ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2013/77
Karar Sayısı : 2014/4
Karar Günü : 16.1.2014
R.G. Tarih-Sayı :
4.3.2015-29285
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay 10. Dairesi
İTİRAZIN KONUSU : 21.5.1986 günlü, 3289
sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un;
1- Ek 9. maddesinin, 29.3.2011 günlü, 6215 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 10. maddesiyle değiştirilen
birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü fıkraları ile "Federasyon
başkanı adaylarında aşağıdaki şartlar aranır:
a) T.C. vatandaşı olmak.
b) En az lise mezunu olmak.
c) Kesinleşmiş sigorta veya vergi borcu olmamak.
ç) Tahkim Kurulu, Genel Müdürlük ceza kurulları veya spor
federasyonlarının ceza veya disiplin kurullarınca son beş yıl içerisinde bir
defada üç ay veya toplam altı ay hak mahrumiyeti cezası almamış olmak.
d) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile
casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık,
sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref
ve haysiyeti kırıcı suçtan veya ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi
kaçakçılığı ve haksız mal edinme suçlarından hükümlü bulunmamak."
biçimindeki beşinci fıkrasının,
2- Ek 9. maddesine, 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesinin onikinci
fıkrasıyla eklenen "Spor federasyonları ile ilgili olarak bu
Kanunda hüküm bulunmayan konularda 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler
Kanunu ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri
uygulanır." biçimindeki fıkranın,
3- 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle eklenen geçici 11.
maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarının,
Anayasa'nın 2., 7., 123. ve 153. maddelerine aykırılığı ileri
sürülerek iptallerine karar verilmesi istemidir.
I- OLAY
Spor federasyonlarının genel kurullarının toplanmasına ilişkin
hususların 3289 sayılı Kanun'da ana statüde belirleneceğinin öngörülmesine
rağmen yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesinin, belirtilen Kanun'a aykırı
olduğu ileri sürülerek yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açılan davada,
itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme,
iptalleri için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralları
Kanun'un itiraz konusu kuralları da içeren 6215 sayılı Kanun'un
10. maddesiyle değiştirilen ek 9. maddesi ve 12. maddesiyle eklenen geçici 11.
maddesi şöyledir:
"Bağımsız spor federasyonları
Ek Madde 9 - (Ek: 4/3/2004-5105/2 md.)
(Değişik birinci fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Spor dalı ile
ilgili faaliyetleri ulusal ve uluslararası kurallara göre yürütmek, gelişmesini
sağlamak, sporcu sağlığı ile ilgili konularda gerekli önlemleri almak,
teşkilatlandırmak, federasyonu uluslararası faaliyetlerde temsil etmek ve
Tahkim Kurulu kararlarını uygulamakla görevli ve yetkili, özel hukuk
hükümlerine tabi bağımsız spor federasyonları kurulur. Federasyonlar, Merkez
Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile kurulur
ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanır. Bu Kanunda
belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri
bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Genel Müdürlüğe
devredilir. Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan
yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen
kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı
dışında kullanılamaz ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz
ve devredilemez. Genel Müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen
kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Genel Müdürlüğe ait olur.
Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır. Federasyon
malları Devlet malı hükmündedir, haczedilemez. Federasyon faaliyetlerinde
görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar
bakımından kamu görevlisi sayılır.
(Değişik ikinci fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Spor federasyonlarının
merkezleri Ankara'dadır. Federasyonların merkez teşkilatı; genel kurul,
yönetim, denetim, disiplin kurulları ile genel sekreterlikten teşekkül eder.
Federasyon yönetim kurulu, yedi üyeden az, on beş üyeden fazla, disiplin kurulu
ise üç üyeden az, beş üyeden fazla olamaz. Denetim kurulu; iki üyesi seçimle
belirlenen, üç üyesi ise Genel Müdürlükçe görevlendirilen beş üyeden oluşur.
Genel sekreter, en az dört yıllık yüksekokul mezunu kişiler arasından
görevlendirilir. Bu fıkrada belirtilen kurulların oluşumu, görev, yetki ve
sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları ana statüyle, diğer kurulların
oluşumu, çalışma usul ve esasları ise talimatlarla belirlenir. Profesyonel şube
kurulması, federasyona spor dalı bağlanması, bağlı spor dallarının ayrılması işlemleri
federasyon yönetim kurulunun Genel Müdürlüğe müracaatı üzerine bu Kanunun
hükümlerine göre yürütülür. Federasyonların yurt içi bağlantısını sağlamak
üzere, illerde federasyon temsilcilikleri kurulabilir. Bağımsız spor
federasyonlarının il temsilcileri, federasyon başkanının teklifi ve Genel
Müdürün onayı ile görevlendirilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Genel kurul
federasyonun en üst organıdır. Genel kurulun toplanması ile ilgili her türlü
işlemler yönetim kurulunca yürütülür. Genel Müdürlük, genel kurul
toplantılarında gözlemci bulundurur. Gözlemci, genel kurul çalışmalarının bu
Kanun ile ana statüye uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyerek, raporunu
Bakana sunulmak üzere onbeş gün içerisinde Genel Müdürlüğe verir. Genel Müdürlük,
raporun verildiği, ilgililer ise genel kurulun yapıldığı tarihten itibaren otuz
gün içerisinde asliye hukuk mahkemesinde genel kurulun iptalini isteyebilir.
Genel kurulun toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın oluşturulması, delege
listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile ilgili diğer esas ve
usuller ana statüde belirlenir. Genel kurul üye sayısı olimpik ve paralimpik
spor dallarında 150'den az 300 üyeden fazla, diğer branşlarda ise 100'den az
200 üyeden fazla olamaz. Genel kurul;
a) Olağan genel kurul; olimpik ve paralimpik spor dallarında
ilgili olimpiyat oyunlarının, diğer spor dallarında yaz olimpiyat oyunlarının
bitiminden, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulacak
federasyonlarda ise; kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren üç
ay içerisinde yapılır.
b) Olağanüstü genel kurul;
1) Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu raporlarında yeterli
düzeyde görülmeyen veya yapılan denetim sonucu görev başında kalmasında sakınca
görülen federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hakkında karar almak üzere
Bakanın istemi üzerine,
2) Federasyon yönetim kurulunun kararıyla,
3) Son yapılan genel kurul toplantısında delege olanların en az
yüzde 40'ının noter kanalı ile yazılı müracaatıyla,
4) Federasyon başkanının istifası, başkan olma şartlarından
herhangi birisini kaybetmesi veya ölümü halinde,
olağanüstü toplanır.
c) Mali genel kurul iki yılda bir ana statülerinde belirtilen
tarihte yapılır. Mali genel kurulda ibra edilmeyen veya üçüncü fıkranın (b)
bendinde belirtilen hallerde başkan ve yönetim kurulu üyelerinin yerine kalan
süreyi tamamlamak üzere en geç altmış gün içerisinde seçimli olağanüstü genel
kurul toplanır. Ancak, üçüncü fıkranın (b) bendinin (2) ve (3) numaralı alt
bentlerinde belirtilen hallerde, son toplantı tarihinden itibaren altı ay
geçmeden veya olimpik ve paralimpik branşlarda olimpiyat oyunlarının
yapılmasına altı aydan az süre kalmış ise olağanüstü genel kurul toplantısı
yapılamaz.
(Değişik dördüncü fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Genel kurul; üye
tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile
karar alınır. Seçimde en fazla oyu alan aday ve listesi seçilmiş sayılır. İlk
toplantıda çoğunluk sağlanamaması halinde, takip eden günde çoğunluk
aranmaksızın toplanır. Ancak, toplantıya katılanların sayısı seçimle belirlenen
kurulların asıl üye sayısının iki katından aşağı olamaz. Olağan ve olağanüstü
genel kurullarını bu maddede öngörülen süre ve esaslar dahilinde yapmayan
federasyonların genel kurulları Tahkim Kurulunca oluşturulacak üç kişilik
komisyon marifetiyle altmış gün içerisinde yapılır ve federasyon başkanı ve
yönetim kurulu üyeleri hakkında mevzuata uymamaktan dolayı idari ve adli işlem
başlatılır. Genel kurul çağrısı ve gündemi, toplantı tarihinden en az otuz gün
önce; faaliyet raporu, denetleme raporu ile bütçe tasarısı ise en az onbeş gün
önce federasyonun ve Genel Müdürlüğün resmi internet sitesinde üyelere
duyurulur. Seçimler tek liste halinde gizli oy, açık tasnif şeklinde yapılır.
Genel kurulun yapılacağı tarihten geriye doğru en az bir yıl önce faal
sporculuğu, hakemliği, antrenörlüğü bırakmamış kişiler ile federasyonda maaşlı
veya ücretli çalışanlar genel kurul üyesi olamazlar. Genel kurulda kulüplerin
delege sayısı, toplam delege sayısının yüzde 60'ından az olamaz. Genel kurulun
delege sayısının yüzde 10'u Genel Müdürlük temsilcilerinden oluşur. Genel
kurulun görevleri şunlardır:
a) Ana statüyü yapmak, değiştirmek.
b) Başkan, yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerini seçmek.
c) Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet programını,
bütçeyi onaylamak ve gerektiğinde bütçe harcama kalemleri arasında değişiklik
yapmak konusunda yönetim kuruluna yetki vermek.
ç) Yönetim kuruluna, taşınmaz mal alımı-satımı ile uluslararası
federasyonlara karşı mali taahhütlerde bulunmak için yetki vermek.
d) Yönetim kurulu faaliyet ve mali raporlarının ibra edilip
edilmemesini oylamak.
e) Kanun ile verilen diğer görevleri yapmak.
Federasyon başkanı adaylarında aşağıdaki şartlar aranır:
a) T.C. vatandaşı olmak.
b) En az lise mezunu olmak.
c) Kesinleşmiş sigorta veya vergi borcu olmamak.
ç) Tahkim Kurulu, Genel Müdürlük ceza kurulları veya spor
federasyonlarının ceza veya disiplin kurullarınca son beş yıl içerisinde bir
defada üç ay veya toplam altı ay hak mahrumiyeti cezası almamış olmak.
d) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile
casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık,
sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref
ve haysiyeti kırıcı suçtan veya ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi
kaçakçılığı ve haksız mal edinme suçlarından hükümlü bulunmamak.
(İptal beşinci fıkra: Anayasa Mahkemesi'nin 2/7/2009 tarihli ve
E.: 2006/118, K.: 2009/107 sayılı Kararı ile.)
(Değişik altıncı fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Federasyonların
sportif başarılarını, plan ve projelerini kontrol etmek, faaliyetlerini
değerlendirmek, geliştirmek ve izlemek üzere Sportif Değerlendirme ve
Geliştirme Kurulu kurulur. Kurul; Bakan tarafından spor alanında bilimsel
çalışmalar yapmış veya sporda idareci, teknik adam ve benzeri görevlerde veya
kamu kurum ve kuruşları ile özel sektörde üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler
arasından iki yıl için görevlendirilecek, bir başkan, bir başkan yardımcısı,
bir raportör ile dört üyeden oluşur. Toplantıda karar alınabilmesi için en az
beş üyenin katılması şarttır. Kararlar salt çoğunlukla alınır. Mazeretsiz
olarak üst üste dört toplantıya katılmayan üyelerin üyeliği sona erer. Kurulun
sekretarya hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür. Kurulun görevleri
şunlardır:
a) Spor federasyonlarının Bakana verecekleri taahhütnamenin
esaslarını belirlemek ve yıl sonu itibarıyla taahhütlerine uyup uymadıklarını
değerlendirerek Bakana sunmak.
b) Federasyonlar tarafından hazırlanan master planını, performans
ölçütlerini, amaç ve hedeflerini incelemek, uluslararası federasyonların statü
ve talimatlarını gözeterek hizmet kalite standartlarını belirlemek.
c) Bakana sunulan taahhütname ile master planı ve performans
ölçütlerine uyulup uyulmadığı konusunda altı ayda bir Bakana rapor vermek.
(Değişik yedinci fıkra: 27/5/2007-5674/2 md.) Tahkim Kurulu yedi
asıl ve yedi yedek üyeden teşekkül eder. Üyelerin beşinin hukukçu, ikisinin ise
spor alanında bilimsel çalışmalar yapmış veya sporda idareci, teknik adam ve
benzeri görevlerde bulunmuş kariyer sahibi kişiler olmaları şarttır. Üyeler
Genel Müdürün teklifi ve Gençlik ve Spor Bakanının onayı ile dört yıl için
görevlendirilir. Hâkim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar hâkimlik
teminatı esasları gözetilerek ve yetkili kurulların onayı alınmak suretiyle
Tahkim Kurulunda görev alabilirler. Üyeler kendi aralarından bir başkan
seçerler. Tahkim Kurulu tarafından verilen kararlar kesindir.(1)
(Değişik sekizinci fıkra: 27/5/2007-5674/2 md.) Tahkim Kurulu,
federasyon ile kulüpler, sporcular, hakemler, teknik direktör veantrenörler;
kulüpler ile teknik direktörler, antrenörler ve sporcular; kulüpler ile
kulüpler arasında çıkacak ihtilaflarla, federasyonlarca verilecek kararlar ile
disiplin veya ceza kurulu kararlarını, ilgililerin itirazı üzerine inceleyerek
sonuçlandırır. Tahkim Kurulu; itiraz üzerine Genel Müdürlük ile federasyonlar
ve federasyonların birbirleri arasında çıkacak ihtilafları inceleyerek
sonuçlandırır.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5674/2 md.; Değişik dokuzuncu fıkra:
29/3/2011-6215/10 md.) Tahkim Kurulu, bu maddenin üçüncü fıkrasının (b)
bendinin (1) numaralı alt bendi ile dördüncü fıkrasında belirtilen hallerde
federasyonu genel kurula götürecek komisyonu belirler. Federasyon başkanı ile
yönetim, disiplin ve denetim kurulu üyelerinin, spor ahlakına ve disiplinine
aykırı davranışlarının tespiti halinde Bakan tarafından Genel Müdürlük Merkez
Ceza Kuruluna sevk edilmeleri sonucunda, Merkez Ceza Kurulunca verilecek kararlara
karşı, ilgililerin itirazı üzerine karar verir.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5674/2 md.; Değişik onuncu fıkra:
29/3/2011-6215/10 md.) Tahkim Kurulu, görevinde bağımsız ve tarafsızdır.
Üyeler, istifa etmedikçe veya çekilmiş sayılmadıkça, yerlerine yenisi görevlendirilemez.
Federasyonların veya spor kulüplerinin kurullarında görevli olanlar ile ihtar
cezası dışında sportif ceza alanlar ve maddenin beşinci fıkrasının (d) bendinde
belirtilen suçlardan ceza alanlar Tahkim Kurulu üyeliği yapamazlar.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5674/2 md.; Değişik onbirinci fıkra:
29/3/2011-6215/10 md.) Tahkim Kurulu ile Sportif Değerlendirme ve Geliştirme
Kurulu üyelerine bir ayda dört toplantıyı geçmemek üzere, görev yapılan her gün
için uhdesinde kamu görevi bulunanlar bakımından (5.000), bulunmayanlar
bakımından (6.000) gösterge rakamının Devlet memuruna uygulanan aylık
katsayıyla çarpımı sonucunda bulunulacak miktarı geçmemek üzere huzur ücreti
ödenir. Tahkim Kurulu ile Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu tarafından
görevlendirilen bilirkişi ve uzmanların ücretleri Genel Müdürlükçe karşılanır.
(Ek fıkra: 27/5/2007-5674/2 md.) Tahkim Kurulunun görev, yetki ve
sorumlulukları, çalışma usûl ve esasları ile üyelere verilecek huzur ücretinin
miktarı Genel Müdürlükçe hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
(Değişik fıkra: 28/4/2005 - 5340/2 md.) Bağımsız federasyonların
bütçesi; katılım payı, tescil, vize, transfer, itiraz, ceza, yayın, sponsorluk,
reklam, yardım, bağış ve benzeri gelirlerden oluşur. Genel Müdürlük olimpik
branşlarda; federasyonun bir önceki yıl gerçekleşen gelirlerinin % 75'i kadar,
olimpik olmayan federasyonlara ise; % 50'si kadar yardımda bulunabilir.
Bağımsız federasyonların gelirleri ana statüsünde belirlenen usul
ve esaslar dahilinde harcanır. Genel Müdürlük bütçesinden bağımsız
federasyonlara, ilgili branşın alt yapısına ve eğitime ilişkin projelerinin
desteklenmesi amacıyla gerektiğinde kaynak tahsis edilebilir. Bağımsız
federasyonların tüm gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Genel Müdürlük, bağımsız federasyonların talebi durumunda,
kendisine ait spor tesislerinin işletilmesini, menkul ve gayrimenkullerini
bedelsiz olarak kırkdokuz yıla kadar federasyonun faaliyetleri için tahsis
edebilir. Söz konusu spor tesisleri ile menkul ve gayrimenkullerin tahsis amacı
dışında kullanılması halinde, tahsis işlemi Genel Müdürlükçe iptal edilir.
(Değişik onaltıncı fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.)
Federasyonların her türlü faaliyetlerinin denetimi; genel kurul, denetim kurulu
ve Bakan tarafından görevlendirilecek denetim elemanlarınca yapılır. Federasyon
harcamalarının yerindelik denetimi yetkili kurullarınca, Genel Müdürlükçe
yapılan her türlü yardımların amaca uygunluğu ve denetimi ise Genel Müdürlükçe
yapılır. Genel Müdürlük tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımların mevzuata
ve amacına uygun olarak harcanmaması halinde oluşacak zarar, kusurları bulunan
federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyelerinden tahsil edilir ve bunlar
hakkında suç duyurusunda bulunulur. Teknik elemanlar ve sporculara ödenecek
ücretler hariç, federasyonda çalışan personel ve diğer görevlilere verilecek
ücret ve yolluklar kamu kaynakları ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığından
sağlanan reklam gelirlerinden karşılanamaz.
(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Federasyonlar; sporcu, antrenör,
hakem ve benzeri spor elemanları ile spor kulüplerine ve sponsorluklara ait
istatistiki bilgileri üç ayda bir Genel Müdürlüğe göndermek zorundadırlar.
Federasyonlar, Genel Müdürlük ile uluslararası federasyonların belirlediği
eğitim kriterlerine uygun olarak işbirliği içerisinde antrenör, hakem ve
benzeri diğer spor elemanlarını yetiştirirler.
(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Federasyonlar, faaliyette
bulundukları spor dalları ile ilgili olarak bağlı oldukları uluslararası
federasyonun kurallarını göz önünde bulundurarak hangi eylem ve davranışlara ne
tür sportif ceza verileceğini, ceza talimatında düzenler. Federasyonların
programında yer alan veya izni ile yapılan faaliyetlerden dolayı sportif ceza
verme yetkisi federasyon disiplin/ceza kuruluna aittir. Federasyonların ana
statüsü Resmi Gazetede, ana statüye dayanılarak hazırlanan yönetmelik dışındaki
talimat ile diğer alt düzenleyici işlemler ise Genel Müdürlüğün internet
sitesinde yayımlanır.
(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Spor federasyonları ile ilgili
olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan konularda 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı
Dernekler Kanunu ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra: 29/3/2011-6215/10 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait
alacaklar hariç olmak üzere, spor kulüplerinin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı
nezdindeki isim haklarından doğan alacakları haczedilemez ve bu alacaklar devir
ve temlik edilemez.
Geçici Madde 11- (Ek:
29/3/2011-6215/12 md.)
Bu Kanun ile çıkarılması öngörülen düzenlemeler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin
uygulanmasına devam olunur.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; 3289 sayılı Kanunun ek 9
uncu maddesine göre özerk olan spor federasyonları bu Kanuna göre kurulmuş
bağımsız spor federasyonu olarak kabul edilir. Diğer kanunlarda özerk spor
federasyonlarına yapılan atıflar, bağımsız spor federasyonlarına yapılmış
sayılır.
Tahkim Kurulunun asıl ve yedek üyeleri, bu maddenin yayımı
tarihinden itibaren otuz gün içerisinde görevlendirilir.
Bu Kanunla tüzel kişilik kazanan spor federasyonları, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk ilgili olimpiyat oyunlarının
bitim tarihlerinden itibaren üç ay içerisinde genel kurullarını yaparak hukuki
yapılarını bu Kanuna uygun hale getirmek zorundadırlar."
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Başvuru kararında, Anayasa'nın 2., 7., 123. ve 153. maddelerine
dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Haşim KILIÇ,
Alparslan ALTAN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra
Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU,
Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL, Zühtü ARSLAN
ve M. Emin KUZ'un katılımlarıyla 17.7.2013 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında öncelikle uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.
Anayasa'nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 40. maddesine göre, mahkemeler, bakmakta
oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname
kurallarını Anayasa'ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü
aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için
Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir
mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve
mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da
o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın
değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı
sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan
kurallardır.
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, Ek 9. maddenin birinci ve beşinci
fıkralarının, Ek 9. maddesine, 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesinin onikinci
fıkrasıyla eklenen "Spor federasyonları ile ilgili olarak bu Kanunda
hüküm bulunmayan konularda 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu
ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır."
biçimindeki fıkranın, 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle eklenen geçici 11.
maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının da iptalini istemiştir.
Kanun'un ek 9. maddesinin birinci fıkrası, bağımsız spor
federasyonlarının görevlerini, kuruluşunu, tüzel kişilik kazanmalarını,
yapılacak yardımları, taşınmazları, taşınmazlarının kullanımını, taşınmazların
ve federasyon görevlilerinin niteliğini; beşinci fıkrası, federasyon başkanı
olmak için gereken koşulları; 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 12.
fıkrasıyla eklenen fıkra, spor federasyonları ile ilgili Kanun'da hüküm
bulunmayan konularda 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni
Kanunu'nun hükümlerinin uygulanmasını; 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle
eklenen geçici 11. maddenin birinci fıkrası, Kanun ile öngörülen düzenlemelerin
yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin Kanun'a aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam edilmesini; ikinci fıkrası ise ek 11. maddenin
yürürlüğe girdiği tarihte özerk olan spor federasyonlarının Kanun'a göre
kurulmuş bağımsız spor federasyonu olarak kabul edilmesini, yapılan atıfların
bağımsız spor federasyonlarına yapılmış sayılmasını öngörmektedir. İtiraz
yoluna başvuran Mahkemedeki bakılmakta olan dava ise bağımsız federasyonlarının
genel kurullarının oluşumuna ilişkindir. Bu durumda, genel kurulların
oluşumuyla ilgisi bulunmayan bu hükümlerin bakılmakta olan davadaki
uyuşmazlığın çözümüne bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, belirtilen
kuralların itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada
uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 21.5.1986 günlü, 3289 sayılı Spor Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un;
A- 1- Ek 9. maddesinin, 29.3.2011 günlü, 6215 sayılı Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 10. maddesiyle değiştirilen;
a- Birinci fıkrasının,
b- "Federasyon başkanı adaylarında aşağıdaki şartlar
aranır:
a) T.C. vatandaşı olmak.
b) En az lise mezunu olmak.
c) Kesinleşmiş sigorta veya vergi borcu olmamak.
ç) Tahkim Kurulu, Genel Müdürlük ceza kurulları veya spor
federasyonlarının ceza veya disiplin kurullarınca son beş yıl içerisinde bir
defada üç ay veya toplam altı ay hak mahrumiyeti cezası almamış olmak.
d) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile
casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, yağma, dolandırıcılık,
sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref
ve haysiyeti kırıcı suçtan veya ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, vergi
kaçakçılığı ve haksız mal edinme suçlarından hükümlü bulunmamak."
biçimindeki beşinci fıkrasının,
2- Ek 9. maddesine, 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesinin onikinci
fıkrasıyla eklenen "Spor federasyonları ile ilgili olarak bu Kanunda
hüküm bulunmayan konularda 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu
ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uygulanır."
biçimindeki fıkranın,
3- 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle eklenen geçici 11.
maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının,
itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada
uygulanma olanağı bulunmadığından, bu fıkralara ilişkin başvurunun Mahkemenin
yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,
B- 1- Ek 9. maddesinin, 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle
değiştirilen ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının,
2- 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle eklenen geçici 11.
maddesinin dördüncü fıkrasının,
esasının incelenmesine,
OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ümit DENİZ tarafından
hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralları, dayanılan
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- On Yıllık Süre Sorunu
Anayasa'nın "Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde
ileri sürülmesi" başlıklı 152. maddesinin son fıkrasında, "Anayasa
Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmî Gazetede
yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı
iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz."; 6216 sayılı Kanun'un "Başvuruya
engel durumlar" başlıklı 41. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise
"Mahkemenin işin esasına girerek verdiği ret kararının Resmî Gazetede
yayımlanmasından itibaren on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya
aykırılığı iddiasıyla itiraz başvurusu yapılamaz." hükümlerine yer
verilmiştir.
Kanun'un;
A- 1- 29.3.2011 günlü, 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle
değiştirilen ek 9. maddesinin;
a- İkinci fıkrasının;
aa- Dördüncü cümlesinde yer alan ".iki üyesi seçimle
belirlenen, üç üyesi ise Genel Müdürlükçe görevlendirilen."
ibaresinin,
ab-Son cümlesinde yer alan ".teklifi ve Genel
Müdürün." ibaresinin,
b- Üçüncü fıkrasının;
ba- "Genel kurul üye sayısı olimpik ve paralimpik spor
dallarında 150'den az 300 üyeden fazla, diğer branşlarda ise 100'den az 200
üyeden fazla olamaz." biçimindeki yedinci cümlesinin,
bb- (a) bendinde yer alan ".üç ay içerisinde."
ibaresinin,
bc- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Sportif
Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu raporlarında yeterli düzeyde görülmeyen
veya." ibaresinin,
c- Dördüncü fıkrasının "Genel kurulun delege sayısının
yüzde 10'u Genel Müdürlük temsilcilerinden oluşur." biçimindeki onuncu
cümlesinin,
2- 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle eklenen geçici 11.
maddesinin son fıkrasının,
Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülerek daha önce iptal isteminde
bulunulmuş ve Anayasa Mahkemesince işin esasına girilerek 14.2.2013 günlü,
E.2011/63, K.2013/28 sayılı kararıyla esastan reddedilmiş ve bu karar 31.12.2013
günlü, 28868 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
Anayasa Mahkemesince işin esasına girilerek, belirtilen
kuralların fıkralarının Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verildiğinden, bu
konuda yeni bir başvurunun yapılabilmesi için kararın Resmî Gazete'de
yayımlandığı 31.12.2013 tarihinden başlayarak geçmesi gereken on yıllık süre
henüz dolmamıştır. Bu nedenlerle, anılan kurallara yönelik itiraz başvurusunun
Anayasa'nın 152. maddesinin son fıkrası ve 6216 sayılı Kanun'un 41. maddesinin
(1) numaralı fıkrası gereğince reddi gerekir.
B- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
Başvuru kararında, itiraz konusu kurallarda kanun ile düzenlenmesi
gereken bazı konuların temel ilkeler belirlenmeden ve çerçeve çizilmeden
düzenleme yetkisinin yürütmeye bırakılmasının belirsizlik yarattığı ve yasama
yetkisinin devri niteliğinde olduğu, bağımsız federasyonların özel hukuk
hükümlerine tabi kılındığı, oysa hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşu ve
kamu tüzel kişisi olan bu federasyonların düzenlemelerinin yerinden yönetim ilkesine
uygun olmadığı, spor federasyonlarının genel kurulları kanun ile düzenlenirken
diğer kurulların ana statü ile düzenlendiği, açık ve net şekilde kanunlarla
düzenlenmesi gereken hususların ana statüye bırakılmasının kanunların
belirliliği dolayısıyla hukuk devleti ve yasama yetkisinin devredilmezliği
ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, ayrıca federasyon genel kurul kararlarına
karşı asliye hukuk mahkemelerinde dava açılması ve Kanun'da hüküm olmaması
durumunda 5253 sayılı Kanun ve 4721 sayılı Kanun'un uygulanmasının yerinden
yönetim ilkesi ve kamu tüzel kişiliği ile bağdaşmadığı, Anayasa Mahkemesinin
daha önce verdiği iptal kararına rağmen spor federasyonlarının görev, yetki ve
niteliklerinin aynen korunarak sadece isim değişikliğine gidilmesinin ve yasayla
düzenleme koşulunun karşılanmamasının Anayasa Mahkemesi kararlarının
bağlayıcılığını ihlal ettiği belirtilerek kuralların, Anayasa'nın 2., 7., 123.
ve 153. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kanun'un ek 9. maddesinin ikinci fıkrası, spor federasyonlarının
merkez teşkilatının genel kurul, yönetim, denetim, disiplin kurulları ve genel
sekreterlikten oluşacağını, federasyon yönetim ve denetim kurullarının
yapısını, genel sekreter olabileceklerin eğitim durumunu, belirtilen kurulların
oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarının ana
statüyle, diğer kurulların oluşumunun ise talimatlarla belirlenmesini,
profesyonel şube kurulması, federasyona spor dalı bağlanması ve ayrılması ile
federasyonların il temsilcilikleri kurmasını ve bunlara temsilci atanması
usullerini düzenlemektedir.
Kanun'un ek 9. maddesinin üçüncü fıkrası, genel kurulun
federasyonun en üst organı olduğunu belirtmiş ve toplanması ile ilgili
işlemlerin yönetim kurulunca yapılacağını, genel kurul toplantılarında genel
müdürlüğün gözlemci bulundurmasını ve gözlemcinin yapacağı işlemleri, genel
kurulun iptali için genel müdürlük tarafından dava açılması usulünü, genel
kurulun toplanması, üyelerin belirlenmesi, divanın oluşturulması, delege
listesine yapılacak itirazlar ve oyların sayımı ile ilgili diğer usul ve
esasların ana statü ile belirlenmesini, genel kurul üye sayısının alt ve üst
sınırını, olağan genel kurulların hangi süre içerisinde yapılacağını,
olağanüstü genel kurul toplantısı için gereken şartları, mali genel kurul
yapılması ve bunun sonucunda genel kurulun toplanması şart ve usulünü
öngörmektedir.
Kanun'un ek 9. maddesinin dördüncü fıkrası ise genel kurulun
toplanmasını, karar alınması ve seçim yapılması usullerini, genel kurul üyeliği
ve üye sayısını, olağan ve olağanüstü kurallarını yapmayan federasyonların
genel kurullarının nasıl yapılacağını ve uygulanacak yaptırımları, genel kurul
üyesi olamayacakları, genel kuruldaki kulüp ve genel müdürlük delegelerinin
sayısını ve sınırını, genel kurulun görevlerini düzenlemektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan
haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve
işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu
geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku
tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan,
yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel
ilkelerinden biri "belirlilik"tir. Belirlilik ilkesi, yalnızca
yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade
etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve
öngörülebilir gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla, mahkeme
içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik
sağlanabilir. Aslolan muhtemel muhataplarının mevcut şartlar altında belirli
bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörmelerini mümkün kılacak bir
normun varlığıdır.
Anayasa'nın 7. maddesinde, yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet
Meclisine ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği öngörülmüştür. Anayasa'da
kanun ile düzenlenmesi öngörülen konularda yürütme organına genel ve sınırları
belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanaklı değildir. Kanunla
düzenleme ilkesi, düzenlenen alanda temel ilkelerin kanunla konulmasını ve
çerçevenin kanunla çizilmesini ifade etmektedir. Gelişen koşul ve durumlara
göre sık sık değişik önlemler alma, bunları kaldırma ve süratli biçimde hareket
etme zorunluluğunun bulunduğu alanlarda, yasama organının temel kuralları
saptadıktan sonra, uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye
bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamayacağı gibi yürütme
organının yasama organı tarafından çerçevesi çizilmiş alanda ve değişen
koşullara uyum sağlayabilecek esnekliğe sahip kriterlere uygun olarak, genel
nitelikte hukuksal tasarruflarda bulunması, kanunla düzenleme ilkesine
aykırılık oluşturmaz ve yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz.
Anayasa'nın 123. maddesinde, idarenin, kuruluş ve görevleriyle bir
bütün olduğu ve kanunla düzenleneceği, kuruluş ve görevlerinin merkezden
yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanacağı ve kamu tüzel kişiliğinin
ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacağı
belirtilmiştir. Anayasa'nın 123. maddesinin ikinci fıkrasında, "İdarenin
kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır."
denilmektedir. Öğretide "özerklik" ve "vesayet
ilişkisi" kavramlarının yerinden yönetim esasları arasında merkezî bir
rol oynadığı kabul edilmektedir. Bununla birlikte, özerkliğin sınırları ve
vesayet yetkisinin kapsamı kanunlarda farklı şekillerde düzenlenebilmektedir.
Bu bağlamda, özerkliğin derecelerinden söz edilmekte ve kimi kurumların
göreceli olarak daha özerk, kimi kurumların ise oldukça sınırlı bir alanda
özerk olduklarına vurgu yapılmaktadır.
Kurumların özerkliğinin hangi unsurları içermesi gerektiği ve
hangi hâllerde bir kurumun özerk sayılabileceği gibi soruların Anayasa'da
herhangi bir cevabı olmadığı gibi ilgili kanunlarda da her duruma uyan genel ve
tek bir özerklik tanımlamasının bulunmadığı görülmektedir. Dolayısıyla,
Anayasa'da belirtilen amacı ya da kamu yararını gerçekleştirmek için kanunla
yapılacak olan düzenleme, kanun koyucunun yapacağı tercihlere göre
şekillenecektir. Bu konuda takdir yetkisi anayasal ilkelere aykırı olmamak
koşuluyla kanun koyucuya aittir.
Kanun'un ek 9. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Merkez Danışma
Kurulunun uygun görüşü, Gençlik ve Spor Bakanı'nın teklifi ve Başbakan'ın
kararı ile kurulan ve kararın Resmî Gazete'de yayımlanması ile tüzel kişilik
kazanan spor federasyonları, kanunun verdiği yetkiye göre idari bir işlem
sonucu kurulmaları, mali yapıları, denetimleri ve kararlarına karşı üyeleri
Spor Genel Müdürü'nün teklifi ve Gençlik ve Spor Bakanı'nın onayı ile
görevlendirilen Tahkim Kuruluna başvurulabilmesi gibi ölçütler dikkate
alındığında hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşlarıdır.
Kanun'da değişiklik yapan 6215 sayılı Kanun'un gerekçesinden, Türk
sporunu, çağdaş ülkelerde olduğu gibi Devletin dışında idari ve mali özerkliğe
sahip bir yönetime kavuşturmak, uluslararası federasyonlar gibi yapılanmalarına
imkân sağlamak, faaliyetlerini daha verimli ve süratli bir şekilde organize
edebilmek ve spor faaliyetlerinin daha geniş kitlelere ulaştırılması amacıyla,
federasyonlara özerk olma imkânı sağlanarak, Devlet bütçesinden yardım alan,
Devletin siyasi ve idari birimleri tarafından yönetilmeyip ancak denetlenebilen
federasyon sistemine geçilmek istenildiği anlaşılmaktadır. Bu amaçla yapılan
yasal düzenlemelerde, spor federasyonlarının özel hukuk hükümlerine tabi ve
bağımsız oldukları vurgulanmıştır.
İtiraz konusu kurallar ile spor federasyonlarının kuruluşu,
teşkilat yapıları, spor dallarının bağlanması ve ayrılması usulleri,
oluşturulması zorunlu kurullar, kurulların üye sayısının alt ve üst sınırları,
genel kurulun görevleri ile olağan ve olağanüstü toplanma ve seçim usulleri,
genel kurul üyesi olamayacaklar, denetim kurulunda yer alacak genel müdürlük
temsilcilerinin sayısı ile genel kurulda yer alacakların sayısının alt ve üst
sınırları ile birlikte genel müdürlük temsilcilerinin oranları belirlenmiştir.
Böylece idarenin, yönetim kurulunun, disiplin kurulunun ve genel kurulun
oluşumuna ilişkin kuralları belirleme yetkisi ortadan kalkmıştır.
Federasyonların temel kurullarının oluşumu, genel kurulun toplanması, üyelerin
belirlenmesi, divanın oluşturulması, delege listesine yapılacak itirazlar ve
oyların sayımı ile ilgili diğer esas ve usuller ile genel kurulun dışındaki
kurulların görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, genel
kurulun iradesi sonucu ana statüyle belirlenecektir. Spor federasyonlarının
yapıları, üye kulüp sayıları, faaliyet alanları birbirlerinden farklıdır. Kimi
federasyonlar hem uluslar arası hem de yerel faaliyetlerde bulunur iken
kimileri sadece yerel olarak faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu nedenle kanun
koyucu, her federasyon için ayrı yasal düzenleme yapmak yerine kanunla ana
ilkeleri belirlemiştir. Ana ilkeler belirlendikten sonra özerk federasyon
yapısına uygun olarak bazı hususların belirlenmesi ana statüye dolayısıyla
federasyonun en üst organı olan genel kurulun iradesine bırakılmıştır. Bu
şekilde genel kurulun yetki alanı genişletilirken idarenin alanı
daraltılmıştır.
Anayasa'nın açıkça kanunla düzenlenmesini öngörmediği konularda
kanunda genel ifadelerle düzenleme yapılarak, ayrıntının yürütmeye bırakılması
mümkündür. Anayasa'da münhasıran kanunla düzenleme yapılması öngörülmeyen
konularda yürütme organının doğrudan ve ilk elden düzenleyici işlem
yapabileceği düşünülebilirse de yasamanın asliliği ve yürütmenin türevselliği
ilkeleri gereği idari işlemlerin kanuna dayanması zorunluluğu vardır. Nitekim
Anayasa'nın gerek yürütme yetkisinin kanunlara uygun olarak kullanılacağını
ifade eden 8. maddesi, gerekse yönetmeliklerin, kanunların uygulanmasını
sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak kaydıyla çıkarılabileceğini belirten
124. maddesi bu zorunluluğa işaret etmektedir. Ancak, bu durumda kanunda
belirlenmesi beklenen çerçeve, Anayasa'nın kanunla düzenlenmesini öngördüğü
durumdakinden çok daha geniş olabilecektir. Başka bir ifadeyle, Anayasa'ya göre
mutlaka kanunla düzenlenmesi gerekmeyen bir konu, kanuni dayanağı olmak
kaydıyla idarenin düzenleyici işlemlerine ya da ilgili kurumun üyelerinin
oluşturduğu genel kurula bırakılabilir. Aksi yorum, Anayasa'da bazı hususların
kanunla düzenlenmesinin öngörülmüş olmasını anlamsız hâle getirmektedir.
Öte yandan Anayasa'da federasyonların özerkliği ve özerkliği
sağlamak üzere hangi konuların ana statüyle düzenleneceğine yönelik bir hüküm
de bulunmamaktadır. Bu konularda kanun koyucunun takdir hakkının olduğu
açıktır. Federasyonların organlarının nasıl oluşturulacağı, kurumun özerkliğinin
hangi unsurları içereceği ve vesayet makamına hangi yetkilerin tanınacağı
hususlarını da bu çerçevede ele almak gerekir. Bu nedenle kanun koyucunun
çerçevesini kanunla belirledikten sonra takdir yetkisine göre belirleyebileceği
konuları, oluşturmayı amaçladığı özerkliğin bir gereği olarak ana statüyle
düzenlenmek üzere spor federasyonu genel kuruluna bırakması Anayasa'nın 123.
maddesine aykırılık oluşturmaz.
6215 sayılı Kanun gerekçesinden itiraz konusu kuralların kamu
yararı amacıyla çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Düzenleme sonucu kamu yararının ne
kadar gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ise anayasal denetimin dışındadır. Kanun
koyucu, takdir yetkisine dayanarak genel nitelikte hukuksal tasarruflarda
bulunmuş, genel çerçeveyi çizmiş, sınırları belirlemiştir. Her federasyonun
durumuna göre belirlenmesi gereken, zaman içerisinde gelişen koşul ve durumlara
göre değişebilecek alanlarda teknik ayrıntıların düzenlenmesini ise ana statüye
bırakmıştır. Ayrıntılı düzenlemelerin ana statüye bırakılması hukuk devleti
ilkelerinden biri olan "belirlilik" ve yasama yetkisinin
devredilmezliği ilkelerine aykırı olarak değerlendirilemez.
Bir yasa kuralının Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasına
aykırılığından söz edilebilmesi için, kurallar farklı kanunlarda yer almış olsa
bile iptal edilen önceki kuralla içeriği yönünden "aynı" ya da
"benzeri" olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Teknik,
içerik ve kapsam bakımından benzerlik, iptal edilen kural ile yeniden çıkarılan
kuralın sözcüğü sözcüğüne aynı olması anlamına gelmez. Çünkü böyle bir anlayış
153. maddenin son fıkrasındaki kuralı anlamsız ve uygulanmaz kılar. Konu ve
kapsam bakımından sözcüklerde farklılıklar olsa bile ikinci kuralın aynı amaç
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi kararına karşın onu etkisiz kılmak amacıyla
çıkarıldığının saptanması aranan koşulun gerçekleşmiş sayılması için
yeterlidir.
Başvuru kararında, Anayasa'nın 153. maddesine aykırılık iddiasının
dayanağı olarak gösterilen Anayasa Mahkemesinin 2.7.2009 günlü, E.2006/118,
K.2009/107 sayılı kararı incelendiğinde, bu kararda iptal edilen kurallar ile
itiraz konusu kuralların farklı olduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu Anayasa Mahkemesi kararında, iki farklı kurala ilişkin
iki farklı hüküm tesis edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, özerk federasyonların
genel kurullarının toplanması ve çalışmalarına ilişkin usul ve esaslar ile
kimlerin oy kullanabileceği ve Tahkim Kurulu ile ilişkilerinin Gençlik ve Spor
Genel Müdürlüğünce düzenlenecek çerçeve statü ile belirlenmesini öngören ek 9.
maddenin beşinci fıkrasının birinci cümlesini değerlendirmiş, özerk
federasyonların hizmet yönünden yerinden yönetim ilkesine göre kurulmaları
nedeniyle Anayasa'nın 123. maddesi uyarınca kanunla düzenlenmesi gerektiği
gerekçesiyle kuralı Anayasa'ya aykırı bulmuştur. Başvuru kararında dayanılan
gerekçe bu kısma ilişkindir.
Kanun'un ek 9. maddesinin birinci fıkrasında, spor
federasyonlarının bağımsız oldukları vurgulandıktan sonra itiraz konusu
kurallarla da, spor federasyonlarına ilişkin bazı hususların ana statüyle
belirleneceği vurgulanmıştır. İtiraza konu kurallar ile çerçeve statü kavramı
kaldırılmış, iptal edilen kuraldan farklı olarak bazı hususların ana statü ile
belirlenmesi uygulaması getirilmiş, idarenin müdahale alanı daraltılmıştır.
Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesince iptal edilen kural ile itiraz konusu
kurallar, kapsam ve içerik yönünden birbirinden farklıdır.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kurallar Anayasa'nın 2., 7.,
123. ve 153. maddelerine aykırı değildir. İptal istemlerinin reddi gerekir.
Zühtü ARSLAN bu sonuca Anayasa'nın 153. maddesi yönünden farklı
gerekçe ile katılmıştır.
VI- SONUÇ
21.5.1986 günlü, 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun'un;
A- 1- 29.3.2011 günlü, 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle
değiştirilen ek 9. maddesinin;
a- İkinci fıkrasının;
aa- Dördüncü cümlesinde yer alan ".iki
üyesi seçimle belirlenen, üç üyesi ise Genel Müdürlükçe
görevlendirilen." ibaresinin,
ab-Son cümlesinde yer alan ".teklifi ve Genel
Müdürün." ibaresinin,
b- Üçüncü fıkrasının;
ba- "Genel kurul üye sayısı olimpik ve paralimpik
spor dallarında 150'den az 300 üyeden fazla, diğer branşlarda ise 100'den az
200 üyeden fazla olamaz." biçimindeki yedinci cümlesinin,
bb- (a) bendinde yer alan ".üç ay içerisinde." ibaresinin,
bc- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu
raporlarında yeterli düzeyde görülmeyen veya." ibaresinin,
c- Dördüncü fıkrasının "Genel kurulun delege
sayısının yüzde 10'u Genel Müdürlük temsilcilerinden oluşur." biçimindeki
onuncu cümlesinin,
2- 6215 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle eklenen geçici
11. maddesinin son fıkrasının,
iptallerine karar verilmesi istemiyle yapılan itiraz başvurusunun,
Anayasa'nın 152. maddesinin son fıkrası ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 41. maddesinin (1) numaralı
fıkrası gereğince REDDİNE,
B- 1- 6215 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle değiştirilen ek 9.
maddesinin;
a- İkinci fıkrasının;
aa- Dördüncü cümlesinde yer alan ".iki
üyesi seçimle belirlenen, üç üyesi ise Genel Müdürlükçe
görevlendirilen." ibaresi,
ab-Son cümlesinde yer alan ".teklifi ve Genel
Müdürün." ibaresi,
b- Üçüncü fıkrasının;
ba- Yedinci cümlesi,
bb- (a) bendinde yer alan ".üç ay içerisinde." ibaresi,
bc- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Sportif Değerlendirme ve Geliştirme Kurulu
raporlarında yeterli düzeyde görülmeyen veya." ibaresi,
c- Dördüncü fıkrasının onuncu cümlesi,
dışında kalan bölümlerinin Anayasa'ya aykırı olmadıklarına ve
itirazın REDDİNE,
16.1.2014 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Haşim
KILIÇ
|
Başkanvekili
Serruh
KALELİ
|
Başkanvekili
Alparslan
ALTAN
|
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
Üye
Zehra
Ayla PERKTAŞ
|
Üye
Recep
KÖMÜRCÜ
|
Üye
Burhan
ÜSTÜN
|
Üye
Engin
YILDIRIM
|
Üye
Nuri
NECİPOĞLU
|
Üye
Hicabi
DURSUN
|
Üye
Celal
Mümtaz AKINCI
|
Üye
Erdal
TERCAN
|
Üye
Muammer
TOPAL
|
Üye
Zühtü
ARSLAN
|
Üye
M.
Emin KUZ
|
FARKLI GEREKÇE
Mahkememiz çoğunluğu, itiraz konusu kuralların Anayasa
Mahkemesinin 2.7.2009 tarihli, E. 2006/118, K. 2009/107 sayılı kararıyla iptal
edilen kanun hükmüyle aynı nitelikte olduğu, dolayısıyla Anayasanın 153.
maddesine aykırı olduğu yönündeki iddiayı, söz konusu iptal kararına konu
kurallar ile itiraz konusu kuralları karşılaştırmak suretiyle reddetmiştir.Mahkememiz
çoğunluğuna göre, "Bir yasa kuralının Anayasanın 153. maddesinin son
fıkrasına aykırılığından söz edilebilmesi için, kurallar farklı yasalarda yer
almış olsa bile iptal edilen önceki kuralla içeriği yönünden "aynı"
ya da "benzeri" olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir."
Anayasanın 153. maddesinin son fıkrası gereğince, Anayasa
Mahkemesinin kararları "yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare
makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar". Bu bağlayıcılık,
fıkrada sayılan organ, makam ve kişilerin Anayasa Mahkemesinin kararlarına uyma
ve kararların gereğini yerine getirme zorunluluğunu ifade etmektedir.
Yasama organı, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir kanun
hükmünün yerine hiç kuşkusuz yeni düzenleme yapabilir. Bunu yaparken de en
azından yeni kanun hükmünün muhtemel iptalini engellemek amacıyla Mahkemenin
iptal gerekçelerini dikkate alacaktır. Ancak bu durum, yasama organının iptal
edilen bir kuralın benzerini hatta aynısını yasalaştıramayacağı anlamına
gelmez. Kaldı ki, bir başka açıdan bakıldığında, "sebep ve amaç
unsurları da dikkate alınırsa, farklı tarihlerde çıkarılmış iki kanun hiçbir
zaman "aynı" kanun olamaz." (Kemal Gözler, Anayasa
Hukukunun Genel Teorisi, Cilt II, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım, 2011,
s.829).
Yasama organının iptal edilen bir kuralın yerine yaptığı yeni
düzenleme Anayasa Mahkemesinin önüne tekrar geldiğinde, anayasallık denetimi
bakımından ilk defa gelen kuraldan farklı bir durum söz konusu değildir.
Mahkeme, daha önceki Anayasaya aykırılık gerekçelerinin halen geçerli olduğunu
düşünüyorsa kuralın iptaline karar verebilecektir. Anayasa Mahkemesinin iptali
istenen kuralla daha önce iptal edilen kural arasında özdeşlik veya benzerlik
incelemesi yapma yükümlülüğü yoktur. Anayasanın 153. maddesinin son fıkrası da
böyle bir incelemeyi gerektirmemektedir. Esasen böyle bir incelemeye ihtiyaç da
yoktur, zira anayasallık denetimi için Anayasanın ilgili maddeleri yeterlidir.
Bu nedenle, Mahkemenin bir kuralı, Anayasanın diğer hükümleri bakımından
incelemeden, sadece daha önce iptal edilen kural ile aralarında özdeşlik veya
benzerlik bulunduğu gerekçesiyle iptal etmesi Anayasanın lafzıyla ve ruhuyla
bağdaşmaz.
Anayasanın 153. maddesine yönelik çoğunluğun yaklaşımı, her şeyden
önce kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecektir. Anayasa Mahkemesince iptal
edilen bir kuralın yasama organı tarafından yeniden yasalaştırılamayacağının
kabulü, yasama organının yetkilerine yönelik olarak Anayasada öngörülmeyen bir
sınırlama anlamına gelecektir.
Diğer yandan, bu kabul, Anayasa Mahkemesi içtihatlarının
dinamizmini de olumsuz yönde etkileyecektir. Gerek Mahkemenin üye
kompozisyonundaki değişim, gerekse zamana ve yeni şartlara göre görüşlerin
değişmesi, kararların da değişebileceğini göstermektedir. Bu nedenle 153.
maddedeki bağlayıcılığı, iptal edilen kuralın yeniden yasalaştırılamayacağı
şeklinde yorumlamak, iptal kararının ve gerekçelerinin mutlak doğru olduğu ve
değiştirilemeyeceği anlamına gelecektir. Böyle bir anlayışın da toplumsal
hayatı ve hukuku donduracağı açıktır (Ergun Özbudun, Türk Anayasa
Hukuku, 13. Baskı, Ankara: Yetkin Yayınları, 2012, s. 442).
Toplumsal hayatın değişkenliği, zamanla mahkemelerin kararlarında
değişimi zorunlu kılmaktadır. Nitekim Mahkememiz de benzer ya da aynı kurallar
hakkında aradan uzun süre geçmeden farklı sonuçlara ulaşabilmektedir. Bunun en
somut örneklerinden biri bizatihi Anayasanın 153. maddesine ilişkin
yaklaşımlardaki farklılıktır.
Anayasa Mahkemesi, 24.6.1997 tarihli bir kararında Anayasanın 153.
maddesine ilişkin yaklaşımını şu şekilde ifade etmiştir: "İptal edilen
yasalarla sözcükler ayrı da olsa aynı doğrultu, içerik ya da nitelikte yeni
yasa çıkarılmaması gerekir. Bir yasanın Anayasanın 153. maddesine
aykırılığından söz edilebilmesi ve iptal edilen önceki yasayla aynı ya da
benzer nitelikte olup olmadığının saptanabilmesi için öncelikle, aralarında
özdeşlik, anlam ve kapsam ile nitelik ve teknik içerik yönlerinden benzerlik olup
olmadığı incelenmelidir" (E.1996/56, K.1997/58, K.T: 24.6.1997, R.G:
13.01.2005).Mahkeme 28.3.2013 tarihli kararında da, dava konusu kuralın
Mahkemece daha önce "iptal edilen kural ile aralarında
"özdeşlik" yani amaç, anlam ve kapsam yönlerinden benzerlik
bulunmadığından" Anayasanın 153. maddesine aykırı
olmadığını belirtmiştir (E.2011/65, K.2013/49, K.T: 28.3.2013, R.G: 25.1.2014).
Buna karşılık 4.7.2013 tarihli diğer bir kararda ise, iptali
istenen kuralın daha önce iptal edilen kuralın yeniden yasalaştırılmasından
ibaret olduğu, dolayısıyla Anayasanın 153. maddesine aykırı olduğu yönündeki
iddiayı reddederken, Mahkememiz "özdeşlik" incelemesine girmemiştir.
Mahkeme, bu kararında Anayasanın 153. maddesine aykırılık iddiasını şu
ifadelerle reddetmiştir: "Anayasa'nın 153. maddesinin son fıkrasında,
Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları ile idare
makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlayacağı hükmüne yer verilmiştir. Anayasa'nın
bu kuralı Mahkemenin somut olarak Anayasa'ya aykırı bularak iptal ettiği
hükümlerin bağlayıcılığıyla sınırlı olup, bu bağlayıcılık yasa
koyucunun iptal edilen konuyla ilgili olarak ileriye yönelik farklı bir kanunda
yeni bir düzenleme yapamayacağı ve eğer yaparsa yeni düzenlemenin sırf bu
nedenle Anayasaya aykırı hale geleceği anlamına gelmemektedir. Bu yönüyle
kuralın, Anayasa'nın 153. maddesine aykırılığından söz edilemez"
(E.2012/100, K.2013/84, K.T: 4.7.2013, R.G: 02.08.2013).
Kanaatimizce, bu gerekçenin daha önce iptal edilen kuralın yeniden
yasalaştırıldığı yönündeki tüm anayasaya aykırılık iddialarında geçerli olması
gerekir. Ancak, Mahkememiz, bu karardan sonra 153. madde konusunda yeniden eski
yaklaşımına dönmüş ve önümüzdeki kararda olduğu gibi özdeşlik karşılaştırması
yapmaya devam etmiştir (Bkz. E.2013/19, 2013/100, K.T: 12.9.2013, R.G:
18.9.2014).
Mahkememizin bu konudaki ısrarı, zaman zaman çelişkili durumların
ortaya çıkmasına da neden olabilmektedir (Bkz. E. 2013/19, K.2013/100,
K.T:12.9.2013, R.G:18.9.2014, E.2014/72, K.2014/141, K.T: 11.9.2014, R.G:
10.1.2015). Bu çelişkileri önlemek için, iptali istenen kuralla daha önce iptal
edilen kural arasında özdeşlik veya benzerlik incelemesi yapmaktan vazgeçilmesi
gerekir.
Sonuç olarak, itiraz konusu kuralların Anayasanın 153. maddesine
aykırı olmadığı yönündeki karara bu gerekçelerle katılıyorum.