“CMK 286/2-c maddesine göre yerel mahkemelerin BAM kararlarına direnilemeyeceğine ilişkin kural hakimlerin delillere ve vicdani kanaatlerinin AKSİNE KARAR VERMEYE SEVK EDİCİ OLDUĞU değerlendirilmiştir.
SOMUT DAVADA da salt kolluk ifadesiyle mahkumiyet kararı verilemeyeceğine ilişkin CMK 148/4 maddesinin İST. BAM 24 CD. Nin 2024/2144 kararda dikkate alınmadığı bu şekilde doğan hukuk dışı keyfi kararların mevcut olduğu özellikle siyasi kişiliklerin taraf olduğu davalarda mahkemelerce verilen beraat kararlarının sanık aleyhine delil olmamasına rağmen İstanbul BAM ceza dairelerince bozulduğu, bu durumun Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarıyla da uyum içerisinde olmadığı bu nedenle CMK286/2-c maddesinin BAM kararlarına karşı mahkemelerce direnme kararı verilememesi buna rağmen Yargıtay ceza dairelerinin kararlarına karşı direnme kararı verilebilmesi hukukta çifte standarda yol açtığı gibi Anayasamızın hak arama özgürlüğünü düzenleyen 36. Maddesi ile hukuk devleti ilkesini düzenleyen 2. maddesine göre Devletin adil, çağın insan haklarını esas alan vicdani ilkelerle çatışmayan tarafsız güvenli bir hukuk düzeni kurması ödevine aykırı sonuçlar doğduğu değerlendirilmiştir.
KARAR :
1-BAM 24 CD'nin 2024/2144 karar sayılı bozma kararında belirtilen CMK 286/2-c maddesindeki 3 hakimle verilen BAM kararlarına karşı yerel mahkemece direnme kararı verilemeyeceği, 5 üyeli Yargıtay kararlarına karşı yerel mahkemelerce direnme kararı verilebileceği, hukukta çifte standardı oluşturduğu, bu neticenin Anayasa 36. maddesindeki hak arama özgürlüğü ilkesini ve Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesini ihlal edici olarak değerlendirildiğinden dava dosyasının onaylı örneğinin Anayasa 'nın 152. maddesine göre yukarıda belirtilen aykırılık konusunda Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine,
2-Dosyanın Anayasa Mahkemesi kararının beklenmesine karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2024/216
Karar Sayısı : 2024/215
Karar Tarihi : 25/12/2024
R.G. Tarih - Sayı : Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286. maddesinin (2) numaralı fıkrasına 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle eklenen (c) bendinin Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Hakaret suçundan açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 286. maddesi şöyledir:
“Temyiz
Madde 286 – (1) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.
(2) Ancak;
a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
b) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
c) (Ek: 20/7/2017-7035/20 md.) Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
d) (Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve E.:2018/71 K.:2018/118 sayılı Kararı ile İptal; Yeniden Düzenleme:20/2/2019-7165/7 md.) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
e) Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
f) (Değişik: 18/6/2014-6545/78 md.) Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
g) On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
h) (Değişik: 18/6/2014-6545/78 md.) Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
ı) Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları,
Temyiz edilemez.
(3) (Ek:17/10/2019-7188/29 md.) İkinci fıkrada belirtilen temyiz edilemeyecek kararlar kapsamında olsa bile aşağıda sayılan suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilir:
a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
2. Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
3. Suç işlemeye tahrik (madde 214),
4. Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
5. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
6. Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
7. (Ek:13/10/2022-7418/30 md.) Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
8. Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
9. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
10. Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
11. Silâhlı örgüt (madde 314),
12. Halkı askerlikten soğutma (madde 318),
suçları.
b) Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan suçlar.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü (İçtüzük) hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Muhammed Nuri ÖZGÜR tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görev alanına giren bir dava bulunması, iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme tarafından 5271 sayılı Kanun’un 286. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (c) bendinin iptali talep edilmiştir. Anılan bentte hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararlarıyla ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiştir. Bakılmakta olan davanın ilk derece mahkemesi aşamasında olduğu, itiraz konusu kuralın konusunun ise bölge adliye mahkemesince verilen kararlar olduğu gözetildiğinde bulunduğu aşama itibarıyla kuralın bakılmakta olan davada uygulanma imkânının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
4. Bu itibarla kuralın itiraz başvurusunda bulunan mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III. HÜKÜM
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286. maddesinin (2) numaralı fıkrasına 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle eklenen (c) bendinin itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE 25/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Kadir ÖZKAYA
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Basri BAĞCI
Üye
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI