ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2010/91
Karar Sayısı : 2011/98
Karar Günü : 9.6.2011
R.G. Tarih-Sayı :
21.10.2011-28091
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN MAHKEMELER:
1- Ankara 4. İdare Mahkemesi (Esas: 2010/91)
2- Ankara 1. İdare Mahkemesi (Esas: 2010/22)
İTİRAZLARIN KONUSU: 13.4.1994 günlü, 3984
sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un
15.5.2002 günlü, 4576 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değiştirilen 13. maddesinin
ikinci fıkrasında yer alan ''iki ay içinde ödeme yapılmazsa, Üst
Kurulca yayın izninin ve lisansın iptaline karar verilir'' ibaresinin
Anayasa'nın 26. maddesine aykırılığı savı ile iptali istemidir.
I- OLAY
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından yapılan uyarıya rağmen
reklam geliri üst kurul payını süresinde ödemeyen yayın kuruluşlarının yayın
izinlerinin iptali yolunda tesis edilen işlemlere karşı açılan davalarda,
itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan mahkemeler iptali
için başvurmuşlardır.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
Başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 3984 sayılı Radyo
ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 4576 sayılı Kanun'un
8. maddesiyle değiştirilen itiraz konusu ibarenin yer aldığı 13. maddesi
şöyledir:
'12 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen reklam
gelirlerinden ayrılacak paylar, elde edildikleri ayı takip eden ayın en geç
20'sinde; (a) bendine göre ödenecek TV kanal ve radyo frekansı yıllık kira
bedeli her yılın Ocak ayının en geç 20'sinde; 33 üncü maddede belirtilen idarî
para cezaları da cezaların tahakkukunu müteakip ilgili yayın kuruluşları
tarafından ödenir.
Ödemede gecikilmesi halinde, ilgili yayın kuruluşu uyarılarak yedi
gün içinde ödeme yapması istenir.Yukarıdaki fıkrada belirtilen tarihlerden
itibaren iki ay içinde ödeme yapılmazsa, Üst Kurulca yayın izninin ve
lisansın iptaline karar verilir ve ödenmeyen kurum geliri icra yoluyla
tahsil olunur. Gecikilen ödemeler için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.'
B- İlgili Görülen Yasa Kuralı
3984 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
'Üst Kurulun gelirleri şunlardır:
a) Özel radyo ve televizyon kuruluşlarından alınacak TV kanal ve
radyo frekansı yıllık tahsis bedelleri.
b) Özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yıllık brüt reklam gelirlerinden
%5 oranında ayrılacak paylar.
c) Gerektiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bütçesinin
transfer tertibinde yer alacak ödenek.
d) Radyo ve televizyon kuruluşlarına 33 üncü madde uyarınca
verilecek idari para cezaları.'
C- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları
Başvuru kararlarında Anayasa'nın 26. maddesine dayanılmış, 2.
maddesi ise ilgili görülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünün 8. maddesi gereğince yapılan ilk
inceleme toplantılarında;
1) E:2010/22 sayılı dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine 24.3.2010 gününde
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
2) E:2010/91 sayılı dosyada;
a. 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili
gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme'nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin
ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme'nin çalışmasına bir engel
bulunmadığına Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ
ile Celal Mümtaz AKINCI'nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen
karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
b. Dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
OYBİRLİĞİYLE,
7.12.2010 gününde karar verilmiştir.
V- BİRLEŞTİRME KARARI
13.4.1994 günlü, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve
Yayınları Hakkında Kanun'un 15.5.2002 günlü, 4576 sayılı Yasanın 8. maddesiyle
değiştirilen 13. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ''yayın
izninin''ibaresinin iptali istemiyle yapılan itiraz başvurusuna
ilişkin 2010/22 esas sayılı davanın, aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle
2010/91 esas sayılı dava ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, birleştirilen davanın esasının
kapatılmasına, esas incelemenin 2010/91 esas sayılı dosya üzerinden
yürütülmesine, 9.6.2009 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararları ve ekleri, işin esasına ilişkin raporlar, itiraz
konusu ve ilgili görülen yasa kuralları, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa
kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararlarında, Anayasa'nın 13. maddesinde temel hak ve
hürriyetlerin özlerine dokunulmaksızın yalnızca ilgili maddelerinde belirtilen
sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceğinin belirtildiği, 26.
maddesinde ise herkesin düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka
yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu
ifade edildikten sonra bu hürriyetlerin kullanılmasının millî güvenlik,
kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi
ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların
cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin
açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının
yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin
gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabileceğinin
belirtildiği, itiraz konusu kuralla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından
yapılan uyarıya rağmen reklam geliri üst kurul payını süresinde ödemeyen yayın
kuruluşlarının yayın izinlerinin iptal edilmesinin öngörüldüğü, Anayasa'nın 26.
maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanma sebepleri
arasında mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebinin yer almadığı,
belirtilen nedenle mali bir yükümlülüğünü yerine getirmeyen özel radyo veya
televizyonun yayın izni ve lisansının iptaline karar verilmesini öngören
düzenlemenin Anayasa'nın 26. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
3984 sayılı Kanun'un 12. maddesinde özel radyo ve televizyon
kuruluşlarının yıllık brüt reklâm gelirlerinden %5 oranında ayrılacak paylar,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun gelirleri arasında sayılmış ve
itiraz konusu kuralla bu payların Üst Kurulca yapılan uyarıya rağmen, elde
edildikleri ayı takip eden ayın 20'sinden itibaren iki ay içinde ödenmemesi
halinde, ödemeyen yayıncı kuruluşun lisansının ve yayın izninin iptal edilmesi
öngörülmüştür.
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun'un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle iptali istenen kural
Anayasa'nın 2. maddesi yönünden de incelenmiştir.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve
işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup
güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek
sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun
üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Üst Kurul tarafından yapılan uyarıya rağmen Kanunda öngörülen iki
aylık süre içinde reklam geliri üst kurul payının ödenmemesi
nedeniyle yayıncı kuruluşun lisansının ve yayın izninin iptal edilmesi,
idari yaptırım niteliği taşımaktadır.
Yasa koyucunun idari yaptırıma konu eylemleri (kabahatleri) ve bu
eylemler karşılığında uygulanacak yaptırımları belirleme konusunda anayasal
sınırlar içerisinde takdir yetkisi bulunmaktadır. Ancak bu eylemler ile
yaptırımlar arasında adil bir dengenin bulunması, hukuk devleti ilkesinin bir
gereğidir.
Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge,
'ölçülülük ilkesi' olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de,
elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri
oluşturmaktadır. 'Elverişlilik ilkesi', öngörülen yaptırımın ulaşılmak
istenen amaç için elverişli olmasını, 'zorunluluk ilkesi' öngörülen yaptırımın
ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını ve 'orantılılık ilkesi' ise
öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı
ifade etmektedir.
İtiraz konusu kuralla öngörülen yayın izni ve lisansın iptali
yaptırımı ile reklam geliri üst kurul payının zamanında ödenmesinin amaçlandığı
kuşkusuzdur. Bu çerçevede, söz konusu yaptırımın hedeflenen amaca ulaşma
bakımından elverişli olduğu söylenebilir ise de itiraz konusu kuralın yer
aldığı maddede, geciken ödemeler için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağının özel olarak düzenlendiği de
gözetildiğinde, bu yolla tahsili mümkün olan bir alacak nedeniyle özel radyo
veya televizyonun yayın izni ve lisansının iptal edilmesinin Üst Kurul
alacağının tahsili bakımından zorunlu olduğundan söz edilmesi olanaklı olmadığı
gibi, bu yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir orantı da
bulunmamaktadır. Bu durum ise yaptırıma konu eylem ile yaptırım ilişkisinde
ölçülülük ilkesinin ihlali sonucunu doğurmakta ve hukuk devleti ilkesine
aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa'nın 2. maddesine
aykırıdır. İptali gerekir.
İptali istenilen kuralın Anayasa'nın 26. maddesiyle ilgisi
görülmemiştir.
Haşim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Ahmet AKYALÇIN, Alparslan
ALTAN ve Nuri NECİPOĞLU karara değişik gerekçeyle katılmışlardır.
VII- SONUÇ
13.4.1994 günlü, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve
Yayınları Hakkında Kanun'un 15.5.2002 günlü, 4756 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle
değiştirilen, 13. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan '' iki ay içinde ödeme
yapılmazsa, Üst Kurulca yayın izninin ve lisansın iptaline karar verilir ''
ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 9.6.2011 gününde
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim
KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Başkanvekili
Serruh
KALELİ
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet
AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Zehra
Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
|
Üye
Alparslan
ALTAN
|
Üye
Burhan
ÜSTÜN
|
Üye
Engin
YILDIRIM
|
Üye
Nuri
NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi
DURSUN
|
Üye
Celal
Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal
TERCAN
|
DEĞİŞİK GEREKÇE
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında
Kanun'un 4576 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değiştirilen 13. maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan '' iki ay içinde ödeme yapılmazsa, Üst Kurulca
yayın izninin ve lisansın iptaline karar verilir '' ibaresi
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırı bulunarak
iptal edilmiştir.
İtiraz konusu kural, doğrudan radyo ve televizyon kuruluşlarının
yayın yapabilmeleri ile ilgili olduğundan, itiraz konusu kuralın Anayasaya
uygunluk denetiminde Anayasanın düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini
düzenleyen 26. maddesinin öncelikle esas alınması gerekir.
Anayasa'nın 26. maddesinin ilk fıkrasında düşünceyi açıklama
ve yayma hürriyetinin kapsamı, ikinci fıkrasında da sınırlama sebepleri
düzenlenmiştir. Buna göre, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin
kullanılması, ancak 'milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği,
Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet
sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret
veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek
sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine
getirilmesi amaçlarıyla' sınırlanabilecektir.
Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin özlerine
dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere
bağlı olarak sınırlanabileceği, bu sınırlamaların da Anayasa'nın sözüne ve
ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve
ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Belirtilen durum karşısında itiraz konusu kuralın Anayasal
denetiminde, Anayasa'nın 26. maddesinde düzenlenen düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetinin Anayasa'nın 13. maddesine uygun olarak sınırlandırılmış olup
olmadığının belirlenmesi gerekir.
Bu açıdan bakıldığında reklam gelirlerinden alınacak üst kurul
payının Üst Kurul tarafından yapılacak uyarıya rağmen iki aylık süre içinde
ödenmemesi Anayasanın 26. maddesinde belirtilen sınırlama nedenlerinden
herhangi birisine dahil bulunmamaktadır. Buna göre, itiraz konusu kuralla,
düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin Anayasanın 26. maddesinin ikinci
fıkrasında öngörülmeyen bir nedenle, Üst kurul reklam payının yatırılmaması
halinde ilgili radyo ve televizyonun lisansının ve yayın izninin iptalinin
öngörülmesi suretiyle sınırlandırılması Anayasa'nın 26. ve 13. maddelerine
aykırılık oluşturur. Bu nedenle kuralın, genel nitelikteki Anayasa'nın 2.
maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine aykırılık yerine, Anayasa'nın 26.
ve 13. maddelerine aykırılıktan dolayı iptali gerekir.
Başkan
Haşim
KILIÇ
|
Üye
Alparslan
ALTAN
|
DEĞİŞİK GEREKÇE
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında
Kanun'un 4576 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değiştirilen 13. maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan '' iki ay içinde ödeme yapılmazsa, Üst Kurulca
yayın izninin ve lisansın iptaline karar verilir '' ibaresi
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırı bulunarak
iptal edilmiş ise de:
Anayasa'nın 13. maddesine göre temel hak ve hürriyetler, özlerine
dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere
bağlı olarak sınırlanabilir. Bu sınırlamalar Anayasa'nın sözüne ve ruhuna,
demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük
ilkesine aykırı olamaz.
Anayasa'nın 26. maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
düzenlenmiş olup, maddenin ikinci fıkrasında bu hürriyetin kullanılmasının
sınırlanabileceği haller sayılmıştır. Buna göre, 'Bu hürriyetlerin
kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel
nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması,
suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce
belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel
ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya
yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla'
sınırlanabilir.
Televizyonlardan alınacak reklam geliri üst kurul payının Üst
Kurul tarafından yapılacak uyarıya rağmen iki aylık süre içinde ödenmemesi
nedeniyle yayın kuruluşunun yayın izninin ve lisansının iptal edilmesi, üstün
tutulması gereken düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanabileceği
halleri belirten Anayasa hükmü ile bağdaşmayan, bu hürriyetin özüne dokunan
aşırı bir müdahaledir.
Bu nedenle kuralın, Anayasa'nın 26. maddesine aykırılıktan dolayı
iptali gerekir.
Başkanvekili
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
DEĞİŞİK GEREKÇE
3984 sayılı Yasa'nın 12. maddesinde özel radyo ve televizyon
kuruluşlarının yıllık brüt reklam gelirlerinden %5 oranında ayrılacak pay
'Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun gelirleri arasında gösterilmiştir.
Anılan Yasa'nın 'Gelirler ve Cezaların Tahsili' başlıklı 13.
maddesinde reklam gelirlerinden ayrılacak payların, elde edildikleri ayı takip
eden ayın en geç 20'sinde ödeneceği, gecikilmesi halinde, ilgili yayın
kuruluşunun uyarılarak yedi gün içinde ödeme yapılmasının istenileceği,
maddenin iptali istenilen tümcede de iki ay içinde ödemenin yapılmaması halinde
üst kurulca yayın izninin ve lisansın iptaline karar verileceği belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 12.12.2007 günlü, 2003/40 esas sayılı
kararında da belirtildiği gibi;
Anayasa'nın 13. maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin özlerine
dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere
bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamanın Anayasa'nın
sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve Laik Cumhuriyetin gereklerine
ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.
Sınırlama, belirli bir temel hak ve özgürlüğün Anayasa'da
öngörülen ya da belirlenen alanı içinde kişiye sağlanan olanakların yasa koyucu
tarafından daraltılmasıdır. Başka bir anlatımla, sınırlamada belirli bir temel
hak ve özgürlüğün kullanım olanakları sınırlamadan sonra da devam eder. Buna
karşılık, temel hak ve özgürlüklerin durdurulması, bunlardan belirli bir süre
içinde yararlanma veya kullanılmalarının olanaksızlığını anlatır.
Anayasa'nın 'Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti' başlıklı 26.
maddesinin birinci fıkrasında 'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim
veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına
sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir
almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon,
sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına
engel değildir.' denilerek düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kapsamı
belirtilmiştir.
Anayasa'nın 26. maddesinde düzenlenen 'Düşünceyi Açıklama ve Yayma
Hürriyeti'nin sınırları ise maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna
göre, bu özgürlüklerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu
güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile
bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların
cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin
açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel veya aile hayatlarının
yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin
gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
İtiraz konusu kural uyarınca iki ay içinde ödeme yapılmaması
halinde, Üst Kurulca yayın izninin ve lisansının iptaline karar verilmesi,
Anayasa'nın 26. maddesinin güvence altına aldığı düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetine yapılmış açık bir müdahale niteliğindedir. Böyle bir sınırlamanın
her şeyden önce Anayasa'nın ilgili maddesinde belirtilen nedenlerden birine
dayandırılmış olması gerekir. Oysa, itiraz konusu kural Anayasa'nın 26.
maddesinde belirtilen sınırlama nedenlerinden herhangi birine dayanmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural hukuk devleti ilkesine
aykırılığı yanında Anayasa'nın 26. maddesine de aykırıdır. Bu nedenle
çoğunluğun iptali istenilen kuralın Anayasa'nın 26. maddesiyle ilgisinin
bulunmadığı gerekçesine katılmıyorum. 09.06.2011
DEĞİŞİK GEREKÇE
İtiraz konusu kural, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun gelirleri
arasında sayılan, özel radyo ve televizyon kuruluşlarının reklam gelirlerinden
ayrılacak payların süresinde ve Üst Kurulca yapılan uyarıya rağmen ödenmemesi
halinde, ödemeyen yayıncı kuruluşun lisansının veya yayın izninin iptal
edilmesini öngörmektedir.
Anayasa'nın Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti başlıklı 26.
maddesinde 'Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka
yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu
hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da
vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema ve
benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu
güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devlet sırrı olarak usulünce
belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel
ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya
yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla
sınırlanabilir.' hükmüne yer verilmiştir. 13. maddesinde de; temel hak ve
hürriyetlerin, yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere
bağlı olarak sınırlanabileceği belirtilmiştir.
İtiraz konusu kural, radyo ve televizyon kuruluşlarının yayın
yapabilmeleriyle doğrudan ilgili olduğundan, düşünceyi açıklama ve yayma
hürriyetine ilişkin Anayasa'nın 26. maddesi hükmünün itiraz konusu kuralın
Anayasa'ya uygunluk denetiminde esas alınması gerekmektedir.
Bu nedenle itiraz konusu fıkra uyarınca yayın izninin iptal
edilmesi Anayasa'nın 26. maddesinin güvence altına aldığı düşünceyi açıklama ve
yayma hürriyetine yapılmış bir müdahale niteliğinde görülmesi gerekir. Madde de
belirtilen sınırlama nedenlerinden herhangi birine de dayanmamaktadır. Bu kural
uyarınca yayın izninin ve lisansın iptaline karar verilmesi Anayasa'nın 26.
maddesini güvence altına aldığı düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetine
yapılmış bir müdahale niteliğinde olup, kural Anayasa'ya bu yönden aykırı
bulunmaktadır.