ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1996/75
Karar Sayısı : 1997/50
Karar Günü : 14.5.1997
R.G. Tarih-Sayı :21.02.2000-23971
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Antalya Vergi Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 31.12.1960 günlü, 193 sayılı "Gelir Vergisi
Kanunu"na 25.5.1995 günlü, 4108 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile eklenen
Mükerrer 111. maddenin biçim ve Anayasa'nın 2., 48. ve 73. maddelerine
aykırılığı savıyla esas yönünden iptali istemidir.
I-OLAY
Talih oyunları salonları işleten ve bu nedenle kurumlar vergisi
yükümlüsü olan davacının, ihtirazî kayıtla verdiği asgarî vergi beyannamesi üzerine
tahsil edilen verginin iadesi istemiyle açtığı davada, davacının Anayasa'ya
aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varan Mahkeme, 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu'na 4108 sayılı Yasa ile eklenen Mükerrer 111. maddenin iptali istemiyle
başvurmuştur.
III-YASA METİNLERİ
A-İtiraz Konusu Yasa Kuralı
31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na 4108 sayılı
Yasa'nın 24. maddesiyle eklenen Mükerrer 111. madde şöyledir :
"2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununa göre talih oyunları
salonları işletmeciliği faaliyetinde bulunan gerçek usulde gelir vergisine tabi
ticari kazanç sahipleri; cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup
edilmek üzere, talih oyunları salonlarında bulundurdukları ilk 6 oyun masasının
her biri için aylık 100 000 000 lira, sonra gelen her oyun masası için ise 75
000 000 lira ve ilk 60 oyun makinesinin her biri için 10 000 000 lira, sonra
gelen her oyun makinesi için ise 7 500 000 lira asgari vergi öderler.
Yukarıda yer alan tutarlar, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o
yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı ile çarpılmak suretiyle yeniden
tespit edilir ve izleyen yılda bu tutarlar esas alınır. Bakanlar Kurulu bu
tutarları 10 katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu yetki, talih oyunları
salonlarının bulunduğu turizm bölge, alan ve merkezleri itibariyle farklı
miktarlar tespit edilmek suretiyle de kullanılabilir.
Aylık dönemler itibariyle hesaplanan bu vergi, müteakip ayın 20
nci günü akşamına kadar gelir vergisi bakımından bağlı bulunulan vergi
dairesine bir beyanname ile beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir. Bir önceki
yıl içinde tahakkuk eden bu vergiler, yıllık beyanname üzerinden bu faaliyete
ilişkin olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir, mahsup edilemeyen
vergiler ise red ve iade edilmez.
Cari vergilendirme dönemine ilişkin ödenmemiş geçici verginin
talih oyunları salonlarından elde edilen kazanca isabet eden kısmının; bu madde
gereğince ödenen asgari vergi kadarki kısmı terkin edilir. Geçici verginin
talih oyunları salonlarından elde edilen kazanca isabet eden kısmı, talih
oyunları salonlarından sağlanan hâsılatın toplam hâsılat içindeki payına göre
hesaplanır.
Yapılan incelemeler sonucunda bu madde gereğince ödenmesi gereken,
geçmiş dönemlere ait asgari verginin eksik beyan edildiğinin tespit edilmesi
halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen veya ikmalen asgari vergi tarh
edilir ve tarh edilen bu vergiye ceza ve gecikme faizi tatbik edilir. Yıllık
beyanname verme süresi geçtikten sonra bu tarhiyat, yıllık beyannamede beyan
edilen kazanç üzerinden hesaplanan vergiyi aşan vergi farkı için yapılır. Bir
önceki dönemde ödenmesi gereken verginin yıllık beyannamede mahsup edilen
tutarı için ise ceza ve mahsup tarihine kadar gecikme faizi aranır.
Talih oyunları salonları işletmeciliği faaliyetinde bulunan
kurumlar vergisi mükellefleri de cari vergilendirme döneminin kurumlar
vergisine mahsup edilmek üzere bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde
asgari vergi öderler.
Bu uygulamanın usul ve esasları Maliye Bakanlığınca tayin ve
tespit olunur."
B-Dayanılan Anayasa Kuralları
İtiraz gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır :
1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
2-"MADDE 48.- Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme
hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal
amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlıyacak
tedbirleri alır."
3- "MADDE 73.- Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere,
malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının
sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur,
değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık,
istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği
yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna
verilebilir."
IV-İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince, Yekta Güngör
ÖZDEN, Güven DİNÇER, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N. SEZER, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN,
Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER, Lütfi F. TUNCEL ve Fulya
KANTARCIOĞLU'nun katılmalarıyla 3.1.1997 gününde yapılan ilk inceleme
toplantısında; başvuran Mahkeme'nin itiraz konusu Mükerrer 111. maddenin biçim
yönünden Anayasa'ya aykırılığı savı incelenmiştir. Anayasa'nın 148. maddesinin
ikinci fıkrasına göre, şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanı ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Bu nedenle,
itiraz yoluyla yapılan başvurularda mahkemeler, biçim yönünden iptal isteminde
bulunamayacaklarından buna ilişkin istemin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle
reddine; dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine;
sınırlama sorununun esas inceleme evresinde ele alınmasına oybirliğiyle karar
verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
İşin esasına ilişkin rapor, başvuru kararı ve ekleri, Anayasa'ya
aykırılığı ileri sürülen yasa kuralları ile aykırılık savına dayanak yapılan
Anayasa kuralları, bunların gerekçeleri ve öteki yasama belgeleri okunup
incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
A- Davada Uygulanacak Kural Sorunu
Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve
Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 28. maddesine göre, mahkemeler, bakmakta
oldukları davalarda uygulayacakları yasa ya da kanun hükmünde kararname
kurallarını Anayasa'ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü
aykırılık savının ciddi olduğu kanısına varırlarsa o hükmün iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne başvurmaya yetkilidirler ancak, bu kurallar uyarınca bir
mahkemenin Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış
ve Mahkeme'nin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen
kuralların da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa
kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya
davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte
bulunan kurallardır.
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na
4108 sayılı Yasa ile eklenen Mükerrer 111. maddenin tümüyle iptalini
istemektedir. Madde, talih oyunları salonları işleten gerçek usulde gelir
vergisine tabi ticarî kazanç sahipleri ile kurumlar vergisi yükümlülerinin
ödeyecekleri asgarî vergiye ilişkin çeşitli durumları düzenlemektedir.
Bakılmakta olan dava, kurumlar vergisi yükümlüsü bulunan davacının, ihtirazi
kayıtla verdiği asgarî vergi beyannamesi üzerine tahsil edilen verginin iadesi
istemine ilişkindir.
Bu nedenle, itiraz konusu maddenin, üçüncü fıkrasının 2. tümcesi
ile dördüncü ve beşinci fıkraları, Mahkeme'nin bakmakta olduğu davada altıncı
fıkra yönünden uygulanma durumunda bulunmadığından bu kurallara yönelik
itirazın başvuran Mahkeme'nin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B-Sınırlama Sorunu
İtiraz konusu maddeye göre, talih oyunları salonlarını işleten
yükümlüler, gerçek usulde gelir vergisine tabi ticarî kazanç sahibi
olabilecekleri gibi kurumlar vergisi yükümlüleri de olabilmektedir.
Bakılmakta olan davada davacı, kurumlar vergisi yükümlüsüdür.
Maddenin altıncı fıkrasındaki gönderme nedeniyle esas incelemenin, birinci,
ikinci, yedinci fıkra ile üçüncü fıkranın birinci tümcesi yönünden yapılmasına
karar verilmiştir.
C- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
Mahkeme, Mükerrer 111. maddenin Anayasa'nın 2., 48. ve 73.
maddelerine aykırılığını ileri sürmüştür.
Sınırlama kararı uyarınca inceleme, itiraz konusu maddenin
birinci, ikinci, altıncı ve yedinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci
tümcesi yönünden yapılacaktır.
1- Anayasa'nın 73. Maddesi Yönünden İnceleme
Mahkeme, Mükerrer 111. maddenin Anayasa'nın 73. maddesindeki malî
güce göre vergi ödeme, vergi yükünün adaletli ve dengeli bir şekilde dağılımı
ve verginin yasallığı ilkelerine aykırılığını ileri sürmüştür.
Mükerrer 111. maddenin birinci fıkrasına göre, asgarî vergi
ödemesi gerekenler, talih oyunları salonları işletmeciliği faaliyetinde bulunan
gerçek usulde gelir vergisine tabi ticarî kazanç sahipleri ile aynı faaliyette
bulunan kurumlar vergisi yükümlüleridir. Asgarî vergi, mükellefin kazancı ne
olursa olsun asgarî düzeyde ve carî vergilendirme döneminin gelir veya kurumlar
vergisinden mahsup edilmek üzere, oyun makinesi ve masası adedine göre
maktu olarak saptanan bir vergidir.
Maddenin ikinci fıkrasında, birinci fıkrada maktu olarak
düzenlenen asgarî vergi miktarlarının ne şekilde artırılabileceği
belirtilmiştir. Buna göre, birinci fıkrada yer alan tutarlar, Vergi Usul Kanunu
hükümleri uyarınca o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı ile çarpılmak
suretiyle tesbit edilerek izleyen yılda bu tutarlar esas alınacaktır. Bakanlar
Kurulu, bu tutarları on katına kadar artırmaya yetkili olup talih oyunları
salonlarının bulunduğu turizm bölge, alan ve merkezleri itibariyle farklı
miktarlar da tesbit edebilecektir.
İkinci fıkranın son tümcesinde, Bakanlar Kurulu'nun artırım
yetkisinin, talih oyunları salonlarının bulunduğu turizm bölge, alan ve
merkezleri itibariyle farklı miktarlar tesbit edilmek suretiyle de
kullanılabileceği öngörülmektedir.
Maddenin üçüncü fıkrasının birinci tümcesinde, aylık dönemler
itibariyle hesaplanan bu verginin, izleyen ayın 20. günü akşamına kadar gelir
veya kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunulan vergi dairesine beyan
edileceği ve aynı süre içinde ödeneceği açıklanmaktadır.
Maddenin altıncı fıkrasında, talih oyunları salonları
işletmeciliği faaliyetinde bulunan kurumlar vergisi yükümlülerinin de, carî
vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere maddedeki
esaslar çerçevesinde asgarî vergi ödeyecekleri belirtilmektedir.
Maddenin yedinci fıkrasına göre de, asgarî vergi ile ilgili
uygulamanın usul ve esasları Maliye Bakanlığı'nca tayin ve tesbit olunacaktır.
Anayasa'nın "Vergi Ödevi" başlıklı 73. maddesinin
birinci fıkrasında, "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere malî gücüne
göre vergi ödemekle yükümlüdür" denilerek kamu giderlerini karşılamak
üzere alınan verginin malî güce göre alınması ve genelliği ilkesi
benimsenmiştir.
Vergide genellik ilkesi, ayırım gözetilmeksizin herkesin elde
ettiği gelir, servet ya da harcamalar üzerinden vergi ödemesidir. Malî güce
göre vergilendirme ise, verginin, yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumlarına
göre alınmasıdır. Bu ilke, malî gücü fazla olanın, az olana oranla daha fazla
vergi ödemesi gereğini belirtir. "Malî güç", Anayasa'da tanımlanmamakla
birlikte, genellikle "ödeme gücü" anlamında kullanılmaktadır. Kamu
maliyesi yönünden gelir, servet ve harcamalar malî gücün
göstergesidir. Verginin, herkesten malî gücüne göre alınması, aynı zamanda
eşitlik ilkesinin vergilendirme alanına yansımasıdır.
73. maddenin ikinci fıkrasında, vergi yükünün adaletli ve dengeli
bir biçimde dağılımı öngörülmüştür. Vergilendirilecek alanların seçimi ve vergi
yükünün adaletli ve dengeli biçimde dağılımı için yükümlülerin kişisel
durumlarının gözetilmesi gerekir. Sermaye iratlarının, ücretlere göre farklı
vergilendirilmesi, en az geçim indirimi, artan oranlı (müterakki)
vergilendirme, çeşitli ayrıklık (istisna) halleri ve bağışıklık (muafiyet)
uygulamaları, vergi yükünün adalete uygun dağılımı ile malî güce göre vergilendirmenin
araçlarıdır.
Maddenin üçüncü fıkrasında, vergi, resim, harç ve benzeri malî
yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı kuralı
yer almaktadır. "Vergilerin yasallığı" ilkesi olarak da
nitelendirilen bu kural uyarınca, vergilendirme yetkisi, yasama organına ait
olup yürütme organının yasal dayanak olmaksızın bir idarî işlemle vergi koyma,
değiştirme ve kaldırma yetkisi yoktur. Ancak, 73. maddenin son fıkrasına göre,
vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin, muaflık, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde yasanın belirttiği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi Bakanlar Kuruluna
verilebilir. Buna göre, Bakanlar Kurulu'na yetki verilirken alt ve üst
sınırların vergi yasasında belirtilmesi gerekmektedir. İtiraz konusu maddenin
birinci fıkrasında belirlenen miktarlar, asgarî verginin alt sınırını
göstermektedir. Maktu olarak saptanan bu tutarlar, yeniden değerleme oranı ile
çarpılmak suretiyle artırılacak, bulunan miktarlar, ikinci fıkranın ikinci
tümcesi uyarınca Bakanlar Kurulu'nca on katına kadar yükseltilebilecektir. Bu
yöntemle tesbit edilecek miktar, asgarî verginin üst sınırını oluşturacaktır.
Yukarıda belirtildiği gibi yeniden değerleme oranları, DİE tarafından bilimsel
verilere dayalı olarak saptanmakta ve yayınlanmaktadır. Vergi Usul Kanunu'nun
298. maddesi gereğince, yeniden değerleme oranının her yıl Aralık ayında Maliye
Bakanlığı'nca Resmî Gazete ile ilân edilme zorunluluğu bulunduğundan keyfi ve
takdiri uygulamalara yol açabilecek bir belirsizlikten söz edilemez. Bakanlar
Kurulu'na verilen yetkinin üst sınırı, Yasa'da belirtilen rakamların on katı
olmaktadır. Böylece Bakanlar Kurulu'na verilen yetki, 73. maddenin son
fıkrasında öngörülen sınırlar içinde kalmaktadır.
Vergi yasalarında yer alan ve mükellefiyetin alt ve üst
sınırlarını belirleyen bazı ölçütler enflasyonun etkisi ile aşınmaktadır. Vergi
yasalarında, enflasyonun etkisini azaltacak bazı düzenlemeler yer almaktadır.
Değişen durumlara göre vergilendirmede hızla karar alınmasını gerektiren,
verginin enflasyondan etkilenerek aşınmasını önleyici tedbirlerden biri de
indeksleme sistemi olup ikinci fıkranın ilk tümcesiyle bu amacın gözetildiği
anlaşılmaktadır. İkinci fıkranın son tümcesinde de, değişik turizm bölge, alan
ve merkezlerinde bulunan talih oyunları salonlarının gelirlerinin farklı olması
nedeniyle, farklı vergi alınmasına olanak tanınması malî güce göre
vergilendirme ilkesine uygun olan bir düzenlemedir.
Üçüncü fıkranın birinci tümcesinde ise talih oyunları
salonlarından tahsil edilecek asgarî verginin beyan ve ödenmesine ilişkin
usuller gösterilmiş olduğundan Anayasa'ya herhangi bir aykırılık görülmemiştir.
Anayasa'nın 73. maddesinde öngörülen "vergilerin
yasallığı" ilkesi uyarınca, vergilendirme yetkisi yasama organına ait olup
yürütme organının yasal dayanak olmaksızın bir idarî işlemle vergi koyma,
değiştirme ve kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Ancak yasama organının, vergi
alanında her konuyu bütün kapsam ve ayrıntılarıyla düzenlemesinin olanaklı bulunmadığı
hallerde, vergilendirmenin temel ögelerini belirleyerek, uygulamaya, tekniğe ve
uzmanlığa ilişkin konularda yürütme organına düzenleyici idarî işlemlerde
bulunma yetkisi verilebilir. Yürütme organına verilen yetki, vergilendirmenin
temel ögelerine ilişkin olmayıp yasayla getirilen düzenlemeyi açıklayıcı ve
tamamlayıcı niteliktedir. Yürütme organı, vergilendirme tekniğine ve
ayrıntılara ilişkin konuları düzenlerken vergi yasalarının sınırları içinde
kalmak zorundadır. İtiraz konusu madde ile getirilen kuralda, yasama organınca
verginin konusu, yükümlüsü, vergiyi doğuran olay, verginin miktarı, ödeme şekli
ve süresi gibi temel ögeler belirlenmiştir. Yedinci fıkradaki kural,
Maliye Bakanlığına uygulamanın teknik ve ayrıntılarına ilişkin hususları düzenleme
yetkisi verdiğinden Anayasa'nın 73. maddesine aykırılık oluşturmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle, itiraz konusu maddenin sınırlama kararı
uyarınca incelenen birinci, ikinci, yedinci fıkraları ile üçüncü fıkranın
birinci tümcesi Anayasa'nın 73. maddesine aykırılık oluşturmadığından itirazın
reddi gerekir.
İtiraz konusu maddenin ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı
olmadığı yönündeki görüşe Güven DİNÇER katılmamıştır.
2- Anayasa'nın 2. Maddesi Yönünden İnceleme
Mahkeme, Mükerrer 111. Maddenin vergi hukukunun temel ilkelerine
ve Anayasa'nın 73. maddesine aykırı olması nedeniyle Anayasa'nın 2. maddesinde
yer alan "hukuk devleti" ve "sosyal devlet" ilkelerine de
aykırılık oluşturduğunu ileri sürmüştür.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin, toplumun
huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı,
Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Başlangıç'ta belirtilen temel ilkelere dayanan
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu belirtilmiştir.
Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren, bu hakları
koruyucu, adaletli bir hukuk düzeni kurup sürdürmekle kendisini yükümlü sayan,
bütün etkinliklerinde hukuka ve Anayasa'ya uyan, işlem ve eylemleri bağımsız
yargı denetimine bağlı olan devlettir. Hukuk devleti ilkesinin gerçekleşmesi
temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvenceye kavuşturulmasına, yasama, yürütme
ve yargı alanına giren tüm işlem ve eylemlerin hukuka uygun olmasına
bağlıdır.
İtiraz konusu kural, Anayasa'nın 73. maddesine ve vergi hukukunun
temel ilkelerine aykırı görülmediğinden 2. maddede yer alan "hukuk
devleti" ve "sosyal devlet" ilkelerine de aykırılık
oluşturmamaktadır. Buna ilişkin itirazın reddi gerekir.
3- Anayasa'nın 48. Maddesi Yönünden İnceleme
Başvuran Mahkeme, itiraz konusu kuralın, Anayasa'nın 48. maddesinde
Devlete bir görev olarak verilen özel teşebbüslerin güvenlik ve kararlılık
içinde çalışmasını sağlama yönünden Anayasa'ya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Anayasa'nın 48. maddesinde, "Herkes, dilediği alanda çalışma
ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet,
özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun
yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri
alır" denilmektedir. Bu kurala göre, Devlet'e verilen görev, özel
teşebbüslerin ulusal ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun
çalışmalarını sağlayacak ekonomik ve sosyal politikaları uygulamaktır.
Vergi, Devletin kamusal gereksinimlerini karşılaması için
egemenlik gücüne dayanarak tek taraflı iradesiyle kişilere yüklediği bir kamu
alacağıdır. Devletin egemenliğini sürdürebilmesi ve Anayasa'nın 48. maddesinde
belirtilen hedeflere ulaşabilmesi için düzenli malî kaynaklara ihtiyacı vardır.
Devletin kendisine yüklenen görevleri ve istenilen kamu hizmetlerini yerine
getirebilmesi için bu hizmetlere karşılık olan kaynakları vergi koyma ve alma
yetkisini kullanarak sağlaması gerekmektedir. Bu yönden vergi koyma
yetkisinin kullanılması, siyasal ve ekonomik bir zorunluluktur. Yasakoyucu,
Devletin bu amacı gerçekleştirmesi yönünde millî ekonominin gereklerine ve
sosyal amaçlara uygun olarak anayasal sınırlar içinde kimi düzenlemeler
getirebileceği gibi bunları değiştirmeye ve kaldırmaya da yetkilidir.
Turizm bölgelerinde talih oyunları salonları işleten, gelir veya
kurumlar vergisi mükelleflerinin, ödeyecekleri asgarî vergi miktarları ile
ödeme usulleri ve zamanını belirleyen itiraz konusu kuralın çalışma özgürlüğünü
kısıtladığından da söz edilemez.
Belirtilen nedenlerle, kuralın, Anayasa'nın 48. maddesine aykırı
bir yönü yoktur. İtirazın reddi gerekir.
VI-SONUÇ
31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na 4108 sayılı
Yasa'nın 24. maddesiyle eklenen "Mükerrer Madde 111"in altıncı
fıkrasının, göndermede bulunulan ve sınırlama kararı uyarınca incelenen aynı
maddenin;
A- Birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının 1. tümcesi ve yedinci
fıkrası yönlerinden Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE,
OYBİRLİĞİYLE,
B- İkinci fıkrası yönünden Anayasa'ya aykırı olmadığına ve
itirazın REDDİNE, Güven DİNÇER'in karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA, 14.5.1997 gününde
karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Başkanvekili
Güven DİNÇER
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
|
|
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Samia AKBULUT
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
|
|
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Ali HÜNER
|
|
|
Üye
Lütfi F.
TUNCEL
|
Üye
Fulya
KANTARCIOĞLU
|
|
|
|
|
KARŞIOY
YAZISI
Gelir Vergisi Kanunu'na 4108 sayılı Yasa'nın 24. maddesi ile
eklenen Mükerrer 111. maddenin ikinci fıkrası çeşitli yönlerden Anayasa'nın
Vergi Hukuku ile ilgili temel ilkelerine ve Anayasa'nın 2. ve 73. maddelerine
aykırıdır.
Anayasanın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında, vergi, resim, harç ve
benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulabileceği, değiştirilebileceği ve
kaldırılabileceği öngörülerek bu konuda mutlak bir yasallık ilkesi
getirilmiştir. Maddenin son fıkrasında ise; muaflık, istisna ve indirim oranlarıyla
ilgili olarak bu oranların aşağı ve yukarı hadlerinde değişiklik yapma
yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiştir.
Anayasa'nın 73. maddesindeki verginin yasallığı ilkesi ülkemizde
1839 yılında ilan edilen Gülhane Hattı Hümayununden beri geçerli siyasal ve
hukuksal bir kuraldır. Verginin yasallığı ilkesine istisna ancak, Anayasa ile
konabilir. 73. maddenin son fıkrasındaki istisna kuralı, konunun yapısı gereği
sınırlı bir uygulama alanı bulmalı ve genişletilmemelidir.
I- Dava konusu kuralla Bakanlar Kuruluna verilen yetkinin
temelinde yatan neden enflasyon nedeniyle gerçek vergiyi alabilmek ve ekonomiye
maliye yoluyla yön vermek arzusudur. Bu tarz haklı gerekçeler için dahi
yasamanın kendi mutlak yetki alanındaki bir konunun yürütmeye devri ancak
Anayasa da yer alan sınırlı kurallarla mümkündür. Anayasa kuralları ile yapılan
devirler istisnai yetkilerdir ve kendi veriliş amacı ile sınırlıdır. Yoksa bir
verginin ebediyen yürütme organınca düzenlenmesine olanak verecek şekilde
yorumlanamazlar.
73. maddede artırım oranları hakkında Anayasa da herhangi bir
sınırlama getirilmemiştir. Anayasada herhangi bir sınırlama getirilmemesi,
yasamanın yürütmeye vergilendirmenin temeli olan vergi nisbeti, istisna ve
muafiyetlerde sınırsız değişiklik yapma imkanını verdiği biçimde yorumlanamaz.
Vergi ile ilgili nispetlerin yürütme organınca her yıl
değiştirilebilmesi bir kaç yıl içinde yasama metninde belirlendiğinin üzerine
yüzlerce kat vergi alma imkanını verir. Bu nispetler ancak ekonomik olaylar
sebebi ile sınırlı bir biçimde ve sınırlı bir zaman süresi için
artırılabilmelidir.
Anayasal denetim, "norm" denetimidir. Her denetim
temelinde bir anlamda yasama organı yetki alanının ve sınırının
tartışılmasıdır. Anayasa'nın vergi konusunda verdiği istisnai bir yetki, temel
Anayasa kuralının anlamını kaybettirecek şekilde geniş ve sınırsız olamaz.
Temel kuralların olduğu yerde, istisnai kuralın anlamı ve varlığı söz konusu
olabilir. İstisnai kuralın kendisi ve uygulanması, temel kuralı kaldırıcı ve
yok edici nitelikte olamaz. Dava konusu Yasa ile Bakanlar Kurulu'nun verilen
yetki zaman ve oran olarak sınırsızdır. 73. madde sınırsız yetkiye müsait
değildir.
II- Fıkranın ilk cümlesinde, yasada belirlenen tutarların Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı ile
çarpılmak suretiyle, yeniden tespit edilmesi öngörülmektedir.
Yeniden değerlendirme, Vergi Usul Kanunu'nun Mükerrer 298.
maddesine göre Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyatlar
genel endeksine göre her yıl Maliye Bakanlığınca tespit edilerek yapılmakta ve
Resmî Gazete'de ilân edilmektedir.
Vergi tutarının her yıl Maliye Bakanlığı'nca belirlenen nispete
bağlanması Anayasa'nın 73. maddesinin ikinci fıkrasındaki verginin yasallığı
ilkesine ve buna istisna getiren beşinci fıkradaki sınırlı yetki kuralına
aykırıdır. Bakanlar Kurulu'na verilen Anayasal yetkinin Yasa ile Maliye
Bakanlığı'na devri anlamına gelir.
III- Bakanlar Kurulu'nun oranlarda değişiklik yapma yetkisi daha
da genişletilerek ikinci fıkranın son cümlesinde, turizm bölge, alan ve
merkezlerinin özelliklerine göre değişik oran tespiti yetkisi haline
getirilmiştir.
Anayasa'daki istisnai kural ile Bakanlar Kurulu'na sadece oran
değiştirme yetkisi için verilmiştir.
Turizm bölgesi, alanı ve merkezleri gibi terimler, vergi hukukunda
belirlenmemiş hukuki açıklıktan, objektiflikten ve genellikten yoksun sektörel
ve ekonomik kavramlardır. Verginin, yasalarla belirlenen kavramlar yerine çoğu
kez belirlenmesi ve açıklanması idari metinlere bırakılmış ve yasalarla
belirlenmemiş kavramlara atıfta bulunularak kendi hukuki zemininden başka bir
alana kaydırılması 73. maddenin hem özüne hem de sözüne aykırıdır.
Yukarıdaki yazılı sebeplerle maddenin ikinci fıkrasının hukuk
devleti ve verginin yasallığı ilkelerine aykırılığı nedeniyle iptali gerekir.
Başkanvekili
Güven DİNÇER
|