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde de itiraz yoluna başvuran mahkemenin gerekçeli kararında, Anayasaya aykırılıkları ileri sürülen hükümlerin her birinin Anayasa’nın hangi maddelerine, hangi nedenlerle aykırı olduğunun ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
4. İçtüzük’ün 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde de, Anayasa Mahkemesince yapılan ilk incelemede, başvuruda eksikliklerin bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde itiraz yoluna ilişkin işlerde esas incelemeye geçilmeksizin başvurunun reddine karar verileceği; (2) numaralı fıkrasında ise anılan (b) bendi uyarınca verilen kararın, itiraz yoluna başvuran mahkemenin eksiklikleri tamamlayarak yeniden başvurmasına engel olmadığı belirtilmiştir.
5. Başvurunun incelemesinden, başvuran Mahkeme tarafından başvuru kararında itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 35. maddesine hangi nedenlerle aykırı olduğunun ayrı ayrı ve gerekçeleriyle birlikte açıkça gösterilmediği görülmüştür.
6. Öte yandan 6216 sayılı Kanun’un “Başvuruya engel durumlar” başlığını taşıyan 41. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, “İtiraz yoluna başvuran mahkemede itiraz konusu kuralın uygulanacağı başka dava dosyalarının bulunması hâlinde, yapılmış olan itiraz başvurusu bu dosyalar için de bekletici mesele sayılır.” denilmiştir. Anılan hükme göre aynı Mahkeme tarafından aynı kurala ilişkin birden fazla itiraz başvurusunda bulunulması mümkün değildir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 49. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca eksiklikler tamamlanarak yeniden itiraz başvurusu yapılması hâlinde aynı itiraz konusu kuralın uygulanacağı başka dava dosyaları için söz konusu itiraz başvurusunun bekletici mesele sayılması gerektiği hususu dikkate alınmalıdır.
7. Açıklanan nedenlerle 6216 sayılı Kanun’un 40. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendine aykırı olduğu anlaşılan itiraz başvurusunun, aynı Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.
III. HÜKÜM
21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 8.10.2013 tarihli ve 6498 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen 65. maddesinin birinci fıkrasının iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından esas incelemeye geçilmeksizin REDDİNE 26.7.2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan Zühtü ARSLAN
Başkanvekili Burhan ÜSTÜN
Başkanvekili Engin YILDIRIM
Üye Serdar ÖZGÜLDÜR
Üye Serruh KALELİ
Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Üye Recep KÖMÜRCÜ
Üye Nuri NECİPOĞLU
Üye Hicabi DURSUN
Üye Celal Mümtaz AKINCI
Üye Muammer TOPAL
Üye M. Emin KUZ
Üye Hasan Tahsin GÖKCAN
Üye Kadir ÖZKAYA
Üye Rıdvan GÜLEÇ
Üye Recai AKYEL
Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ