"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir :
“Sanık İsmail Baştaş hakkında Keşap Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 31.1.2003 tarih 2003/12-3 sayılı iddianamesi ile suç tarihi olan 19.11.2002 tarihinde sanığın Çamlıca Köyü Tomaktarla mevkiindeki orman arazisinden 27 adet, 11,352 m3, 25 adedinin orta kutru 20 cm.den küçük, 2 adedinin ise 20 cm.den büyük ağaçları ele geçirilemeyen motorlu testereyle kestiği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
İddianamede sanık hakkında 6831 sayılı Yasa'nın 19/1-son cümle, 91/3. maddelerinin uygulanması istenmiş mahkememizce de sanığa 91/son maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilmiştir.
Mahallinde yapılan keşifte dava konusu arazinin orman sayılan yerlerden olduğu, aynı zamanda sanığın ibraz ettiği tapu kapsamında kaldığı, arazinin sanığa miras ve mirasçılar arası satış yoluyla intikal ettiği anlaşılmıştır.
Sanığa atılı eylem ormanda izinsiz dikili ağaçları kesmektir. Sanığın 6831 sayılı Yasa'nın değişik bentleri gereğince cezalandırılması istenmektedir. Bu halde sanığın önce 6831 sayılı Yasa'nın 91/1 maddesi gereğince iki aydan bir seneye kadar hapis cezası ve ayrıca ağır para cezası ile ardından m. 91/f.1.c.2 gereğince cezaları bir misli arttırılarak 4 aydan 2 seneye kadar hapis cezası ve ayrıca ağır para cezasıyla aynı maddenin üçüncü fıkrası gereğince yine bir misli artırım yapılarak sekiz aydan dört seneye kadar hapis ve ayrıca ağır para cezası ile en nihayetinde ise suça konu arazi orman içi köy sınırları içinde kalmadığından 91/son fıkra hükmü gereğince iki misli arttırılarak 24 aydan 12 seneye kadar hapis ve ağır para cezası ile cezalandırılması istenmiştir. (her ne kadar 91/son maddesindeki “suçun işlendiği orman içi köy” ibaresinden bu fıkranın uygulanması için, öncelikle suçun orman içi köy sınırları içinde işlenmesinin şart olduğu düşünülebilirse de Yargıtay'ın istikrarlı ve istisnasız uygulaması suçun orman içi köy olmayan bir mahalde işlenmesi halinde de bu fıkranın uygulanacağı yönündedir.)
Aynı Yasa'nın 93. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise orman arazisini işgal ve ormandan tarla açma suçları düzenlenmiştir. Daha ağır olan ormandan tarla açma suçunun öngörülen cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olup 93/3 maddesi gereğince yarı oranında artırım yapılsa dahi, ki bunun için beş dekardan fazla arazinin açılması ve muhtemelen yüzlerce ağaç kesilmesi gerekir. Ceza miktarı 1 yıl 6 ay ile 4 yıl 6 ay arasında hapis cezası olacaktır.
Sanığa atılı 91. maddenin maddi fiili ormandan ağaç kesilmesi olup, 93. maddenin maddi unsuru da gereklilikle aynı şekilde tezahür etmektedir. Ancak, 93. maddedeki manevi unsur orman arazisini işgal ve araziden faydalanma kastı olup, 91. maddede böyle bir kasıt yoktur. Bu sebeple 93. maddenin 91. maddeye nazaran daha ağır bir suçu düzenlediği kuşkusuz olduğu halde iptali istenen fıkranın uygulanması sonucu bu durumla bağdaşmayacak şekilde daha hafif bir suçun birkaç kat daha ağır cezalandırılması sonucunu doğuracaktır.
Bu nedenlerle;
a-) Temel hak ve özgürlüklerden kişi hürriyeti ve güvenliğinin Anayasa'nın 19/2-3 maddesinde belirtilen gerçeklerle sınırlanabilir. Ancak bu sınırlamalar Anayasa'nın 13. maddesinin ikinci fıkrası gereğince “demokratik toplum düzeninin gerekleri ve öngörüldükleri amacı” bakımından denetime tabidir. Demokratik bir toplumda suçların ağırlıkları ve suçluların tehlikelilikleri nazara alınarak ceza tayin edilmesi gerektiği halde iptali istenen fıkraların şiddetlendirilmesi sebebiyle dosyaya konu olay ve benzerlerinde bu durum tam tersine dönmüştür. Ayrıca böyle bir sonucun kanunkoyucunun bu kısıtlamadan beklediği fayda ve kısıtlamanın öngördüğü amacıyla bağdaşmadığı açıktır.
b-) Anayasa'nın 10/3 maddesinde kanun önünde eşitlik ilkesinin bütün devlet organlarınca gözetilmesi gereği vurgulanmıştır. Kanun önünde eşitlik aynı durumda olanlara
aynı şekilde muamelede bulunulmasını (yatay eşitlik) gerektirdiği gibi farklı durumda olanlara farklı muamelede bulunulmayı (dikey eşitlik) da gerektirir. Esasen Anayasa'nın Başlangıç kısmı ile 2. ve 5. maddelerinde sözü edilen adalet ve hukuk devleti anlayışı da bunu gerektirir. Dikey eşitlik ceza kanunlarında yansımasını bulurken, suçların ve suçluların durumuna göre, cezaların da adilane bir şekilde belirlenmesini gerektirir. Devletin temel organlarından olan yasama organının iptali istenen fıkralardaki düzenlemeleri 6831 sayılı Kanun'un daha ağır suçu düzenleyen 93. ve daha hafif suçu düzenleyen 91. maddeleri karşısında kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı görülmüştür.
Kısmen aynı hükümlerle ilgili olarak yapılan bir başvuru Anayasa Mahkemesi'nin 26.3.1997 tarih, 1997/33-39 sayılı kararı ile Anayasa'nın geçici 15. maddesi karşısında mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddedilmiş ise de 4709 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile geçici 15. maddelerinin son fıkrası madde metninden çıkarılmıştır. Ayrıca önceki kararda işin esasına girilmediği için Anayasa'nın 152/son fıkrasında belirtilen on yıllık sürenin geçmesi beklenmemiştir.
KARAR
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. ve 13. maddelerine aykırı olduğu düşünülen 6831 sayılı Yasa'nın 2896 sayılı Yasa'yla değişik 91. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 91. maddesinin üçüncü fıkrası, 91. maddesinin son fıkrasının iptali istemiyle Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Yasa'nın 28. maddeleri gereğince Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına,
2- 2949 sayılı Yasa'nın 28. maddesi gereğince dosyanın tasdikli bir örneğinin Anayasa Mahkemesi'ne sunulmasına,
3- Anayasa'nın 152/1 ve 3. maddesi ve 2949 sayılı Yasa'nın 5. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi kararının 5 ay süreyle beklenilmesine, karar verildi.”"
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2004/86
Karar Sayısı : 2004/110
Karar Günü : 29.9.2004
Resmi Gazete Tarih-Sayısı : 17.05.2006 - 26171
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Keşap Sulh Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 31.8.1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2896 sayılı Yasa ile değiştirilen 91. maddesinin birinci fıkrasının ikinci tümcesi ile üçüncü ve onuncu fıkralarının, Anayasa'nın 10. ve 13. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Orman arazisinden kaçak ağaç kesme suçundan açılan kamu davasında itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2896 sayılı Yasa ile değiştirilen ve itiraz konusu kuralları da içeren 91. maddesi şöyledir:
“MADDE 91- 14 üncü maddenin (A) ve (B) bentleriyle yasak edilen fiillerden yapacak emval veren ağaçları kesenler iki aydan bir seneye kadar hapis ve yapacak emvalin beher metre küpü için beşbin liradan yirmibin liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Ancak yirmi santimetre kutrundan aşağı olanlar için bu cezalar bir misli artırılarak hükmolunur.
14 üncü maddenin (A) ve (B) bentleriyle yasak edilen fiillerden yapacak emval veren ağaçları keserek odun veya kömür yapanlar bir aydan altı aya kadar hapis ve odunun beher kentali için bin lira, kömürün beher kentali için de beşbin lira ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu suretle verilecek para cezası üçbin liradan aşağı olamaz.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen ağaç kesme motorlu araç ve gereçler kullanılarak yapılmış ise asıl cezaları bir misli artırılarak hükmolunur.
14 üncü maddenin (A) bendinde yazılı yetişmiş veya yetiştirilmiş fidanları kesmek, sökmek, ekim sahalarını bozmak, ağaçları boğmak, bunlardan yalamuk, pedavra, hartama çıkarmak fiilleri için verilecek cezalar beş misli artıralarak hükmolunur. Bu maddenin uygulanmasında fidandan maksat sekiz santimetreden daha az orta kuturlu ağaç ve ağaçcıkların fidelik, çırpılık, çubukluk safhalarındaki halidir.
14 üncü maddenin (A) ve (B) bentleriyle yasak edilen ve yukarıdaki fıkralarda yazılı bulunmayan fiilleri işleyenler bir aydan üç aya kadar hapis ve beşbin liradan otuzbin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.
14 üncü maddenin (C) bendinde yazılı fiilleri işleyenlere “yüzmilyon lira”, (D) bendinde yazılı fiilleri işleyenlere “birmilyar lira” para cezası verilir.
Bu Kanunun 14 üncü maddesinin (A) ve (B) bentlerine muhalif hareket edenler orman sahipleri ise yapılan zarar miktarına göre bir aydan bir seneye kadar hapis ve onbin liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Ancak kendi arazisi üzerinde tohum ekmek veya fidan dikmek suretiyle yetiştirilecek ormanların sahipleri yukarıdaki fıkra hükmüne tabi değildir.
14 üncü maddedeki suçları hayvan beslemek için işleyenler hakkında yukarıdaki cezalar bir misli artırılır.
14 üncü maddedeki suçları, suçun işlendiği orman içi köy nüfusuna kayıtlı ve fiilen bu köyde oturanlar dışındakilerin işlemesi halinde yukarıdaki cezalar iki misli artırılır.”
B- Dayanılan ve İlgili Görülen Anayasa Kuralları
Başvuru kararında Anayasa'nın 10. ve 13. maddelerine dayanılmış, 2. maddesi ile de ilgisi görülmüştür.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Fazıl SAĞLAM, A. Necmi ÖZLER ve Serdar ÖZGÜLDÜR'ün katılımlarıyla 29.9.2004 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru kararında, itiraz konusu kurallarda yer alan suçlar için öngörülen cezai yaptırımlarla, korunan hukuksal değerler karşılaştırıldığında, cezaların açık bir biçimde hak, nesafet ve eşitlik kurallarıyla bağdaşmadığının görüldüğü belirtilerek bu durumun, Anayasa'nın 10. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün Anayasa'ya aykırılığı hususunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya mecbur değildir. Anayasa Mahkemesi taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı verebilir. Bu nedenle, itiraz konusu kural ilgisi nedeniyle Anayasa'nın 2. maddesi yönünden incelenmiştir.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2896 sayılı Kanun'la değiştirilen 91. maddesinin birinci fıkrasının ilk tümcesinde, aynı Kanun'un 14. maddesinin (A) ve (B) bentleriyle yasak edilen fiillerden yapacak emval veren ağaçları kesenlere verilecek cezalar düzenlenmiş, ikinci tümcesinde, bu fiillerin 20 cm kutrundan aşağı ağaçlar üzerinde işlenmesi, üçüncü fıkrasında, birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen ağaç kesme işlemlerinin motorlu araç ve gereçler kullanılarak yapılması, son fıkrasında da, 14. maddedeki suçları, suçun işlendiği yerin orman içi köy nüfusuna kayıtlı ve fiilen bu köyde oturanlar dışındakilerin işlemesi hâlleri şiddet sebebi olarak kabul edilmiştir.
91. maddenin gerekçesinde de, “...Yetişmiş veya yetiştirilmiş fidanları kesmek, sökmek, ekim sahalarını bozmak, dikili yaş ve kuru ağaçları kesmek gibi 14. maddenin (A) ve (B) fıkralarında yazılı fiilleri ika ormanların tahribinde en mühlik neticeler tevlid etmektedir. Bu itibarla mezkur fiilleri işleyenlere hapis veya para cezası tertip edilmiş, ayrıca ormanın ümidi ve istikbali bulunan genç ağaçlarda yapılacak tahribat ve hayvan beslemek suretiyle ika edilecek suçlar için cezaların teşdidi cihetine gidilmiştir...” denilmektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup, bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde Anayasa'nın ve yasakoyucunun da uyması gereken temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlettir.
Yasa koyucu, Anayasa ve Ceza Hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak koşulu ile kamu yararı, kamu düzeni gibi nedenleri gözeterek hangi eylemlerin suç sayılacağı ve bunlara verilecek cezaların tür ve miktarını saptayabileceği gibi, kimi suçlar için artırım nedenleri de öngörebilir.
Yasa koyucunun işgal ve faydalanma suçunun temel cezasını emval kesme suçundan ağır tutup, buna karşılık emval kesme eyleminin şiddet sebepleri ile birleşmesi hâlinde, sonuç cezayı işgal ve faydalanma suçundan ağır hâle getirmesi korunan hukuksal değerin niteliğinden kaynaklanmakta olup yasa koyucunun takdir alanı içindedir.
Bu nedenle, Kanun'un 91. maddesinin ilk fıkrasının ikinci tümcesi ile üçüncü ve son fıkralarının, ilk fıkrasının ilk tümcesinde belirtilen suçlar için şiddet sebebi olarak kabul edilmesiyle cezanın, Kanun'un 93. maddesinde belirtilen işgâl ve faydalanma suçu için öngörülen sonuç cezayı aşması Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaz. İptal isteminin reddi gerekir.
İtiraz konusu kuralların, Anayasa'nın 10. ve 13. maddeleriyle ilgisi görülmemiştir.
VI- SONUÇ
31.8.1956 günlü, 6831 sayılı “Orman Kanunu”nun 2896 sayılı Yasa ile değiştirilen 91. maddesinin, birinci fıkrasının ikinci tümcesi ile üçüncü ve onuncu fıkralarının Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 29.9.2004 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Sacit ADALI
Fulya KANTARCIOĞLU
Ertuğrul ERSOY
Tülay TUĞCU
Ahmet AKYALÇIN
Mehmet ERTEN
Fazıl SAĞLAM
A. Necmi ÖZLER
Serdar ÖZGÜLDÜR