ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2010/96
Karar Sayısı : 2011/168
Karar Günü : 22.12.2011
R.G. Tarih-Sayı :
14.02.2012-28204
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İzmir 1. İdare
Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 14.7.1965 günlü, 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 212. maddesinin, Anayasa'nın 7., 55. ve 128.
maddelerine aykırılığı savı ile iptali istemidir.
I- OLAY
Devlet memuru olan davacıdan alınmadığı tespit edilen yemek
maliyet katılım payının ilgilinin maaşından kesilmesi işleminin iptali
istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu
kanısına varan Mahkeme iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 212. maddesi şöyledir:
'Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde
faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı
ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlayacakları bir
yönetmelik ile tesbit olunur.'
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa'nın 7., 55. ve 128. maddelerine
dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ,
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN,
Fettah OTO, Serdar ÖZGÜLDÜR, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Alparslan
ALTAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN ve Celal
Mümtaz AKINCI'nın katılımlarıyla 7.12.2010 tarihinde yapılan ilk inceleme
toplantısında;
1- 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, 2949 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun ile ilgili
gerekli düzenlemeler yapılmadan, Mahkeme'nin çalışıp çalışamayacağına ilişkin
ön meselenin incelenmesi sonucunda; Mahkeme'nin çalışmasına bir engel
bulunmadığına Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Fettah OTO, Zehra Ayla PERKTAŞ
ile Celal Mümtaz AKINCI'nın, gerekçesi 2010/68 esas sayılı dosyada belirtilen
karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
2- Dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine
OYBİRLİĞİYLE,
karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz
konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile
diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
İtiraz konusu kuralla, Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek
yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili
esasların Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nın
birlikte hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunacağı belirtilmiştir.
Başvuru kararında, Anayasa'nın 128. maddesi gereğince kamu
personelinin emeği karşılığı aldığı ücrette artma ya da azalma sonucu doğuracak
tüm düzenlemelerin yasa ile yapılması gerektiği, Devlet memurlarının mali hakları
kapsamında bulunan yiyecek yardımının düzenlenmesi konusunda itiraz konusu
kuralla hiçbir ölçü ve sınırlama öngörülmeksizin Maliye Bakanlığı ile Devlet
Personel Başkanlığına yetki tanınmasının yasama yetkisinin devri niteliğinde
olduğu, yürütmenin düzenleme yetkisinin sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir
yetki olduğu, yasayla düzenlenmesi gereken konularda yürütme organına genel ve
sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisi verilmesinin olanaklı olmadığı, bir
konunun yalnızca ad olarak yasada belirtilmesinin yasayla düzenlenmiş olduğunun
kabulü için yeterli olmadığı, Anayasa'nın 55. maddesinde Devletin, çalışanların
yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal
yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alacağının belirtildiği,
yiyecek yardımında tüm yetkinin idareye verilmesi sonucunda idarece getirilecek
kuralların ücrette adaletin sağlanmasına yönelik sosyal yardımların etkisiz
kalmasına ve ücrette adalet dengesinin bozulmasına yol açabileceği, belirtilen
nedenlerle kuralın Anayasa'nın 7., 55. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
Anayasa'nın 7. maddesinde yasama yetkisinin Türk Milleti
adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve bu yetkinin
devredilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
Anayasa'nın 128. maddesinde de "Devletin, kamu
iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına
göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve
sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri
saklıdır. Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla
özel olarak düzenlenir.' denilmiştir.
Yasayla düzenleme ilkesi, düzenlenen alanda temel ilkelerin
yasayla konulmasını ve çerçevenin yasayla çizilmesini ifade etmektedir. Bu
niteliği taşıyan bir yasal düzenleme ile uzmanlık ve teknik konulara ilişkin
ayrıntıların belirlenmesi konusunda yürütme organına yetki verilmesi, yasal
düzenleme ilkesine aykırılık oluşturmamaktadır.
İtiraz konusu kural, Devlet memurlarına yiyecek yardımı
yapılmasının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, Devlet
memurları itiraz konusu kural uyarınca yiyecek yardımından
faydalanabilmektedirler.
Devlet memurlarının yiyecek yardımından yararlanmaları ile ilgili
olarak tüm memurlar yönünden tek tip bir düzenleme yapılması mümkün olmayıp bu
yardımın kapsamı ve miktarı; yürütülen kamu hizmetinin niteliğine, memurların
çalışma saatlerine, kamu kurumlarında çalışan memur sayısına, kurum tarafından
yemek verilip verilmemesine, verilen yemeğin kurumda yapılmasına veya satın alınmasına,
yemek maliyetlerindeki farklılıklara, kamu kurumlarının bütçe olanaklarına göre
değişkenlik arz etmektedir.
Yiyecek yardımı, bir sosyal yardım olmakla birlikte, yukarıda
belirtilen niteliği nedeniyle diğer sosyal yardımlardan farklı olarak ayrıntılı
düzenlemeyi gerekli kılmaktadır. Söz konusu teknik ve ayrıntılı düzenlemenin
ise mutlaka yasa ile yapılması zorunluluğundan bahsedilemez. Bu nedenle,
yiyecek yardımının yasal düzenlemeye konu edilerek Devlet memurlarına yiyecek
yardımı yapılabilmesine olanak tanınmasında ve yiyecek yardımından
faydalanılmasının usul ve esaslarının düzenlenmesinin yürütme organına
bırakılmasında 'yasayla düzenleme ilkesi'ne aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 7. ve 128. maddelerine aykırı
değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Zehra Ayla
PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Engin YILDIRIM ve Erdal TERCAN bu görüşe katılmamıştır.
İptali istenilen kuralın Anayasa'nın 55. maddesi ile ilgisi görülmemiştir.
VI- SONUÇ
14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 212.
maddesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Fulya
KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ,
Engin YILDIRIM ile Erdal TERCAN'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 22.12.2011
gününde karar verildi.
Başkan
Haşim
KILIÇ
|
Başkanvekili
Serruh
KALELİ
|
Başkanvekili
Alparslan
ALTAN
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet
AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Zehra
Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
|
Üye
Burhan
ÜSTÜN
|
Üye
Engin
YILDIRIM
|
Üye
Nuri
NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi
DURSUN
|
Üye
Celal
Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal
TERCAN
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yiyecek yardımına ilişkin
itiraz konusu 212. maddesinde, 'Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek
yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili
esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte
hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunur' denilmektedir.
Anayasa'nın 128. maddesinde 'Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri
ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü
oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve
diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin
nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık
ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Üst kademe
yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.'
denilmiş, 7. maddesinde de yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ne ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin bir çok kararında tekrarlanarak yerleşik
içtihadı haline gelen görüşü doğrultusunda, Anayasa'da yasayla düzenlenmesi
öngörülen konularda, yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme
yetkisinin verilmesi olanaklı değildir. Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı,
tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle Anayasa'da öngörülen ayrık
durumlar dışında, yasalarla düzenlenmemiş bir alanda, yasa ile yürütmeye genel
nitelikte kural koyma yetkisi verilemez. Buna göre yasada, düzenlenen konudan
yalnız kavram, ad ve kurum olarak söz edilmesi yetmez, idarenin düzenleme
yetkisinin sınırlarını belirleyecek temel ilkelerin konulması ve çerçevenin de
çizilmiş olması gerekir. Ancak bu koşulla uzmanlık ve teknik konulara ilişkin
ayrıntıların belirlenmesi yürütme organının takdirine bırakılabilir.
Devlet memurlarına yapılacak yiyecek yardımının, onların özlük
hakları kapsamında bulunduğu ve yasayla düzenlenmesi gerektiği açıktır. İtiraz
konusu kuralda ise, yiyecek yardımının uygulanmasıyla ilgili usul ve esaslar
belirlenmemiş bu konudaki yetki tümüyle idareye devredilmiştir.
Açıklanan nedenlerle Kural'ın, Anayasa'nın 7. ve 128. maddelerine
aykırı olduğu ve iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Zehra
Ayla PERKTAŞ
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
İtiraz konusu kuralda, Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek
yardımından ne şekilde faydalanacakları ve yardımın uygulanması ile ilgili
esasların Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nın
birlikte hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunacağını
düzenlenmektedir.
Anayasa'nın 128. maddesinde 'Devlet'in, kamu iktisadi
teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişiliklerinin genel idare esaslarına göre
yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları,
görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer
özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu
sözleşme hükümleri saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla
özel olarak düzenlenir.' denilmiş; 7. maddesinde yasama
yetkisinin Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve bu
yetkinin devredilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
Yasayla düzenleme ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad ve
kurum olarak söz edilmesi değil, bunların yasa metninde kurallaştırılmasıdır.
Kurallaştırma ise düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçevenin
çizilmiş olmasını ifade eder. Ancak bu koşulla uzmanlık ve teknik konulara
ilişkin ayrıntıların belirlenmesi yürütme organının takdirine bırakılabilir.
Anayasa'da yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda, yürütme
organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi
olanaklı değildir. Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve
bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle Anayasa'da öngörülen ayrık durumlar dışında,
yasalarla düzenlenmemiş bir alanda, yasa ile yürütmeye genel nitelikte kural
koyma yetkisi verilemez.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin hakları ve yükümlülüklerinin
yasa ile düzenlenmiş olduğunun kabul edilebilmesi için söz konusu hak ve
yükümlülüklerinin sadece ad olarak yasada belirtilmesi yeterli değildir. Böyle
bir düzenlemede temel ilkelerin ortaya konulması, çerçevenin çizilmesi,
sınırsız, belirsiz ve geniş bir alanın yürütmenin düzenlemesine bırakılmaması
gerekmektedir.
657 sayılı Yasa'nın 'Sosyal Haklar ve Yardımlar' başlıklı VI.
kısımda düzenlenen 'Yiyecek yardımı', Devlet memurlarının özlük hakları
kapsamında yer aldığı gözetildiğinde, bu konudaki düzenlemelerin Anayasa'nın
128. maddesinde öngörülen doğrultuda yapılması gerektiği kuşkusuzdur. Maddeye
5982 sayılı Yasa ile eklenen tümcede 'mali ve sosyal haklara ilişkin toplu
sözleşme hükümleri saklıdır.' denilmiş ise de Devlet memurlarına yapılan
yiyecek yardımının, bir sosyal hak olarak toplu sözleşme hükümlerine konu
edilebileceği açık olmakla birlikte böyle bir toplu sözleşmenin henüz
yapılmadığı günümüzde 'yasayla düzenleme ilkesi'nin geçerliliğini koruduğu
kuşkusuzdur.
İtiraz konusu kuralla, Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek
yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili
esasların belirlenmesinin tamamen idarenin hazırlayacağı yönetmeliğe
bırakılmasının Anayasa ile uyumlu olduğundan söz edilemez.
Açıklanan nedenlerle iptali istenilen kural Anayasa'nın 128.
maddesine açıkça aykırı olduğundan iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluğun
redde ilişkin görüşüne katılmıyorum. 22.12.2011
KARŞIOY GEREKÇESİ
14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun itiraz
konusu 212. maddesinde; Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından
ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar
Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nın birlikte
hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunacağı belirtilmiştir.
Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında; 'Memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri
saklıdır' denilmiştir.
Anayasa'nın 128. maddesinde yer alan 'kanunla düzenleme ilkesi',
kanunun düzenlediği alan ile ilgili temel ilkelerin konulmasını ve sınırlarının
belirlenmesini gerekli kılar. Bu takdirde uzmanlık ve teknik gerektiren
konularda ayrıntıların belirlenmesi yürütme organının takdirine bırakılabilir.
Anayasa'da yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda, yürütme
organın genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisi bulunmamaktadır.
Yürütme organının düzenleme yetkisi sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir.
Buna göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin hakları ve
yükümlülüklerinin yasa ile düzenlenmiş olduğunun kabul edilebilmesi için,
düzenleme ile temel ilkelerin ortaya konulması ve sınırların belirlenmesi,
belirsiz ve geniş bir alanın yürütmenin düzenleme alanına terk edilmemesi
gerekir.
İtiraz konusu kuralda yer alan 'yiyecek yardımı'nın, Devlet
memurlarının özlük hakları içinde yer aldığı ve bu nedenle de yiyecek yardımına
ilişkin düzenlemelerin kanunla yapılması gerektiği konusunda kuşku bulunmamaktadır.
Oysa kuralda, Devlet memurlarına yapılacak yiyecek yardımı
ile ilgili esasların, yürütme organınca çıkartılacak bir yönetmelikle
belirleneceği öngörülmüştür. Bu öngörü, yiyecek yardımına ilişkin temel ilke ve
sınırların belirlenmesinin, kanun ile yapılmayacağını ifade etmektedir. Sonuç
olarak, yiyecek yardımına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusu tamamen
yürütme organının düzenlemesine terk edilmiştir.
Buna göre, Devlet memurlarının özlük haklarından olan yiyecek
yardımının temel ilkelerinin ve sınırlarının kanunla belirlenmediği sonucu
ortaya çıkmakta ve yürütme organın yiyecek yardımına ilişkin usul ve esasları
belirlenmede tam yetkili hale geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durum, Anayasa'nın 128. maddesinde öngörülen kanunla düzenleme
ilkesine aykırıdır. İptali gerekir.
Redde ilişkin çoğunluk düşüncesine bu nedenle katılmıyoruz.
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
Recep KÖMÜRCÜ
|
KARŞIOY YAZISI
İtiraz konusu kural ile devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek
yardımından, ne şekilde yararlanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili
esasların bir yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. Yiyecek yardımı devlet
memurlarının özlük hakları kapsamında olan bir sosyal haktır ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nda 'Sosyal Haklar ve Yardımlar' başlığı altında yer
alması da bu duruma işaret etmektedir.
Anayasa'nın 55. maddesinde ücretin emeğin karşılığı olduğu ve
devletin çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve
diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alacağı
hükümleri yer almaktadır. İtiraza neden olan somut olayda bir kamu görevlisinin
maaşının %25'i yiyecek yardımı olarak kesilmiştir. Maaşının dörtte birine varan
bir kısmının yiyecek yardımına katkı olarak kişiden geri alınması sosyal
adalete ve hakkaniyete uygun düşmemektedir. Bu durum, açıktır ki, yiyecek
yardımının bir yardım ve sosyal hak olma özelliğini anlamsız, etkisiz ve
sonuçsuz hale getirmekte, sosyal yardımların adil bir ücret düzeyi oluşumuna
yaptığı katkıyı adeta tersine çevirmekte ve böylece ücrette adalet dengesinin
bozulmasına olanak tanımaktadır. Dolayısıyla, itiraz konusu düzenleme
Anayasa'nın 55. maddesini ihlal etmektedir.
Anayasa'nın 128. maddesinde kamu görevlilerinin ayrım
gözetilmeksizin tüm özlük işlerinin yasayla düzenleneceği ifade edilmiştir. Bu
maddeye 5982 Kanunla eklenen cümle ile mali ve sosyal hakların toplu sözleşme
hükümleri kapsamında belirlenmesi olanaklı hale gelmiştir. Yiyecek yardımında
tüm yetkiyi İdare'ye bırakan kuralın yiyecek yardımına ilişkin temel ilkeleri
belirlemediğini ve çerçevesini çizmediğini göz önüne alırsak, bu yardımın
teknik ve ayrıntılı bir düzenlemeyi gerektirmesi nedeniyle mutlaka yasa ile
yapılması zorunluluğu olmadığı iddiasını kabul etmek mümkün değildir. Memurun
emeği karşılığı aldığı ücrette azalma (veya artma) sonucu doğuracak tüm
düzenlemelerin yasa ile yapılması, O'na bir güvence sağlamaktadır. Memurlarla
İdare arasında mali ve sosyal hakları içeren bir toplu sözleşmenin henüz
yapılmadığını da dikkate alırsak, 128. maddedeki yasayla düzenleme ilkesinin
varlığını sürdürdüğünü görürüz. Sonuç olarak, Yasa Koyucu tarafından Maliye
Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca devlet memurlarının hangi hallerde
yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacaklarının belirlenmesi ve bu yardımın
uygulanması ile ilgili esasların hiçbir nesnel ilke, kural ve ölçüte
bağlanmadan anılan İdare'lere devri, Anayasa'nın 128. maddesine aykırı düşmektedir.
Nitekim, yiyecek yardımının benzeri olan ve sosyal yardım niteliği
taşıyan 'tedavi yardımı' ile ilgili bir düzenlemenin Sağlık Bakanlığının görüşü
alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenebileceği yolundaki kuralı da
Anayasa Mahkemesi, 29.1.2009 günlü, E: 2005/152, K: 2009/14 sayılı kararıyla
Anayasa'nın 7. ve 128. maddelerine aykırı bulmuştur.
İtiraza konu olan kuralın Anayasa'nın 55. ve 128. maddelerine
aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluk görüşünden ayrılıyorum.
KARŞI GÖRÜŞ
İptali istenilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 'yiyecek
yardımı' başlıklı 212. maddesi şu şekildedir: 'Devlet memurlarının
hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın
uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel
Başkanlığının birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur.'
Görüldüğü gibi, söz konusu kuralla, devlet memurlarına yiyecek
yardımı yapılması kabul edilmiş, ancak bu yardımın ne şekilde yapılacağı ve
tâbi olacağı esasların, Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel
Başkanlığının birlikte hazırlayacakları bir Yönetmelikle belirlenmesi
öngörülmüştür.
Maddenin gerekçesi olarak, giyecek ve yakacak yardımıyla beraber
ortak bir gerekçe kabul edilmiş ve şu şekilde belirtilmiştir: ' Bu
maddeler Devlet memurlarının giyecek , yiyecek ve yakacak yardımlarından
faydalanabileceklerine işaretle yetinmekte ve bu yardımların kapsamını ve
şekillerini tespit etmeyi Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Dairesinin
birlikte hazırlayacakları yönetmeliklere bırakmaktadır.'
Mahkememiz çoğunluk görüşünde, yiyecek yardımının tâbi olduğu
esasların belirlenmesinin, teknik ve ayrıntı sayılabilecek bir konu olduğu, o
nedenle kanunla düzenlenmesinin gerekmediği gerekçesi ile düzenleme, Anayasa'ya
aykırı bulunmamıştır.
Memurlara sağlanan yiyecek yardımı, diğer giyecek ve yakacak
yardımlarıyla birlikte 657 sayılı Kanun'un 'Sosyal Haklar ve Yardımlar'
başlıklı IV. Bölümünde düzenlenmiştir.
Anayasa'nın 7. maddesinde, yasama yetkisinin Türk Milleti adına
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu, bu yetkinin devredilemeyeceği
belirtilmiştir. Anayasanın 128. maddesinin ikinci fıkrasında da, 'Memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri
saklıdır'. hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, memurların hak ve
yükümlülükleri ile özlük işlerinin kanunla düzenlenmesi ilkesi kabul
edilmiştir. Kanunla düzenleme ilkesiyle kastedilen, Kanun koyucu tarafından
düzenlenmek istenen konunun, sadece adının kanunda belirtilmesi yahut o konudan
kurumsal olarak kanunda söz edilmesi olmayıp, ilgili konunun temel ilkelerinin
konulması, çerçevesinin çizilmesi gerekmektedir. Bu şekilde, düzenlenmek
istenen hususun temel ilkeleri ve çerçevesi kanunla belirlendikten sonra,
teknik konuların ve ayrıntıların yürütme organına bırakılması mümkündür.
Anayasa'da kanunla düzenlenmesi gerekli görülen bir konuda,
yürütme organına genel ve sınırları kanunla çizilmemiş bir düzenleme yetkisi verilemez.
Yürütme organına tanınan yetki, kanunla sınırlı, bağımlı ve tamamlayıcı bir
yetkidir. O nedenle, Anayasa'da belirtilen istisnai durumlar dışında, kanunla
düzenlenmemiş bir alanda, yürütme organına genel nitelikte düzenleme yapma ve
kural koyma yetkisi verilemez.
Yukarıda belirtildiği şekilde, memurlara tanınan yiyecek
yardımı, memurların özlük haklarına ilişkin bir durum olduğundan, Anayasa m.
128, II gereğince kanunla düzenlenmesi gerekir. Bu düzenleme yapılırken de,
konunun temel ilkelerinin ve çerçevesinin kanunla düzenlenmesi zorunludur. Oysa
iptali istenilen kuralda, 'Devlet memurlarının hangi hallerde
yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile
ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının
birlikte hazırlıyacakları bir yönetmelik ile tesbit olunur.' denilerek
yiyecek yardımının tâbi olduğu temel ilkeler belirtilememiş, sınırları
çizilmemiştir; bütün bu hususlar, kanunla düzenlenmeden, yürütme organına
bırakılmış olmaktadır. Nitekim bu husus, madde gerekçesinde de açıkça ifade
edilmiştir. Buna göre, yasama yetkisi de yürütme organına devredilmiş
olmaktadır.
Şu halde, devlet memurlarının yiyecek yardımını düzenleyen 212.
maddede, konunun tâbi olduğu temel ilkeler belirtilmeden, sınırları çizilmeden,
bu konular yürütme organına bırakılmış olduğundan, Anayasa'nın 7. ve 128, II.
maddelerine aykırı düzenleme yapıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanun'un 212. maddesinin Anayasa'nın 7. ve 128, II. maddelerine aykırı olduğu
ve iptali gerektiği kanaatinde olduğumdan, çoğunluk görüşüne katılmıyorum.