ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1993/47
Karar Sayısı : 1993/49
Karar Günü : 25.11.1993
R.G. Tarih-Sayı :24.12.1993-21798
İPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet (Anavatan) Partisi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Grubu adına Grup Başkanı A. Mesut YILMAZ.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 16.9.1993 günlü Resmî Gazete'nin mükerrer
sayısında yayımlanan 516 sayılı "Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına İlişkin
Kanun Hükmünde Kararname"nin Anayasa'nın 2., 7., 87., 91. ve 153.
maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
II- YASA METİNLERİ :
A. İptali İstenilen Kurallar :
İptali istenilen 516 sayılı "Maliye Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun Hükmünde Kararname" şöyledir :
Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamede değişiklik yapılması 24/6/1993 tarih ve 3911 sayılı
Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca 20/8/1993 tarihinde
kararlaştırılmıştır.
Madde 1- 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin
(g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"g) Devlete ait malları yönetmek, kamu malları ile kamu kurum
ve kuruluşlarının taşınmaz malları konusundaki yönetim ve tasarruf esaslarını
belirlemek ve bunlara ilişkin diğer işlemleri yapmak,"
Madde 2- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 9- Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü,
8 Ocak 1943 tarih ve 4353 sayılı Kanundaki teşkilat ve hükümler çerçevesinde
Devlet hukuk danışmanlığı ve muhakemat hizmetlerini yürütmekle görevlidir.
Başhukuk Müşaviri ve Muhakemat Genel Müdürü, hukuk müşavirleri,
müşavir hazine avukatları ve hazine avukatları genel bütçe içindeki kamu kurum
ve kuruluşlarını her tür ve derecedeki yargı ve icra mercileri ile hakemler
nezdinde vekil sıfatıyla temsil ederler.
4353 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde esasları belirlenen idari
davalarda temsil yetkisi, idare ve vergi mahkemelerini de kapsar.
Vergi dairesi başkanlıklarının taraf olduğu davaların ilgili
mercilerde takip ve savunmasını yapmak üzere, vergi dairesi başkanı emrinde
yeterli sayıda hazine avukatı görevlendirilir.
Vergi dairesi başkanlıkları emrinde çalıştırılacak hazine
avukatlarının çalışma usul ve esasları Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel
Müdürlüğü ve Gelirler Genel Müdürlüğü tarafından müştereken belirlenir.
Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü, mevzuatında
başkaca bir takip mercii ve usulü öngörülmeyen Hazineye ilişkin diğer
alacakları takip etmeye yetkilidir.
4353 sayılı Kanunun 26 ve 34 üncü maddelerinde Bakanlığa tanınan
yetkileri, sınırları belirlenmek suretiyle muhakemat müdürlerine devretmeye
Maliye Bakanı yetkilidir."
Madde 3- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (c), (e) ve (f) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
aynı fıkraya aşağıdaki (n) ve (o) bentleri eklenmiş; maddenin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"c) Bütçenin kalkınma planları ve yıllık programlarda
belirlenen hedefler doğrultusunda ve takip edilen ekonomi ve maliye
politikalarıyla uyumlu bir şekilde uygulanmasını sağlamak, uygulamaya ait bütçe
işlemlerini yapmak,"
"e) Ödenek, gelir ve nakit verilerini derleyerek bunları
harcama politikaları açısından değerlendirmek ve uygulamayı yönlendirmek, genel
bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin ve fonların her mali yılın
başında o yıl için hazine nakit akımını da dikkate alarak ayrıntılı harcama
programlarını yapmak, gerekli görülen hallerde bu programları değiştirmek ve
ilgili kuruluşlar nezdinde uygulamaları izlemek,"
"f) Kamu harcamalarında tasarruf sağlanması, tutarlı dengeli
ve etkili bir bütçe politikasının yürütülmesi amacıyla kamu istihdam politikası
ve giderlerle ilgili kanun, tüzük, kararname ve yönetmeliklerin uygulanmasını
düzenlemek, standartları tespit etmek ve sınırlamalar koymak; bu hususlarda tüm
kamu kurum ve kuruluşları için uyulması zorunlu düzenlemeleri yapmak ve
tedbirleri almak,"
"n) Kanun, kanun hükmünde kararname, bakanlar kurulu kararı,
yönetmelik ve diğer mevzuatla kurulmuş fonlardan gerekli görülenlerin
gelirlerinin toplanmasına, giderlerinin yapılmasına ilişkin esas ve usulleri
tespit etmek, bütçe ile ilişkilerini düzenlemek, bütçelerinin hazırlanmasını
sağlamak ve uygulanmasını izlemek; fonların gelir ve giderleri ile
gelirlerinden yapılacak kesintilere ilişkin olarak esas, usul, miktar ve
oranların belirlenmesi,bunların tasfiyesi veya birleştirilmesi hakkında bütçe
kanunlarında yer alacak hükümler konusunda teklifler hazırlamak ve uygulamaya
yönelik tedbirleri almak,"
"o) Kamu personeline sağlanan sosyal servis ve hizmetler
karşılığında alınacak bedelleri belirlemek; kamu hizmetlerinden bedeli
karşılığında verilebileceklerin fiyatlandırma esas ve ilkelerini tesbit etmek;
bu suretle elde edilen gelirlerin ilgili bütçelere mal edilmesi ve gerektiğinde
ödenek şeklinde kullandırılmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek,"
"Bakanlıklar ile ayrı bütçesi bulunan idare ve kurumlar ve
katma bütçeli kuruluşlar nezdindeki Maliye Başkanlıkları ile Bütçe Dairesi
Başkanlıkları bu Genel Müdürlüğe bağlıdır."
Madde 4- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 11- Muhasebat Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:
a) Devlet hesaplarının kayıtlarını tutmak, uygulamaları izlemek,
dönem sonuçlarını çıkarmak, değerlendirmek ve yayımlamak,
b) Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler ve özel
bütçeli dairelerle bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların Devlet sermayesi
ile kurulmuş işletmelerin ve fonların muhasebe sistemlerini, gerektiğinde
ilgili dairelerle birlikte belirlemek, bu konudaki mevzuat düzenlemeleri ile
ilgili hazırlıkları yapmak,
c) Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerde ve
gerektiğinde bunlara bağlı döner sermayeli işletmeler ile fonlarda; gelirlerin,
giderlerin, değer ve emanetlerin toplanması, ödenmesi, alınması, saklanması,
ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve bunların muhasebeleştirilmesi işlemlerini
yapmak üzere saymanlıklar kurmak ve kaldırmak, vezneler açmak ve kapamak,
sayman mutemetleri görevlendirmek veya görevlendirmeye izin vermek,
d) Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelere bağlı
döner sermayeli işletmelerin sermaye kaynaklarına, bütçe ve harcama ilkelerine,
muhasebe esas ve usulleri ile mali yönetim ve denetimlerine ilişkin esasları
düzenlemek ve uygulamaya yön vermek, nakit varlıkları, gelir ve giderleri iledönem
kârları üzerinde tasarrufta bulunmak, yeni kurulacak döner sermayeli
işletmelerin kurulmasına izin vermek, tahsis edilecek sermayeyi belirlemek,
e) Saymanlık hizmetlerine ve Devlet muhasebesine ilişkin olarak
doğacak tereddütleri gidermek,
f) Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, bunlara
bağlı döner sermayeli işletmeler ve fonların hesaplarına ilişkin Sayıştay
ilamlarını saymanlıklara tebliğ etmek, bu ilamları ve diğer kişi borçlarını
izlemek, tahsilatını sağlamak ve gerektiğinde terkinişlemlerini yapmak,
g) Devlet muhasebesinin geliştirilmesi, etkin ve verimli bir
şekilde uygulanması yönünde araştırmalar yapmak veya yaptırmak ve gerekli
tedbirleri almak,
h) Saymanlıkların ve kurumların hesap ve işlemlerini merkezde ve
gereken yerlerdeincelemek ve denetlemek,
i) Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerin kesin
hesaplarını almak, incelemek, Hazine genel hesabını çıkarmak kesin hesap kanun
tasarılarını hazırlamak,
j) Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerebağlı
döner sermayeli işletmelerin hesaplarını almak, incelemek, yıl sonlarında
sermayelerine eklenecek tutarları belirlemek ve bunların muhasebe kayıtlarına
geçirilmesini sağlamak, gerektiğinde fonların ve özel bütçeli kuruluşların
hesaplarını almak,
k)Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmetin gereği olarak kullanılan
malzeme, ilk ve hammadde, demirbaş, araç ve gereçlerin muhasebeleştirilmesi ve
idaresine ait konularda düzenlemeler yapmak,
l) Görev alanına giren konularda diğer mevzuat ile Bakanlığa
verilengörevleri yapmak,
m) Teşkilat ve görev alanına giren işlemleri kontrolörleri
vasıtasıyla incelemek ve denetlemek,
Genel bütçeli daireler nezdindeki merkez saymanlıkları, askeri ve
mülki tüm nakit saymanlıkları, genel ve katma bütçeli kurum saymanlıkları,
kadroları Bakanlıkta olan döner sermaye ve fon saymanlıkları bu Genel Müdürlüğe
bağlıdır."
Madde 5- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesine
aşağıdaki (n), (o), (p) ve (r) bentleri eklenmiştir.
"n) Milletlerarası kuruluşlarla vergi ile ilgili konularda
işbirliği yapar, toplantılara katılır ve görüş bildirir,
o) Vergi istihbarat hizmetlerini yürütür,
p) Teşkilat ve görev alanına giren işlemlerin yürütülmesi için
bilgi işlem hizmetlerini tasarlar ve uygular, bu amaçla gerekli örgütlenmeyi
sağlar,
r) Teşkilat ve görev alanına giren işlemleri kontrolörleri
vasıtasıyla inceletir ve denetletir."
Madde 6- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 13- Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görevleri
şunlardır:
a) Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki taşınmaz malların yönetimine ilişkin hizmetleri, gerektiğinde diğer
kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği yaparak yürütmek,
b) Orman sınırları dışına çıkarılan taşınmaz mallar da dahil olmak
üzere, Devletin özel mülkiyetindeki taşınmaz malların satışı, kiraya verilmesi,
trampası ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi, Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki yerlerin gerekli görülen hallerde kiraya verilmesi, mülkiyetin gayri
ayni hak tesisi, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki diğer yerler
ile Devletin özel mülkiyetindeki yerlerde bulunan su ürünleri üretim yerleri,
kaynak suları ve taş, kum, çakıl ve toprak ocaklarının kiraya verilmesi
işlemlerini yapmak,
c) Devlete intikali gereken taşınır ve taşınmaz mallar hakların
Hazineye maledilmesi işlemlerini yürütmek, taşınmaz malların tescilini, taşınır
malların tasfiyesini sağlamak,
d) Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu
altındaki yerlerden, kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları; genel,
katma ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan
kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak, tahsisi
kaldırılan taşınmaz mallar üzerinde Hazine dışındaki kamu kurumve kuruluşlarına
ait yapı ve tesisleri tasfiye etmek, tasfiyeye ilişkin esas ve usulleri
belirlemek,
e) Devlete ait konutları yönetmek ve kamu kurum ve kuruluşlarına
ait konutların yönetimi konusundaki politikaları belirlemek, her yıl yurtiçi ve
yurtdışındaki kamu konutlarının kira ve yakıt bedelleri ile işletme, bakım ve
onarım esaslarını tespit etmek,
f) Hazineye ait taşınmaz malların envanter kayıtlarını tutmak ve
diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmaz mallarının envanter kayıtlarının tutulmasına
ilişkin esas ve usulleri belirlemek,
g) Bakanlık adına yapılacak kamulaştırma işlemlerini yürütmek ve
diğer genel bütçeli kuruluşların kamulaştırdığı yerlerin Hazine adına tescilini
sağlamak,
h) Kanunlar ve antlaşmalar gereğince muayyen zümrelere izafetle
elkonulması gereken para, mal ve hakların işlemlerini yapmak ve tasfiyelerini
sonuçlandırmak,
i) Genel bütçeye dahil dairelerin hizmet dışı kalan taşınır
mallarının satışını yapmak veya Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel
Müdürlüğü aracılığı ile sattırmak,
j) Bakanlık hizmet binaları ve İçişleri Bakanlığının görüşünü
almak suretiyle Hükümet konaklarının yapımını programlamak, satınalma
işlemlerini yürütmek ve bunların onarımlarını yapmak,
k) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki
yönetim ve tasarruf esaslarını tespit etmek,
l) Kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmaz mal edinme ve yönetimine
ilişkin olarak hazırlayacakları kanun, tüzük ve yönetmelik tasarıları hakkında
görüş bildirmek,
m) Kamu mallarına ilişkin politikaları tesbit etmek,
n) Hazine mallarıyla ilgili diğer mevzuatla Bakanlığa verilen
görevleri yürütmek,
o) Görev alanına giren konulardaki alacakların süresinde ve
mevzuata uygun olarak takip edilerek tahsil aşamasına getirilmesi için gerekli
tedbirleri almak,
p) Teşkilat ve görev alanına giren işlemleri kontrolörleri
vasıtasıyla incelemek ve denetlemek."
Madde 7- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 20 nci maddesine
birinci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Maliye Teftiş Kurulu, bir Başkan ile Maliye Başmüfettişi,
Maliye Müfettişi ve Maliye Müfettiş Yardımcılarından oluşur. Maliye Teftiş
Kurulu Başkanı, Maliye Müfettişi sıfat ve yetkilerini haiz olup, Müfettişlerin
Bakan adına idaresi ve çalışmalarının düzenlenmesi görevini yerine
getirir."
Madde 8- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 24 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Madde 24- Maliye Bakanlığındaki yardımcı birimler şunlardır:
a) Personel Genel Müdürlüğü,
b) İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı,
c) Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı,
d) Savunma Sekreterliği,
e) Özel Kalem Müdürlüğü."
Madde 9- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 25 inci maddesine
(c) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (d), (e) ve (f) bentleri eklenmiş ve
(d) bendi (g) olarak değiştirilmiştir.
"d) Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı ile ilgili eğitim
planlarının koordinasyonunu sağlamak, Bakanlık personeli ile ilgili temel
eğitim programlarını düzenlemek ve uygulamak,
e) Personel hareketleri ve eğitim faaliyetleri ile ilgili yayım
hizmetlerini yürütmek,
f) Bağlı ve ilgili kuruluşların özel kanunları dolayısıyla
Bakanlığa verilmiş görevlerin yürütülmesinde koordinasyonu sağlamak,"
Madde 10- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı
Madde 29- Bilgiİşlem Dairesi Başkanlığının görevleri şunlardır.
a) Bakanlığın bilgisayar hizmetlerini ilgili birimlerle birlikte
yürütmek,
b) Bilgi işlem projeleri ile ilgili olarak Bakanlık birimleri
arasında koordinasyon ve işbirliği esaslarını belirlemek,
c) Bakanlık merkez ve taşra kuruluşlarının haberleşme ve her nevi
elektronik sistemlerinin temin, tesis, bakım ve onarımlarına ilişkin esasları
belirlemek, gerekli görülen hallerde bakım ve onarım işlerini yapmak veya
yaptırmak,
d) Bakanlıkça verilecek benzeri görevleri yapmak."
Madde 11- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 34- Bakanlık taşra teşkilatı, defterdarlıklardan oluşur. Ek
(3) sayılı cetvelde belirtilen bölgelerde Gelirler Bölge Müdürlükleri de
kurulabilir.
Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun, Genel
Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve İl İdaresi Kanunu
hükümlerine uygun olarak taşra teşkilatında gerekli değişiklik ve düzenlemeler
yapılabilir."
Madde 12- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35/A maddesine
aşağıdaki (d) bendi eklenmiştir.
"d) Kefalet Sandığı."
Madde 13- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesine
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Devlet gelir ve giderleri ile kamu kurum ve kuruluşlarının
taşınmaz mal edinme ve yönetimini ilgilendiren hususlar hakkında hazırlanacak
kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenlemeler ile mahalli idarelerin
gelirlerine ilişkin olarak hazırlanacak tasarılar hakkında Maliye Bakanlığının
uygun görüşünün alınması zorunludur.
Maliye Bakanı, genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli
idareler, döner sermayeli kuruluşlar, bütçenin transfer tertibinden yardım alan
kuruluşlar, belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar, özel idareler, kamu
iktisadi teşebbüsleri ve benzeri kuruluşlar, fonlar ve fonlara tasarruf eden
kuruluşlar ve vergi muafiyeti tanınan vakıflardan her türlü mali işlemleri ile
ilgili bilgi, belge ve hesap durumlarını almaya; bu belge ve hesap durumları
ile borçlanma ve ödeme imkanları üzerinde inceleme yaptırmaya; bütçe ödenekleri
ile diğer imkanları en etkin şekilde kullanmak üzere gerekli önlemleri almaya,
bu maksatla gereğinde ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan önlemlerin
uygulanmasını istemeye yetkilidir.
Kuruluşlar, hizmet ve faaliyetlerinde insan, para ve malzeme gibi
mevcut kaynakların en uygun, verimli ve müessir bir şekilde kullanılmasını
sağlamak üzere, bütçelerinin hazırlık ve uygulama safhalarında, Maliye
Başkanlığı veya Bütçe Dairesi Başkanlıkları ile gerekli işbirliği ve koordinasyonu
sağlamakzorundadırlar."
Madde 14- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kontrolör, Uzman ve Denetmen Çalıştırılması
Madde 43- a) Kontrolör çalıştırılması: Bütçe ve Mali Kontrol,
Muhasebat, Gelirler, Milli Emlak, Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri
Genel Müdürlükleriyle Bakanlıkça uygun görülecek birimlerde kontrolör
çalıştırılabilir.
Kontrolörler, bağlı bulundukları genel müdürlük teşkilatının her
türlü faaliyet ve işlemleriyle ilgili olarak; teftiş, inceleme ve soruşturma
işleriyle kanunlar ve diğer mevzuatla kendilerine verilen görevleri yaparlar.
Bunlar, en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından mezun
olanlar arasından yapılacak özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe stajyer
kontrolör olarak alınırlar ve en az üç yıl çalıştıktan sonra yapılacak yeterlik
sınavında başarı olmak şartıyla kontrolör olarak atanırlar.
b) Uzman çalıştırılması: Bakanlık merkez teşkilatında, Bütçe ve
Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde Devlet Bütçe Uzmanı,
Muhasebat Genel Müdürlüğünde Devlet Muhasebe Uzmanı, Gelirler Genel
Müdürlüğünde Devlet Gelir Uzmanı, Milli Emlâk Genel Müdürlüğünde Devlet Malları
Uzmanı, taşra teşkilatında Gelir Uzmanı ve Milli Emlak Uzmanı çalıştırılabilir.
Bu uzmanlara, bağlı oldukları genel müdürlüklerin görev alanına
giren konularda ilgili kuruluşlar nezdinde araştırma, inceleme (vergi
incelemesi hariç) ve analiz yaptırılabilir.
Bunlar en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar
arasından, yapılacak özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe uzman yardımcısı
olarak alınırlar ve en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak şartıyla
Bakanlık merkezinde açılacak yeterlik sınavına girme hakkını kazanırlar.
Yeterlik sınavında başarı olanlar kadrolarına uygun uzman ünvanını alırlar.
c) Denetmen Çalıştırılması : Gelirler Genel Müdürlüğünce, bölge
düzeyinde vergi incelemeleri, taşra teşkilatı gelir birimlerinde denetim yapmak
üzere gerektiğinde defterdarlıklar ve vergi dairesi başkanlıkları emrinde de
çalıştırılabilecek, bölge müdürlüklerine bağlı vergi denetmenleri;
Muhasebat Genel Müdürlüğünce, genel ve katma bütçeli idareler ile
bunlara bağlı işletme ve fonlardaki saymanlıklarda denetim yapmak üzere
defterdarlıklara bağlı muhasebe denetmenleri;
Milli Emlak Genel Müdürlüğünce, milli emlak ve Devlet mallarına
ilişkin olarak inceleme ve araştırmalar; milli emlak birimlerinde denetim
yapmak üzere, milli emlak dairesi başkanlıkları emrinde de çalıştırılabilecek,
defterdarlıklara bağlı milli emlak denetmenleri; çalıştırılır.
Kanunlarda kontrol memurlarına yapılmış olan atıflar, ilgi sine
göre bu denetmenlere yapılmış sayılır.
Bunlar en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar
arasından, yapılacak özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe denetmen yardımcısı
olarak alınırlar ve en az üç yıl çalışmak, olumlu sicil almak ve Bakanlık
merkezinde açılacak yeterlik sınavında başarılı olmak şartıyla ilgili
bulundukları denetmen kadrolarına atanırlar. Denetmenler yer değiştirme
suretiyle atamaya tabidir.
Kontrolörlerin, Uzmanların ve Denetmenlerin mesleğe giriş ve
yeterlik sınavları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir."
Madde 15- 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek
maddeler eklenmiştir.
"Maliye Başkanlığı ve Bütçe Dairesi Başkanlığı
Ek Madde 1- Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli
idarelerin her birinde Maliye Bakanlığına bağlı Maliye Başkanlığı veya Bütçe
Dairesi kurulur. Bütçe Dairesi Başkanlıklarını, kurumların hizmet yükü ve iş
hacimlerini gözönünde bulundurmak suretiyle, birden fazla kuruma hizmetvermek
üzere görevlendirmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
Hangi kurumlarda Maliye Başkanlığı kurulacağı Ek: 2 sayılı
cetvelde gösterilmiştir.
Maliye Başkanlığı, Başkanın emri altında Bütçe Dairesi Başkanı ve
Merkez Saymanlık Müdürü ile bunlara bağlı servislerden oluşur."
"Maliye Başkanının Görevleri
Ek Madde 2- Maliye Başkanı bulunduğu kurum nezdinde Maliye
Bakanlığının temsilcisi olup, görevleri şunlardır:
a) Kendisine bağlı birimlerin işlemlerinin kanun hükümlerine göre
yürütülmesini sağlamak,
b) Maliye Bakanlığı ile kurum arasındaki ilişkilerde işbirliği ve
koordinasyonu sağlamak,
c) Bulunduğu kurumun harcama, mali işlem, karar ve tasarruflarını
Bakanlığın amaç ve politikalarına, kalkınma planlarına ve yıllık programlara
uygunluğu açısından izlemek,
d) Görev alanına giren konularda kurumca sorulan hususları
cevaplandırmak,
e) 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 110 uncu maddesindeki
görevi ifa etmek.
Maliye Başkanları, Maliye Bakanlığı merkez denetim elemanlığı
görevinde en az 10 yıl bulunmuş olanlar ile en az Genel Müdürlük Daire
Başkanlığı ve Büyükşehir Belediyesi bulunan illerde görev yapmakta olan
defterdarlar arasından ortak kararname ile atanırlar."
"Bütçe Dairesi Başkanlıklarının Görevleri
Ek Madde 3- Bütçe Dairesi Başkanlıklarının görevleri şunlardır:
a) Görevlendirildiği kurumca hazırlanan bütçe tekliflerini
Bakanlıkça belirlenen ilke ve standartlar açısından inceleyerek, bunlara
uygunluğunu sağlamak ve süresi içinde Bakanlığa vermek; kurumun bütçe
uygulamasına ilişkin talep ve tekliflerini değerlendirerek görüş belirtmek
suretiyle Bakanlığa iletmek,
b) Kurumun merkez ve taşra teşkilatında kullanılacak ödeneklere
ait ödeme emirlerini düzenlemek ve göndermek,
c) Bütçe kayıtlarını tutmak,
d) Kurumun kesin hesabını düzenlemek, bu amaçla tüm birimlerinin
bütçe hesaplarını toplamak ve birleştirmek,
e) Katma bütçeli idarelerin taşınır ve taşınmaz mallarının kiraya
verilmesi, trampa edilmesi, satılması, mülkiyetin gayri ayni hak tesis edilmesi
ile ilgili işlemlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak,
bunların gelirlerinin tahakkukunu takip etmek,
f) Kuruma ait memur, sözleşmeli personel, iş ve geçici işçilerin
serbest ve tutulu kadro ve pozisyonlarının ve bunlardan fiilen dolu olanların
ünvan, derece, sınıf ve görev yerlerine göre kayıtlarını tutmak; açıktan atama
ve yeni kadro ve pozisyon ihdas, iptal ve değişikliklerine ilişkin kurum
taleplerinden, uygun bulunanları ayrıntılı bir rapor ekinde Bakanlığa
ulaştırmak,
g) 6245 sayılı Harcırah Kanununun 48 ve 49 uncu maddeleri
gereğince Bakanlıkça vize edilen kadro ve görevlerin, merkez ve taşra birimleri
itibariyle dağılımına ilişkin kayıtları tutmak ve dağılım listelerini vize
etmek,
h) Kurumun taşıt, lojman, sosyal tesis, hizmet binası ve benzeri
hususlara ilişkin olarak kayıtlarını tutmakve istatistiki bilgileri toplamak,
i) Kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak."
"Merkez Saymanlık Müdürlüklerinin Görevleri
Ek Madde 4- Merkez Saymanlık Müdürlükleri, 1050 sayılı Muhasebei
Umumiye Kanununu ve diğer mevzuatla saymanlara verilen görevleri yapmak,
mevzuata uygun bulunmayan giderler hakkında görüşleri ile birlikte Maliye
Başkanına bilgi vermek ve Bakanlıkça verilen diğer işleri yapmakla
görevlidir."
"Katma Bütçeli İdareler Saymanlık Hizmetleri
Ek Madde 5- Maliye Başkanlığı bulunmayan kurumlarda Bütçe Dairesi
Başkanları, Maliye Başkanlarının görevlerini de yerine getirirler.
Maliye Başkanlığı bulunmayan katma bütçeli idarelerde Merkez
Saymanlık Müdürlüğü görevleri Bütçe Dairesi Başkanlığınca yürütülür."
"Mali Danışma Kurulu
Ek Madde 6- Mali Danışma Kurulu, Müsteşar veya görevlendireceği
Müsteşar Yardımcılarından birinin başkanlığında Sayıştay üyelerinden iki kişi,
Bütçe ve Mali Kontrol, Muhasebat Genel Müdürleri ile Maliye Başkanları, Bütçe
Dairesi Başkanları ve Merkez Saymanlık Müdürleri arasından seçilecek 6 kişiden
oluşur.
Ayrıca, zimmetlerin silinmesi ile ilgili hususlarda Başhukuk
Müşaviri ve Muhakemat Genel Müdürü; gelir belgelerinin şekil ve çeşitlerinin
tespiti ile ilgili hususlarda Gelirler Genel Müdürü, milli emlâk ile ilgili
konularda Millî Emlâk Genel Müdürü Kurula katılır.
Kurulun, toplanma ve çalışma esas ve usulleri ile üyelerin seçimi,
toplantı ve karar nisabına ilişkin hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
Kurulun sekreterya hizmetleri Muhasebat Genel Müdürlüğünce
yürütülür."
"Mali Danışma Kurulunun Görevleri
Ek Madde 7- Mali Danışma Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Gelir ve gider kanunlarının uygulanmasına ilişkin belgelerin
şekil ve türlerini belirlemek,
b) Devlet hesaplarının işleyişi ve değişiklikleri ile ilgili
konularda görüş tespit etmek,
c) Mal ve nakit saymanları ile gelir ve gider memurlarının
zimmetlerinin silinmesi konusundaki talepleri inceleyerek Bakana sunmak,
d) Mücbir sebeplerle takip ve tahsiline imkan kalmayan zimmetlerin
silinmesi hususunda görüş belirlemek,
e) Bakanlık Makamınca, kurulda görüşülüp karara bağlanması
istenilen hususlarda görüşünü belirleyip Makama sunmak.
Kurulun başkan ve üyelerine ayda ikiden fazla olmamak üzere her
toplantı için 1000 göstergenin memur aylık katsayısı ile çarpımı sonunda
bulunan miktar üzerinden toplantı ücreti ödenir."
"Gelirler Bölge Müdürlüğü
Ek Madde 8- Gelirler bölge müdürlükleri, Gelirler Genel
Müdürlüğünün bilgi işlem, istihbarat ve denetim hizmetlerini bölge düzeyinde
yürütmek üzere doğrudan Gelirler Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulur.
Bölge müdürlüğü teşkilatı; bölge müdürünün yönetimi altında, bölge
müdür yardımcıları, bilgi işlem müdürlüğü, istihbarat müdürlüğü, denetim birimi
ile eğitim ve yardımcı hizmet birimlerinden oluşur.
Bölgede görevlendirilen personelin özlük işlemleri ve sicillerinin
tutulması Bakanlıkça yürütülür. Ancak, gerekli görülen hallerde bu işlemlerin
yürütülmesi kısmen veya tamamen defterdarlıklara devredilebilir.
Bölge müdürlüklerinin görev, çalışma usul ve esasları ile Bakanlık
ve diğer taşra birimleriyle olan ilişkileri yönetmelikle belirlenir."
"Gelirler Bölge Müdürü
Ek Madde 9- Gelirler bölge müdürünün görevleri:
a) Bilgi işlem müdürlüğü vasıtasıyla bölgesindeki bilgi işlem
hizmetlerinin belirlenen ilkelere uygun olarak yürütülmesini,
b) İstihbarat müdürlüğü vasıtasıyla bölgesindeki istihbarat ve
istatistik bilgilerinin toplanıp değerlendirilmesini ve ilgili birimlere
aktarılmasını,
c) Denetim birimi vasıtasıyla bölgesindeki vergi denetmenlerinin
çalışmalarının planlanıp yürütülmesini,
sağlamaktır.
Gelirler bölge müdürleri; Gelirler Genel Müdürlüğü daire
başkanları, vergi inceleme yetkisini haiz Bakanlık merkez denetim elemanlığı
görevinde en az on yıl bulunmuş olanlar ile en az iki yıl vergi dairesi
başkanlığı yapmış olanlar arasından atanırlar.
Bölge müdür yardımcıları, yukarıdaki birimlerin işbirliği ve
koordinasyon içinde çalışması ve verilen görevlerin yerine getirilmesinde bölge
müdürüne yardımcı olurlar. Bölge müdür yardımcıları; vergi dairesi başkanları,
vergi inceleme yetkisini haiz Bakanlık merkez denetim elemanlığı görevinde en
az yedi yıl bulunmuş olanlar ile Devlet memuriyetinde en az onbeş yıl bulunmuş
olan Gelirler Genel Müdürlüğü şube müdürleri, bilgi işlem merkezi müdürleri,
istihbarat müdürleri, vergi dairesimüdürleri, vergi müdürleri, gelir müdürleri
ve takdir komisyonu başkanları arasından atanırlar. Atama usul ve esasları
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"Vergi İstihbarat Uzmanları
Ek Madde 10- Gelirler Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında vergi
istihbarat uzmanları çalıştırılır.
Vergi istihbarat uzmanlarının görevi, gerçek ve tüzelkişilerin
vergilendirmeye ilişkin hesap ve işlemleri ile vergi kanunlarına göre suç
teşkil eden fiilleri hakkında bilgi ve delil toplamak ve vergi incelemesine
yetkili mercilere aktarmaktır.
İlgili bütün kişi ve kurumlar, vergi istihbarat uzmanlarına
görevlerinin ifası sırasında her türlü yardım ve kolaylığı sağlamakla
yükümlüdürler.
Vergi istihbarat uzmanlarının mesleğe alınmaları,
yetiştirilmeleri, çalışmaları ve yükselmelerine ilişkin usul ve esaslar,
İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir."
"Defterdar
Ek Madde 11- Defterdar, bulunduğu ilde Maliye Bakanlığının en
büyük memuru ve il ve bağlı ilçeler teşkilatının amiri olup, işlemlerin kanun
hükümlerine göre yürütülmesi, denetlenmesi, merkez ve taşradan sorulan
soruların cevaplandırılması, kanuna aykırı hareketi görülenler hakkında
takibatta bulunulması, atamaları il'e ait merkez ve bağlı ilçeler maliye
memurlarının sicillerinin tutturulması ile görevli ve sorumludur.
Gerek görülen yerlerde defterdara yeterli sayıda yardımcı verilir.
Vergi dairesi başkanları, dairelerinin yetki ve konularıyla
sınırlı olmak üzere defterdarın gelir idaresine ilişkin yetkilerinden
Bakanlıkça belirlenenleri kullanırlar.
İl ve ilçe birimlerini defterdar adına kontrol etmek üzere
defterdar emrine denetmenler verilebilir. Kendisine vergi denetmeni bağlı
olmayan defterdarların, denetlenmesine gerek gördükleri gelir birimleri ile
ilgili denetim talepleri gelirler bölge müdürlüklerince karşılanır."
"Defterdarlık Birimleri
Ek Madde 12- Defterdarlık birimleri, defterdarın yönetimi altında
gelir, muhasebat, millî emlâk ve muhakemat birimleri ile personel müdürlüğünden
oluşur.
Büyükşehir belediye sınırları içinde ayrıca ilçe teşkilatı bulunan
il merkezlerindeki ilçe malmüdürlükleri dışındaki birimler doğrudan doğruya
defterdarlığa bağlıdır."
"Gelir Birimleri
Ek Madde 13- Defterdarlık gelir birimleri vergi daireleri ve gelir
müdürlüklerinden oluşur."
"Vergi Daireleri
Ek Madde 14- Vergi daireleri, defterdarlığa bağlı başkanlık,
müdürlük veya bağlı vergi dairesi şeklinde kurulur. İl ve ilçe merkezlerindeki
vergi dairelerinin kuruluş şekli, sayısı, faaliyet bölgeleri, bunların hangi
vergi, resim ve harçların tahakkuk ve tahsili ile uğraşacakları Bakanlıkça
belirlenir.
Vergi dairelerinde, bir başkan veya müdürün yönetimi altında
yeterli sayıda yardımcı, şef ve diğer memurlar; bağlı vergi dairelerinde ise,
malmüdürünün yönetimi altında şef ve diğer memurlar çalıştırılır. Gerekli
görülen vergi dairelerinde gelir uzmanları ve yardımcıları çalıştırılabilir.
Vergi dairesi başkanlıklarında, bu Kanun Hükmünde Kararname ve
diğer kanunlarda gelir müdürüne verilen görevleri de ifa eden bir başkan
yardımcısı, başkanlık bünyesinde kurulan bölümleri yönetmekle görevli yeterli
sayıda vergi müdürü, vergi dairesi başkanı emrinde çalışan vergi denetmenleri,
vergi davalarını takip etmekle görevli hazine avukatları bulunur. Ayrıca
başkanlığın işlemlerini yürütmek üzeretakdir ve uzlaşma komisyonları
kurulabilir.
Vergi daireleri, vergi kanunları ve özel kanunlar ile bu kanunlara
dayanılarak Bakanlıkça belli edilen kamu gelirleriyle ilgili mükellefi tesbit,
tarh, tahakkuk, tecil, tahsil, terkin, ödeme, iade ve muhasebe işlemlerini; bu
işlemlere ilişkin olarak vergi dairesi veya mükelleflerce yaratılan
ihtilaflarla ilgili yargı mercii nezdinde Hazineyi temsilen dilek ve
savunmalarda bulunulması, gerektiğinde temyiz ve tashihi karar talebinde
bulunulması ve yargı kararlarınınuygulanması işlemlerini yürütür.
Vergi dairelerinde saymanlık işlemlerinden doğan Sayıştaya hesap
verme görevi, başkanlık şeklinde kurulan vergi dairelerinde muhasebe ve
tahsilat işlemlerinden sorumlu vergi müdürü; müdürlük şeklinde kurulan vergi
dairelerinde vergi dairesi müdürü; bağlı vergi dairelerinde ise malmüdürü
tarafından yerine getirilir. İcra memuru ve tahsildarlar, Sayıştaya hesap
vermekle yükümlü müdüre karşı sorumludurlar.
Tahakkuk hatalarından doğan mali zararlardan bu işlemleri yapan
memurlar; başkanlık şeklinde kurulan vergi dairelerinden sorumlu vergi müdürü,
müdürlük şeklinde kurulan vergi dairelerinde ilgili müdür yardımcısı bağlı
vergi dairelerinde ilgili şef ile birlikte sorumludurlar.
Bakanlık, vergi, resim, harçlara ilişkin terkin yetkisini kısmen
veya tamamen vergi dairesi başkanları ve müdürlerine devredilebilir. Vergi
dairesi başkanının veya müdürünün yetkilerinden bir kısmı Bakanlığın onayı ile
başkan yardımcısı veya müdür yardımcılarına devredilebilir. Bu durumda
devredilen işlerden doğacak sorumluluk, yetki verilen yardımcılara aittir. Bu
yetki, vergi dairesi başkanı veya müdürünün denetim sorumluluğunu kaldırmaz.
Vergi dairesi başkanlığınca yapılacak ödemelere ilişkin olarak ita
amirliği yetkisi vergi dairesi başkanına devredilebilir.
Vergi dairelerinin kuruluş, görev, yetki ve çalışmalarına ilişkin
usul ve esaslar ile gelirler bölge müdürlükleri ve defterdarlıklarla ilişkileri
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir."
"Vergi Dairesi Başkanı
Ek Madde 15- Vergi DairesiBaşkanı, vergi dairesi başkanlığının
amiri olup doğrudan defterdara bağlıdır.
Vergi dairesi başkanı ve emrindeki vergi müdürleri, vergi dairesi
müdürünün muhtelif kanunlarda yeralan tüm görev, yetki ve sorumluluklarına
sahiptirler.
Vergi dairesi başkanları, vergi incelemesi yetkisini haiz Bakanlık
merkez denetim elemanlığı görevinde en az sekiz yıl veya vergi dairesi başkan
yardımcılığı görevinde en az üç yıl bulunmuş olanlar arasından atanırlar.
Vergi dairesi başkan yardımcıları ise, vergi incelemesi yetkisini
haiz bakanlık merkez denetim elemanlığı görevinde en az yedi yıl bulunmuş
olanlar ile en az oniki yıl Devlet memuriyetinde bulunmuş olan Gelirler Genel
Müdürlüğü şube müdürleri, vergi dairesi müdürleri, vergi müdürleri, gelir
müdürleri ve takdir komisyonu başkanları arasından atanırlar. Atama usul ve
esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir."
"Gelir Müdürlükleri
Ek Madde 16- İllerde defterdara bağlı olarak iş hacmi dikkate
alınmak suretiyle bir veya birden fazla gelir müdürlüğü kurulur.
Gelir müdürlüğünde, gelir müdürünün yönetimi altında yeterli
sayıda müdür yardımcısı, şef ve diğer memurlar çalıştırılır.
Gelir müdürlüklerinin görevleri şunlardır:
a) Bulundukları il ve bağlı ilçelerde vergilendirme ile ilgili
soruları defterdar adına cevaplandırmak,
b) Teftişlerde defterdar adına verilecek cevap ve emirleri
hazırlamak,
c) Vergi dairelerinden toplanan istatistiki bilgileri il bazında
derleyip, Gelirler Genel Müdürlüğe veya Gelirler Bölge Müdürlüğüne göndermek,
d) Terkini gereken amme alacaklarının terkinini defterdar adına
tekemmül ettirerek ilgililere bildirmek,
e) Vergi kanunları ve diğer kanunların gelir müdürlüğüne verdiği
işleri yapmak.
Gelir müdürü, görevlerin tam ve zamanında yapılmamasından ve
verdiği emirlerden doğan Hazine zararından müdür yardımcı, müdür yardımcısı
yoksa servis şefiyle birlikte sorumludur."
"Muhasebat Birimleri
Ek Madde 17- Muhasebat birimleri, muhasebe müdürlükleri, saymanlık
müdürlükleri ve malmüdürlüklerinden oluşur."
"Muhasebe Müdürlükleri
Ek Madde 18- Muhasebe müdürlükleri, Valiliğin yönetimi altındaki genel
bütçeli dairelerin saymanlık hizmetlerini ve Bakanlıkça verilen diğer görevleri
yerine getirirler. Ayrıca, il sınırları içindeki saymanlıklar arasında
koordinasyonu ve uygulama birliğini sağlamak üzere defterdar adına belirlenecek
görüş ve önerileri hazırlarlar.
Muhasebe müdürlüğünde bir müdürün yönetimi altında yeterli sayıda
müdür yardımcısı ile şef ve diğer personel çalıştırılır.
Muhasebe müdürleri, sayman sıfatını taşırlar ve Sayıştaya hesap
verirler. Ancak, Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde müdür
yardımcılarına saymanlık yetki ve sorumluluğu devredilebilir. Bu durumda da
muhasebe müdürleri sayman sıfatı ile saymanlığın hesaplarını bir bütün olarak
Sayıştaya vermeye devam ederler."
"SaymanlıkMüdürlükleri
Ek Madde 19- Saymanlık müdürlükleri, bulundukları yerde bölge
müdürlüğü ve başmüdürlük şeklinde örgütlenmiş olan daireler ile askeri
birimlerin ve diğer dairelerin saymanlık hizmetlerini ve Bakanlıkça verilen
diğer görevleri yerine getirirler. Kadroları Maliye Bakanlığına ait olan döner
sermaye ve fon saymanlıkları ile bulundukları illerdeki defterdarlıklara
bağlıdırlar.
Saymanlık müdürlüğünde, bir müdürün yönetimi altında yeterli
sayıda müdür yardımcısı ile şef ve diğer personel çalıştırılır.
Saymanlık müdürleri sayman sıfatı ile Sayıştay'a hesap verirler.
Saymanlık yetkisi ve sorumluluğu Bakanlıkça belirlenecek esaslar çerçevesinde
müdür yardımcılarına devredilebilir. Bu durumda da saymanlık müdürleri sayman
sıfatı ile saymanlığın hesabını birbütün olarak Sayıştay'a vermeye devam
ederler."
"Mal Müdürlükleri
Ek Madde 20- Malmüdürlüğü, vezne ve muhasebe servisleri ile
gereken yerlerde tahakkuk, tahsilat, millî emlâk ve muhakemat servislerinden
oluşur. İş hacminin gerektirdiği mal müdürlüklerinde yeterli sayıda saymanlık
müdür yardımcısı çalıştırılabilir.
Malmüdürü, ilçe Maliye teşkilatının amiri olup işlemlerin mevzuata
uygun olarak yürütülmesini sağlar. Vezne ve muhasebe servislerinin dışındaki
servislerin başında bulunan memurlar işlerin kanunauygun olarak yürütülmesinden
birinci derecede sorumludurlar.
Malmüdürleri sayman sıfatını taşırlar ve Sayıştay'a hesap
verirler. Saymanlık yetki ve sorumluluğu Bakanlıkça belirlenecek esaslar
çerçevesinde saymanlık müdür yardımcılarına devredilebilir.
Budurumda da malmüdürleri sayman sıfatı ile saymanlığın
hesaplarını bir bütün olarak Sayıştay'a vermeye devam ederler."
"Millî Emlâk Birimleri
Ek Madde 21- Millî emlâk birimleri; millî emlâk dairesi başkanlığı
millî emlâk müdürlüğü ve başkanlık veya müdürlük olmayan yerlerde de
malmüdürlüğü millî emlâk servislerinden oluşur. Millî emlâk birimlerinde millî
emlâk uzmanı ve yardımcıları çalıştırılabilir.
Millî emlâk memuru bulunmayan ilçelerde millî emlâk işlemleri
görevlendirilecek memurlar tarafından yürütülür.
Bakanlık gerekli görülen il ve ilçelerde bir veya birden fazla
sayıda millî emlâk dairesi başkanlığı ve millî emlâk müdürlüğü kurmaya
yetkilidir. Millî emlâk birimlerinin kuruluş, görev ve çalışma esasları
yönetmelikle düzenlenir."
"Millî Emlâk Birimlerinin Görevleri
Ek Madde 22- İl ve ilçe millî emlâk birimleri, Millî Emlâk Genel
Müdürlüğünün görevlerinin il ve ilçeye ilişkin olanlarını yürütür.
İl ve ilçe ayniyat kesin hesapları millî emlâk birimlerince
hazırlanır. Millî emlâk dairesi başkanlığı millî emlâk müdürlüğü ve bunların
bulunmadığı yerlerde malmüdürlüğü memurlarından biri ayniyat saymanı olarak
görevlendirilir.
Hazine taşınmaz mallarının tescil ve ferağı ile ilgili olarak
çeşitli kanunlarda defterdara verilmiş olan yetkiler, millî emlâk dairesi
başkanına, millî emlâk müdürüne, emlak müdürüne veya diğer memurlara
devredilebilir.
İlçe kamulaştırma kıymet takdiri komisyonunun maliye üyesi; millî
emlâk dairesi başkanlığı, millî emlâk müdürlüğü, bunların olmadığı yerlerde de
malmüdürlüğü memurları arasından seçilir.
Millî emlâk dairesi başkanı, millî emlâk müdürü ve malmüdürü,
millî emlâk işlemlerinin mevzuata uygun olarak yürütülmesini temin etmek, görev
alanındaki millî emlâk işlemlerinden doğan hak ve alacakların zamanında
tahakkuk ettirilmesini sağlamakla yükümlüdür.
İlgili memur ve şefler, sözü edilen görevlerin tam veya zamanında
yerine getirilmemesinden dolayı tahakkuk noksanından veya zamanında takip ve
tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle tahsil edilemez bir hale gelmiş Hazine hak ve
alacaklarından başkanlık şeklinde kurulan millî emlâk birimlerinde emlâk
müdürü, müdürlük şeklinde kurulan birimlerde müdür yardımcısı,
malmüdürlüklerinde malmüdürü ile birlikte sorumludur."
"Millî Emlâk Dairesi Başkanı
Ek Madde 23- Millî emlâk dairesi başkanı doğrudan defterdara bağlı
olup, millî emlâk dairesi başkanlığının amiridir. Başkanın emrinde yeteri kadar
başkan yardımcısı, emlâk müdürü, bilgi işlem müdürü ve millî emlâk denetmeni
bulunur.
Millî emlâk dairesi başkanı, görev alanına giren idari davalarda,
8 Ocak 1943 tarih ve 4353 sayılı Kanunun 22 nci maddesindeki "daire
amiri" yetkisini haizdir.
Millî emlâk dairesi başkanları Maliye Bakanlığı merkez denetim
elemanlığı görevinde en az sekiz yıl veya millî emlâk daire başkan yardımcılığı
görevinde en az üç yıl bulunmuş olanlar arasından atanır.
Millî emlâk dairesi başkan yardımcıları ise, Bakanlık merkez
denetim elemanlığı görevinde en az yedi yıl bulunmuş olanlar ile en az oniki
yıl Devlet memuriyetinde bulunmuş olan Millî Emlâk Genel Müdürlüğü şube
müdürleri, millî emlâk müdürleri ve emlâk müdürleri arasındaki atanırlar."
"Muhakemat Birimleri
Ek Madde 24- İl muhakemat birimlerinde muhakemat müdürlerinin
yönetiminde, muhakemat müdür yardımcıları, müşavir hazine avukatları, hazine
avukatları, şef, raportör ve memurlar çalıştırılır.
İl muhakemat birimleri 4353 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde
sayılan görevleri yapar. Bakanlıkça verilecek veya devredilecek olan yetkileri
kullanırlar."
"Personel Müdürlükleri
Ek Madde 25- Personel müdürlüklerinin görevleri şunlardır:
a) İl atamalı personelin atama, nakil, özlük ve emeklilik
işlemlerini yapmak,
b) İl kadrolarının; dağıtım, tahsis, tenkis ve değişiklikleri ile
ilgili tekliflerde bulunmak,
c) Aday memurların eğitim programlarını hazırlamak ve uygulamak;
il teşkilatının hizmet içi eğitim planının hazırlanmasını koordine etmek ve
uygulanmasına yardımcı olmak,
d) Defterdarlık personelinin her türlü mali ve sosyal haklarına
ilişkin işlemleri yürütmek,
e) Bakanlıkça (Personel Genel Müdürlüğü) verilecek benzeri
görevleri yapmak."
Madde 16- 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvelin
Maliye Bakanlığına ait bölümünden ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar
çıkarılmış; ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek Maliye
Bakanlığı bölümüne eklenmiştir.
Madde 17- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesi
"Ortak Hükümler" başlıklı bölümünün (A) bendinin değişik 11 inci
fıkrasına "Devlet Bütçe Uzman Yardımcıları," ibaresinden sonra gelmek
üzere "Devlet Muhasebe Uzman Yardımcıları, Devlet Gelir Uzman
Yardımcıları, Devlet Malları Uzman Yardımcıları, Gelir Uzman Yardımcıları,
Millî Emlâk Uzman Yardımcıları, Vergi İstihbarat Uzman Yardımcıları, Muhasebe
Denetmen Yardımcıları, Vergi Denetmen Yardımcıları, Millî Emlâk Denetmen
Yardımcıları" ve "Devlet Bütçe Uzmanlığına" ibaresinden sonra
gelmek üzere "Devlet Muhasebe Uzmanlığına, Devlet Gelir Uzmanlığına,
Devlet Malları Uzmanlığına, Gelir Uzmanlığına, Millî Emlâk Uzmanlığına, Vergi
İstihbarat Uzmanlığına, Muhasebe Denetmenliğine, Vergi Denetmenliğine, Millî
Emlâk Denetmenliğine" ibaresi eklenmiştir.
Madde 18- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa 418 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesi ile eklenen (I) sayılı cetvelin
"I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı" bölümünün "h" fıkrasına, "Maliye
Bakanlığı Devlet Bütçe Uzmanları" ibaresinden sonra gelmek üzere
"Devlet Muhasebe Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Devlet Malları
Uzmanları, Gelir Uzmanları, Millî Emlâk Uzmanları, Vergi İstihbarat Uzmanları,
Muhasebe Denetmenleri, Vergi Denetmenleri, Millî Emlâk Denetmenleri,"
unvanları, (II) sayılı cetvelin "1-Başbakanlık ve Bakanlıklarda"
bölümünün sonuna "Maliye Başkanı, Gelirler Genel Müdürü, Vergi Dairesi
Başkanı, Millî Emlâk Dairesi Başkanı" unvanları ile "4-Başbakanlık ve
Bakanlıklarda" bölümünün sonuna "GelirlerBölge Müdür Yardımcısı,
Vergi Dairesi Başkan Yardımcısı, Millî Emlâk Dairesi Başkan Yardımcısı, Bilgi
İşlem Merkezi Müdürü (Maliye Bakanlığı - Bölgede), Vergi İstihbarat Müdürü
(Maliye Bakanlığı) Vergi Müdürü (Maliye Bakanlığı), Emlâk Müdürü (Maliye
Bakanlığı)," unvanları eklenmiştir.
Madde 19- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 213 üncü
maddesinden sonra gelen "Zam ve Tazminatlar" başlıklı Ek Maddesinin
"II- Tazminatlar" kısmının (A) bölümünün (h) bendinde yer alan
"Defterdarlık Kontrol Memurları" ibaresi "Maliye Bakanlığı
Muhasebe, Vergi ve Millî Emlâk Denetmenleri ile bunların yardımcıları"
şeklinde değiştirilmiş; aynı bölümün (i) bendine "Devlet Bütçe
Uzmanları" ibaresinden sonra gelmek üzere "Devlet Muhasebe Uzmanları,
Devlet Gelir Uzmanları, DevletMalları Uzmanları, Gelir Uzmanları, Millî Emlâk
Uzmanları, Vergi İstihbarat Uzmanları" ibaresi eklenmiştir.
Geçici Madde 1- Bu Kanun Hükmünde Kararname ile kadroları
kaldırılanlar, Bakanlıkta boş bulunan durumlarına uygun diğer kadrolara
atanırlar ve bu süre içinde her türlü mali haklarını eski kadrolarına göre
almaya devam ederler.
Bunların atandıkları yendi kadrolarına ait her türlü ödemeler
dahil maaşlarının net tutarı, eski kadrosunda en son ayda ödenen her türlü
ödemeler dahil maaşının net tutarından az ise aradaki fark giderilinceye kadar
hiç bir vergi ve kesintiye tabi tutulmadan tazminat olarak ödenir.
Geçici Madde 2- Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımlandığı
tarihte muhasebe kontrol, vergi kontrol ve millî emlâk kontrol memurluğu
kadrolarında görev yapmakta olanlar ile bu kadrolara atanmak üzere sınava
alınan ve sınav işlemleri henüz sonuçlanmamış olup, yazılı ve sözlü sınav
sonucunda başarılı olacaklardan;
a) Bu kadrolara atandıktan sonra geçen hizmet süreleri üç yıldan
az olanlar ile yeni atanacak olanlar sırasıyla muhasebe denetmen yardımcısı,
vergi denetmen yardımcısı ve millî emlâk denetmen yardımcısı kadrolarına,
b) Üç yıldan fazla olanlar sırasıyla muhasebe denetmeni, vergi
denetmeni ve millî emlâk denetmeni kadrolarına,
Bu kadrolara atanmak için öngörülen öğrenim ve yeterlik sınavını
başarmış olmak şartları aranmaksızın atanmış sayılırlar.
Ancak (b) bendinde belirtilenler hakkında, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin (A) bendinin bu Kanun Hükmünde Kararname
ile değişik 11 inci fıkrası hükmü uygulanmaz, ek gösterge ödenmesinde ise
yeterlik sınavı şartı aranmaz.
Muhasebe denetmen yardımcısı, vergi denetmen yardımcısı ve millî
emlâk denetmen yardımcısı olarak atananların, kontrol memurluğu kadrosunda geçirdikleri
süreler, yeterlik sınavına girebilmek için öngörülen asgari üç yıllık sürenin
hesabına dahil edilir.
Geçici Madde 3- Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımlandığı
tarihte Muhasebat Genel Müdürlüğü, Gelirler Genel Müdürlüğü ve Millî Emlâk
Genel Müdürlüğünde müdür yardımcısı, şef ve uzman kadrolarında görev yapmakta
olanlardan; 30 yaşını doldurmamış ve en az dört yıllık yükseköğrenim
kurumlarından mezun olmuş olup, en az 5 yıl bu genel müdürlüklerde görev yapan
ve bu süre içerisinde olumlu sicil almış olanlar bir defayamahsus olmak üzere
Bakanlıkça tespit edilecek usul ve esaslara göre yapılacak sınav sonucunda,
görev yaptıkları genel müdürlükler için ihdas edilen devlet muhasebe, devlet
gelir ve devlet malları uzman yardımcılıklarına, taşra teşkilatında da aynı
şartlarlagelir ve millî emlâk uzman yardımcılıklarına atanabilirler.
Bu şekilde uzman yardımcılığı kadrolarına atananlar, açıktan uzman
yardımcılığına alınanlarla birlikte Bakanlık merkezinde yapılacak yeterlik
sınavına alınırlar. Bunlar için özel yeterlik sınavı yapılmaz.
Geçici Madde 4- Bakanlık için meslek memurları yetiştirmek üzere
açılmış bulunan Ankara ve İzmir Maliye Meslek Liseleri, Bakanlıkça uygun
görülecek tarihe kadar Personel Genel Müdürlüğüne bağlı olarak öğretime devam
ederler.
Okulların kapatılması halinde, bu okullara tahsis edilmiş olan
taşınır ve taşınmaz mallar, Bakanlığın diğer birimlerinde ihtiyaç duyulan
hizmetler için kullanılmak üzere tahsis edilir.
Geçici Madde 5- Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen tüzük ve
yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin, bu
Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur. Sözü edilen tüzük ve yönetmelikler en geç altı ay içinde çıkartılır.
Geçici Madde 6- Millî Emlâk Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra
birimlerinde; 31/12/1998 tarihine kadar zorunlu ve özel durumlara mahsus olmak
ve kadastro işlemleri, imar uygulamaları, taşınmaz malların mahalli
tesbitlerinin yapılması, bilgisayar sistemlerinin kurulması, kamu kurum ve kuruluşlarının
taşınmazmallarının envanterinin yapılması amacıyla genel ve katma bütçeli
idarelerde çalışan mühendis, tekniker ve teknisyenler, ilgili kuruluşların
muvafakatı alınarak özlük haklarını kendi kurumlarından almak ve maliye
memurlarının aldığı ek ücret ve ödemelerdenBakanlıkça uygun görülecek miktar ve
oranda yararlandırılmak suretiyle, geçici olarak çalıştırılabilirler.
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 20- a) 29/5/1936 tarihli ve 2996 sayılı Maliye Vekaleti
Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun ile ek ve değişiklikleri,
b) 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesinin (k)
bendi, 18/A ve 27 nci maddeleri,
c) 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununun 129, 130, 131 ve 132
nci maddeleri,
d) 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun değişik 5 inci maddesinin
birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları,
yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
Madde 21- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Yürütme
Madde 22- Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür."
B. Dayanılan Anayasa Kuralları :
İptal gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır :
1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
2- "MADDE 7.- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük
Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."
3- "MADDE 87.- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve
bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek;
milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Anayasanın 14 üncü
maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel
af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine
getirilmesine karar vermekve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri
kullanmak ve görevleri yerine getirmektir."
4. "MADDE 91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını,
kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir.
Bakanlar Kurulunun istifası, düşürülmesi veya yasama döneminin
bitmesi, belli süre için verilmiş olan yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu
veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin
hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün
yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir
tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen kararnameler
bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten kalkar.
Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
5. "MADDE 153.- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.
İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir
uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede
yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih,
kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılıgeçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu
dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve
yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve
tüzelkişileri bağlar."
C. İlgili Yasa Kuralları :
Dava konusu Kanun Hükmünde Kararname'nin dayanağını oluşturan
24.6.1993 günlü, 3911 sayılı "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
Hakkındaki Bazı Kanunlar ile Teşkilat Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Yetki Kanunu" şöyledir:
"Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin
çalışmalarında etkinliği artırmak, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli ve
verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere bunların malî, sosyal ve diğer
haklarında iyileştirmeler yapmak; yürütme organı bünyesindeki kamu kurum ve
kuruluşlarının (Genelkurmay Başkanlığı hariç) kuruluş, görevve yetkilerine
ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak ve Genel, Katma, Özel ve Özerk
bütçeli bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki
yönetim ve tasarruf esaslarının tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve TC. Emekli Sandığı
Kanunlarında düzenlemelerde bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla
diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının
tespiti; TC. Merkez Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda
düzenlemeler yapılması için ivedi ve zorunluhallere münhasır olmak üzere
Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanuna göre çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnameler;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlarla diğer kamu
görevlilerinin malî, sosyal ve diğer haklarıyla ilgili olan kanun ve kanun
hükmünde kararnamelerde,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin
olarak, kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasında bölünüşüne, bağlı ve ilgili
kuruluşlar kurulmasına, mevcut kurum ve kuruluşların birleştirilmesine veya
kaldırılmasına, bunların kuruluş biçimlerine, görev, yetki ve yükümlülüklerine
ait esaslarla bu esaslar çerçevesinde teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine
ilişkin hükümlerinde,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümünde,
d) Genel, Katma, Özel ve Özerk bütçeli bütün kamu kurum ve
kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki yönetim ve tasarruf esaslarının
tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve TC. Emekli Sandığı Kanunlarında düzenlemelerde
bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla diğer kamu kurum ve
kuruluşları arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının tespiti; TC. Merkez
Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda,
Yapılacak değişiklik ve yeni düzenlemeleri kapsar.
İlkeler
MADDE 3.- Bakanlar Kurulu, ivedi ve zorunlu durumlara münhasır
olmak kaydıyla, 1 inci madde ile verilen yetkiyi kullanırken;
a) Kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini;
ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak yeterli ve adil bir ücret
seviyesini sağlamayı; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin malî, sosyal ve
diğer haklarında, hizmetin özellik ve gereklerine uygun iyileştirmeler yapmayı,
b) Başbakanlık, bakanlıklar ve bunlara bağlı kuruluşlar eliyle,
genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinde iş bölümü ve
koordinasyonun sağlanmasını; bağlı ve ilgili kuruluşlar kurulurken benzer
hizmetlerin tek kuruluş veya birim tarafından yürütülmesini ve kaynak
kullanımında israfın önlenmesini,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümünde
değişiklik yapılırken ülke ekonomisine yararlılık, verimlilik ve kârlılık
esaslarını,
Gözönünde bulundurur.
Yetki Süresi
MADDE 4.- Bu Kanunla Bakanlar Kuruluna verilen yetki, bir yıl süre
ile geçerlidir. Bu süre içinde Bakanlar Kurulu birden fazla kanun hükmünde
kararname çıkartabilir.
MADDE 5.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
III. İLK İNCELEME ve ESASIN İNCELENMESİ :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Yekta Güngör
ÖZDEN, Mustafa GÖNÜL, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N. SEZER, Haşim KILIÇ,
Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER ve Lütfü F. TUNCEL'in
katılmalarıyla 25.11.1993 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, konunun
özelliği nedeniyle başka hususlar üzerinde durulmaksızın işin esasına geçilerek
incelemenin sürdürülmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi ve ekleri, iptali
istenilen Kanun Hükmünde Kararname kurallarıyla dayanılan Anayasa kuralları,
bunların gerekçeleri ve öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü :
A- Kanun Hükmünde Kararname Hakkında Genel Açıklama :
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Kurumu, 22.9.1971 günlü ve 1488
sayılı Yasa ile 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde yapılan değişiklik sonucu
hukukumuza girmiştir. Bu değişikliğin gerekçesinde "Parlamenter
rejimlerde, kanun yapmanın belli usullere uyulmak zorunluluğu sebebiyle zaman
aldığı ve gecikmeler meydana getirdiği bir gerçektir. Değişen iktisadî ve
sosyal şartların gereği olarak bazı hukuk kurallarının bu usuller dışında
yürürlüğe konulabilmesi çağdaş devlet anlayışının tabiî sonucu olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Anayasa'nın 5. maddesi hükmünün prensibini bozmamak ve her halde
önceden yasama meclislerince esasları bir kanunla tesbit olunan sınırlar
içerisinde kalmak kaydıyla hükümete KHK'ler çıkarma yetkisinin verilmesi ve bu
yetkiyi düzenleyen hükmün TBMM.nin genel olarak görev ve yetkilerini belirleyen
64. maddesine eklenmesi uygun görülmüştür." denilmektedir. KHK'ler,
temelde 1961 Anayasası'ndan çok farklı olmamakla birlikte 1982 Anayasası'nda
kimi yeniliklerle ve fakat benzer gerekçelerle 91. maddede düzenlenmiştir.
Böylece, hem yürütme organını güçlendirmek hem de değişen ekonomik ve sosyal
konuların ortaya çıkardığı sorunlara ivedi çözümler bulmak amacına ulaşılmak
istenilmiştir.
Olağan dönemlerde çıkarılan KHK'lerin mutlaka bir yetki yasasına
dayanması zorunludur. Yetki Yasası'nın içeriği ve öğeleri de Anayasa'nın 91.
maddesinde belirlenmiştir. 87. maddede ise Bakanlar Kurulu'na "belli
konularda" KHK çıkarma yetkisi vermek TBMM'nin görev ve yetkileri arasında
sayılmıştır.
Bakanlar Kurulu'nun belli bir konuda KHK çıkarabilmesi için
öncelikle TBMM tarafından kendisine bu konuda yasa ile bir yetkinin verilmiş
olması gerekir. Bakanlar Kurulu, bir yasa ile önceden yetkilendirilmedikçe,
kendiliğinden KHK çıkartamaz. Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkartılan
KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmekte, başka
biranlatımla yasanın hukuksal gücüne sahip bulunmaktadır. Yasama yetkisinin,
"kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak" öğelerini içerdiği
kuşkusuzdur. KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve
değiştirebilmektedir.
Anayasa'da öngörüldüğü biçimi ile KHK'ler yapısal (organik-uzvî)
bakımdan yürütme organı işlemi, işlevsel (fonksiyonel) yönden ise yasama işlemi
niteliğindedirler. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi verdiği yetkiyi bir yasa
ile her zaman geri alabileceği gibi kendisine sunulan KHK'leri aynen kabul
etmek ya da reddetmek zorunda olmayıp dilediğinde değiştirerek de kabul
edebilir. Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin verilmesi, yasayla
düzenlemesi gereken konuların yasama alanından çıkarılıp yürütme organının
düzenleme alanına sokulmasısonucunu doğurmaz. Bu nedenle, Bakanlar Kurulu'na
KHK çıkarma yetkisinin verilmiş olması Anayasa'nın 7. maddesinde öngörülen
"Yasama yetkisinin devredilmezliği" ilkesini ortadan kaldırmaz.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarılabilmesine yetki veren yasada yer
alması zorunlu öğeler Anayasa'nın bu konuya ilişkin 91. maddesinin ikinci
fıkrasında gösterilmiştir. Buna göre :
"Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin
amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir." Bundan anlaşılacağı gibi
yetki yasası, yürürlüğe konulacak KHK'nin amacını, kapsamını, ilkelerini, kullanma
süresini ve bu süre içinde birden çok kararname yürürlüğe konulup
konulamayacağını belirtmek zorundadır. Bakanlar Kurulu'na verilen türevsel
yetki, yasada öngörülen amaç, ilke, kapsam ve süre ile sınırlı bir yetkidir. O
halde, yetki yasasında Anayasa'nın belirlediği öğelerin belli bir içeriğe
kavuşturularak somutlaştırılması gerekir.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin "belli
konularda" verilebileceği 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde açıkça
belirtildiği halde, 1982 Anayasası'nın yetki yasasının sahip olması gereken
öğelerini gösteren 91. maddesinde bu koşul yer almamaktadır. Ancak, 1982
Anayasası'nın 87. maddesinde "... Bakanlar Kuruluna belli konularda Kanun
Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermek..." TBMM'nin görev ve yetkileri
arasında sayılmış bulunmaktadır. Bu nedenle, 91. maddede "belli
konularda" ifadesinin yer almaması bir noksanlık sayılamaz. Çünkü, 87.
maddede, Bakanlar Kurulu'na verilecek KHK çıkarma yetkisinin ancak belli
konularda olabileceği açıkça gösterilmektedir. Bu durumda, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Bakanlar Kurulu'na ancak belli konularda bu yetkiyi verebilir; her
konuyu kapsayacak biçimde bir KHK çıkarma yetkisi veremez. KHK'nin konusunun
yetki yasasında belirlenmesi zorunludur. Yetki, somutlaştırılmış ve belli bir
konuda tanınmalıdır. Bakanlar Kuruluna sınırları belirsiz bir konuda KHK
çıkarma yetkisi verilemez. KHK'nin konusu da yetki yasasında belirlenen
çerçevenin dışına çıkamaz. KHK'nin yetki yasasında belirtilen amaç, kapsam ve
ilkelere de uygun olması gerekir.
Verilen yetkinin konusunun yasada gösterilmesi zorunluluğunun bu
yasaya dayanılarak yürürlüğe konulan KHK'lerin yetki yasası kapsamı içinde
kalıp kalmadıklarının hem yargısal hem de siyasal denetimlerinin yapılması
yönünden çok büyük bir önemi vardır. Yetki Yasası'nın kapsamı dışında yürürlüğe
konulan veya başka bir anlatımla yasanın öngörmediği bir konuda düzenleme yapanbir
KHK'nin Anayasa'ya aykırı olacağı kuşkusuzdur.
Anayasa'da kimi konuların KHK'lerle düzenlenmesi yasaklanmaktadır.
91. maddenin birinci fıkrasında "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak, sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı almak üzere, Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez." denilmektedir.
Buna göre, Anayasa'nın KHK'lerle düzenlenemeyeceğini belirlediği
konularda TBMM tarafından Bakanlar Kurulu'na düzenlemede bulunması için bir
yetki verilmesi de olanaksızdır. Verilen yetkinin konusunun belli olmasının,
Anayasa'nın 91. maddesindeki "yetki verilemeyecek konular"ı da
kapsayıp kapsamadığının incelenebilmesi yönünden de önemi büyüktür.
Bu nedenlerle, Bakanlar Kurulu'nun hangi konularda KHK
çıkarabileceği Yetki Yasası'nda açıkça belirtilmeli ve verilen yetki konu
yönünden mutlaka belirgin olmalıdır. Anayasa'nın 91. maddesine göre Yetki
Yasası'nda çıkarılacak KHK'nin "amacı", "kapsamı" ve
"ilkeleri"nin de belirtilmesi gerekir. Amaç, Bakanlar Kurulu'nun
kendisine verilen yetki ile neleri gerçekleştirmesinin istendiğini
belirlediğinden yetki yasasında KHK'nin amacı da somut olarak açıklanmalıdır.
KHK'nin amacı ve kapsamı da konusu gibi geniş içerikli her yöne çekilebilecek
biçimde genel anlatımlarla gösterilmemeli; değişik yorumlamaya elverişli olmamalıdır.
KHK'nin yetki yasasındagösterilen amaç ve kapsam doğrultusunda, verilen
ilkelere uygun çıkarılıp çıkarılmadığının saptanması hem yargısal hem de
siyasal denetim yönünden zorunludur. KHK, yasada gösterilen amacı dışında
yürürlüğe konulmuşsa ya da yetkinin kapsamını aşıyorsa veyailkelere uygun
değilse bu durumu onu yetki yasasına ve dolayısıyla Anayasa'ya aykırı düşürür.
Anayasa'ya göre yetki yasasında, Bakanlar Kurulu'na verilen
yetkinin süresinin de gösterilmesi zorunludur. Bu zorunluluk, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin yetkilerini çok uzun bir süre yürütme organına vermekten
alıkoymaktadır.
Yasada öngörülen sürenin bitiminden sonra çıkarılan KHK'nin
Anayasa'ya aykırı düşeceği kuşkusuzdur. Ancak, yetki süresi içerisinde
çıkarılmış olan KHK'ler yasadaki sürenin bitiminden sonra da Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nce onaylanmış olmasalar da geçerliliklerini korurlar.
Anayasa'nın 91. maddesinde ayrıca "Kanun hükmünde
kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak,
kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmayan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince reddedilen
kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
denilmektedir.
B- KHK'nin Yargısal Denetimi :
Anayasa'ya göre KHK'ler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin denetimine
bağlıdırlar. Anayasa'nın 91. maddesinde "Kararnameler, Resmî Gazete'de
yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelik ve
ivedilikle görüşülür." denilmektedir. Öncelik ve ivedilik koşuluyla, yetki
yasalarının gecikmeden çıkarılabilmesi ve çıkarıldıktan sonra da yürürlüğe
konulan KHK'lerin aynı biçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde karara
bağlanması istenilmiştir.
Anayasa'da KHK'lerin siyasal denetimi yanında yargısal denetimi de
öngörülmüştür. KHK'ler, işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi niteliğinde
olduklarında bunların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve yetkisi de
Anayasa Mahkemesi'ne verilmiştir. Anayasa'nın 148., 150., 151., 152. ve 153.
maddeleri hükümlerine göre, KHK'lerin Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunu Anayasa Mahkemesi denetler.
KHK'nin yargısal denetiminin sözkonusu olduğunda KHK'nin dayandığı
yetki yasasının öncelikle Anayasa'ya daha sonra da KHK'nin kendisinin hem yetki
yasasına hemde Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir.
Hernekadar, Anayasa'nın 148. maddesinde KHK'lerin yetki yasalarına uygunluğunun
denetlemesinden değil yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de, Anayasa'ya uygunluk
denetiminin içerisine öncelikle KHK'nin yetki yasasına uygunluğunun denetimi
girer. Çünkü, Anayasa'da, Bakanlar Kuruluna ancak yetki yasasında belirtilen
sınırlar içerisinde KHK çıkarma yetkisi verilmiştir. Yetki yasası olmazsa
(Anayasa mad. 121 dışında) KHK olamaz. Bu yetkinin dışına çıkılması KHK'yi
Anayasa'ya aykırı duruma getirir. Böylece, KHK'nin yetki yasasına aykırı olması
Anayasa'ya aykırı olması ile özdeşleşir. Nitekim, 3268, 3347ve 3479 sayılı
Yetki Yasalarına dayanılarak yürürlüğe konulan 335 ve 347 sayılı KHK'ler
dayandırıldıkları Yetki Yasalarının kapsamı dışında kalmaları nedeniyle Anayasa
Mahkemesi'nin 8.2.1989 gün E. 1988/38, K. 1989/7 ve 16.5.1989 gün E. 1989/4, K.
1989/23sayılı kararlarıyla iptal edilmiştir.
Olağanüstü Hal KHK'leri dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan
(mad. 121) alırlar. Bu tür KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması gerekli
değildir. Buna karşın, olağan KHK'lerin bir yetki yasasına dayanmaları
zorunludur. KHK'ler, yasa gücünü dayandıkları yetki yasasından alırlar. Bu
nedenle KHK'ler ile dayandıkları yetki yasası arasında çok sıkı bir bağ vardır.
Yetki Yasası, KHK ve KHK'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce
aynen ya da değiştirilerek kabulü birbirinden bağımsız işlemler olmayıp
Anayasa'da öngörülen bir sürecin değişik aşamalarıdır. KHK'nin yetki yasası ile
olan bağı, KHK'yi aynen ya da değiştirerek kabul eden yasa ile kesilir. Bu
yasa, KHK'yi kendi bünyesine alarak genel anlamda bir yasa niteliğine
dönüştürür. Bu nedenle, KHK ile dayandığı yetki yasası arasındaki bağ KHK'nin
aynen ya da değiştirilerek yasaya dönüşmesine kadar devam etmektedir. KHK, yasa
gücünü, dayandığı yetki yasası ile konulan esaslara uygunluğu ve yetki yasasının
da Anayasa'ya uygunluğu varsayıldığı için kazanmaktadır. Yetki yasasının
Anayasa'ya aykırılığının saptanması ya da bu nedenle iptaline karar verilmesi
durumunda, bu varsayım gerçekleşmediğinden, bu yasaya dayanılarak çıkartılan
KHK Anayasal dayanaktan yoksun kalır. Bu durumdaKHK, Anayasa'nın uygun gördüğü
ölçünün ötesinde verilen bir yetkinin kullanılması sonucu çıkartılmış olması
nedeniyle Anayasa'ya aykırılık oluşturur. KHK; yetki yasasına ve içeriği
yönünden de Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dayandığı yetki yasası Anayasa'ya
aykırı ise bu nedenle iptali gerekir.
KHK'nin Anayasa'ya uygun bir yetki yasasına dayanması geçerliliğin
ön koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki
yasası Anayasa'ya aykırı olan bir KHK'nin kuralları, içerikleri yönünden
Anayasa'ya aykırılık oluşturmasalar bile, Anayasa'ya uygunluğundan söz
edilemez.
Öbür yönden, KHK'lerin Anayasa'ya uygunluk denetimleri yasaların
denetimlerinden farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde; "Kanunlar Anayasaya
aykırı olamaz." denilmektedir. Bu nedenle yasaların denetimde, onların
yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. KHK'ler ise konu,
amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki yasasına hem de
Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar. Bu nedenlerle, KHK kurallarının içerikler
yönünden de Anayasa'ya uygunluk denetiminin yapılabilmesi için öncelikle ortada
Anayasa'ya uygun bir yetki yasasının varlığı gerekir.
KHK'lerin Anayasa'ya aykırılığı saptanmış ya da bu nedenle iptal
edilmiş bir yetki yasasına uygun olup olmadığının incelenmesi ise denetimi
anlamsız kalır. Çünkü Anayasa'ya aykırı bir yetki yasasına dayanılarak
çıkartılan KHK'lerin Anayasa'ya uygun görülmesi olanaksızdır.
Yetki yasasının iptalinin, bu yasaya dayanılarak çıkartılan KHK'lere
etkisinin Anayasa'nın 153. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi uygun
değildir. Çünkü, Anayasa'nın 153. maddesindeki "İptal kararları geriye
yürümez." kuralına dayanarak, yetki yasasının iptaline ilişkin kararın,
Resmî Gazetede yayımı gününe kadar çıkarılan KHK'lerin etkilenmeyeceği
biçiminde bir ilke de konulamaz.
Bütün bu nedenlerle dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya
aykırılığı saptanan ya da iptaline karar verilen KHK'lerin, Anayasa'nın
Başlangıç'ındaki "Hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen
hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına
çıkamayacağı", 2. maddesindeki "Hukuk devleti" ilkeleriyle 6.
maddesindeki "Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz." kuralı ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91.
maddesiyle bağdaştırılmaları olanaksızdır.
Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan, yetki yasasının kapsamı
dışında kalan, dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığı saptanan ya da
Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilen KHK'lerin anayasal konumları
birbirinden farksızdır. Böyle durumlarda KHK'ler anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarından içerikleri Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
C- 516 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Anayasa'ya Aykırılığı
Sorunu :
Dava dilekçesinde 516 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin
Anayasa'nın 2., 6., 7., 87., 91. ve 153. maddelerine aykırı olması nedeniyle
iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Ancak, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesi hükmü gereğince
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya aykırılık konusunda ilgililer tarafından ileri
sürülen gerekçelere dayanmak zorunda değildir. İstemle bağlı kalmak koşuluyla
başka bir gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı verebilir.
Dava konusu edilen 516 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 24.6.1993
gün ve 3911 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin
dayandığı 3911 sayılı Yetki Yasası ise bir bölümünün Anayasa'nın 153.
maddesine, kalan bölümünün de Anayasa'nın 7., 87. ve91. maddelerine aykırılığı
nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin 16.9.1993 gün ve Esas 1993/26, Karar 1993/28
sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Böylece, 516 sayılı KHK anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.
KHK'lerin yargısal denetimi bölümünde açıklanan nedenlerle
Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilen 3911 sayılı Yetki Yasası'na
dayanılarak çıkarılmış bulunan 516 sayılı KHK Anayasa'nın Başlangıç'ında yer
alan egemenliği "Millet adına kullanmağa yetkili kılınan hiçbir kişi ve
kuruluşun, bu Anayasada gösterilenhürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla
belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı", 2. maddesindeki "hukuk
devleti", 6. maddesindeki "Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.", ilkeleriyle, KHK
çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesine aykırıdır. Bu gerekçe karşısında dava
dilekçesinde ileri sürülen diğer aykırılık nedenlerinin üzerinde durulmaksızın
KHK'nin iptali gerekir.
Haşim KILIÇ ve Sacit ADALI bu görüşe katılmamışlardır.
D- İptal Hükmünün Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu:
Anayasa'nın 153. maddesi ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 53. maddesi hükümleri
uyarınca, yasa, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü
ya da bunların belirli madde veya hükümleri iptal kararının Resmî Gazete'de
yayımlandığı gün yürürlükten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, iptal kararı ile
meydana gelecek olan hukuksal boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu yararını
ihlal edici nitelikte görürse, boşluğun doldurulması için iptal kararının
yürürlüğe gireceği günü ayrıca kararlaştırabilir.
Dava konusu 516 sayılı KHK'nin iptaline karar verilmesi ile
meydana gelen hukuksal boşluk kamu yararını olumsuz yönde etkileyecek nitelikte
olduğundan, gerekli göreceği yeni düzenlemeleri yapması için Yasama organına
süre tanımak amacıyla iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından
başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi uygun bulunmuştur.
IV- SONUÇ :
A. 20.8.1993 günlü, 516 sayılı "Maliye Bakanlığının Teşkilat
ve Görevleri Hakkında 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararname"nin, dayanağını oluşturan
24.6.1993 günlü, 3911 sayılı Yetki Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nin 16.9.1993
günlü, Esas 1993/26, Karar 1993/28 sayılı kararıyla iptal edilmiş bulunması
nedeniyle Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Haşim KILIÇ ile Sacit
ADALI'nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. İptal nedeniyle oluşan hukuki boşluğun doldurulması için
Anayasa'nın 153. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Yasa'nın 53. maddeleri gereğince iptal kararının Resmî
Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine,
OYBİRLİĞİYLE,
25.11.1993 gününde karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Mustafa GÖNÜL
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Lütfi F.
TUNCEL
|
|