ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2005/42
Karar Sayısı : 2006/27
Karar Günü : 23.2.2006
Resmi Gazete Tarih-Sayısı : 23.03.2007-26471
İPTAL DAVASINI AÇAN: Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer
İPTAL DAVASININ KONUSU: 26.4.2005 günlü, 5336
sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2.
maddesiyle 4.6.1937 günlü, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'na eklenen Ek
24. maddenin ikinci ve son fıkralarının, Anayasa'nın 6., 7., 38. ve 128.
maddelerine aykırılığı savıyla iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına
karar verilmesi istemidir.
II- YASA METİNLERİ
A- İptali İstenilen Yasa Kuralı
26.4.2005 günlü, 5336 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesi ile 3201 sayılı kanuna
eklenen ve iptali istenilen kuralları da içeren EK 24. madde şöyledir:
“Emniyet Teşkilatının polis memuru ihtiyacını karşılamak üzere,
Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Devlet Personel
Başkanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığının teklifi ve
Bakanlar Kurulu kararı ile polis meslek eğitim merkezleri açılabilir.
En az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olup,
sınav tarihi itibarıyla 27 yaşından gün almayan erkek ve bayanlar ile
askerliğini yapmış 29 yaşından gün almamış erkek adaylar arasında yapılacak
seçme sınavında başarılı olanlar, altı aydan az olmamak üzere polis meslek
eğitimine alınırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitim-öğretim, parasız yatılı
ve üniformalı olup, öğrencilerin iaşe, ibate ve sağlık giderleri ile diğer
istihkakları Devletçe karşılanır. Ayrıca, öğrencilere polis meslek yüksek okulu
öğrencilerine ödenen miktar kadar harçlık ödenir.
Polis meslek eğitim merkezlerindeki eğitim-öğretim süresi
içerisinde; giriş şartlarını taşımadıkları sonradan anlaşılanlar, eğitim ve
öğretimini başarı ile tamamlayamayanlar, sağlık ve disiplin yönünden polis
olamayacağına yetkili kurullarca karar verilenlerin polis meslek eğitim
merkezleri ile ilişikleri kesilir. Sağlık veya ölüm dışındaki nedenlerle
ilişiği kesilenlerden, ödenen harçlık ve yapılan masraflar kanunî faizi ile
birlikte tahsil edilir.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile
tamamlayanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak
atanırlar. Bu şekilde atananlar, atanma tarihinden itibaren altı yıl süreyle
başka kurumlara nakil yoluyla atanamazlar. Bu süre zarfında memuriyetten
çekilen, çekilmiş sayılan, meslekten veya memuriyetten çıkarma cezası alan ve
aslî memurluğa atanamayarak ilişiği kesilenler, mecburi hizmet sürelerinin
kalan her yılı için, kendilerine yapılmış olan öğretim masraflarını tazminat
olarak ödemek zorundadırlar.
Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve
esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, mezun
oldukları okulların nitelikleri, yapılacak sınavlar, disiplin ve
eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük
esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
Dava dilekçesinde Anayasa'nın 6., 7., 38. ve 128. maddelerine
dayanılmıştır.
III- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince, Mustafa
BUMİN, Haşim KILIÇ, Sacit ADALI, Fulya KANTARCIOĞLU, Tülay TUĞCU, Ahmet
AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Mustafa YILDIRIM, Cafer ŞAT, A. Necmi ÖZLER ve Serdar
ÖZGÜLDÜR'ün katılımlarıyla 12.5.2005 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine,
yürürlüğü durdurma isteminin bu konudaki raporun hazırlanmasından sonra karara
bağlanmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ
Dava dilekçesi ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali
istenilen yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri
ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
A- Ek 24. Maddenin İkinci Fıkrasının İncelenmesi
Dava dilekçesinde, “en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından
veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından”
mezun olanlar arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanlardan polis
meslek eğitim merkezlerinde eğitime alınıp eğitimlerini başarı ile
tamamlayanların aday polis memuru olarak atanmalarını öngören kuralın,
öğrencilik statüsüyle memurluk statüsü arasında zorunlu yasal bir bağ
kurduğundan hareketle, eğitim merkezlerine alınacak öğrencilerin ve bitirilen
okulların niteliklerine ilişkin düzenlemelere yer verilmeksizin buna ilişkin
esasların İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmeliğe bırakılmasının
Anayasa'nın 6., 7. ve 128. maddelerine aykırılığı ileri sürülmüştür.
İptali istenilen fıkrada, en az dört yıllık yüksek öğretim
kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim
kurumlarından mezun olup, sınav tarihi itibarıyla 27 yaşından gün almayan erkek
ve bayanlar ile askerliğini yapmış 29 yaşından gün almamış erkek adaylar
arasında yapılacak seçme sınavında başarılı olanların, altı aydan az olmamak
üzere polis meslek eğitimine alınacakları öngörülmüştür.
Anayasa'nın 7. maddesinde yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet
Meclisine ait olduğu, bu yetkinin devredilemeyeceği kuralı yer almaktadır.
Yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir yasa kuralının Anayasa'nın 7.
maddesine uygun olabilmesi için temel ilkeleri koyması, çerçeveyi çizmesi,
sınırsız, belirsiz, geniş bir alanı yönetimin düzenlemesine bırakmaması gerekir.
Bununla birlikte, yasada temel esasların belirlenmesi koşuluyla, uzmanlık ve
teknik konulara ilişkin ayrıntıların düzenlenmesinin yürütmeye bırakılması
Anayasa'ya aykırılık oluşturmaz.
İkiyüzbini aşkın mensubu ve çok geniş bir faaliyet alanı bulunan Emniyet
Teşkilatının ihtiyaç ve beklentilerine yanıt verebilecek nitelikte polislerin
yetiştirilmesi amacıyla yapıldığı anlaşılan düzenlemenin; polis meslek
eğitimine alınacak adaylar için en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından
veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından
mezun olma ölçütü ile birlikte yaş ve sınav koşulları öngörmesi ve adayların
tabi tutulacakları eğitim süresini de belirlemesi dikkate alındığında açık,
objektif ve çerçevesi belirlenmiş nitelikte olduğu görülmektedir. Belirli
önemde bazı kamu hizmetlerinin özelliklerini gözeterek gerçekleştirdiği bu tür
düzenlemeler yasakoyucunun, anayasal ilkelere bağlı kalmak ve hizmetin
gereklerini dikkate almak koşuluyla takdir yetkisi içinde kalan yasama işlemleridir.
Anayasa'nın 128. maddesinde, Devlet'in, kamu iktisadi teşebbüsleri
ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü
oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar
ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği, bu kapsama giren personelin
nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin de
yasayla düzenleneceği öngörülmüştür.
Polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini başarı ile
tamamlayanların Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru olarak
atanacak olmaları öğrencilerin daimi ve sabit kamu hizmetleri kadrosunda yer
alan, bürokratik hiyerarşi içerisinde bulunan ve Devlet'ten maaş alan
görevliler oldukları anlamına gelmediğinden öğrencilik statüsü içerisinde
bulunan kişilerle ilgili düzenlemelerin memur ve kamu görevlilerinin
statülerini düzenleyen anayasal ilke uyarınca değerlendirilmesi söz konusu
olamaz.
Açıklanan nedenle, iptali istenilen kural Anayasa'nın 7. ve 128.
maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.
Konunun, Anayasa'nın 6. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
Tülay TUĞCU, Fulya KANTARCIOĞLU ve Şevket APALAK bu görüşe
katılmamışlardır.
B- Ek 24. Maddenin Son Fıkrasının İncelenmesi
1- “Mezun oldukları okulların nitelikleri” ibaresi
Dava dilekçesinde, polis meslek eğitim merkezlerine alınacak
öğrencilerin bitirdikleri okulların niteliklerinin İçişleri Bakanlığı
tarafından çıkarılacak yönetmeliğe bırakılmasının Anayasa'nın 6., 7. ve 128.
maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Ek 24. maddenin son fıkrasında “Polis meslek eğitim merkezlerinin
kuruluş ve çalışma usûl ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak
öğrencilerde aranacak şartlar, mezun oldukları okulların nitelikleri, yapılacak
sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona
ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer
hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” denilerek
hususlar belirtilmektedir.
Anayasa'nın 7. maddesinde “Yasama yetkisi Türk Milleti adına
Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez” denilmektedir. Buna
göre, yasakoyucunun temel ilkeleri koymadan, çerçeveyi çizmeden yürütmeye yetki
vermemesi, sınırsız, belirsiz bir alanı yönetimin düzenlemesine bırakmaması
gerekir. Yasa ile yetkilendirme Anayasa'nın öngördüğü biçimde yasa ile
düzenleme anlamına gelmez. Yasakoyucu gerektiğinde sınırlarını belirlemek
koşuluyla bazı konuların düzenlenmesini idareye bırakabilir. Bu bağlamda, sık
sık değişik önlemler alınmasına veya bunların kaldırılmasına gerek görülen
ekonomik, teknik, veya benzeri alanlarda temel kurallar saptandıktan sonra
ayrıntıların düzenlenmesinin idareye verilmesi, yasama yetkisinin devri olarak
nitelendirilemez.
Maddenin son fıkrasında, eğitime alınacak öğrencilerin “mezun
oldukları okulların nitelikleri”nin İçişleri Bakanlığı'nca çıkarılacak
yönetmelikle düzenleneceği öngörülerek, Madde'nin ikinci fıkrasında yer alan
“en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul
edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumları” ibaresiyle çizilen çerçevenin,
değiştirilmesine olanak tanınması, bu konudaki yasama yetkisinin idareye devri
anlamına geleceğinden Anayasa'nın 7. maddesine aykırıdır. İbare'nin iptali
gerekir.
Kural, Anayasa'nın 7. maddesine aykırılığı nedeniyle iptal
edildiğinden, Anayasa'nın 6. ve 128. maddeleri yönünden inceleme yapılmamıştır.
2- Fıkranın geri kalan bölümleri
Dava dilekçesinde, polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve
çalışma usul ve esasları, bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak
şartlar, yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular,
öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri
kıyafetler ve diğer hususların İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenecek olmasının Anayasanın 6., 7. ve 128. maddelerine, disiplin suç ve
cezalarının düzenlenmesini öngören kuralın ayrıca Anayasa'nın 38. maddesine de
aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Anayasa'nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, “Kimse, kanunun suç
saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz”, üçüncü fıkrasında da “ceza ve
ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek “suç ve
cezanın yasallığı” ilkesi getirilmiştir.
İdarenin faaliyetleri çok çeşitli ve değişken olduğundan disiplin
cezasını gerektirecek fiillerin tümünün kanunda belirlenmesi güç ve hatta
olanaksızdır. Disiplin suç ve cezalarının genel çizgileriyle yasalarda
belirtilerek, bunlar arasında bağlantı kurma işinin yönetime bırakılması,
Anayasa'nın 38. maddesine aykırılık oluşturmaz.
Fıkranın kalan kısmında düzenleme yapma yetkisinin İçişleri
Bakanlığı'na bırakılması, Yasa'da çerçevenin çizilmiş ve genel esasların
belirtilmiş olması nedeniyle Anayasa'nın 7. maddesine aykırı değildir.
Fıkranın geri kalan bölümüne yönelik iptal isteminin reddi
gerekir.
Konunun Anayasa'nın 6. ve 128. maddeleri ile ilgisi görülmemiştir.
Fulya KANTARCIOĞLU ve Şevket APALAK fıkranın “…polis meslek eğitim
merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve esasları…” bölümünün, Tülay TUĞCU ve
Fulya KANTARCIOĞLU “… bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak
şartlar…” bölümünün, Tülay TUĞCU, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, A. Necmi
ÖZLER ve Şevket APALAK “…disiplin…” sözcüğünün, Fulya KANTARCIOĞLU fıkranın
kalan bölümünün iptali gerektiği görüşü ile bu görüşe katılmamışlardır.
V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
26.4.2005 günlü, 5336 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesiyle 4.6.1937 günlü, 3201
sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'na eklenen ek 24. maddenin:
1- İkinci fıkrasına yönelik iptal istemi 23.2.2006 günlü, E.
2005/42, K. 2006/27 sayılı kararla reddedildiğinden, bu fıkraya ilişkin
yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE,
2- Son fıkrasının;
a- “... mezun oldukları okulların nitelikleri, ...” bölümünün
yürürlüğünün durdurulması isteminin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
b- Kalan bölümüne yönelik iptal istemi 23.2.2006 günlü, E.
2005/42, K. 2006/27 sayılı kararla reddedildiğinden, bu bölüme ilişkin
yürürlüğün durdurulması isteminin REDDİNE,
23.2.2006 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
VI- SONUÇ
26.4.2005 günlü, 5336 sayılı “Emniyet Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 2. maddesiyle 4.6.1937 günlü, 3201
sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'na eklenen ek 24. maddenin:
1- İkinci fıkrasının, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin
REDDİNE, Tülay TUĞCU, Fulya KANTARCIOĞLU ile Şevket APALAK'ın karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA,
2- Son fıkrasının;
a- “Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve
esasları; ...” bölümünün, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin
REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU ile Şevket APALAK'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
b- “... bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak
şartlar, ...” bölümünün, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin
REDDİNE, Tülay TUĞCU ile Fulya KANTARCIOĞLU'nun karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
c- “ ... mezun oldukları okulların nitelikleri, ...” bölümünün,
Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, OYBİRLİĞİYLE,
d- “... disiplin ...” sözcüğünün, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve
iptal isteminin REDDİNE, Tülay TUĞCU, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, A.
Necmi ÖZLER ile Şevket APALAK'ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
e- Kalan bölümünün, Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal
isteminin REDDİNE, Fulya KANTARCIOĞLU'nun karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
23.2.2006 gününde karar verildi.
Başkan
Tülay
TUĞCU
|
Başkanvekili
Haşim
KILIÇ
|
Üye
Sacit
ADALI
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Ahmet
AKYALÇIN
|
Üye
Mehmet
ERTEN
|
Üye
A.
Necmi ÖZLER
|
Üye
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
Üye
Şevket
APALAK
|
Üye
Serruh
KALELİ
|
Üye
Osman
Alifeyyaz PAKSÜT
|
KARŞIOY
Emniyet Teşkilatı Kanunu'na 5336 sayılı Yasa ile eklenen ek 24.
maddenin ikinci fıkrasındaki, polis meslek eğitimine alınacak kişilerde aranan
en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından mezun olma koşulu, bu kişilerin
eğitim süreleri sonunda mesleğe atanacakları gözönünde tutulduğunda kamu
hizmetine girme koşulunu oluşturmaktadır.
Anayasa'nın 128. maddesi gereği memuriyete atanacak kişilerin
niteliklerinin ve atanmalarının yasayla düzenlenmesi zorunludur.
İptali istenilen bölümde ise sadece dört yıllık yüksek okul mezunu
olmak koşulu getirilmiş olup, bu koşulun kolluk görevi yapacak olan polis
memurları için yeterli ölçüde belirgin olmadığı açıktır. Bu husus Anayasa'nın
öngördüğü idarenin yasallığı ilkesine aykırıdır.
Maddenin son fıkrasının “Merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde
aranacak şartlar”ın yönetmelikle düzenleneceğini öngören bölümü de aynı
gerekçeyle Anayasa'nın 128. maddesindeki hükme aykırılık teşkil etmektedir.
Son fıkrada yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen bir hususta
eğitime alınacak öğrencilerin disiplinle ilgili konumlarıdır. Anayasa'nın 38.
maddesinde ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur
denmektedir. Bu bağlamda disiplin suç ve cezalarının da, suç ve cezada
kanunilik ilkesine tabi olduğu kuşkusuz olup, fıkrada disiplin konusunu
düzenleyen herhangi bir ilke veya sınır konulmamıştır. Bu nedenle sözcük
Anayasa'nın 38. maddesine aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, yukarıda belirtilen bölümler ile sözcüğün
Anayasa'nın 7., 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği
düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
KARŞIOY
GEREKÇESİ
3201 Sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanunu'na 5336 sayılı Yasa ile
eklenen Ek Madde 24'ün ikinci fıkrasında, “En az dört yıllık yüksek öğretim
kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim
kurumlarından mezun olup, sınav tarihi itibariyle 27 yaşından gün almayan erkek
ve bayanlar ile 29 yaşından gün almamış erkek adaylar arasında yapılacak seçme
sınavında başarılı olanlar, altı aydan az olmamak üzere polis meslek eğitimine
alınırlar”; son fıkrasında da “Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve
çalışma usul ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak
şartlar, mezun oldukları okulların nitelikleri, yapılacak sınavlar, disiplin ve
eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük
esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir” denilmektedir. Madde'nin beşinci
fıkrasında ise, dördüncü fıkrasında sayılan giriş şartlarının taşınmadığının
sonradan anlaşılması, başarısızlık, sağlık ve disiplinle ilgili nedenlerle
ilişiğin kesilmesi dışında, polis meslek eğitim merkezlerinde eğitimlerini
başarıyla tamamlayanların Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına aday polis memuru
olarak atanacakları belirtilmiştir. Buna göre, idareye eğitimlerini başarıyla
tamamlayanları polis memurluğuna atayıp, atamama hususunda takdir yetkisi
verilmeyerek “bağlı yetki” esası kabul edilmiştir. Bu nedenle Madde'nin ikinci
fıkrası uyarınca, polis meslek eğitimine alınanların polis memuru olarak atanmak
üzere alındıklarında kuşku bulunmadığından, niteliklerinin atanmalarının, görev
ve yetkileri ile, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık, ödenek ve diğer özlük
işlerinin yasayla düzenlenmesi Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasının
gereğidir. Anayasa'nın 7. maddesinde de yasama yetkisinin Türk Milleti adına
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin olduğu; bu yetkinin devredilemeyeceği
belirtilmektedir. Bu ilke uyarınca, yürütme organına genel, sınırsız, esasları
ve çerçevesi belirsiz bir düzenleme yetkisi verilemez. Yürütme organının
yasayla yetkilendirilmiş olması da yasayla düzenleme anlamına gelmeyeceğinden,
yürütmeye devredilen yetkinin Anayasa'ya uygun olabilmesi için yasada
sınırlarının çizilmesi temel esasların belirlenmesi gerekir. Ayrıntıların, kimi
teknik ve uzmanlıkla ilgili konuların düzenlenmesi ise kuşkusuz idareye
bırakılabilir.
Dava konusu ikinci fıkrada, Anayasa'nın 70. maddesinin ikinci
fıkrasında, yer alan “Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden
başka hiçbir ayırım gözetilemez” biçimindeki ilke de gözetilip polis olmanın
gerektirdiği özellikler belirlenerek bir çerçeve çizilmesi gerekirken sadece
dört yıllık yüksek öğretim ve yaş koşuluna yer verilmesinin kanunla düzenleme
olarak kabulü olanaklı değildir. İptali istenilen son fıkrada da polis meslek
eğitim merkezlerinin kuruluşu, öğrencilerde aranacak koşullar ile bunların
mezun oldukları okulların nitelikleri ve sınavlarla ilgili konularda yasal
sınırlar belirlenmediği gibi suç ve cezaya ilişkin olması nedeniyle Anayasa'nın
38. maddesi uyarınca yasayla düzenlenmesi gereken disiplin konusunda da temel
esaslar gösterilmemiştir.
Öte yandan, Anayasa'nın 8. maddesine göre yürütme yetkisi ve
görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa'ya ve kanunlara
uygun olarak kullanılıp, yerine getirileceğinden, idarenin kaynağını yasa'dan
almayan yetki kullanamayacağı açıktır. Anayasa'nın 124. maddesi uyarınca,
Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını
ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara
aykırı olmamak koşuluyla yönetmelik çıkarabileceklerinden, idarenin
yönetmelikle düzenleme yapılabilmesi için öncelikle sınırları yasa ile
belirlenmiş bir alanın bulunması gerekmektedir. Yasayla yetkilendirme ise
yasayla düzenleme anlamına gelmediğinden idareye yasa ile esasları
belirlenmemiş, çerçevesi çizilmemiş bir alanda yönetmelik çıkarma yetkisi
verilmesi yasama yetkisinin devri sonucunu doğuracağından Anayasa'nın 7.
maddesine de aykırılık oluşturur. Bu bağlamda, ileride polis memurluğuna
atanmak amacıyla eğitime alınanların çoğunluk görüşü doğrultusunda Anayasa'nın
128. maddesi kapsamında bulunmadıklarının kabulü durumunda da yasa koyucu
herhangi bir alanı düzenlemek istediğinde bunu ancak yukarı da belirtilen
yasama yetkisinin devredilmezliği ve idarenin yasallığı ilkesine göre yasal
çerçeveyi çizerek gerçekleştirmekle yükümlü olduğundan varılan sonuç
değişmeyecektir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu kuralların iptali gerektiği
düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
KARŞI
OY
4.6.1937 günlü, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'na 5336
sayılı Kanun ile eklenen Ek 24. maddenin son fıkrasında yer alan disiplinle
ilgili konuların yönetmelikle düzenleneceğine dair kuralın, Anayasa'ya
aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Anayasa'nın suç ve cezalara ilişkin esaslar başlıklı 38.
maddesinde “… Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı
bir fiilden dolayı cezalandırılamaz.”, “...Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik
tedbirleri ancak kanunla konulur." denilerek, suç ve cezaların herhangi
bir ayrım gözetmeksizin kanunla konulması gerektiğini hükme bağlamıştır. Suçta
ve cezada kanunilik ilkesi olarak da ifade edilen bu husus ile kişi hak ve
hürriyetlerinin güvence altına alınması sağlanmak istenmektedir. Cezaların,
kişi hak ve hürriyetlerini sınırlayabileceği gibi kimi yaptırımların hakları
kullanılamaz hale getireceğinde de kuşku bulunmamaktadır. Nitekim, 3201 sayılı
Emniyet Teşkilatı Kanunu'na 5336 sayılı Kanun ile eklenen Ek 24. maddenin dördüncü
fıkrasında, disiplin yönünden polis olamayacağına yetkili kurullarca karar
verilenlerin polis meslek eğitim merkezleri ile ilişkilerinin kesileceğine
ilişkin yaptırım, elde edilen bir hakkı kullanılmaz hale getirilebilmektedir.
Buna göre, disiplin suç ve cezalarının da ayırımsız olarak suç ve cezada
kanunilik ilkesini öngören 38. madde kapsamında değerlendirilerek, bunların da
kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenle disiplin suç ve cezaları ile ilgili konuların kanun
yerine yönetmelikle düzenleneceğini öngören kural, Anayasa'nın 38. maddesine
aykırıdır.
Yukarda açıklanan gerekçe uyarınca kuralın iptali gerektiğinden,
redde ilişkin çoğunluk kararındaki görüşe katılmadım.
AZLIK
OYU
5336 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 3201 sayılı Yasa'ya eklenen ek
24. maddenin;
1- İkinci Fıkrası Yönünden:
Anayasa'nın 128. maddesinde, kamu hizmetlerini yürüten memur ve
diğer kamu görevlilerinin nitelik, atama, görev, yetki, hak ve
yükümlülüklerinin yasayla düzenlenebileceği öngörülmüştür.
Polis meslek eğitim kuruluşlarına alınacak kişiler bu eğitimleri
sonucu polis memuru olarak kamu hizmetine katılacaklardır. Burada eğitime
katılanlara yalnızca öğrenci nitelemesi yapmak, eğitim sonucu polis memurluğunun
başlayacak olmasını göz ardı etmek olur. Eğitim merkezine alınma koşulları bu
anlamda kamu hizmetine girme koşulu da olmaktadır.
Bu bakımdan, kamu görevlilerinin nitelikleri arasında yer
tuttuğunda kuşku bulunmayan polis eğitim merkezine girecek olanların
bitirecekleri lisans kurumlarının tek tek sayılarak açık bir biçimde Yasa'da
belirtilmesi anayasal bir gerekliliktir. Yürütülecek kolluk hizmetinin doğal
gerekleri yanında, yükseköğretimin çok farklı alanları konu alan lisans
disiplinlerinin varlığı belirtilen gerekliliğin ayrı nedenleridir.
2- Son Fıkrasının “Polis meslek eğitim kuruluşlarının çalışma usul
ve esasları…” Bölümüyle “…disiplin…” Sözcüğü Yönünden:
Anayasa'nın 123. maddesinde, idarenin kanunla düzenleneceği
belirtilmiştir.
Polis meslek eğitim kuruluşları, merkezi idarenin genel yapısı
içinde yer alan ve polis memurlarını yetiştiren kurumlardır. Bu özellikleri ve
idare olma nitelikleri, anılan kuruluşların çalışma usul ve esaslarının idari
düzenlemelere bırakılmadan yasayla düzenlenmesini gerektirmektedir.
Bu genellik yanında, Anayasa'nın 7. maddesinde öngörülen yasama
yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait olduğu ve devredilemeyeceği
yolundaki kural, çerçevesi çizilmeden ve sınırları belirtilmeden yürütme
organına düzenleme yetkisi verilmesine engel olmaktadır.
Bu bakımdan, polis meslek eğitim kuruluşlarının çalışma usul ve
esaslarının yönetmeliğe bırakılması Anayasa'ya aykırıdır.
Öte yandan, Anayasa'nın 38. maddesinde ceza ve ceza yerine geçen
tedbirlerin ancak kanunla düzenlenebileceği açıklanmıştır. Anayasa ceza ve suç
konusunda bir ayrım yapma yoluna da gitmemiştir.
Bu kurala karşın, suç ve ceza niteliği taşıyan disiplinle ilgili
olarak yasal düzenleme yapılmaksızın, bu konuları yönetmeliğe bırakmak
Anayasa'nın cezanın yasallığı ilkesine aykırı olmaktadır.
Sonuç:
Açıklanan nedenlerle, davaya konu Yasa'nın ek 24. maddesinin
ikinci fıkrasının ve son fıkrasındaki “polis meslek eğitim kuruluşlarının
çalışma usul ve esasları” bölümüyle “disiplin” sözcüğünün sırasıyla Anayasa'nın
128., 123., 7. ve 38. maddelerine aykırılığından ötürü iptalleri gerekeceği
oyuyla karara karşıyım.
KARŞIOY
GEREKÇESİ
Ek 24. madde, Polis Meslek Yüksek Okulları mezunları ile ülkenin
polis ihtiyacının karşılanamaması nedeniyle, bu ihtiyacın 4 yıllık yüksek
öğretim kurumlarından mezun olanlara en az 6 ay meslek eğitimi verilerek
Emniyet Teşkilatına kazandırılmaları suretiyle karşılanması amacıyla çıkarılmış
yasal bir düzenlemedir. Bu madde uyarınca açılacak polis eğitim merkezlerinde
eğitime tabi tutulacak polis adayları ile ilgili disiplin suç ve cezalarına
ilişkin esaslara da düzenlemede yer verilmesi gerekmektedir.
Anılan madde incelendiğinde, “disiplin” sözcüğü dışında bu konuda
herhangi bir esas belirlenmediği ve konunun tümüyle yönetmeliğe bırakıldığı
görülmektedir. Böyle bir düzenleme, yasa ile düzenleme niteliğinde sayılamaz.
Polis adaylarının öğrenci statüsünde olmaları nedeniyle disiplin suçları
yönetmelikle belirlenebilir ise de, disipline aykırı nitelikteki eylemlerin
karşılığı olarak verilecek cezaların neler olduğu ve derecesi ile süresinin ne
olacağı hususlarının yasa ile düzenlenmesi “cezada yasallık” ilkesi gereğidir.
Bu nedenle iptali istenilen kuraldaki “disiplin” sözcüğü Anayasa'nın 7. ve 38.
maddelerine aykırı olup iptali gerektiği görüş ve düşüncesinde olduğumdan aksi
yöndeki çoğunluk kararına katılmadım.