"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ :
İtirazın gerekçesinde, davacının istemine dayanak gösterdiği 3402 sayılı Yasa'nın 45. Maddesinin mahkeme de uygulanacak kural olduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmak hakkının doğduğunu belirtildikten sonra davanın gelişimi anlatılmış, 766 sayılı Tapulama Yasasının 42. Maddesiyle, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 20. Maddesinin birbirine koşut olduğuna değinilmiş,davacının sonraki bu hükme dayanarak ölçü fazlasının zilyetlikle adını tescilini istediğini, ancak bunun başladığı tarihin belli edilmesi gereği üzerinde durulmuş, yasanın 45. Maddesinin birinci fıkrasındaki 31.12.1981'den geriye doğru hesaplanacak 20 yılnoktasında Anayasa'ya aykırılık durumunun ortaya çıktığı açıklandıktan sonra, özetle şunlar söylenmiştir : Yasanın bu maddesinin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunda duraksamaya yer yoktur. Eski uygulamaya ve bu konudaki kökleşmiş Yargıtay kararlarına, durumun daha iyi anlaşılmasına yarıyacaklarından dokunmak yerinde olacaktır. Zilyetliğin başlangıcı için anlaşmazlık konusu yeni orman sınırı dışına çıkarıldığı tarih esas alınıyordu. Böyle olunca taşınmazın hukuk yönünden orman niteliği kalmadığından ormanların zilyetlikle edinilmesi olanaksız kalıyordu. Şimdiki 45. Madde hükmü olmasaydı davacının zilyetlikle edinmesinin başlangıç tarihi Danıştay kararıyla orman kapsamı dışında kaldığının belirlendiği 30.11.1983 olacağından bundan sonraki 20 yıl dikkate alınacaktı. Oysa şimdi 45. Maddenin öngördüğü 31.12.1981 tarihine göre 31.12.1961'de davacının bu yere zilyet olması durumunda adına tescil olanağı doğacaktır. Önemli olan husus, 31.12.1961- 30.12.1983 arasında taşınmazın orman niteliğini koruduğudur. Bu tarihlerde orman olan yer Anayasa'nın açık hükmüne karşın zilyetlikle kazanılmış olmaktadır. Bu nedenle 45. Madde iptal edilmelidir."
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas N0 :1988- 27
Karar N0 :1988- 31
Karar Günü :27.9.1988
R.G. Tarih-Sayı :20.10.1988-19965
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Üsküdar Asliye 4. Hukuk Mahkemesi.
İTİRAZIN KONUSU : 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. Maddesinin birinci fıkrasının ikinci tümcesini oluşturan "... Zilyetlik müddeti 31.12.1981 tarihinden geriye doğru hesaplanır." Hükmünün iptali istemidir.
I- OLAY :
İki taşınmazın kayıt sahibi davacı adına tespitine bu yerlerin orman sınırları içinde kaldığı sürülerek Orman Bölge Şefliği tarafından itiraz edilmesi üzerine yapılan inceleme ve soruşturma sonucunda Tapulama Müdürlüğünün orman sınırları dışında kaldıklarına ilişkin verdiği karara karşı süresi içinde Tapulama Mahkemesinde dava açılarakorman sınırları içinde kaldıkları kararının alındığını, davacının kesin sonuç almak için başvurduğu Danıştay'ın söz konusu yerlerin orman dışında kaldığını ancak mülkiyet konusunun adlî yargının yetkisi içinde olduğunu belirlediğini, bu nedenlerle taşınmazların davacı adına tescili amacıyla başvurulduğunu belirten, tespiten tescil isteğini içeren dilekçeyle açılan davanın duruşması sırasında Mahkeme, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. Maddesinin birinci fıkrasının ikinci tümcesinin Anayasa'nın 165. Maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü hükmüne aykırı olduğu kanısıyla 24.5.1988 gününde Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ :
A- İPTALİ İSTENEN YASA KURALI :
21.6.1987 günlü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun iptali istenilen hükmü de içeren 45. Maddesi şöyledir :
" MADDE 45.- Orman dışına çıkarılmış ve çıkarılacak yerlerde; değişik 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin (B) bendinde belirtilen şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları ile tarla, bağ, bahçe meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (Antep fıstığı) gibi tarım arazileri, 31.12.1981 tarihinden önceki vergi kaydı veya geçerli bir belgeye dayanmak şartıyla 14 üncü maddeye göre zilyetleri adına tespit edilir. Zilyetlik müddeti 31.12.1981 tarihinden geriye doğru hesaplanır.
6831 sayılı Orman Kanunu veya ek ve değişikliklerine göre, orman kadastrosu yapılarak evvelce Hazine adına tespit veya tescil edilmiş yerlerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
Orman sınırları içerisinde kalan veya orman dışına çıkarılan alanlarda tapulu yerlerle iskan suretiyle veya toprak tevzii yoluyla verilen yerler (işlemleri tamamlanmamış olsa dahi) başka bir şart aranmadan hak sahipleri adına tespit ve tescil edilir.
6831 sayılı Orman Kanununun değişik 2 nci maddesinin (B) bendinin uygulanmasında bu madde hükmü tatbik edilir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu gereğince belirtilen turizm alanlarında, Orman Kanunları hükümlerine göre tahsis edilen yerlerde ve imar alanlarının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallar hakkında yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz."
B- DAYANILAN ANAYASA KURALI :
"Madde 169.- Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz."
IV- İLK İNCELEME :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. Maddesi uyarınca Mahmut C.CUHRUK, Yekta Güngör ÖZDEN, Necdet DARICIOĞLU, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU, Muammer TURAN, Mehmet ÇINARLI, Servet TÜZÜN, Adnan KÜKNER, Oğuz AKDOĞANLI, İhsan PEKEL ve Selçuk TÜZÜN'ün katılımlarıyla 14.6.1988 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ :
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme'nin iptal istemi Anayasa Mahkemesi'ne 6.6.1988 gününde gelmiş, dosyası açılan dava için ilk inceleme 14.6.1988' de yapılarak işin esasının incelenmesine karar verilerek dosya, raportörüne gönderilmiştir. Bu arada, Esas : 1987/31 sayılı dosyada inceleme konusu olan, şimdi elde bulunan birinci fıkrayı da içeren, 45. Madde 1.6.1988 günlü kararla iptal edilmiştir.
Dava konusu 45. Maddenin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı 20.8.1988 günlü, 19905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmakla Anayasa'nın 153. Maddesinin üçüncü fıkrası gereğince kural bu tarihte yürürlükten kalkmıştır.
VI- SONUÇ :
21.6.1987 günlü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. Maddesinin birinci fıkrası, Anayasa Mahkemesi'nin 20.8.1988 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 1.6.1988 günlü, Esas : 1987/31, Karar : 1987/13 sayılı kararıyla iptal edilmiş bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
27.9.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Mahmut C.CUHRUK
Başkanvekili
Yekta Güngör ÖZDEN
Üye
Necdet DARICIOĞLU
Muammer Turan
Mehmet ÇINARLI
Servet TÜZÜN
Mustafa GÖNÜL
Mustafa ŞAHİN
Vural Fuat SAVAŞ
İhsan PEKEL
Selçuk TÜZÜN