ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1999/14
Karar Sayısı : 1999/6
Karar Günü : 26.3.1999
R.G. Tarih-Sayı :06.10.1999-23838
İPTAL DAVASINI AÇAN : Türkiye Büyük Millet Meclisi
Üyeleri Ahmet İyimaya ve Nejat Arseven ile 151 milletvekili
İPTAL DAVASININ KONUSU : Seçimlerin yenilenmesi
hakkındaki 30.7.1998 gün ve 590 sayılı TBMM kararının değiştirilmesine ilişkin
önergenin, doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili 21.3.1999 günlü Genel Kurul
kararının, yeni bir içtüzük kuralı niteliğinde olduğu ve Anayasa'nın 2., 6.,
11., 78., 87., 95. ve 127. maddelerine aykırılığı savıyla iptali ve
yürürlüğünün durdurulması istemidir.
II- YASA METİNLERİ
Dayanılan Anayasa kuralları şunlardır:
1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti,
toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına
saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
2- "MADDE 6.- Egemenlik, kayıtsız şartsız
Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre,
yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye
veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan
bir Devlet yetkisi kullanamaz."
3- "MADDE 11.- Anayasa hükümleri, yasama,
yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri
bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz."
4- "MADDE 77.- Türkiye Büyük Millet
Meclisinin seçimleri beş yılda bir yapılır.
Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği
gibi, Anayasada belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca verilecek karara
göre de seçimler yenilenir. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin
seçilmesine kadar sürer."
5- "MADDE 78.- Savaş sebebiyle yeni
seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi,
seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki
usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde,
ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel
seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin
sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay
içinde yapılmasına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala ara seçimi yapılamaz."
6- "MADDE 87.- Türkiye Büyük Millet
Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak;
Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda
kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun
tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına
karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,
Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak
üzere, genel ve özel af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm
cezalarının yerine getirilmesine karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde
öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir."
7- "MADDE 95.- Türkiye Büyük Millet
Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı İçtüzük hükümlerine göre yürütür.
İçtüzük hükümleri, siyasî parti gruplarının, Meclisin bütün
faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenir.
Siyasî parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis, eklenti ve
arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle
düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar
kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir."
8- "MADDE 127.- Mahallî idareler; il,
belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda
gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahallî idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden
yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Mahallî idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş
yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya
sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahallî idareler organlarına veya bu
organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya
ara seçimleriyle birlikte yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel
yönetim biçimleri getirebilir.
Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını
kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim
yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında
soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini,
İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi idare, mahallî idareler üzerinde, mahallî hizmetlerin
idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde
birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği
gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idarî
vesayet yetkisine sahiptir.
Mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile,
kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları, görevleri,
yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve
ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir
kaynakları sağlanır."
III-İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Ahmet Necdet
SEZER, Samia AKBULUT, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI,
Ali HÜNER, Lütfi F. TUNCEL, Nurettin TURAN, Fulya KANTARCIOĞLU ve Rüştü
SÖNMEZ'in katılımlarıyla 26.3.1999 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında
dosyada eksiklik bulunmadığından, işin esasının incelenmesine, oybirliğiyle
karar verilmiştir.
IV- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ
Seçimlerin yenilenmesi kararının kaldırılmasına ilişkin önergenin
doğrudan Genel Kurul gündemine alınması hakkındaki TBMM kararının
uygulanmasıyla doğacak, sonradan giderilmesi güç ya da olanaksız durum ve zarar
söz konusu olmadığından, yürürlüğün durdurulması istemi reddedilmiştir.
V-ESASIN İNCELENMESİ
Davanın ilk ve esas incelemesine ilişkin rapor, dava dilekçesi ve
ekleri, iptali istenen işlem ve kararlar, dayanılan Anayasa kuralları ile
gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüşülüp düşünüldü :
Anayasa'nın 148. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 18. maddelerine göre Anayasa Mahkemesi,
kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü'nün Anayasa'ya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu
denetlemektedir. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından incelemekte
ve denetlemektedir.
Anayasa'da açıkça belirtilenler dışında kalan yasama organı
kararlarının Anayasa Mahkemesi denetimine bağlı olup olmadığının saptanmasında,
kararı oluşturan yöntem kadar bunların konusu, amacı ve niteliği üzerinde de
durulması, etki ve değerlerinin gözönünde tutulması gerekmektedir. Bunlar
Anayasa'nın uygunluk denetimine bağlı tutulan kararlarla aynı değer ve etkide
ise, denetiminin yapılması hukuk devleti ilkesinin zorunlu bir sonucudur.
İçtüzüğün bir kuralının değiştirilmesi ya da İçtüzüğe yeni bir
kural konulması niteliğinde olan TBMM kararları İçtüzük kurallı sayılır.
Dava dilekçesinde, seçimlerin yenilenmesini içeren 30.7.1998 gün
ve 590 sayılı TBMM kararının değiştirilmesine ilişkin önergenin doğrudan
gündeme alınması hakkındaki 21.3.1999 günlü Genel Kurul kararının, İçtüzüğün
95. maddesine aykırı olarak alındığı, böylece oluşturulan yeni içtüzük
kuralının Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülmektedir.
Anayasa'nın 77. maddesinde, TBMM seçimlerinin beş yılda bir
yapılacağı ve TBMM'nin bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar
verebileceği; 95. maddesinde de TBMM'nin çalışmalarını kendi yapacağı, İçtüzük
hükümlerine göre yürüteceği öngörülmektedir.
Anayasa'nın bu hükümlerine koşut olarak İçtüzüğün 95. maddesinde,
seçimlerin yenilenmesine ilişkin önergelerin, Anayasa Komisyonunda
görüşüldükten sonra Genel Kurul gündemine girebileceği belirtilmiştir. Ancak
seçimlerin yenilenmesine ilişkin kararın değiştirilmesi konusunda Anayasa'da ve
İçtüzük'te bir kural bulunmamaktadır.
Bu durumda, seçimlerin yenilenmesi kararının değiştirilmesi
hakkındaki önergenin Anayasa Komisyonunda görüşülmeden doğrudan gündeme
alınmasına ilişkin Genel Kurul kararı, yeni bir İçtüzük kuralı niteliğindedir.
Kamu hukukunda, bir işlem hangi yöntem ve süreci izleyerek
oluşturuluyorsa, o işlemin geri alınması ya da değiştirilmesi de, aynı yöntem
ve sürece bağlıdır. TBMM İçtüzüğü'nün 95. maddesi uyarınca, seçimlerin
yenilenmesine dair önergeler Anayasa Komisyonunda görüşülür ve Anayasa
Komisyonu raporu Genel Kurul'da gündemdeki bütün konulardan önce görüşüldükten
sonra açık oya sunulur. Bu nedenle, daha önce alınmış olan erken seçim
kararının değiştirilmesine, ya da erken seçim kararının kaldırılmasına ilişkin
bir önergenin, TBMM Başkanlığı'na verilmesi durumunda, bunun da Meclis
Başkanlığı'nca Anayasa Komisyonu'na havale edilmesi gerekmektedir.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti
olduğu belirtilmiştir. Hukuk devleti, eylemleri ve işlemleri hukuka uygun olan,
insan haklarına saygı gösteren; insan haklarını koruyan, güçlendiren,
geliştiren; Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan; hukuku tüm
organlarına egemen kılan; yargı denetimine açık olan; temel hukuk ilkeleri ve
Anayasa'nın yasalara üstünlüğünü kabul eden devlettir.
Bu nedenle, kamu hukukunun usulde paralellik ilkesine aykırı
olarak alınmış olan dava konusu TBMM kararı Anayasa'nın 2. maddesine aykırıdır.
İptali gerekir.
Samia AKBULUT ile Lütfi F. TUNCEL bu gerekçelere, Haşim KILIÇ ise
bu görüşlere katılmamışlardır.
VI- SONUÇ
1- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, İçtüzük değişikliği
niteliğinde bulunan 21.3.1999 günlü, "Seçimlerin yenilenmesi kararının
kaldırılmasına ilişkin önergenin doğrudan Genel Kurul gündemine alınması"
kararının Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Haşim KILIÇ'ın karşıoyu ve
OYÇOKLUĞUYLA,
2- Yürürlüğü durdurma isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE, 26.3.1999
gününde karar verildi.
Başkan
Ahmet Necdet
SEZER
|
Üye
Samia AKBULUT
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Lütfi F.
TUNCEL
|
Üye
Nurettin TURAN
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
Üye
Rüştü SÖNMEZ
|
|
|
|
|
DEĞİŞİK
OY GEREKÇESİ
Anayasa Mahkemesi'nin 26.3.1999 günlü, E.1999/14, K.1999/6 sayılı
kararıyla, TBMM'nin İçtüzük değişikliği niteliğinde bulunan 21.3.1999 günlü,
"Seçimlerin yenilenmesi kararının kaldırılmasına ilişkin önergenin
doğrudan Genel Kurul gündemine alınması" kararının Anayasa'ya aykırı
olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Bu karara, aşağıda belirttiğimiz gerekçelerle katılıyoruz.
Değişik oy gerekçemizin açıklanması için öncelikle;
1- Meclis'in, seçimlerin yenilenmesi nedeniyle çalışmalarına
ara vermesi durumunda, bu "ara verme"nin bir "tatil"
niteliğinde olup olmadığının ve böyle bir durumda, Meclis'in daha önce aldığı
seçimlerin yenilenmesi kararını geri alması amacıyla olağanüstü toplantıya
çağrılıp çağrılmayacağının;
2- Anayasa'nın 77. maddesine göre alınan "seçimin
yenilenmesi" kararından, hangi koşullarda dönülebileceğinin;
irdelenmesi yerinde olacaktır.
1- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin seçim dönemi ve süresi
dolmadan seçimin yenilenmesine karar verilmesi ile ilgili kurallar
Anayasa'nın 77. maddesinde; seçimlerin geriye bırakılmasına karar verilmesi ve
ara seçimlerle ilgili kurallar da Anayasa'nın 78. maddesinde belirlenmiştir.
77. maddeye göre, TBMM seçimleri beş yılda bir yapılır.
Ancak, Meclis, beş yıllık süre dolmadan seçimin yenilenmesine
karar verebileceği gibi, Anayasa'da belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca
verilecek karar uyarınca da seçimler yenilenir.
TBMM seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi koşulları,
Anayasa'nın 116. maddesinde belirlenmiş ve bu koşullar oluştuğunda
Cumhurbaşkanının TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar
verebileceği; verilen kararın Resmî Gazete'de yayımlanacağı ve seçime
gidileceği kurala bağlanmıştır.
Anayasa'nın 77. maddesi aşağıdaki hususları kurala bağlamaktadır :
1-TBMM'nin seçimleri beş yılda bir yapılır;
2-Meclis, (beş yıllık) bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine
karar verebilir;
3-Anayasa'da belirtilen koşullarda, Cumhurbaşkanınca verilecek
karara göre de seçimler yenilenebilir;
4-Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin
seçilmesine kadar sürer;
5-Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Kimi Anayasa hukukçularının da (Prof. Dr. Tuncer Karamustafaoğlu)
belirttikleri gibi, Cumhuriyet dönemi anayasalarında Meclisin feshinden söz
edilmemiş, ancak kimi koşulların oluşması durumunda seçimin yenilenmesinden söz
edilmiştir. (1924 Anayasası madde 25; 1961 Anayasası madde 69 ve 1982 Anayasası
madde 77)
Fesih, egemenliği temsil edenleri, egemenliğin sahibi olan halkın
önüne götürmek anlamına gelmektedir. Parlamentolar, temsilî niteliklerini
kaybettikleri ve halkın iradesiyle uyum içerisinde olmadıkları zaman, halka
yeni bir karar vermesi için başvurulabilmektedir. Fesihten sonra seçim gelmekte
ve son sözü yine seçmen söylemektedir.
Çağdaş parlamenter demokrasilerde, yasama meclisleri, belli zaman
süreleri içinde çalışırlar. Bu çalışma döneminin en büyüğüne "yasama
dönemi", ya da "seçim dönemi" denilmektedir. Yasama
meclislerinin, süreleri önceden belirlenmiş, düzenli aralıklarla çalışıp, bu
çalışmalarını tamamladıktan sonra dağılmaları ve yeniden meşruiyet (legalite)
elde etmek için seçime gitmeleri, hürriyetçi, demokratik hukuk devletinin temel
ilkelerindendir.
Anayasa'ya göre, asıl olan seçimlerin beş yılda bir yapılmasıdır.
Bu süre dolmadan önce, Meclisin kendiliğinden seçimlerini yenilemesi için
hiçbir zorlayıcı kural bulunmamaktadır. Ancak;
- Meclisle, hükümet arasında uyumsuzlukların başgöstermesi ve sık
sık hükümetlerin değişmesi;
- Kurulan koalisyon hükümetlerinin güvenoyu almakta zorlanması;
- Meclisin, ülkenin düşünce ve eğilimlerini yansıtamaz duruma
gelmesi;
- Meclisin çalışamaz, işgöremez hale gelmesi;
- Seçim dönemlerinin sonuna yaklaşılması;
- Meclisin iç yapısında, birleşiminde uyumsuzlukların ve
güçsüzlüğün ortaya çıkması ;
- Ülkenin kimi sorunları üzerinde, seçmenin düşünce ve
eğilimlerinin öğrenilmesine gereksinim duyulması;
- Partilerin son seçimlere göre, oy oranlarını artırdıkları ya da
halkın desteğini kaybettikleri kanısına varmaları;
gibi durumlarda, yeniden seçimlere gidilerek, halkın
iradesine başvurulması zorunlu hale gelmektedir.
Bu gibi durumlarda, egemenliğin sahibi olan seçmen, önüne
getirilmiş uyumsuzluğu giderecek ve kararını vererek siyasî gereksinimi
karşılayacaktır.
1982 Anayasası'nın kabulünden sonra yapılan bütün milletvekili
genel seçimlerinde, beş yıllık süre tamamlanmadan yeniden seçmenin hakemliğine
başvurulması gereksinimi duyulmuştur.
Nitekim, son milletvekili genel seçimleri de 24 Aralık 1995
gününde yapılmış, ancak beş yıllık süre tamamlanmadan, TBMM'nin 2.8.1998 günlü,
590 sayılı kararıyla, TBMM genel seçimlerinin yenilenmesine ve seçimlerin,
mahallî idareler genel seçimleriyle birlikte 18 Nisan 1999 günü yapılmasına (11
ret oyuna karşılık 486 kabul oyuyla) karar verilmiştir.
Seçimlerin yenilenmesi konusunda TBMM Başkanlığı'na sunulan
26-27/7/1998 günlü önergelerde özetle :
- 24 Aralık 1995 gününde yapılan milletvekili genel seçimleri
sonucunda hiçbir partinin tek başına iktidara gelemediği;
- 20. Dönem milletvekili genel seçimlerinden sonra, TBMM'de,
milletvekillerinin dağılımında önemli sayılacak değişikliklerin meydana
geldiği;
- Geride bırakılan aylar içerisinde meydana gelen olağandışı
gelişmelerin, millî irade ve demokratik hukuk devletine vaki müdahale ve
dayatmaların, milletin iradesine başvurulması zorunluluğunu ortaya çıkardığı;.
- Bir süreden beri işbaşında bulunan Hükümet'in antidemokratik
yapısı ve azınlık hükümeti oluşu nedeniyle, ülke sorunlarını çözemediği ve
giderek ağırlaşan siyasî, sosyal ve ekonomik koşulların bir erken genel seçimi
zorunlu kıldığı;
- Demokrasilerde siyasî istikrarsızlığın ortadan kaldırılabilmesi
için tek çözümün seçim olduğu, bu nedenle, zaman kaybedilmeden seçimlerin
yenilenmesinin ve milletin iradesine başvurulmasının zorunlu hale geldiği;
hususlarına yer verilmiştir.
Bu hususlar belirtildikten sonra, kendiliğinden seçimlerin
yenilenmesine karar vermiş bir Meclisin, hangi koşullarda ve hangi konular için
toplanabileceğinin ve seçimin yenilenmesi kararından hangi koşullarda
dönülebileceğinin irdelenmesi gerekecektir.
Anayasa'nın 77. maddesinin son fıkrasına göre, yenilenmesine karar
verilen Meclisin yetkileri, yeni meclisin seçilmesine kadar sürer. Yani Meclis,
seçimlerin yenilenmesi nedeniyle çalışmalarına ara vermiş olsa da, yeni
Meclis'in seçimine kadar görevleri ve yetkileri devam edecektir.
TBMM'si, 10.2.1999 günlü, 52. Birleşiminde aldığı kararla,
seçimlerin yenilenmesi nedeniyle tatile girilmesine karar vermiştir. Acaba,
Anayasa'nın ilgili maddelerinde ve TBMM İçtüzüğü'nün 5. ve 6. maddelerinde sözü
edilen "tatil" ve "ara verme" ile seçimlerin yenilenmesi
nedeniyle alınan "tatil" karandaki "tatil" birbiriyle uyum
içerisinde midir' Ya da, Meclis'in yenilenmesi nedeniyle çalışmalarına ara
vermesi bir "tatil" midir' Öncelikle bu hususun irdelenmesi yerinde
olacaktır.
Anayasa'nın 93. maddesine göre Meclis, bir yasama yılında en çok
üç ay tatil yapabilir. Ara verme veya tatil sırasında Meclis;
- Doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine
Cumhurbaşkanınca;
- Doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi
üzerine Meclis Başkanınca;
toplantıya çağrılabilir.
Anayasa'nın, kimi koşulların oluşması halinde Meclisin tatil veya
ara verme durumunda toplanmasını, Cumhurbaşkanının, Meclis Başkanının ve
üyelerinin beşte birinin istemine bağlayan 93. maddesinin yanısıra; kimi
maddelerinde de, toplanma zorunluluğu getirilmiştir. Şöyleki :
1- Anayasa'nın 92. maddesine göre, "Milletlerarası hukukun
meşrû saydığı hallerde savaş hali ilânına ve Türkiyenin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiyede bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin
ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına
derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk
Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir."
TBMM İçtüzüğü'nün 129. maddesinde, bu durumda Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin derhal toplantıya çağrılacağı kurala bağlanmıştır.
2- Anayasa'nın 121. maddesine göre, Anayasa'nın 119. ve 120.
maddeleri uyarınca, olağanüstü hal ilan edilmesine karar verilmesi durumunda,
bu karar Resmî Gazete'de yayımlanır ve hemen TBMM'nin onayına sunulur. Türkiye
Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağrılır.
3- Anayasa'nın 122. maddesinin birinci fıkrasına göre de,
"Anayasanın tanıdığı hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri
ortadan kaldırmaya yönelen ve olağanüstü hal ilânını gerektiren hallerden daha
vahim şiddet hareketlerinin yaygınlaşması veya savaş hali, savaşı gerektirecek
bir durumun başgöstermesi, ayaklanma olması veya vatan veya Cumhuriyete
karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin
bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin
yaygınlaşması sebepleriyle, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulu, Millî Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra, süresi altı ayı
aşmamak üzere yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde
sıkıyönetim ilân edebilir. Bu karar, derhal Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı
gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet
Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağırılır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi gerekli gördüğü takdirde sıkıyönetim süresini kısaltabilir,
uzatabilir veya sıkıyönetimi kaldırabilir."
Anayasa'da ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde sözü edilen
"tatil" ve "ara verme" koşulları, TBMM İçtüzüğünde
belirtilmiştir.
İçtüzüğün 5. maddesine göre tatil, Meclis çalışmalarının belli bir
süre ertelenmesidir.
Bir yasama yılı içerisinde üç aydan fazla tatil yapılamaz.
İçtüzük'ün 6. maddesine göre de, ara verme, TBMM'nin on beş günü
geçmemek üzere çalışmalarını ertelemesidir.
Anayasa'nın 77. maddesi uyarınca, TBMM'nin seçimlerin
yenilenmesine karar vermesi nedeniyle çalışmalarına ara vermesi, gerek
Anayasa'nın ilgili kurallarında, gerekse TBMM İçtüzüğünün 5. ve 6. maddelerinde
sözü edilen tatil ya da ara vermeden ayrı bir hususu yansıtmaktadır. Böyle bir
koşulda ara verme, İçtüzüğün 6. maddesinde sözü edilen ara verme olmadığı gibi,
bir dinlence (tatil) de değildir. Ancak Anayasa'da ve İçtüzük'te bu konuda
bir açıklık bulunmamaktadır. Bu nedenle, öncelikle bu konunun Anayasa ve
İçtüzük'te yeniden düzenlenmesi yerinde olacaktır.
Kuşkusuz burada, önceki bölümde belirttiğimiz, Anayasa'nın 92.,
121. ve 122. maddelerinin irdelenmesindeki ayrık durumu gözönünde bulundurmak
gerekecektir. Anayasa'nın bu maddelerinde belirtilen konular için toplanma ya
da görüşme kısıtlaması getirmek olanaksızdır.
2- Anayasa'nın, seçimlerin yenilenmesiyle ilgili kurallarının
irdelenmesine ve seçimlerin yenilenmesine karar vermiş bir Meclisin sonradan bu
kararından geri dönüp dönemeyeceği konusunun incelenmesine gelince :
Anayasa'nın 77. maddesinde, TBMM'nin seçimlerinin beş yılda bir
yapılacağı, ancak Meclisin bu süre dolmadan, seçimin yenilenmesine karar
verebileceği kurala bağlanmıştır.
1982 Anayasası'nın kabulünden sonra ilk milletvekili genel
seçimleri 6 Kasım 1983 tarihinde yapılmış, ancak bu tarihten sonra yapılan
milletvekili genel seçimlerinin hiçbirinde beş yıllık süre tamamlanamamış ve 25
Kasım 1987; 20 Ekim 1991 ve 24 Aralık 1995 tarihlerinde yapılan seçimlerle
Meclis süresinden önce yenilenmiştir.
Son olarak da, 26-27/7/1998 günlerinde, TBMM Başkanlığı'na sunulan
üç ayrı önergeyle seçimlerin yenilenmesi isteminde bulunulmuştur.
Bu önergelerin görüşülmesinden sonra TBMM'si, 30.7.1998 günlü, 590
sayılı kararıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yenilenmesini
ve seçimlerin, mahallî idareler genel seçimleri ile birlikte 18 Nisan 1999
Pazar günü yapılmasına (11) ret oyuna karşı (486) kabul oyuyla karar vermiştir.
TBMM, 10.2.1999 günlü, 52. birleşiminde aldığı kararla da, 18
Nisan 1999 Pazar günü yapılması kararlaştırılan milletvekili genel seçiminin
kesin sonuçlarının, Yüksek Seçim Kurulu'nca, Türkiye radyo ve
televizyonlarından ilanını takip eden beşinci gün toplanmak üzere, 16.2.1999
gününden itibaren tatile girilmesini kararlaştırmıştır.
Seçimin yenilenmesi kararının alınmasından sonra ;
- 31.7.1998 günlü, 4381 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca, 21.
dönem milletvekili ve mahallî idareler genel seçimlerinin başlangıç tarihi 4 Ocak
1999 olarak belirlenmiş ;
- Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Yasa
uyarınca Yüksek Seçim Kurulu kararıyla, seçimlerde aday olabilmek için kanunen
istifaları veya görevlerinden ayrılmaları gerekenlerin, 11 Ocak 1999 günü mesai
bitimine kadar görevlerinden ayrılmaları gerektiği bildirilmiş ;
- 1 Mart 1999 gününde, 21. dönem milletvekili genel seçimi
nedeniyle, bu seçime katılmaya hak kazanan siyasî partiler tarafından
gösterilmiş adaylarla, seçime bağımsız olarak katılmak üzere başvurmuş adaylara
ilişkin, "Geçici Aday Listeleri" açıklanmıştır.
Tatil devam ederken, 116 milletvekili 8.3.1999 gününde Meclis
Başkanlığı'na başvurarak TBMM'nin, asayiş ağırlıklı kimi konuların görüşülmesi
istemiyle olağanüstü toplantıya çağrılmasını istemişlerdir.
- Bu arada 9.3.1999 gününde, Milletvekili seçimine katılmaya hak
kazanan "Siyasî parti adayları ile Bağımsız adaylara ilişkin kesin aday
listeleri" açıklanmıştır.
- TBMM Başkanlığı'nın çağrısı üzerine Meclis 13.3.1999 günü saat
15.00'te toplanmış, gündemindeki konuları görüşmüş ve olağanüstü toplantı
gündeminin tamamlanmasından sonra da, Anayasa'nın 93. ve TBMM İçtüzüğü'nün 7.
maddeleri uyarınca çalışmalarına devam kararı almıştır.
- 21.3.1999 gününde, TBMM Başkanlığı'na verilen bir önergeyle,
milletvekili seçimlerinin Anayasa'nın 77. maddesinin birinci fıkrasında
öngörülen normal sürede yapılması yolunda Meclis kararı alınması (yani daha
önce alınmış seçimin yenilenmesi kararından dönülmesi) istenilmiştir.
Bu önergenin gerekçe bölümü şöyledir :
"1- 30 Temmuz 1999 günü alınan karar, Anayasa'nın 127.
maddesine uyma gerekçesinde, aslında birleştirilmesi çok zor olan genel ve
yerel seçimleri birleştirmiş ayrıca erken seçim kararının çok önceden alınması
dolayısıyla bu zorluklar daha da artmıştır. Siyasal yaşamı sağlıklı bir zemine
oturtmak ve 1995'te yapılmış Anayasa değişikliklerine uygun bir seçim zemini
hazırlanmadan genel seçime gitmenin sakıncaları da açıktır.
Şimdi ortaya çıkan durum, hem Siyasî Partiler Yasası'nda yapılması
gerekli değişikliklerin yapılmamış olması, hem de zaman darlığı dolayısıyla
başka yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmemiş olması yüzünden bu genel
seçimleri de tartışmalı duruma getirmek tehlikesini taşımaktadır. Bu
nedenle, Anayasa'ya göre belli bir süre içinde yapılması zorunlu olan
yerel seçimlerin genel seçimlerden ayrılması ve genel seçimler bakımından
Anayasa'nın 77. maddesinin birinci fıkrasındaki normal hükme dönülmesi gerekli
görülmüştür.
2- Genel görüşme ve gerekse gensoru görüşmeleri nedeniyle,
Pişmanlık ve Siyasî Partiler Yasası başka olmak üzere acilen sonuçlandırılması
gereken yasaların kanunlaşması için Salı günlerinin de kanun tasarı ve
tekliflerinin görüşülmesi gerekmektedir."
Burada 30.7.1998 tarihinde seçimin yenilenmesi kararı alınmasından
sonra, milletvekili aday listelerinin açıklanmasını takip eden günlerde,
seçimlerin geri bırakılması yolunda girişimlerde bulunulmuş olmasının 1991 ve
1995 seçim dönemlerinde de aynen yaşandığını belirtmek yerinde olacaktır. Bu
tarzda hareket adeta yazılı olmayan bir kural haline getirilmiştir.
Anayasa'da, TBMM'nin seçim dönemi tamamlanmadan, seçimin
yenilenmesine karar verilmesi ve seçimlerin geriye bırakılması konusunda iki
ayrı kural bulunmaktadır.
Anayasa'nın 77. maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
seçimleri beş yılda bir yapılır. Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine
karar verebileceği gibi, Anayasa'da belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca
verilecek karara göre de seçimler yenilenir. Süresi biten milletvekili yeniden
seçilebilir. Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin
seçilmesine kadar sürer.
77. maddenin belirlemesi, Meclis, beş yıllık süre dolmadan da
seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi, Anayasa'da belirtilen şartlar
(AYM.-116) altında Cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de seçimlerin
yenilenebileceği yolundadır.
Kanımızdan ayrık bir durum olmakla birlikte, Anayasa'nın 116.
maddesine göre, Cumhurbaşkanı belirli koşulların oluşması halinde TBMM
Başkanı'na danışarak, seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu karar Resmî
Gazete'de yayımlanır ve seçime gidilir.
Cumhurbaşkanınca seçimin yenilenmesine karar verilmesinden sonra,
bu seçimlerin tekrar geri bırakılması söz konusu olamaz. Zira, Anayasa'nın amir
hükmü, yenilenme kararının Resmî Gazete'de yayımlanacağı ve seçime gidileceği
biçimindedir.
Burada üzerinde durulacak husus, milletvekillerinin, kimi
nedenlere dayanarak kendi iradeleriyle seçimin yenilenmesine karar
vermelerinden sonra bu kararlarından dönerek, tekrar seçimin Anayasa'da
belirlenen beş yıllık sürenin sonunda yapılmasına karar verip veremeyecekleri
sorunudur.
Anayasa'nın 78. maddesinde, savaş sebebiyle yeni seçimlerin
yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, seçimlerin bir
yıl geriye bırakılmasına karar verebileceği hükme bağlanmaktadır.
78. maddede, süresi dolan Meclisin yeni seçimlerinden değil,
"yeni seçimler"in yapılmasından söz edilmiştir. Buradaki "yeni
seçimler" belirlemesi, hem süresinde yapılacak seçimleri hem de 77.
maddede sözü edilen süre dolmadan yapılacak erken genel seçimleri
kapsamaktadır.
77. maddede, Meclisin beş yıllık süre dolmadan, seçimin
yinelenmesine karar verebilmesi için hiçbir koşul öngörülmemiştir. TBMM'nin
kabul edeceği her türlü gerekçe bunun için yeterli olacaktır. 77. maddede
ayrıca, bu karardan herhangi bir biçimde dönülebilmesi de öngörülmemiş ve böyle
bir kurala da yer verilmemiştir. Bu konuda çoğunluğun görüşü, TBMM'ce alınmış
bir kararın aksine bir kural bulunmuyorsa aynı biçimde geri alınabileceği
yolundadır.
Ancak burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin seçimlerinin geriye
bırakılmasıyla ilgili özel bir Anayasa kuralının bulunduğu da gözardı
edilmemelidir. Yukarıda da belirtildiği gibi, 78. madde, yeni seçimlerin
yapılmasına savaş sebebiyle olanak bulunamazsa, seçimlerin bir yıl geriye
bırakılmasına karar verilebileceği yolundadır. "Yeni seçimler" için
bunun dışında bir geriye bırakma yöntemi öngörülmemiştir.
Anayasa'nın 77. maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
seçimlerin süresinden önce bir yenilenmesi kararı alındığında, seçim döneminin
sonu artık belirlenen yeni tarihe çekilmiş olmaktadır. TBMM, seçimin
yenilenmesi kararını aldıktan sonra, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve
Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa uyarınca, bunun uygulanması, egemen bir yargı
organı olan Yüksek Seçim Kurulu'na geçer. Bu durumda, seçim süreci de
kendiliğinden başlar ve devam eder. Artık TBMM'nin, Anayasa'nın 78. maddesinde
kurala bağlanan seçimlerin geriye bırakılmasıyla ilgili özel kural dışında, bu
süreci durdurma yetkisi sona ermiştir. Egemenliğin sahibi olan ulus, bir
Anayasa organı olan Yüksek Seçim Kurulu'nun yönetiminde, egemenliğini
kullanacak ve yeni temsilcilerini seçecektir.
Açıklanan nedenlerle :
1- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin seçimlerin yenilenmesi
nedeniyle çalışmalarına ara vermesinin bir tatil (dinlence) olmadığı; bu
nedenle de, Anayasa ve TBMM İçtüzüğü'nde yer alan ara verme ve tatil
koşullarının dışında; "seçimlerin yenilenmesine" karar verilmesi
nedeniyle Meclisi'in çalışmalarına ara vermesi durumunda uyacağı
koşulların belirlenmesinin, kimi yanlış anlamaları ve uygulamaları önlemesi
yönünden yararlı olacağı;
2- Anayasa'nın 92., 121. ve 122. maddelerinde öngörülen anayasal
zorunluluklar dışında, seçimlerin yenilenmesi nedeniyle kendiliğinden
çalışmalarına ara vermiş ve adeta öz fesih hakkını kullanmış bir meclisin
Anayasa'nın 77. maddesinin son fıkrasında belirtilen yetkilerini hudutsuz bir
biçimde kullanması olanağının bulunmadığı; bu arada seçimlerin yenilenme
kararını geri almak amacıyla Meclis'in toplantıya çağrılamayacağı ve kimi
zorunlu nedenlerle toplanmış olsa bile bu konunun görüşülemeyeceği ;
3- Anayasa'nın 77. maddesinde, beş yıllık süre dolmadan seçimlerin
yenilenmesinin, 78. maddesinde de süresi dolan bir meclisin seçimlerinin geriye
bırakılmasının koşullarının belirlendiği ;
Süresi dolmadan meclisin kendiliğinden seçimlerin yenilenmesine
karar verilmesi durumunda, belirleyeceği seçim gününün, süre sonu olarak
algılanması gerektiği ve bu karardan geri dönebilmek için de Anayasa'nın 78.
maddesinin aradığı "savaş sebebi" koşulunun aranması gerektiği ;
İstenildiği zaman seçimlerin yenilenmesine karar verilebileceği,
ancak aday listelerinin açıklanmasından sonra kimi nedenlerle seçimlerin tekrar
geri bırakılmasına karar verilmesinin, Anayasa'nın 78. maddesine uygun
olmayacağı gibi, bunun anayasal ve siyasal etik açısından da yerinde olmayacağı
;
4- Belirtilen nedenlerle, TBMM'nin, Anayasa'nın 2. maddesine
aykırı bulunarak iptaline karar verilen 21.3.1999 günlü, kararının aynı zamanda
Anayasa'nın 77. ve 78. maddelerine de aykırılık oluşturduğu;
gerekçeleriyle iptal kararına katılmıyoruz.
Üye
Samia AKBULUT
|
Üye
Lütfi F.
TUNCEL
|
KARŞIOY
GEREKÇESİ
Anayasa'nın 95. maddesine göre, TBMM, çalışmalarını yaptığı
İçtüzük hükümlerine göre yürütmektedir. İçtüzük hükümlerinin nasıl
değiştirileceği yine İçtüzükte belirtilmiştir. İçtüzükte belirtilen değişiklik
dışında, "eylemli İçtüzük değişikliği"de Anayasa Mahkemesi'nce kabul
görmüştür. Anayasa Mahkemesi "eylemli" değişikliği kabul etmemiş
olsaydı, İçtüzük niteliğinde görülen kimi TBMM kararları anayasal denetim
dışında kalmış olacaktı. Nitekim, TBMM'nin 30.7.1998 gün ve 590 sayılı kararın
kaldırılmasını öngören önergenin doğrudan gündeme alınmasıyla ilgili 21.3.1999
günlü Genel Kurul kararı, "yeni bir İçtüzük" kuralı olarak
nitelendirilerek anayasal denetimi yapılmıştır. Başka bir anlatımla, TBMM'de
eylemli olarak, "İçtüzüğün 95 inci maddesi gereğince seçimlerin
yenilenmesi kararını değiştiren veya kaldıran önergeler Anayasa Komisyonunda
görüşülmeksizin doğrudan Genel Kurulda karara bağlanır" biçiminde (İçtüzük
niteliğinde) yeni bir kural konulmuştur.
Bu kural, Anayasa hükümlerine uygun olmadığı düşüncesiyle çoğunluk
görüşü gereği iptal edilmiştir. Anayasa'nın 77. maddesinin son fıkrasında,
seçimlerin yenilenmesine karar verilse bile yeni meclis oluşuncaya kadar
meclisin yetkisinin devam edeceği öngörülmüştür. Görev ve yetkisi tüm
fonksiyonları ile devam eden bir meclis, erken bir seçime karar verebileceği
gibi, bu konuda alınmış bir seçim kararını ya da yasasını tekrar değiştirebilir
ya da kaldırabilir. Dava dilekçesinde belirtildiği gibi, alınmış bir erken
seçim kararının değiştirilmesinin mümkün olmadığını ileri sürmek Anayasa'nın
77. maddesine aykırılık oluşturur. Nitekim çoğunluk da bu konuda ileri
sürülen görüşleri kabul etmemiştir.
Yeni bir İçtüzük kuralı niteliğinde görülen uygulama ise
Anayasa'nın 2. maddesine aykırı görülerek iptal edilmiştir. Çoğunluk görüşünde,
"kamu hukukunda bir işlem hangi yöntemle oluşturuluyorsa o işlemin geri
alınması ya da değiştirilmesinde de aynı yöntem ve sürecin uygulanması
gerektiği (usulde paralellik)" belirtilmiştir. Başka bir deyişle, adeta
idari bir işlem niteliğinde görülen TBMM kararı, kamu
hukukundaki "usulde paralellik" ilkesine göre değerlendirilerek
iptal edilmiştir. Usulde paralellik ilkesini anayasal bir norm biçiminde
düşünmek mümkün değildir. Bu ilke, idare hukukunda idari işlemler için kullanılan
bir ölçüdür. Oysa, söz konusu TBMM kararı bir İçtüzük kuralı niteliğinde olup,
denetimi anayasal ilkelere bağlıdır. Anayasa'nın 2. maddesindeki "hukuk
devleti" ilkesine aykırılıktan bahsedilemez. Usulde paralelliği zorunlu
kılan anayasal bir kural yoktur. Hukuk devleti ilkesi içinde yorumlayarak
usulde paralellik yöntemine anayasal değer kazandırılamaz. Bir işlemin
aynı yöntemle geri alınması temenni edilebilirse de anayasal ilke katına
çıkarılamaz. Erken seçim kararının geri alınmasını ya da değiştirilmesini öngören
önergenin Anayasa Komisyonunda görüşülmesini zorunlu kılmak bu Komisyona
anayasal kimlik kazandırır. Oysa, Anayasa'nın 100. maddesinde "Meclis
Soruşturma Komisyonu", ve 162. maddesinde de "Bütçe Komisyonu"
kurulması zorunluluğu dışında hiçbir komisyon Anayasa gereği değildir. İçtüzük
gereğince kurulan komisyonlar yasama faaliyetlerini kolaylaştırıcı,
süratlendirici nitelikte çalışmalar yapan organlardır. Burada görüşülerek
yasalaşan bir konuyu yeniden değiştirmek ya da kaldırmak için aynı komisyonda
görüşülmesini zorunlu görmek, TBMM Genel Kurulu'nun iradesini sınırlamaktır.
Oysa, bu irade ancak anayasal ilkelerle sınırlıdır. Anayasa'da öngörülmeyen bir
komisyonda daha önce görüşülen bir konuyu bu kez orada görüşmeden Genel Kurul
gündemine almak, Anayasa'ya aykırı olmayan yeni bir içtüzük kuralı olduğundan
çoğunluk görüşüne katılmadım.