“
… vekili Av. … tarafından, Jandarma Genel Komutanlığınca 2014 yılı dış kaynaktan muvazzaf astsubay temin faaliyeti kapsamında astsubay adayı olarak jandarma astsubay temel eğitim kursuna kabul edilen davacının, basit yaralama suçundan devam eden yargılaması nedeniyle güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle astsubay adaylığından çıkarılarak kurstan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temin Yönetmeliği’nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinin iptali istemiyle İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına karşı açılan davada; Danıştay Onikinci Dairesince, muvazzaf astsubay adaylarında aranacak nitelikleri düzenleyen yönetmeliğin dayanağı olan 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun “Astsubaylar” başlıklı altıncı kısmında yer alan “Temin ve yetiştirme” başlıklı 68. maddenin ikinci fıkrasının; “... astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacaklarda aranacak şartlar, bunların tâbi tutulacakları seçme sınavlarına ilişkin usul ve esaslar ile temel askerlik eğitimiyle ilgili esaslar yönetmelikte gösterilir.” hükmünün, “aranacak şartlar” ibaresi, Anayasaya uygunluğu yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
1. DAVAYA BAKMAKTA OLAN MAHKEME VE BU DAVADA UYGULANACAK KURAL
1.1. Davaya Bakmakta Olan Mahkeme Yönünden
Jandarma Genel Komutanlığınca 2014 yılı dış kaynaktan muvazzaf astsubay temin faaliyeti kapsamında astsubay adayı olarak jandarma astsubay temel eğitim kursuna kabul edilen davacının, basit yaralama suçundan devam eden yargılamasının, Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temin Yönetmeliği’nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında değerlendirilmesi sonucunda, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle astsubay adaylığından çıkarılarak kurstan ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlem ile Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temin Yönetmeliği’nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendinin iptali istemiyle açılan davayı, ilk derece mahkemesi sıfatıyla karara bağlama yetkisi, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesi ile aynı Kanun’un 27. maddesi gereğince Danıştay Dava Daireleri arasındaki işbölümüne ilişkin olarak hazırlanan ve 31.12.2016 tarihli ve 29935 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Başkanlık Kurulunun 29.12.2016 tarihli ve 2016/72 sayılı “Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı” uyarınca Danıştay Onikinci Dairesine aittir.
1.2. Davaya Uygulanacak Kural Yönünden
10.08.1967 tarihli ve 12670 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun “Astsubaylar” başlıklı altıncı kısmında yer alan “Temin ve yetiştirme” başlıklı 68. maddenin ikinci fıkrasında; “Astsubay meslek yüksekokullarına veya kendi nam ve hesabına fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarını bitirenlerden astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacaklarda aranacak şartlar, bunların tâbi tutulacakları seçme sınavlarına ilişkin usul ve esaslar ile temel askerlik eğitimiyle ilgili esaslar yönetmelikte göşterilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan hükme dayanılarak çıkarılan ve 28.05.2004 tarihli ve 25475 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temin Yönetmeliği’nin “Aranacak Nitelikler” başlıklı 6. maddesinin (2) numaralı alt bendinde; “Taksirli suçlar hariç olmak üzere; affa veya zamanaşımına uğramış, yahut para cezasına çevrilmiş veya ertelenmiş, hükümlülüklerine ilişkin kayıtları adli sicilden çıkarılmış olsa bile bir cürümden hükümlü bulunmamak veya soruşturma altında olmamak”, (5) numaralı alt bendinde; “Yapılacak güvenlik soruşturmasında olumlu sonuç almak” düzenlemesine yer verilmiştir.
Jandarma Genel Komutanlığınca 2014 yılı dış kaynaktan muvazzaf astsubay temin faaliyeti kapsamında astsubay adayı olarak jandarma astsubay temel eğitim kursuna kabul edilen davacının, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle astsubay adaylığından çıkarılarak kurstan ilişiğinin kesilmesi, basit yaralama suçundan devam eden yargılamasının, Dış Kaynaktan Muvazzaf Astsubay Temin Yönetmeliği’nin 6. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında değerlendirilmesi sonucunda gerçekleştiğinden, iptali istenilen ve astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacaklarda aranacak şartların yönetmelikle düzenleneceği hükmünü içeren, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 68. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “aranacak şartlar” ibaresinin, bakılan davada uygulanacak kural olduğu anlaşılmaktadır.
2. 926 SAYILI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNU’NUN BAŞVURU KONUSU HÜKMÜNÜN ANAYASAYA UYGUNLUĞU
2.1. Anayasa’nın 7. ve 128. maddesi Yönünden
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Yasama yetkisi” başlıklı 7. maddesinde; “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” hükmüne, “Yönetmelikler” başlıklı 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmüne, 128. maddesinde; “(1) Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. (2) Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, haklan ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” hükmüne, “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlıklı 152. maddesinde ise; “Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır.” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’nın 7. maddesi uyarınca yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olması ve bu yetkinin devredilememesi kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereğidir. Bu hükme yer veren Anayasa’nın 7. maddesinin gerekçesinde yasama yetkisinin parlamentoya ait olması hususu demokrasi rejimini benimseyen siyasi rejimlerde kaçınılmaz bir durum olarak nitelendirilmiştir.
Anılan madde gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, yasama yetkisinin devredilmezliği esasen kanun koyma yetkisinin TBMM dışında başka bir organca kullanılamaması anlamına gelmektedir. Anayasa’nın 7. maddesi ile yasaklanan husus, kanun yapma yetkisinin devredilmesi olup bu madde, yürütme organına hiçbir şekilde düzenleme yapma yetkisi verilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Kanun koyucu, yasama yetkisinin genelliği ilkesi uyarınca bir konuyu doğrudan kanunla düzenleyebileceği gibi bu hususta düzenleme yapma yetkisini yürütme organına da bırakabilir.
Yürütmenin türevselliği ilkesi gereğince yürütme organının bir konuda düzenleme yapabilmesi için yasama organınca yetkilendirilmesi gerekmektedir. Kural olarak, kanun koyucunun genel ifadelerle yürütme organını yetkilendirmesi yeterli olmakla birlikte Anayasa’da kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda genel ifadelerle yürütme organına düzenleme yapma yetkisi verilmesi, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle Anayasa’da temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin konması ve memurların ve diğer kamu görevlilerinin atanmaları, özlük hakları gibi münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda, kanunun temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirlemiş olması gerekmektedir. Anayasa koyucunun açıkça kanunla düzenlenmesini öngördüğü konularda, yasama organının temel kuralları saptadıktan sonra, uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz. (Anayasa Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli ve E:2017/143, K:2018/40 sayılı kararı; 28/12/2017 tarihli ve E:2016/150, K:2017/179 sayılı kararı; 29/11/2017 tarihli ve E:2017/51, K:163 sayılı kararı)
Muvazzaf astsubaylar, özel kanunlarına tabi olarak görev yapan ve Anayasa’nın 128. maddesinde diğer kamu görevlisi olarak tanımlanan kategoride yer alan kamu görevlileridir. Dolayısıyla Anayasa’nın 128. maddesi uyarınca bu göreve atanacak personelde aranacak şartların ya kanunla düzenlenmesi ya da kanunla bu hususa ilişkin temel esasların, ilkelerin ve çerçevenin belirlendikten sonra, bu çerçeve içinde kalmak üzere idare tekniğine ilişkin hususların düzenlenmesinin idareye bırakılması gerekirken, başvuru konusu hükmün yer aldığı kanun maddesinde yalnızca, muvazzaf astsubay olacakların hangi öğrenim durumuna ve yaş şartına sahip olması gerektiği belirlenmiş, ardından da bu şartları taşıyan kimselerin yönetmelikte öngörülen sınavlar ile temel askerlik eğitiminde başarılı olması gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, başvuru konusu hükmün yer aldığı kanun maddesinin, muvazzaf astsubay adaylarında aranacak niteliklere ilişkin temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirleme hususunda öğrenim durumu ve yaş sınırı dışında bir ölçüt getirmeksizin yürütme organına sınırları belli olmayan bir düzenleme yetkisi verdiği sonucuna ulaşıldığından, iptali istenen kuralın, Anayasa’nın 7. maddesinde yer alan yasama yetkisinin devredilmezliği ve 128. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kanunla düzenleme ilkesine uyarlığı bulunmamaktadır.
3. SONUÇ ve İSTEM
Muvazzaf astsubay adaylarında aranacak şartların yönetmelikle düzenleneceğini öngören itiraz konusu kural, Anayasa’nın 7. maddesinde düzenlenen “yasama yetkisinin devredilmezliği” ilkesine ve Anayasa’nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan “kanunla düzenleme” ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Anayasa’nın 152. maddesi ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddesinin birinci fıkrası gereğince; 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 68. maddenin ikinci fıkrasında yer alan “aranacak şartlar” ibaresinin Anayasa’nın 7. ve 128. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle, ilgili ibarenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına; davanın esası hakkında Anayasa Mahkemesince karar verildikten sonra veya dosyanın Anayasa Mahkemesine ulaşmasından itibaren beş ay geçtikten sonra karar verilmesine, dosyada bulunan belgelerin onaylı bir örneğinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderilmesine, 19/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2019/28
Karar Sayısı : 2019/57
Karar Tarihi : 26/6/2019
R.G.Tarih-Sayısı : 1/8/2019-30849
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Danıştay Onikinci Dairesi
İTİRAZIN KONUSU: 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 28/5/2003 tarihli ve 4861 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle değiştirilen 68. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “...aranacak şartlar,…” ibaresinin Anayasa’nın 7. ve 128. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Davacının astsubay adaylığından çıkarılmasına ilişkin idari işlem ile bu işlemin dayanağını oluşturan yönetmelik hükmünün iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 68. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Astsubay meslek yüksek okullarına veya kendi nam ve hesabına fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarını bitirenlerden astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacaklarda aranacak şartlar, bunların tâbi tutulacakları seçme sınavlarına ilişkin usul ve esaslar ile temel askerlik eğitimiyle ilgili esaslar yönetmelikte gösterilir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Recep KÖMÜRCÜ, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ ve Yıldız SEFERİNOĞLU’nun katılımlarıyla 14/3/2019 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III. ESASIN İNCELENMESİ
2. Başvuru kararı ve ekleri Raportör Ergin ERGÜL tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun hükmü, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. İtirazın Gerekçesi
3. Başvuru kararında özetle; muvazzaf astsubayların, özel kanunlarına tabi olarak görev yapan ve Anayasa’da belirtilen diğer kamu görevlisi kategorisi kapsamında oldukları, bu nedenle anılan göreve atanacak personelde aranacak şartların kanunla düzenlenmesi gerektiği, öğrenim durumu ve yaş sınırı dışında bir ölçüt getirilmeden aranılacak şartların yönetmelikle düzenlenmesinin kanunilik ilkesiyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 7. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
B. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
4. 926 sayılı Kanun’un 68. maddesinin üçüncü fıkrasında astsubay meslek yüksekokullarına veya kendi nam ve hesabına fakülte, yüksekokul ya da meslek yüksekokullarını bitirenlerden astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacaklarda aranacak şartların, bunların tabi tutulacakları seçme sınavlarına ilişkin usul ve esaslar ile temel askerlik eğitimiyle ilgili esasların yönetmelikte gösterileceği hükme bağlanmış olup anılan fıkrada yer alan “…aranacak şartlar,…” ibaresi itiraz konusu kuralı oluşturmaktadır.
5. Anayasa’nın 7. maddesinde “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez” denilmektedir. Yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olması ve bu yetkinin devredilememesi kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir gereğidir. Bu hükme yer veren anılan maddenin gerekçesinde yasama yetkisinin parlamentoya ait olması hususu demokrasi rejimini benimseyen siyasi rejimlerde kaçınılmaz bir durum olarak nitelendirilmiştir.
6. Anılan madde gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, yasama yetkisinin devredilmezliği esasen kanun koyma yetkisinin TBMM dışında başka bir organca kullanılamaması anlamına gelmektedir. Anayasa’nın anılan maddesiyle yasaklanan husus kanun yapma yetkisinin devredilmesi olup bu madde, yürütme organına hiçbir şekilde düzenleme yapma yetkisi verilemeyeceği anlamına gelmemektedir.
7. Anayasa’nın 128. maddesinde devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği, bu kapsama giren personelin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, hak ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği öngörülmüştür.
8. Kural olarak Anayasa’da kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda genel ifadelerle yürütme organına düzenleme yapma yetkisi verilmesi, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle Anayasa’da temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin konması gibi münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kanunun temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirlemiş olması gerekmektedir. Anayasa koyucunun açıkça kanunla düzenlenmesini öngördüğü konularda yasama organının temel kuralları belirledikten sonra uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz.
9. Kanun’un 2. maddesinde Kanun’un amacının subayların ve astsubayların yetiştirilmelerini, sınıflandırılmalarını, görev ve yükümlülüklerini, terfi ve taltifleri ile her türlü özlük haklarını düzenlenmek olduğu belirtilmiştir. Nitekim Kanun’un 67 ilâ 111. maddeleri astsubaylara özgü hükümler içermektedir. Kanun’un 68. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde muvazzaf astsubay olabilmek için öğrenim ve yaş şartı ile yönetmelikte öngörülen sınavlarda ve uygulanacak temel askerlik eğitiminde başarılı olmak koşullarına yer verilmiş; üçüncü fıkrasında ise astsubay meslek yüksekokullarına veya astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacaklarda aranacak şartların, bunların tabi tutulacakları seçme sınavlarına ilişkin usul ve esaslar ile temel askerlik eğitimiyle ilgili esasların yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür.
10. Muvazzaf astsubayların kendi özel kanunlarına tabi olarak görev yapan ve Anayasa’da ifade edilen diğer kamu görevlileri kategorisi kapsamında oldukları tartışmasızdır. Ancak kuralın yer aldığı fıkra kapsamında astsubay meslek yüksekokullarına alınacakların veya kendi nam ve hesabına fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokullarını bitirenlerden astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacakların statülerinin belirlenmesi gerekir. Bu kişilerin astsubay nasbedilmeden önce Anayasa’nın 128. maddesi bağlamında kamu görevlisi statüsünde olmadıkları açık olup anılan statüye astsubay olarak nasbedildikten sonra geçmektedirler.
11. Kanunda belirtilen eğitimlerini başarı ile tamamlayanların Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarına muvazzaf astsubay olarak atanacak olmaları, bunların daimî kamu hizmetleri kadrosunda yer alan ve Anayasa’nın 128. maddesi bağlamında kamu görevlisi oldukları anlamına gelmemektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesi 23/2/2006 tarihli ve E.2005/42, K.2006/27 sayılı kararında da, benzer konumda olan dış kaynaktan polis meslek eğitimine alınanlarda aranacak şartların yönetmelikle düzenlenmesi konusunda bu kişilerin öğrencilik statüsünde bulunduklarına, memur veya diğer kamu görevlisi sayılamayacaklarına karar vermiştir. Muvazzaf astsubay adaylarının statüsü memur veya diğer kamu görevlisi statüsünün niteliklerini haiz değildir. Bu durumda astsubay meslek yüksekokullarına veya astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine alınacakların kamu görevlisi olarak kabulü mümkün olmadığından bu kişilerle ilgili düzenlemelerin Anayasa’nın 128. maddesi kapsamında denetlenebilmesi mümkün bulunmamaktadır.
12. Kaldı ki düzenlemenin kamu görevlisinin atama koşullarını belirlediğinin kabul edilmesi durumunda dahi kuralın yer aldığı 926 sayılı Kanun’un 68. maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde eğitim ve yaş şartı ile sınav ve temel askerlik eğitiminde başarılı olma koşullarını da içerecek şekilde muvazzaf astsubay teminine ilişkin temel esasların ve çerçevenin belirlendiği, söz konusu alımda aranacak diğer koşullar için ise idareye düzenleme yapma yetkisi verildiği görülmektedir. Anılan yasal düzenlemeler gözetildiğinde kanunda belirtilen genel çerçeve ve esaslar doğrultusunda idare tekniğine ve uzmanlığa ilişkin hususların yönetmelikle düzenlenmesi konusunda yürütmeye yetki verilmesinde Anayasa’nın 7. ve 128. maddelerini ihlâl eden bir yön bulunmamaktadır.
13. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 7. ve 128. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.
IV. HÜKÜM
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 28/5/2003 tarihli ve 4861 sayılı Kanun’un 2. maddesiyle değiştirilen 68. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “...aranacak şartlar,...”ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE 26/6/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Recep KÖMÜRCÜ
Burhan ÜSTÜN
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU