ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1973/35
Karar Sayısı:1975/25
Karar Günü:11, 12, 13, 14 ve 25 Şubat 1975
Resmi Gazete tarih/sayı:3.12.1975/15431
İptal
davasını açan: İstanbul Üniversitesi.
İptal
davasının konusu: 7/7/1973 günlü 14587 sayılı Resmi Gazete' de yayınlanan 1750
sayılı Üniversiteler Kanununun son fıkrasını, 10. maddesinin birinci fıkrasını,
22. maddesinin birinci fıkrasını, 29. maddesinin (ç) bendini ikinci tümcesini,
46. maddesinin son fıkrasını, 70. maddesinin (a) bendini, Geçici 1. maddesinin
üçüncü fıkrasında yeralan "Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce 7307 sayılı
kanun uyarınca Orta Doğu Teknik Üniversitesinde kazanılmış Asosye Profesörlük
(Doçentlik) ve Profesörlük unvanları, bu kanuna göre verilecek üniversite
doçentliği ve üniversite Profesörlüğü unvanlariyle eşdeğerlidir."
tümcesini Anayasanın çeşitli hükümlerine aykırı bulan İstanbul Üniversitesi,
Anayasanın 149. maddesi uyarınca İptal davası açmış ve yukarıda sözü edilen
kanun hükümlerinin iptalini istemiştir.
II.
YASA METİNLERİ:
l -
20/6/1973 günlü ve 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun iptali istenen kimi
hükümlerine ilişkin maddeleri şunlardır:
Madde
8 - Üniversite Deneteme kurulu, Devletin gözetimi ve denetimi görevini yerine
getirmek üzere:
a)
Üniversitelerin veya bir üniversiteye bağlı olmayan fakültelerin organlarından
veya bu kurumlarda görevli kişilerden, gerekli gördüğü hallerde, yazılı veya
sözlü bilgi istemek;
b)
Üniversite veya bir üniversiteye bağlı olmayan fakültelerde görevli kişilerin
disiplin veya ceza kovuşturması açılmasını gerektiren fiilleri için kovuşturma
açılmasını yetkili makamlardan istemek; bu konuda yetkili organlarca alınan
disiplin kararlarına karşı üniversitelerarası kurula itirazda bulunmak; onbeş
gün içinde gerekli kovuşturmaya baylanmadığı veya aksine bir karar alınmadıkça
başlanan kovuşturma en geç üç ay içinde sonuçlandırılmadığı takdirde, doğrudan
doğruya üniversite öğretim üyelerinden soruşturmacı tayin ederek sonucu, gereği
yapılmak üzere yetkili organa iletmek
c)
Üniversitelerin veya üniversiteye bağlı kurum veya kuruluşların veya bir
üniversiteye bağlı olmayan fakültelerin idaresine el konulmasını gerektiren
hallerde Bakanlar Kurulunu haberdar etmek;
ç)
Üniversitelerin işleyişi konusunda her yıl Başbakanlığa rapor vermek;
Görev
ve yetkilerine sahiptir.
Millî
Eğitim Bakanı, gecikmesinde sakınca gördüğü hallerde, en geç bir hafta içinde
denetleme kurulunun tasvip ve takdirine sunmak üzere, kurul adına yukarda
yazılı görevleri yapmaya ve yetkileri kullanmaya mezundur.
Kuruluş
ve işleyişi:
Madde
10 - Üniversitelerarası kurul, bütün üniversitelerin rektörleri ile en yetkili
organının üç yıl için seçeceği ikişer profesörden kurulur.
Bu
kurulda üye üniversite rektörleri, her yıl Haziran ayının son haftasında bir
arada yapacakları toplantıda, Üniversitelerarası Kurula aralarından, bir
başkan, bir başkanvekili seçerler. Aynı şahıslar, aradan üç yıl geçmeden
Üniversitelerarası Kurul Başkan ve Başkanvekilliğine tekrar seçilemezler.
Kurul
toplantıları, rektörlerce aksi kararlaştırılmadıkça Başkanın bağlı olduğu
üniversitenin bulunduğu şehirde yapılır.
Kurul
raportörlüğünü oya katılmaksızın Üniversitelerarası Kurul Genel Sekreteri
yapar. Genel Sekreter kurul tarafından tayin edilir. Genel Sekretere bağlı
sekreterlik bürosunun merkezi Ankara'dadır.
Raportör,
kurulun tutanak ve kararlarını saklar, bunların birer örneğini üniversitelere
ve fakültelere gönderir.
Üniversitelerarası
Kurul, Başkanın çağrısı üzerine toplanır. Gerekli hallerde Millî Eğitim veya
her üniversite rektörü, Kurulun toplantıya çağrılmasını Başkandan isteyebilir.
Üniversitelerarası
Kurul kararlarının birer örneği Millî Eğitim Bakanlığına gönderilir. Millî
Eğitim Bakanı alınan kararların yeniden incelenmesini, gerekçe göstererek, 15
gün içinde isteyebilir. Üniversitelerarası Kurul bir ay içinde aynı konu
üzerinde alacağı kararı Bakanlığa bildirir. Bu kararın toplantıya katılan üye
mevcudunun salt çoğunluğu ile alınması gereklidir. Bu karar, ilgililerin
yetkili yargı mercilerine baş vurmak hususundaki hakları saklı kalmak üzere,
kesindir.
Doçentlerin
tayini:
Madde
22 - Doçentlik unvanı kazandıktan sonra üniversitelerde çalışmak isteyenler,
yüksek öğretim kurulunun göstereceği bir veya birden fazla üniversite veya
bağımsız fakültenin açık doçentlik kadrolarına, tüzüğüne göre seçilerek tayin
edilir.
Tayin
işlemi, Türk vatandaşı olma şartı yanında Devlet memurlarında aranan şartlar
bulunmak kaydı ile fakülte kurulunun teklifi ve senatonun kararı üzerine rektör
tarafından yapılır.
Gösterilen
kadrolara müracaat etmeyen veya tayin edildikleri halde göreve başlamayanlarla
açık kadro olduğu halde seçilmeyen doçentler, istifa etmiş sayılırlar.
Kendilerine açık kadro gösterilmeyen üniversite doçentleri kendi asistanlık
kadrolarında öğretim ve araştırma görevine devam edebilir.
Asistanların
tayininde aranacak şartlar:
Madde
29 - Asistanlığa tayin edilebilmek için Devlet hizmetine girmede aranan genel
şartlardan başka aşağıdaki şartlar gereklidir:
a)
Görev alacağı bilim dalında doktora veya tıpta uzmanlık diploması almış olmak,
b)
Fakülte kurulunca gösterilecek iki misli aday arasından senatoca seçilecek üç
kişilik bir jüri tarafından yapılacak bilimsel sınavda başarı göstermek,
c)
Görev alacağı bölüm veya kürsünün gerektirdiği yönetmelikle saptanmış şartları
haiz olmak,
Bölüm
ve kürsü başkanları (b) bendinde sözü geçen jürinin tabi üyesidirler.
ç)
Öğrenciliğinde 64 üncü maddenin l inci paragrafında bildirilen sebeplerle
disiplin cezası almamış olmak.
İnsan
hak ve hürriyetlerini veya Türk Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğüne veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayırımına dayanarak;
nitelikleri Anayasa'da belirtilen Cumhuriyeti ortadan kaldırmak için her ne
suretle olursa olsun gösteri veya propaganda yapmamış veya anarşik hareketlere
katılmamış olduğu hususunda üniversite yönetim kurulunca karar verilmiş olmak,
d)
Yabancı uyruklu asistanlar yukarıda belirtilen şartları haiz olmak şartiyle ve
kendilerine bir burs temin edildiği ilgili üniversite yönetim kurulunca tesbit
edildiği takdirde asistanlığa alınabilirler.
e)
Bazı teknik branşlarda ve sanat dallarında istihdam edilecek asistanlar (a)
fıkrasındaki şartların aranıp aranmayacağına üniversitelerarası kurul karar
verir.
Öğretim
üyesi yardımı:
Madde
46 - Yeni üniversite ve fakültelerin çeşitli bilim dallarındaki öğretim üyesi
ihtiyacı, Üniversitelerarası Kurulun her yılın Nisan ayı toplantısında ileriki
yıl için tesbit edilir.
İhtiyaç
duyulan öğretim üyelerinin bilim dalı ve adet itibariyle İstanbul, Ankara ve
izmir'de kurulu üniversitelerden veya gelişmiş diğer üniversitelerden hangi
oranda karşılanacağı da kararda belirtilir. Bu kararlar uyarınca
üniversitelerden sağlanacak öğretim üyeleri, ilgili fakülte kurulunun görüşü
alınarak aşağıdaki esaslara göre, iki sömestr için senatoca seçilir. Şu kadar
ki, yılda bir yarı yıl okutulan dersler için görevlendirme ayrı yıllarda olmak
üzere birer sömestredir.
Bir
öğretim üyesinin görevlendirilebilmesi için bağlı bulunduğu fakülte söz konusu
bilim dalında birden çok öğretim üyesinin bulunması ve geri kalan öğretim
üyelerine düşecek ders, seminer ve uygulamalı çalışma yükünün her öğretim üyesi
için haftada Üniversitelerarası Kurulca tesbit edilecek saati aşmaması şarttır.
Görevlendirme,
öğretim üyelerinden meslekteki kıdemi 25 yıldan az olanlar arasından, rektör ve
dekanlar hariç, kur'a ile yapılır. Bir öğretim üyesinin arzusu tercih
sebebidir.
Yukarıda
belirtilen tarzda yeni kurulan üniversite ve fakültelerde görev ifa etmiş
öğretim üyeleri aradan yedi yıl geçmedikçe ve sıra tamamlanmış olmadıkça arzusu
dışında yeniden görevlendirilemez.
Üniversite
öğretim üyelerinden herhangi birini, muvafakati alınmak şartıyle ilgili fakülte
kurullarının teklif ve kararlarıyle başka üniversitelerin veya fakültelerin
öğretim ve yönetim hizmetlerinde üç yılı aşmamak üzere kendi kadrolariyle
naklen görevlendirmeye üniversite senatoları yetkilidir. Bu şekilde
görevlendirme, yeni kurulacak üniversiteler için ikinci fıkrada öngörülen
ihtiyacı karşılamak üzere yapıldığı takdirde, görevlendirilenler aradan 12 yıl
geçmedikçe istekleri dışında yeniden görevlendirilemezler.
Mahrumiyet
bölgelerinde öğretim yapan yerleşik kadrolu öğretim üyeleri de, istekleri
halinde, aynı şartlar içerisinde gelişmiş üniversitelerde çalışmak üzere
rotasyona tabi tutulur.
Yeni
üniversite veya fakültelere öğretim görevlisi tayini veya 40 ıncı madde
uyarınca dersle görevlendirme imkânları saklıdır.
Hükümetin
teklifi ve Senatonun kararı ile ihtiyaç duyulan hallerde üniversite öğretim
üyeleri her türlü hakları saklı kalmak ve üniversitedeki özlük haklarından da
faydalanmak kaydıyle, Devlet Planlama Teşkilâtı, Türkiye Bilimsel ve Teknik
Araştırma Kurumu ve benzeri kuruluşlarda veya bakanlıklarda geçici süre ile
görevlendirilebilirler.
Elkoyma
halinde Bakanlar Kurulunun yetkileri:
Madde
70 - Elkoyma halinde Bakanlar Kurulu:
a)
Üniversite ve bağlı kurum organlarından veya üniversiteye bağlı olmayan
fakültelerde görevli bulunanların tümünün veya bir kısmının yönetim görevlerine
son vermek; yönetim görevlerine son verilenlerin yerine yenilerini seçmek;
b)
Elkoymayı gerektiren durumun doğmasına sebep olanların tesbiti, bunlar ve
failleri hakkında gerekli disiplin ve ceza kovuşturmasını yaptırmak,
c)
Üniversitede ve bağlı kuruluşlarında görevli kişilerden gerekli görülenleri,
kovuşturma sonuçlanıncaya kadar veya kovuşturma sonucunun gerekli kılındığı
hallerde kesin sonuç alıncaya kadar görevlerinden uzaklaştırmak;
ç)
Elkoyma süresince, üniversiteyi veya bağlı kuruluşlarını veya bir üniversiteye
bağlı olmayan fakülteleri kısmen veya tamamen geçici veya sürekli olarak
kapatmak veya açmak;
d)
Elkoymayı gerektiren durum ve olaylar dolayısıyle gerekli görülen öğrencileri
üniversiteye veya üniversiteye bağlı kuruluşlara veya üniversiteye bağlı
olmayan fakültelere devamdan geçici olarak men etmek veya men'i kaldırmak;
Yetkilerine sahiptir.
Elkoyma
halinin kaldırılmasından sonra, kesin bir yargı kararı almadıkça Bakanlar
Kurulunun (b) ve (c) bentlerine göre almış bulunduğu kararlar yürürlükte kalır.
Geçici
Madde l - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce çeşitli kanunlarla kazanılmış
akademik unvanlar saklıdır.
Bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce asistan kadrosunda eylemsiz doçent olarak
görev ifa edenler bu Kanunun 22. maddesi hükümlerine, doçent kadrosundaki
kadrosuz profesörler de bu Kanunun 24. maddesi hükümlerine tâbi olur.
Bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 7307 sayılı Kanun uyarınca Orta Doğu Teknik
Üniversitesinde kazanılmış Asosye Profesörlük (Doçentlik) ve profesörlük
unvanları, bu Kanuna göre verilecek üniversite doçentliği ve üniversite
profesörlüğü unvanlariyle eşdeğerlidir. Ancak bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesinde de üniversite doçentliği ve üniversite
profesörlüğü unvanları bu Kanunda öngörülen esaslara uygun olarak kazanılır.
2 -
Dayanılan Anayasa Hükümleri:
Davacı
İstanbul Üniversitesinin 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun iptalini istediği
madde ve hükümleri bakımından dayandığı Anayasa Kuralları şöyledir:
Madde
12 - Herkes, dil, ırk, cinsiyet, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun
önünde eşittir.
Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Madde
120 - Üniversiteler, ancak Devlet eliyle ve kanunla kurulur. Üniversiteler,
özerkliğe sahip kamu tüzel kişileridir.
Üniversite
özerkliği, bu maddede belirtilen hükümler içinde uygulanır ve bu özerklik,
üniversite binalarında ve eklerinde suçların ve suçluların kovuşturulmasına
engel olmaz.
Üniversiteler,
Devletin gözetimi ve denetimi altında, kendileri tarafından seçilen organları
eliyle yönetilir. Özel kanuna göre kurulan Devlet üniversiteleri hakkındaki
hükümler saklıdır.
Üniversite
organları, öğretim üyeleri ve yardımcıları, üniversite dışındaki makamlarca,
her ne suretle olursa olsun, görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Son fıkra
hükümleri saklıdır.
Üniversite
öğretim üyeleri ve yardımcıları serbestçe araştırma ve yayında bulunabilirler.
Üniversitelerin
kuruluş ve işleyişleri, organları ve bunların seçimleri, görev ve yetkileri,
üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri ve
üniversite organlarının sorumluluğu öğrenim ve öğretim hürriyetlerini
engelleyici eylemleri önleme tedbirleri, üniversiteler arasında ihtiyaca göre
Öğretim üyeleri ve yardımcılarının görevlendirilmesinin sağlanması, öğrenim ve
öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine
ve kalkınma planı ilkelerine göre yürütülmesi esasları kanunla düzenlenir.
Üniversitelerin
bütçeleri, genel ve katma bütçelerin bağlı olduğu esaslara uygun olarak
yürürlüğe konulur ve denetlenir.
Üniversitelerle
onlara bağlı fakülte, kurum ve kuruluşlarda öğrenim ve öğretim hürriyetlerinin
tehlikeye düşmesi ve bu tehlikenin üniversite organlarınca giderilmemesi
halinde Bakanlar Kurulu ile ilgili üniversitelerin veya bu üniversiteye bağlı
fakülte, kurum ve kuruluşların idaresine el koyar ve bu kararını hemen Türkiye
Büyük Millet Meclisi Birleşik Toplantısının onamasına sunar. Hangi hallerin el
koymayı gerektireceği, el koyma kararının ilân ve uygulanma usulleri ile süresi
ve devamınca Bakanlar Kurulunun yetkilerinin nitelik ve kapsamı kanunla
düzenlenir.
III.
İLK İNCELEME:
Anayasa
Mahkemesi içtüzüğünün 15. maddesi uyarınca 22/10/1973 gününde Muhittin Taylan,
Avni Givda, Sait Koçak, Kemal Berkem, Şahap Arıç, İhsan Ecemiş, Ahmet Akar,
Halit Zarbun, Ziya Önel, Abdullah Üner, Kani Vrana, Lütfi Ömerbaş, Şevket
Müftügil, Nihat O. Akçakayalıoğlu ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun katılmaları ile
yapılan ilk inceleme toplantısında aşağıdaki sorunlar üzerinde durulmuştur.
l -
22/4/1962 günlü 44 sayılı Kanunun 26. maddesinde "davanın açıldığı tarihte
dilekçede imzası bulunanlar, ayrıca, yetkilerini belirten belgeleri ve kurum,
kurul ve siyasî partiler, siyasî parti gruplarının kendilerine yetki
verilmesine dair kararlarının tasdikli örneklerini, dilekçe ile birlikte Genel
Sekreterliğe vermek zorundadırlar" denilmektedir. İstanbul Üniversitesi
Senatosu 18/9/1973 ve 24/9/1973 günlerinde yaptığı iki oturumda aldığı 85 ve 86
sayılı kararlarda, 1750 sayılı Kanunun hangi maddeleri için dava açılması
gerektiği ve bu konudaki oylama sonuçları belirtilmiştir. Senatonun üye tam
sayısı 37 olduğu açıklanmış ve ilgili maddeler hakkında Anayasa Mahkemesine
başvurma yetkisi için salt çoğunluk sağlanmıştır. Bu yönleri saptayan belgelerin
örnekleri (İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü) mühürile mühürlenerek Rektör
tarafından onanmıştır. Bu durumda 44 sayılı Kanunun 26. maddesinde sözü edilen
yetki belgesinin varlığından kuşku duyulamaz. Dosyada bu bakımdan bir eksiklik
bulunmamaktadır.
Kemal
Berkem, Şahap Arıç, Şevket Müftügil, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Ahmet H.
Boyacıoğlu Senatonun yetkilendirme kararının, bu karara katılanların adlarını
da kapsayan onanlı örneğinin gönderilmesi gerektiğini ve bunun bir eksiklik
sayılması zorunlu olduğunu belirterek yukarıda saptanan görüşe
katılmamışlardır.
2 -
Dava dilekçesi İstanbul Üniversitesi Rektörü Nazım Terzioğlu tarafından
imzalanmıştır. 44 sayılı Kanunun 25. maddesinin (3) sayılı bendi uyarınca
Üniversite Rektörleri Üniversiteyi temsilen dava açabilirler.
Senato
yetki kararında Nazım Terzioğlu'nun Rektör olarak gösterilmesi karşısında artık
bu kişinin Rektörlüğe seçim belgesinin getirilmesi gereğini ileri sürmek ve
bunu bir eksiklik kabul etmek doğru olmayacaktır.
Ahmet
H. Boyacıoğlu bu görüşe katılmamıştır.
IV -
ESASIN İNCELENMESİ:
Davanın
esasını incelemek üzere Muhittin Taylan, Kani Vrana, İhsan Ecemiş, Ahmet Akar,
Halit Zarbun, Abdullah Üner, Ahmet Koçak, Muhittin Gürün, Lütfi Ömerbaş, Hasan
Gürsel, Ahmet Salih Çebi, Şevket Müftügil, Adil Esmer, Nihat O. Akçakayalıoğlu
ve Ahmet H. Boyacıoğlu'nun katılmalariyle toplanan Anayasa Mahkemesi, Orta Doğu
Teknik Üniversitesi Rektörlüğünün 12/11/1974 günlü 204-4 sayılı dilekçe ve
eklerini incelemiştir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi bu başvurmasında, Ankara
Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesinin açtıkları
iptal davalarının kendi varlığına dokunan konularında sözlü açıklama isteğinde
bulunmuştur. Yapılan görüşme ve tartışma sonunda konunun gereği gibi,
aydınlanmasında yarar sağlayacağı düşüncesiyle sözü geçen üniversitenin sözlü
açıklamanın dinlenmesine karar verilmiştir.
Muhittin
Taylan, Kani Vrana, İhsan Ecemiş, Ahmet Akar, Şevket Müftügil, Ahmet H.
Boyacıoğlu bu sonuca katılmamışlardır. Ahmet H. Boyacıoğlu ayrıca Orta Doğu
Teknik Üniversitesi hakkında, 1750 sayılı kanunda yer alan ve iptal davasına
konu yapılan kimi hükümler dışında kalan dava bölümünün bu toplantıda
incelenmesi yolundaki karşı görüşünü belirtmiştir.
22/4/1962
günlü 44 sayılı Kanunun 29. maddesi uyarınca, sözlü açıklamasının dinlenmesi
için Orta Doğu Teknik Üniversitesine usulünce çağrı kâğıdı gönderilmiş ve
30/1/1975 gününde yapılan toplantıda Rektör Prof. Tarık Somer ile Üniversitenin
vekili Av. Rahmi Magat dinlenmişlerdir.
İşin
esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi, sözlü açıklama tutanağı, iptali istenen
yasa hükümleri, Anayasaya aykırılık iddiasına dayanıklık eden Anayasa
kuralları, bunlarla ilgili gerekçeler ve başka yasama belgeleri, konu ile
ilişkisi bulunan öteki metinler okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
1 -
8. Madde yönünden:
Bu
maddeye ilişkin Anayasaya aykırılık iddiası son fıkraya yöneltilmiştir. Son
fıkra ise 25/2/1975 günlü, Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı kararla iptal
edilmiştir. Bu durumda aynı hüküm hakkında yeniden karar vermeye yer yoktur.
2 -
10. Madde yönünden:
Bu
maddeye ilişkin Anayasaya aykırılık iddiası birinci fıkraya yöneltilmiştir.
Aynı itiraz Ankara Üniversitesinin, açtığı davada da ileri sürülmüş, fakat
25/2/1975 günlü, Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı kararla reddedilmiştir.
Red nedenleri sözü edilen kararda belirtildiğinden burada yinelenmesine yer
yoktur. Gösterilen gerekçe ile iptal isteğinin reddi gerekmektedir.
3 -
22. Madde yönünden:
Anayasaya
aykırılık iddiası, bu maddenin Yüksek Öğretim Kurulu ile ilgili hükmüne
yöneltilmiştir. Oysa maddenin birinci fıkrasındaki "Yüksek Öğretim
Kurulunun göstereceği" deyiminin iptaline 25/2/1975 günlü Esas: 1973/37,
Karar: 1975/72 sayı ile karar verilmiştir. Bu durumda iptal isteği hakkında
yeniden karar verilmesine yer görülmemiştir.
4 -
29. Madde yönünden:
Anayasaya
aykırılık iddiası, bu maddenin (ç) bendine yöneltilmiştir. Bu bent ise
25/2/1975 günlü, Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı kararla iptal edilmiştir.
Bu durumda iptal isteği hakkında yeniden karar verilmesine yer yoktur.
5 -
46. Madde yönünden:
Anayasaya
aykırılık iddiası bu maddenin son fıkrasına yöneltilmiştir. Son fıkrada:
"Hükümetin teklifi ve Senatonun kararı ile ihtiyaç duyulan hallerde,
üniversite öğretim üyeleri her türlü hakları saklı kalmak ve üniversitedeki
özlük hakkından da faydalanmak kaydıyle, Devlet Plânlama Teşkilâtı, Türkiye
Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ve benzeri kuruluşlarda veya Bakanlıklarda
geçici süre ile görevlendirilebilirler" denilmektedir. Hüküm geçici süreli
bir görevlendirmeyi öngörmektedir. Öğretim üyesi çalıştığı bilim dalından
temelli uzaklaştırılmış değildir. Bundan başka görevlendirileceği yerin
öğretini üyesinin uzman olduğu alanın dışında, bir yönetim veya bilimsel
çalışma yeri olabileceği düşünülemez. Çünkü karar verecek merci Üniversite
Senatosudur. Öğretim üyesinin uzman olduğu alanda kendisine duyulan gereksinme
hükümetçe üniversiteye bildirilecek ve önerilen işin niteliği, süresi,
Üniversitenin iç çalışma düzeninin elverişli olup olmadığı incelenerek
görevlendirme yönüne gidilip gidilmeyeceği Senatoca takdir edilecektir. Bu
konuda ilgili öğretim üyesinden teklifi uygun görüp görmediği sorulabilir.
Geçici süre ile görevlendirileceği kurumun, teklif sahibi hükümetin ve
özellikle Üniversite Senatosunun mutlaka iyi niyetten uzak bir tutum ve
davranış içinde bulunduğunu peşinen kabul etmeye olanak yoktur. Nihayet yasal
ve bilimsel koşulların gerektirdiği sınırlar dışında bir görevlendirme olması
halinde, her yönetim işleminde olduğu gibi bu işleminde yargısal denetime tabi
olacağı doğaldır. Öğretim üyesinin akademik hakları saklı kalacaktır.
Üniversitedeki özlük haklarından yararlandırılması sürdürülecek, kendi kamusal
statüsünde ve malî haklarında hiç bir zararlı durumla karşılaşmayacaktır.
Açıklanan bu koşullar altında 46. maddenin son fıkrasında yer alan kuralın,
Anayasa'nın 120. maddesindeki ilkelere aykırı oluştuğu ileri sürülmez, İptal
isteğinin bu nedenlerle reddi gerekmektedir.
6 -
70. Madde yönünden:
a -
Bakanlar Kurulunun üniversite yönetimine elkoyma hallerini ve bu konudaki
işlemleri düzenleyen 69. maddenin-25/2/1975, günlü, Esas: 1973/37, Karar:
1975/22 ve 25/2/1975 günlü, Esas: 1973/38, Karar: 1975/23 sayılı kararlarla
iptal edilmiş olması karşısında, elkoyma halinde Bakanlar Kurulunun yetkilerini
düzenleyen 70. maddenin uygulama yeri kalmadığı ve bu nedenle maddenin tümünün
22/4/1962 günlü, 44 sayılı Kanunun 28/2. maddesi uyarınca iptal gerekip
gerekmiyeceği üzerinde tartışmalar yapılmış, fakat böyle bir iptal hükmü
verilmesine yer olmayacağı sonucuna varılmıştır. Bu konudaki ayrıntılı gerekçe 25/2/1975
günlü, Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı kararda açıklanmış olduğundan
burada yinelenmesine gerek görülmemiştir. Aynı nedenlerle bu davadaki istem
reddolunmalıdır.
Bu
görüşe Muhittin Taylan, Kani Vrana, Ziya Önel, Lütfi Ömerbaş, Hasan Gürsel, Ahmet
Salih Çebi ve Ahmet H. Boyacıoğlu katılmamışlardır.
b -
Maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan üniversite yönetiminde
bulunanların tümünün veya bir kısmının yönetim görevlerine son vermeye ilişkin
iptal istemi reddedilmelidir. Bu konudaki ayrıntılı gerekçe 25/2/1975 günlü,
Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı kararda belirtilmiş bulunduğundan burada
yinelenmesine yer yoktur.
c -
Birinci fıkranın (a) bendinde yer alan "yönetim görevlerine son
verilenlerin yerine yenilerini seçmek" biçimindeki kurala ilişkin istemin
reddine karar verilmelidir. Bu konudaki ayrıntılı gerekçe, 25/2/1975 günlü
Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı kararda gösterilmiş olduğundan burada
yinelenmesine gerek görülmemiştir. Aynı nedenlerle bu davadaki istem
reddolunmalıdır.
Muhittin
Taylan, Kani Vrana, Ahmet Salih Çebi, Adil Esmer ve Ahmet H. Boyacıoğlu bu
görüşe katılmamışlardır.
7 -
74. madde yönünden:
Anayasa'ya
aykırılık iddiası, bu maddenin Yüksek öğretim Kurulu ile ilgili hükmüne
yöneltilmiştir. Oysa maddenin birinci fıkrasındaki "... ve Yüksek Öğretim
Kurulunun onayı" deyiminin iptaline 25/2/1975 günlü, Esas: 1973/37, Karar:
1975/22 sayı ile karar verilmiştir. Bu durumda iptal isteği hakkında yeniden
karar verilmesine gerek görülmemiştir.
8 -
Geçici 1. Madde yönünden:
a -
Bu maddenin birinci fıkrasına yönelen iptal isteğinin Anayasal dayanağı yoktur.
Fıkra: "Bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce çeşitli kanunlarla
kazanılmış akademik, unvanlar saklıdır" hükmünü içermektedir. Kazanılmış
hakları saklı tutan bu hüküm, hukuk devleti ilkesine, hukukun üstünlüğü temel
kuralına uygundur. Anayasa ile herhangi bir çelişkisi yoktur, iptal isteğinin
reddi gerekmektedir.
b -
Maddenin üçüncü fıkrasında yer alan hüküm, Ankara Üniversitesinin açtığı davada
da Anayasa'ya aykırılık iddiasına konu olmuş ve yapılan inceleme sonunda bu
hükmün Anayasa'nın herhangi bir hükmüne aykırılık oluşturmadığı sonucuna
varılmıştır. Bu konudaki ayrıntılı gerekçe, 25/2/1975 günlü, Esas: 1973/37,
Karar: 1975/22 sayılı kararda açıklanmıştır. Burada yinelenmesine yer yoktur.
Sözü edilen kurala ilişkin iptal istemi aynı nedenlerle reddedilmelidir.
V -
SONUÇ:
20/6/1973
günlü, 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun:
1 -
8. maddesinin son fıkrasının iptaline 25/2/1975 gününde Esas: 1973/37, Karar:
1975/22 sayı ile karar verilmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar
verilmesine yer olmadığına oybirliğiyle;
2 -
10. Maddesinin birinci fıkrasına yönelen iptal isteminin reddine oybirliğiyle,
3 -
22. maddesinin birinci fıkrasındaki "Yüksek Öğretim Kurulunun
göstereceği" deyiminin iptaline 25/2/1975 gününde, Esas: 1973/37, Karar:
1975/22 sayı ile karar verilmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar
verilmesine yer olmadığına oybirliğiyle;
4 -
29. Maddesinin (ç) bendinin iptaline 25/2/1975 gününde, Esas: 1973/37, Karar:
1975/22 sayı ile karar verilmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar
verilmesine yer olmadığına oybirliğiyle;
5 -
46. Maddesinin son fıkrasına yönelen iptal isteminin reddine oybirliğiyle;
6 -
70. maddesinin,
A)
22/4/1962 günlü, 44 sayılı Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca
uygulama olanağı kalmadığı nedeniyle iptaline yer olmadığına Muhittin Taylan,
Kani Vrana, Ziya Önel, Lütfi Ömerbaş, Hasan Gürsel, Ahmet Salih Çebi, Ahmet H.
Boyacıoğlu'nun karşıoylariyle ve oyçokluğu ile,
B)
Birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, görevli bulunanların tümünün veya bir
kısmının yönetim görevlerine son vermeye ilişkin kurala yönelen iptal isteminin
reddine oybirliğiyle,
C)
Birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "Yönetim görevlerine son
verilenlerin yerine yenilerini seçmek" biçimindeki kurala yönelen iptal
isteminin reddine Muhittin Tavlan, Kani Vrana, Ahmet Salih Çebi, Adil Esmer ve
Ahmet H. Boyacıoğlu'nun karşı oylariyle ve oyçokluğu ile;
7 -
74. Maddesinin birinci fıkrasında yer alan "ve Yüksek Öğretim Kurulunun
onayı" deyiminin iptaline 25/2/1975 gününde Esas: 1973/37, Karar: 1975/22
sayı ile karar verilmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer
olmadığına oybirliğiyle;
8 -
Geçici 1. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarına yönelen iptal isteminin
reddine oybirliğiyle;
11,
12, 13, 14 ve 25 Şubat 1975 günlerinde karar verildi.
|
|
|
|
Başkan
Muhittin
Taylan
|
Başkanvekili
Kâni
Vrana
|
Üye
Kemal
Berkem
|
Üye
Halit
Zarbun
|
|
|
|
|
Üye
Ziya
Önel
|
Üye
Abdullah
Üner
|
Üye
Ahmet
Koçak
|
Üye
Muhittin
Gürün
|
|
|
|
|
Üye
Lütfi
Ömerbaş
|
Üye
Hasan
Gürsel
|
Üye
Ahmet
Salih Çebi
|
Üye
Şevket
Müftügil
|
|
|
|
Üye
Adil
Esmer
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Ahmet
H. Boyacıoğlu
|
KARŞIOY
YAZISI
Karar
kesiminin I/6-A ve I/6-C bölümlerine, Sayın Ahmet H. Boyacıoğlu'nun karşıoy
yazısının (B) bölümünde yer alan düşüncelere katılmak yolu ile karşıyız.
|
|
Başkan
Muhittin
Taylan
|
Başkanvekili
Kâni
Vrana
|
KARŞIOY
YAZISI
A)
İlk inceleme:
Anayasa'nın
değişik 149 uncu maddesiyle 44 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin 10 uncu bendi
ve 25 inci maddesinin 3 üncü bendi hükümleri uyarınca, üniversitelerin,
kanunların Anayasaya aykırılığı iddiasiyle Mahkememizde iptal davası
açabilmeleri için senotalarının üye tam sayısının salt çoğunluğiyle karar
almaları gerekmektedir.
Yapılan
ilk incelemede, davacı üniversite senatosunun hangi üyelerden oluştuğunu
gösteren belge ile 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun, dava konusu
maddelerinin iptali için Mahkememize başvurulmasına ilişkin olarak Rektörlüğe
yetki veren ve Senato üyelerinin imzalarını taşıyan kararın onanlı örneğinin
dosyada bulunmadığı görülmüştür.
Davacıya,
44 sayılı Yasanın 26 ncı maddesi uyarınca verilecek bir önel içinde, bu
eksikliklerin tamamlanması için esasın incelenmesine girilmeden dosyanın geri
çevrilmesi gerekirdi.
B)
Esasın incelenmesinde:
Çoğunluk
kararında; 1750 sayılı yasanın, Yüksek Öğretim Kurulunun kuruluş ve işleyişini
gösteren 5 inci maddesinin iptal edilmiş olmasına dayanılarak gerek 6 inci
maddesinde, gerek diğer maddelerinde bu Kuruma ilişkin kuralların da
üniversiteler yönünden 44 sayılı Yasanın 28 inci maddesi işletilerek iptalleri
yoluna gidilmiştir.
Oysa,
gerekçesinde de açıklandığı üzere 28. madde, "iptal davası açılması veya
itiraz yoluyla yapılan müracaat, bir Kanunun belirli madde ve hükümlerini hedef
tutuyorsa, bazı hallerde bu madde ve hükümlerin iptali ne ilçesinde aynı
Kanunun müracaatta istihdam edilmeyen diğer bu madde veya hükümlerinin,
gayrikabili tatbik hale gelebileceği ve bu gibi maddelerin uygulanması hukuk
düzeninde keşmekeş doğurabileceği" düşünülerek bu sakıncaları önlemek
ereğiyle düzenlenmiştir.
O
halde, 28 inci maddenin,
1 -
Yalnız müracatta istihdaf edilmeyen maddeler hakkında işletilmesi, müracaat
edilenlerin anayasal denetime tabi tutulması,
2 -
O madde veya hükümlerin uygulanamaz hale gelmiş bulunması gerekmektedir.
İtiraz
konusu olayda ise 1750 sayılı Kanunun (yok) ün varlığına ilişkin 4 üncü
maddesinin iptali istemi Anayasa Mahkemesince red edildiğinden bu Kuruluş
ortadan kalkmamış ve üniversiteler dışında da olsa uygulanma olanağını
yitirmemiş bulunduğu için müracaatta bu Kurula ilişkin olarak ileri sürülen
iptal sebepleri varitmidir, değilmidir birer birer ele alınıp Anayasaya
uygunluk denetimine tabi tutulması gerekirdi.
Bu
nedenlerle çoğunluk kararının 28 inci maddenin uygulanmasına ilişkin
kesimlerine karşıyım.
KARŞIOY
YAZISI
1973/38
Esas ve 23 karar sayılı karşıoy yazısında açıkladığım nedenlerle, çoğunluğun
1750 sayılı Üniversiteler Kanununun 70. maddesinin A bendinin iptaline yer
olmadığına ilişkin kararına katılmıyorum.
KARŞIOY
YAZISI
Bu
davada çoğunluğun görüşüne katılmadığım 70. madde ile ilgili karşıoy yazısı,
25/2/1975 günlü, Esas: 1973/37, Karar: 1975/22 simli kararda açıklandığından
burada yinelenmesine yer kalmamaktadır.
KARŞIOY
YAZISI
20/6/1973
günlü, 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun kimi maddelerinin Anayasaya
aykırılığı ileri sürülerek İstanbul Üniversitesince açılmış bulunan davaya
ilişkin esas 1973/35, Karar: 1975/25 sayılı mahkememiz kararının çoğunluk
görüşüne katılmadığım 70 inci maddesi ile ilgili karşıoy gerekçem, Ankara
Üniversitesince aynı kanunun bir kısım maddelerinin iptali isteğiyle açılmış
davanın esas 1973/37, Karar: 1975/22 sayılı karan için yazdığım karşıoy
yazısının 3 üncü maddesindeki gibidir.
KARŞIOY
YAZISI
1750
sayılı Kanunun 69. maddesi Mahkememizin 25/2/1975 gün ve Esas; 1973/37, Karar:
1975/22 ve aynı gün Esas: 1973/38, Karar: 1975/23 sayılı kararları ile iptal
edilmiştir. Bu durumda 70. maddenin uygulama yeri kalmamıştır. 44 sayılı
Kanunun 28. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iptali gerekeceği düşüncesi ile
çoğunluk kararına karşıyım.
KARŞIOY
YAZISI
Üniversiteler
Kanununun 70. maddesinin a bendi ile ilgili karşıoy gerekçem, CHP. since aynı
Kanunun bir kısım maddelerinin iptali isteği ile açılmış davanın Esas: 1973/38,
Karar: 1975/23 sayılı kararında yazdığım karşıoy yazısındaki gerekçe gibidir.
KARŞIOY
YAZISI
l-
1750 sayılı Üniversiteler Kanununun 70. maddesi açısından: a) 1750 sayılı
Üniversiteler Kanununun 69. maddesinin ikinci fıkrası, yani (Ânayasa'da yer
alan hak ve hürriyetlerden her hangi birisinin, insan hak ve hürriyetlerini
veya Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk,
sınıf, din ve mezhep ayırımına dayanarak Ânayasa'da belirtilen Cumhuriyeti
ortadan kaldırmak maksadiyle kullanılması; hallerinde Bakanlar Kurulu ilgili
üniversitenin veya bu üniversiteye bağlı kuruluş ve kurumların veya bir
üniversiteye bağlı olmayan fakültenin idaresine belli bir süre el koyabilir. El
koyma kararı Resmi Gazete'de yayımlanır. Yayımlanmayı müteakip 48 saat içinde
Türkiye Büyük Millet Meclisi Birleşik Toplantısının onamına sunulur. El koyma süresi
2 ayı geçemez.) kuralı Anayasa'ya uygunluk denetiminden geçirilmiş ve iptaline
karar verilmiş, aynı maddenin son fıkrası da 44 sayılı Kanunun 28. maddesi
uyarınca iptal olunmuştur. Bundan başka 69. maddenin birinci fıkrası da
25/2/1975 günlü, E. 1973/38, K. 1975/ 23 sayılı kararla iptal edilmiş ve bu
maddenin bütünüyle iptaline karar verilmiş bulunmaktadır. Kanunun 69. maddesi,
bütünüyle iptal edilince el koyma halinde Bakanlar Kurulunun yetkilerini
düzenleyen 70. maddesinin de uygulanma olanağı kalmamış demektir. Çünkü, 44
sayılı Kanunun 28, maddesinin 2. fıkrasında "ancak, eğer müracaat kanun
veya içtüzüğün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhinde yapılmış olup da,
bu belirli madde veya hükümlerin iptali kanun veya içtüzüğün diğer bazı hükümlerinin
veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, Anayasa Mahkemesi, keyfiyeti
gerekçesinde belirtmek şartiyle, kanun veya içtüzüğün bahis konusu diğer
hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir" denilmektedir,
El
koymayı düzenleyen kural iptal edilince, el koyma halinden ve bu hal içindeki
yetkilerden sözedilemez. O halde 69. maddenin iptali karşısında 70. maddenin
uygulanma yerinin kalmadığı açıktır. Şu yönüde açıklamak gerekirki kanunun 28.
maddesinde "iptaline karar verebilir" sözcüğü ve buyruğu, Anayasa
Mahkemesinin takdirine göre değil, maddede öngörülen şartların gerçekleşmesi
halinde iptaline karar verilir biçiminde anlaşılmaya elverişlidir.
Bu
nedenlerle 70. maddenin, 28. maddenin ikinci fıkrası uyarınca iptaline yer
olmadığı yolundaki çokluk görüşüne karşıyım.
b)
Kanunun 70. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, "yönetim görevlerine
son verilenlerin yerlerine yenilerini seçmek" yetkisini Bakanlar Kuruluna
tanımaktadır.
Anayasanın
değişik 120. maddesinin dördüncü fıkrasında "üniversite organları, öğretim
üyeleri ve yardımcıları, üniversite dışındaki makamlarca, her ne suretle olursa
olsun, görevlerinden uzaklaştırılamazlar. Son fıkra hükümleri saklıdır" ve
ikinci fıkrasında da "üniversite özerkliği, bu maddede belirtilen hükümler
içinde uygulanır" ilkeleri yer almaktadır. Görülüyorki Anayasa el koyma
halinde görevden uzaklaştırmayı istisna olarak kabul etmiş ve fakat yerine
yenilerini getirme yetkisini Bakanlar Kuruluna tanımamıştır.
Bu
karşıoy yazısının 3. paragrafında belirtilen hususlar bu kısımda da geçerlidir.
Bu
nedenlerle bu bölüme yönelen iptal isteminin reddine dair olan çoğunluk
görüşüne katılmıyorum.
c)
70. maddenin 1. fıkrasının (c) bendi "Üniversitede ve bağlı kuruluşlarda
görevli kişilerden gerekli görülenleri, kovuşturma sonuçlanıncaya kadar veya
kovuşturma sonucunun gerekli kıldığı hallerde kesin sonuç alınıncaya kadar
görevlerinden uzaklaştırmak" yetkisini Bakanlar Kuruluna vermektedir.
Anayasanın
120. maddesinin üçüncü fıkrası, üniversite öğretim üye ve yardımcılarının üniversite
dışı makamlarca görevlerinden uzaklaştırılamıyacağı ilkesine bir ayrıcalık
getirmiş, el koyma halinde bu ilkeye uymayan işlemlerde bulunma olanağını
Bakanlar Kuruluna tanımıştır.
Sözü
edilen (c) bendi, hiç bir sınırlama ve niteleme getirmeksizin "gerekli
görülenlerin" görevlerinden uzaklaştırılacağı yolunda bir yetkiyi Bakanlar
Kuruluna vermektedir. El koyma kararı verildiği zaman, Bakanlar Kurulu, el
koymayı gerektiren olaylarla uzaktan yakından ilgisi ve ilişkisi olmayan
öğretim üye ve yardımcılarını da bu kuralı uygulamak suretiyle görevlerinden
uzaklaştırabilecektir. Bu türlü sınırsız bir yetkinin siyasî bir organa
tanınması, bilimsel araştırmayı ve yayında bulunmayı kökünden zedeler ve tahrip
eder. Bundan dolayı Üniversitelerin normal çalışma düzeni içinde bulunduğu
zamanlarda dahi bu hüküm, öğretim üye ve yardımcılarını manevî baskı altında
tutacak, eğitim, araştırma ve öğretim görevini bir yana iterek siyasî
iktidarlara kendisini şirin gösterme çabalarına itecek niteliktedir.
Bu
nedenlerle bu bent hükmünü Anayasa'ya uygun bularak davayı reddeden çokluk
görüşüne karşıyım.