"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 9. maddesinde, yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı; 10. maddesinde, Devlet organları ve idare makamların bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları; 140.maddesinde ise, hakimler ve savcıların adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yapacakları; 2802 sayılı Kanunun 2. maddesinde de, bu kanunun, adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile idari yargı hakim ve savcıları hakkında uygulanacağı hükümleri yer almıştır.
Anayasa ile Hakim ve Savcılar Kanunu, hakim ve savcılık mesleğinde çalışanları idari ve adli yargı hakim ve savcıları olarak ayrıma tabi tutmuş, ancak bu iki ayrı yargı yerinde görev yapan hakim ve savcıların adaylığa alınmaları, mesleğe kabul, terfi, atama esas ve usulleri ile maaş ve özlük hakları, emeklilik ve disiplin hükümleri bakımından bir ayrıma tabi tutmamıştır.
Türkiye'de yerel nitelikte idari yargı mahkemelerinin kurulması 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun yürürlük tarihi olan 20.01.1982 tarihinden sonra kurularak faaliyete başladığı dikkate alındığında, 1972 yılında yürürlüğe giren Noterlik Kanunu'nun idari yargıda görev yapan hakim ve savcıları saymaması staj yapmadan noterlik belgesi verilmesi sırasında bağışık tutulan adli ve askeri hakim ve savcılar arasında yer almaması yasanın yürürlüğe girdiği tarihteki yargı ayrımının o andaki mevcut durumunun bir sonucu olmakta ise de, 2576 ve 2802 sayılı yasalar ve T.C. Anayasası'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu hükmün yürürlükte bulunan Anayasa'ya uygun olduğu düşünülemez.
Belirlenen bu yasal düzenlemeler, davaya konu işin, davalı idare savunması ve oluşa göre bakılmakta olan işbu uyuşmazlığa uygulanacak olan 1512 sayılı Yasanın 6.maddesinde yer alan, "Adli veya askeri hakimlik yahut savcılıklara ....." yolundaki tümcenin T.C. Anayasasının 10 ve 140.maddelerine açıkça aykırı olduğunda duraksama bulunmamaktadır.
Aksine bir düşünce davacı gibi idari yargıda görev yapan ve Hukuk Fakültesi mezunu olan hakim ve savcılar ile adli ve askeri yargıda görev yapan Hukuk Fakültesi mezunu Hakim ve Savcılar arasında bir eşitsizlik ve ayrım oluşturacağı ve bu halinde Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı düşeceği tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle, 1512 sayılı yasa'nın 6. maddesinde yer alan "Adli veya askeri hakimlik yahut savcılıklara" yolundaki düzenlemenin Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğu sonucuna mahkememizce varıldığından, T.C. Anayasası'nın 152. maddesi uyarınca, bu konuda bir karar verilmek üzere konunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesine, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar davanın geri bırakılmasına, 27.02.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.""
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 2001/252
Karar Sayısı : 2002/102
Karar Günü : 12.11.2002
Resmi Gazete tarih/sayı:27.02.2003/25033
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 8. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 18.1.1972 günlü, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 6. maddesinin birinci fıkrasının "Adli veya askeri hakimlik yahut savcılıklara ..." bölümünün Anayasa'nın 10. ve 140. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Hukuk Fakültesi mezunu olup, Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nde hâkimlik görevi yapan davacının, noterlik belgesi verilmesi isteminin reddine ilişkin Adalet Bakanlığı işleminin iptali için açtığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun itiraz konusu bölümü de içeren 6. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Adli veya askeri hakimlik yahut savcılıklara atanmış veya avukat unvanını kazanmış olan veya Avukatlık Kanununa göre staj ve avukatlık sınavı şartlarından bağışıklı olarak avukatlığa kabul olunmaya hak kazanmış bulunanlar, noterlik stajına tabi değildirler."
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
İtiraz başvurusunda Anayasa'nın 10. ve 140. maddelerine dayanılmıştır.
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi uyarınca Mustafa BUMİN, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Fulya KANTARCIOĞLU, Mahir Can ILICAK, Rüştü SÖNMEZ, Ertuğrul ERSOY, Tülay TUĞCU ve Ahmet AKYALÇIN'ın katılmalarıyla 17.4.2001 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliği ile karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Anayasaya Aykırılık Sorunu
Başvuru kararında, Anayasa ile Hakimler ve Savcılar Kanunu uyarınca, hakimlik ve savcılık görevlerini yürütenlerin adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak ayrıldığı ancak bu iki yargı yerinde görev yapan hakim ve savcıların adaylığa alınmaları, mesleğe kabul edilmeleri, terfi ve atama usulleri ile maaş ve özlük hakları, emeklilik ve disiplin işlemleri bakımından bir ayırıma tabi tutulmadıkları, adli ve askeri yargı hâkim ve savcıları ile hukuk fakültesi mezunu idari yargı hâkim ve savcılarının aynı hukuksal konumda bulunmalarına karşın bu yargı mensupları arasında 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 6. maddesinde yer alan hükmün farklılık yarattığı bu nedenle kuralın, Anayasa'nın 10. ve 140. maddelerine aykırılık oluşturduğu ileri sürülmüştür.
Anayasa'nın 10. maddesinde, "Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" denilmektedir.
Buna göre yasaların uygulanmasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayrılığı gözetilmeyecek ve bu nedenlerle eşitsizliğe yol açılmayacaktır. Bu ilkeyle, birbirlerinin aynı durumunda olanlara ayrı kuralların uygulanması ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılması engellenmektedir. Yasa önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmez. Durum ve konumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve değişik uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayrı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Anayasa'nın 138. maddesinde mahkemelerin bağımsızlığı; 139. maddesinde hâkimlik ve savcılık teminatı; 140. maddesinde de hâkimlik ve savcılık mesleği düzenlenmiş olup bu maddelerde, görev alanları dışında adli ve idari yargı hâkim ve savcıları arasında bir ayırım gözetilmemiştir.
Bu nedenle, adli veya askeri yargı hâkim ve savcıları ile idari yargı hâkim ve savcıları, yasalar önünde aynı hukuksal konumunda bulunduklarından, noterlik stajından muaf tutulacaklar arasında hukuk fakültesi mezunu idari yargı hâkim ve savcılarının sayılmaması Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Kuralın iptali gerekir.
Konunun, ayrıca Anayasa'nın 140. maddesi yönünden incelenmesine gerek görülmemiştir.
B- İptal Kararının Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu
Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez" denilmekte, Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 53. maddesinin dördüncü fıkrasında da bu kural tekrarlanmakta, beşinci fıkrasında ise, Anayasa Mahkemesi'nin, iptal sonucunda meydana gelecek hukuksal boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu yararını ihlâl edici mahiyette görmesi halinde yukarıdaki fıkra hükmünü uygulayacağı belirtilmektedir.
1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 6. maddesinde yer alan "Adli veya askeri hakimlik yahut savcılıklara ..." bölümünün iptal edilmesi sonucunda doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlâl edici nitelikte görüldüğünden, bu konuda gerekli düzenlemenin yapılabilesi amacıyla iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür.
VI- SONUÇ
A- 18.1.1972 günlü, 1512 sayılı "Noterlik Kanunu"nun 6. maddesinin birinci fıkrasının "Adli veya askeri hakimlik yahut savcılıklara..." bölümünün, Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B- İptal edilen bölümün doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince İPTAL HÜKMÜNÜN, KARARIN RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
12.11.2002 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Mustafa BUMİN
Başkanvekili
Haşim KILIÇ
Üye
Yalçın ACARGÜN
Sacit ADALI
Ali HÜNER
Fulya KANTARCIOĞLU
Ertuğrul ERSOY
Tülay TUĞCU
Ahmet AKYALÇIN
Enis TUNGA
Mehmet ERTEN