“İddianamede özetle; sanıkların kaçak sigara ile yakalandıklarından bahisle 5607 sayılı Yasaya uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
Sanıklar müdafii 05.05.2016 tarihli dilekçesiyle sanıkların 5607 sayılı Yasanın 3/2 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini ancak bu imkanın soruşturma evresiyle sınırlı tutulmasının Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğunu beyan ederek Anayasanın 152. maddesinde düzenlenen somut norm denetimi uyarınca mahkememizce Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi bulunmasını talep etmiştir.
5607 Sayılı Yasanın 5/2. maddesinde etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiş olup;
-5607 sayılı yasanın 5/2. maddesinde yazılı etkin pişmanlık kurallarının diğer kanunlarda yazılı olanlardan farklı olduğu,
-Ödemenin soruşturma evresi ile sınırlandırıldığı,
-“Gümrüklenmiş değerin 2 katı paranın ödenmesi” koşuluna bağlandığı, ancak sanığın bu miktarı bilmesinin mümkün olmadığı,
-Ödenecek miktarın ya gümrük idaresince ya da Cumhuriyet Savcılığınca bilirkişi marifetiyle saptanabileceği,
-Sanığın, soruşturmanın ne zaman sonuçlandırılacağını bilmesinin olanaksız olduğu
-Soruşturmanın kaç gün süreceği konusunda hiçbir şekilde bilgisi olamayan sanık bu hakkını sözü edilen belirsizlikler içerisinde kullanamazsa, yasanın metni, etkin pişmanlığı soruşturma evresi ile sınırlandırdığından, kovuşturma evresinde kullanamayacak ve yan oranındaki indirimden hiçbir şekilde yararlanamayacak oluşu, TCK.nın 93, 168, 193, 221, 248, 269, 274 ve 293 maddelerinde düzenlenen etkin pişmanlıklarda, kovuşturma evresinde değişik oranda da olsa indirimden yararlanma olanağı varken kaçakçılık suçlarında bu imkanın bulunmayışı,
-Ayrıca 5607 sayılı yasada yapılan değişiklikte cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olarak belirlenmesi, bu suretle sanığın cezasının hiç bir şekilde erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını sınırına çekilemeyecek oluşu, yine Ceza Genel Kurulunun 2011/7-135, 2011/140 sayılı 21/06/2011 tarihli kararında değinildiği üzere kaçakçılık suçlarında yargılama aşamasında kamu zararının belirlenerek sanıktan giderip gidermeyeceği açıkça sorulup sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı tartışılması gereğini değinilmiş, ancak bu karardan sonra 5607 sayılı yasadaki değişiklikle kamu zararı giderilse bile etkin pişmanlık hükümleri uygulanamayacağı için ceza 2 yıl 6 aydan aşağıya düşmediğinden Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararının gereğinin de yapılabilme imkanının da kalmayışı karşısında;
Mahkememizce de sanıklar müdafıinin 5607 sayılı Yasanın 5/2 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin yalnızca soruşturma evresiyle sınırlı tutulması Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğu yönündeki iddiası ciddi bulunduğundan aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Mahkememizce etkin pişmanlık hükümlerinin soruşturma aşamasıyla sınırlı tutulması Anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırılığı yönündeki iddia ciddi bulunduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davasının Anayasanın 152. maddesi ve CMK.nın 223/8 maddesi gereğince Anayasaya aykırılık iddiası hakkında karar verilinceye kadar DURMASINA,
Dosyanın onaylı bir örneğinin gereğinin takdir ve ifası için Anayasa Mahkemesine gönderilmesine,
Dair; sanıklar, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin yüzüne karşı, hazırlar yönünden kararın tefhiminden itibaren, iddia makamı yönünden kararın tebliğinden itibaren mahkememize bir dilekçe verilmesi veya mahkememiz zabıt katibine yapılacak sözlü beyanın tutanağa bağlanması ve bu tutanağın mahkeme hakimince onaylanması koşulu ile veya başka yer Asliye Ceza Mahkemesi aracılığı ile mahkememize bir dilekçe gönderilmesi suretiyle Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yedi gün içinde itiraz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2016/129
Karar Sayısı : 2016/123
Karar Tarihi : 22.6.2016
R.G. Tarih-Sayısı : Tebliğ edildi
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 21.3.2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının, Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Sanıkların, kaçakçılık suçundan cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 5. maddesi şöyledir:
“Etkin pişmanlık
MADDE 5- (1) 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birine iştirak etmiş olan kişi; resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, fiili, diğer failleri ve kaçak eşyanın saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin, faillerin yakalanmasını veya kaçak eşyanın ele geçirilmesini sağlaması halinde cezalandırılmaz. Haber alındıktan sonra fiilin bütünüyle ortaya çıkmasına hizmet ve yardım eden kişiye verilecek ceza üçte iki oranında indirilir.
(2) Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında, bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz.”
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Berrak YILMAZ tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu, itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Başvuru kararında Kanun’un 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının tamamının iptali istenilmektedir. Anılan fıkranın ilk cümlesinde, yedinci fıkrası hariç, Kanun’un 3. maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişinin, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödemesi hâlinde, bu kişi hakkında Kanun’da tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek cezanın yarı oranında indirileceği; ikinci cümlesinde ise etkin pişmanlığa dair hükmün, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde uygulanmayacağı öngörülmektedir.
3. Anayasa’nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre, bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak kanun kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde ve davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
4. Kanun’un 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde etkin pişmanlığa dair hükmün, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır. İtiraz yoluna başvuran Mahkemede bakılmakta olan dava, sanığın mükerrir olduğu ya da suçun bir örgütün faaliyeti kapsamında işlendiği iddiasıyla açılan bir kamu davası olmadığı gibi iddianamede bu hususlara ilişkin bir anlatım da bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Kanun’un 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
5. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu ikinci cümleye ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
6. Anayasa’nın “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlığını taşıyan 152. maddesinin dördüncü fıkrasında “Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.”; 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Başvuruya engel durumlar” başlığını taşıyan 41. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise “Mahkemenin işin esasına girerek verdiği ret kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından itibaren on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla itiraz başvurusu yapılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
7. Anayasa Mahkemesinin 14.1.2015 tarihli ve E.2014/127, K.2015/5 sayılı kararıyla 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığı gerekçesiyle söz konusu kurala yönelik itiraz başvurusu esastan reddedilmiş ve bu karar 29.4.2015 tarihli ve 29341 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
8. Anayasa Mahkemesince işin esasına girilerek verilen ret kararından sonra aynı kural hakkında yeni bir başvurunun yapılabilmesi için önceki kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı 29.4.2015 tarihinden başlayarak geçmesi gereken on yıllık süre henüz dolmamıştır.
9. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu birinci cümleye ilişkin iptal talebinin, Anayasa’nın 152. maddesinin son fıkrası ve 6216 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.
III- HÜKÜM
21.3.2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının;
A- Birinci cümlesinin, Anayasa’nın 152. maddesinin dördüncü fıkrası ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince REDDİNE,
B- İkinci cümlesinin, itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu cümleye ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
22.6.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Serruh KALELİ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Alparslan ALTAN
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ