"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
"Olay tarihinde sanıklarCevatAslan ve HikmetKırçiçek'inGölcük Cezaevinde infaz koruma memuru oldukları veCengizDursun hükümlü olarak kaldığı sırada olay tarihinde cezaevinde nöbetçi oldukları ve bu sırada sanığın hükümlüCengizDuran'ınfirar etmesine ihtimalleri sonucu neden oldukları iddiası ile TCK.nun303. maddesi gereğince cezalandırılmaları istenmiş,
Sanıklar Dursun Köse, YavuzCantimur, OsmanKutluer'infirara yardımcı olmak suçunu işledikleri iddiası ile TCK.nun301/1. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istenmiş ise de,
Müsnetsuçların yargılaması sırasında yürürlüğe giren 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartla salıvermeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair 4616 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin 5/a bendinin Yasa'nın kapsamı dışında bırakılması Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesine aykırıdır. Çünkü sözü geçen madde uyarınca herkes dil, ırk ve cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kimseye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır. Yasama Organındamüsnetsuçlara tatbiki söz konusu olan TCK.nun301, 303. maddelerini 4616 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin 5/a bendine göre kapsam dışı bırakması hukuka ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırıdır. Bunun yanında Yüksek Anayasa Mahkemesi'nin 18.7.2001 gün ve 2001/332 K. sayılı kararı ile TCK.nun298. maddesinden hüküm giyen veya bu maddeye ilişkin davalarda yargılananlara 4616 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 5/a maddesinde sözü geçen yasa hükümlerinden yararlandırılmayacağına ilişkin maddesi iptal edilmiş olup bu maddeye bağlı suç ve yaptırımları hüküm altına alan TCK.nun301 ve 302. maddesinin kapsam dışı bırakılması çelişik sonuca yol açmış durumda olup bu yönlerden de 4616 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 5. bendi (a) fıkrasındaki TCK.nun301 ve 303. maddelerinin kapsam dışı bırakılmasına ilişkin hükmün iptali gerekmektedir. Bu nedenle Yüksek Mahkeme'ye başvurmak gerekmiştir.
Karar: Gerekçesi yukarda açıklandığı üzere.
4616 sayılı Kanun'un 1. maddesinin 5. bendi (a) fıkrasında kapsam dışı bırakılan TCK.nun301 ve 303. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğuna, itiraz yoluyla bu maddelerin iptaline karar verilmesi için dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi için Cumhuriyet Savcılığı'na tevdiine karar verildi. 22.11.2001""
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2001/485
Karar Sayısı : 2002/2
Karar Günü : 3.1.2002
R.G. Tarih-Sayı :05.06.2002-24776
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Gölcük Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 21.12.2000 günlü, 4616 sayılı "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun"un 1. maddesinin 5. bendinin (a) alt bendinin Türk Ceza Kanunu'nun 301 ve 303. maddeleri yönünden, Anayasa'nın 10. maddesine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Sanıklar haklarında, Türk Ceza Kanunu'nun 301 ve 303. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, 4616 sayılı "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun" un 1. maddesinin 5. bendinin (a) alt bendini Türk Ceza Kanunu'nun 301 ve 303. maddeleri yönünden, Anayasa'ya aykırı gören Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
4616 sayılı "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun" un 1. maddesinin kapsam dışı bırakılan suçları belirleyen 5. bendinin itiraz konusu bölümü de içeren (a) alt bendi şöyledir:
"Ancak:
a) Türk Ceza Kanununun 125 ilâ 157, 161, 162, 168, 171, 172, 188, 191, 192, 202, 205, 208, 209, 211 ilâ 214, 216 ilâ 219, 240, 243, 264, 298, 301 ilâ 303, 305 inci maddelerinde, 312 nci maddenin ikinci fıkrasında,313 üncü maddesinde, 314 üncü maddenin birinci fıkrasında, 339 ilâ 349, 366, 367, 383, 394, 403 ilâ 408, 414 ilâ 418 ve 503 ilâ 506 ncı maddelerinde,
yer alan suçları işleyenler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz."
B- Dayanılan Anayasa Kuralı
İtiraz başvurusunda dayanılan Anayasa kuralı şudur:
"MADDE 10.- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."
C- İlgili Anayasa Kuralı
Anayasa'nın ilgili görülen 2. maddesi şöyledir:
"MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca, Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU, Rüştü SÖNMEZ, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU, Ahmet AKYALÇIN ve Enis TUNGA'nın katılmaları ile 3.1.2002 günü yapılan toplantıda, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliği ile karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
4616 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin 5. bendinin (a) alt bendinde, bu bentde belirtilen ve aralarında TCK'nun 301. ve 303. maddelerinin de bulunduğu suçları işleyenlerin Yasa'nın 1. maddesinde öngörülen hükümlü ve tutukluların lehine olan düzenlemeden istifade edemeyecekleri belirtilmiştir.
Türk Ceza Kanunu'nun "Adliye Aleyhinde Cürümler" başlıklı dördüncü babının "Tevkifhane ve Hapishaneden Firar ve Firara Vesatat" isimli yedinci faslında yer alan 301. maddesi memur olmayan kişilerin hükümlü ve tutukluların kaçmasını hazırlamak ve kolaylaştırmak eylemlerini yaptırıma bağlamakta, 303. maddesi ise, hükümlü veya tutukluların kaçması eyleminin memurun kasta dayalı olmayan kayıtsızlık veya tedbirsizliğinden neşet etmesi halinde ilgili memur hakkında uygulanacak cezai yaptırımı düzenlemektedir.
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, firar suçunu düzenleyen TCK'nun 298. maddesinin yasa kapsamına alınması yolunda Anayasa Mahkemesi'nce verilen iptal kararı bulunduğu halde 301 ve 303 maddelerinde yaptırıma bağlanan suçların istisna tutulmasının Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesine göre Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün Anayasa'ya aykırılığı hususunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya mecbur değildir. Anayasa Mahkemesi taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı verebilir. Bu nedenle, dava konusu kural ilgisi nedeniyle Anayasa'nın 2. maddesi yönünden de incelenmiştir.
Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan, "yasa önünde eşitlik ilkesi" hukuksal durumları aynı olanlar için sözkonusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
İtiraz konusu kurallar ile cezai yaptırıma bağlanan suçlar, gerek nitelik, gerekse korudukları hukuki yarar bakımından fasılda yer alan diğer suçlardan farklı olduklarından bunları işleyenlerin aynı durumda sayılmalarına olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, belirtilen suçlar arasında eşitlik karşılaştırılması yapılamaz.
Öte yandan, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasakoyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bu bağlamda, hukuk devletinde yasakoyucuyalnız yasaların Anayasa'ya değil, Anayasa'nın da evrensel hukuk ilkelerine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
Başvuru kararında belirtilen Türk Ceza Kanunu'nun 298. maddesiyle bir kimsenin bir suçtan dolayı kanun dairesinde tutuklandıktan sonra kaçması 301. ve 303. maddeleriyle ise tutuklu veya hükümlünün kaçmasını hazırlama veya kolaylaştırma cezai yaptırıma bağlanmaktadır. Bu maddelerdeki suçların özellikleri, unsur ve nitelikleri ile korunan hukuki yarar bakımından gösterdikleri farklılıklar dikkate alındığında 301. ve 303. maddelerin kapsam dışında bırakılmasının adaleti zedeleyen, hukuk devleti ilkesiyle çelişen bir yönü bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Türk Ceza Kanunu'nun 301. ve 303. maddeleri yönünden Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırı değildir. Başvurunun reddi gerekir.
VI- SONUÇ
21.12.2000 günlü, 4616 sayılı "23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun"un 1. maddesinin 5. bendinin (a) alt bendinin, Türk Ceza Kanunu'nun 301. ve 303. maddeleri yönünden Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 3.1.2002 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Yalçın ACARGÜN
Sacit ADALI
Ali HÜNER
Fulya KANTARCIOĞLU
Rüştü SÖNMEZ
Ertuğrul ERSOY
Tülay TUĞCU
Ahmet AKYALÇIN
Enis TUNGA