ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı: 1994/63
Karar Sayısı: 1994/60
Karar Günü: 21/7/1994
İPTAL
DAVASINI AÇAN: Ana muhalefet (Anavatan) Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi
Grubu adına Grup Başkanvekili Hasan KORMAZCAN
İPTAL
DAVASININ KONUSU : 6.6.1994 günlü Resmî Gazete'de yayımlanan 530 sayılı
"Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının Hızlandırılması Hakkında
Kanunun Bazı Maddelerinde ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki
Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname"nin 3987
sayılı Yetki Yasası'nın iptali nedeniyle Anayasal dayanaktan yoksun bulunduğu
ve Anayasa'nın 2., 6., 7., 8., 10., 11., 87., 91., 123., 128., 138., 153., 161.
ve 163. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve yürürlüğünün durdurulması
istemidir.
II-
YASA METİNLERİ:
A. İptali
İstenilen Kurallar:
İptali
istenilen 530 sayılı "Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının
Hızlandırılması Hakkında Kanun’un Bazı Maddelerinde ve 190 Sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararname" şöyledir:
29/2/1984 tarihli ve
2983 sayılı Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının Hızlandırılması
Hakkında Kanun’un bazı maddelerinde ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin
eki cetvellerde değişiklik yapılması; 5/5/1994 tarih ve 3987 sayılı Kanun’un
verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca 30/5/1994 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Madde 1- 29/2/1984
tarihli ve 2983 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi madde başlığı ile birlikte
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kamu Ortaklığı Fonu
ve Özelleştirme Fonu
Madde 4-A) Kamu
Ortaklığı Fonu;
Kamu Ortaklığı Fonundan
finanse edilen proje ve işlerle ilgili olarak ihraç edilecek gelir ortaklığı
senetleri ve ihraç edilecek her türlü menkul kıymetler ile diğer kıymetli
evrakın satışı, altyapı tesislerinin işletilmesi ve işletme hakkı verilmesinden
sağlanan gelirler ile diğer mevzuatla tahsis edilen kaynaklar, ilgili
kuruluşların bütçeleri dışında T.C. Merkez Bankasında kurulacak Kamu Ortaklığı
Fonunda toplanır.
B)
Özelleştirme Fonu;
Özelleştirme
işlemleri sonucu sağlanan tüm gelirler ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığına
devredilen kuruluşlardan elde edilen temettüler, özelleştirme uygulamaları
çerçevesinde ihraç edilecek her türlü menkul kıymet ile diğer kıymetli evrakın
satışından sağlanan gelirler, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilen
kuruluşlara sağlanan finansmandan elde edilen gelirler ve diğer mevzuat ile
tahsis edilen kaynaklar ilgili kuruluşların bütçeleri dışında T.C. Merkez
Bankasında kurulacak Özelleştirme Fonu’nda toplanır.
Kamu
Ortaklığı Fonu Hazine Müsteşarlığınca, Özelleştirme Fonu Özelleştirme İdaresi
Başkanlığınca yönetilir.”
Madde
2- 2983 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Kamu
Ortaklığı Fonunun ve Özelleştirme Fonunun kullanım alanları
Madde
5- A) Kamu Ortaklığı Fonu;
a) Kamu
Ortaklığı Fonundan finanse edilecek tesislerin finansmanında, bunların
işletme, bakım, onarım, idame ve benzeri her türlü masraflarının
karşılanmasında,
b) İleride
gelir ortaklığı senedi çıkarılacak veya işletme hakkı verilecek altyapı
tesisleri ile diğer tesislerin finansmanında,
c) Gelir
ortaklığı senetleri için yapılacak her türlü ödemelerde,
d) Gerekli
görülen hâllerde, piyasaya arz edilmiş olan gelir ortaklığı senetlerinin ve her
türlü kıymetli evrakın satın alınmasında,
e) Kamu
Ortaklığı Fonunun mevzuatla belirlenen kullanım alanları ile ilgili her türlü
işlemin yürütülebilmesi için gerekli harcamalarda kullanılır.
Ayrıca
Kamu Ortaklığı Fonu gelirlerinin asgari %10 u, kalkınmada öncelikli yörelerde
ve diğer bölgelerde istihdamı artırıcı her nevi yatırımlarda ve bunların
işletme finansmanında kullanılır.
B) Özelleştirme
Fonu;
a) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığının, pay sahibi olduğu şirketlerin sermaye artırımlarına
katılınmasında,
b) Hisse
senetleri ve her türlü kıymetli evrakın satın alınmasında,
c) Özelleştirme
uygulamalarının yerine getirilebilmesi için gereken her türlü mal ve hizmet
alımında,
d) İş
kaybı tazminatı ödenmesi ve iş kaybı ile ilgili verilecek hizmetlerin
sağlanması amacıyla kurulacak hesaba özelleştirme gelirlerinden Özelleştirme
Yüksek Kurulunca belirlenecek miktarlarda yapılacak ödemeler ile gerektiğinde
bu hesaba yapılacak aktarmalarda,
e) Özelleştirilmek
üzere özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşlara bu idarece
belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde borç olarak finansman sağlanmasında,
f) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığının bütçesi için gerekli miktarların ayrılmasında,
g) Özelleştirilmek
üzere özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşlarda idari, mali,
hukuki ve teknik yönden yapılacak düzenlemelerin gerektirdiği giderlerin
karşılanmasında,
h) Gerektiğinde
özelleştirilen kuruluşların kalan borçlarının tasfiyesinde,
ı)
Mevzuatla Özelleştirme İdaresi Başkanlığına verilen görevlerin yerine
getirilmesinde kullanılır.
Fon
bakiyelerinin kısmen veya tamamen; kamu bankalarında nemalandırılmasına ilişkin
usul ve esaslar Kamu Ortaklığı Fonu için Hazine Müsteşarlığınca özelleştirme
fonu için Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, kamu bankaları dışında
nemalandırılmasına ilişkin usul ve esaslar ise ilgisine göre Hazine Müsteşarı
veya Özelleştirme İdaresi Başkanının teklifi ve Başbakan onayı ile belirlenir.
Bu Kanun’un 4’üncü
maddesi gereğince Özelleştirme Fonu’nda toplanan tutarlardan; öncelikle
özelleştirme işlemlerinin gerektirdiği her türlü harcamalar ile bu maddede
belirtilen Özelleştirme Fonu’nun kullanım alanlarına ilişkin giderler
düşüldükten sonra kalan miktarın ne şekilde kullanılacağı ve buna ilişkin usul
ve esaslar, Özelleştirme Fonu’nun gelecek dönemdeki ihtiyaçları ve diğer mali
yükümlülükleri de dikkate alınarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığının teklifi
ve başbakan onayı ile belirlenir.”
Madde
3- 2983 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Özelleştirme
Yüksek Kurulu ve Görevleri
Madde
6- Başbakanın başkanlığında, başbakanın uygun göreceği üç bakan ile Özelleştirme
İdaresi Başkanından oluşan Özelleştirme Yüksek Kurulu kurulmuştur.
Kurulun
tüm sekreterya görevlerini Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yürütür.
Kurulun
Görevleri;
a) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların; "Özelleştirme
kapsamı"na alınarak "mali ve hukuki yönden yeniden
yapılandırılmalarına", yeniden yapılandırma işlemleri tamamlananların, bu
işlemlerin ikmalini müteakip "özelleştirme programı"na alınmasına,
yeniden yapılandırılmasına lüzum görülmeyenlerin doğrudan doğruya özelleştirme
programına alınmasına karar vermek,
b) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların satış, devir, kiralama, işletme
hakkı devri, mülkiyetin gayri aynî hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair
akitler ve diğer yöntemlerle devredilmesi suretiyle Özelleştirme İdaresi
Başkanlığınca sonuçlandırılan özelleştirme uygulamaları hakkında nihai karar
vermek,
c) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşlardan gerekli görülenlerin
küçültülmesine, faaliyetlerinin süreli ve süresiz olarak durdurulmasına, kısmen
veya tamamen kapatılmasına veya tasfiyesine karar vermek,
d) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların yönetim kurullarında alınacak
kararlarda, ekonomi ve güvenlik ile ilgili olarak milli yararın korunması için
söz ve onay hakkı verecek imtiyazlı hisselerin miktarını ve bu paylara
dayanarak devletin sahip olacağı imtiyazlı hakları belirlemek,
e) Yurt
içi ve yurt dışından Özelleştirme Fonu’nun kullanım alanlarında yararlanmak
üzere kredi almaya ve bu amaçla devlet garantili ve garantisiz iç ve dış
tahviller ile gerekli görülen hâllerde her türlü menkul kıymet ihracı ve diğer
kıymetli evrakın düzenlenmesine karar vermek,
f) Gerekli
görülen hâllerde, hisse senetleri ve her türlü menkul kıymet ile diğer kıymetli
evrakın satın alınmasına ve tekrar satılmasına karar vermek,
g) Özelleştirme
Fonu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bütçelerini görüşerek onaylamak,
h) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığının gelecek yıl programları ile yıl içindeki programlarının uygulanmasını
değerlendirerek varsa aksaklıkları giderecek tedbirleri almak,
ı)
Kanunlarla ve diğer mevzuatla verilen işleri karara bağlamak.
Özelleştirme
Yüksek Kurulu görev ve yetkilerinin bir kısmını hizmetin ifası için yarar
görülen hâllerde özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredebilir."
Madde
4- 2983 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı
Madde
7- Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı; başbakana bağlı, kamu tüzel kişiliğine
sahip Özelleştirme İdaresi Başkanlığına dönüştürülmüştür.
Özelleştirme
İdaresi Başkanlığının görevleri aşağıda belirtilmiştir;
a) Özelleştirme
Yüksek Kurulu kararlarını uygulamak,
b) Özelleştirme
Yüksek Kurulunca devredilen görev ve yetkilerle ilgili konularda karar vermek
ve gerekli işlemleri yürütmek,
c) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların özelleştirilmelerine ilişkin her
türlü işlemler ile, bunların özelleştirilmelerine hazırlık amacıyla stratejik
yönlendirilmelerini, sevk ve idarelerini, faaliyetlerinin takip ve
koordinasyonunu yürütmek,
d) Özelleştirme
yöntemlerini (özelleştirilecek kuruluşların satış, devir, kiralama, işletme
hakkı devri, mülkiyetin gayri aynî hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair
akitler ve diğer yöntemleri ile devredilmeleri) ve uygulama esaslarını
belirlemek ve bu doğrultuda özelleştirme uygulamalarının gerektirdiği her türlü
işlemi yürütmek,
e) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların mali, idari, hukuki ve teknik
yapıları ile hesapları ve faaliyetlerine ilişkin olarak her türlü düzenlemeyi
yapmak ve bu işlemleri kolaylaştırıcı tedbirleri almak,
f) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların; kaynak kullanımlarına,
gayrimenkul edinmelerine, kiralamalarına ve bu gayrimenkuller üzerinde sair
akitler yoluyla tasarruf etmelerine, yurt içi ve yurt dışı borçlanmalarına,
yeni yatırımlarına, personel alımı ve indirimlerine, çalışma şartlarına,
personelin yurt dışı geçici görevlendirilmelerine ilişkin işlemleri (yetkili
makamların onay yetkileri saklı kalmak kaydıyla) onaylamak,
g) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların yönetim, denetim ve tasfiye kurulu
üyelikleri ile genel müdürlüklerine yapılacak atamalar ve bu görevlerden alınma
işlemlerine ilişkin olarak başbakana teklifte bulunmak,
h) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşlardan anonim şirkete dönüştürülmelerine
gerek görülmeyen müesseselerde, müessese müdürü ve yönetim komitesinin, işletme
ve işletme birimlerinde bunların müdürlerinin atanma ve görevden alınmalarına
karar vermek,
ı) Özelleştirme
Yüksek Kurulunca ihracına karar verilen her türlü menkul kıymet ile diğer
kıymetli evrakın düzenlenmesine yönelik olarak bunların adedi, değeri ve
ilgili diğer hususları tespit etmek,
j) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşların sermayelerine aynî sermaye
konulması hâllerinde aynî sermayenin değerlendirmesini yapmak veya yaptırmak,
k) Özelleştirme
Fonu’nu idare etmek,
l) Gerektiğinde
her çeşit araştırma, proje işleri, reklam, tanıtım, halkla ilişkiler işlemleri
ile mali, hukuki, teknik ve idari denetim ve değerleme işlemlerini yapmak veya
bu işlerin danışman görevlendirilmesi suretiyle yaptırılmasını temin etmek,
m) Özelleştirme
İdaresi Başkanlığına devredilen kuruluşlara, özelleştirme uygulamalarının gerektirdiği
hâllerde borç vermek, Özelleştirme Fonu’ndan sağlanacak bu finansmana
uygulanacak faiz oranlarını ve şartlarını belirlemek,
n)
Kanunlarla ve diğer mevzuatla verilen görevleri yapmak.
Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından kendisine devredilen görev
ve yetkiler ile mevzuatla kendisine verilen diğer görev ve yetkilerinin bir
kısmını hizmetin ifası için yarar görülen hâllerde kamu payının %50’nin
üzerinde bulunan ilgili kuruluşların yönetim kurullarına devredebilir.
Başbakan,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile ilgili yetkilerini görevlendireceği bir
bakan vasıtasıyla kullanabilir.’’
Madde
5- 2983 sayılı Kanun’un 8’inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Madde
8- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı personeli 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
hükümlerine tabidir.
Başkan
müşterek kararname ile başkan yardımcıları başbakan tarafından, diğer personel
ise başkan tarafından atanır.
Özelleştirme
İdaresi Başkanlığında Başkan, Başkan Yardımcısı, Müşavir, I. Hukuk Müşaviri,
Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Müşavir Avukat, Uzman, Uzman Yardımcısı, Şube
Müdürü (Uzman), Daire Tabibi, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, APK Uzmanı
kadroları karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli personel çalıştırılabilir.
Bunlar, istekleri hâlinde T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler.
Özelleştirme
İdaresi Başkanlığında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların
sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalınmaksızın özel
bilgi ve ihtisası gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bu
fıkra hükmüne göre çalıştırılacak olanlar sosyal güvenlik açısından istekleri hâlinde
T.C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilirler.
Genel
ve Katma Bütçeli İdareler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında
çalışanlar kurumlarının muvafakati ile özelleştirme İdaresi Başkanlığında
sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Özelleştirme İdaresi Başkanlığının
bu konudaki talepleri, ilgili kurum ve kuruluşlarca öncelikle sonuçlandırılır.
Bu personel, kurumundan aylıksız izinli sayılır. İzinli oldukları sürece
memuriyetleri ile ilgili özlük hakları devam ettiği gibi, bu süreler kendi
kuranlarında çalışıyormuş gibi addedilerek terfi ve emekliliklerinde hesaba
katılır ve herhangi bir işleme gerek kalmaksızın süresinde terfileri yapılır.
Bu personelin, kurumlarından maaşsız izinli olarak Özelleştirme İdaresi
Başkanlığında çalıştıkları müddet karşılığı asıl bağlı oldukları teşkilata
karşı herhangi bir mecburi hizmet mükellefiyeti doğmaz.
Bu
madde hükümlerine göre sözleşmeli olarak çalıştırılacakların sözleşme usul ve
esasları ile mali hakları Bakanlar Kurulunca tespit edilir.
Özelleştirme
programına alınan kuruluşlarda çalışan personel, ücreti ve özlük hakları kendi
kuruluşu tarafından karşılanmak kaydıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığının
resen vereceği karar ile bu idarede görevlendirilebilir. Bu personel Özelleştirme
İdaresi Başkanlığında görevli oldukları süre içinde kendi kuruluşlarında
ücretli izinli sayılır.
Özelleştirme
İdaresi Başkanlığında çalışan her statüdeki personele 10/10/1984 tarihli ve
3056 sayılı Kanun’un değişik 31’inci maddesinde yer alan fazla çalışma ücreti
aynı esas ve usullere göre ödenir.
Mahkeme
ve icra dairelerince Özelleştirme İdaresi Başkanlığı lehine hükmedilip karşı
taraftan tahsil olunan vekalet ücretlerinin Hukuk Müşavirliği bünyesinde
çalışan avukatlara ve diğer personele dağıtımında 1389 sayılı Kanun ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır."
Madde
6- 2983 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Özelleştirme
İdaresinin Bütçesi
Madde
9- Özelleştirme İdaresi Başkanlığının giderleri Özelleştirme Fonu’nun %1’ini
(yüzde bir) aşmayacak şekilde Özelleştirme Yüksek Kurulunca belirlenen
özelleştirme İaresi Başkanlığının bütçesinden karşılanır.”
Madde
7- 2983 sayılı Kanun’un 15’inci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Kamu
Ortaklığı Fonu ile Özelleştirme Fonu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığının
denetimi
Madde
15- Kamu Ortaklığı Fonu ile özelleştirme Fonu ve Özelleştirme İdaresi
Başkanlığının denetimi 20/10/1993 tarihli ve 72 sayılı Başbakanlık Yüksek
Denetleme Kurulu hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname esaslarına tabidir."
Madde
8- 2983 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
"Ek
Madde 1- Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait kadroların tespit, ihdas,
kullanım ve iptali ile kadrolara ilişkin diğer hususlar 190 sayılı Genel Kadro
ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre düzenlenir."
"Ek
Madde 2- Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu kaldırılarak yerine Özelleştirme Yüksek
Kurulu kurulmuş ve Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulunun özelleştirmeye ilişkin
konular dışındaki yetkileri Yüksek Planlama Kuruluna devredilmiştir.
Bu
görev ve yetkiler aşağıda belirtilmiştir.
a) Gelir
ortaklığı senetleri ve her türlü menkul kıymet ihracı ile diğer kıymetli
evrakın düzenlenmesine ve altyapı tesisleri için işletme hakkı verilmesine
karar vermek,
b) Gelir
ortaklığı senetleri için piyasa şartlarına uygun ve bu senetlerin değerini
artıracak yönde her yıl gelir dağıtım esaslarını tespit etmek,
c) İhraç
edilecek gelir ortaklığı senetleri ve her türlü menkul kıymet ile diğer
kıymetli evrakın adedi, değeri ve bunlarla ilgili diğer hususlar hakkında karar
vermek,
d) Gelir
ortaklığı senetleri ihracı suretiyle gelirleri satılan ve/veya satılacak olan altyapı
tesislerinin tarifi ve ücretlerini tespit etmek,
e) İleride
gelir ortaklığı senetleri çıkarılacak veya işletme hakkı verilecek altyapı
tesisleri ile Kamu Ortaklığı Fonu’ndan finanse edilecek diğer tesisleri
belirlemek ve bu tesislerin finansmanı ile bunların işletme, bakım, onarım,
idame ve benzeri her türlü masraflarının kısmen veya tamamen Kamu Ortaklığı
Fonu’ndan karşılanması hakkında karar vermek,
f) Bakanlar
Kurulunca yatırım programına alman projelerden ileride gelir ortaklığı
uygulamasına dahil edilecek altyapı tesislerini tespit etmek,
g) Yurt
içi ve yurt dışından Kamu Ortaklığı Fonu’nun kullanım alanlarında yararlanmak
üzere kredi almaya, Devlet garantili ve garantisiz iç ve dış tahviller ve her
türlü menkul kıymet ihracı ile diğer kıymetli evrakın düzenlenmesine karar
vermek,
h) Kamu
Ortaklığı Fonu bütçesini görüşerek karara bağlamak,
ı)
Kalkınmada öncelikli yörelere sağlanan finansman ve diğer bölgelerdeki
istihdamı artırıcı projelerin desteklenmesi ile ilgili esaslar hakkında karar
vermek.”
Madde
9- 2983 sayılı Kanun’a aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
"Geçici
Madde 2- Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına ait ekli bir sayılı listede
gösterilen kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki
cetvellerden çıkarılmış ve ekli 2 sayılı listede yer alan kadrolar ihdas
edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellere özelleştirme
İdaresi Başkanlığı bölümü olarak eklenmiştir.
Geçici
Madde 3- Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına ait bütün personel ile her türlü
taşıt, menkul, gayrimenkul, araç, gereç, malzeme, döşeme ve demirbaşlar
Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilmiştir.
Bu
Kanun Hükmündeki Kararname’nin yürürlüğe girdiği tarihteki Kamu Ortaklığı
İdaresi Başkanı, Özelleştirme İdaresi Başkanı, kadrosuna atanmış sayılır.
Kadroları
kaldırılanlar yeni bir kadroya atanıncaya kadar durumlarına uygun işlerde
görevlendirilirler. Bunların eski kadrolarına ait aylık ek gösterge ve her
türlü zam ve tazminatları, sözleşmeden doğan ücret, ikramiye ile diğer özlük
hakları yeni bir kadroya atanıncaya kadar şahıslarına bağlı olarak saklı
tutulur.
Kadrosuz
sözleşmeli personelin sözleşmelerinden doğan hakları aynen devam eder.
Bunlardan memuriyete geçirilenlerin öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri
tavanı aşmamak kaydı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek Geçici 1, 2
ve 3’üncü madde hükümleri ile 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2’nci
maddesinde sayılan kuruluşlarda 1/3/1979 veya 3/10/1991 tarihlerinde görevli
olanların, ayrıca 2182 sayılı Kanun veya 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
hükümleri de dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit edilir.
Geçici
Madde 4- Bu Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan yeni düzenlemelere paralel
olarak "Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Çalıştırılacak Sözleşmeli
Personel Hakkında Hizmet Sözleşmesi Esasları" bu Kanun Hükmünde Kararname’nin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde çıkarılır.
Geçici
Madde 5- Bu Kanun Hükmünde Kararname’de öngörülen konulara ilişkin olarak
yapılacak düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar mevcut mevzuatın bu Kanun
Hükmünde Kararname’ye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Söz konusu düzenlemeler altı ay içinde yürürlüğe konulur.
Geçici
Madde 6- Özelleştirme Yüksek Kurulunca aksine karar verilmedikçe Yüksek
Planlama Kurulu ve Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu tarafından daha önce alınmış
olan kararların uygulanmasına devam olunur.
Geçici
Madde 7- Bu Kanun Hükmünde Kararname’ye göre yeniden düzenleme yapılıncaya
kadar Özelleştirme İdaresi Başkanlığında değişen veya yeniden kurulan birimlere
verilen görevler daha önce bu görevleri yapmakta olan birimler tarafından
yapılmaya devam edilir, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı teşkilat ve kadrolarını
altı ay içinde bu Kanun Hükmünde Kararname’ye uygun hâle getirir.
Geçici
Madde 8- Kamu Ortaklığı Fonu’nun yönetimi ve buna ilişkin belge ve kayıtlar, bu
Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz günlük
bir süre içinde Hazine Müsteşarlığı ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
arasında yapılacak bir protokol ile Hazine Müsteşarlığına devredilir. Kamu
Ortaklığı Fonu’nun yönetimine ilişkin işlemler, devir protokolü tarihine kadar,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca, bu tarihten sonra ise Hazine
Müsteşarlığınca yürütülür. Devir protokolünün yürürlüğe girdiği tarihte Kamu
Ortaklığı Fonu mevcudunda bulunan Özelleştirme Gelir hesabı ile Temettü
Hesabındaki tutarlardan Yüksek Planlama Kurulu kararları uyarınca evvelce Kamu
Ortaklığı İdaresinin yönetimindeki Kamu Ortaklığı Fonuna bırakılan kısmı Özelleştirme
Fonuna aktırılır.
Geçici
Madde 9- Bu Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kamu
Ortaklığı İdaresi projeleri kapsamında yer alan ve/veya Kamu Ortaklığı Fonu’ndan
finanse edilen altyapı projeleri bu kapsamdan çıkarılarak ilgili kurumların
projeleri arasına alınmış sayılır. Bunların finansmanının Kamu Ortaklığı Fonu’ndan
sağlanmasına devam olunur.
Geçici
Madde 10- Özelleştirme İdaresi Başkanlığının 1994 yılı harcamaları Kamu
Ortaklığı İdaresi Başkanlığı bütçesinden karşılanır.
Geçici
Madde 11- 657 sayılı Kanun’un 59’uncu maddesinde Kamu Ortaklığı İdaresi
Başkanlığına yapılan atıflar Özelleştirme İdaresi Başkanlığına,
2983
sayılı Kanun ile diğer mevzuatta yer alan;
a) Kamu
Ortaklığı Yüksek Kuruluna, Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığına ve Kamu
Ortaklığı İdaresi Başkanına yapılmış atıflar bu Kanun Hükmünde Kararname ile
yapılan düzenlemeler çerçevesinde, ilgisine ve hizmetin özelliğine göre Özelleştirme
İdaresi Başkanına, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına, Hazine Müsteşarına,
Hazine Müsteşarlığına, Özelleştirme Yüksek Kuruluna ve Yüksek Planlama
Kuruluna,
b) Kamu
Ortaklığı Fonuna yapılmış olan atıflar ise ilgisine göre, bu Kanun Hükmünde
Kararname ile oluşturulan özelleştirme Fonuna ve Kamu Ortaklığı Fonu’na yapılmış
sayılır."
Madde
10- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde
11- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
I
SAYILI LİSTE
KURUMU:
Başbakanlık Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı
TEŞKİLATI:
Merkez
1
SAYILI CETVEL İPTAL EDİLEN KADROLARIN
UNVANI
|
SINIFI
|
SERBEST KADRO ADEDİ
|
TOPLAM
|
1. DERECE
|
|
|
|
Başkan
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Başkan Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Gelir Ortaklığı Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Proje Değerlendirme ve Araştırma Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Kamu İktisadi Teşebbüsleri Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Dış İlişkiler Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Finansman Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Personel ve Eğitim Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
I. Hukuk Müşaviri
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Hukuk Müşaviri
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Daire Tabibi
|
S.H.S.
|
1
|
1
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
8
|
8
|
Uzman
|
T.H.S.
|
5
|
5
|
Şube Müdürü (Uzman)
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
28
|
28
|
2. DERECE
|
|
|
|
Savunma Uzmanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
9
|
9
|
Uzman
|
T.H.S.
|
2
|
2
|
Müşavir Avukat
|
A.H.S.
|
2
|
2
|
Şube Müdürü (Uzman)
|
G.İ.H.
|
4
|
4
|
Sivil Savunma Uzmanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
19
|
19
|
3. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
17
|
17
|
Uzman
|
T.H.S.
|
4
|
4
|
Müşavir Avukat
|
A.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
22
|
22
|
4. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
17
|
17
|
Uzman
|
T.H.S.
|
1
|
1
|
İstatistikçi
|
T.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
19
|
19
|
5. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
T.S.H.
|
3
|
3
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Şef
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
7
|
7
|
6. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
8
|
8
|
Şef
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Veznedar
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Teknik Ressam
|
T.H.S.
|
1
|
1
|
Memur
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Santral Memuru
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
14
|
14
|
7. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
T.H.S.
|
2
|
2
|
Ayniyat Saymanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Şef
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Bilgisayar İşletmeni
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Dağıtıcı
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Kaloriferci
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
3
|
3
|
Bahçıvan
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
15
|
15
|
8. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
T.H.S.
|
4
|
4
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
14
|
14
|
Memur
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Ambar Memuru
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Santral Memuru
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Bilgisayar İşletmeni
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Teknisyen
|
T.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
26
|
26
|
9. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Veznedar
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Teknisyen Yardımcısı
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
10
|
10
|
10. DERECE
|
|
|
|
Santral Memuru
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Kaloriferci
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
4
|
4
|
11. DERECE
|
|
|
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
2
|
2
|
KURUMU:
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
TEŞKİLATI:
Taşra
2 SAYILI CETVEL İHDAS EDİLEN KADROLARIN
UNVANI
|
SINIFI
|
SERBEST KADRO ADEDİ
|
TOPLAM
|
2. DERECE
|
|
|
|
Şube Müdürü (Uzman)
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
3. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
5
|
5
|
4. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
7
|
7
|
8. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
9. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
10. DERECE
|
|
|
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Daktilo
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
12. DERECE
|
|
|
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
28
|
28
|
MERKEZ VE TAŞRA GENEL
TOPLAMI
|
|
355
|
355
|
8. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
T.H.S.
|
4
|
4
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
12
|
12
|
Memur
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Bilgisayar İşletmeni
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Teknisyen
|
T.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
24
|
24
|
9. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Veznedar
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Ambar Memuru
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
3
|
3
|
TOPLAM
|
|
12
|
12
|
10. DERECE
|
|
|
|
Bilgisayar İşletmeni
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Veznedar
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Santral Memuru
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Kaloriferci
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
15
|
15
|
11. DERECE
|
|
|
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
7
|
7
|
12. DERECE
|
|
|
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
6
|
6
|
Teknisyen Yardımcısı
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
Dağıtıcı
|
Y.H.S.
|
4
|
4
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
3
|
3
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Kaloriferci
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
18
|
18
|
GENEL TOPLAM
|
|
327
|
327
|
2. DERECE
|
|
|
|
Sivil Savunma Uzmanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
7
|
7
|
Uzman
|
T.H.S.
|
5
|
5
|
Müşavir Avukat
|
A.H.S.
|
3
|
3
|
Şube Müdürü (Uzman)
|
G.İ.H.
|
10
|
10
|
TOPLAM
|
|
26
|
26
|
3. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
15
|
15
|
Uzman
|
T.H.S.
|
5
|
5
|
Müşavir Avukat
|
A.H.S.
|
5
|
5
|
Şube Müdürü (Uzman)
|
G.İ.H.
|
13
|
13
|
TOPLAM
|
|
38
|
38
|
4. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
25
|
25
|
Uzman
|
T.H.S.
|
3
|
3
|
İstatistikçi
|
T.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
29
|
29
|
5. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
T.H.S.
|
7
|
7
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
9
|
9
|
Şef
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
21
|
21
|
6. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
10
|
10
|
Şef
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Teknik Ressam
|
T.H.S
|
1
|
1
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
15
|
15
|
7. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
T.H.S
|
11
|
11
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
6
|
6
|
Ayniyat Saymanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Şef
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Memur
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
Santral Memuru
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
5
|
5
|
TOPLAM
|
|
29
|
29
|
II SAYILI LİSTE
KURUMU
: Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
TEŞKİLATI
: Merkez
1
SAYILI CETVEL İHDAS EDİLEN KADROLARIN
UNVANI
|
SINIFI
|
SERBEST KADRO ADEDİ
|
TOPLAM
|
1. DERECE
|
|
|
|
Başkan
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Başkan Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
5
|
5
|
I. Hukuk Müşaviri
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Proje Değerlendirme Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Finansman ve Fon Yönetimi Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
İstihdam ve Sosyal Planlama Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Madencilik ve Enerji Sektörü Özl. Uyg. Dai. Bşk.
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Ulaştırma ve İletişim Sektörü Özl. Uyg. Dai. Bşk.
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
İmalat Sektörü Özl. Uyg. Dai. Bşk.
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Ticaret ve Hizmet Sektörü Özl. Uyg. Dai. Bşk.
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Tarım ve Gıda Sektörü Özelleştirme Uyg. Dai. Bşk.
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
İştirakler Yönetimi Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Sermaye Piyasası İşlemleri Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Danışmanlık Hizmetleri Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
İhale İşlemleri Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Personel ve Eğitim Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
APK Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Özelleştirme Sonrası Takip Dairesi Başkanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Hukuk Müşaviri
|
G.İ.H.
|
3
|
3
|
Müşavir Avukat
|
A.H.S.
|
3
|
3
|
Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Müşavir
|
G.İ.H.
|
10
|
10
|
Daire Tabibi
|
S.H.S.
|
1
|
1
|
APK Uzmanı
|
G.İ.H.
|
6
|
6
|
Şube Müdürü (Uzman)
|
G.İ.H.
|
7
|
7
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
5
|
5
|
Uzman
|
T.H.S.
|
5
|
5
|
Sivil Savunma Uzmanı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
65
|
65
|
12. DERECE
|
|
|
|
Dağıtıcı
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Bekçi
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
2
|
2
|
TOPLAM
|
|
4
|
4
|
GENEL TOPLAM
|
|
170
|
170
|
KURUMU:
Başbakanlık Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı
TEŞKİLATI:
Taşra
2
SAYILI CETVEL İPTAL EDİLEN KADROLARIN
UNVANI
|
SINIFI
|
SERBEST KADRO ADEDİ
|
TOPLAM
|
2. DERECE
|
|
|
|
Müdür
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
3. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
2
|
2
|
4. DERECE
|
|
|
|
Uzman
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
8. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
9. DERECE
|
|
|
|
Uzman Yardımcısı
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
10. DERECE
|
|
|
|
Memur
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Daktilo
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
12. DERECE
|
|
|
|
Şoför
|
G.İ.H.
|
1
|
1
|
Hizmetli
|
Y.H.S.
|
1
|
1
|
TOPLAM
|
|
11
|
11
|
ÖZELLEŞTİRME İDARESİ BAŞKANLIĞI
BAŞKAN
|
BAŞKAN YARDIMCISI
|
ANA HİZMET BİRİMLERİ
|
Başkan
|
Başkan Yardımcısı
|
Proje Değerlendirme Dai.Bşk.lığı
|
|
Başkan Yardımcısı
|
Finansman ve Fon Yön.Dai.Bşk.lığı
|
|
Başkan Yardımcısı
|
İstihdam ve Sosyal Planlama Dai.Bşk.lığı
|
|
Başkan Yardımcısı
|
Madencilik ve Enerji Sektörü Özelleştirme Uygulamaları Daire
Bşk.lığı
|
|
|
Ulaştırma ve İletişim Sektörü Özelleştirme Uygulamaları Daire
Başkanlığı
|
|
|
İmalat Sektörü Özelleştirme Uygulamaları Daire Başkanlığı
|
|
|
Ticaret ve Hizmet Sektörü Özelleştirme Uygulamaları Daire
Başkanlığı
|
|
|
Tarım ve Gıda Sektörü Özelleştirme Uygulamaları Daire
Başkanlığı
|
|
|
İştirakler Yönetimi Daire Başkanlığı
|
|
|
Sermaye Piyasası İşlemleri Daire Bşk.lığı
|
|
|
Danışmanlık Hizmetleri Daire Başkanlığı
|
|
|
İhale İşlemleri Daire Başkanlığı
|
|
|
Özelleştirme Sonrası Takip Daire Bşk.lığı
|
DANIŞMA BİRİMLERİ
|
YARDIMCI BİRİMLER
|
Hukuk Müşavirliği
|
İdari ve Mali İşler Dai. Bşk.
|
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
|
Personel ve Eğitim Dai. Bşk.lığı
|
|
Araştırma, Planlama, Koordinasyon Daire Bşk.
|
|
Savunma Uzmanlığı
|
B.
Dayanılan Anayasa Kuralları:
İptal
isteminin gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır:
1. "MADDE
2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı
içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta
belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir."
2. "MADDE
6.- Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk milleti, egemenliğini,
Anayasa’nın koyduğu esaslara göre, yetkili eliyle kullanır.
Egemenliğin
kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.
Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi
kullanamaz."
3. "MADDE
7.- Yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu
yetki devredilemez."
4. "MADDE
8.- Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından,
Anayasa’ya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir."
5. "MADDE
10- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet
organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine
uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."
6. "MADDE
11.- Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını
ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar
Anayasa’ya aykırı olamaz."
7. "MADDE
87.- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak,
değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna
belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesin
hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş
ilânına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,
Anayasa’nın 14’üncü maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak
üzere, genel ve özel af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm
cezalarının yerine getirilmesine karar vermek ve Anayasa’nın diğer maddelerinde
öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir."
8. "MADDE
91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname
çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim ve olağanüstü hâller saklı kalmak
üzere. Anayasa’nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan
temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî
haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki
kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını, kapsamını,
ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp
çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar
Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi, belli süre için
verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun
hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından süre bitiminden
önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu veya süre bitimine kadar devam
ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim
ve olağanüstü hâllerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır.
Kanun
hükmünde kararnameler, Resmî Gazete’de yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler.
Ancak kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de
gösterilebilir.
Kararnameler,
Resmî Gazete’de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisi …
Yetki
kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet
Meclisi komisyonları ve genel kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte, Türkiye
Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazete’de
yayımlandığı tarihte, yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen
kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazete’de
yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
9. "MADDE
123.- İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin
kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu
tüzel kişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak
kurulur."
10. "MADDE
128.- Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin
genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin
gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri
eliyle görülür.
Memurların
ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri,
hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla
düzenlenir.
Üst
kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak
düzenlenir."
11. "MADDE
138.- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun
olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir
organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve
hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde
bulunamaz.
Görülmekte
olan bir dava hakkında yasama meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile
ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama
ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu
organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların
yerine getirilmesini geciktiremez."
12. "MADDE
153.- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi
yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa
Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü
iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak
biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun,
kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da
bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihte
yürürlükten kalkar. Gereken hâllerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe
gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazete’de
yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal
kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu dolduracak kanun
tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal
kararları geriye yürümez.
Anayasa
Mahkemesi kararları Resmî Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve
yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar."
13. "MADDE
161.- Devletin ve kamu İktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin
harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır.
Malî
yıl başlangıcı ile genel ve katma bütçelerin nasıl hazırlanacağı ve
uygulanacağı kanunla belirlenir.
Kanun,
kalkınma planları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve
hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir.
Bütçe
kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz."
14. "MADDE
163.- Genel ve katma bütçelerle verilen ödenek, harcanabilecek miktarın
sınırını gösterir. Harcanabilecek miktarın sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla
aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz. Bakanlar Kuruluna kanun
hükmünde kararname ile bütçede değişiklik yapmak yetkisi verilemez. Cari yıl
bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarılarında ve cari ve
ileriki yıl bütçelerine malî yük getirecek nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerinde,
belirtilen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi
zorunludur."
III-
İLK İNCELEME ve ESASIN İNCELENMESİ:
Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğü’nün 8. maddesi gereğince Yekta Güngör ÖZDEN, Güven DİNÇER,
İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N. SEZER, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Mustafa
BUMÎN, Sacit ADALI, Ali HÜNER ve Lütfi F. TUNCEL'in katılmalarıyla 21.7.1994
günü yapılan ilk inceleme toplantısında, konunun özelliği nedeniyle başka hususlar
üzerinde durulmaksızın işin esasına geçilerek incelemenin sürdürülmesine
oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yürürlüğü
durdurma istemine ilişkin görüşleri de içeren işin esasına ilişkin rapor, dava
dilekçesi ve ekleri, iptali istenilen Kanun Hükmünde Kararname kurallarıyla
dayanılan Anayasa kuralları, bunların gerekçeleri ve öteki yasama belgeleri
okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A-
YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ:
530
sayılı Kanun Hükmünde Kararname kurallarından anlaşılacağı gibi olası bir iptal
kararının yürürlüğe girmesine kadar, KHK'nın uygulanması durumunda ileride
giderilmesi güç ya da olanaksız durum ve zararlar doğabilecektir. Böylece
verilebilecek bir iptal kararı belki de sonuçsuz kalacaktır.
Bu
nedenle, davalının istemi doğrultusunda 530 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin
iptaline yönelik istem karara bağlanıp karar yürürlüğe girinceye kadar
uygulanmasından doğabilecek ve ileride giderilmesi güç ve olanaksız durum ve
zararları önlemek için KHK'nın yürürlüğünün durdurulmasına Esas 1994/63, Karar
1994/60-1 sayı ile karar verilmiştir.
Mustafa
BUMİN ve Lütfi F. TUNCEL bu düşüncelere katılmamışlardır.
B-
ANAYASA'YA AYKIRILIK SORUNU:
1- Kanun
Hükmünde Kararname Hakkında Genel Açıklama:
Kanun
Hükmünde Kararname (KHK) Kurumu, 22.9.1971 günlü ve 1488 sayılı Yasa ile 1961
Anayasası'nın 64. maddesinde yapılan değişiklik sonucu hukukumuza girmiştir. Bu
değişikliğin gerekçesinde "Parlamenter rejimlerde, kanun yapmanın belli
usullere uyulmak zorunluluğu sebebiyle zaman aldığı ve gecikmeler meydana
getirdiği bir gerçektir. Değişen iktisadî ve sosyal şartların gereği olarak bazı
hukuk kurallarının bu usuller dışında yürürlüğe konulabilmesi çağdaş devlet
anlayışının tabii sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Anayasa'nın
5. maddesi hükmünün prensibini bozmamak ve herhâlde önceden yasama meclislerince
esasları bir kanunla tespit olunan sınırlar içerisinde kalmak kaydıyla
hükümete KHK'lar çıkarma yetkisinin verilmesi ve bu yetkiyi düzenleyen hükmün
TBMM’nin genel olarak görev ve yetkilerini belirleyen 64. maddesine eklenmesi
uygun görülmüştür." denilmektedir. KHK'lar, temelde 1961 Anayasası'ndan
çok farklı olmamakla birlikte 1982 Anayasası’nda kimi yeniliklerle ve fakat
benzer gerekçelerle 91. maddede düzenlenmiştir. Böylece hem yürütme organını
güçlendirmek hem de değişen ekonomik ve sosyal konuların ortaya çıkardığı
sorunlara ivedi çözümler bulmak amacına ulaşılmak istenilmiştir.
Olağan
dönemlerde çıkarılan KHK'ların mutlaka bir yetki yasasına dayanması zorunludur.
Yetki Yasası'nın içeriği ve öğeleri de Anayasa'nın 91. maddesinde
belirlenmiştir. 87. maddede ise Bakanlar Kuruluna "belli konularda"
KHK çıkarma yetkisi vermek TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Bakanlar
Kurulunun belli bir konuda KHK çıkarabilmesi için öncelikle TBMM tarafından
kendisine bu konuda yasa ile bir yetkinin verilmiş olması gerekir. Bakanlar
Kurulu, bir yasa ile önceden yetkilendirilmedikçe, kendiliğinden KHK
çıkartamaz. Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkartılan KHK, yürürlükteki
yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmekte, başka bir anlatımla
yasanın hukuksal gücüne sahip bulunmaktadır. Yasama yetkisinin, “kanun koymak, değiştirmek
ve kaldırmak” öğelerini içerdiği kuşkusuzdur. KHK, yürürlükteki yasa
hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmektedir.
Anayasa’da
öngörüldüğü biçimi ile KHK’lar yapısal (organik-uzvi) bakımdan yürütme organı
işlemi, işlevsel (fonksiyonel) yönden ise yasama işlemi niteliğindedirler.
Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi verdiği yetkiyi bir yasa ile her zaman geri
alabileceği gibi kendisine sunulan KHK’ları aynen kabul etmek ya da reddetmek
zorunda olmayıp dilediğinde değiştirerek de kabul edebilir. Bakanlar Kuruluna
KHK çıkarma yetkisinin verilmesi, yasayla düzenlemesi gereken konuların yasama
alanından çıkarılıp yürütme organının düzenleme alanına sokulması sonucunu doğurmaz.
Bu nedenle Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisinin verilmiş olması Anayasa'nın
7. maddesinde öngörülen "Yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesini
ortadan kaldırmaz.
Bakanlar
Kuruluna KHK çıkarılabilmesine yetki veren yasada yer alması zorunlu ögeler
Anayasa'nın bu konuya ilişkin 91. maddesinin ikinci fıkrasında gösterilmiştir.
Buna göre:
"Yetki
kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin amacını, kapsamını,
ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla kararname çıkarılıp
çıkarılamayacağını gösterir. "Bundan anlaşılacağı gibi yetki yasası,
yürürlüğe konulacak KHK'nın amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini
ve bu süre içinde birden çok kararname yürürlüğe konulup konulamayacağını
belirtmek zorundadır. Bakanlar Kuruluna verilen türevsel yetki, yasada
öngörülen amaç, ilke, kapsam ve süre ile sınırlı bir yetkidir. O hâlde, yetki
yasasında Anayasa'nın belirlediği öğelerin belli bir içeriğe kavuşturularak
somutlaştırılması gerekir.
Bakanlar
Kuruluna KHK çıkarma yetkisinin "belli konularda" verilebileceği 1961
Anayasası'nın 64. maddesinde açıkça belirtildiği hâlde, 1982 Anayasası'nın
yetki yasasının sahip olması gereken öğelerini gösteren 91. maddesinde bu koşul
yer almamaktadır. Ancak 1982 Anayasası'nın 87. maddesinde "... Bakanlar
Kuruluna belli konularda Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi
vermek..." TBMM'nin görev ve yetkileri arasında sayılmış bulunmaktadır. Bu
nedenle, 91. maddede "belli konularda" ifadesinin yer almaması bir
noksanlık sayılamaz. Çünkü 87. maddede, Bakanlar Kuruluna verilecek KHK çıkarma
yetkisinin ancak belli konularda olabileceği açıkça gösterilmektedir. Bu
durumda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna ancak belli konularda
bu yetkiyi verebilir; her konuyu kapsayacak biçimde bir KHK çıkarma yetkisi
veremez. KHK’nın konusunun yetki yasasında belirlenmesi zorunludur. Yetki,
somutlaştırılmış ve belli bir konuda tanınmalıdır. Bakanlar Kuruluna sınırları
belirsiz bir konuda KHK çıkarma yetkisi verilemez. KHK’nın konusu da yetki
yasasında belirlenen çerçevenin dışına çıkamaz. KHK’nın yetki yasasında
belirtilen amaç, kapsam ve ilkelere de uygun olması gerekir. Verilen yetkinin
konusunun yasada gösterilmesi zorunluluğunun bu yasaya dayanılarak yürürlüğe
konulan KHK’ların yetki yasası kapsamı içinde kalıp kalmadıklarının hem
yargısal hem de siyasal denetimlerinin yapılması yönünden çok büyük bir önemi
vardır. Yetki Yasası’nın kapsamı dışında yürürlüğe konulan veya başka bir
anlatımla yasanın öngörmediği bir konuda düzenleme yapan bir KHK’nın Anayasa’ya
aykırı olacağı kuşkusuzdur.
Anayasa'da
kimi konuların KHK'larla düzenlenmesi yasaklanmaktadır. 91. maddenin birinci
fıkrasında "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak, sıkıyönetim ve olağanüstü hâller
saklı kalmak üzere, Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde
yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan
siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez."
denilmektedir.
Buna
göre, Anayasa'nın KHK'larla düzenlenemeyeceğini belirlediği konularda TBMM
tarafından Bakanlar Kuruluna düzenlemede bulunması için bir yetki verilmesi de
olanaksızdır. Verilen yetkinin konusunun belli olmasının, Anayasa'nın 91.
maddesindeki "yetki verilemeyecek konular"ı da kapsayıp
kapsamadığının incelenebilmesi yönünden de önemi büyüktür.
Bu
nedenlerle. Bakanlar Kurulunun hangi konularda KHK çıkarabileceği Yetki
Yasası'nda açıkça belirtilmeli ve verilen yetki konu yönünden mutlaka belirgin
olmalıdır. Anayasa'nın 91. maddesine göre Yetki Yasası'nda çıkarılacak KHK'nın
"amacı", "kapsamı" ve "ilkeleri"nin de
belirtilmesi gerekir. Amaç, Bakanlar Kurulunun kendisine verilen yetki ile
neleri gerçekleştirmesinin istendiğini belirlediğinden yetki yasasında KHK'nın
amacı da somut olarak açıklanmalıdır. KHK'nın amacı ve kapsamı da konusu gibi
geniş içerikli her yöne çekilebilecek biçimde genel anlatımlarla
gösterilmemeli; değişik yorumlamaya elverişli olmamalıdır. KHK'nın yetki
yasasında gösterilen amaç ve kapsam doğrultusunda, verilen ilkelere uygun
çıkarılıp çıkarılmadığının saptanması hem yargısal hem de siyasal denetim
yönünden zorunludur. KHK, yasada gösterilen amacı dışında yürürlüğe konulmuşsa
ya da yetkinin kapsamını aşıyorsa veya ilkelere uygun değilse bu durumu onu
yetki yasasına ve dolayısıyla Anayasa'ya aykırı düşürür.
Anayasa'ya
göre yetki yasasında, Bakanlar Kuruluna verilen yetkinin süresinin de
gösterilmesi zorunludur. Bu zorunluluk, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
yetkilerini çok uzun bir süre yürütme organına vermekten alıkoymaktadır.
Yasada
öngörülen sürenin bitiminden sonra çıkarılan KHK'nın Anayasa'ya aykırı düşeceği
kuşkusuzdur. Ancak yetki süresi içerisinde çıkarılmış olan KHK'lar yasadaki
sürenin bitiminden sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmış
olmasalar da geçerliliklerini korurlar.
Anayasa'nın
91. maddesinde ayrıca "Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazete’de
yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak kararnamede yürürlük tarihi
olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler,
Resmî Gazete’de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki
kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet
Meclisi komisyonları ve genel kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan kararnameler bu tarihte, Türkiye
Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler bu kararın Resmî Gazete’de
yayımlandığı tarihte, yürürlükten kalkar. Değiştirilerek kabul edilen
kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu değişikliklerin Resmî Gazetede
yayımlandığı gün yürürlüğe girer." denilmektedir.
2- KHK'nin
Yargısal Denetimi:
Anayasa'ya
göre KHK'ler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin denetimine bağlıdırlar.
Anayasa'nm 91. maddesinde "Kararnameler, Resmî Gazete'de yayımlandıkları
gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki
kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet
Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelik ve ivedilikle görüşülür."
denilmektedir. Öncelik ve ivedilik koşuluyla, yetki yasalarının gecikmeden
çıkarılabilmesi ve çıkarıldıktan sonra da yürürlüğe konulan KHK'ların aynı
biçimde Türkiye Büyük Millet Meclisinde karara bağlanması istenilmiştir.
Anayasa'da
KHK'ların siyasal denetimi yanında yargısal denetimi de öngörülmüştür. KHK'lar,
işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi niteliğinde olduklarında bunların
yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi de Anayasa Mahkemesine
verilmiştir. Anayasa'nın 148., 150., 151., 152. ve 153. maddeleri hükümlerine
göre, KHK'ların Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından uygunluğunu Anayasa
Mahkemesi denetler.
KHK'nın
yargısal denetiminin söz konusu olduğunda KHK'nın dayandığı yetki yasasının
öncelikle Anayasa'ya daha sonra da KHK'nın kendisinin hem yetki yasasına hem de
Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir. Her ne kadar
Anayasa'nın 148. maddesinde KHK'ların yetki yasalarına uygunluğunun
denetlemesinden değil yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de Anayasa'ya uygunluk
denetiminin içerisine öncelikle KHK'nın yetki yasasına uygunluğunun denetimi
girer. Çünkü Anayasa'da Bakanlar Kuruluna ancak yetki yasasında belirtilen
sınırlar içerisinde KHK çıkarma yetkisi verilmiştir. Yetki yasası olmazsa
(Anayasa mad. 121 dışında) KHK olamaz. Bu yetkinin dışına çıkılması KHK'yı
Anayasa'ya aykırı duruma getirir. Böylece KHK'nın yetki yasasına aykırı olması
Anayasa'ya aykırı olması ile özdeşleşir. Nitekim, 335 ve 347 sayılı KHK'lar
dayandırıldıkları 3268, 3347 ve 3479 sayılı Yetki Yasalarının kapsamı dışında
kalmaları nedeniyle; 493, 501, 502, 503, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514,
515, 516, 517, 518, 519, 520, 521 ve 524 sayılı KHK'lar ise dayandıkları 3911
sayılı Yetki Yasası’nın iptali nedeniyle Anayasa'ya aykırı görülerek iptal
edilmişlerdir.
Olağanüstü
Hâl KHK'ları dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa’dan (mad. 121) alırlar. Bu
tür KHK'ların bir yetki yasasına dayanması gerekli değildir. Buna karşın olağan
KHK'ların bir yetki yasasına dayanmaları zorunludur. KHK'lar, yasa gücünü
dayandıkları yetki yasasından alırlar. Bu nedenle KHK'lar ile dayandıkları
yetki yasası arasında çok sıkı bir bağ vardır.
Yetki
Yasası, KHK ve KHK'nın Türkiye Büyük Meclisi’nce aynen ya da değiştirilerek
kabulü birbirinden bağımsız işlemler olmayıp Anayasa'da öngörülen bir sürecin değişik
aşamalarıdır. KHK'nın yetki yasası ile olan bağı, KHK'yı aynen ya da
değiştirerek kabul eden yasa ile kesilir. Bu yasa, KHK’yı kendi bünyesine
alarak genel anlamda bir yasa niteliğine dönüştürür. Bu nedenle, KHK ile
dayandığı yetki yasası arasındaki bağ KHK'nın aynen ya da değiştirilerek yasaya
dönüşmesine kadar devam etmektedir. KHK, yasa gücünü, dayandığı yetki yasası
ile konulan esaslara uygunluğu ve yetki yasasının da Anayasa'ya uygunluğu
varsayıldığı için kazanmaktadır. Yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığının
saptanması ya da bu nedenle iptaline karar verilmesi durumunda, bu varsayım
gerçekleşmediğinden, bu yasaya dayanılarak çıkartılan KHK Anayasal dayanaktan
yoksun kalır. Bu durumda KHK, Anayasa'nın uygun gördüğü ölçünün ötesinde
verilen bir yetkinin kullanılması sonucu çıkartılmış olması nedeniyle Anayasa'ya
aykırılık oluşturur. KHK; yetki yasasına ve içeriği yönünden de Anayasa'ya
aykırı bulunmasa bile dayandığı yetki yasası Anayasa'ya aykırı ise bu nedenle
iptali gerekir.
KHK'nın
Anayasa’ya uygun bir yetki yasasına dayanması geçerliliğin ön
koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki yasası
Anayasa'ya aykırı olan bir KHK'nın kuralları, içerikleri yönünden Anayasa'ya
aykırılık oluşturmasalar bile, Anayasa'ya uygunluğundan söz edilemez.
Öbür
yönden, KHK'ların Anayasa'ya uygunluk denetimleri yasaların denetimlerinden
farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde; "Kanunlar Anayasa’ya aykırı
olamaz." denilmektedir. Bu nedenle yasaların denetimde, onların yalnızca
Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. KHK'lar ise konu, amaç,
kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki yasasına hem de Anayasa'ya
uygun olmak zorundadırlar. Bu nedenlerle KHK kurallarının içerikler yönünden de
Anayasa'ya uygunluk denetiminin yapılabilmesi için öncelikle ortada Anayasa'ya
uygun bir yetki yasasının varlığı gerekir.
KHK'ların
Anayasa'ya aykırılığı saptanmış ya da bu nedenle iptal edilmiş bir yetki
yasasına uygun olup olmadığının incelenmesi ise denetimi anlamsız kalır. Çünkü
Anayasa'ya aykırı bir yetki yasasına dayanılarak çıkartılan KHK'ların
Anayasa'ya uygun görülmesi olanaksızdır.
Yetki
yasasının iptalinin, bu yasaya dayanılarak çıkartılan KHK'lara etkisinin
Anayasa'nın 153. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi uygun değildir. Çünkü
Anayasa'nın 153. maddesindeki "İptal kararları geriye yürümez."
kuralına dayanarak, yetki yasasının iptaline ilişkin kararın, Resmî Gazete’de
yayımı gününe kadar çıkarılan KHK'ları etkilenmeyeceği biçiminde bir ilke de
konulamaz.
Bütün
bu nedenlerle dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığı saptanan ya da
iptaline karar verilen KHK'ları, Anayasa'nın Başlangıç'ındaki "Hiçbir kişi
ve kuruluşun, bu Anayasa’da gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun
icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı", 2. maddesindeki
"Hukuk devleti" ilkeleriyle 6. maddesindeki "Hiç kimse veya
organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." kuralı
ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesiyle bağdaştırılmaları olanaksızdır.
Bir
yetki yasasına dayanmadan çıkartılan, yetki yasasının kapsamı dışında kalan,
dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığı saptanan ya da Anayasa'ya
aykırılığı nedeniyle iptal edilen KHK'ların anayasal konumları birbirinden
farksızdır. Böyle durumlarda KHK'lar anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarından içerikleri Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
3- 530
Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Anayasa'ya Aykırılığı Sorunu:
Dava
konusu edilen 530 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 5.5.1994 gün ve 3987 sayılı
Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nın dayandığı 3987 sayılı Yetki
Yasası ise Anayasa Mahkemesinin 7.7.1994 gün ve Esas 1994/49, Karar 1994/45-2
sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Böylece, 530 sayılı KHK anayasal dayanaktan
yoksun kalmıştır.
KHK'ların
yargısal denetimi bölümünde açıklanan nedenlerle Anayasa'ya aykırı görülerek
iptal edilen 3987 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkarılmış bulunan 530
sayılı KHK'nın Anayasa'nın Başlangıç'ında yer alan egemenliği "Millet
adına kullanmağa yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasa’da
gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni
dışına çıkamayacağı", 2. maddesindeki "hukuk devleti", 6.
maddesindeki "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet
yetkisi kullanamaz." ilkeleriyle, KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91.
maddesine aykırıdır. Bu gerekçe karşısında dava dilekçesinde ileri sürülen
diğer aykırılık nedenleri üzerinde durulmaksızın KHK'nın iptali gerekir.
Haşim
KILIÇ ve Sacit ADALI bu görüşe katılmamışlardır.
IV-
SONUÇ:
30.5.1994
günlü, 530 sayılı "Tasarrufların Teşviki ve Kamu Yatırımlarının
Hızlandırılması Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinde ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname"nin, dayanağını oluşturan 5.5.1994 günlü, 3987 sayılı Yetki
Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nin 7.7.1994 günlü, Esas 1994/49, Karar 1994/45—2
sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle Anayasa'ya aykırı olduğuna ve
İPTALİNE, Haşim KILIÇ ile Sacit ADALI'nın "Kararnamenin dayanağını
oluşturan Yetki Yasası'nın iptali, önceden çıkarılmış kararnamenin iptal
gerekçesi olamayacağı" yolundaki karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
21.7.1994 gününde
karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör ÖZDEN
|
Başkan vekili
Güven DİNÇER
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Lütfi F. TUNCEL
|
|
|
|
|
KARŞIOY
GEREKÇESİ
Çoğunluk
gerekçesinde özetle; 3987 sayılı Yetki Yasası iptal edilmiş olduğundan buna
dayanılarak çıkarılmış KHK'larında yasal dayanağı kalmayacağından esasın
incelenmesine geçmeden iptali gerekir denilmektedir.
Dava
konusu KHK'nın esasına geçilerek Anayasal denetimi yapılmalı idi. Salt
"yasal dayanağı kalmadığı gerekçesinden" hareketle esasa geçmeden
Anayasa'ya aykırı görüp iptal etmek mümkün değildir.
KHK'lar
Anayasa'nın 91. maddesi gereğince yetki yasasında belirtilen çerçeve içinde
çıkarılabilir. Yani KHK'yı çıkarma yetkisi bu yasa ile verilir. KHK'nın
çıktığı tarihte yetki yasası yürürlükte olduğuna, yani buna dayanarak
çıkarıldığına göre "Yasal dayanaktan yoksundur." demek hukuka uygun
düşmez. KHK hukuk alemine çıktığı tarihte yetki yasası var mıdır, yok mudur
buna bakılmalıdır. Yetki Yasası, KHK'ya bu hayatiyeti verdikten sonra onun
yürürlükten kaldırılması, süresinin sona ermesi KHK'nın yasal dayanaktan yoksun
kaldığı anlamına gelemez.
Aynı
durum Yetki Yasası’nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi hâlinde de devam
eder. "Dayanak" yönünden, bir yasanın yürürlükten kaldırılması,
süresinin sona ermesi ya da iptal edilmesi arasında hiçbir fark yoktur. Bu üç hâlde
de sonuçta yasa varmışçasına hukukî tasarrufta bulunulamaz. Ama yasa sona
ermeden evvel doğan hukukî neticeler hayattadır ve varlığını devam ettirirler.
Ancak
bu yasalara dayanılarak yapılan tasarruflar hakkında hukuka aykırılık gerekçesi
ile dava açılmışsa yasal dayanak yönünden değil, esastan inceleme yapılarak
varsa aykırılık iptal edilir.
Yetki
Yasası esastan Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Konusu, amacı,
kapsamı ve ilkeleri yönünden tespit edilen anayasal aykırılıklar ilgili KHK'ları
da mutlaka etkiler. Yetki Yasası’nın belirtilen unsurlarındaki bu aykırıklar
KHK'lara intikal eder. Ama bu aykırılık "Yasal Dayanak" gibi şekli
değil esasa ilişkin bir aykırılıktır. Bu da ancak KHK'nın esasına geçilerek
yapılacak bir inceleme sonunda tespit edilebilir.
Yetki
Yasası’nın iptali nedeniyle KHK'nın yasal dayanağının kalmadığını söylemek,
iptal kararının etkisini KHK’nın hukuk alanına çıktığı tarihe kadar çekmek
anlamını taşır. Böyle bir anlayışa Anayasa'nın 153. maddesindeki iptal
kararlarının geriye yürüyemeyeceği ilkesi izin vermez.
Bu nedenle KHK'nın
esasının incelenmesine geçmeden sadece "Yasal Dayanaktan Yoksun
Kalması" sebebine dayalı bir Anayasa'ya aykırılık gerekçesine katılmıyoruz.
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Sacit ADALI
|