"...
II- İTİRAZIN GEREKÇESİ
Mahkeme'nin itiraz gerekçesi şöyledir:
"Dava konusu parselin 16.9.1992 tarihli tesbit tutanağının dayanağı olan 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik geçici 2. maddesinin (e) bendinde, "31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kayıp etmiş yerlerden, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkartılmış sayılır. Bu yerler hakkında bu kanun hükümlerine göre işlem yapılır" hükmü getirilmiştir. Her ne kadar kadastro tesbit tutanağında dava konusu taşınmaz orman sınırları dışarısına çıkartılmamış ise de, kadastronun yapılış nedeni ve beyanlar hanesindeki şerh bu hükme göre düzenlenmiştir. Buna göre, 31.12.1981 tarihinden evvel orman niteliğini kaybetmiş yerler hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu'nun değişik 2. maddesinin (b) bendi gereğince orman sınırı dışına çıkartma işleminin yapılmasına gerek yoktur, bu gibi yerlerde belediye veya valinin istemi üzerine 3402 sayılı kanun hükümleri uygulanarak tesbiti yapılacaktır. Akbaz Belediyesinde bu Kanuna dayanarak Yasa gereği orman sınırları dışına çıkmış sayılan Akbaz Zafer mahallesinde fıkranın son cümlesinde belirtilen "bu yerler hakkında bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır" hükmüne göre aynı Yasa'nın 10. maddesinin (b) bendine göre kadastro çalışmalarının yapılmasını istemiş ve yapılan çalışma sonucunda dava konusu parselin tesbit tutanağı düzenlenmiştir.
3402 sayılı Kadastro ve 6831 sayılı Orman Yasalarının ilgili hükümleri, orman sınırlandırılması kesinleşmiş yerlerde ikinci bir kez kadastro yapılamayacağı, ayrıca bir yerin orman sınırları dışarısına çıkartılmasının orman tahdit komisyonlarınca gerçekleştirileceği kuralını getirmiştir.
Bu durum karşısında yapılan tesbit tutanağının yasal dayanağı, 2981 sayılı Yasa'nın 3290 sayılı Yasa ile değişik geçici 2. maddesinin (e) bendidir. Aksi takdirde Akbaz Belediyesi'nin kadastro tesbit çalışmaları istemesi söz konusu olamayacağı gibi, yapılan kadastro çalışmalarında 3402 sayılı Yasa'nın 6831 sayılı Orman Yasası'nın ilgili hükümleri gereğince Yasa'ya aykırı olacağından davanın bu yasalara göre değerlendirilmesi gerekecektir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, çevresi ile birlikte 2. maddenin (e) bendinde belirtilen şekilde 31.12.1981 tarihinden önce toplu olarak konutlaştığından, bilim ve fen bakımından orman niteliğini kayıp ettiğinden İmar Kanunu'nun hükümlerinin uygulanması gerekecektir.
Anayasamızın 169/2. maddesi ormanların zaman aşımı ile mülk edinilemeyeceği ilkesini getirmiş olup, bu husus Anayasa Mahkemesi'nin 3402 sayılı Yasa'nın 45/2. maddesinin iptaline ilişkin 1987/31 esas, 1988/13 karar sayılı kararı ile de teyit edilmiştir. Kadastro Yasası'nın 45. maddesinin birinci fıkrasına göre 20 yıllık zaman aşımına hak kazanmış olmasına rağmen ormanların özel mülkiyete konu olması yukarıda belirtilen karar ile Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmesine rağmen 2981 sayılı Yasa'nın 3402 sayılı Yasa'ya göre değişik 2 (E) maddesine göre 31.12.1981 tarihinden önce üzerinde toplu yapılaşma meydana gelmiş yerlerin orman niteliğini kayıp edeceği belirtilerek, bu yerler hakkında İmar Kanunu'nun diğer hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiş olup, bu hükümlere göre ise de bu tür yerler üzerine gecekondu yapan şahıslar devredebilecektir. Bu sebeple iptali istenilen Yasa maddesi Anayasa'ya aykırıdır.
Anayasamızın 170. maddesi orman köylüsünün korunması başlığını taşımakta olup bu maddeye göre 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini tamamen kayıp etmiş yerlerin orman sınırları dışına çıkartılması orman köyü halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek, bu halkın yararlanmasına tahsis edildiği ilkesi getirilmiştir.
İptali istenilen 2981 sayılı Yasa'nın değişik geçici 2. maddesinin birinci fıkrasına göre ise 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kayıp etmiş yerler hakkında İmar Kanununun diğer maddelerinin uygulanması gerekir ve İmar Kanunu'nda bu tür yerlerden belediyelerce yapılacak çalışmalar sonucunda zilliyetlerine tapu belgesi verileceğini düzenlemektedir.
Ülkemizde özellikle büyük şehirlerdeki gecekondulaşmanın hazine arazileri üzerindeki etkileri kamuoyunun sürekli gündeminde iken İmar Kanunu'nun iptali istenilen maddelerine göre gecekondulaşma Hazine arazilerinden sonra ormanlar üzerinde de ormanların daraltılması ve yok edilmesi sonucunu doğuracaktır. Orman Kanunu'nun 2. (B) maddesinde göre orman niteliğini kayıp etmiş yerler orman kadastro komisyonları tarafından belirlenerek orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edileceği hükmünü getirmiştir. Bu maddeye göre ormanlara orman niteliğini kayıp edip etmediğinin incelenmesi uzman orman kadastro komisyonları tarafından yapılacaktır. İptali istenilen maddeye göre ise de 31.12.1981 tarihinden önce üzerinde toplu konutlaşma meydana gelen ormanlar hiç bir denetime tabi olmaksızın orman sınırları dışına çıkartılmış sayılacaktır ve bu yerler hakkında yerel yönetimler ve uzman olmayan komisyonlar tarafından İmar Kanunu'nun diğer hükümleri uygulanacaktır. Milli varlık olarak kabul ettiğimiz ormanların bu şekilde hiç bir denetime tabi olmaksızın daraltılması ve yerel yönetimlerin tasarrufuna bırakılması Anayasa'ya aykırı olduğu açıktır. Yukarıda açıklanan sebeplerle ve Anayasa Mahkemesi'nin 1987/31-1988/13 sayılı karar 1.6.1988 tarihli kararında ve karara konu olan mahkeme gerekçesinde de belirtilen sebeplerle 2981 sayılı Yasa'nın 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. maddesinin Anayasa'nın 169. ve 170. maddelerine aykırı olduğu kanaatine varılarak Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına karar verilmiştir.""
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Resmi Gazete tarih/sayı: 28.11.2002/24950
Esas Sayısı : 1995/13
Karar Sayısı : 1995/51
Karar Günü : 27.9.1995
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Hassa Kadastro Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU : 24.2.1984 günlü, 2981 sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun"un Geçici 2. maddesinin 22.5.1986 günlü, 3290 sayılı Yasa'nın 14. maddesiyle değiştirilen (e) bendinin Anayasa'nın 169. ve 170. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
I- OLAY
Orman niteliği taşıması nedeniyle Hazine adına tescili yapılan yerin üzerinde evi bulunan davacının tapuda kendi adına düzeltme yapılması için açtığı davada Mahkeme, 2981sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin 3290 sayılı Yasa'yla değiştirilen (e) bendinin Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme iptali için başvurmuştur.
III- YASA METİNLERİ
A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı
2981 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesinin 3290 sayılı Yasa ile değiştirilen itiraz konusu (e) bendi şöyledir:
"31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş yerlerden şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarılmış sayılır. Bu yerler hakkında bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
İstanbul Adalar ilçesinde de bu hükümler uygulanmakla beraber tarihi eserler dışında 21/7/1983 tarih ve 2863 sayılı Kanunun bu Kanun hükümlerine uymayan hükümleri geçersizdir. Ancak bu alanlarda uygulama, belediyesince yaptırılacak ıslah imar planları ve tip projelerine göre yapılır. Tip projelerini uygulayan hak sahibine tapusu derhal verilir."
B- Dayanılan Anayasa Kuralları
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme'nin dayandığı Anayasa kuralları şunlardır:
1- "MADDE 169.- Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasî propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz."
2- "MADDE 170.- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir.
Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır."
IV- İLK İNCELEME
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince, Yekta Güngör ÖZDEN, Güven DİNÇER, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet Necdet SEZER, Haşim KILIÇ, Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER ve Lütfi F. TUNCEL'in katılmalarıyla 15.3.1995 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasına geçilmesine karar verilmiştir.
Anayasa'nın 152. ve 2949 sayılı Yasa'nın 28. maddelerine göre Anayasa Mahkemesine itiraz yoluyla yapılacak başvurular, başvuran Mahkeme'nin bakmakta olduğu dâvâda uygulayacağı yasa kuralları ile sınırlıdır.
Uygulanacak yasa kurallarından amaç, dâvânın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya dâvâyı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
Başvuru kararında, 22.5.1986 günlü, 3290 sayılı Yasa'nın 14. maddesiyle değiştirilen 24.2.1984 günlü, 2981 sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin (e) bendinin iptali istenilmiştir. Bu bent iki fıkradan ibaret olup, ikincisi özel konumdaki Adalar ilçesini ilgilendirdiğinden, incelemenin birinci fıkrayla sınırlı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
V- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, iptali istenilen Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleriyle diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
2981 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşaa edilmiş ya da inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemler ve buna ilişkin tesbit, değerlendirme ve uygulamanın bu Yasa'ya göre yapılacağı, 10. maddesinde de hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların kayıt sahibi kamu kuruluşunca hak sahiplerine tahsis edilerek tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilip "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği, bu belgenin ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil edeceği belirtilmektedir.
İtiraz konusu kuralı da içeren Geçici 2. maddede ise, imar mevzuatına uygun inşa edilerek kullanma izni alınmış yapı olarak kabul edilen durumlar sayılmış, (e) bendinde de 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş yerlerin, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarılarak bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı öngörülmüştür. Buna göre, (e) bendinde belirtilen yerler hakkında 2981 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak, bunlar ilgililer adına tapuya tescil edilip satışa konu olacaktır.
İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 45. maddesinin 20 yıllık zaman aşımı süresi geçmesi nedeniyle ormanların özel mülkiyete konu olabileceğine ilişkin birinci fıkrasının Anayasa Mahkemesi'nin E.1987/31, K.1988/13 sayılı kararıyla iptal edildiğini, buna karşın, geçici 2. maddenin itiraz konusu (e) bendiyle orman alanlarının özel mülkiyete geçmesine olanak tanındığını belirterek, kuralın Anayasa'nın 169. ve 170. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Anayasa'nın 169. maddesinde, Devlet ormanlarının mülkiyetinin devrolunamayacağı, ormanların korunması ve alanlarının genişletilmesi için Devletçe gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı ve önlemlerin alınacağı, ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme izin verilemeyeceği, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen arazilerin, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında daraltma yapılamayacağı öngörülmüş, 170. maddesinde de, ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve orman bütünlüğünün korunması bakımından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerin alınacağı, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tesbiti ve orman sınırları dışına çıkartılması, orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek ancak bu halkın yararlanmasına tahsis edileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, ormanların tahribinin önlenerek ulusal ekonomiye katkısının sağlanması ve orman köylüsünün üretici haline getirilip kalkındırılması için orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin yalnızca orman köyleri halkının nakli ve yerleştirilmesi amacıyla değerlendirilmesi öngörülmüştür.
Anayasa'nın 169. maddesindeki orman sınırlarının daraltılmasına olanak tanınan iki halde de, orman sınırları dışına çıkarma sonucu elde edilen alanların değerlendirilmesi açısından herhangi bir ayrım yapılamayacağı, bu yerlerden yararlanmaya ilişkin düzenlemelerin Anayasa'nın 170. maddesinde öngörülen amaca uygun yapılması gerekeceği kuşkusuzdur.
Bu durumda yasakoyucunun belirtilen alanların kullanıcılarına veya başkalarına, hattâ orman içi köyler halkına satılmasını veya bu amaçla devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapması olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş yerlerin, orman sınırları dışına çıkarılarak 2981 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması suretiyle satışı ve devri olanağını getiren itiraz konusu kural Anayasa'nın 169. ve 170. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.
VI- SONUÇ
24.2.1984 günlü, 2981 sayılı "İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun"un;
A. 3290 sayılı Yasa ile değişik Geçici 2. maddesinin (e) bendinin sınırlama kararı uyarınca incelenen birinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B. İptal kararı karşısında uygulama olanağı kalmayan ikinci fıkrasının 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesi gereğince İPTALİNE,
27.9.1995 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör ÖZDEN
Başkanvekili
Güven DİNÇER
Üye
İhsan PEKEL
Selçuk TÜZÜN
Ahmet Necdet SEZER
Haşim KILIÇ
Yalçın ACARGÜN
Mustafa BUMİN
Sacit ADALI
Ali HÜNER
Lütfi F. TUNCEL