“…
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın " 7. Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi" kenar başlıklı 152. maddesinde "Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır." hükmü düzenlenerek uygulamada ve literatürde "Somut Norm Denetimi" olarak adlandırılan Anayasa yargısına gitme hak ve görevini mahkemelere tanımıştır.
Mahkememizin 2008/121 Esas-2021/170 Karar sayılı kararı ile 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 359. maddesinden hükümlü bulunan Mehmet Sezen hakkında 213 sayılı Kanuna 7394 Sayılı Kanunun 6. maddesiyle eklenen geçici 34. maddenin 1. fıkrası çerçevesinde lehe uygulama yapılabilmesi için Isparta İnfaz Savcılığının talebi üzerine Mahkememizin 2008/274 Esas-2008/325 Karar sayı ve 18.04.2022 günlü ek kararıyla infazın durdurulmasına karar verilmiş, 7394 Sayılı Kanunun 6. maddesiyle eklenen geçici 34. maddenin son fıkrasında "359. madde de bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemelerde yer alan zincirleme suça ilişkin koşulların belirlenmesi, duruşma açılmak suretiyle yapılır." denmekle hükümlünün hukuki durumu ele alınmak üzere tensip işlemlerine başlanmıştır.
2- Mahkememizce görülmekte olan davada uygulanacak olan 213 Sayılı Kanunun 359. maddesiyle bağlantılı 7394 Sayılı Kanunun 6. maddesiyle eklenen geçici 34. maddesinde aynen "Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, 359. maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Hazineye ödedikleri takdirde 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilir. Bu fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.
Birinci fıkra hükümleri bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinde soruşturma ve kovuşturma evresinde bulunan dosyalar hakkında da uygulanır. Bu takdirde, ödemenin hüküm verilinceye kadar yapılması şarttır.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan dosyalar gelişlerindeki usule uygun olarak ilk derece mahkemelerine gönderilir.
359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemelerde yer alan zincirleme suça ilişkin koşulların belirlenmesi, duruşma açılmak suretiyle yapılır." denmektedir.
Görüleceği üzere; Geçici 34. maddenin 1. fıkrasının son cümlesinde anılan fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şart olarak koşulmuştur.
3- 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, metne dahil olan ve uygulanması zorunlu olan Başlangıç bölümünün altıncı paragrafında "Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;" düzenlenmiştir.
2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Hak arama hürriyeti" kenar balıklı 36. maddesinde; "Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkemeler önünde hak arama hürriyetinin en temel anayasal hakların başında geldiği, bu hakkın herhangi bir nedenle kısıtlanmasının hakkın özüne dokunacağı ve hakkı kullanılamaz hale getireceği açıktır. Başvuruya konu dava özelinde duruma bakıldığında, sırf ceza tehdidinden kurtulabilmek veya ceza tehdidini bir miktar azaltabilmek adına İdare ve Vergi Mahkemeleri nezdinde Vergi Usul Kanunun 359. maddesine temas eden iş ve işlemlerle ilgili iptal davası henüz açılmamış ise dava açma hakkının, açılmış ise davanın muhtemel lehine sonuçlanma hakkının itiraz konusu kuralla vatandaşın elinden alındığı, vatandaşın lehine olabilecek yasal düzenlemeden faydalanma veya gene lehine sonuçlanabilecek dava açma, açılmış davası var ise sonuç alma hakları arasında seçime zorlandığı, pekala hem lehe yasal düzenlemeden faydalanabilirken meşru ve temel bir hak olan bağımsız mahkemeler önünde davacı veya davalı sıfatıyla hak arayarak gene lehine kazanımlar elde edebilecekken her iki hak yönünden kısıta tabi tutulmasının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetini demokratik toplum düzeninde zorunlu olmadığı halde ölçüsüzce kısıtladığı, hatta ortadan kaldırdığı ve Anayasa'nın 36. maddesine açıkça aykırı olduğu düşünülmekle iptali için Anayasa Mahkemesi'ne işbu başvurunun yapılması gerekmiştir.
Netice ve Talep : Arz edilen gerekçelerle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 152. maddesi çerçevesinde görülmekte olan davada, itiraza konu 213 sayılı Kanuna 7394 Sayılı Kanunun 6. maddesiyle eklenen geçici 34. maddenin 1. fıkrasının "Bu fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır." şeklindeki son cümle düzenlemesinin 2709 Sayılı T.C. Anayasası'nın 36. maddesinde düzenlenen Hak Arama Hürriyeti'ne aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmesi arz ve talep olunur.11.05.2022”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2022/64
Karar Sayısı:2022/58
Karar Tarihi:1/6/2022
R.G. Tarih - Sayı:Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na 8/4/2022 tarihli ve 7394 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle eklenen geçici 34. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa’nın 36. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma suçundan hükümlüye uygulanan infazın durdurularak hukuki durumunun değerlendirilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı geçici 34. maddesi şöyledir:
“Geçici Madde 34- (Ek:8/4/2022-7394/6 md.)
Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, 359 uncu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Hazineye ödedikleri takdirde 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilir. Bu fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinde 359 uncu madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir.
359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemelerde yer alan zincirleme suça ilişkin koşulların belirlenmesi, duruşma açılmak suretiyle yapılır.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Abdullah TEKBAŞ tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Başvuruya engel durumlar” başlıklı 41. maddesinin (2) numaralı fıkrasında “İtiraz yoluna başvuran mahkemede itiraz konusu kuralın uygulanacağı başka dava dosyalarının bulunması hâlinde, yapılmış olan itiraz başvurusu bu dosyalar için de bekletici mesele sayılır” denilmektedir. Anılan fıkra uyarınca aynı mahkeme tarafından aynı kurala ilişkin birden fazla itiraz başvurusunda bulunulması mümkün değildir.
3. 6216 sayılı Kanun’un “Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi” başlıklı 40. maddesinde ise Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem belirtilmiş ve anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
4. Yapılan incelemede, itiraz yoluna başvuran Mahkemenin itiraz konusu kuralın iptali talebiyle aynı tarihte Anayasa Mahkemesine birden fazla başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin E.2022/63 esasına kayıtlı ilk başvurunun diğer dava dosyaları için bekletici mesele yapılması gerekirken aynı kuralın iptali talebiyle tekrar başvuruda bulunulmuş olması sebebiyle bu başvurunun incelenme imkânı bulunmamaktadır.
5. Açıklanan nedenlerle 6216 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (2) numaralı fıkrasına aykırı olduğu anlaşılan itiraz başvurusunun anılan Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından esas incelemesine geçilmeksizin reddi gerekir.
III. HÜKÜM
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na 8/4/2022 tarihli ve 7394 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle eklenen geçici 34. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 41. maddesinin (2) ve 40. maddesinin (4) numaralı fıkraları gereğince yöntemine uygun olmadığından REDDİNE 1/6/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Üye
Engin YILDIRIM
Hicabi DURSUN
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
Basri BAĞCI
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR