“…
Davacının,26.06.1982 tarihinde Fuldal/Almanya’da doğduğu, annesinin Türk, babasının Alman vatandaşı olmasından dolayı çifte tabiiyeti bulunduğu, 01.04.2004 – 31.12.2004 tarihleri arasında Almanya/Roternburg’da Tankçı Bölüğünde Onbaşı olarak temel askerlik eğitimini tamamladığı, askerlik yaptığına dair belgelerini Konsolosluğa teslim ettiği, ancak belgelerin Bakanlığa ulaşmadığı, Milli Savunma Bakanlığı Yıldırım Askerlik Şube Başkanlığı’nın 11 Kasım 2020 tarihli yazısıyla davacıya; dövizle askerlik hizmetinden yararlanma hakkı bulunduğu , bunun için en yakın konsolosluğa müracaat etmesi gerektiği, aksi takdirde hakkında Asker Alma Kanunu’nun 21. maddesi ( yoklama kaçağı, saklı, bakaya ve iltihak bakayaları) ve Askeri Ceza Kanunu ( Askeri Ceza Kanunu’nun 63. Maddesi ) kapsamında cezai işlem yapılacağının bildirildiği , bu yazının 26.06.2021 tarihinde tebliği üzerini 05.07.2021 tarihli dilekçesiyle MSB Asker Alma Genel Müdürlüğü’ne başvurarak gerekli işlemlerin yapılarak mağduriyetinin giderilmesini talep ettiği, MSB Asker Alma Genel Müdürlüğü’nün 13.07.2021 tarihli yazısıyla; vatandaşlığını taşıdığı ülkede askerlik hizmetini yerine getirdiğini belgeleyerek, Asker Alma Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 26.06.2019’dan önce bağlı bulunduğu konsolosluğa müracaat etmediği gerekçesiyle askerlik hizmetinden muafiyet hakkının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 2. Maddesinde belirtilen hukuk devleti; eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk devleti kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuki güvenliği sağlayan, hukuk kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir. (AYM, E,2020/51, K.2020/73,10/12/2020, § 12).
Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirliliktir. Bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına imkân tanımaması gerekir. Belirlilik ilkesi hukuksal güvenlikle bağlantılı olup bireyin kanundan belirli bir kesinlik içinde hangi somut eylem ve olguya hukuksal yatırımın ve sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini verdiğini bilmesini zorunlu kılmaktadır. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Zira bu ilke hukuk normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınması gerekli kılar. (AYM, E.2015/41, K,2017/98,4/5/2017, § § 153,154)
Kural olarak hukuki güvenlik, kanunların geriye yürütülmesini zorunlu kılar. Daha önce tesis edilmiş bulunan işlemlerin doğurduğu hukuki işlemlerin sonuçları ortadan kaldıracak şekilde yasama tasarrufunda bulunulması, hukuki güvenlik ilkesine aykırılık oluşturur. “Kanunların geriye yürümezliği ilkesi” uyarınca kanunlar kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirmesi , kazanılmış hakların korunması mali hakların iyileştirilmişi gibi istisnai durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay , işlem ve eylemlerine uygulanmak üzere çıkarılır sonradan yürürlüğe giren kanunların geçişe ve kesin nitelik kazanmış hukuksal durumlara etkili olmaması , hukukun genel ilkelerindedir. Ancak kanun koyucu kişilerin lehine haklar sağlayan kanuni düzenlemeleri geçmişe etkili olacak şekilde yapma konusunda takdir yetkisine sahiptir.
Anayasa’nın 2. Maddesinde ye alan hukuk devleti ilkesi temel ilkesinin temel gereklerinden biri de hiç kuşkusuz kazanılmış haklara saygı gösterilmesidir. Kazanılmış haklara saygı, hukuk güvenliği ilkesinin bir sonucu olup hukukun genel ilkelerinden birini oluşturmaktadır. Kazanılmış hak, özel hukuk ve kamu hukuku alanlarında genel olarak, bir hak sağlamaya elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için doğan öznel hakkın korunmasıdır. Kazanılmış bir hak tan söz edilebilmesi için bu hakkın, yeni kanundan önce yürürlükte olan kurallara göre bütün sonuçlarıyla fiilden elde edilmiş olması gerekir. Kazanılmış hak kişinin bulunduğu statüden doğan, kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş haktır.
Davacının 2004 yılında Almanya’da askerlik yaptığı ve bu tarihte yürürlükte bulunan 1111 sayılı Kanunun 2. maddesinin 5. fıkrasındaki düzenleme kapsamında bulunduğu, ancak hukuki güvenlik ve kazanılmış haklara saygı ilkesinden doğan hakkı koruyan bir düzenleme 1111 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 7179 sayılı Kanunda yer verilmediği görüldüğünden, 7179 sayılı Asker Alma Kanunu’nun Geçici 1. Maddesinin eksik düzenleme nedeniyle Anayasa’nın 2. Maddesine aykırı olduğu sonucuna ulaşmıştır.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Anayasa’nın 152. Maddesinin birinci fıkrası ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 40. Maddesi uyarınca bir davaya bakmakta olan Mahkeme bir davada uygulanacak bin kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı olduğu görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda kendisini bu kanıya götüren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine başvurması öngörüldüğünden,
7179 sayılı Kanunun Geçici 1.maddesinin eksik düzenlediği, bu eksik düzenlenmemenin söz konusu yönünden Anayasa’nın 2. Maddesine aykırı olarak sonucuna ulaşıldığından, anılan maddenin iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasına, dava dosyası ile işbu kararın aslını Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesine, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği karara kadar ve en çok 5 ay süreyle davanın geri bırakılmasına, bu süre içinde Anayasa Mahkemesi’nce bir karar verilmesi halinde mevcut mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre davanın görülmesine , kararın bir örneğinin taraflara tebliğine, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:2022/55
Karar Sayısı:2022/54
Karar Tarihi:12/5/2022
R.G. Tarih - Sayı:Tebliğ edildi.
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 6. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu’nun geçici 1. maddesinin Anayasa’nın 2. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Çifte vatandaş olan ve tabiiyetinde bulunduğu diğer ülkede askerlik hizmetini yapan davacı tarafından Türkiye’deki askerlik yükümlülüğünün yerine getirilmemiş sayılmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun'un itiraz konusu geçici 1. maddesi şöyledir:
“Geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, mülga 1111 sayılı Kanun kapsamında erteli durumda bulunanlar için, erteleme şartlarını kaybetmedikleri sürece mülga 1111 sayılı Kanundaki yaş süreleri geçerlidir.
(2) Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının erbaş ve er ile askerlik yükümlüsü ihtiyacı İçişleri Bakanlığınca Bakanlığa bildirilir ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde Bakanlık tarafından Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenecek süre ile karşılanır. Bu suretle Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı emrine yükümlülük esası ile verilen personel hakkında diğer yükümlülerin tabi olduğu hükümler uygulanır. 5 inci maddenin üçüncü fıkrası kapsamında askerlik hizmetine devam edenlerden Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı emrine verilenlerin sayı, istek, tercih durumları ve özlük hakları bu Kanun hükümlerine uygun olarak ilgisine göre Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yürütülür.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiilî askerlik hizmetine başlamamış yoklama kaçağı, bakaya veya saklı olanlardan; istekli olanlar, 1/11/2019 tarihine kadar başvurmaları ve bu tarihe kadar 9 uncu maddede belirlenen bedeli peşin ödemeleri şartıyla kuraya tabi tutulmaksızın 9 uncu madde hükümlerinden yararlandırılırlar. Bu kapsamda bedelli askerlik yükümlülüğünü tamamlayanlar hakkında mülga 1111 sayılı Kanun ile 24 üncü madde gereğince verilen idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
(4) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerlik hizmetine erbaş ve er olarak devam edenlerden altı aylık hizmet süresini tamamlayan ve 5 inci maddenin üçüncü fıkrası kapsamında askerlik hizmetine devam etmek için istekli olanlar hakkında 5 inci maddede belirtilen esaslar uygulanır. Bunlardan talepleri kabul edilenler altı ay süre ile sınırlı olmak üzere askerlik hizmetine devam ederler.
(5) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerlik hizmet süresini tamamlayan erbaş ve erlerin terhis tarihi, bölgedeki ulaşım imkânları dikkate alınarak memleketlerine sevk edildikleri tarihtir.
(6) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte askerlik hizmet süresini tamamlayanlar ile hâlen muvazzaflık hizmetini yerine getirenler hakkında mülga 1111 sayılı Kanun gereğince verilen idari para cezalarından ödenmemiş olanların tahsilinden vazgeçilir.
(7) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde muvazzaflık hizmetine başlayanlar hakkında mülga 1111 sayılı Kanun ile 24 üncü madde gereğince verilen idari para cezalarından askere sevk tarihi itibarıyla ödenmemiş olanların tahsilinden vazgeçilir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Cem GÜNDOĞDU tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görev kapsamına giren bir davanın bulunması, iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. Türk vatandaşlarının askerlik yükümlülüğüne ilişkin hususların düzenlendiği 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu, 7179 sayılı Kanun’la yürürlükten kaldırılmış, askerlik yükümlülüğüne ilişkin hususlar 7179 sayılı Kanun’da yeniden düzenlenmiştir.
4. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, 1111 sayılı mülga Kanun’un yürürlükte bulunduğu dönemde tabiiyetinde bulunduğu diğer ülkede askerlik yapmış olanların askerlik yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılacağına dair bir hüküm içermemesi nedeniyle 7179 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin iptalini talep etmiştir.
5. 26/6/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7179 sayılı Kanun’un itiraz konusu geçici 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasında bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce 1111 sayılı mülga Kanun kapsamında erteli durumda bulunanların durumu, (2) numaralı fıkrasında Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının erbaş ve er ile askerlik yükümlüsü ihtiyacının karşılanma usul ve esasları, (3), (4), (5), (6) ve (7) numaralı fıkralarında bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiilî askerlik hizmetine başlamamış yoklama kaçağı, bakaya veya saklı olanların bedelli askerlikten yararlanma usul ve şartları, askerlik hizmetine erbaş ve er olarak devam edenlerden altı aylık hizmet süresini tamamlayıp askerlik hizmetine devam etmek için istekli olanların durumu, askerlik hizmet süresini tamamlayan erbaş ve erlerin terhis tarihi, askerlik hizmet süresini tamamlayanlar ile hâlen muvazzaflık hizmetini yerine getirenler hakkında 1111 sayılı mülga Kanun gereğince verilen idari para cezaları ile altı ay içinde muvazzaflık hizmetine başlayanlar hakkında 1111 sayılı mülga Kanun ile 24. madde gereğince verilen idari para cezalarına ilişkin hususlar düzenlenmiştir.
6. Öte yandan 7179 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasında iki ülkeden birinde yapılan askerlik hizmetinin sayılmasına dair ikili anlaşmalar kapsamında askerlik hizmetinden muaf tutulacak ya da askerlik hizmeti ertelenecek yükümlülerin işlemlerinin anlaşma hükümlerine göre yürütüleceği, yapılan anlaşmalar kapsamında uygulanacak muafiyet ve ertelemeye ilişkin usul ve esasların Millî Savunma Bakanlığınca belirleneceği ifade edilmiştir.
7. Anılan Kanun’dan önce yürürlükte bulunan 1111 sayılı Kanun’un 2. maddesinin beşinci fıkrasında ise Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenen esaslara göre yurt dışında doğan ve ikamet edenler ile kanuni rüşt yaşına kadar yabancı bir ülkeye gitmiş olanlardan bulundukları ülke vatandaşlığını da kazanan Türk vatandaşlarının talepleri hâlinde, durumlarına uyan ve bu Kanun’un öngördüğü askerlik statülerinden biri içinde askerlik yükümlülüklerini otuz sekiz yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar yerine getirebilecekleri veya tabiiyetinde bulundukları diğer ülkede askerlik yapmış olduklarını belgelemek kaydıyla yükümlülüklerini yerine getirmiş sayılacakları hükme bağlanmıştır.
8. Uyuşmazlık konusu olayda davacı tarafından tabiiyetinde bulunduğu diğer ülkede 2004 yılında askerlik hizmetini yerine getirdiğinden bahisle askerlik yükümlülüğünden muaf tutulmasına yönelik talebinin reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Muafiyete konu askerlik hizmetinin 1111 sayılı mülga Kanun’un 2. maddesinin beşinci fıkrasının yürürlükte olduğu dönemde gerçekleştiği gözönünde bulundurulduğunda, itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uygulanma imkânının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
9. Açıklanan nedenle kuralın itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
III. HÜKÜM
25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu’nun geçici 1. maddesinin itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE 12/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Üye
Engin YILDIRIM
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR