ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2017/144
Karar Sayısı : 2018/76
Karar Tarihi : 5/7/2018
R.G. Tarih – Sayı :
24/10/2018 – 30575
İPTAL DAVALARINI AÇAN:
1. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin ALTAY, Levent GÖK,
Özgür ÖZEL ile birlikte 121 milletvekili (E.2017/144)
2. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri Engin ALTAY, Levent GÖK,
Özgür ÖZEL ile birlikte 124 milletvekili (E. 2017/157)
İPTAL DAVALARININ KONUSU: 18/6/2017 tarihli ve
7034 sayılı Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kuruluşu Hakkında
Kanun’un;
A. 6. maddesinin,
B. 7. maddesinin,
C. Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “…orman
vasıflılar da dahil olmak üzere…” ibaresinin,
Anayasa’nın 2., 10., 130. ve 169. maddelerine aykırılığı ileri
sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi
talebidir.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ
İptali talep edilen kuralların yer aldığı 7034 sayılı Kanun’un;
A. 6. maddesi şöyledir:
“Uygulanmayacak hükümler
MADDE 6- (1) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu,
2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 5/1/1961
tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet
İhale Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 4/7/2001
tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal
Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı
Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri
Kanunu, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu,
3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, Üniversite ve Üniversite
tarafından kurulan şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak pay sahipliği
nedeniyle bunlara tabi hâle gelen bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında
uygulanmaz.”
B. 7. maddesi şöyledir:
“Düzenleme yetkisi
MADDE 7- (1) Üniversite bütçesinin hazırlanması, yürürlüğe
konulması, uygulanması, muhasebeleştirilmesi, kesin hesap ve faaliyet
raporlarının hazırlanması ve ibrası ile ihale usulleri, iç kontrol sisteminin
kurulması ve işletilmesi, Üniversitenin şirketleri ve Vakıfla mali ilişkisi ve
mali yönetime ilişkin diğer hususlar Üniversite tarafından düzenlenir.”
C. Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“(2) İstanbul ili, Pendik ilçesi, Sanayii Mahallesindeki, ekli
Krokiye göre ekte koordinatları (ITRF) global koordinat listesinde
belirlenmiş, orman vasıflılar da dâhil olmak üzere mülkiyeti
Hazineye ait taşınmazlar, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın Üniversiteye
bedelsiz olarak tahsis edilmiş sayılır.”
II. İLK İNCELEME
A. E. 2017/144 Sayılı Başvuru Yönünden
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü
ARSLAN, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Osman
Alifeyyaz PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz
AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan
GÜLEÇ, Recai AKYEL ve Yusuf Şevki HAKYEMEZ’in katılımlarıyla 26/7/2017
tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından
işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma talebinin esas inceleme
aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
B. E. 2017/157 Sayılı Başvuru Yönünden
2. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN,
Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Serdar ÖZGÜLDÜR, Serruh KALELİ, Osman Alifeyyaz
PAKSÜT, Recep KÖMÜRCÜ, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M.
Emin KUZ, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL ve Yusuf Şevki HAKYEMEZ’in
katılımlarıyla 7/9/2017 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma
talebinin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
III. BİRLEŞTİRME KARARI
3. 7034 sayılı Kanun’un 6. ve 7. maddelerinin iptallerine ve
yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi talebiyle açılan E.2017/157
sayılı davanın aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle E.2017/144 sayılı dava ile
BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasının kapatılmasına, esas incelemenin E.2017/144 sayılı
dosya üzerinden yürütülmesine 7/9/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
IV. ESASIN İNCELENMESİ
4. Dava dilekçeleri ve ekleri, Raportör Fatih
ŞAHİN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, dava konusu Kanun
hükümleri, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama
belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. Genel Açıklama
5. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti
arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesinin Kurulmasına Dair Anlaşma 30/6/2016 tarihinde
imzalanmıştır. Anlaşmanın onaylanması 19/8/2016 tarihli ve 6742 sayılı Kanun’la
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından uygun bulunmuştur.
6. Adı geçen Anlaşmanın 1. maddesinde, Türk-Japon Bilim ve
Teknoloji Üniversitesinin (Üniversite) anlaşmaya dayalı bir devlet üniversitesi
şeklinde kurulması ve yürürlükteki yükseköğretim kanunlarından muaf olması
öngörülmüştür. Anlaşmanın 5. maddesiyle Üniversite adına en yüksek karar verme
ve denetim organı olarak görev yapmak üzere Üniversite Konseyi adı altında bir
yönetim organı oluşturulmuştur. Maddeye göre Konseyin altı üyesi Cumhurbaşkanı
tarafından; dört üyesi ise Japon Hükûmeti tarafından seçilecektir. Konsey; tüm
akademik, mali ve idari konularla ilgili iç düzenlemeleri yapma ve bu
düzenlemeleri uygulama konusunda tam yetkiye sahip olacaktır.
7. Anlaşmanın 10. maddesinde, Üniversitenin resmî bütçesine katkı
sağlamak üzere kamuya yararlı vakıf statüsünde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi Vakfı (Vakıf) kurulması öngörülmüş; 14. maddesiyle de
Üniversitenin kampüs içinde veya başka bir yerde akademik personel, öğrenciler
veya personel için barınma ve yurt tesislerine, kampüs içinde sosyal kültürel tesislere
ve ticari işletmelere sahip olmasına da izin verilmiştir. Bu çerçevede
Üniversite, okul öncesi eğitimden liseye kadar eğitim tesisi kurabileceği gibi
kampüs içinde teknopark dâhil iş kurma araçlarına sahip olabilmesi amacıyla
işletme kurulum tesisleri de kurabilecektir.
8. Diğer taraftan Üniversitenin kuruluş Anlaşması ve bu Anlaşmanın
uygun bulunmasına ilişkin 6742 sayılı Kanun’dan ayrı olarak 7034 sayılı
Kanun’la Üniversite ve Vakfın kuruluşuna ilişkin hususlar düzenlenmiştir.
Kanun’un 2. maddesinde, Anlaşmaya dayalı olarak faaliyet göstermek üzere kamu
tüzel kişiliğine sahip Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile
Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Vakfının kurulduğu belirtilmiş; 4.
ve 5. maddelerinde Üniversite ve Vakfın gelirleri ve muafiyetleri
düzenlenmiştir.
9. 7034 sayılı Kanun’un dava konusu 6. maddesinde; 6245 sayılı
Kanun, 195 sayılı Kanun, 237 sayılı Kanun, 2886 sayılı Kanun, 2946 sayılı
Kanun, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 4734 sayılı Kanun, 4735 sayılı
Kanun, 5018 sayılı Kanun ve 6085 sayılı Kanun’un, Üniversite ve Üniversite
tarafından kurulan şirketler ile doğrudan veya dolaylı olarak pay sahipliği
nedeniyle bunlara tabi hâle gelen bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında
uygulanmayacağı belirtilmiştir.
10. Dava konusu kuralın yer aldığı 7034 sayılı Kanun’la
Üniversitenin kurulmasına ilişkin Anlaşma ve bu Anlaşmanın uygun bulunmasına
ilişkin Kanun’dan tamamen ayrı olarak Üniversite ve Vakfın kuruluşuna ilişkin
hususlar düzenlenmiştir. Dolayısıyla Üniversitenin kuruluş Anlaşması ile bu
Anlaşmanın uygun bulunmasına ilişkin Kanun’dan tamamen bağımsız olarak
yasalaşan dava konusu kuralın yargısal denetiminin yapılmasına herhangi bir
engel bulunmamaktadır.
B. Kanun’un 6. Maddesinin İncelenmesi
1. İptal
Talebinin Gerekçesi
11. Dava dilekçesinde özetle; Anayasa’nın 130. maddesinde
üniversiteler ile bağlı birimlerinin devletin gözetimi ve denetimi altında
olduğu açıkça ifade edilmesine karşın Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi ve Üniversiteye bağlı kuruluşların başta yasama ve yargı organları
olmak üzere devletin denetimi dışında bırakıldığı, Üniversiteye mali, idari ve
sosyal açıdan özerkliğin ötesinde bir bağımsızlık tanındığı, bu durumun diğer
devlet üniversiteleri ile adı geçen Üniversite arasında eşitsizliğe sebebiyet
verdiği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 10. ve 130. maddelerine aykırı olduğu
ileri sürülmüştür.
2. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
12. Anayasa’nın yükseköğretim kurumlarını düzenleyen 130.
maddesinin birinci fıkrasında; çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir
düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek
amacı ile ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel
araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere
çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip
üniversitelerin devlet tarafından kanunla kurulacağı belirtilmiştir. Maddenin
beşinci fıkrasında, üniversiteler ve bunlara bağlı birimlerin Devletin gözetimi
ve denetimi altında olduğu; dokuzuncu fıkrasında üniversiteler üzerinde
Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri ile üniversitelerin kamu
kuruluşları ve diğer kurumlarla ilişkilerinin kanunla düzenleneceği hüküm
altına alınmıştır. Sekizinci fıkrasında ise üniversitelerin hazırladığı
bütçelerin Yükseköğretim Kurulunca (YÖK) tetkik edildikten ve onaylandıktan
sonra Millî Eğitim Bakanlığına sunulması ve merkezî yönetim bütçesinin bağlı
olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi tutularak yürürlüğe konulması ve
denetlenmesi öngörülmüştür.
13. Anayasa’nın 132. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri ve
emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim kurumlarının özel kanunlarının
hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Kurala göre maddede sayılan kurumlara
bağlı üniversiteler dışında herhangi bir üniversitenin Anayasa’nın
yükseköğretim kurumlarını düzenleyen hükümlerinden muaf tutulmasına olanak
bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle anılan kurumlara bağlı üniversiteler
dışındaki üniversitelerin Anayasa’nın 130. maddesindeki düzenlemelere uygun
şekilde kurularak eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunması zorunludur.
14. Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Kurulmasına Dair
Anlaşmanın 1. maddesinde Üniversitenin devlet üniversitesi şeklinde kurulması
öngörülmüştür. Dolayısıyla adı geçen Üniversite de Anayasa’nın 130. maddesinde
yükseköğretim kurumları için öngörülen düzenlemelere tabidir. Bu bağlamda
Devletin diğer üniversitelerde olduğu gibi adı geçen Üniversite üzerinde de
denetim ve gözetim yetkisi bulunmaktadır. Devletin gözetim ve denetim yetkisini
ne şekilde kullanacağına ilişkin kuralları belirleme yetkisi ise kanun
koyucunun takdirindedir. Ancak, kanun koyucunun bu yetkisini anayasal sınırlar
içinde kullanması gerekir.
15. Dava konusu kuralla Üniversite ve Üniversite tarafından
kurulan şirketler ile bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında
uygulanmayacağı belirtilen kanunlardan 6245 sayılı Kanun’da merkezî yönetim
kapsamındaki idareler tarafından ödenecek harcırahlara ilişkin usul ve esaslar;
195 sayılı Kanun’da resmî ilanların yayınlanmasında aracılık yapan Basın İlan
Kurumunun görevleri; 237 sayılı Kanun’da kamu kurum ve kuruluşlarının taşıt
edinmesine ilişkin usul ve esaslar; 2886 sayılı Kanun’da kamu kurum ve
kuruluşlarının gelir getirici ihalelerine ilişkin usul ve esaslar; 2946 sayılı
Kanun’da kamu konutlarının tahsis biçimi, oturma süresi, kira, bakım, onarım ve
yönetimine ilişkin temel ilkeler; 631 sayılı KHK’da kamu görevlilerinin mali ve
sosyal hakları; 4734 sayılı Kanun’da kamu hukukuna tabi olan veya kamunun
denetimi altında bulunan ya da kamu kaynağı kullanan kamu kurum ve
kuruluşlarının yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usuller; 4735 sayılı
Kanun’da ihalelere ilişkin sözleşmelerin düzenlenmesi ve uygulanması; 5018
sayılı Kanun’da kamu mali yönetiminin yapısı ve işleyişi, kamu bütçelerinin
hazırlanması, uygulanması, tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesi,
raporlanması ve mali kontrolü; 6085 sayılı Kanun’da da Sayıştayın kuruluşu,
işleyişi, denetim ve hesap yargılaması usulleri düzenlenmiştir.
16. Devletin üniversiteler üzerinde gözetim ve denetim yetkisini
kullanırken dava konusu kuralda sayılan kanunların uygulanmasını zorunlu kılan
bir Anayasa kuralı bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle Devletin denetim ve
gözetim yetkisini Harcırah Kanunu, Basın İlan Kurumu Kanunu, Kamu İhale Kanunu
gibi dava konusu kuralda sayılan kanunlarla kullanması zorunlu değildir.
17. Anayasa’nın “Sayıştay” başlıklı 160.
maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde “Sayıştay,
merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik
kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme
bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini
yapmakla görevlidir.” hükmüne, üçüncü fıkrasında ise “Mahallî
idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay
tarafından yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre merkezî
yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ve sosyal güvenlik kurumlarının
bütün gelir ve giderleriyle mallarının ve mahallî idarelerin hesap ve
işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması görevlerinin Sayıştay
tarafından yerine getirilmesi gerekir. Ancak bu kuruluşlar dışında kalan
idarelerin Sayıştay denetimine tabi olacağına yönelik anayasal bir zorunluluk
bulunmamaktadır.
18. 5018 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, merkezî yönetim
kapsamındaki kamu idarelerinin Kanun’a ekli (I), (II) ve (III) sayılı
cetvellerde yer alan kamu idareleri olduğu belirtilmiştir. Kanun’a ekli (II)
sayılı cetvelde üniversiteler yer almakla birlikte adı geçen Üniversite, bu
cetvelde yer almadığından merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında
değildir. Dolayısıyla Üniversiteye aktarılan kamu kaynağını kamu yararına
yönelik olarak hukuka uygun bir şekilde kullanıp kullanmadığını denetleme
görevinin Sayıştaya ait olması gerektiği yönünde anayasal bir zorunluluk
bulunmamaktadır. Üniversitenin Sayıştay denetimine tabi kılınıp kılınmaması
tamamen kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamındadır.
19. Üniversitenin Kanun’un 6. maddesinde sayılan kanunlardan muaf
tutulmasının milletlerarası anlaşmaya dayalı olarak kurulmasından kaynaklandığı
anlaşılmaktadır. Üniversite, milletlerarası anlaşmaya dayalı olarak kurulmuş ve
anlaşma uyarınca taraf devletler birtakım yükümlülükler altına girmiştir.
Nitekim Anlaşmanın tarafı olan Japon Hükümeti anlaşmanın 2. maddesinde
Japonya’nın ilgili mevzuat ve bütçe ödeneklerine tabi olarak Üniversite ile
ilişkili laboratuvar malzemelerinin temin edilmesi veya temin edilmesinin
sağlanması, okul binası inşaatı için yardım sağlanması, Üniversite bünyesindeki
Japon Kültür ve Dil Merkezinin desteklenmesi ve Üniversite öğrencilerine
Japonya’da öğrenim görme fırsatı sağlanması konusunda taahhütte bulunmuştur.
Üniversitenin belirtilen niteliği de göz önünde bulundurulduğunda Kanun’un dava
konusu 6. maddesinde sayılan kanunlardan muaf tutulması kanun koyucunun takdir
yetkisinde olup kuralda Anayasa’ya aykırı bir husus görülmemiştir.
20. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 130. maddesine aykırı
değildir. İptal talebinin reddi gerekir.
Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ ile Recai AKYEL bu görüşe farklı
gerekçeyle katılmışlardır.
Osman Alifeyyaz PAKSÜT, M. Emin KUZ ile Hasan Tahsin GÖKCAN bu
görüşe katılmamışlardır.
Kuralın Anayasa’nın 10. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
C. Kanun’un 7. Maddesinin İncelenmesi
1. İptal Talebinin Gerekçesi
21. Dava dilekçesinde özetle; Kanun’un 6. maddesine yönelik
gerekçelerle kuralın Anayasa’nın 10. ve 130. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmüştür.
2. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
22. Dava konusu kuralda, Üniversite bütçesinin hazırlanması,
yürürlüğe konulması, uygulanması, muhasebeleştirilmesi, kesin hesap ve faaliyet
raporlarının hazırlanması ve ibrası ile ihale usulleri, iç kontrol sisteminin
kurulması ve işletilmesi, Üniversitenin şirketleri ve Vakıfla mali ilişkisi ve
mali yönetime ilişkin diğer hususların Üniversite tarafından düzenleneceği
hüküm altına alınmıştır.
23. Üniversite, milletlerarası anlaşmaya dayanılarak kurulmuş olsa
da Anayasa’nın 130. maddesi hükmü karşısında Üniversite üzerinde
Devletin gözetim ve denetim yetkisi bulunmakta olup bu yetkinin hangi şekilde
kullanılacağının kanunla düzenlenmesi zorunludur. Anayasa’nın 132. maddesinde
yalnızca Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına bağlı yükseköğretim
kurumlarının özel kanun hükümlerine tabi olacakları belirtilmiş olup milletlerarası
anlaşmayla kurulan üniversiteler yönünden herhangi bir istisna tanınmamıştır.
Dolayısıyla Üniversitenin milletlerarası anlaşmaya dayalı olarak kurulmasından
dolayı bazı kanunlardan muaf tutulması mümkün ise de Devletin bu Üniversite
üzerindeki denetim ve gözetim görevini yerine getirebilmesi için temel
kuralların kanunla düzenlenmesi Anayasa’nın 130. maddesinin gereğidir.
24. Dava konusu kuralla Üniversite bütçesi de dâhil olmak üzere
mali konulara ilişkin düzenleme yapma yetkisi tamamen Üniversitenin yetkili
organlarına bırakılmıştır. Öte yandan Üniversite, Anlaşmayla yürürlükteki
yükseköğretim kanunlarından muaf tutulmuş ve Üniversiteyle ilgili tüm akademik,
mali ve idari konularla ilgili iç düzenlemeleri yapma konusunda da Üniversite
Konseyi yetkili kılınmıştır. Anlaşma ve Kanun hükümleri birlikte
değerlendirildiğinde Üniversitenin milletlerarası anlaşmaya dayalı da olsa bir
devlet üniversitesi olarak kurulmasına karşın bütçesinin onaylanması ve
denetlenmesi süreci de dâhil olmak üzere mali konularda devletin gözetim ve
denetiminden muaf tutulduğu anlaşılmaktadır.
25. Anayasa’nın yukarıda anılan 130. maddesindeki emredici hüküm
karşısında milletlerarası anlaşmayla kurulan üniversitelerin mali konularda
Devletin gözetim ve denetimi dışına çıkarılmasına ve bütçelerine ilişkin
Anayasa’da öngörülenin dışında bir düzenleme yapılmasına olanak
bulunmamaktadır. Üniversitenin kurulmasının milletlerarası anlaşmayla
öngörülmüş olması kanun hükümlerinin Anayasa’nın yükseköğretim kurumları ve üst
kuruluşlarını düzenleyen maddelerine uygun olma zorunluluğunu ortadan
kaldırmamaktadır.
26. Bu bağlamda dava konusu kuralla Üniversite bütçesinin
hazırlanması, yürürlüğe konulması, uygulanması, muhasebeleştirilmesi, kesin
hesap ve faaliyet raporlarının hazırlanması ve ibrası konusunda Anayasa’nın
130. maddesinde üniversite bütçeleri için öngörülen sistemin dışına çıkılması
ve Üniversitenin ihale usulleri, iç kontrol sisteminin kurulması ve işletilmesi
ile mali yönetimine ilişkin diğer hususların düzenlenmesi konusunda Üniversite
organları yetkili kılınarak mali konularda devletin gözetim ve denetiminden
muaf tutulması Anayasa’nın 130. maddesinde yükseköğretim kurumları için
öngörülen hükümlerle bağdaşmamaktadır.
27. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 130. maddesine
aykırıdır. İptali gerekir.
Hicabi DURSUN, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ ve Recai AKYEL bu görüşe
katılmamışlardır.
Kuralın Anayasa’nın 10. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
D. Kanun’un Geçici 1. Maddesinin (2) Numaralı Fıkrasında Yer Alan
“…orman vasıflılar da dahil olmak üzere…” İbaresinin İncelenmesi
1. İptal Talebinin Gerekçesi
28. Dava dilekçesinde özetle; Üniversiteye tahsis edilen ormanlık
arazinin nasıl kullanılacağına dair Kanun’da herhangi bir sınırlama veya
belirlilik bulunmadığı, kuralda kullanım koşulları belirlenmeden ve ormanlık
arazinin korunmasına ilişkin herhangi bir güvence öngörülmeden orman arazisinin
Üniversiteye tahsis edilmesinin Devletin korumakla yükümlü olduğu ormanlık
alanın yok olmasına sebebiyet vereceği, ormanlık alanın Üniversiteye tahsis
edilmesini gerektiren bir zorunluluk bulunmadığı belirtilerek kuralın
Anayasa’nın 2. ve 169. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
2. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
29. Kanun’un geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında,
İstanbul ili, Pendik ilçesi, Sanayii Mahallesi’nde bulunan ve Kanun’a ekli
krokiye göre ekte koordinatları (ITRF) global koordinat listesinde belirlenmiş;
orman vasıflılar da dâhil olmak üzere mülkiyeti Hazineye ait taşınmazların
başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın Üniversiteye bedelsiz olarak tahsis
edilmesi öngörülmüştür. Kuralda yer alan “…orman vasıflılar da dahil olmak
üzere…” ibaresi dava konusu kuralı oluşturmaktadır.
30. Anayasa’nın “Ormanların korunması ve geliştirilmesi” kenar
başlıklı 169. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında “Devlet,
ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar
ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu
yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi
Devlete aittir./ Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları
kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk
edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz./ Ormanlara zarar
verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip
edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için
genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak
amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.” denilmektedir.
31. Anılan maddenin birinci fıkrasında, Devlete ormanların
korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunların çıkarılması
görevi verilmiş; üçüncü fıkrasında ise ormanlara zarar verebilecek hiçbir
faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Maddenin ikinci
fıkrasında da Devlet ormanlarının mülkiyetinin devrolunamayacağı ve zamanaşımı
ile mülk edinilemeyeceği belirtildikten sonra kamu yararı dışında irtifak
hakkına konu olamayacağı ifade edilmiştir. Buna göre Devlet ormanlarının
irtifak hakkına konu olabilmesi için kamu yararının bulunması zorunludur.
32. Ormanların varlığının sağladığı fayda, aynı zamanda
ormanların korunmalarındaki kamu yararını oluşturmaktadır. Bu yönüyle ormanlar
üzerinde irtifak hakkı tesis edilebilmesi için aranan kamu yararı koşulu,
ormanların varlığının sağladığı kamu yararından daha üstün bir kamu yararının
varlığını zorunlu kılmaktadır. Bu çerçevede zorunluluk
hâli de kamu yararı koşulu kapsamında yer almaktadır. Nitekim Anayasa
Mahkemesinin 17/12/2002 tarihli ve E.2000/75, K.2002/200, 7/5/2007 tarihli ve
E.2006/169, K.2007/55, 22/11/2007 tarihli ve E.2004/67, K.2007/83 sayılı kararlarında
da ormanlar üzerinde irtifak hakkı tesis edilebilmesinin ancak kamu yararının
ve zorunluluk hâlinin varlığına bağlı olduğu kabul edilmiştir.
33. Anayasa, Devlet ormanları üzerinde özel mülkiyete izin
vermemekte; sadece kamu yararının bulunması hâlinde irtifak hakkı tesis
edilmesine imkân tanımaktadır. Önemli olan husus, bu hizmetlere ilişkin bina ve
tesislerin devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasındaki kamu
yararının orman arazisinin bu hizmetlere tahsisini zorunlu hâle getirmesidir.
Bu kapsamda kamu yararının zorunlu kıldığı hâllerin talep edilen faaliyetin
orman ekolojik sistemi dışında gerçekleştirilmesi imkânı bulunup bulunmadığı
hususu gözetilmek suretiyle belirlenmesi gerekir.
34. Orman vasıflı taşınmazlar ve bunların kullanımına ilişkin usul
ve esaslar 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Kanun’un 17. maddesinin birinci fıkrasında “…her çeşit bina, ağıl ve
hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması, tarla açılması, işlenmesi,
ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.” denmek suretiyle
orman arazileri üzerinde yapılaşma kural olarak yasaklanmıştır. Maddenin üçüncü
fıkrasında ise savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğal
gaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj,
gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; devlete ait sağlık, eğitim,
adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili
her türlü yer ve binanın devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında
kamu yararı ve zaruret olması hâlinde gerçek ve tüzel kişilere bedeli
mukabilinde Orman ve Su İşleri Bakanlığınca izin verilebileceği hüküm altına
alınmıştır.
35. 6831 sayılı Kanun’un ek 9. maddesine eklenen üçüncü fıkrayla;
gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri ya da vakıflar tarafından kurulan
yükseköğretim kurumları haricindeki yükseköğretim kurumlarına eğitim ve
araştırma maksatlı tesisler yapılması için Kanun’un 17. maddesinin üçüncü
fıkrasındaki esaslara göre bir başka deyişle kamu yararı ve zaruret olması
hâlinde Devlet ormanı sayılan alanlardan bedelli izin verilebileceği, ayrıca
izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla da
izin verilebileceği düzenlenmiştir.
36. Dava konusu kuralda ise İstanbul ili, Pendik ilçesi, Sanayii
Mahallesi’nde bulunan ve Kanun’a ekli krokiye göre ekte koordinatları global
koordinat listesinde belirlenmiş; Hazineye ait orman vasıflı taşınmazların da
başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın Üniversiteye bedelsiz olarak tahsis
edilmesi öngörülmüştür.
37. Anayasa’nın 169. maddesi uyarınca irtifak hakkına konu
bina ve tesislerin devlet ormanları üzerinde yapılabilmesi, kamu yararının
orman arazisinin bu hizmetlere tahsisini zorunlu kılmasına bağlı bulunmaktadır.
Orman arazisinin eğitim ve öğretim amacıyla Üniversiteye tahsis edilmesinde
kamu yararı bulunduğu açıktır. Ancak orman arazilerinin başka amaçla kullanımı için
kamu yararı bulunması tek başına yeterli olmayıp Üniversiteye ait bina ve
tesislerin devlet ormanları üzerinde yapılmasındaki kamu yararının orman
arazisinin bu hizmetlere tahsisini zorunlu hâle getirmesi de gerekmektedir.
38. Dava konusu kuralda, herhangi bir zorunluluk hâli
belirtilmeksizin Hazineye ait orman vasıflı taşınmazların Üniversiteye tahsis
edilmesi öngörülmüştür. Buna göre Üniversite, ormanlık alanı orman vasfını
koruyarak kullanabileceği gibi zorunluluk hâli bulunmadan başka amaçlarla da
kullanabilecektir. Ormanlık alanın başka amaçla kullanımı için herhangi bir
şart getirilmediğinden başka amaçla kullanımı için zorunluluk bulunup
bulunmadığının denetlenmesine de olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla tahsis
edilen orman vasıflı taşınmazın herhangi bir zorunluluk bulunmaksızın başka
amaçla kullanılıp kullanılmayacağı tamamen Üniversitenin takdirine
bırakılmıştır.
39. Bu açıklamalar çerçevesinde İstanbul ili, Pendik ilçesi,
Sanayii Mahallesi’nde bulunan ve Kanun’a ekli krokiye göre ekte koordinatları
global koordinat listesinde belirlenmiş Hazineye ait orman vasıflı
taşınmazların herhangi bir zorunluluk ölçütü gözetilmeksizin Üniversiteye
tahsis edilmesi, Anayasa’nın 169. maddesinde öngörülen Devletin ormanları
koruma ve genişletme yükümlülüğüyle bağdaşmamaktadır.
40. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 169. maddesine
aykırıdır. İptali gerekir.
Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ ile Recai AKYEL bu görüşe
katılmamışlardır.
Kural Anayasa’nın 169. maddesine aykırı bulunarak iptal
edildiğinden ayrıca Anayasa’nın 2. maddesi yönünden incelenmesine gerek
görülmemiştir.
V. İPTAL KARARININ YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNU
41. Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında “Kanun, kanun
hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların
hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten
kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği
tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı
günden başlayarak bir yılı geçemez.” denilmekte; 30/3/2011 tarihli ve
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrasında da bu kural tekrarlanarak
Mahkemenin gerekli gördüğü hâllerde Resmî Gazete’de yayımlandığı günden
başlayarak iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi bir yılı geçmemek üzere
ayrıca kararlaştırabileceği belirtilmektedir.
42. 7034 sayılı Kanun’un 7. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle
doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden
Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Kanun’un 66.
maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince bu fıkraya ilişkin iptal hükmünün
kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi
uygun görülmüştür.
VI. YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI TALEBİ
43. Dava dilekçesinde özetle; Üniversitenin bazı kanunlardan muaf
tutulmasının Devletin üniversiteler üzerindeki denetim ve gözetim hakkını
ortadan kaldırdığı, kullanım koşulları belirlenmeden ve ormanlık arazinin
korunmasına ilişkin herhangi bir güvence öngörülmeden orman arazisinin
Üniversiteye tahsis edilmesinin Devletin ormanlık alanları koruma
yükümlülüğüyle bağdaşmadığı, dava konusu kuralların bu hâliyle uygulanmasının
telafisi güç veya imkânsız zararların doğmasına sebebiyet vereceği belirtilerek
kuralların yürürlüklerinin durdurulması talep edilmiştir.
18/6/2017 tarihli ve 7034 sayılı Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesinin Kuruluşu Hakkında Kanun’un;
A. 6. maddesine yönelik iptal talebi, 5/7/2018 tarihli,
E.2017/144, K.2018/76 sayılı kararla reddedildiğinden, bu
maddeye ilişkin yürürlüğün durdurulması talebinin REDDİNE,
B. 7. maddesine yönelik iptal hükmünün yürürlüğe
girmesinin ertelenmesi nedeniyle bu maddeye ilişkin yürürlüğün durdurulması
talebinin REDDİNE,
C. Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “…orman
vasıflılar da dâhil olmak üzere…” ibaresine yönelik yürürlüğün durdurulması
talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5/7/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
VII. HÜKÜM
18/6/2017 tarihli ve 7034 sayılı Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesinin Kuruluşu Hakkında Kanun’un;
A. 6. maddesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal
talebinin REDDİNE, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, M. Emin KUZ ile Hasan Tahsin
GÖKCAN’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. 7. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Hicabi
DURSUN, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ ile Recai AKYEL’in karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA, iptal hükmünün, Anayasa’nın 153. maddesinin üçüncü
fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 66. maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince,
KARARIN RESMÎ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE
GİRMESİNE, OYBİRLİĞİYLE,
C. Geçici 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan “…orman
vasıflılar da dâhil olmak üzere…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve
İPTALİNE, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ ile Recai AKYEL’in karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA,
5/7/2018 tarihinde karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
|
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
|
Başkanvekili
Engin YILDIRIM
|
Üye
Serruh KALELİ
|
Üye
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Celal Mümtaz
AKINCI
|
Üye
Muammer TOPAL
|
Üye
M. Emin KUZ
|
Üye
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
Üye
Recai AKYEL
|
Üye
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
7034 sayılı Kanunun 6. maddesinin Anayasaya aykırı olmadığına ve
iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Çoğunluğun red kararında, “Uygulanmayacak hükümler” başlıklı 6.
maddede sayılan ve Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Üniversite
tarafından kurulan şirketler, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri hakkında
uygulanmayacağı hükme bağlanan kanunların uygulanmasını zorunlu kılan bir
Anayasa kuralının bulunmadığı, Devletin gözetim ve denetim yetkisini dava
konusu kuralda sayılan Harcırah Kanunu, Kamu İhale Kanunu gibi kanunlarla
kullanmasının zorunlu olmadığı, Anayasanın 160. maddesinde sayılanların dışında
kalan idarelerin Sayıştay denetimine tâbi olacağına yönelik anayasal bir
zorunluluk bulunmadığı, 5018 sayılı Kanun kapsamında sayılıp sayılmamanın ve
buna bağlı olarak Sayıştay denetimine tâbi kılınmamanın da tamamen kanun
koyucunun takdirinde olduğu, Üniversitenin milletlerarası anlaşmaya dayalı
olarak kurulduğu ve Anlaşma uyarınca taraf devletlerin birtakım yükümlülükler altına
girdiği dikkate alındığında dava konusu 6. maddede sayılan kanunlardan muaf
tutulmasının kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğu ve kuralda
Anayasaya aykırı bir husus görülmediği belirtilmektedir (§§ 15-19).
Kuşkusuz bir konunun kanunla düzenlenmesini zorunlu kılan anayasal
bir normun bulunmadığı durumlarda kanun hükümlerinden istisna tutulmasının ve
idarenin düzenleyici işlemlerine bırakılmasının Anayasaya aykırılığından söz
edilemez. Mahkememizin, çeşitli kanunların istisna ve muafiyet hükümlerinin
Anayasaya aykırılığı iddiasıyla açılan iptal ve itiraz davalarında verdiği
-bizim de katıldığımız- red kararlarında bu husus vurgulanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti ve Japonya Hükümetleri arasında imzalanan ve
TBMM tarafından çıkarılacak bir kanunla Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesinin kurulmasını öngören Anlaşmanın 1. maddesinde bu Üniversitenin
“yürürlükteki yükseköğretim kanunlarından muaf olaca[ğı]”, 2. maddesinde “Japon
Hükümeti[nin], Japonya’nın ilgili mevzuat ve bütçe ödeneklerine tâbi olarak”
yükümlülüklerini yerine getirmeye gayret edeceği, 5. maddesinde de
Üniversitenin “en yüksek karar verme ve denetim organı olarak” oluşturulan
Konseyin, “[Üniversiteye] yönelik tüm akademik, mali ve idari konularla ilgili
iç düzenlemeleri yapma ve bu düzenlemelerin uygulanması konusunda” tam yetkili
olduğu hükme bağlanmaktadır.
Anayasanın 90. maddesinin son fıkrası uyarınca, usulüne göre
yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olması sebebiyle
-aynı hüküm gereğince bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa
Mahkemesine başvurulamamasına ve bu incelemenin konusunu da söz konusu
Anlaşmanın değil 7034 sayılı Kanun hükümlerinin oluşturmasına rağmen-
Anlaşmanın yukarıda belirtilen 1., 2. ve 5. maddelerinin de gözönünde
bulundurulması gerekmektedir. Buna göre, 7034 sayılı Kanunun iptali talep
edilen 6. maddesinde Üniversite hakkında uygulanmayacağı hükme bağlanan
kanunlarda düzenlenen hususlar, Anlaşmanın 5. maddesinde Üniversitenin hem
karar hem de denetim organı olduğu belirtilen Konsey tarafından doğrudan
(herhangi bir kanunî esasa bağlı olmadan) idarî düzenlemelerle belirlenecektir.
Kararda da açıklandığı üzere, Anlaşmanın 1. maddesinde
Üniversitenin kanunla bir “devlet üniversitesi” olarak kurulacağının hükme
bağlanması ve buna uygun olarak kabul edilen 7034 sayılı Türk-Japon Bilim ve
Teknoloji Üniversitesinin Kuruluşu Hakkında Kanunla kurulması sebebiyle
Anayasanın 130. maddesinde öngörülen ilkelere tâbi olduğu ve bütün devlet (ve
vakıf) üniversitelerinde olduğu gibi maddenin beşinci fıkrasına göre Devletin
bu Üniversite üzerinde de gözetim ve denetim yetkisinin bulunduğu açıktır (§§
14, 23).
Yine kararın gerekçesinde belirtildiği gibi, Devletin, Anayasanın
“Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tâbi olanlar” başlıklı 132.
maddesinde sayılan istisnalar arasında yer almayan “bu Üniversite üzerindeki
denetim ve gözetim görevini yerine getirebilmesi için temel kuralların kanunla
düzenlenmesi [de] Anayasanın 130. maddesinin gereğidir” (§ 23).
Çoğunluğun, bu tespitlerine rağmen, Kanunun 6. maddesinde
Anayasaya aykırı bir husus bulunmadığı sonucuna ulaştığı görülmektedir.
Öncelikle, Devletin üniversiteler üzerinde gözetim ve denetim
yetkisini kullanırken dava konusu 6. maddede sayılan kanunları uygulamasını
zorunlu kılan bir anayasal norm bulunmadığı yönündeki görüş yukarıda belirtilen
nedenle isabetli değildir.
Anayasanın 130. maddesinin, üniversitelerin hazırladığı bütçelerin
“merkezî yönetim bütçesinin” bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tâbi
tutulmak suretiyle yürürlüğe konulmasını ve denetlenmesini öngören sekizinci
fıkrası hükmü, Devletin üniversiteler üzerindeki gözetim ve denetim yetkisi
kullanılırken, 7034 sayılı Kanunun incelenen 6. maddesinde sayılan ve
Üniversite hakkında uygulanmayacağı hükme bağlanan 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 6085 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerinin
uygulanmasını da zorunlu kılan Anayasa normudur.
Anayasanın 160. maddesinde, ilke olarak Sayıştay’ın “merkezî
yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri[nin] … bütün gelir ve giderleri ile
mallarını… denetlemek”le görevli olduğu belirtilirken hangi kamu idarelerinin
merkezî yönetim bütçesi kapsamında olduğuna dair bir kurala yer verilmemesine
ve bunun kapsamını belirleme yetkisinin yasama organına bırakılmasına karşılık
Anayasa koyucunun devlet üniversiteleri konusunda bu belirlemeyi yaptığı ve
diğer kamu idarelerinden farklı olarak Anayasanın 130. maddesinin sekizinci
fıkrası ile üniversitelerin, merkezî yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara
tâbi kılındığı görülmektedir.
Nitekim 7034 sayılı Kanunun dava konusu 7. maddesinin iptaline
ilişkin gerekçede de, Anayasanın 130. maddesinin sekizinci fıkrasındaki
emredici hüküm karşısında “Üniversite bütçesinin hazırlanması, yürürlüğe
konulması, uygulanması, muhasebeleştirilmesi, kesin hesap ve faaliyet
raporlarının hazırlanması ve ibrası konusunda” Anayasanın 130. maddesinin sekizinci
fıkrasında öngörülen sistemin dışına çıkılmasının Anayasaya aykırı olduğu kabul
edilmektedir (§§ 25-26).
Kanunun 7. maddesine ilişkin iptal gerekçesi, 6. madde bakımından
da geçerlidir. Bu sebeple 5018 ve 6085 sayılı Kanunların adı geçen Üniversite
hakkında uygulanmayacağının belirtilmesi suretiyle Üniversitenin, merkezî
yönetim bütçesinin kabul edilmesine ve denetlenmesine ilişkin esasların dışına
çıkarılması, Anayasanın 130. maddesinin bütün devlet üniversitelerinin
bütçelerinin merkezî yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak
yürürlüğe konulup denetleneceğini hükme bağlayan sekizinci fıkrasına ve denetim
görevini Sayıştaya veren Anayasanın 160. maddesinin birinci fıkrasına aykırılık
oluşturmaktadır.
Diğer taraftan, adı geçen Üniversite hakkında 5018 ve 6085 sayılı
Kanunların yanında 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 237 sayılı Taşıt Kanunu, 2886
sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu
İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerinin de uygulanmayacağının öngörülmesi ve
7034 sayılı Kanunun 7. maddesinin iptaline ilişkin gerekçemizde de belirtildiği
gibi “Üniversitenin ihale usulleri, iç kontrol sisteminin kurulması ve
işletilmesi ile malî yönetime ilişkin bütün hususların düzenlenmesi konusunda
Üniversite organları[nın] yetkili kılınarak malî konularda Devletin gözetim ve
denetimi” dışında bırakılması da (§ 26) Anayasanın 130. maddesine
aykırıdır.
Bu sebeplerle, 7034 sayılı Kanunun 6. maddesinin de iptal edilmesi
gerektiği düşüncesiyle, red yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
M.
Emin KUZ
|
FARKLI GEREKÇE
VE
KARŞIOY
1- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti arasında
30/6/2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nde “Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi” isimli üniversitenin kurulmasına dair anlaşma imzalanmıştır.
2- Anılan Anlaşma’nın 1. maddesinde, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi’nin, “TJÜ, bu Anlaşma tarafından tanımlanan ve bu
Anlaşma’ya dayalı bir devlet üniversitesidir. TJÜ, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından kabul edilecek Kanun (bundan böyle “Kanun” olarak anılacaktır) ile
kurulacak ve yürürlükteki yükseköğretim kanunlarından muaf olacaktır.”
şeklinde kurulması öngörülmüştür.
3- Anlaşma’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’nin
TJÜ’nün kurulması için gerekli arazi, bina ve altyapıyı sağlayacağı ve maddenin
B fıkrasında gösterilip Japon Hükümeti tarafından sağlanması öngörülen katkılar
dışındaki TJÜ’nün tüm giderlerini karşılayacağı belirtilmiştir. 3. ve 4.
maddelerinde “diplomalar ve sertifikalar” ile “öğretim dili ile dil öğretimi”
konuları düzenlenmiştir. Anlaşmanın 5. maddesiyle Üniversite adına en yüksek
karar verme ve denetim organı olarak görev yapmak üzere TJÜ Konseyi adı altında
bir organ oluşturulmuştur. Madde hükmüne göre Konseyin altı üyesi Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından; dört üyesi de Japon Hükümeti tarafından
atanacak ve tüm akademik, mali ve idari konularla ilgili iç düzenlemeleri yapma
ve bu düzenlemeleri uygulama konusunda tam yetki ve sorumluluğa sahip
olacaktır. Konsey ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin bilim ve teknoloji
politikaları doğrultusunda üniversitenin misyon ve vizyonunu ve dünyanın önde
gelen üniversitelerindeki akademik ölçütlere benzer şekilde öğrenci kabul kural
ve politikalarını belirleyecektir. Anlaşma’nın 6. maddesinde “kuruluş
hazırlık ofisi”; 7. maddesinde “akademik yapı”; 8. maddesinde “rektör”; 9.
maddesinde “uluslararası danışma kurulu” konularına ilişkin düzenlemelere yer
verilmiştir. 10. maddesinde, Üniversitenin resmi bütçesine katkı sağlamak
üzere, çeşitli gelir getirici mekanizmalarla TJÜ’nün devamlı gelişimini desteklemek
için kamuya yararlı vakıf statüsünde Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi
Vakfı (Vakıf) kurulması öngörülmüş, 14. maddesiyle de Üniversitenin kampüs
içinde veya başka bir yerde akademik personel, öğrenciler veya personel için
barınma ve yurt tesislerine, kampüs içinde sosyal kültürel tesislere ve ticari
işletmelere sahip olmasına izin verilmiştir.
4- Anlaşmanın onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)
tarafından, 19/8/2016 tarihli ve 6742 sayılı Kanun’la uygun bulunmuştur. Tespit
edilebildiği kadarıyla bu Kanunun iptali ile ilgili bir başvuru
bulunmamaktadır.
5- Anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunmasının ardından
Anlaşma’nın emredici hükmü uyarınca, söz konusu Anlaşma hükümlerinin hayata
geçirilerek somutlaştırılması bakımından bazı hükümlerinin iptali istenilen
18/6/2017 tarihli ve 7034 sayılı Kanun ile Anlaşmaya dayalı olarak faaliyet
göstermek üzere kamu tüzel kişiliğine sahip Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi ile Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Vakfı kurulmuştur.
6- Belirtildiği üzere 7034 sayılı Kanun, uluslararası bir
anlaşmanın hayata geçirilerek somutlaştırılması amacıyla yürürlüğe konulmuş bir
kanun olduğundan, Anayasa’nın 90. maddesi hükmü gereğince davada öncelikle bu
tür Kanunların yargısal denetimi konusunun
açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
7- Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrasında “Usulüne göre
yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında
Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz” hükmü yer
almaktadır. Anayasada ayrıca anlaşmaların denetimine ilişkin istisnai bir
düzenlemeye de yer verilmemiştir. Dolayısıyla kuralda yer alan “başvurulamaz”
ibaresi, kesin, bağlayıcı ve emredici bir ibare olup, Anayasa Mahkemesinden
anlaşmaların iptalini sağlama yolunu kapatmaktadır. (Anayasa Mahkemesi’nin
31/5/2012 tarihli ve E:2011/48, K:2012/88 sayılı kararı)
8- Anayasa’nın 90. maddesinin gerekçesinde yapılan gönderme
nedeniyle 1961 Anayasası’nın bu konudaki hükmüne ilişkin süreç incelendiğinde
de, milletlerarası ilişkilerin siyasî yönünün ağır basması nedeniyle dış
ilişkilerin sürekliliği bakımından doğabilecek sakıncaların önlenmesi amacıyla
milletlerarası anlaşmaların iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasının
engellendiği anlaşılmaktadır. (Anayasa Mahkemesi’nin 31/5/2012 tarihli ve
E:2011/48, K:2012/88 sayılı kararı)
9- 7034 sayılı Kanun ise uluslararası bir anlaşmanın hayata
geçirilerek somutlaştırılması bakımından yürürlüğe konulmuş bir kanun olmakla
birlikte şekli bakımdan diğer kanunlardan farklı olmayan, onlarla aynı süreç
izlenerek kabul edilmiş, tarih ve numara almış ve Cumhurbaşkanı’nın
onaylamasının ardından Resmî Gazete’de yayımlanmış bir Kanun olduğundan ve
Anayasa’da bu tür kanunların anayasal denetimini yasaklayan bir kural
bulunmadığından, söz konusu Kanunun iptali istemiyle Anlaşmadan bağımsız olarak
Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabileceği tabiidir. Ancak, Anayasa’nın yukarıda
değinilen 90. maddesi hükmü gözetildiğinde, uluslararası bir anlaşmanın iç hukukta
hayata geçirilmesi, bir anlamda anlaşmanın iç hukukta somutlaşması bakımından
yürürlüğe konulan kanunların iptali istemiyle yapılacak başvurularda
gerçekleştirilecek olan denetimin, diğer kanunlara ilişkin denetimden farklı
bir kapsamda yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Zira bu tür kanunlarda
da diğer kanunlara ilişkin kapsamda bir denetim yapılması durumunda, kanunun
denetimi yoluyla anlaşmalar hakkında değerlendirme yapılmış olacaktır. Bu da
Anayasa’nın 90. maddesindeki açık bir irade içeren yasaklayıcı düzenlemeyi
işlevsiz hale getirecektir.
10- Hal böyle olunca bu tür kanunlara ilişkin anayasal denetimde
öncelikle Anlaşma hükümleri ile dava konusu edilen kanun hükümleri
karşılaştırılmalı, anlaşma hükmü ile aynı anlam ve kapsamda olan kanun
hükümleri ile söz konusu anlaşmadan ayrılabilen, anlaşmada yer almayan bir
konuya ilişkin bulunan ve ondan bağımsız olarak kendi başına hüküm ifade
edebilen ve ondan ayrı olarak hukuk düzeninde etki yapabilen kanun hükümleri
farklı kategoride değerlendirilmeli; anlaşma hükmü ile aynı anlam ve kapsamda
olan kanun hükümlerinin yargısal denetimi Anayasa’nın 90. maddesi hükmü
gözetilerek, kanunun, son oylamasında
öngörülen çoğunlukla kabul edilip edilmediği ile sınırlı bir şekilde yapılmalıdır. Söz konusu anlaşmadan
ayrılabilen, anlaşmada yer almayan bir konuya ilişkin bulunan ve ondan bağımsız
olarak kendi başına hüküm ifade edebilen ve ondan ayrı olarak hukuk düzeninde
etki yapabilen kanun hükümlerinin Anayasaya aykırılığı iddiası ise esas
bakımından incelenmelidir.
11- Davada bazı hükümlerinin iptali istenilen 7034 sayılı Kanun,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti arasında imzalanıp, Türkiye
Cumhuriyeti’nde “Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi” isimli bir
üniversitenin kurulmasını öngören anlaşmaya dayalı olarak Türk-Japon Bilim ve
Teknoloji Üniversitesi ile Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Vakfının
kurulmasını düzenlemek amacıyla yürürlüğe konulmuştur. Kanunun şekil yönünden
Anayasa’ya aykırılığı konusunda bir iddia ileri sürülmemiştir.
12- Kanunun, dava konusu edilip iptal istemi reddedilen 6.
maddesinde TJÜ’nün, halen yürürlükte olup Türk Yüksek Öğretim sisteminde
uygulanmakta olan 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah, 2/1/1961 tarihli
ve 195 sayılı Basın İlân Kurumunun Teşkiline Dair, 5/1/1961 tarihli ve 237
sayılı Taşıt, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale, 9/11/1983 tarihli
ve 2946 sayılı Kamu Konutları, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale,
5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri, 10/12/2003 tarihli ve
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol ile 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı
Sayıştay Kanunlarının ve 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
hükümlerinin, TJÜ ve Üniversite tarafından kurulan şirketler ile doğrudan veya
dolaylı olarak pay sahipliği nedeniyle bunlara tabi hâle gelen bağlı
ortaklıklar ve iştirakleri hakkında uygulanmayacağı öngörülmektedir. Anlaşmanın
birinci maddesiyle Üniversitenin yürürlükteki yükseköğretim kanunlarından muaf
tutulması ve beşinci maddesiyle de Üniversite konseyine Üniversiteye yönelik
tüm akademik, mali ve idari konularla ilgili iç düzenlemeleri yapma konusunda
tam yetki ve sorumluluk verildiği göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu
kuralın Anlaşma hükümleriyle uyumlu olduğu sonucuna varılmaktadır.
13- 7034 sayılı Kanunun Mahkememiz çoğunluğunca iptaline karar
verilen 7. maddesinde ise, Üniversite bütçesinin hazırlanmasının, yürürlüğe
konulmasının, uygulanmasının, muhasebeleştirilmesinin, kesin hesap ve faaliyet
raporlarının hazırlanmasının ve ibrası ile ihale usullerinin, iç kontrol
sisteminin kurulmasının ve işletilmesinin, Üniversitenin şirketleri ve Vakıfla
mali ilişkisinin ve mali yönetime ilişkin diğer hususların Üniversite
tarafından düzenleneceğini kurala bağlamaktadır. Bir önceki başlık altında
ifade edildiği üzere, Anlaşma’nın 5. maddesinde Üniversite adına en yüksek karar
verme ve denetim organı olarak görev yapmak üzere TJÜ Konseyi adı altında bir
organ oluşturulmuştur. Madde hükmüne göre Konseyin altı üyesi Türkiye
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından; dört üyesi de Japon Hükümeti tarafından
atanacak ve tüm akademik, mali ve idari konularla ilgili iç düzenlemeleri yapma
ve bu düzenlemeleri uygulama konusunda tam yetki ve sorumluluğa sahip
olacaktır. Konsey ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin bilim ve teknoloji
politikaları doğrultusunda üniversitenin misyon ve vizyonunu ve dünyanın önde
gelen üniversitelerindeki akademik ölçütlere benzer şekilde öğrenci kabul kural
ve politikalarını belirleyecektir. İptal istenilen kuralın anlaşmanın emredici
hükmü ile uyum içinde olduğu, aynı anlam ve kapsamı haiz bulunduğu,
farklı bir düzenleme içermediği kanaatine varılmaktadır.
14- Hal böyle olunca, 7034 sayılı Kanun’un 6. ve 7. maddeleri
hükümlerinin esasının incelenmesi demek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile
Japonya Hükümeti arasında imzalanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nde “Türk-Japon Bilim
ve Teknoloji Üniversitesi” isimli üniversitenin kurulmasına ilişkin bulunan
anlaşmanın bu konuya ilişkin hükümlerinin denetlenmesi demek olacaktır. Bunun
da Anayasa’nın 90. maddesindeki yasaklayıcı düzenlemeyi işlevsiz hale
getireceği açıktır.
15- Bu itibarla 6. maddenin iptali isteminin reddine ilişkin hükme
bu gerekçeyle (sonucu itibarıyla) katılıyor; 7. maddeye yönelik iptal isteminin
ise reddi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk görüşüne iştirak
edemiyoruz.
Üye
Hicabi DURSUN
|
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
Üye
Recai AKYEL
|
KARŞIOY GEREKÇESİ
1. 7034 Sayılı Kanunun 6. maddesiyle ilgili iptal istemi
bakımından, aşağıdaki gerekçelerle Mahkememiz çoğunluğunun ulaştığı sonucun
karşısında oy kullanmış bulunmaktayım.
2. Anayasanın 130 ila 132. maddelerinde üniversitelerin kuruluş ve
işleyişiyle ilgili hükümler yer almaktadır. Devlet üniversiteleri kamu
tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahiptir. Kanunda gösterilen usul ve
esaslara göre vakıflar tarafından da yükseköğretim kurumları kurulabilir (m.
130/1,2). Gerek Devlet ve gerekse vakfı üniversiteleri devletin gözetim ve
denetimine tabidir (m.130/2,5). Yükseköğretim kurumlarının kuruluş, organ,
işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ve Devletin gözetim ve denetim usulleri
kanunla düzenlenir (m.130/9). Bu anlamda bütçeleri de YÖK onayına tabi olduğu
gibi, merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi
tutulur (m.130/8). Anayasa, belirtilen ilkelerle bağlı olmaksızın istisnai
yükseköğretim kurumlarının kurulabileceğini de kabul etmiştir. Ne var ki 132.
maddede bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatıyla ilgili olmak
üzere sınırlandırılmıştır.
3. Diğer taraftan Anayasanın 90/5. maddesinde usulüne göre
yürürlüğe konulan Milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olduğu ve bunlar
hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı
belirtilmektedir. Ancak Anayasa koyucunun uluslararası andlaşmalar konusunda
yönetime ve yasama organına verdiği yetkinin, anayasadaki ilgili diğer hükümler
çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Anayasaya aykırılığının denetlenemez
olması, bu tür andlaşmaların anayasaya aykırı düzenlenebileceği anlamına
gelmemektedir. Başka deyişle, bir devlet veya vakıf üniversitesinin
uluslararası andlaşma kapsamında kurulması durumunda da kural olarak Anayasanın
130-132. maddelerindeki ilkelerin dikkate alınması beklenir. Esasında bir
kamusal ihtiyaca binaen yeni bir üniversite türü de öngörülebilir. Ancak bunun
yolunun Anayasanın 132. maddesine bu türü işaret eden bir ilave yapılması
olduğu açıktır. Diğer taraftan anayasal denetim dışı tutulan düzenlemeler
uluslararası sözleşme hükümleridir. İptal talebine konu kural ise
Milletlerarası andlaşma hükmü olmayıp, bu andlaşmaya konu üniversitenin
kuruluşuna ilişkin kanun hükümleridir. Kanunun denetlenen kuralının ilgili
Sözleşmede tekrar ediliyor olması da anayasal denetime engel teşkil
etmemektedir. Bu nedenle 7034 sayılı Kanunun anayasal denetime tabi
bulunduğunda bir şüphe bulunmadığı düşüncesindeyiz.
4. Anayasanın 130. maddesinin 5. ve 9. fıkralarında üniversiteler
ve bağlı birimlerinin Devletin gözetimi ve denetimi altında bulunduğu
belirtilmektedir. Denetim ve gözetim kimi durumda bu alana özgü düzenlemelerle,
kimi zaman da kamu hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili genel kanun
düzenlemeleri kapsamında yürütülmektedir. Nitekim örneğin Kamu İhale Kanunu,
Kamu Mali Yönetimi Kanunu ve Sayıştay Kanunu ile kamu idareleri ve kamu
kurumlarının bir kısım faaliyetleri denetim ve gözetim altında tutulmaktadır. Buna
karşın 7034 sayılı Kanunun 6. maddesi ile, örnek olarak gösterdiğimiz
kanunları da kapsar şekilde çeşitli kanunlarda yer alan hükümlerin Türk-Japon
Üniversitesi hakkında uygulanmayacağı belirtilmektedir. Bu düzenlemenin hukuk
aleminde yarattığı sonuç, devletin kamu idareleri ve kurumları üzerindeki
gözetim ve denetimiyle ilgili kurallardan söz konusu üniversitenin muaf
tutulması, başka bir ifadeyle Devletin denetim ve gözetimine ilişkin anayasal
ilkenin gözardı edilmesidir. Kanun koyucunun bu anayasal gereği, örneğin ihale
kuralları veya kamusal denetim yoluyla ilgili olarak mevcut kanunlar dışında
özel bir kural ile temin etmesi de mümkün olabilirdi. Fakat 7034 sayılı Kanunun
ilgili hükümlerinde Devletin denetim ve gözetimini temin edecek özel bir usul de
öngörülmemiştir. Belirtilen nedenlerle, Kanunun 6. maddesindeki düzenlemenin
Anayasanın 130. maddesine aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği
düşüncesindeyim.
KARŞIOY
1- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti arasında
30/6/2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nde “Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi” isimli üniversitenin kurulmasına dair anlaşma imzalanmıştır.
2- Anlaşmanın onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)
tarafından, 19/8/2016 tarihli ve 6742 sayılı Kanun’la uygun bulunmuştur.
Ardından da Anlaşma’nın emredici hükmü uyarınca, söz konusu Anlaşma’nın hayata
geçirilmesi, bir anlamda Anlaşma hükümlerinin hayata geçirilerek
somutlaştırılması bakımından 18/6/2017 tarihli ve 7034 sayılı Kanun ile
Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Türk-Japon Bilim ve Teknoloji
Üniversitesi Vakfı kurulmuştur.
3- 7034 sayılı Kanun’un bir ibaresinin iptali istenilen geçici 1.
maddesinin ikinci fıkrasında “İstanbul ili, Pendik ilçesi, Sanayii
Mahallesindeki, ekli Krokiye göre ekte koordinatları (ITRF) global koordinat
listesinde belirlenmiş, orman vasıflılar da dâhil olmak üzere mülkiyeti
Hazineye ait taşınmazlar, başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın Üniversiteye
bedelsiz olarak tahsis edilmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Kuralın “orman
vasıflılar da dâhil olmak üzere” ibaresinin iptali istenilmiştir.
Anlaşma’nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin TJÜ’nün kurulması
için gerekli araziyi sağlayacağı belirtilmiş olmakla birlikte bu arazinin
nerede ve nasıl olacağı konusunda bir kural yer almamıştır. Dolayısıyla iptali
istenilen kural anlaşma hükümlerinden ayrılmakta, farklı bir anlam ve kapsamı
haiz bulunmaktadır. Hal böyle olunca Kanun’un 6. ve 7. maddelerine ilişkin
olarak yazmış olduğumuz “Farklı Gerekçe” ve “Karşıoy” da belirttiğimiz duruma
bağlı olarak, geçici 1. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “orman
vasıflılar da dâhil olmak üzere” ibaresine ilişkin denetimin 6. ve
7. maddelerde olduğu gibi değil, esas bakımından Anayasal denetime tabi
kanunlarda olduğu gibi yapılması gerekmektedir.
4- Anayasa’nın 169. maddesine göre, kamu yararının bulunması
hâlinde Devlet ormanlarının irtifak hakkına konu olabilmesi mümkün
bulunmaktadır.
5- Anayasa’nın çeşitli hükümlerinde yer alan kamu yararı
kavramının Anayasa’da bir tanımı yapılmamıştır. Ancak Anayasa Mahkemesinin kimi
kararlarında da belirtildiği gibi, kamu yararı, bireysel, özel çıkarlardan ayrı
ve bunlara üstün olan toplumsal yarardır. Kamu yararı düşüncesi olmaksızın,
yalnız özel çıkarlar için veya yalnız belli kişilerin yararına olarak kanun
hükmü konulamaz. Böyle bir durumun açık bir biçimde ve kesin olarak saptanması
halinde, söz konusu kanun hükmü Anayasa’ya aykırı düşer. Açıklanan ayrık hâl
dışında, bir kanun hükmünün ülke gereksinimlerine uygun olup olmadığı ve hangi
araç ve yöntemlerle kamu yararının sağlanabileceği bir siyasî tercih sorunu
olarak kanun koyucunun takdirinde olduğundan bu kapsamda kamu yararı
değerlendirmesi yapmak anayasa yargısıyla bağdaşmaz.
6- Çoğunluk görüşünde de belirtildiği üzere, dava
konusu kuralla orman arazisinin eğitim ve öğretim amacıyla Üniversiteye tahsis
edilmesinde kamu yararı bulunduğu açıktır. Ayrıca, İstanbul ili, Pendik ilçesi,
Sanayii Mahallesinde bulunan ve Kanun’a ekli krokiye göre ekte koordinatları
global koordinat listesinde belirlenmiş Hazineye ait orman vasıflı
taşınmazların, bu taşınmazlara bitişik olup anlaşma hükmü gereğince takdir
yetkisi kapsamında TJÜ ye tahsis edilmiş olan orman vasfı bulunmayan
arazilerin, “üniversite tarafından etkin, verimli ve kamu yararına en elverişli
biçimde kullanılmasını temin etmek” biçiminde ifade edilebilecek olan bir
zorunluluk nedeniyle TJÜ ye tahsis edildiği anlaşılmakta olduğundan, kuralda
Anayasa’nın 169. maddesine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
7- Açıklanan nedenle aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne iştirak
edemedik.
Üye
Kadir ÖZKAYA
|
Üye
Rıdvan GÜLEÇ
|
Üye
Recai AKYEL
|