“…
Davacılar, … ile Davalı , … arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) davası nedeniyle mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Davacı tarafın mahkememizin 2006/372 esas sayılı dosyası ile Antalya Merkez Bahçelievler mahallesi 4520 ada 8 parselin hissedarı oldukları, söz konusu parsele kamulaştırmasız elatıldığı iddiasıyla açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda 2008/111 karar sayı ile davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 19/11/2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Yukarıdaki safahat sonrasında davacı taraf Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunup, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında hak ihlaline uğradığından bahisle dava açmışlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 16 Mart 2021 tarihi itibarıyla davacıların mülkiyet haklarının ihlal edildiğinin tespiti ile davanın kabulüne karar vermiş ve bu karar da usulünce kesinleşmiştir.
Davacılar vekili 09/09/2021 tarihli dilekçeleri ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin kararını gerekçe göstererek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuşlar, davalı vekili ise HMK 377/1-E maddesinde belirtilen 10 yıllık başvuru süresinin geçtiğinden bahisle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddini istemiştir.
HMK 377/1 maddesinde, “her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır” ibaresi mevcut ise de söz konusu yasal düzenlemenin yukarıdaki safahat kapsamında Avrupa insan Hakları Mahkemesindeki yargılamanın uzunluğundan kaynaklanan şekilde 10 yılı geçtiği, bu sürenin geçmesinde davacı taraftan kaynaklanan herhangi bir kusurun mevcut olmadığı, mevcut hal itibarıyla yasal düzenlemenin Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmakla, mahkememizce somut norm denetimi kapsamında söz konusu maddenin iptaline karar verilmesini talep etmek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle HMK 377/1-E maddesinde yer alan “her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır” ibaresinin Anayasa’nın 36. maddesine aykırı olduğunun tespiti ile iptali yönünde değerlendirme yapılarak, sonucundan mahkememize bilgi verilmesi hususu,
Saygıyla arz olunur.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2022/17
Karar Sayısı : 2022/13
Karar Tarihi : 24/2/2022
R.G.Tarih-Sayısı : Tebliğ edildi
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 377. maddesinin (1) numaralı fıkrasının bentlerini bağlayan hükmünün “…her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” bölümünün Anayasa’nın 36. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşen ihlal kararı sebebiyle yargılamanın iadesinin talep edildiği davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 377. maddesi şöyledir:
“Süre
MADDE 377- (1) Yargılamanın iadesi süresi;
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği,
b) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu,
c) Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı,
ç) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı,
d) Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu,
e) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği,
tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.
(2) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ahmet CANPOLAT tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Başvuruya engel durumlar” başlıklı 41. maddesinin (2) numaralı fıkrasında “İtiraz yoluna başvuran mahkemede itiraz konusu kuralın uygulanacağı başka dava dosyalarının bulunması hâlinde, yapılmış olan itiraz başvurusu bu dosyalar için de bekletici mesele sayılır” denilmektedir. Anılan fıkra uyarınca aynı mahkeme tarafından aynı kurala ilişkin birden fazla itiraz başvurusunda bulunulması mümkün değildir.
3. 6216 sayılı Kanun’un “Anayasaya aykırılığın mahkemelerce ileri sürülmesi” başlıklı 40. maddesinde ise Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurularda izlenecek yöntem belirtilmiş ve anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında açık bir şekilde dayanaktan yoksun veya yöntemine uygun olmayan itiraz başvurularının Anayasa Mahkemesi tarafından esas incelemeye geçilmeksizin gerekçeleriyle reddedileceği hükme bağlanmıştır.
4. Yapılan incelemede, itiraz yoluna başvuran Mahkemenin itiraz konusu kuralın iptali talebiyle aynı tarihte Anayasa Mahkemesine birden fazla başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesinin E.2022/16 esasına kayıtlı ilk başvurunun diğer dava dosyaları için bekletici mesele yapılması gerekirken aynı kuralın iptali talebiyle tekrar başvuruda bulunulmuş olması sebebiyle bu başvurunun incelenme imkânı bulunmamaktadır.
5. Açıklanan nedenlerle 6216 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (2) numaralı fıkrasına aykırı olduğu anlaşılan itiraz başvurusunun anılan Kanun’un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından esas incelemesine geçilmeksizin reddi gerekir.
III. HÜKÜM
12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 377. maddesinin (1) numaralı fıkrasının bentlerini bağlayan hükmünün “…her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır.” bölümünün iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 41. maddesinin (2) ve 40. maddesinin (4) numaralı fıkraları gereğince yöntemine uygun olmadığından REDDİNE 24/2/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Üye
Engin YILDIRIM
Hicabi DURSUN
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR