ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2007/64
Karar Sayısı : 2008/154
Karar Günü : 31.10.2008
R.G. Tarih-Sayı :29.01.2009-27125
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR :
1- Danıştay Sekizinci Dairesi
(Esas Sayısı: 2007/28)
2- Danıştay Sekizinci Dairesi
(Esas Sayısı: 2007/64)
İTİRAZLARIN KONUSU : 29.6.2006 günlü, 5535
sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Kanun'un;
A- 1. maddesiyle 8.4.1929 günlü, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere
Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun'a eklenen Geçici Madde 1'in birinci ve
ikinci fıkralarının, Anayasa'nın 2., 10. ve 70. maddelerine,
B- 2. maddesiyle 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu'na eklenen Geçici 52., 53. ve 54. maddelerin Anayasa'nın 2., 10., 70. ve
138. maddelerine,
aykırı olduğu savıyla iptali ve 2. maddesinin yürürlüğünün durdurulması
istemidir.
I- OLAY
29.6.2006 günlü, 5535 sayılı Yasa'nın uygulanmasını göstermek
amacıyla Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanıp 12.8.2006
günlü, 26257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2006/2 numaralı Tebliğ'in tümü
ile Maliye Bakanlığınca aynı amaçla hazırlanıp 5.8.2006 günlü, 26250
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Genelge'nin bazı hükümlerinin iptali ve
yürürlüklerinin durdurulması istemiyle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca
açılan iki ayrı davada, davacı vekilinin dava konusu Tebliğ ve Genelge
hükümlerinin dayanağını oluşturan itiraz konusu kuralların Anayasa'ya
aykırı olduğu savını ciddi bulan Danıştay Sekizinci Dairesi, iptali için
başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
1- 5535 sayılı Yasa'nın 1. maddesiyle 1416 sayılı Yasa'ya eklenen
ve itiraz konusu birinci ve ikinci fıkraları da içeren Geçici 1. madde
şöyledir:
"GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanun uyarınca mecburi
hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce, eğitimin herhangi bir aşamasında öğrencilikle ilişikleri
kesilenler, öğrenim sürelerinin bitiminde mecburi hizmetlerini tamamlamak üzere
görevlerine başlamayanlar, görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi
hizmetini bitirmeden görevlerinden ayrılanlar ile göreve başladıktan sonra
mecburi hizmetle yükümlü bulundukları süre içerisinde kadrolarıyla ilişiği
kesilenlerden haklarında borç takibi işlemi devam edenler, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde,
kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar için, imzaladıkları
yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate
alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın, 14/7/1965
tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin ikinci
fıkrası hükümlerine göre bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki süreler
için faiz uygulanmaksızın hesaplanacak tutarlarla yükümlü tutulurlar. Ancak,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği
tarihten önce yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi
alınanların döviz borçları, ilgili adına fiilen ödemenin yapıldığı tarihteki
T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış kuru üzerinden Türk
Lirasına çevrilerek bunlar adına Türk Lirası olarak yapılan harcama tutarına
eklenir. Bu şekilde hesaplanacak borç, sarf tarihinden bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere
tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek hesaplanır. Bu şekilde
hesaplanacak borç miktarından ilgilinin bu zamana kadar yaptığı tüm ödemeler
mahsup edilir; fazla ödenen tutar var ise ilgililere geri ödeme zorunluluğu
doğurmaz. Kalan borç var ise ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ dikkate
alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir.
Bunlardan borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek isteyenler, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde Milli Eğitim
Bakanlığına müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48
inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla, müracaat
tarihinden itibaren üç ay içerisinde atamaları yapılır ve atandıkları
kurumlarında, yurt içinde veya yurt dışında görmüş oldukları öğrenim sürelerine
ilişkin olarak genel hükümler çerçevesinde belirlenen mecburi hizmet
yükümlülüklerini yerine getirirler ve ilgililer adına öğrenimleri nedeniyle
çıkarılmış olan her türlü borç tutarlarının takibinden vazgeçilerek tahsilat
işlemine son verilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutarların bulunması
halinde, bu meblağa isabet eden süreler faiz borcu dikkate alınmaksızın
ilgililerin mecburi hizmet sürelerinden indirilir.
Bu Kanun kapsamında yurt dışına gönderilen öğrenciler, yurt
dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının
tamamlanmasından sonraki döneme ait olan kısmını, halen tâbi oldukları sosyal
güvenlik kurumuna bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde
müracaat etmeleri ve müracaat tarihi itibarıyla bulundukları görev ile derece
ve kademe ya da basamak ya da prime esas kazanç tutarı üzerinden bu süreye
ilişkin olarak hesaplanacak prim, kesenek, kurum karşılığı gibi toplam
yükümlülük tutarını müracaatın kabul tarihinden itibaren oniki ayda eşit
taksitler halinde ödemek suretiyle borçlanabilirler. Taksit ödeme dönemi
sonunda borcunun tamamını ödemiş olduğu tespit olunanların borçlanmış oldukları
bu süreler, emekliliğe tâbi toplam hizmet süresinin hesabında ve sigortalılık
ya da iştirakçiliğin başlangıç tarihinin tespitinde dikkate alınır. Aylık
taksitlerini zamanında ödemeyenlerin önceki aylara ilişkin olarak ödemiş
oldukları tutarlar, süresi geçen son taksit tarihinden itibaren otuz gün içinde
ilgililere iade olunur. Başvuru tarihi itibarıyla herhangi bir sosyal güvenlik
kurumuna tâbi olmayanlardan, daha önce herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna
tâbi çalışması olanlar en son tâbi oldukları sosyal güvenlik kurumuna, daha
önce herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi çalışması olmayanlar ise Sosyal
Güvenlik Kurumuna (Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne) müracaatta bulunurlar ve bunların
borçlanacakları süreye ilişkin olarak ödeyecekleri toplam tutar, 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında
Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında
Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen günlük
tutar esas alınarak tespit olunur."
2- 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen
itiraz konusu Geçici 52., 53. ve 54. maddeler şöyledir:
"Geçici Madde 52- (Ek: 29/6/2006-5535-2 md.) Kısmî
statüde görev yapanlara 15/3/2004 tarihinden önceki dönem için ödenmiş olan
makam ve görev tazminatları geri alınmaz; ödendiği halde herhangi bir nedenle
geri alınanlara geri alınan tutar iade edilir. Bunlara, 15/1/2003 ile 14/3/2004
tarihleri arasındaki dönem için ödenmeyen makam ve görev tazminatları, müstahak
olunan tarihteki miktarlar üzerinden ödenir."
"Geçici Madde 53- (Ek: 29/6/2006-5535-2 md.) 33
üncü maddeye göre lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışına gönderilenler
ile 35 inci maddeye göre yurt içinde başka bir üniversiteye lisansüstü
eğitim-öğretim amacıyla gönderilenlerden veya üniversitelerinde görev
yapanlardan bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar;
a) Lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt dışında kalmaları
gereken süre içerisinde öğrenimlerini tamamlayamamaları nedeniyle kadroları ile
ilişikleri kesilenlerden veya ilişiği kesilmeyip devam edenler ile başka bir
kamu kurumuna naklen atananlardan,
b) Eğitimin herhangi bir aşamasında, her ne sebeple olursa olsun
Türkiye'ye çağrılmış olanlardan,
c) Lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla yurt içindeki başka bir
üniversitede kalmaları gereken süre içerisinde öğrenimlerini tamamlayamamaları
nedeniyle kadroları ile ilişikleri kesilenlerden,
d) Eğitimlerinin herhangi bir aşamasında istifa etmiş olmaları
nedeniyle kadrolarıyla ilişikleri kesilenler, sürelerinin bitiminde mecburi
hizmetlerini tamamlamak üzere görevlerine başlamayıp çekilmiş sayılanlar ile
görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden
görevlerinden ayrılanlardan,
e) Herhangi bir üniversitede görev yaparken yeniden atanmamak
suretiyle üniversite ile ilişiği kesilenlerden,
en az yüksek lisans (master) eğitimini başarıyla tamamlamış
olanlar; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde
Yükseköğretim Kuruluna müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla,
Yükseköğretim Kurulunca atanmalarının uygun bulunması üzerine müracaat
tarihinden itibaren üç ay içerisinde, (öncelikle daha önce kadrolarının
bulunduğu kurumlar olmak üzere) Kurulun belirleyeceği yükseköğretim
kurumlarındaki durumlarına uygun öğretim elemanı kadrolarından birine
atanabilirler. Bunlardan durumları yukarıdaki (a), (b), (c), (d) ve (e)
bentlerine uyanlar için kullanılmak üzere yılda bir defa yapılmasına ilişkin
sınırlamaya tâbi olmaksızın 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 1 inci
maddesi hükmü uyarınca Bakanlar Kurulu kararıyla ihtiyaca göre öğretim
elemanları kadrolarında unvan ve derece değişiklikleri yapılabilir.
Yükseköğretim Kurulunca atanması uygun görülmeyenler altmış gün içerisinde
yargı yoluna başvurabilirler. Yükseköğretim Kuruluna başvurmayanlar ile
Yükseköğretim Kurulunca ataması uygun görülmeyenlerden, yargı yoluna müracaat
etmeyenler ve yargı kararı ile öğretim elemanı olarak atanmaları uygun
görülmeyenler ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içerisinde Devlet Personel Başkanlığına müracaat ederler. Bunlar, personel
ihtiyacı dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu kurum ve
kuruluşlarının boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve açıktan
atamaya ilişkin sınırlamalara tâbi tutulmaksızın altı ay içinde atanırlar.
Ancak bunlardan yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamlayamamış
olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde
Devlet Personel Başkanlığına müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları
kaydıyla müracaat tarihinden itibaren üç ay içerisinde, personel ihtiyacı
dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının
boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve açıktan atamaya ilişkin
sınırlamalara tâbi tutulmaksızın atanırlar. Bunlardan halihazırda Devlet memuru
statüsünde çalışanların ise çalıştıkları kurumlarda mecburi hizmetlerini
yapmalarına müsaade edilir.
Bunlar, atandıkları kurumlarında, halihazırda kamu kurumlarında
görev yapanlar ise bu kurumlarında yurt içinde veya yurt dışında görmüş
oldukları öğrenim sürelerine ilişkin olarak
genel hükümler çerçevesinde belirlenen mecburi hizmet yükümlülüklerini
yerine getirirler ve ilgililer adına öğrenimleri nedeniyle
çıkarılmış olan borç tutarlarının takibinden vazgeçilerek tahsilat işlemine son
verilir. Bunların daha önce ödemiş oldukları tutarların bulunması halinde, bu
meblağa isabet eden süreler ilgililerin mecburi hizmet sürelerinden indirilir.
Ancak, üniversiteye veya başka bir kamu kurumuna dönmek istemeyenlerden mecburi
hizmet karşılığı olarak, hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşlar
talep edilemez. Bu maaşlar haricinde eğitimleri için yapılan diğer ödemeler
talep edilir.
Birinci fıkranın (a), (b) veya (c) bentlerinde sayılan durumların
gerçekleşmesine rağmen, geçici 47 nci madde uyarınca öğrenim hakkı
tanınanlardan ataması yapılmış olanlar ile kadrolarıyla ilişikleri
kesilmeyenlerden haklarında borç takibi yapılanlar kadrolarında bırakılır;
bunlar hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır. Bunların yükseköğretim
kurumlarında çalışmış oldukları süreler mecburi hizmetlerinden indirilir.
Bu madde kapsamına girenlerden öğretim elemanı kadrosuna
atananlardan tekrar mecburi hizmet yükümlülüğü öngörülen bir görevlendirme
yapılmış veya yapılacakların, söz konusu görevlendirme çerçevesinde lisansüstü
eğitim-öğretimlerini başarılı bir şekilde tamamlamış olmaları veya
tamamlamaları halinde, bu görevde çalışmış oldukları süreler ilk
görevlendirmeye ilişkin mecburi hizmetlerinden indirilir ve ikinci
görevlendirmeye ilişkin mecburi hizmet yükümlülüğü devam eder; başarısız
olmaları halinde ise bu görevlendirmeden kaynaklanan mecburi hizmet yükümlülük süreleri
önceki mecburi hizmet yükümlülük sürelerine ilave edilir.
Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde öğretim elemanı veya
memur kadrolarına atandıktan sonra yükümlü bulundukları mecburi hizmeti
bitirmeden görevlerinden ayrılan veya bir ceza sebebiyle görevine son
verilenler ile bu madde kapsamına girdiği halde müracaat etmemeleri veya Devlet
Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen genel şartları taşımadıkları
için atanamamaları nedeniyle mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine
getirmeyenlerin yükümlü tutulacakları tutar, imzaladıkları yüklenme senedi ile
muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve
ilgililere ödeme yapma sonucu doğurmaksızın, kendilerine döviz olarak yapılmış
olan her türlü masraflar için;
a) Bunlardan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ek 34 üncü
maddesinin yürürlüğe girdiği 5/8/1996 tarihinden sonra yüklenme senedi ile
muteber imzalı müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, anılan maddenin
ikinci fıkrası hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihinden önceki süreler
için faiz uygulanmaksızın hesaplama yapılır.
b) 5/8/1996 tarihinden önce yüklenme senedi ile muteber imzalı
müteselsil kefalet senedi alınanlar hakkında, ilgili adına fiilen ödemenin
yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilân edilen efektif satış
kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bulunacak tutar ile bu tutara sarf
tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 1/1/2006
tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilân edilen kanunî faiz işletilerek
hesaplama yapılır. Ancak, bu hükümlere göre hesaplama yapılması sonucunda
borçlunun aleyhine bir durum ortaya çıkması halinde (a) bendi hükümleri
uygulanır.
Hesaplanan borç miktarı, ilgilinin durumu ve ödettirilecek meblağ
dikkate alınarak azamî beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Bunların daha önce
ödemiş oldukları tutar ile mecburi hizmetlerinde değerlendirilen sürelere
isabet eden tutar, anılan madde uyarınca belirlenecek tutardan düşülür."
"Geçici Madde 54- (Ek: 29/6/2006-5535-2 md.) Bu
Kanun uyarınca mecburi hizmet karşılığı yurt dışına gönderilenlerden, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, borcunun tamamını ödemeden veya
mecburi hizmetini tamamlamadan vefat edenlerin borç yükümlülükleri ortadan
kalkar. Buna bağlı olarak, borçlunun kendisi, mirasçıları ve kefilleri
hakkındaki her türlü borç yükümlülükleri ortadan kaldırılır ve her türlü borç
takibi işlemlerine son verilir."
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararlarında, Anayasa'nın 2., 10.,
70. ve 138. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
A- Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca, Tülay
TUĞCU, Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet
ERTEN, A. Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman
Alifeyyaz PAKSÜT'ün katılmalarıyla E. 2007/28 sayılı dosyada 21.3.2007
gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, öncelikle davada uygulanacak kural
sorunu görüşülmüştür.
Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesine göre, mahkemeler, bakmakta
oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname
kurallarını Anayasa'ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü
aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için
Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir
mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve
mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da
o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın
değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı
sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan
kurallardır.
Başvuran Mahkeme, 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu'na eklenen "Geçici Madde 52", "Geçici Madde
53" ve "Geçici Madde 54"ün iptalini istemektedir.
Danıştay Sekizinci Dairesinde bakılmakta olan davada, 5535
sayılı Yasa'nın uygulanmasını göstermek için Başbakanlık Devlet Personel
Başkanlığı tarafından hazırlanıp 12.8.2006 günlü, 26257 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 2006/2 numaralı "Tebliğ"in iptali istenmektedir. Söz
konusu Tebliğ ise 2547 sayılı Yasa'nın Geçici 53. maddesinin uygulanmasına
ilişkin hükümleri içermektedir. Bu durumda, davada uygulanacak kural Geçici 53.
madde olduğundan, 2547 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 52. ve Geçici 54. maddeler
davada uygulanacak kural niteliğinde değildir.
Bu nedenle, 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı
Yasa'ya eklenen Geçici 52. ve Geçici 54. maddelerin davada uygulanma olanağı
bulunmadığından, bu maddelere ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği
nedeniyle reddine, dosyada eksiklik bulunmadığından,
5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 53.
maddenin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin bu konudaki
raporun hazırlanmasından sonra karara bağlanmasına oybirliğiyle karar
verilmiştir.
B- Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca, Haşim KILIÇ,
Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Cafer ŞAT, A.
Necmi ÖZLER, Serdar ÖZGÜLDÜR, Şevket APALAK, Serruh KALELİ ve Osman Alifeyyaz
PAKSÜT'ün katılmalarıyla E. 2007/64 sayılı
dosyada 19.6.2007 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar
verilmiştir.
V- BİRLEŞTİRME KARARI
29.6.2006 günlü, 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve
Terkinine İlişkin Kanun'un 2. maddesiyle 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu'na eklenen Geçici 53. maddenin iptaline ve yürürlüğünün
durdurulmasına karar verilmesi istemiyle yapılan itiraz başvurusuna ilişkin E.
2007/28 sayılı davanın, aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle 2007/64 esas
sayılı dava ile birleştirilmesine, esasının kapatılmasına, esas incelemenin
2007/64 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine, 19.6.2007 gününde
oybirliğiyle karar verilmiştir.
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararları ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz
konusu kurallar, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer
yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Uygulanacak Kural ve Sınırlama Sorunu
1- Danıştay Sekizinci Dairesince yapılan iki ayrı iptal başvurusunun
birleştirilerek esas incelemenin birlikte yapılması ve başvuru kararlarında
farklılık bulunması nedeniyle, esas inceleme evresinde uygulanacak kural sorunu
üzerinde yeniden durmak gerekmiştir.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 16.4.2007 günlü, E. 2006/5870 sayılı
başvuru kararında, 5535 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 1416 sayılı Yasa'ya
eklenen Geçici 1. maddenin birinci ve ikinci fıkralarının iptali istenmektedir.
Bakılmakta olan davanın konusu, borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek
isteyenlere ilişkin düzenlemelerin iptali istemidir. 1416 sayılı Yasa'ya
eklenen Geçici Madde 1'in birinci fıkrasında borç yapılandırılmasına ilişkin
hükümler; ikinci fıkrasında ise borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek
isteyenlere ilişkin hükümler yer almaktadır. Bu durumda, davada uygulanacak
kural, borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek isteyenlere ilişkin hükümlerin
yer aldığı Geçici 1. maddenin ikinci fıkrasıdır. Dolayısıyla, Geçici 1.
maddenin birinci fıkrası, davada uygulanacak kural niteliğinde değildir.
Danıştay Sekizinci Dairesinin 20.2.2007 günlü, E. 2006/5869 sayılı
başvuru kararında 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu'na eklenen "Geçici Madde 52", "Geçici Madde
53" ve "Geçici Madde 54"ün iptali istenirken; aynı
Mahkemenin 16.4.2007 günlü, E. 2006/5870 sayılı başvuru kararında ise 5535
sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 53. maddenin
birinci ve ikinci fıkralarının iptali istenmektedir. Danıştay Sekizinci
Dairesinin E. 2006/5869 sayılı başvurusuna ilişkin verilen İlk
İnceleme Kararında, 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesinde yer alan Geçici 52. ve
54. maddelerin davada uygulanma olanağı bulunmadığından bu maddelere ilişkin
başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine ve esas incelemenin Geçici
53. madde yönünden yapılmasına karar verilmiştir.
Bakılmakta olan her iki davanın konusunu, 5535 sayılı Yasa'nın 2.
maddesi ile 2547 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 53. maddenin birinci fıkrasında
sayılan kişilerden "en az yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamlamış
olup da YÖK'e başvurmayanlar ile YÖK tarafından ataması uygun görülmeyenlerden,
yargı yoluna müracaat etmeyenler ve yargı kararı ile öğretim elemanı olarak
atanmaları uygun görülmeyenler" ile "yüksek lisans eğitimini
başarıyla tamamlayamayanlar"dan borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek
isteyenlere ilişkin düzenlemelerin iptali istemi oluşturmaktadır. İptali
istenen hükümler ise Geçici 53. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer
almaktadır. Bu durumda, davada uygulanacak kural, Geçici 53. maddenin
yalnızca birinci ve ikinci fıkralarıdır. Dolayısıyla, Geçici 53. maddenin
üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları, davada uygulanacak
kural niteliğinde değildir.
Bu nedenlerle, 31.10.2008 gününde yapılan toplantıda, 5535
sayılı Yasa'nın 1. maddesiyle 1416 sayılı Yasa'ya eklenen Geçici 1. maddenin
birinci fıkrası ile aynı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen
Geçici 53. maddenin üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkralarının,
itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı
bulunmadığından, bu fıkralara ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği
nedeniyle reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.
2- Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Yasa'nın 28. maddesine göre,
Anayasa Mahkemesine yapılacak başvurular, itiraz yoluna başvuran Mahkemenin
bakmakta olduğu davada uygulayacağı yasa kuralları ile sınırlıdır.
İtiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu her iki
davada, 5535 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen
Geçici 53. maddenin birinci fıkrasının YÖK Başkanlığına yapılacak başvurular ve
bunların sonuçlarını düzenleyen birinci, ikinci ve üçüncü tümcelerinin dava
konusu yapılmaması ve iptal isteminin fıkranın yalnızca dördüncü ve beşinci
tümcelerine yönelik olması nedeniyle, 2547 sayılı Yasa'nın Geçici 53.
maddesinin birinci fıkrasına ilişkin esas incelemenin, fıkranın dördüncü ve
beşinci tümceleri ile sınırlı olarak yapılmasına 31.10.2008 gününde
oybirliğiyle karar verilmiştir.
B- Genel Açıklamalar
1- Kamu Hizmet ve Görevlerine Atanacaklar İçin Yapılan Sınavlara
İlişkin Açıklamalar
Kamu hizmet ve görevlerine ilk defa atanacaklar için sınav
şartını öngören 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 50. maddesinin birinci
ve ikinci fıkralarında "Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet
memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve
sınavı kazanmaları şarttır. Sınavların yapılmasına dair usul ve esaslar ile
sınava tabi tutulmadan girilebilecek hizmet ve görevler ve bunların tabi
olacağı esaslar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir genel yönetmelikle
düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu kural, kamu
hizmet ve görevlerine Devlet memuru olarak atanacakların Devlet memurluğu
sınavlarına girmeleri gerektiğini esas almakla birlikte, bazı hizmet ve
görevlere sınavsız atama yapılabileceğini ve bunun genel bir yönetmelikle
düzenleneceğini öngörmektedir.
Devlet memuru iken kendi istekleriyle ya da kanun hükmü gereği
görevlerinden ayrılanların yeniden Devlet memurluğuna alınmaları 657 sayılı
Yasa'nın 92 ilâ 97. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu
maddelerde, Devlet memuru iken kendi isteğiyle veya kanun hükmü gereğince
ayrıldıktan sonra tekrar memuriyete dönmek isteyenlerin, öngörülen koşulları
taşımaları kaydıyla, yeni bir sınava alınmaksızın idarenin takdiriyle yeniden
657 sayılı Yasa'ya tabi kadrolardan birine atanabilecekleri belirtilmektedir.
2- 1416 ve 2547 Sayılı Yasalar Uyarınca Yurt Dışına Gönderilen
Öğrenciler ile Öğretim Elemanı Yetiştirilmesi Amacıyla Yurt İçinde Başka Bir
Üniversiteye Gönderilenlerle İlgili Açıklamalar
1416 Sayılı Yasa'nın 1. maddesinde, genel ve katma bütçeden ödenek
alan Devlet daireleri, tekel idareleri, iller, belediyeler, ticaret odaları ve
sözleşmeleri gereğince öğrenci göndermeleri zorunlu şirketlerin eğitim için
yabancı ülkelere gönderecekleri öğrencilerin bu Yasa hükümlerine tabi
oldukları, Yasa'nın 2. maddesinde söz konusu kurum ve kuruluşlar
tarafından yurtdışına gönderilecek öğrencilerin Milli Eğitim Bakanlığınca yapılacak
sınavla belirleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Bu Yasa uyarınca yurt dışına gönderilenleri; kamuda her hangi bir
görevi bulunmayan lisans mezunu öğrenciler, kamu görevini yürütmekte olanlar ve
üniversitelerde öğretim elemanı olarak görev yapanlar olmak üzere üç grupta
toplamak mümkündür.
Yasa'nın 21. maddesine göre, bu Yasa uyarınca eğitim görmek üzere
yurtdışına gitmek isteyen Devlet memurları, öğrenci statüsüne geçmek ve
gitmeden önce görevlerinden istifa etmek zorundadırlar.
Yasa'nın 10. maddesinde, yurt dışına gönderilecek
öğrencilerden bu Yasa ile kendilerine yüklenen mecburiyetleri yerine
getireceklerine ilişkin taahhütnamenin alınacağı, 17. maddesinde öğrenimini
tamamlayan ve yurda dönen öğrencilerin üç ay içinde taahhütname ile bağlı
oldukları makama başvurmak zorunda oldukları, 18. maddesinde öğrencilerin
kendilerine teklif olunacak görevleri kabul zorunluluklarının bulunduğu, 19.
maddesinde ise yurda geri çağrılan, yurda döndükten sonra yasal süre içinde
ilgili kuruma başvurmayan, teklif edilen görevi kabul etmeyen, mecburi hizmet görevini
yerine getirirken istifa eden veya ihraç edilen kişilerin öğrenim masraflarını
faizleriyle birlikte ödeyecekleri belirtilmektedir.
2547 sayılı Yasa'nın 33. maddenin (a) bendinin ikinci fıkrasında,
bu madde uyarınca yurt dışına gönderileceklerin, hali hazırda araştırma
görevlisi olanlar ile ilk defa bu amaçla yapılacak sınavı kazanarak bu göreve
araştırma görevlisi olarak atanacaklar olduğu belirtilmiştir.
1.8.1996 günlü, 4160 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 657 sayılı
Yasa'ya eklenen Ek 34. maddede, ilgili kanunlarına göre; öğrenim yapmak,
yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir
nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre
ile yurtdışına gönderilen kamu personelinin yurtdışında bulundukları sürenin
iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlü olduğu ve bu şekilde yurt dışına
gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış
"Yüklenme Senedi" ile "Muteber imzalı Müteselsil Kefalet
Senedi" alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yine, 657 sayılı Yasa'nın 224. maddesinde "Yetiştirilmek,
eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere 3 ay ve daha fazla süre
ile dış memleketlere gönderilen memurlara gönderilme şekillerine bakılmaksızın
yurtdışında kaldıkları sürenin iki katı kadar mecburi hizmet yüklenir. Mecburî
hizmet yükümlülüğünün 13.12.1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin a, b, d fıkraları kapsamına giren kurumlar arasında devri mümkündür.
Mecburi hizmetle yükümlü bulunanlar, yarışma sınavına tabi tutulmaksızın
atanırlar." hükmü yer almaktadır.
2547 sayılı Yasa'nın 35. maddesi uyarınca da yükseköğretim
kurumlarınca; kendilerinin, yeni kurulmuş veya kurulacak olan yükseköğretim
kurumlarının öğretim elemanı ihtiyacını karşılamak üzere yurt içindeki veya
yurt dışındaki bir üniversiteye öğrenci gönderilmektedir.
Yasa'nın 35. maddesinin son fıkrasında "Yurt içi veya yurt
dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları
yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek
zorundadırlar" denilmek suretiyle, yurt içinde veya yurt dışında bu amaçla
yetiştirilenlerin mecburi hizmet yükümlüğünün bulunduğu belirtilmektedir.
C- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
1- 5535 sayılı Yasa'nın 1. Maddesiyle 1416 sayılı Yasa'ya Eklenen
Geçici 1. Maddenin İkinci Fıkrasının İncelenmesi
Başvuru kararında, itiraz konusu kuralla eğitimini
tamamlayamayanlar veya zorunlu hizmet yükümlüğünü yerine getiremeyenlere
sınavsız Devlet memuru olma olanağının sağlandığı, oysa 657 sayılı Yasa'da ilk
defa Devlet memuru olacaklar için sınav yapılmasının öngörüldüğü, bu kişilerin
durumlarının ise ilk defa Devlet memuru olacaklardan farklı olmadığı, ayrıca
kapsamda yer alan kişilerin başarı durumları, görevleri ya da eğitimlerine son
verme nedenleri gözetilmeden Devlet memuriyetine atanarak ayrıcalık
tanınmasının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle bağdaşmadığı belirtilerek,
itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 2., 10. ve 70. maddelerine aykırı olduğu
ileri sürülmüştür.
5535 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 1416 sayılı Yasa'ya eklenen
Geçici 1. maddenin ikinci fıkrasıyla, bu Yasa uyarınca mecburi hizmet
karşılığında yurt dışına gönderilen ve maddenin birinci fıkrasında belirtilen
kişilerin Devlete olan mali borçlarını Yasa'da öngörülen süre içinde başvurmak
kaydıyla ve bir defaya mahsus olmak üzere, mecburi hizmet yaparak ödemelerine
olanak sağlanmıştır. İtiraz konusu kuralla 1416 sayılı Yasa'nın 17. ve 18.
maddelerinde sadece başarılı öğrenciler için öngörülen mecburi hizmet yapma
yükümlülüğü, her hangi bir biçimde başarısız olmuş kişilere de tanınmıştır.
Buna göre, kapsamda yer alan kişilerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren üç ay içerisinde Milli Eğitim Bakanlığına müracaat etmeleri halinde, 657
sayılı Yasa'nın 48. maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları kaydıyla,
müracaat tarihinden itibaren üç ay içerisinde atamaları yapılacak ve bu
kişiler, atandıkları kurumlarda mecburi hizmet görevlerini yerine
getireceklerdir.
Anayasa'nın 2. maddesinde nitelikleri belirtilen sosyal hukuk
devleti, insan haklarına dayanan, kişilerin huzur, refah ve mutluluk içinde
yaşamalarını güvence altına alan, kişi hak ve özgürlükleriyle kamu yararı
arasında adil bir denge kurabilen, çalışma hayatını geliştirmek ve ekonomik
önlemler alarak çalışanlarını koruyan, onların insan onuruna uygun hayat
sürdürmelerini sağlayan, milli gelirin adalete uygun biçimde dağıtılması için
gereken önlemleri alan, sosyal güvenlik hakkını yaşama geçirebilen, güçsüzleri
güçlüler karşısında koruyarak sosyal adaleti ve toplumsal dengeleri gözeten
devlettir. Çağdaş devlet anlayışı, sosyal hukuk devletinin tüm kurum ve
kurallarıyla Anayasa'nın özüne ve ruhuna uygun biçimde kurularak işletilmesini,
bu yolla bireylerin refah, huzur ve mutluluğunun sağlanmasını gerekli kılar.
İtiraz konusu düzenlemenin gerekçesinden, 657 sayılı Yasa'nın Ek
34. maddesinde 5.8.1996 tarihinde yapılan düzenlemeden önce yurt dışına
gönderilen akademik personel ve öğrencilerin mecburi hizmet yükümlülüklerinden
kaynaklanan mali borçlarının, ülkemizde 2001 yılı ve öncesinde yaşanan ekonomik
krizler sonucunda büyük rakamlara ulaşması nedeniyle, öğrenimlerini
tamamlayamayan bu kişilerin ve onlara kefil olanların mağduriyetlerinin giderilebilmesi
ve ödeme gücü olmayanlara yurt dışına gönderiliş amacına uygun olarak
borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemelerine olanak sağlamak amacıyla
yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yapılan bu düzenlemeyle, Devlet tarafından tahsil edilemeyen bu
borçların bir yandan tahsil edilebilmesine olanak tanınırken, bir yandan da
ödeme gücü olmayanlardan Devlet memuru olarak yararlanılması amaçlanmaktadır.
Yasakoyucunun takdir yetkisini kullanarak, sosyal hukuk devleti olma
bilinciyle, kamu yararını gözeterek bu kişilerin mağduriyetlerini gidermek
amacıyla yaptığı, makul ve adil bir çözümü içeren bu düzenlemenin hukuk devleti
ilkesine aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
Anayasa'nın 10. maddesinde yer verilen "yasa önünde eşitlik
ilkesi" hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile
eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı
durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını
sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle,
aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa
karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin
her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki
özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve
uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal
durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi
zedelenmez.
Anayasa'nın 70. maddesinde, her Türk'ün kamu hizmetlerine girme
hakkına sahip olduğu, hizmete alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka
hiçbir ayırımın gözetilemeyeceği belirtilmiştir. Söz konusu kural, kamu
hizmetine girmede eşitlik ilkesinin dikkate alınmasını öngörmektedir.
1416 sayılı Yasa uyarınca yurt dışına gönderilen ancak
eğitimlerini her hangi bir sebeple tamamlayamayanlar ile ilk defa Devlet
memurluğuna atanacak olanlar aynı durumda bulunmadıklarından, bunlar arasında
eşitlik karşılaştırılması yapılamaz. İtiraz konusu kural, kapsamına aldığı
kişilere öngörülen süre içerisinde başvurmaları kaydıyla, bir defaya mahsus
olmak üzere belli bir hak tanıyan geçici bir düzenlemedir. İtiraz konusu kural,
1416 sayılı Yasa uyarınca yurt dışına gönderilen ancak eğitimlerini her hangi
bir sebeple tamamlayamayıp, Yasa'da öngörülen geçici süre içerisinde başvuran
aynı durumdaki kişilerin tamamına bu hakkı öngördüğüne ve bunlar arasında bir
ayırım yapmadığına göre, eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemez.
Diğer taraftan, 1416 sayılı Yasa uyarınca yurt dışına
gönderilen "kamu görevini yürütmekte olanlar" ile
"üniversitelerde öğretim elemanı olanlar"ın, yurt dışına gönderilme
öncesinde esasen kamuda görev yapmaları nedeniyle bu kişiler ile ilk defa
Devlet memurluğuna atanacakların aynı durumda bulunmadıklarından, bunlar
arasında bu açıdan da eşitlik karşılaştırmasının yapılamayacağı
açıktır. 1416 sayılı Yasa uyarınca yurt dışına gönderilen
"kamuda her hangi bir görevi bulunmayan lisans mezunu öğrenciler"in
durumu da ilk defa Devlet memurluğuna atanacak kişilerden farklıdır. 1416
sayılı Yasa uyarınca yurt dışına gönderilenler için yapılan sınav
gözetildiğinde, bu kişilerin durumlarının ilk defa Devlet memurluğuna sınavla
girenlerden farklı olduğunun kabulü gerekir. Farklı konumdaki bu kişiler için
farklı kuralların öngörülmesi Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık
oluşturmaz.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 2., 10 ve 70. maddelerine
aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK ve Zehra
Ayla PERKTAŞ bu görüşe katılmamışlardır.
2- 5535 sayılı Yasa'nın 2. Maddesiyle 2547 Sayılı Yasa'ya Eklenen
Geçici 53. Maddenin Birinci Fıkrasının 4. ve 5. Tümcelerinin İncelenmesi
Başvuru kararlarında, itiraz konusu kuralın kapsamında kalan
kişilerin durumunun her hangi bir yükseköğretim kurumunu bitirip Devlet
memurluğuna atanmayı bekleyen kişilerden farklı olmadığı halde bunların
sınavsız ve hiçbir koşula bağlı olmaksızın Devlet memurluğuna atanmalarına
olanak sağlandığı, kapsamda yer alan kişilerin başarı durumları, görevleri
ya da eğitimlerine son verme nedenleri gözetilmeden Devlet memuriyetine
atanarak ayrıcalık tanınmasının kamu yararı ve hizmet gerekleriyle
bağdaşmadığı,ayrıca YÖK tarafından öğretim elemanı kadrosuna atanması
uygun görülmeyip, bu işleme karşı açtıkları davaları reddedilenlere sınava
girmeksizin Devlet memuru olarak atanmaları olanağının tanınması nedeniyle
kişinin öğretim elemanı olamayacağına ilişkin yargı kararının etkisiz hale getirildiği belirtilerek,
itiraz konusu kuralın Anayasa'nın 2., 10., 70. ve 138. maddelerine aykırı
olduğu ileri sürülmüştür.
İtiraz konusu kural, kapsamda yer alan kişilerden en az
yüksek lisans eğitimini başarıyla tamamlayıp da Yükseköğretim Kurumuna
başvurmayanlar ile Yükseköğretim Kurumu tarafından öğretim elemanı olarak
atanması uygun görülmeyenlerden, yargı yoluna müracaat etmeyenler ve yargı
kararı ile öğretim elemanı olarak atanmaları uygun görülmeyenlerin Yasa'da
öngörülen sürede Devlet Personel Başkanlığına müracaat etmeleri durumunda,
personel ihtiyacı dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu kurum
ve kuruluşlarının boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve açıktan
atamaya ilişkin sınırlamalara tâbi tutulmaksızın altı ay içinde
atanabilmelerine olanak tanımaktadır.
İptali istenen tümcelerle 1416 sayılı Yasa'nın Geçici 1.
maddesinin ikinci fıkrası birbirine paralel hükümler içerdiğinden, Geçici 1.
maddesinin ikinci fıkrası için belirtilen Anayasa'ya uygunluk gerekçeleri,
incelenen tümceler için de geçerlidir.
Öte yandan, itiraz konusu tümcelerin kapsamındaki kişiler,
yurt dışına gönderilmeden önce 2547 sayılı Yasa'ya göre araştırma görevlisi
olarak çalışmakta olan kimselerdir. Araştırma görevlisi kadrolarına atanabilmek
için ise bazı sınavlara tabi tutulma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kişilerin,
yurt dışında yüksek lisans eğitimlerini tamamladıkları da dikkate alındığında,
bu nitelikteki kişiler ile her hangi bir yükseköğretim kurumunu bitirenlerin
aynı konumda bulunduklarını kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenlerle,
itiraz konusu tümcelerin eşitlik ilkesine aykırı bir yönü yoktur.
Anayasa'nın 138. maddesinde, hâkimlerin görevlerinde bağımsız oldukları,
Anayasa ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verecekleri, hiç
bir organ, makam, merci veya kişilerin yargı yetkisinin kullanılmasında
mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği,
tavsiye ve telkinde bulunamayacağı, yasama ve yürütme organları ile idarenin
mahkeme kararlarına uymak zorunda bulundukları belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin konuyla ilgili süreklilik taşıyan
içtihatlarında vurgulandığı üzere, kesinleşmiş yargı kararlarıyla oluşmuş
hukuksal durumlara dokunulmaması, bir başka ifadeyle yargı kararının hukuksal
olarak değerini ve geçerliliğini koruması durumlarında, Anayasa'nın 138.
maddesine aykırılıktan söz edilemez. İtiraz konusu kural, öğretim elemanı olmak
için YÖK'e yaptığı başvurusu kabul edilmeyen ve bu karara karşı yargı merciine
yaptığı itirazı da reddedilenlere Devlet memurluğuna atanabilme hakkını
tanımaktadır. Yapılan bu düzenlemeyle, bu kişilerin öğretim elemanı olarak
değil, Devlet memuru olarak atanmalarına olanak tanındığı dikkate alındığında,
kişinin öğretim elemanı olarak atanmasının uygun görülmediğine ilişkin mahkeme
kararı hukuksal olarak değerini ve geçerliliğini devam ettirdiğinden, itiraz
konusu kuralın Anayasa'nın 138. maddesine aykırı bir yönünün bulunmadığı
açıktır.
Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın 2., 10., 70., ve 138.
maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK ve Zehra
Ayla PERKTAŞ bu görüşe katılmamışlardır.
3- 5535 sayılı Yasa'nın 2. Maddesiyle 2547 Sayılı Yasa'ya Eklenen
Geçici 53. Maddenin İkinci Fıkrasının İncelenmesi
Başvuru kararlarında, kuralın kapsamında yer alan kişilerin
başarı durumları, görevleri ya da eğitimlerine son verme nedenleri gözetilmeden
Devlet memurluğuna sınavsız olarak atanan bu kişilere ayrıcalık tanınmasının
kamu yararı ve hizmet gerekleriyle bağdaşmadığı belirtilerek, itiraz konusu kuralın
Anayasa'nın 2., 10. ve 70. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İtiraz konusu kural, kapsamda yer alan kişilerden yüksek
lisans eğitimini başarıyla tamamlayamamış olanlara, bu maddede öngörülen süre
içinde Devlet Personel Başkanlığına müracaat etmeleri halinde, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları
kaydıyla, personel ihtiyacı dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek
kamu kurum ve kuruluşlarının boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve
açıktan atamaya ilişkin sınırlamalara tâbi tutulmaksızın atanabilmelerine
olanak tanımaktadır.
İtiraz konusu fıkra, 1416 sayılı Yasa'nın Geçici 1. maddesinin
ikinci fıkrası ile birbirine paralel hükümler içerdiğinden, Geçici 1. maddenin
ikinci fıkrası için belirtilen Anayasa'ya uygunluk gerekçeleri, incelenen fıkra
için de geçerlidir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu fıkra, Anayasa'nın 2., 10., ve
70. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK ve Zehra
Ayla PERKTAŞ bu görüşe katılmamışlardır.
VII- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
29.6.2006 günlü, 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve
Terkinine İlişkin Kanun'un 2. maddesiyle 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu'na eklenen Geçici Madde 53'ün;
1- Birinci fıkrasının "Yükseköğretim Kuruluna
başvurmayanlar ile Yükseköğretim Kurulunca ataması uygun görülmeyenlerden,
yargı yoluna müracaat etmeyenler ve yargı kararı ile öğretim elemanı olarak
atanmaları uygun görülmeyenler ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren bir yıl içerisinde Devlet Personel Başkanlığına müracaat ederler.
Bunlar, personel ihtiyacı dikkate alınarak anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu
kurum ve kuruluşlarının boş memur kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve
açıktan atamaya ilişkin sınırlamalara tâbi tutulmaksızın altı ay içinde
atanırlar." biçimindeki dördüncü ve beşinci tümcelerine,
2- İkinci fıkrasına,
yönelik iptal istemi, 31.10.2008 günlü, E. 2007/64, K. 2008/154
sayılı kararla reddedildiğinden, bu fıkra ve tümcelere ilişkin YÜRÜRLÜĞÜN
DURDURULMASI İSTEMİNİN REDDİNE, 31.10.2008 gününde OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
VIII- SONUÇ
29.6.2006
günlü, 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin
Kanun'un:
1- 1.
maddesiyle 8.4.1929 günlü, 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe
Hakkında Kanun'a eklenen Geçici Madde 1'in ikinci fıkrasının,
2- 2.
maddesiyle 4.11.1981 günlü, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na eklenen Geçici
Madde 53'ün;
a- Birinci
fıkrasının "Yükseköğretim Kuruluna başvurmayanlar ile Yükseköğretim
Kurulunca ataması uygun görülmeyenlerden, yargı yoluna müracaat etmeyenler ve
yargı kararı ile öğretim elemanı olarak atanmaları uygun görülmeyenler ise bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde Devlet Personel
Başkanlığına müracaat ederler. Bunlar, personel ihtiyacı dikkate alınarak
anılan Başkanlıkça belirlenecek kamu kurum ve kuruluşlarının boş memur
kadrolarına sınav şartı aranmaksızın ve açıktan atamaya ilişkin sınırlamalara
tâbi tutulmaksızın altı ay içinde atanırlar." biçimindeki dördüncü ve
beşinci tümcelerinin,
b- İkinci
fıkrasının,
Anayasa'ya aykırı olmadığına
ve itirazın REDDİNE, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Şevket APALAK
ile Zehra Ayla PERKTAŞ'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
31.10.2008 gününde karar
verildi.
Başkan
Haşim KILIÇ
|
Başkanvekili
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet ERTEN
|
Üye
Mustafa
YILDIRIM
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Şevket APALAK
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
|
AZLIK
OYU
5535 sayılı, Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin
Kanun'un:
1. maddesiyle 1416 sayılı Yasa'ya eklenen geçici madde 1'in ikinci
fıkrası:
1929 tarihli 1416 sayılı Yasa öğrenim için yabancı ülkelere
gönderilen öğrencilerle ilgili kuralları düzenlemektedir. Yasa'nın öngördüğü
sisteme göre yurt dışına gönderilen öğrencilerden yüklenme senedi alınacak;
geriye çağrılan, öğrenimlerini bitirdikleri halde üç ay içinde geri dönüp
ilgili makama başvurmayan ve önerilen görevleri kabul etmeyen, mecburi hizmet
süresi içinde istifa eden veya memurluktan çıkarılanlar öğrenim masraflarını
faiziyle ödemekle zorunlu olacaklardır. 5535 sayılı Yasa ise bu durumda olup
borç takibi yapılanlara ödeme kolaylığı sağlama yanında, itiraza konu ikinci
fıkrasıyla bunlardan borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemek isteyenlere
memuriyete atanma olanağı getirmektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik
ve sosyal bir hukuk Devleti niteliğine vurgu yapılmış, 10. maddesinde herkesin
dil, ırk, cinsiyet siyasi düşünce, felsefe, inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu belirtilmiş ve 70.
maddesinde de her Türk'ün, kamu hizmetine girme hakkına sahip bulunduğu
açıklanmıştır.
Anayasa'nın 128. maddesine göre, memur ve diğer kamu
görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve
yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri diğer özlük işleri kanunla düzenlenecektir.
Bu anayasal hüküm bağlamında düzenlemeler getiren 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 50. maddesinde, "Devlet kamu hizmet ve görevlerine Devlet
memuru olarak atanacakların açılacak Devlet memurluğu sınavlarına girmeleri ve
sınavı kazanmaları şarttır." denilmiş, 92. maddesinde de memurluktan
çekilenlerle, çekilmiş sayılanların, memurluğa dönmeleri için ayrıldıkları
sınıfta boş kadro bulunması ve bu sınıfa veya başka sınıflara atanmaları
halinde o sınıfın niteliklerini taşımaları gerekliliği vurgulanmıştır.
Statü hukukunun özelliklerini içeren Devlet memurluğuna açıktan
atama için tüm bireyler yönünden görevin gerektirdiği nitelikler dışında
önceden belirlenmiş aynı koşulların varlığı gerektiğinde kuşku yoktur. Herhangi
bir kişi için bu yönden farklı kurallar getirmek, herkesin sahip olduğu kamu
hizmetine girme hakkı ve eşitlik ilkesi yönünden ayrım yapılmış olması sonucunu
doğuracaktır.
İtiraz konusu kuralla Devlet memurluğuna sınavsız atanma olanağı
getirilen; yurt dışındaki öğrencilikle ilişiği kesilen, eğitim sonunda görevine
başlamayan veya kadrolarıyla ilişiği kesilen kişilerle, açıktan memurluğa
atanma için Devlet memurluğu sınavına girmesi gereken kişiler arasında statü
hukuku yönünden hiçbir fark yoktur. Çünkü her iki konumda bulunanlar kamu
göreviyle ilintisi olmayan ve memuriyete girmek isteyen birey niteliğini
taşırlar. Yurt dışına öğrenim için girilen sınavın ise, Devlet kamu hizmet ve
görevleri için yapılan Devlet memurluğu sınavıyla hiçbir ilgi ve niteliksel
benzerliği bulunmadığında duraksama yoktur. Bu sınav, yalnızca yurt dışında
öğrenci olma konumunu kazandırdığı ve memurluk ile öğrencilik ayrı statüler
olduklarından, Devlet memurluğu için aranan yeterliliğin oluştuğunun göstergesi
de olamaz.
Öte yandan, mecburi hizmetini bitirmeden görevden ayrılanlar ile
memurluğa yeniden atanma için belirli nitelikler aranan ve yönetimin takdiri
gereken memurluktan çekilenler arasında da hukuki hiçbir farklı durumdan söz
edilemez. Her iki konumda bulunanlar yönünden yeniden atanma halinde ayrım
yapılmadan gerekli koşul ve niteliklerin aranması eşitlik ilkesinin gereğidir.
Bu nedenlerle, sınavsız bir şekilde Devlet memurluğuna atanma
olanağı getiren ve görevden ayrılanlar yönünden genel ilkeleri gözetmeyen
kural, Anayasa'nın 2., 10. ve 70. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
2. maddesiyle 2547 sayılı Yasa'ya eklenen geçici madde 53'ün
birinci fıkrasının dördüncü ve beşinci tümceleri ile ikinci fıkrası:
Kuralın kapsamına aldığı ve lisansüstü eğitim-öğretim amacıyla
yurt dışına ve yurt içinde başka bir üniversiteye gönderilen veya yeniden
atanmayan araştırma görevlileri 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanunu'nun 33.
maddesi uyarınca üç yıl için atanan öğretim yardımcılardır. Statü bakımından
Devlet memurlarından farklı nitelik taşıyan araştırma görevlilerinin süresi
içinde lisanüstü eğitimi bitirememe ve başka nedenlerle ilişkilerinin
kesilmesi, mecburi hizmet görevinden ayrılmaları veya üniversitedeki
görevlerine yeniden atanmamış olmalarıyla oluşan hukuksal durumları, açıktan
Devlet memurluğuna atanma için bekleyen kişilerle bir farklılık göstermez. Her
iki konumda bulunanlar kamu göreviyle ilintisi olmayan birey niteliği taşırlar.
Devlet memuru olabilmeleri için Devlet memuru sınavına girmeleri ve kazanmaları
gerekir. Buna karşın itiraz konusu kuralla sınavsız bir şekilde Devlet
memurluğuna atanma olanağı getirilmesi 1. bölümde de aktarılan gerekçelerle
birlikte Anayasa'nın 2., 10. ve 70. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
Açıklanan nedenlerle karara karşıyız.
Başkanvekili
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Şevket APALAK
|
Üye
Zehra Ayla
PERKTAŞ
|