ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1995/1
Karar Sayısı : 1995/42
Karar Günü : 14.9.1995
R.G. Tarih-Sayı :10.01.1996-22519
İPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet (Anavatan) Partisi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Grubu Adına, Grup Başkanvekili Hasan KORKMAZCAN.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 22.12.1994 günlü, 4060 Sayılı,
"Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında 3046 sayılı Kanunun Bir
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un, Anayasa'nın 2., 10., 87.,
113. ve 123. maddelerine aykırılığı savıyla yürürlüğünün durdurulması ve iptali
istemidir.
A- İptali İstenen Yasa Kuralları
İptali istenilen 22.12.1994 günlü, 4060 sayılı Yasa aynen
şöyledir:
"MADDE 1.- 27.9.1984 tarihli ve 3046 Sayılı Kanunun 4 üncü
maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Başbakan Yardımcıları ve Devlet Bakanları
Madde 4.- Başbakana yardım etmek ve Bakanlar Kurulunda
koordinasyonu sağlamak üzere bakanlar arasından en çok ikisi Başbakan
Yardımcısı olarak görevlendirilebilir. Ayrıca Başbakana yardım etmek ve
Başbakan tarafından verilecek görevleri yerine getirmek, Bakanlar Kurulunda
koordinasyonu sağlamak, özel önem ve öncelik taşıyan konularda tecrübe ve
bilgilerinden istifade edilmekamacıyla Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının
onayı ile sayıları yirmiyi geçmemek kaydıyla Devlet Bakanları
görevlendirilebilir. Devlet Bakanlarının danışma ve büro hizmetlerini yürütecek
personele ait kadrolar Başbakanlık kadro cetvelinde gösterilir.
Bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen bakanlık ilgili
kuruluşları, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile, Başbakanlıkla
veya diğer bakanlıklarla ilgilendirilebilir.
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
B- İlgili Yasa Kuralları
27.9.1984 günlü, 3046 sayılı "Bakanlıkların Kuruluş ve Görev
Esasları Hakkında 174 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname İle 13/12/1983 Gün ve 174
Sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi
Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında
Kanun"un konu ile ilgili görülen iki maddesi şöyledir :
1- "Madde 11- İlgili kuruluşlar; özel kanun veya statü ile
kurulan, iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların
müessese ortaklık ve iştirakleri veya özel hukuki, mali ve idari statüye tabi,
hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları şeklinde düzenlenir. Bu
kuruluşların ilgili olduğu bakanlık bu Kanunun koyduğu usule göre
belirlenir."
2- "Madde 19- İlgili kuruluşların görev, yetki ve
sorumlulukları ile teşkilatlanmalarına ilişkin esaslar bu kuruluşlarla ilgili
özel kanunlarına veya statülerine göre düzenlenir.
Yükseköğretim Kurulu ve bu Kurula bağlı olanlar hariç, ilgili
kuruluşların genel müdürlük şeklinde teşkilatlandırılmaları esastır."
C- Dayanılan Anayasa Kuralları
İptal gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır:
1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
2- "MADDE 10- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî
düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım
gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun
önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."
3- "MADDE 87.- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve
bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Anayasanın 14 üncü
maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel
af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine
getirilmesine karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri
kullanmak ve görevleri yerine getirmektir."
4- "MADDE 113.- Bakanlıkların kurulması, kaldırılması,
görevleri, yetkileri ve teşkilâtı kanunla düzenlenir.
Açık olan bakanlıklarla izinli veya özürlü olan bir bakana, diğer
bir bakan geçici olarak vekillik eder. Ancak, bir bakan birden fazlasına
vekillik edemez.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Yüce Divana verilen bir
bakan bakanlıktan düşer. Başbakanın Yüce Divana sevki halinde hükümet istifa
etmiş sayılır.
Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç onbeş gün içinde
atama yapılır."
5- "MADDE 123.- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür
ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden
yönetim esaslarına dayanır.
Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkca verdiği
yetkiye dayanılarak kurulur."
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Yekta Güngör
ÖZDEN, Güven DİNÇER, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N.
SEZER, Haşim KILIÇ, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER ve Lütfi F. TUNCEL'in
katılmalarıyla 10.1.1995 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar
verilmiştir.
IV- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI
22.12.1994 günlü, 4060 sayılı "Bakanlıkların Kuruluş ve Görev
Esasları Hakkında 3046 Sayılı Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun"un yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin istemin, ileride
giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların doğma olasılığı
bulunmadığından reddine, 10.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi ve ekleri, iptali
istenilen yasa kurallarıyla, dayanılan Anayasa kuralları, bunların gerekçeleri
ve öbür yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü
:
A- 4060 Sayılı Yasa'nın Anlam ve Kapsamı
4060 sayılı Yasa 3 maddeden oluşmaktadır. Yasa'nın 1. maddesi ile
27.9.1984 günlü, 3046 sayılı Yasa'nın 4. maddesinde değişiklik yapılmış ve:
a- Başbakana yardım etmek ve Bakanlar Kurulunda koordinasyonu
sağlamak üzere bakanlar arasından en çok ikisinin Başbakan Yardımcısı olarak,
b- Başbakana yardım etmek ve Başbakan tarafından verilecek
görevleri yerine getirmek, Bakanlar Kurulunda koordinasyonu sağlamak, özel önem
ve öncelik taşıyan konularda tecrübe ve bilgilerinden yararlanılmak amacıyla
Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile sayıları yirmiyi geçmemek
kaydıyla Devlet Bakanlarının görevlendirilebileceği;
c- Devlet Bakanlarının danışma ve büro hizmetlerini yürütecek
personele ait kadroların Başbakanlık kadro cetvelinde gösterileceği;
d- 3046 sayılı Yasanın 11. maddesinde belirtilen bakanlık ilgili
kuruluşlarının, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile, Başbakanlıkla
veya diğer bakanlıklarla ilgilendirilebileceği;
öngörülmüştür.
Böylece 3046 sayılı Yasa'da, "Devlet Bakanlarından en çok
ikisi Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilebilirler" kuralı 4060
sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, "Başbakana yardım etmek ve Bakanlar
Kurulunda koordinasyonu sağlamak üzere bakanlar arasından en çok ikisi Başbakan
Yardımcısı olarak görevlendirilebilir" şeklinde değiştirilmiş; Başbakan
Yardımcısının Devlet Bakanları arasından görevlendirilmesi zorunluluğu ortadan
kaldırılarak, diğer Bakanların da Başbakan Yardımcısı olarak
görevlendirilebilecekleri kuralı getirilmiş, ayrıca 3046 sayılı Yasa'daki
"Devlet Bakanlarının sayısı onbeşi geçemez" kuralı da 4060 sayılı
Yasa ile "... sayıları yirmiyi geçmemek üzere Devlet bakanları
görevlendirilebilir" biçiminde değiştirilmiştir.
3046 sayılı Yasa'nın 4. maddesinin (d) bendindeki, "Bu Kanunun
11. maddesinde belirtilen bakanlık ilgili kuruluşları, Başbakanın teklifi ve
Cumhurbaşkanının onayı ile, Başbakanlıkla veya diğer bakanlıklarla
ilgilendirilebilir." kuralı, 4060 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin son
fıkrasında aynen korunmuştur.
Yasa'nın 2. maddesi yürürlük, 3. maddesi de yürütmeyle ilgilidir.
B- 4060 sayılı Yasa'nın Anayasa'ya Aykırılığı Sorunu
Yukarıda belirtildiği gibi 4060 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile iki
konuda değişiklik yapılmıştır. Bunlardan birincisi ile onbeş olan Devlet
Bakanlığı sayısı yirmiye yükseltilmekte, ikincisi ile de eskiden Devlet
Bakanları arasından görevlendirilebilecekleri kurala bağlanan Başbakan
Yardımcısı ya da yardımcılarının, Devlet Bakanı olması koşulu aranmadan
"bakanlar arasından" görevlendirilebilecekleri kurala bağlanmaktadır.
1- Yasa'nın 4. maddesinin Birinci Fıkrasının İncelenmesi
Dava dilekçesinde her iki konunun da öncelikle Anayasa'nın 113.
maddesine aykırı olduğu savında bulunulmuştur. Bu nedenle Anayasa'ya aykırılık
incelemesi Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı konuları için ayrı ayrı
yapılacaktır.
a- Anayasa'nın 113. Maddesi Yönünden İnceleme
aa- Devlet Bakanlığı Yönünden İnceleme
Bakanlıklar, devletin yürüttüğü kamu görevlerinin, konularına göre
uzmanlaşmış bölümleridir. Merkezi yönetimin işlevleri ve görevleri Bakanlıklar
arasında paylaştırılmıştır.
Başlangıçta devletin sınırlı görevlerini yerine getirmek için
kurulan Bakanlıklara, zaman içerisinde üstlenilen görevlerdeki artışa paralel
olarak yenileri ilave edilmiştir. Bunun yanısıra kamu görevlerindeki çeşitlenme
ve genişleme nedeniyle devlet örgütünün büyümesi sonucunda, Bakanlar Kurulunda
merkez ve taşra örgütü olmayan Bakanlara da yer verilmesi gereğiortaya
çıkmıştır. Bu Bakanlara Devlet Bakanı denilmektedir.
Devlet yapısında "Devlet Bakanı"na ilk kez 8.2.1937
günlü, 3117 sayılı yasayla yer verilmiş, bundan sonra da Bakanlıkların kuruluşu
ile ilgili yasalarda yapılan çeşitli düzenlemelerle günümüze kadar gelmiştir.
Dava konusu 4060 sayılı Yasa'da da bu husus "...Başbakana yardım etmek ve
Başbakan tarafından verilecek görevleri yerine getirmek, Bakanlar Kurulunda
koordinasyonu sağlamak, özel önem ve öncelik taşıyan konularda tecrübe ve
bilgilerinden istifade edilmek amacıyla Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının
onayı ile sayıları yirmiyi geçmemek kaydıyla Devlet Bakanları
görevlendirilebilir." biçiminde düzenlenmiştir. Devlet Bakanlarının sayısı
zaman içerisinde değişiklik göstermiş, 3046 sayılı Yasaile onbeş olarak tesbit
edilmiş olan bu sayı, dava konusu 4060 sayılı Yasa ile yirmiye yükseltilmiştir.
Bakanlıkların kurulması ve Bakanlara ilişkin, Anayasa'nın 113.
maddesinin birinci fıkrasına göre, "Bakanlıkların kurulması, kaldırılması,
görevleri, yetkileri ve teşkilatı kanunla düzenlenir." Maddede yalnızca
"Bakanlıklar"dan söz edilmiş, "hizmet Bakanlığı" ya da
"Devlet Bakanlığı" ayrımı yapılmamıştır. Ayrıca Anayasa'da Devlet
Bakanları konusunda emredici ya da yasaklayıcı başkaca bir kural da
bulunmamaktadır.
Anayasa'da herhangi bir konuda emredici ya da yasaklayıcı bir kural
konulmamışsa, bu konunun düzenlenmesi anayasal ilkeler içinde yasakoyucunun
takdirine bırakılmış demektir. Dolayısıyle yasama organı siyasî ve idarî
gerekleri dikkate alarak, Devlet Bakanlığı kurabilir ve sayısını da
belirleyebilir.
Bu nedenlerle 4060 sayılı Yasa'nın, Devlet, Devlet Bakanlarının
sayısının artırılmasıyla ilgili bölümü Anayasa'nın 113. maddesine aykırılık
oluşturmamaktadır. İptal isteminin reddi gerekir.
bb- Başbakan Yardımcılığı Yönünden İnceleme
Başbakana yardım etmek ve Bakanlar Kurulu'nda koordinasyonu
sağlamak üzere Bakanlar arasından bir ya da birkaçının Başbakan Yardımcısı
olarak görevlendirilmesi ilk kez 13.9.1946 günlü, 4951 sayılı
"Bakanlıkların Kuruluşu Hakkında Kanun" ile düzenlenmiştir. Bu
Yasa'da, "Başbakan tarafından verilen işleri yapmak üzere Devlet Bakanları
tayin olunabileceği ve Devlet Bakanlarından birine Başbakan Yardımcısı görevi
verilebileceği" kuralı bulunmaktadır. Yasa'nın gerekçesinde, Devlet
Bakanlarından birine Başbakan Yardımcılığı görevi verilmesinin amacı, ayrı ayrı
Bakanlıklar tarafından görülmekle birlikte sıkı temas noktaları bulunan işleri
koordine etmek ve Bakanlıklar arası çalışmalara Başbakan adına ahenkli şekil
vermek olarak ifade edilmiştir.
Daha sonra "Bakanlıkların kuruluşu" ile ilgili olarak
çıkarılan yasalarda da "Başbakan Yardımcılığı"na yer verilmiş ve
sayıları da birle üç arasında değişmiştir. Dava konusu 4060 sayılı Yasa'nın 1.
maddesinde bu konu "Başbakana yardım etmek ve Bakanlar Kurulunda
koordinasyonu sağlamak üzere bakanlar arasından en çok ikisi Başbakan
Yardımcısı olarak görevlendirilebilir." biçiminde düzenlenmiştir. Bu
düzenlemede ilk kez, bu tarihe kadar yapılan yasal düzenlemelerdeki Devlet
Bakanları arasından birinin ya da birkaçının Başbakan Yardımcısı olarak
atanması kuralı değiştirilerek, Devlet Bakanlığı koşulu kaldırılmış ve
"Bakanlar arasından en çok ikisinin Başbakan Yardımcısı olarak
görevlendirilebileceği" kuralı getirilmiştir.
Dava dilekçesinde bu konudaki iptal istemi, Devlet Bakanları
dışında, bir icracı Bakanın da Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilmesi
olanağına yönelik bulunmakta ve bu hususun Anayasa'ya aykırı olduğu ileri
sürülmektedir.
Parlamenter sistemle yönetilen birçok ülkede olduğu gibi
Türkiye'de de Başbakan Yardımcılığı kurumuna yer verilmiştir. Başbakan Yardımcısı
da, Bakanlar Kurulu'nun üyesidir. Başbakanın yokluğunda ona vekâlet etmekte ve
Başbakanın yetkilerini kullanmaktadır. Başbakan Yardımcısı da Başbakan
tarafından atanmaktadır. Hangi bakanı Başbakan Yardımcısı olarak atayacağı
konusunda Başbakanın takdir hakkı bulunmaktadır.
Önceki bölümde de belirtildiği gibi, Anayasa'da ve özellikle
"Bakanlıkların kurulması ve bakanlar" başlıklı 113. madde de,
Başbakan Yardımcılığı konusunda hiçbir kural bulunmamaktadır. Bu nedenle,
Başbakan Yardımcılığı ihdas edip etmeme ve hangi bakan yada bakanların Başbakan
Yardımcısı olarak görevlendirileceği konusunda düzenleme yapma, yasama
organının takdir yetkisi içindedir. Bu nedenlekuralın Başbakan Yardımcılığıyla
ilgili bölümünün Anayasa'nın 113. maddesine aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde ayrıca, Başbakan Yardımcısının adı konulmamış
bir Devlet Bakanı olduğu, dolayısıyle eğer icracı Bakanlardan birisi Başbakan
Yardımcısı olarak atanırsa, o kişinin üzerinde üç görevin birleşeceği, bunun
ise boş olan bir Bakanlığa başka bir Bakanın vekâletini bile 15 günle
sınırlayan, Anayasa'nın 113. maddesine aykırı olacağı savında da bulunulmuştur.
Önceki bölümde de açıklandığı gibi Bakanlar Kurulu'nda, Başbakan
Yardımcılığına yer verilmesi bir yasa konusu olup, Başbakan Yardımcısının
Devlet Bakanı ya da diğer Bakanlardan birinin olması konusunda anayasal bir
zorunluluk bulunmamaktadır. Başbakan Yardımcılığına hangi bakan atanırsa
atansın Bakanlar Kurulu'nun üyesidir. 4060 sayılı Yasa'ya göre, Bakanlar
arasından en çok ikisi Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilebilecektir.
Koordinasyon makamı olan Başbakan Yardımcılığının, kurumsal bir niteliği
bulunmamaktadır. İster DevletBakanı olsun, ister icracı Bakanlardan birisi
olsun, Başbakan Yardımcılığına atanan Bakanın görevi, kendi uhdesindeki
Bakanlığı devam ettirmekle birlikte, Bakanlar Kurulu'nda Başbakana yardım etmek
ve onun adına koordinasyonu sağlamaktır. Bu arada, dava dilekçesindeki,
Başbakan Yardımcısı olan bir icracı Bakanın aynı zamanda bir Devlet Bakanı
konumunda bulunacağı ve adeta bir vekâlet durumunun söz konusu olacağı, böylece
bir bakanın uhdesinde üç Bakanlık görevinin birleşeceği bununda Anayasa'nın
113. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında sözü edilen; "Açık olan
Bakanlıklarla izinli veya özürlü olan bir Bakana, diğer bir Bakan geçici olarak
vekillik eder. Ancak, bir Bakan birden fazlasına vekillik edemez... Herhangibir
sebeple boşalan Bakanlığa en geç onbeş gün içinde atama yapılır." kuralına
aykırılık oluşturacağı yolundaki sav yukarıda açıklanan gerekçelerle dayanaksız
kalmaktadır. Dava dilekçesinde dayanak gösterilen Anayasa'nın 123. maddesi
idarenin kuruluşu ve kamu tüzel kişiliğiyle ilgilidir. BaşbakanYardımcılığının
kurulması ile ilgili kural ise Anayasa'nın Bakanlıkların kurulması ve bakanlarla
ilgili 113. maddesidir.
Bu nedenlerle, 4060 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin ilk fıkrasının
bu bölümüyle ilgili olarak ileri sürülen Anayasa'nın 113. maddesine aykırılık
savı da yerinde değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
b- Anayasa'nın 123. Maddesi Yönünden İnceleme
Anayasa'nın 123. maddesinin son fıkrasında, "Kamu tüzel
kişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak
kurulur" denilmektedir.
Dava dilekçesinde, Başbakan Yardımcısının aynı zamanda adı
konulmamış bir Devlet Bakanı hüviyetinde olduğu belirtildikten sonra, eğer
Başbakan Yardımcılığı sıfatı, Devlet Bakanlığından bağımsız ise, o zaman bu
görev ve yetkinin kaynağının olması gerektiği, aksi halde yetkisiz bir kişinin
Başbakanı temsil etmesinin söz konusu olacağı, bunun da Anayasa'nın 123.
maddesine aykırı düşeceği ileri sürülmüştür.
Önceki bölümlerde açıklandığı gibi Başbakan Yardımcılığı, kimi
konularda Başbakana yardım etmek ve Bakanlar Kurulu'nda koordinasyonu sağlamak
üzere Bakanlardan en çok ikisi tarafından ayrı ayrı yürütülen bir görevdir. Bu
kurum, Anayasa'nın 113. maddesine uygun olarak dayanağını 25.12.1994 günlü,
4060 sayılı Yasa'dan almaktadır. Dolayısıyle Başbakan Yardımcılığı için
sözkonusu Yasa'dan ayrı bir kuruluş yasası çıkarılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, konunun Anayasa'nın idarenin bütünlüğü ve kamu
tüzel kişiliğinin kurulmasına ilişkin 123. maddesiyle doğrudan ilgisi
bulunmadığı gibi, Bakanlıkların yasayla kurulacağını hükme bağlayan Anayasa'nın
113. maddesine de bir aykırılık oluşturmamaktadır. İptal isteminin reddi
gerekir.
c- Anayasa'nın 2. ve 10. Maddeleri Yönünden İnceleme
Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi, Devletin bütün
organlarının üzerinde hukukun mutlak bir egemenliğinin olması, yasakoyucunun
Anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı bulunulması anlamına gelmektedir.
Anayasa'nın "Kanun önünde eşitlik" başlığını taşıyan 10. maddesinde
de, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu;
hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı; Devlet
organları ve idare makamlarının bütün işlemlerindekanun önünde eşitlik ilkesine
uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Dava dilekçesinde, iptali istenilen yasanın kimi hukuksal
zorlamalarla tek kişi için çıkarılmış bulunduğu, bunun da Anayasa'nın 10.
maddesinin ikinci fıkrasındaki "hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa
imtiyaz tanınamaz" kuralına ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
4060 sayılı Yasa'nın 1. maddesindeki, Başbakana yardım etmek ve
Bakanlar Kurulunda Koordinasyonu sağlamak üzere bakanlar arasından en çok
ikisinin Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilebileceğine ilişkin kural
genel olup belirli kişilere ayrıcalık tanıyan bir niteliği bulunmamaktadır.
Eşitlik ilkesine ters düşen yanı yoktur.
Bu nedenle,4060 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin ilk fıkrasında,
Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırılık bulunmamaktadır.
2- Yasa'nın 4. Maddesinin İkinci Fıkrasının İncelenmesi
Dava dilekçesinde, Bakanlıklar ile ilgili düzenlemeler yasa ile
yapılmış olduğundan, 4060 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin ikinci fıkrasındaki
"Bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen bakanlık ilgili kuruluşları, Başbakanın
teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile, Başbakanlıkla veya diğer bakanlıklarla
ilgilendirilebilir" hükmünün bir yetki devri niteliğinde bulunduğu, böylebir
değişikliğin ancak yeni bir yasa ile yapılması gerektiği, bu nedenle
düzenlemenin Anayasa'nın 113. ve 87. maddelerine aykırı olduğu savında
bulunulmuştur.
Anayasa'nın 87. maddesinde, "Kanun koymak, değiştirmek ve
kaldırmak" Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevleri arasında
sayılmıştır. 113. maddesinde ise, Bakanlıkların kurulmasının, kaldırılmasının,
görevleri, yetkileri ve teşkilâtının yasayla düzenleneceği öngörülmüştür.
"Bakanlık ilgili kuruluşları" konusu ilk kez,
Bakanlıkların örgütlenmesine ilişkin 27.9.1984 günlü, 3046 sayılı Yasa'nın 11.
maddesinde düzenlenmiştir. Bakanlık ilgili kuruluşları, özel yasa ve statü ile
kurulan, iktisadî devlet teşekkülleri ve kamu iktisadî kuruluşları ile bunların
müessese, ortaklık ve iştirakleri veya özel hukukî, malî ve idarî statüye tâbi,
hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları biçiminde tanımlanmış olup, bu
kuruluşların ilgili olduğu bakanlığın Yasa'nın koyduğu esaslara göre
belirleneceği hükme bağlanmıştır.
4060 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle 3046 sayılı Yasa'nın 4.
maddesinin ikinci fıkrasında yar alan "Bu Kanunun 11 inci maddesinde
belirtilen bakanlık ilgili kuruluşları, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının
onayı ile, Başbakanlıkla veya diğer bakanlıklarla ilgilendirilebilir."
hükmü yinelenmiştir.
Anayasa'nın 113. maddesinde "Bakanlıkların kurulması,
kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilâtı kanunla düzenlenir."
denilmektedir. Bu kural, madde başlığında da belirtildiği gibi
"Bakanlıkların kurulması" ile ilgilidir. Bu kurala dayanılarak
çıkarılan Bakanlıkların Kuruluşu ve Görev Esasları Hakkında 3046 sayılı
Yasa'nın 1. maddesinde de "Bu Kanunun amacı, kamu hizmetlerinin düzenli,
süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesi için bakanlıkların
kurulmasına, teşkilât, görev ve yetkilerine ilişkin esas ve usulleri
düzenlemektir." hükmüne yer verilmiştir.
Bakanlık ilgili kuruluşları, hizmet ve görev alanlarıyla doğrudan
bağlı bulunmayıp sadece işlevleri açısından o Bakanlıkla ilgisi kurulan
kuruluşlar oldukları için, Bakanlık örgütü içinde yer almamaktadır. Kuşkusuz
bir ilgili kuruluşun, zamanla ilgilendirildiği Bakanlıkla ilgisi azalabilir ve
o kuruluşun başka bir Bakanlıkla ilgilendirilmesi gerekebilir. Bu durumda,
ilgili kuruluşu Bakanlık örgütü içerisinde bulunması gerekli bir kuruluş olarak
anlamak ve onu başka bir Bakanlıkla ilgilendirmenin sadece yasa ile
yapılabileceğini söylemek, Anayasa'nın 113. maddesindeki Bakanlıkların
kurulmasının yasayla düzenleneceği yolundaki kuralın amacını aşar.
Anayasakoyucunun amacı Bakanlıkların kurulmasını, kaldırılmasını, görevlerini,
yetkilerini ve örgütlenmesini yasayla düzenlemektir. Bakanlıkların kuruluşu ve
görevleriyle ilgili bir Anayasa kuralını, "İlgili kuruluşlar" için de
bağlayıcı kural olarak kabul etmek olanaklı değildir. Önceki bölümlerde de
belirttiğimiz gibi ilgili kuruluşlar; "Özel kanun ve statü ile kurulan,
iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların
müessese, ortaklık ve iştirakleri veya özel hukukî, malî ve idarî statüye tabi,
hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları" olup, bir Bakanlığın kendi
örgütü içerisinde yer almayıp sadece işlevleri açısından, bir Bakanlıkla
ilgilendirilen kuruluşlardır. Bu kuruluşların Başbakanlıkla ya da diğer bir
Bakanlıkla olan ilgilendirilmelerinin yasaylayapılacağı yolunda bir Anayasa
kuralı bulunmamaktadır. 3046 sayılı Yasa'nın dava konusu 4060 sayılı Yasa'nın
1. maddesi ile değişik 4. maddesinin son fıkrasında, bu ilgilendirmenin
Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu nedenlerle, dava konusu Yasa'nın 1. maddesinin son fıkrası
hükmü, Anayasa'nın 87. ve 113. maddelerine aykırı bulunmamıştır. İstemin reddi
gerekir.
VI- SONUÇ
22.12.1994 günlü, 4060 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev
Esasları Hakkında 3046 Sayılı Kanunun Bir Maddesinde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun'un Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,
14.9.1995 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
|
|
|
Başkan
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
|
|
|
Üye
Samia AKBULUT
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
|
|
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
|
|
Üye
Lütfi F.
TUNCEL
|
Üye
Mustafa
YAKUPOĞLU
|
|
|
|
|