“İPTAL NEDENLERİ: Davalı vekili davalının SSK’ya yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu sırada 14/01/2012 tarihinde beyan ve taahhüt belgesi imzalarken TC. Emekli Sandığı’ndan 15 522 24 tahsis numarası ile aylık aldığını açıkça bildiğini, davalının kurumu yanıltma gibi bir kastı yada kusurlu davranışı olmadığını, ayrıca herhangi bir hataya mahal vermemek adına bu durumu ihbar ettiğini, ihbar etmesine rağmen kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, Bunun Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 16.04.2013 günlü 2012/14542 E. ve 2013/8101 K. Sayılı bozma ilamına konu yaptığı, 5510 sayılı yasanın “yersiz ödemelerin geri alınması”nı düzenleyen 96. maddesinin (b) bendi 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın 2. maddesine açıkça aykırı olduğunu, dava dosyasına konu çekişmede davalının, 01.06.1970 tarihinden itibaren T.C. Emekli Sandığına bağlı 15-522-24 tahsis dosyası ile muhtaçlık aylığı almakta iken 506 sayılı Yasa kapsamında çalışarak, yasanın öngördüğü prim ödeme gün sayısı ve hizmet süresi yönünden yaşlılık aylığı almaya hak kazandığından, 14.01.2002 tarihinde SSK beyan ve taahhüt belgesinde bu hususu açıkça beyan ettiğine ilişkin bir uyuşmazlık olmadığını, davalının bu açık beyanına rağmen 14.01.2002 tarihinden 01.09.2006 tarihine kadar hem T.C. Emekli Sandığı’ndan hem de SSK Başkanlığından aylıklar aldığı konusunda da bir uyuşmazlık bulunmadığını, ancak davalının açık beyanına rağmen ödenen aylıkların Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına göre 5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesinin sebepsiz zenginleşmenin özel bir hali olduğu görüşüyle, bu ödemelerin 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerine göre geri istenemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunduğunu, yersiz ödemelerin geri alınmasını düzenleyen 96. maddenin (b) bendinin yer aldığı 5510 sayılı Yasa, dava konusu olayın vukuundan çok sonra 01.10.2008 tarihli yürürlüğe girdiğini, bu tarihte yürürlüğe giren yasanın 96. maddesinin (b) bendinin uygulaması olarak, devletine ve devletinin işlemlerine güvenen davalının açık beyanına rağmen 4 yıl boyunca aylık ödenmeye devam ettikten sonra, Kurumun hatasından kaynaklanan yersiz ödemelerin 5 yıl geriye doğru, sigortalıya tebliğ tarihinden itibaren 24 ay faizsiz, sonrasında yasal faizi ile talep edilebilmesi aynı zamanda kazanılmış haklara saygı ilkesine de açıkça aykırı olduğu da şüphesizdir.” beyanında bulunmuş olup belirtilen gerekçeler mahkememizce ciddi bulunarak sözkonusu talebin değerlendirilmesi için Anayasa Mahkemesine başvurmak gerekmiştir.
İtirazın Konusu 5510 sayılı Yasanın 96. Md. (b) bendi hatalı işlemin tespit tarihinden itibaren “geriye doğru” düzenlemesinin 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki döneme ilişkin ihtilaflarda uygulama alanı sağladığı bu nedenle anayasanın 2. Md. kanunların geriye yürümezlik ilkesine aykırılık iddiası yönünde değerlendirmesi için iptal istemidir.
SONUÇ VE İSTEM : Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmekle 5510 sayılı Yasanın 96/b bendinin Anayasanın kanunlarının geriye yürümezliği ilkesinin Anayasaya aykırılığı iddiasının değerlendirilmesi arz ve talep olunur.”
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2016/24
Karar Sayısı : 2016/22
Karar Tarihi : 7.4.2016
R.G.Tarih –Sayı : Tebliğ edildi
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96. maddesinin birinci fıkrasının, 13.2.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen (b) bendinin, Anayasa’nın 2. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Davacı kurum tarafından, davalıya ödenen yaşlılık aylıklarının iadesi amacıyla hakkında başlatılan takibe ilgilinin itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırılık iddiasını ciddi bulan Mahkeme iptali için başvurmuştur.
I- İPTALİ İSTENİLEN KANUN HÜKMÜ
Kanun’un itiraz konusu kuralı da içeren 96. maddesi şöyledir:
“Yersiz ödemelerin geri alınması
MADDE 96- Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,
itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
II- İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca yapılan ilk inceleme toplantısında, başvuru kararı ve ekleri, Raportör Cengiz ERTEN tarafından hazırlanan ilk inceleme raporu ve itiraz konusu kanun hükmü okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2. Anayasa’nın “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlıklı 152. maddesinin dördüncü fıkrasında, “Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.”; 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise “Mahkemenin işin esasına girerek verdiği ret kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından itibaren on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla itiraz başvurusu yapılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
3. 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96. maddesinin birinci fıkrasının, 13.2.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen (b) bendine yönelik itiraz başvurusu, Anayasa Mahkemesi’nin 10.2.2016 tarihli ve E.2015/97, K.2016/10 sayılı kararıyla kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığı gerekçesi ile esastan reddedilmiş ve bu karar 3.3.2016 tarihli, 29642 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
4. Anayasa Mahkemesince işin esasına girilerek verilen ret kararından sonra aynı kural hakkında yeni bir başvurunun yapılabilmesi için, önceki kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı 3.3.2016 tarihinden başlayarak geçmesi gereken on yıllık süre henüz dolmamıştır.
5. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kurala ilişkin itiraz başvurusunun, Anayasa’nın 152. maddesinin dördüncü fıkrası ve 6216 sayılı Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince esas incelemeye geçilmeksizin reddi gerekir.
III- HÜKÜM
31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 96. maddesinin birinci fıkrasının, 13.2.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen (b) bendinin iptaline karar verilmesi talebiyle yapılan itiraz başvurusunun, Anayasa’nın 152. maddesinin dördüncü fıkrası ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 41. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereğince REDDİNE, 7.4.2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Zühtü ARSLAN
Başkanvekili
Burhan ÜSTÜN
Engin YILDIRIM
Üye
Serdar ÖZGÜLDÜR
Serruh KALELİ
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Alparslan ALTAN
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Celal Mümtaz AKINCI
Erdal TERCAN
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ