"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
'22.6.1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 5338 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesinde, imam-hatip kadrolarına vekaleten atananlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görevli olanlar veya askerlik hizmeti nedeniyle söz konusu görevden ayrılmış olanlar Devlet Personel Başkanlığınca açılan kamu personeli seçme sınavlarının herhangi birinden, Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenecek yeterli puanı almış olmaları koşuluyla aynı göreve aday imam-hatip olarak atanmış sayılacağı, bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.
Olay:Dava dosyasının incelenmesinden; Trabzon ili, Araklı ilçesi, Konakönü Mahallesi Camii, imam-hatibi olarak görev yapmakta olan davacı tarafından; 21.10.1992 ile 14.02.1994tarihleri arasında vekil imam hatiplik görevinde bulunduğu, 15.02.1994 tarihinde imam hatip olarak açıktan atandığı, 23.11.2004 tarihinden itibaren Araklı Konakönü Camii imam hatibi olarak görev yaptığı, 08.03.2010 tarihinde 03.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5338 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca 21.10.1992 ile 14.02.1994 tarihleri arasında vekil imam hatip olarak görev yaptığı hizmet süresinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi istemiyle idareye başvuru yaptığı, anılan başvuruya davalı idarece 03.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5338 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca sadece 03.05.2005 tarihinde vekil imam hatip olarak görev yapanlar için geçmişteki vekil imam hatiplik hizmet sürelerinin mükteseplerinde değerlendirileceği, dolayısıyla davacının o tarihte vekil imam hatip olmadığından geçmişteki vekil imam hatiplikte geçen hizmet sürelerinin müktesebinde değerlendirilemeyeceğinden bahisle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Benzer konu ile ilgili; Samsun İdare Mahkemesi 07.06.2007 gün ve E.2006/3538; K.2007/819 sayılı kararı ile 5338 sayılı Yasa ile getirilen haktan, daha önce vekil imam-hatip olarak görev yapanların yararlanamayacağına yönelik kısıtlayıcı bir hükme açıkça yer verilmediğinden 5338 sayılı Yasa ile getirilen 633 sayılı Yasa'nın geçici 11. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte imam hatip kadrolarına vekaleten atananların sadece bu Kanunla getirilen haklardan yararlanmasının Anayasada ifadesini bulan eşitlik ilkesi ile hak ve nesafet kurallarına aykırılık teşkil edeceği hususları dikkate alınarak davacının 26.10.1993 ile 02.01.1996 tarihleri arasındaki vekil imam-hatiplikte geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesine karar verildiği, bu kararın temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay 5. Dairesi'nin E.2008/515; K.2010/5434 sayılı kararı ile anılan maddede, vekil imam-hatiplikte geçirilenhizmet sürelerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi için imam-hatip kadrolarına vekaleten atananlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihinde görevde bulunanların veya askerlik hizmeti nedeniyle söz konusu görevden ayrılmış olmalarının ön şart olarak sayılması nedeniyle bu tarihte vekil imam hatip kadrosunda olmayan veya askerlik hizmeti nedeniyle görevinden ayrılmış durumda bulunmayan davacının 26.10.1993 ile 02.01.1996 tarihleri arasındaki vekil imam hatiplikte geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Anayasa'nın 10. Maddesine Aykırılık Sebepleri:
Anayasanın 10. maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu vurgulanmış ve Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.
Eşitlik ilkesi ile birbirleriyle aynı durumda olanlara aynı kuralların uygulanmasının sağlanması amaçlanmıştır. Bu itibarla aynı hukuksal durumda olanlar için yapılan farklı düzenlemeler Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Olayda; 03.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5338 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile 03.05.2005 tarihinde, vekil imam hatip olarak görev yapanlar ile askerlik hizmeti nedeniyle söz konusu görevinden ayrılmış olanların açılan kamu personeli seçme sınavlarının herhangi birinden, Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenecek yeterli puanı almış olmaları koşuluyla aynı göreve aday imam-hatip olarak atanmış sayılacağı ve asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirileceğinin hüküm altına alınmasına rağmen Kanun'un yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihinden önce vekil imam hatip olarak görev yapıpta bu tarihten evvel atananların bu kapsamın dışında tutulduğu, dolayısıyla 22.6.1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 5338 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesinin 'Bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir' tümcesinin Anayasa'nın 10. maddesinde hüküm altına alınan eşitlik ilkesine aykırı olduğu kanısına varılmıştır.
3.5.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve iptali istenilen yasa kuralının, bu tarihte vekil imam hatip olarak görev yapanlar ile askerlik hizmeti nedeniyle söz konusu görevinden ayrılmış olup asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet sürelerinin, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesine rağmen; bu tarihten evvel vekil imam hatip olarak görev yapıpta bu tarihten evvel kamu personeli seçme sınavına göre aldığı puan neticesinde ÖSYM kurumunca imam hatip veya herhangi bir kadroya atanan veya KPSS'den önce açıktan atanan kişilerin vekil imam hatip olarak yapmış oldukları hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmemesinin Anayasa'nın 10. maddesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bir tarafta, vekil imam-hatip olarak görev yaparken 03.05.2005 tarihinde yürürlüğe giren Kanunla beraber sadece herhangi bir KPSS'den geçerli puan almak şartıyla bu kişilere hem kadro hakkı verilip hem de bu kişilerin geçmişte yapmış oldukları vekil imam-hatiplik görevindeki hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirmesine rağmen diğer tarafta geçmişte vekil imam-hatip olarak görev yapmış ve 03.05.2005 tarihinden evvel bir ayrıcalık tanınmadan memur olarak atanmış kişilerin bu haktan yararlandırılmamasının Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu düşünülmüştür.
Açıklanan nedenlerle; 5338 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle eklenen geçici 11. maddesinde yer alan'Bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir'tümcesinin bu davada uygulanacak hüküm olduğu ve Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığından bu hükmün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına, dava dosyasının tüm belgeleriyle birlikte onaylı suretinin dosya oluşturularak karar aslı ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine, iş bu karar aslı ile dosya suretinin Anayasa Mahkemesi'ne tebliğinden itibaren 5 ay süre ile beklenmesine, 5 aylık süre içerisinde karar gelmez ise davanın yürürlükteki mevzuat uyarınca çözümlenmesine, 09.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.'"
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2011/19
Karar Sayısı : 2012/21
Karar Günü : 16.2.2012
R.G. Tarih-Sayı : 19.05.2012-28297
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Trabzon İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 22.6.1965 günlü, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a 27.4.2005 günlü, 5338 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle eklenen Geçici Madde 11'in 'Bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir.' biçimindeki son cümlesinin Anayasa'nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
İmam-hatip olarak görev yapmakta olan davacının, vekil imam-hatiplik görevinde geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
22.6.1965 günlü, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un itiraz konusu cümleyi de içeren Geçici 11. maddesi şöyledir:
'İmam-hatip kadrolarına vekaleten atananlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görevli olanlar veya askerlik hizmeti nedeniyle söz konusu görevden ayrılmış olanlar Devlet Personel Başkanlığınca açılan kamu personeli seçme sınavlarının herhangi birinden, Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenecek yeterli puanı almış olmaları koşuluyla aynı göreve aday imam-hatip olarak atanmış sayılırlar. Bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir'.
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, Anayasa'nın 10. maddesine dayanmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI ve Erdal TERCAN'ın katılımlarıyla 24.2.2011 günü yapılan ilk inceleme toplantısında,
1- 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme'nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme'nin çalışmasına bir engel bulunmadığına, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ ile Celal Mümtaz AKINCI'nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- Dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralı ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, kuralın yürürlüğe girdiği tarihten önce vekil imam-hatip olarak görev yapmış ve daha sonra memur olarak atanmış kişilerin, vekillikte geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmemesinin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
633 sayılı Kanun'un geçici 11. maddesinin ilk cümlesinde, kuralın yürürlüğe girdiği tarihte vekil imam-hatiplik görevinde bulunanların veya bu görevlerinden askerlik hizmeti nedeniyle ayrılmış olanların, Devlet Personel Başkanlığı'nca açılan kamu personeli seçme sınavlarının herhangi birinden, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca belirlenecek yeterli puanı almaları hâlinde, aynı göreve aday imam-hatip olarak atanacakları hükme bağlanmıştır. Anılan maddenin itiraz konusu kuralı oluşturan son cümlesinde ise bu kişilerin vekil imam-hatiplik görevinde geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi öngörülmektedir. Buna göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği 3.5.2005 tarihinde vekil imam-hatiplik görevinde bulunanlardan veya bu görevlerinden askerlik hizmeti nedeniyle ayrılmış olanlardan kuralda öngörülen şartları taşıyarak aday imam-hatip olarak atananların, vekil imam-hatiplikte geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi gerekecektir.
Anayasa'nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
İtiraz konusu kural, kapsamına aldığı imam-hatiplere, vekil imam-hatiplikte geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi hakkı tanıyan geçici bir düzenlemedir. Uygulamanın başlangıcı ise kanunun yürürlüğe girdiği tarih esas alınarak belirlenmiştir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte aynı durumda bulunan kişilerin tamamına bu hak öngörüldüğüne ve bu kişiler arasında her hangi bir ayırım yapılmadığına göre itiraz konusu kural eşitlik ilkesine aykırı değildir.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa'nın 10. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamışlardır.
VI- SONUÇ
22.6.1965 günlü, 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun'a, 27.4.2005 günlü, 5338 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle eklenen Geçici Madde 11'in 'Bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet süreleri, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilir.' biçimindeki son cümlesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile Celal Mümtaz AKINCI'nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 16.2.2012 gününde karar verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
Başkanvekili
Serruh KALELİ
Alparslan ALTAN
Üye
Fulya KANTARCIOĞLU
Mehmet ERTEN
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Zehra Ayla PERKTAŞ
Recep KÖMÜRCÜ
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
KARŞI OY GEREKÇESİ
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'a, 27.4.2005 günlü 5338 sayılı Kanunla eklenen Geçici 11. maddenin son tümcesi ile bu maddenin yürürlüğe girdiği 3.5.2005 gününde vekil imam hatip olarak görevde bulunmak veya bu görevden askerlik hizmeti nedeniyle ayrılmış olmak koşuluyla maddede belirtilen seçme sınavlarının herhangi birinden yeterli puanı alarak aday imam-hatip olarak atanmış olanlardan asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet sürelerinin, kazanılmış hak aylıklarında değerlendirileceği öngörülmüştür. Buna göre, Geçici 11. maddenin yürürlüğe girdiği 3.5.2005 gününde vekil imam-hatip kadrosunda olmayan kişilerin, vekillikte geçen hizmet sürüleri kazanılmış hak aylıklarında dikkate alınmayacaktır. Başka bir anlatımla belirtilen tarihten bir gün önce vekil imam-hatiplik görevi sona erenlerin veya bir gün sonra vekil imam-hatip olarak göreve başlayanların, bu görevlerine asıl olarak atanmaları halinde vekillikte geçirdikleri hizmet süreleri kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilemeyecektir.
Anayasa'nın 5. maddesinde, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan, siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak, devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Anayasa'nın 'çalışma hakkı ve ödevi'nin düzenlendiği 49. maddesinde de devlete çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alma yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa ile her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu güçlendirerek sürdürme görevi verilen hukuk devletinin, sosyal alanda Anayasa'nın öngördüğü yükümlülükleri yerine getirmesi, çalışma hayatında barışı sağlayabilmesi, aynı hukuksal konumda bulunan çalışanlar için eşitliğe dayanan adil ve hakkaniyete uygun kurallar getirmesi ile mümkün olabilir. Anayasa'nın 10. maddesinde, hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı hükme bağlanmasına karşın, yasa koyucu tarafından belirli bir tarih esas alınıp, sadece bu tarihte görevde bulunanlara imtiyaz tanınarak ayrıcalıklı bir sınıf yaratılması, eşitlik ilkesi ve onu temel alan hukuk devleti bağlamında kabul edilemez bir durumdur.
Öte yandan, statü hukukunun geçerli olduğu memurlar ve kamu görevlileriyle ilgili alanlarda yasa koyucu, kazanılmış hakları ve hukuk güvenliğini ihlâl etmemek koşuluyla her zaman yeni düzenlemeler yaparak farklı statüler oluşturabilir. Bu statülerin herkes için eşit ve aynı derecede bağlayıcı olduğunda duraksamaya yer yoktur. Ancak, yasa koyucunun, aynı konumda bulunan kamu görevlilerinden bazıları için ayrıcalık getirerek hak kaybını önlemek veya eşitliği sağlamak gibi haklı bir nedene de dayanmaksızın belirli bir tarihi esas alarak yaptığı özel düzenlemenin statü hukukunun gerekleri ile açıklanması olanaklı değildir. Ayrıca, hukuk devletinde, somut verilere dayanmaksızın, kamu yararı gibi soyut kavramlarla kişilerin özlük hakları bakımından adaletsiz ve çalışma barışını bozan kurallar getirilerek bunlara, yargısal denetim yoluyla meşruiyet kazandırılması, kişi karşısında güçlü konumda bulunan devleti, keyfi düzenlemeler yapmaya özendirebilir. Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği bir düzende, yasa koyucunun takdir yetkisi de hukukun genel ilkelerine ve Anayasa'ya uygun olarak kullanılması gereken ve bu yönüyle de denetim dışında tutulamayacak bir yetkidir. İtiraz konusu kural yönünden, bu yetkinin eşitliğe, hakkaniyete ve adalete uygun olarak kullanılmadığı açıktır.
Belirtilen nedenlerle Kural'ın Anayasa'nın 2., 5. ve 10. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
KARŞIOY YAZISI
633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığının Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun'a 5338 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle eklenen Geçici 11. madde, imam-hatip kadrolarına vekaleten atananlardan, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görevli olanlar veya askerlik hizmeti nedeniyle söz konusu görevden ayrılmış olanların kamu personeli seçme sınavlarından herhangi birinden Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenecek yeterli puanı almış olmaları koşuluyla aynı göreve aday imam-hatip olarak atanmış sayılacaklarını; bu kişilerden asaleti tasdik edilenlerin vekil imam-hatiplikte geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirileceğini öngörmektedir.
Buna göre, kuralın yürürlüğe girdiği tarihten önce vekil imam-hatip olarak görev yapmış ve daha sonra memur olarak atanmış kişilerin vekillikte geçen hizmet süreleri kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmemektedir.
İtiraz konusu kural, kapsamına aldığı imam-hatiplerin vekillikte geçen sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesini sağlarken, başka imam-hatiplerin vekillikte geçen sürelerini benzer bir değerlendirmeye tabi tutmamıştır.
Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik ilkesinin hukuksal durumları aynı olanlar arasında eşitlik şeklinde anlaşılması, yasa koyucunun keyfi olarak belirlediği bir statüyü belli kişiler için uygulama konusunda mutlak takdir hakkı olduğu ve bu nedenle bu gruptaki kişilerle bu gruba girmeyen kişiler farklı hukuki durumda bulunduklarından, bunlar arasında farklı uygulamalar yapılmasına eşitlik ilkesinin engel oluşturmayacağı şeklinde anlaşılması mümkün değildir. Vekil imam-hatip olarak belli sürelerle hizmet etmiş ve daha sonra memur olarak atanıp asaleti onaylanmış kişiler arasında hukuki statü farkı yoktur. Farklılığı yaratan, yasa koyucunun belli bir tarih öngörmüş olmasıdır. Vekil imam-hatiplik yapanlardan belli bir tarihte memuriyete girenlerine farklı muamele yapılması eşitsizlik yaratır. Aksi bir anayasal yorum, yasa koyucuya birbirine benzer durumdaki pek çok kişiler arasında faklı uygulamalar yapma hak ve yetkisini tanımak demek olur ki, bu durumda büyük eşitsizlikler yapılmasının ve belli kişilerin kayırılmasının yolu açılır.
Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olan kuralın iptali gerekir.