ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2003/60
Karar Sayısı : 2008/97
Karar Günü : 2.5.2008
R.G. Tarih-Sayı :30.05.2009-27243
İPTAL DAVASINI AÇAN: Anamuhalefet Partisi
(Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM Grubu Adına Grup Başkanvekilleri Oğuz OYAN,
Mustafa ÖZYÜREK, Haluk KOÇ ve 129 Milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU: 1.5.2003 günlü, 4856 sayılı "Çevre
ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un;
1) 2. maddesinin (h) bendinin,
2) 42. maddesinin (d) bendi ile değiştirilen 14.7.1965 günlü,
657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"nun (I) sayılı "Ek Gösterge
Cetveli"nin "II Teknik Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b) bendinin,
3) Geçici 2. maddesinin üçüncü fıkrasının,
4) 44. maddesinin (a) bendinin,
Anayasa'nın 2., 10. ve 11. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemidir.
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Yasa Kuralları
1.5.2003 günlü, 4856 sayılı "Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un iptali
istenilen kuralları içeren maddeleri şöyledir:
1) "MADDE 2.- Çevre ve
Orman Bakanlığının görevleri şunlardır:
a) Çevrenin korunması, kirliliğinin önlenmesi ve iyileştirilmesi
için prensip ve politikalar tespit etmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede,
araştırmalar ve projeler yapmak, yaptırmak, bunların uygulama esaslarını tespit
etmek, uygulanmasını sağlayacak tedbirleri almak.
b) Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi amacıyla ülke
şartlarına uygun olan teknolojiyi belirlemek, bu maksatla kurulacak tesislerin
vasıflarını tespit etmek.
c) Ülke şartlarına uygun olan çevre standartlarını Türk
Standartları Enstitüsü ile birlikte belirlemek, uygulamak ve uygulanmasını
sağlamak.
d) Atık ve yakıtlar ile ekolojik dengeyi bozan, havada, suda ve
toprakta kalıcı özellik gösteren kirleticilerin çevreye zarar vermeyecek
şekilde bertaraf edilmesi için denetimler yapmak; ülke genelinde tüm uygulayıcı
kurum ve kuruluşların bu konudaki taleplerini değerlendirerek sonuçlandırmak;
ülkenin atık yönetimi politikasını belirlemek ve bu konuda gerekli tedbirleri
almak; tehlikeli hallerde veya gerekli durumlarda faaliyetlerin durdurulması
ile ilgili usul ve esasları yönetmelikle belirlemek. 
e) Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi için çevre
standartları ve ekolojik kriterler esas olmak üzere her türlü analizi, ölçüm ve
kontrolleri gerçekleştirmek amacıyla laboratuvar kurmak, kurdurmak ve denetimlerini
yapmak veya mevcut kamu kurum ve kuruluşlarının laboratuvarlarından
yararlanmak.
f) Ülkedeki kirlenme konuları ile kirlenmenin mevcut olduğu veya
olması muhtemel bölgeleri ve sektörleri tespit etmek ve izlemek, bu
problemlerin teknik, idari ve finansman bakımından çözümünü sağlayan kaynağın
bulunmasıyla ilgili çalışmaları yönetmek veya yönlendirmek.
g) Sürdürülebilir kalkınma ilkesi çerçevesinde, çevreye olumsuz
etki yapabilecek her türlü plan, program ve projenin, fayda ve maliyetleriyle
çevresel olguların ortak bir çerçeve içinde değerlendirilmesini
gerçekleştirecek çevresel etki değerlendirmesi ve stratejik çevresel
değerlendirme çalışmasının yapılmasını sağlamak, bu çalışmaları denetlemek ve
izlemek.
h) Dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik
kararlarla ekolojik kararların birarada düşünülmesine imkan veren rasyonel
doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları
temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak,
uygulanmasını sağlamak.
ı) Hayvanların korunmasına yönelik çalışmaları, ilgili bakanlık,
kurum ve kuruluşların işbirliği ile yapmak, yaptırmak, bu konuda yürütülen
faaliyetleri desteklemek, denetlemek ve denetlenmesini sağlamak.
i) Çevre konusunda görev verilmiş olan özel kuruluşlar ile kamu
kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak; bu konuda
faaliyette bulunan gönüllü kuruluşları yönlendirmek, desteklemek ve bakanlıklar
arası işbirliği esaslarını yönetmelikle belirlemek.
j) Çevreye olumsuz etkileri olan her türlü faaliyeti ülke
bütününde izlemek ve denetlemek.
k) Çevre uygulamalarına etkinlik kazandırmak için başta mahalli
idareler olmak üzere, sürekli bir eğitim programı uygulamak, bu amaçla yapılan
eğitim faaliyetlerini izlemek, desteklemek, yönlendirmek, çevre bilincini
geliştirmek ve çevre problemleri konusunda kamuoyu araştırmaları yapmak.
l) Çevre ve orman konularında uluslararası düzeyde sürdürülen
çalışmaların izlenmesi ve bunlara katkıda bulunulması amacıyla ulusal düzeyde
yapılan hazırlıkları ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde yürütmek ve bu
çalışmalara Türkiye'nin iştirakine ilişkin koordinasyonun sağlanmasına,
uluslararası ilişkilerin yürütülmesi ile ilgili mevzuat çerçevesinde yardımcı
olmak.
m) Ormanların korunması, imarı ve ıslahı ile bakımını sağlamak.
n) Orman sınırlandırılması ve kadastrosunu yapmak, vasıf tayini
ile Devlet ormanlarına ilişkin kamu yararına irtifak hakkı tesisi ve iznine ait
işleri yürütmek.
o) Orman sınırları içerisinde ve yeniden orman rejimine alınacak
yerlerde genel ağaçlandırma planı düzenlemek, bu planın gerektirdiği etüt ve
proje işleri ile ağaçlandırmaları yapmak veya yaptırmak.
ö) Erozyonu önleyici her türlü tedbiri almak.
p) Devlet ormanları içindeki otlak, yaylak ve kışlakları özel
mevzuatına göre ıslah etmek, otlatma amenajman planlarını yapmak veya
yaptırmak.
r) Ağaçlandırma yapmak, devamlı ve geçici fidanlıklar kurmak, özel
ağaçlandırma yapmak ve fidanlık tesis etmek isteyen gerçek ve tüzel kişileri
desteklemek.
s) Devlet ormanları ile tüzel kişiliği haiz kamu kurumlarına ve
özel ormanlara ait amenajman planlarını yapmak veya yaptırmak.
ş) Devlet ormanları içinde ve bitişiğinde oturan köylülerin sosyal
ve ekonomik gelişmelerini sağlamak maksadıyla bunları her türlü kredi ve yardım
kaynaklarıyla desteklemek, orman-halk ilişkilerini geliştirmek ve bu konuda her
türlü tedbiri almak.
t) Başka yerlere nakledilecek orman köylülerinin bıraktıkları
taşınmazların kamulaştırılmasını sağlamak ve buraları ağaçlandırmak.
u) Yurt içi odun hammadde ihtiyacını karşılamak, odun ve odun dışı
orman ürünlerinin ithalat ve ihracatına ilişkin esasları belirlemek,
gerektiğinde tohum, fidan ve üretimle ilgili maddeleri ithal ve ihraç etmek.
v) Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma
alanları ve orman içi mesire yerleri ile biyolojik çeşitliliğin, av ve yaban
hayatı alanlarının tespiti, yönetimi, korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve
işlettirilmesini sağlamak.
y) Bakanlığın çalışma alanına giren hizmetlere ilişkin olarak,
araştırma birimleri ve eğitim merkezleri açmak, yurt içinde ve dışında gerekli
personeli yetiştirmek, her çeşit uygulamalı araştırmalarla eğitim, yayın ve
yayım çalışmaları yapmak, yaptırmak, dokümantasyon ve tanıtma faaliyetlerinde
bulunmak.
2) MADDE 42.- 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun;
a) 36 ncı maddesinin "Ortak Hükümler" bölümünün (A/11)
numaralı bendinde yer alan; "Çevre Uzman Yardımcıları" ibaresi
"Çevre ve Orman Uzman Yardımcıları" olarak, "Çevre
Uzmanlığına" ibaresi ise "Çevre ve Orman Uzmanlığına" olarak,
b) "Zam ve Tazminatlar" başlıklı 152 nci maddesinin
"II-Tazminatlar" kısmının "A- Özel Hizmet Tazminatı"
bölümünün (i) bendinde yer alan "Çevre Uzmanları" ibaresi,
"Çevre ve Orman Uzmanları" olarak,
c) (I) sayılı Ek Gösterge Cetveli'nin "I- Genel İdare
Hizmetleri Sınıfı" bölümünün (h) bendinde yer alan "Çevre
Uzmanları" ibaresi, "Çevre ve Orman Uzmanları" olarak,
d) (I) sayılı "Ek Gösterge Cetveli"nin "II- Teknik
Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b) bendi aşağıdaki şekilde,
|
Derece
|
Ek Gösterge
|
b) Kadroları bu sınıfa dahil olup, en az 4 yıl süreli
yükseköğretim veren fakülte ve yüksekokullardan mezun olarak yürürlükteki
hükümlere göre Jeolog, Hidrojeolog, Hidrolog, Jeomorfolog, Jeofizikçi,
Fizikçi, Matematikçi, İstatistikçi, Yöneylemci (hareket araştırmacısı),
Matematiksel İktisatçı, Ekonomici ve Kimyager unvanını almış olanlarla Teknik
Yüksek Öğretmen Okulu mezunları,
|
1
2
3
4
5
6
7
8
|
3000
2200
1600
1500
1200
1100
900
800
|
Değiştirilmiştir.
3) GEÇİCİ MADDE 2.- Çevre Bakanlığı ile Orman Bakanlığına ait
kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin eki
cetvellerden çıkarılmış ve ekli (I) sayılı listede belirtilen kadrolar ihdas
edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki
(I) sayılı cetvele Çevre ve Orman Bakanlığı bölümü olarak eklenmiştir.
Çevre Bakanlığı il müdürlükleri yeni bir düzenleme yapılıncaya
kadar Çevre ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü adı altında faaliyete devam
ederler. "İl Çevre Müdürü" kadro unvanı "İl Çevre ve Orman
Müdürü" olarak değiştirilmiş, "İl Çevre Müdür Yardımcısı" ile
"Bölge Müdürü" ve "Bölge Müdür Yardımcısı" kadro unvanları
cetvelden çıkartılmıştır.
Çevre Bakanlığı ve Orman Bakanlığında; Müsteşar, Teftiş Kurulu
Başkanı, Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Araştırma Planlama ve Koordinasyon
Kurulu Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı, 1 inci Hukuk Müşaviri, Personel Dairesi
Başkanı, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı, Yayın Dairesi Başkanı, Çevre
Eğitimi ve Yayın Dairesi Başkanı, Dış İlişkiler Dairesi Başkanı, Finansman
Dairesi Başkanı, Daire Başkanı, Bakanlık Müşaviri, Özel Kalem Müdürü, Basın ve
Halkla İlişkiler Müşaviri, Savunma Sekreteri, Bölge Müdürü, Bölge Müdür
Yardımcısı, İl Çevre Müdürü ve İl Çevre Müdür Yardımcısı kadro unvanlı
görevlerde bulunanların görevleri, bu Kanunun yayımı tarihinde sona erer.
Bunlar en geç bir yıl içerisinde durumlarına uygun boş kadrolara atanırlar.
Atama işlemi yapılıncaya kadar kurumca ihtiyaç duyulan işlerde
görevlendirilebilirler. Bunlar, yeni bir kadroya atanıncaya kadar, eski
kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her türlü zam ve tazminatlar ile diğer
mali haklarını almaya devam ederler. Söz konusu personelin, atandıkları yeni
kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali
hakları toplamının net tutarı, eski kadrolarına bağlı olarak en son ayda
almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer
mali hakları toplamı net tutarından az olması halinde, aradaki fark
giderilinceye kadar atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece herhangi bir kesintiye
tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.
Bu Kanunun yayımı tarihinde Çevre Bakanlığı ve Orman Bakanlığına
ait kadrolarda bulunanlardan, üçüncü fıkrada sayılanlar hariç kadro ve görev
unvanı değişmeyenler Çevre ve Orman Bakanlığına ait aynı unvanlı kadrolara
atanmış sayılırlar.
4) MADDE 44.- Bu Kanunun;
a) 42 inci maddesinin (d) bendi 21.10.2001 tarihinde,
b) Diğer maddeleri ise,
Yayımı tarihinde yürürlüğe girer."
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde, Anayasa'nın 2., 10. ve 11. maddelerine
dayanılmıştır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca, Mustafa BUMİN,
Haşim KILIÇ, Samia AKBULUT, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya
KANTARCIOĞLU, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN ve Mehmet ERTEN'in
katılımlarıyla 26.6.2003 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar
verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali
istenilen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri
ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
1) Yasa'nın 2. Maddesinin (h) Bendinin
İncelenmesi
Dava dilekçesinde, "çevre düzeni planı hazırlama"
görevinin Çevre ve Orman Bakanlığı'na verilmesinin hukuk düzeninde bir takım
çelişki ve belirsizliklerin ortaya çıkmasına neden olduğu, Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı'nın kuruluş ve sorumluluklarının düzenlenmiş olduğu 180 ve 209 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamelerde ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 9. maddesi
kapsamında çevre düzeni planlarının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca
hazırlanıp onaylandığı, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın muhtelif kararlarında
da bu durumun ortaya konulmuş olduğu, dolayısıyla "çevre düzeni
planları" hazırlatma yetki ve görevinin her iki bakanlığın da görev
alanına girmesi sonucunda hukuki belirsizliğe yol açtığı belirtilerek, kuralın
Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Anayasa'da ve ilgili 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluşu ve Görev
Esasları Hakkında Kanun'da yer alan düzenlemeler, yasa koyucuya, toplumsal
ihtiyaçlar doğrultusunda bakanlıkların görevlerini belirleme yetkisini
vermektedir. Yasa koyucu, Çevre Bakanlığı'nın 1991 yılında kuruluşundan
itibaren Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Çevre Bakanlığı arasında yetki
çatışmasına neden olan "çevre düzeni planı" hazırlanması, onaylanması
ve uygulanması yetki ve görevini iptali istenilen kuralla Çevre ve Orman Bakanlığı'na
vermiştir.
Çevre düzeni planı konusunda yetkili olan bakanlığın belirlenerek
yetki karmaşasına son verilmesi "kamu yararı" kavramı ile ilgilidir.
Hukuk devleti ilkesinin öğeleri arasında yasaların kamu yararına dayanması
ilkesi vardır. Bilindiği üzere, bütün kamusal işlemlerin yönelmek zorunda
oldukları nihai hedef kamu yararının gerçekleştirilmesidir. Kanunun amaç öğesi
bakımından anayasaya uygun sayılabilmesi için kamu yararı dışında bir amaç
gözetilmeden çıkarılmış olması gerekir. Bu ilkenin anlamı kamu yararı düşüncesi
olmaksızın başka deyimle yalnızca özel çıkarlar için veya yalnızca belli
kişilerin yararına olarak herhangi bir yasa kuralının konulamayacağıdır.
Anayasada belirtilen amacı, ya da kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla, yasa
koyucunun belli bir sonuca ulaşmak için değişik yolların seçiminde siyasi
takdir yetkisine sahip olduğu açıktır.
Açıklanan nedenlerle, çevre düzeni planı hazırlanması konusunda
iki bakanlık arasında yıllardır var olan çatışmayı sona erdirmeye yönelik olan
düzenleme kamu yararına uygun olup, Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine aykırı
değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
2) Yasa'nın 42. Maddesinin (d) Bendinin
İncelenmesi
Dava dilekçesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/b
maddesinde "Teknik Hizmetler Sınıfı"nın düzenlenmiş olduğu ve bu
sınıftaki mesleklerin de yüksek mühendis, mühendis, yüksek mimar, mimar,
jeolog, hidrojeolog, jeofizikçi, fizikçi, kimyager, matematikçi, istatistikçi,
yöneylemci, şehir plancısı, bölge plancısı olarak belirlenmiş olduğu, bu
unvanlara sahip olan devlet memurlarının 1970-1990 yılları arasında eşit özlük
haklarına sahip olduğu, 9.4.1990 günlü, 418 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile
özlük haklarının ayrıldığı, 418 sayılı KHK'nin Anayasa Mahkemesi'nce iptal
edildiği, benzer düzenlemeler içeren 18.5.1994 günlü, 527 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname'nin de iptal edildiği, bu düzenlemelerle teknik ve fen bilimi veren,
temel matematik, fizik ve kimyaya dayalı kariyerlere sahip olarak, aynı kuruluşlarda
eşdeğer görevleri yapan fen lisansiyerleri ile mühendis-mimar grubu arasında
ayrım meydana getirildiği ifade edilmiştir.
Dilekçede ayrıca, Teknik Hizmetler Sınıfı'nın (a) bendinde yer
alan meslek grupları ile (b) bendinde yer alanlar arasında, eğitim düzeyleri ve
yaptıkları iş bakımından böyle bir ayrımı gerektirecek fark bulunmadığı, böyle
bir ayrımın makul bir nedene dayanmaması, kamu yararını esas almaması ve aynı
sınıftaki meslekler arasında farklılıklar yaratması nedenleriyle Anayasa'nın
10. maddesine aykırı olduğu; 10. maddeye aykırı olan bir düzenlemenin
Anayasa'nın 2. ve 11. maddelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Anayasa'nın 10. maddesinde, "Herkes, dil, ırk, renk,
cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle
ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara
sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare
makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket
etmek zorundadırlar." denilerek hukukun temel ilkelerinden olan eşitlik
ilkesine yer verilmiştir.
Anayasa'nın bu ilkesi ile aynı hukuksal durumda olan kişilerin aynı
kurallara bağlı tutulması, değişik hukuksal durumda olanların ise değişik
kurallara bağlı tutulmasının bir aykırılık oluşturmayacağı kabul edilmiştir.
Yasa önünde eşitlik; herkesin her yönden aynı kurallara bağlı
olacağı anlamına gelmez. Yasaların uygulanmasında dil, ırk, renk, cinsiyet,
siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayrılığı gözetilmesi ve bu
nedenlerle eşitsizliğe yol açılması Anayasa katında geçerli görülemez. Bu
mutlak yasak, birbirinin aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve
ayrıcalıklı kişi ve toplumların yaratılmasını engellemektedir. Kimi
yurttaşların haklı bir nedene dayanarak değişik kurallara bağlı tutulmaları
eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi
kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve değişik uygulamaları
gerekli kılabilir. Özelliklere, ayrılıklara dayandığı için haklı olan nedenler,
ayrı düzenlemeyi aykırı değil, geçerli kılar. Aynı durumda olanlar için ayrı
düzenleme aykırılık oluşturur. Anayasa'nın amaçladığı eşitlik, eylemli değil
hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı
kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nın öngördüğü eşitlik çiğnenmiş olmaz. Başka
bir anlatımla, kişisel nitelikleri ve durumları özdeş olanlar arasında,
yasalara konulan kurallarla değişik uygulamalar yapılamaz. Durumlardaki
değişikliğin doğurduğu zorunluluklar, kamu yararı ya da başka haklı nedenlere
dayanılarak yasalarla farklı uygulamalar getirilmesi, Anayasa'nın eşitlik
ilkesinin çiğnendiğini göstermez.
657 sayılı Kanun'da hizmet sınıfları itibarıyla, özellikle
yetenekli eleman temininde karşılaşılan güçlüklerin aşılması amacıyla belli
sınıflara öncelik tanındığı gibi; hizmet sınıfları içerisinde de böyle bir
tercihin yapılması söz konusu olmuştur. Ek göstergelerin tespitinde, meslek
grupları bakımından farklı düzenlemeler öngörülmesi yasa koyucunun
takdirindedir.
Eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilebilmesi için bir yasanın
aynı hukuksal durumda olanlar arasında bir ayırım veya ayrıcalık yaratması
gerekir. Mühendis ya da mimar unvanlı, teknik hizmetler sınıfına mensup Devlet
memurları ile yüksek öğrenim görmekle birlikte farklı unvanlarda olan teknik
hizmetler sınıfına mensup Devlet memurları aynı hukuksal konumda değillerdir.
Dolayısıyla bu unvanlar arasında ek gösterge farklılıklarının bulunmasının
eşitsizliğe yol açtığı ileri sürülemez.
Açıklanan nedenlerle; aynı hizmet sınıfı içerisinde yer almakla
birlikte farklı meslek gruplarına farklı ek gösterge tayin edilmesi Anayasa'nın
10. maddesine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa'nın 2. ve 11. maddeleriyle
ilgisi görülmemiştir.
3) Yasa'nın Geçici 2. Maddesinin Üçüncü
Fıkrasının İncelenmesi
Dava dilekçesinde, eski
görevlerinde iken almakta oldukları mali hakları toplamından daha düşük mali
haklar sağlayan bir göreve atanan söz konusu personele ödenecek tazminat
miktarının belirlenmesinde ilgilinin eski görevinde en son ayda almakta olduğu
mali haklar toplamının baz alındığı oysa, memur maaşlarına zaman içerisinde zam
veya başka düzenlemelerle artışların yapıldığı, dava konusu yasal düzenlemenin
eski görevinden daha düşük mali haklar sağlayan bir göreve atanan ve aradaki
farkın kendilerine tazminat olarak ödenmesi öngörülen kişileri, tazminat
miktarının belirlenmesinde ileride yapılacak zamları dikkate almaması nedeniyle
mağdur etmekte olduğu, bu nedenle dava konusu yasa kuralının kazanılmış
hakların korunması ilkesine ve netice olarak Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan
hukuk devleti ilkesine ve dolayısıyla Anayasa'nın 11. maddesinde yer alan
Anayasa'nın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
Kazanılmış haklara saygı ilkesi, hukuk devletinin genel
ilkelerinden birisini oluşturmaktadır. Kazanılmış bir haktan söz edilebilmesi
için bir hakkın, yeni yasadan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün
sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekmektedir. Kazanılmış hak, kişinin
bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve
kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır. Bir statüye bağlı olarak ileriye
dönük, beklenen haklar ise bu nitelikte değildir.
Dava konusu düzenleme ile bir kısım personelin kadrosuz kaldıkları
ve bu durumdaki personelin, Bakanlıkta boş bulunan durumlarına uygun kadrolara,
bir yıl içerisinde atanacakları ve yeni atandıkları kadrolarda elde ettikleri
mali hakların eski kadrolarına bağlı olarak en son ayda almakta oldukları mali
haklarından az olması halinde aradaki farkın tazminat olarak ödeneceği
öngörülmüştür.
Statü hukukunda, memurlara yapılacak parasal hak ödemeleri
bakımından ilgilinin bulunduğu kadronun gözetilmesi esastır. Kadro unvanının
değişmesi halinde de özlük hakları, ilgilinin yeni kadro unvanı gözetilerek
belirlenmektedir. Bir kadroya ilişkin parasal haklar, kural olarak bir başka
kadroda bulunanlar yönünden kazanılmış hak oluşturmamaktadır. Çevre Bakanlığı
ve Orman Bakanlığı'nda dava konusu düzenlemede yer alan kadrolarda görev
yapmakta iken iki bakanlığın birleşmesi sonucunda kadroları kaldırılan
personelin önceki kadro unvanlarına bağlı hakları, halen bulundukları statüden
doğan, tahakkuk etmiş ve kendileri yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak
niteliğine dönüşmüş bir hak niteliğinde olmadığından kazanılmış bir hakkın
ihlali söz konusu değildir.
Açıklanan nedenle, dava konusu kural Anayasa'nın 2. maddesine
aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa'nın 11. maddesiyle ilgisi
görülmemiştir.
4) Yasa'nın 44. Maddesinin (a) Bendinin
İncelenmesi
Dava dilekçesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na 4856
sayılı Kanun'un 42. maddesini (d) bendi ile eklenen (I) sayılı cetvelin
"(II) Teknik Hizmetler Sınıfı" başlıklı bölümün (b) bendinin yürürlük
tarihinin 21.10.2001 tarihi olarak belirlenmesinin, yargı kararları ile (I)
sayılı cetvelin "(II) Teknik Hizmetler Sınıfı" başlıklı bölümün (a)
bendinde yer alan daha yüksek ek gösterge rakamlarına göre aylık alanların
kazanılmış haklarını korumadığı, bu nedenle de 44. maddenin (a) bendinin
Anayasa'nın 2., 10., ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
527 sayılı KHK ile değiştirilen 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'na ekli (I) sayılı cetvelin "(II) Teknik Hizmetler Sınıfı"
başlıklı bölümün (b) bendinde yer alan şehir plancısı, bölge plancısı,
fizikçi, matematikçi, istatistikçi, kimyager, ekonomici ve jeomorfolog
ibarelerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesiyle bu unvanları taşıyan
Devlet memurlarına (I) sayılı cetvelin "(II) Teknik Hizmetler Sınıfı"
başlıklı bölümün (a) bendinde yer alan ek gösterge rakamları üzerinden aylık
ödenmesini sağlamadığı gibi (c) bendinde yer alan "Kadroları bu
sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışındaki yüksek öğrenim
mezunları" için öngörülen daha düşük ek gösterge rakamları
üzerinden aylık ödenmesine yol açmıştır. Dava konusu düzenleme yapılırken
kuralın yürürlük tarihi öne çekilerek, (I) sayılı cetvelin "(II) Teknik
Hizmetler Sınıfı" başlıklı bölümün (c) bendinde yer alan "Kadroları
bu sınıfa dahil olup da yukarıda sayılanlar dışındaki yüksek öğrenim
mezunları" için öngörülen ek gösterge rakamları esas alınarak
aylık ödemesi yapılan Devlet Memurlarına geçmişe yönelik olarak ödeme yapılması
olanağı getirilmiştir. Dolayısıyla yürürlük tarihinin geriye çekilmesi kazanılmış
hakların kaybedilmesine neden olmadığı gibi, (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin,
Teknik Hizmetler Sınıfı bölümünün (b) bendinde yer almakla birlikte, Anayasa
Mahkemesi'nin iptal kararı sonucunda daha düşük ek gösterge rakamları üzerinden
aylık ödenen Teknik Hizmetler Sınıfı'nda yer alan Devlet memurlarına geçmişe
dönük ödeme yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.
Açıklanan nedenle, dava konusu kural Anayasa'nın 2. ve 10.
maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Kuralın Anayasa'nın 11. maddesiyle ilgisi
görülmemiştir.
V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
1.5.2003 günlü, 4856 sayılı "Çevre ve Orman Bakanlığı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un;
1- 2. maddesinin (h) bendinin,
2- 42. maddesinin (d) bendi ile değiştirilen 14.7.1965 günlü,
657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"nun (I) sayılı "Ek Gösterge
Cetveli"nin "II Teknik Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b) bendinin,
3- Geçici 2. maddesinin üçüncü fıkrasının,
4- 44. maddesinin (a) bendinin,
YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE, 26.6.2003 gününde
E. 2003/60, K. 2003/5 (Yürürlüğü Durdurma) ile oybirliğiyle karar verilmiştir.
VI- SONUÇ
1.5.2003 günlü, 4856 sayılı Çevre ve Orman
Bakanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun'un;
1- 2. maddesinin (h)
bendinin,
2- 42. maddesinin (d) bendi ile değiştirilen 14.7.1965
günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (I) sayılı "Ek Gösterge
Cetveli"nin "II- Teknik Hizmetler Sınıfı" bölümünün (b)
bendinin,
3- Geçici 2. maddesinin üçüncü fıkrasının,
4- 44. maddesinin (a) bendinin,
Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, 2.5.2008
gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim
KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Sacit
ADALI
|
Üye
Ahmet
AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
Mustafa
YILDIRIM
|
Üye
Cafer ŞAT
|
Üye
A.
Necmi ÖZLER
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Şevket APALAK
|
Üye
Serruh
KALELİ
|