logo
Norm Denetimi Kararları Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.2002/170, K.2004/54, 05/05/2004, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESI KARARI

 

 

Esas Sayısı: 2002/170

Karar Sayısı: 2004/54

Karar Günü : 5.5.2004

Resmi Gazete tarih/sayı: 20.07.2004/25528

 

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU : 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun 32. maddesi ile 220. maddesinin birinci fıkrasının son tümcesinin Anayasa'nın 2., 11. ve 37. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.

I-OLAY

Üste hakaret ve amire hürmetsizlik suçlarından açılan kamu davasında, Sivas 5. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Askerî Mahkemesi ile Malatya 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi arasındaki olumsuz yetki uyuşmazlığının Askeri Yargıtay 1. Dairesi'nin 12.6.2002 gün ve 2002/E.593-K.385 sayılı kararıyla Malatya 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı kaldırılarak çözümlenmesi üzerine anılan Mahkeme, itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına vararak iptali için başvurmuştur.

III- YASA METİNLERİ

A-İtiraz Konusu Yasa Kuralları

25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun itiraz konusu kuralları da içeren 32. maddesi ile 220. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

1- "Madde 32- Sınıf ve rütbe yönünden olmayan yetkisizlik iddiasının duruşmanın başlangıcında iddianamenin okunmasından önce askeri mahkemeye bildirilmesi gerekir.

Yetkisizlik iddiası üzerine askeri mahkeme bu iddiayı, iddianamenin okunmasından önce karara bağlar."

2- "Madde 220- Askerî Yargıtay hükmü bozmuş ise, işi yeniden inceleyip sonuçlandırmak üzere dava dosyasını hükmü bozulan askeri mahkemeye gönderir. Askerî Yargıtay, askerî mahkemenin usulsüz olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayı hükmü bozmuş ise aynı zamanda bu işe ait dava dosyasını görevli veya yetkili mahkemeye gönderir. Görev ve yetki hususundaki kararlarına karşı, askerî mahkemelerin direnme hakları yoktur..."

B-Dayanılan Anayasa Kuralları

Başvuru kararında, Anayasa'nın 2., 11. ve 37. maddelerine dayanılmıştır.

IV- İLK İNCELEME

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN, Enis TUNGA ve Mehmet ERTEN'in katılımlarıyla 14.1.2003 günü yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.

V-ESASIN İNCELENMESİ

A- Sınırlama Sorunu

Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Yasa'nın 28. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yoluyla yapılacak başvurular, mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulayacağı yasa kuralı ile sınırlıdır.

Başvuran mahkemede görülmekte olan davada görev yönünden bir uygulama bulunmamaktadır. Bu nedenle 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun 220. maddesinin birinci fıkrasının son tümcesine ilişkin esas incelemenin "...yetki..." sözcüğü ile sınırlı olarak yapılmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.

B- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu

Başvuru kararı ve ekleri,işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kurallar, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Başvuru kararında 353 sayılı Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun 32. maddesine göre, sınıf ve rütbe yönünden olmayan yetkisizlik iddiasının duruşmanın başlangıcında ileri sürülüp iddianamenin okunmasından önce karara bağlanmasına ilişkin düzenlemenin, sadece talep halinde yetkisizlik kararı verilmesine amir olup, re'sen yetkisizlik kararı verilmesine engel olması sebebiyle; 220. maddesinin birinci paragrafının son tümcesinin ise, Askeri Yargıtay'ın yetki ve göreve dair kararlarına karşı askeri mahkemenin direnme hakkının bulunmaması nedeniyle doğal yargıç ilkesine aykırı olduğu belirtilerek, söz konusu kuralların iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

Anayasa'nın 37. maddesinde, yasal yargıç güvencesi şöyle belirtilmektedir: "Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz."

Bu maddede düzenlenmiş olan yasal yargıç güvencesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. ve Anayasa'nın 36. maddelerinde ifade edilen adil yargılanma hakkının en önemli ögesi olan "kanuni, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma" hakkının temelini oluşturmaktadır.

Hukuk devletinde yasal yargıç, doğal yargıç (tabii hakim) olarak anlaşılmalıdır. Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki kararlarında da belirtildiği gibi, doğal yargıç kavramı suçun işlenmesinden veya çekişmenin doğmasından önce davayı görecek yargı yerini yasanın belirlemesi diye tanımlanmaktadır. Başka bir anlatımla doğal yargıç ilkesi yargılama makamlarının suçun işlenmesinden veya çekişmenin meydana gelmesinden sonra kurulmasına veya yargıcın atanmasına engel oluşturur; sanığın veya davanın yanlarına göre yargıç atanmasına olanak vermez.

İtiraz konusu "yetki" kavramı, genel olarak bir davaya bakmakla görevli mahkemeler arasında yargılama yetkisinin bölüşülmesidir. Bu yetkinin, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda suçun işlendiği yere, 353 sayılı Yasa'da ise, ana kural olarak failin suçu işlediği anda tabi olduğu kadro ve kuruluş bağlantısına göre belirlendiği görülmektedir. Bu farklılığın, askeri mahkemelerin varlık nedeninden ve askerlik hizmetlerinin gereklerinden kaynaklandığı açıktır.

Ceza usul hukukunda "görev" konusu, kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebildiği ve mahkemelerce de re'sen nazara alındığı halde, yer yönünden yetki ile ilgili kurallar, davaların makul süre içinde, en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını temine yönelik olması ve bu düzenlemede tarafların yararının da gözetilmesi nedenleriyle kamu düzenine aykırı bulunmamakta ve yasal yargıç güvencesini ihlâl etmemektedir. Bunun sonucu olarak, gerek adli yargıda gerek askeri yargıda yetkisizlik iddiasının ileri sürülmesi ve mahkemelerce nazara alınması görev konusundan farklı düzenlenmiştir.

353 sayılı Yasa'nın 32. maddesinde, "Sınıf ve rütbe yönünden olmayan yetkisizlik iddiasının duruşmanın başlangıcında iddianamenin okunmasından önce askeri mahkemeye bildirilmesi gerekir. Yetkisizlik iddiası üzerine askeri mahkeme bu iddiayı, iddianamenin okunmasından önce karara bağlar.", 220. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Askeri Yargıtay, askeri mahkemenin usulsüz olarak kendisini ... yetkili görmesinden dolayı hükmü bozmuş ise aynı zamanda bu işe ait dava dosyasını... yetkili mahkemeye gönderir. ...Yetki hususundaki kararlarına karşı, askeri mahkemelerin direnme hakları yoktur." denilmektedir.

353 sayılı Yasa'nın yetki konusundaki düzenlemeleri ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'ndaki düzenlemeler arasında kimi farklılıklar bulunsa bile, itiraz konusu 32. madde, askeri mahkemelerin iddianamenin okunmasından önce re'sen yetkisizlik kararı vermelerine engel olacak bir hüküm içermemektedir. Uygulamada böyle yorumlanmasa dahi içtihatların değişmesi olasılığı yanında, yetki kurallarının yukarıda belirtilen niteliği gereği ve yasa ile önceden düzenlenmiş olmaları nedenleriyle bu hususta, görev konusunda olduğu gibi güvence sağlanması gerektiği söylenemez. Zira, süresi içerisinde yetkisizlik itirazında bulunmayan sanığın, kendisini yargılamaya görevli olan mahkemelerden biri veya diğeri tarafından yargılanmasında güvence bakımından bir fark yoktur.

Askeri Yargıtay'ın yetki yönünden bozma kararlarına karşı askeri mahkemelere direnme hakkı tanınmamasının, müessesenin amacına uygun ve onu tamamlayan bir kural olması nedeniyle doğal yargıç ilkesine aykırı bir yönü bulunmamaktadır.

Bu nedenlerle, itiraz konusu kurallar, Anayasa'nın 2., 11. ve 37. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.

VI- SONUÇ

25.10.1963 günlü, 353 sayılı "Askerî Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu"nun 32. maddesi ve 220. maddesinin birinci fıkrasının son tümcesinde yer alan "... yetki ..." sözcüğünün, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 5.5.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

 

 

 

Başkan

Mustafa BUMİN

Başkanvekili

Haşim KILIÇ

Üye

Sacit ADALI

 

 

 

Üye

Ali HÜNER

Üye

Fulya KANTARCIOĞLU

Üye

Ertuğrul ERSOY

 

 

 

Üye

Tülay TUĞCU

Üye

Ahmet AKYALÇIN

Üye

Mehmet ERTEN

 

 

 

Üye

Fazıl SAĞLAM

Üye

A. Necmi ÖZLER

 

 

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Dönemi 1982
Karar No 2004/54
Esas No 2002/170
İlk İnceleme Tarihi 14/01/2003
Karar Tarihi 05/05/2004
Künye (AYM, E.2002/170, K.2004/54, 05/05/2004, § …)    
Dosya Sonucu (Karar Türü) Esas - Ret
Başvuru Türü İtiraz
Başvuran (Genel) - Başvuran (Özel) Askeri Mahkeme - 2. Ordu Komutanlığı
Sınırlama Var
Resmi Gazete 20/07/2004 - 25528
Üyeler Haşim KILIÇ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Sacit ADALI
Ahmet AKYALÇIN
Mehmet ERTEN
Mustafa YILDIRIM
Abdullah Necmi ÖZLER
Serdar ÖZGÜLDÜR
Şevket APALAK
Serruh KALELİ
Zehra Ayla PERKTAŞ

II. İNCELEME SONUÇLARI


353 Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu 32 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/125 , 1982/129 yok
220 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1982/2 , 1982/11 , 1982/37 yok

T.C. Anayasa Mahkemesi