"...
Mahkemenin gerekçesinin özeti :
İddiaya göre, sanık kendi bahçesinde yetiştirdiği ceviz ağacım Orman Bölge Şefliğinden izin almadan kesip satmıştır. Eylemi sabit olursa olaya Orman Kanununun 116. maddesinin "C" bendi uygulanacağından sanığa, aynı maddenin son fıkrası ve sözü geçen Kanunun 109. maddesi uyarınca, hafif hapis ve para cezası verilmesi gerekecektir. Mülkiyet hakkı, Anayasa'nın 36. maddesiyle güvenlik altına alınmıştır. Bu hak, ancak, kamu yaran amacı ile kanunla sınırlanabilir. Kamu yararı söz konusu olsa bile kişinin kendi mülkündeki ağacı kesmesinden ötürü hürriyeti bağlayıcı ceza ile birlikte para cezasına mahkûm edilmesi mülkiyet hakkinin kullanılmasına indirilen büyük bir darbe ve bu hakkı bahşeden Anayasa'nın ağır bir ihlâlidir.
Bir an kişinin ağacını kesip satmak için orman idaresinden izin istediği ve orman idaresinin de bîr ay içinde izin vermediği düşünülürse belki de kişi, kendine göre, ziraat yapmasına engel olan ağacı kesip satamadığından zarar görecektir. Bu nedenle kendi mülkünü dilediği gibi kullanmak hakkına güvenerek ve kendine göre kâr ve zararını hesap ederek izin almak zorunluğuna uymayan bir kişinin cezalandırılmamalı hak ve adalete uygun düşmektedir. Bu nedenlerle itiraz konusu hüküm Anayasa'nın 36. maddesine aykırıdır.
İtiraz konusu hüküm : 6831 sayılı Orman Kanununun iptali istenen "C" bendini kapsayan 116. maddesi şöyledir :
"Madde 116- Bu Kanunun 1. maddesinde orman sayılmayan yerlerdeki ağaç ve ağaççıklardan sahipleri aşağıda yazılı şekilde faydalanırlar:
A) (E) fıkrasındaki ağaç ve ağaççıktan, sahipleri her türlü zatî ihtiyaçları ve pazar satışları için hiç bir kayıt ve şarta tabi olmadan kesip nakil edebilirler,
B) (D, F, G) fıkralarında yazılı yerlerde bulunan ağaç ve ağaççıkları, sahipleri kendi zatî ihtiyaçları için hiç bir kayıt ve şarta tabi olmadan kesip kullanabilirler.
C) (D, F, G) fıkralarında yazılı yerlerde bulunan ağaç ve ağaççıkların pazar yerlerine nakil edilebilmesi ve satılabilmesi yalnız damga ve nakliye muamelesine tabi olup bu muamelelerin ne suret ve şekilde yapılacağı Ziraat Vekâletince tespit olunur.
D) 1. maddenin (G) fıkrasındaki ağaç ve ağaççıklardan kesim yapacakları, kesim yapmadan önce en yakın Orman Bölge Şefliğine müracatla kesecekleri ağaçları göstererek damgalatırlar.
Bölge Şefliği bu müracatları azamî bir ay zarfında intaca mecburdur.
Bu hükme muhalif hareket edenler bu Kanunun 109. maddesine göre cezalandırılmakla beraber emval müsadere olunur."
Bu maddede sözü geçen aynı Kanunun 1. maddesi şöyledir:
Madde : l- Tabiî olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır.
Ancak :
A) Sazlıklar,
B) Step nebatlariyle örtülü yerler,
C) Her çeşit dikenlikler,
Ç) Parklar,
D) Şehir mezarlıkları ile, kasaba ve köylerin hudutları içerisindeki mezarlıklarda ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,
E) Sahipli arazide bulunan ve civardaki ormanlarda tabiî olarak yetişmeyen ağaç ve ağaççık nevilerinin bulunduğu yerler,
F) Sahipli ziraat arazisi olarak kullanılan ve dağınık, yer, yer küme ve sıra halinde bulunan her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,
G) Devlet ormanlarına bitişik olmayan ve yüzölçümü üç hektardan yukarıda bulunmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklar,
H) Sahipli arazide ve muhitin hususiyetlerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar,
İ) Sahipli arazideki aşılı ve aşısız zeytinliklerle hususi kanunu gereğince Devlet ormanlarından tefrik edilen ve edilecek olan ve imar ve ıslah ve temlik şartlan yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 6777 sayılı Kanunda tasrih edilen yabani veya aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar,
J) Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karekteri olmayan yerler.
Orman sayılmaz."
116. Maddede sözü geçen aynı Kanunun 109. maddesi ise şöyledir:
"Madde 109- Ağaçlara vurulan resmî damga ve numaraları bozanlar ve orman hudutlarındaki taksimata mahsus işaretleri ve levhaları kaldıranlar, belirsiz hale getirenler, yerlerini değiştirenler üç aya kadar hafif hapis ve on liradan elli liraya kadar hafif para cezası ile cezalandırılırlar."
Anayasanın 36. maddesi ise :
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yaran amacı ile ve kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." Hükmünü koymuştur".
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas No:1967/17
Karar No:1967/42
Karar Tarih:28/11/1967
Resmi Gazete tarih/sayı:18.6.1968/12927
İtirazda bulunan : Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesi,
İtirazın konusu : 6831 sayılı Orman Kanununun 116. maddesinin "C" bendinin Anayasa'nın 36. maddesine aykırı olduğu kanısı ile. iptali istemidir.
OLAY :
Bahçesinden yaş ceviz ağacını izinsiz kesip kaçak olarak sattığı iddia edilen sanık hakkında 6831 sayılı Orman Kanunun 91/1. maddesi uyarınca kamu dâvası açılmıştır.
Bigadiç Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada; sanığa isnat olunan fiilin, vasıf ve mahiyeti ile oluşa ve bilirkişi beyanına göre, sü-butu halinde Orman Kanununun 116. maddesinin "C" bendine uygun olduğu ve sözü geçen bendin ise Anayasa'nın 36. maddesine aykırı bulunduğu kanısına varıldığı" belirtilerek iptali için 44 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine başvurulmasına ve duruşmanın geri bırakılmasına 5/5/1967 gününde karar verilmiştir.
İlk inceleme:
Anayasa Mahkemesi içtüzüğünün 15. maddesi uyarınca yapılan ilk incelemede görülen eksikliklerin tamamlanmış olduğu anlaşıldığından işin esasının incelenmesine 25/5/1967 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Esasın incelenmesi:
Esas hakkında düzenlenen rapor, Mahkemenin gerekçeli kararı, dosyadaki kâğıtlar, ilgili kanun ve Anayasa hükümleri ve gerekçeleri okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
6831 sayılı Orman Kanununun 116. maddesinin itiraz konusu "C" bendi, bu maddenin (D, F, G) fıkralarında yazılı yerlerde bulunan ağaç ve ağaççıkların pazar yerlerine götürüp satılabilmesini damga ve nakliye işlerine bağlı tutmuştur, Son fıkrasında da, bu hükme aykırı hareket edenlerin, aynı Kanunun 109. maddesine göre cezalandırılacağı ve malların zorla alınacağı bildirilmektedir.
Bu hükmün kanuna, pazar yerlerine satış için getirilen ağaç ve ağaççıkların kaçak olanlarının, kaçak olmayanlarından kolayca ayırt edilebilmesini ve böylece kaçakçılığın önlenerek ormanların korunmasını sağlayıcı bir tedbir olarak, kamu yararı amaciyle konulmuş olduğu açıkça anlaşılmaktadır. İtirazın dayandığı Anayasa'nın 36. maddesinde ise, herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların ancak kamu yaran amacıyla ve kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı yazılıdır. Görülüyorki Anayasa, mülkiyet hakkının kanunla ve kamu yararı amacıyla sınırlanabileceği esasını kabul etmiş bulunmaktadır. Bu sınırlamanın kamu yaran amacıyla olsa bile Anayasa'nın 11. maddesi gereğince hakkın özüne dokunmaması lâzım geldiği şüphesizdir. İtiraz konusu bentte yazılı orman sayılmayan sahipli yerlerden kesilen ağaç ve ağaççıklar üzerindeki mülkiyet hakkını sınırlama ise, bunların pazar yerlerine götürüp satılabilmelerinin yalnız damga ve nakliye işlemine bağlı tutulmasından ibaret olan bu işlemlerin başvurma gününden başlayan bir ay içinde sonuçlandırılmasının zorunlu kılınmasına ve bu zorunluğa uyulmamasından ötürü zarara uğranması haline karşı da kanun yollarının açık bulunmasına göre mülkiyet hakkinin özüne dokunan bir nitelik taşımamaktadır. Üstelik Anayasa, 131. maddesinde Devlete, ormanların korunması ve ormanlık sahaların genişletilmesi, için gerekli kanuni an koyması ve tedbirleri almayı emretmektedir. Bu bakımdan da itiraz konusu hüküm bir Anayasa ödevini yerine getirmektedir. Bu tedbirlere uymayanlar için ceza müeyyidesi konulması bu ödevin bir gereğidir. Bu nedenlerle itiraz konusu hükmün Anayasa'ya aykırı bir yönü yoktur. Yerinde olmayan itirazın reddi gerekir.
SONUÇ:
6831 sayılı Orman Kanununun 116. maddesinin "C" bendinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine 28/11/1967 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
İbrahim Senil
Başkanvekili
Lütfi Ömerbaş
Üye
Salim Başol
Feyzullah Uslu
A.Şeref Hocaoğlu
Fazlı Öztan
Celâlettin Kuralmen
Hakkı Ketenoğlu
Sait Koçak
Muhittin Taylan
İhsan Ecemiş
Recai Seçkin
Ahmet Akar
Halit Zarbun
Muhittin Gürün