ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1993/50
Karar Sayısı : 1993/52
Karar Günü : 25.11.1993
R.G. Tarih-Sayı :27.12.1993-21801
İPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet (Anavatan) Partisi Türkiye
Büyük Millet Meclisi Grubu adına Grup Başkanı A. Mesut Yılmaz.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 16.9.1993 günlü Resmî Gazete'nin Mükerrer
sayısında yayımlanan 511 sayılı "Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin Anayasa'nın 2., 7., 87.,
91. ve 153. maddelerine aykırılığı savıyla iptali istemidir.
II- YASA METİNLERİ :
A. İptali İstenilen Kurallar :
İptali istenilen 511 sayılı "Devlet Planlama Teşkilatı
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" şöyledir:
"Devlet Planlama Teşkilatının yeniden düzenlenmesi; 24/6/1993
tarihli ve 3911 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulunca
10/8/1993 tarihinde kararlaştırılmıştır.
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, kaynakların
verimli kullanılması ve kalkınmanın hızlandırılması amacıyla ülkenin ekonomik,
sosyal ve kültürel planlama hizmetlerinin bir bütünlük içerisinde etkin,
düzenli ve süratli olarak görülebilmesi için Devlet Planlama Teşkilatının
kurulmasına, teşkilat ve görevlerinedair esasları düzenlemektir.
Devlet Planlama Teşkilatı Başbakana bağlı olup, Başbakan bu
teşkilatın yönetimi ile ilgili yetkilerini gerekli gördüğü takdirde bir Devlet
Bakanı vasıtasıyla kullanabilir.
Görev
MADDE 2.- Devlet Planlama Teşkilatının görevleri şunlardır:
a) Ülkenin doğal, beşeri ve iktisadi her türlü kaynak ve imkanlarını
tespit ederek, takip edilecek iktisadi, sosyal ve kültürel politika ve
hedefleri belirlemekte Hükümete müşavirlik yapmak,
b) Hükümetçe belirlenen amaçlar doğrultusunda kalkınma planları
ile yıllık programları hazırlamak,
c) Bakanlıkların ve kamu kurum ve kuruluşlarının iktisadi, sosyal
ve kültürel politikayı ilgilendiren faaliyetlerinde koordinasyonu sağlamak,
uygulamayı etkin bir biçimde yönlendirmek ve bu konularda Hükümete müşavirlik
yapmak,
d) Uluslararası kuruluşlarla iletişim içerisinde çalışarak ileriye
dönük stratejiler geliştirmek ve topluma perspektif sağlayan politika
önerilerini katılımcı bir yaklaşımla belirleyerek özel kesim için orta ve uzun
dönemde belirsizlikleri giderici genel bir yönlendirme görevini yerine
getirmek,
e) Kalkınma planlarının ve yıllık programların başarı ile
uygulanabilmesi için ilgili kurum ve kuruluşların ve mahalli idarelerin kuruluş
ve işleyişlerinin iyileştirilmesi konusunda görüş ve tekliflerde bulunmak,
f) Kalkınma planlarının ve yıllık programların uygulanmasını
izlemek ve koordine etmek, değerlendirmek ve gerektiğinde kalkınma planlarında
ve yıllık programlarda usulüne uygun değişiklikler yapmak,
g) Maliye, para, dış ticaret ve kambiyo politikalarının kalkınma
planı ve yıllık programların hedefleriyle uyum içinde uygulanması konusunda
Hükümete müşavirlik yapmak,
h) Özel sektör ve yabancı sermaye faaliyetlerinin plan hedef ve
amaçlarına uygun bir şekilde yürütülmesini düzenleyecek teşvik ve yönlendirme
politikalarının genel çerçevesini hazırlamak ve Hükümete teklif etmek,
ı) Kalkınmada öncelikli yörelerin daha hızlı bir şekilde
gelişmesini sağlayacak tedbirleri tespit ve teklif etmek, uygulamayı izlemek ve
koordine etmek,
j) Kalkınma planı ve yıllık programlardaki ilke ve hedeflere uygun
olarak, uluslararası ekonomik kuruluşlarla ilişkilerin geliştirilmesinde, temas
ve müzakerelerin yürütülmesinde gerekli görüş ve tekliflerde bulunmak,
k) Bölgesel veya sektörel bazda gelişme programları hazırlamak ve
bu amaçla Müsteşarın teklifi ve Başbakanın onayı ile geçici çalışma grupları
kurmak,
Teşkilat
MADDE 3.- Devlet Planlama Teşkilatı, Yüksek Planlama Kurulu ile
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından meydana gelir.
Müsteşarlığın merkez teşkilatı ekli (1) sayılı cetvelde
gösterilmiştir.
Yüksek Planlama Kurulu
MADDE 4.- Yüksek Planlama Kurulu, Başbakanın başkanlığında,
Başbakanın belirleyeceği sayıda Bakanlar ile Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarından meydana gelir. Başbakanın bulunmadığı toplantılara Başbakanın
uygun göreceği Devlet Bakanlarından biri başkanlık eder.
Kurulun görüşeceği konuların mahiyet ve özelliğinin gerektirdiği
durumlarda, Kurula Başkan tarafından diğer Bakanlar ve Kamu görevlileri de
çağrılabilir.
Kurulun sekreterya hizmetleriDevlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığınca yürütülür.
Yüksek Planlama Kurulunun Görevleri
MADDE 5.- Yüksek Planlama Kurulunun görevleri şunlardır:
a) İktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı planlamada ve politika
hedeflerinin tayininde Bakanlar Kuruluna yardımcı olmak ve hazırlanacak
kalkınma planları ile yıllık programları, Bakanlar Kuruluna sunulmadan önce,
belirlenen amaçlara uygunluk ve yeterlik bakımından incelemek,
b) Ülkenin yurt içi ve yurt dışı ekonomik hayatıyla ilgili
konularda yüksek düzeyde kararlar almak,
c) Kalkınma planı ve yıllık programlar çerçevesinde kamu iktisadi
teşebbüsleri ile ilgili her türlü kararları almak,
d) Yatırım ve ihracatın teşvikine ilişkin esasları tespit etmek,
e) Kanunlarla ve diğer mevzuatla verilen işleri karara bağlamak,
f) Toplu Konut İdaresinin gelecek yıl programları ile yıl içinde
programların uygulanmasını değerlendirerek varsa aksaklıkları giderecek
tedbirleri almak, yıl sonunda da o yıl içinde yapılan uygulamaları
değerlendirmek amacıyla yılda en az iki defa Başbakanın uygun göreceği
tarihlerde toplanmak,
Müsteşarlık Teşkilatı
MADDE 6.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı; merkez teşkilatı
ile yurtdışı teşkilatından meydana gelir.
Müsteşar
MADDE 7.- Müsteşar, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının en
üst amiridir. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Başbakana veya görevlendireceği
Devlet Bakanına bağlı olup, Müsteşarlığın faaliyetlerini sevk ve idare ile
görevlidir.
Müsteşarlık Müsteşara yardımcı olmak üzere üç Müsteşar Yardımcısı
ile bir Genel Sekreter görevlendirilebilir.
Anahizmet Birimleri
MADDE 8.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığındaki ana hizmet
birimleri şunlardır:
a) Yıllık Programlar ve Konjoktür Değerlendirme Genel Müdürlüğü,
b) Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü,
c)Yatırımlar Sektör Programları ve Koordinasyonu Genel Müdürlüğü,
d) Yapısal Uyum Sosyal Politikalar ve Koordinasyon Genel
Müdürlüğü,
e) Kalkınmada Öncelikli Yöreler ve Bölgesel Gelişme Genel
Müdürlüğü,
f) Avrupa Topluluğu ile İlişkiler Genel Müdürlüğü,
g) Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü,
h) Ekonomik ve Sosyal Yönetim Bilgi Merkezi Dairesi Başkanlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı anahizmet birimlerinde
gerektiğinde sürekli veya geçici özel ihtisas komisyonları kurulabilir.
Yıllık Programlar ve Konjoktür Değerlendirme Genel Müdürlüğü
MADDE 9.- Yıllık Programlar ve Konjoktür Değerlendirme Genel
Müdürlüğü; konjoktür, kamu maliyesi, ödemeler dengesi, para, banka ve mali
piyasalar konularında gerekli araştırmaları yapmak suretiyle yıllık
programların makro dengelerini oluşturmak, kalkınma planlarının hazırlanmasına
katkıda bulunmak; konjoktürel gelişmeleri izlemek, değerlendirmek ve bu
çerçevede gerekli politika önerilerindebulunmak, uluslararası kuruluşlarla
temas ve müzakerelerde görev alanına giren konularda görüş vermek ve
tekliflerde bulunmakla görevlidir.
Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel Müdürlüğü
MADDE 10.- Ekonomik Modeller ve Stratejik Araştırmalar Genel
Müdürlüğü; ekonomik modeller, dünya ekonomisi, ulusal ve uluslararası
stratejiler konusunda araştırmalar yapmak, geliştirdiği makro modelleri ile
ekonomik ve sosyal politikaların uzun dönemli etkilerini tahmin etmek, dünya
ekonomisi ve bölgesel entegrasyonlara ilişkin gelişmeleri ve stratejileri
izlemek ve bunlara yönelik alternatif hazırlamak suretiyle kalkınma planlarının
makro dengelerini oluşturmak, yıllık programların hazırlanmasına katkıda
bulunmak, kalkınma planlarının uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek, bu
konularla ilgili uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakerelerde görüş ve
tekliflerde bulunmakla görevlidir.
Yatırımlar Sektör Programları ve Koordinasyonu Genel Müdürlüğü
MADDE 11.- Yatırımlar Sektör Programları ve Koordinasyonu Genel
Müdürlüğü; tarım, madencilik ve enerji, imalat sanayii, ulaştırma-haberleşme,
hizmetler, insan kaynakları, eğitim ve kültür, sağlık ve sosyal güvenlik,
yerleşme ve şehirleşme, diğer ekonomik ve sosyal sektörler ile proje geliştirme
ve değerlendirme konularında çalışma ve araştırmalar yapmak suretiyle kalkınma
planları ve yıllık programların hazırlanmasına katkıda bulunmak, bu sektörlerle
ilgili olarak ileriye dönük stratejiler geliştirmek, kamu yatırım programının
hazırlanması, izlenmesi ve yıl içinde revizyonu ile ilgili tüm işlemleri
yapmak, uygulamayı yönlendirmek, plan ve programların uygulanması sırasında
kamu ve özel kesim kuruluşları arasında gerekli koordinasyonu sağlamak ve bu
amaçla kurum ve kuruluşların üst düzey yetkili temsilcilerinin katılacağı
muhtelif komisyonlar kurmak, uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakerelerde
görüş ve tekliflerde bulunmakla görevlidir.
Yapısal Uyum Sosyal Politikalar ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü
MADDE 12.- Yapısal Uyum Sosyal Politikalar ve Koordinasyon Genel
Müdürlüğü; sanayileşme, dış ticaret, teşvik ve yönlendirme, ekonomik ve sosyal
uyum, kurumsal ve hukuki düzenlemeler konularında gerekli çalışma ve
araştırmaları yapmak suretiyle kalkınma planları ve yıllık programların
hazırlanmasına katkıda bulunur. Bu çerçevede, ekonomide genel olarak
verimliliği artırmak ve sürdürülebilir bir büyüme ortamını sağlayabilmek
amacıyla bilim ve teknoloji, çevre, rekabet politikaları, küçük ve orta ölçekli
sanayi, esnaf ve sanatkar, kırsal kesime yönelik politikaları, çalışma hayatı,
gelir dağılımı ve refah politikaları ve diğer yapısal konularda araştırmalar
yaparak politika önerilerini geliştirmek, yapısal uyum politikalarının
uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek sosyal sorunların çözümü amacıyla
projeler geliştirmek, uygulamayı yönlendirmek, kurumsal ve hukuki
düzenlemelerle ilgili görüş vermek, görevi ile ilgili alanlarda kamu ve özel
kesim kuruluşları arasında gerekli koordinasyonu sağlamak ve bu amaçla kurum ve
kuruluşların üst düzey yetkili temsilcilerinin katılacağı muhtelif komisyonlar
kurmak, uluslararası kuruluşlarla temas ve müzakerelerdegörüş ve tekliflerde
bulunmakla görevlidir.
Kalkınmada Öncelikli Yöreler ve Bölgesel Geliştirme Politikaları
Genel Müdürlüğü
MADDE 13.- Kalkınmada Öncelikli Yöreler ve Bölgesel Geliştirme
Politikaları Genel Müdürlüğü; il ve ilçe bazında araştırma ve planlama
çalışmaları yapmak, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bu konularda yapacakları
çalışmaların kalkınma planları ve yıllık programlarla tutarlılığını sağlamak,
uygulamayı yönlendirmek, kalkınmada öncelikli yöreleri ve ihtiyaçlarını tespit
etmek, bu yörelerin özelliklerini dikkate alarak daha hızlı gelişme sağlanması
amacıyla gerekli çalışmaları yapmak ve görev alanına giren konularda görüş
vermek ve öneriler geliştirmekle görevlidir.
Avrupa Topluluğu İle İlişkiler Genel Müdürlüğü
MADDE 14.- Avrupa Topluluğu ile İlişkiler Genel Müdürlüğü; Avrupa
Topluluğu ile ilişkilerde ekonomik, sosyal, hukuki ve diğer konularda Hükümet
tarafından tespit edilecek hedef ve politikalarla ilgili çalışmaları yapmak ve
önerilerde bulunmak, ihtiyaç duyulan inceleme ve araştırmaları yapmak veya
yaptırmakla görevlidir.
Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü
MADDE 15.- Dış Ekonomik İlişkiler Genel müdürlüğü; İslam ülkeleri
arasında ekonomik ve ticari işbirliği amacıyla kurulan teşkilatlarla ilgili
gerekli çalışmaları yapmak, bu teşkilatların daimi nitelikteki kurullarının
gerektiğinde sekreterya hizmetlerini yürütmek, bölgesel, çok taraflı ve ikili
ilişkilerin kalkınma planları ve yıllık programlarda belirtilen ilke, hedef ve
politikalarla uyumlu ve etkili bir şekilde yürütülmesi içingerekli çalışmaları
yapmak, gelişmekte olan ülkelerin kalkınma çabalarına yardımcı olmak amacıyla
bu ülkelere yönelik teknik yardım faaliyetlerini yürütmekle görevlidir.
Ekonomik ve Sosyal Yönetim Bilgi Merkezi Dairesi Başkanlığı
MADDE 16.- Ekonomik, sosyal ve kültürel politikaları ve hedefleri
belirlemekte Hükümete müşavirlik görevinin etkin bir şekilde yerine getirilmesi
amacıyla Müsteşarlık bünyesinde, bilgilerin daha hızlı bir şekilde
kullanıcılara sunulmasını sağlayacak Ekonomik ve Sosyal Yönetim Bilgi Merkezi
kurulur.
Merkezin çalışma esasları Müsteşarlıkça düzenlenir.
Ekonomik ve Sosyal Yönetim Bilgi Merkezi Dairesi Başkanlığı;
kalkınma planları ve yıllık programların ekonomik, sosyal ve kültürel politika
ve hedeflerinin etkin bir şekilde belirlenmesi amacıyla gerekli bilgileri
ulusal ve uluslararası kuruluşlardan sağlamak, bu bilgileri kullanıcılara
sunmak, Müsteşarlık bilgisayar sistemlerinin etkin olarak kullanılması için
gerekli tedbirleri almakla görevlidir.
Yurtdışı Teşkilatı
MADDE 17.- DevletPlanlama Teşkilatı Müsteşarlığı, görevi ile
ilgili olarak uluslararası ekonomik kuruluşlar ile ekonomik açıdan önemli dış
merkezlerde yurtdışı teşkilatı kurabilir.
Müsteşarlığın yurtdışı teşkilatında görevlendirilecek personelin
unvanları ile kadro dereceleri Ek-2 sayılı listede gösterilmiştir. Yurtdışı
birimlerin ihdası, cetvelde kayıtlı unvanların derecesi ve hangi temsilcilikler
nezdinde kurulacağı Başbakan tarafından tespit edilir. Yeni yurtdışı birimleri
kurulması gerektiğinde ilgili mevzuat hükümleriuygulanır.
Danışma Birimleri
MADDE 18.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığındaki danışma
birimleri şunlardır:
a) Müsteşarlık Müşavirleri,
b) Hukuk Müşavirliği,
Müsteşarlık Müşavirleri
MADDE 19.- Teşkilatta özel önem ve öncelik taşıyan konularda
çalıştırılmak üzere en fazla otuz Müşavir görevlendirilebilir.
Hukuk Müşavirliği
MADDE 20.- Hukuk Müşavirliğinin görevleri şunlardır:
a) Müsteşarlık birimlerinden sorulan hukuki konular ile hukuki,
mali, cezai sonuçlar doğuracak işlemler hakkında görüş bildirmek,
b) Müsteşarlığın menfaatlerini koruyucu, anlaşmazlıkları önleyici
hukuki tedbirleri zamanında almak, anlaşma ve sözleşmelerin bu esaslara uygun
olarak yapılmasına yardımcı olmak,
c) 8 Ocak 1943 tarihli 4353 sayılı Kanun hükümlerine göre adli ve
idari davalarda gerekli bilgileri hazırlamak ve Hazineyi ilgilendirmeyen idari
davalarda Müsteşarlığı temsil etmek,
Yardımcı Birimler
MADDE 21.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında destek
hizmetleri, Personel, İdari ve Mali İşler, Yayın ve Temsil Daire Bakanlıkları
tarafından yerine getirilir.
Savunma uzmanlığı, özel Kanunda ve diğer kanunlarda gösterilen
görevleri yerine getirir.
Bilgi Toplama
MADDE 22.- Devlet Planlama Teşkilatı, görevleri ile ilgili olarak
gerekli gördüğü bilgileri bütün kamu kurum ve kuruluşlarından ve diğer gerçek
ve tüzel kişilerden doğrudan istemeye yetkilidir. Kendilerinden bilgi istenen
bütün kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek tüzel kişiler bu bilgileri
zamanında vermekle yükümlüdür.
Bu şekilde elde edilen bilgilerden ticari sır niteliğinde
olanların gizliliğine uyulur.
İşbirliği
MADDE 23.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı bilgi toplamada,
planların hazırlanmasında ve uygulamanın izlenmesinde, bakanlıklar, kamu kurum
ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu kurumu niteliğindeki
kuruluşlar ve özel kesim üst düzey kuruluşları ile yakın işbirliği içinde
bulunur.
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, kalkınma planlarının ve
yıllık programların hazırlanması, uygulanması ve izlenmesi safhalarında gerekli
olan verileri, bunların toplanmasında ve değerlendirilmesindeki amaç ve zaman
aralıkları ile bu verilerin sunulma şeklini tespit eder.
Devlet İstatistik Enstitüsü, plan ve programların hazırlanmasında
gerek duyulan bilgileri zamanında ve yeterli kapsamda sağlamak amacıyla Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ile yakın işbirliği içinde çalışır.
İktisadi, Sosyal ve Kültürel Hedefler İle Politikaların Tespiti
MADDE 24.- İktisadi, sosyal ve kültürel hedefler ile politikaların
belirlenmesine esas teşkil edecek hususlar Yüksek Planlama Kurulunda
görüşülerek tespit edilir.
Bu suretle tespit edilen esaslar Bakanlar Kurulunda öncelikle
görüşülerek karara bağlanır.
Kalkınma Planının Hazırlanması
MADDE 25.- Başbakan veya ilgili Bakan, Bakanlar Kurulunun
onayladığı esaslar ve hedefler çerçevesinde kalkınma planı ve yıllık
programların hazırlanması konusunda Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığına
direktif verir.
Kalkınma Planının Kabulü
MADDE 26.- Kalkınma planının Başbakanlığa sunulmasından itibaren
bir hafta içinde Yüksek Planlama Kurulu toplanır. Kurul bu planı inceleyerek,
planın kabul edilmiş bulunan ana hedeflere uygun olup olmadığını bir raporla
Bakanlar Kuruluna bildirir. Plan Bakanlar Kurulunda incelenerek kabul
edildikten sonra TBMM'nin onayına arz olunur.
Yıllık Programların Hazırlanması ve Kabulü
MADDE 27.- Yıllık Programlar Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığınca hazırlanarak Yüksek Planlama Kuruluna sunulur. Bu Kurul
programları inceleyerek bir raporla Bakanlar Kuruluna sunar. Bakanlar Kurulunda
kabul edilen yıllık programlar kesinleşmiş olur. Yıllık programlar ile birlikte
orta vadeli tahminler de sunulur.
Yıllık programlar, bütçeler ile iş programlarından önce
hazırlanır. Bütçelerle iş programlarının hazırlanmasında yıllık programlarda
kabul edilmiş olan esaslar dikkate alınır.
Bütçelerin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi sırasında,
birden fazla yılı kapsayan ve Kalkınma Planı ve Yıllık Programların bütünlüğünü
ilgilendiren yatırım projelerinin Programa ilave edilmesinde, Kalkınma
Planlarının Yürürlüğü Konması ve Bütünlüğünün Korunması Hakkında 3067 sayılı
Kanunun 2' nci maddesinde yer alan esas ve usullere uyulur.
Yıllık programlarda yer alan makro politikaların uyum içinde
yürütülmesini sağlamak amacıyla Bakanlar Kuruluna değerlendirme raporları
sunulur.
Koordinasyon
MADDE 28.- Müsteşarlık, kabul edilen planların, yıllık
programların ve projelerin uygulanmasındaki uyum ve işbirliğini sağlar.
Plan, yıllık program ve proje uygulaması, Teşkilatça zaman zaman
gözden geçirilerek elde edilen sonuçlar değerlendirilir ve alınması gerekli
tamamlayıcı tedbirler, belirli devrelerde hazırlanacak raporlarla Bakanlar
Kuruluna sunulur.
Yetki Devri
MADDE 29.- Müsteşar ve her kademedeki teşkilat yöneticileri,
sınırlarını açıkça belirlemek kaydıyla yetkilerinden bir kısmını yazılı olarak
astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden amirin sorumluluğunu
kaldırmaz.
Sözleşmeli Personel
MADDE 30.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında Müsteşar,
Müsteşar Yardımcısı, Genel Sekreter, Genel Müdür, Müsteşar Müşaviri, Genel
Sekreter Yardımcısı, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı, Müsteşarlık
Müşaviri, Hukuk Müşaviri, Planlama Uzmanı, Şube Müdürü, Planlama Uzman
Yardımcısı kadroları karşılık gösterilmek kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki
hükümlerine bağlı olmaksızın sözleşmeli personel istihdam edilebilir.
Yabancı uzmanlarda sözleşmeli olarak istihdam edilebilir.
Bu suretle çalıştırılacakların sözleşme usul ve esasları ile ücret
miktarı ve her çeşit ödemeler Bakanlar Kurulunca tespit edilir.
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı personeli Başbakanlık
merkez teşkilatında çalışan personelin maaş ve ücretleri dışında yararlandığı
fazla çalışma ücreti ve benzeri diğer mali haklardan aynen yararlanır.
Planlama Uzman Yardımcılığına Atama
MADDE 31.- Planlama Uzman Yardımcılığına atanabilmek için 657
sayılı Devlet Memurları Kanununda sayılanlara ilave olarak aşağıdaki nitelikler
aranır;
a) Planlama hizmetlerinin gerektirdiği niteliklere sahip olmak,
b) En az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,
c) Yapılacak yarışma ve yeterlik sınavında başarılı olmak,
d) Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde 30 yaşını
doldurmamış olmak,
Uzman Yardımcılığı giriş sınavında İngilizce, Fransızca veya
Almanca dillerinin birinden yapılacak yabancı dil sınavında alınacak derece
ağırlıklı olarak dikkate alınır.
Planlama Uzman Yardımcılığı giriş sınavında iki kez başarılı
olamayanlar bir daha sınava alınmazlar.
Planlama Uzmanlığı
MADDE 32.- 31'inci maddeye göre Planlama Uzman Yardımcılığına
atananlar, en az 3 yıl çalışmak ve olumlu sicil almak kaydıyla açılacak mesleki
yeterlik ve lisan sınavına girmek hakkını kazanırlar. Mesleki yeterlik ve lisan
sınavında başarılı olanlar "Planlama Uzmanı" unvanını alırlar.
Planlama uzmanlık sınavında iki kez başarılı olamayanlar Planlama
Uzman Yardımcılığı unvanını kaybederler.
Planlama uzman yardımcılığı sınavı ile planlama uzmanlığı
sınavının şekli ve uygulama esasları ile uzmanlık kademelerinin süre; esas ve
usulleri yönetmelikle düzenlenir.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Personelin Görevlendirilmesi
MADDE 33.- Genel ve katma bütçeli daireler, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunlara bağlı kuruluşlar ve
müesseselerde çalışanlardan durumları yönetmelikteki şartlara uygun olanlar,
kurumlarının muvafakatı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında
sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler.
Müsteşarlığın bu konudaki talepleri, ilgili kurum ve kuruluşlarca
öncelikle sonuçlandırılır. Bu personel kurumundan aylıksız izinli sayılır.
İzinli oldukları sürece memuriyetleri ile ilgili özlük hakları devam ettiği
gibi, bu süreler kendi kurumlarında çalışmış gibi değerlendirilerek terfi veemekliliklerinde
hesaba katılır ve herhangi bir işleme gerek kalmaksızın terfileri süresinde
yapılır.
Ayrıca, birinci fıkrada belirtilen kurum ve kuruluşlarda görevli
personel; aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer sosyal hak ve
yardımları kurum ve kuruluşlarınca ödenmek kaydıyla geçici olarak Devlet
Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında görevlendirilebilir. Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığının bu konudaki talepleri, kurum ve kuruluşlarca
öncelikle sonuçlandırılır.
Üniversite Öğretim Elemanlarının Görevlendirilmesi
MADDE 34.- Uzmanlık isteyen işlerde durumları, bu Kanun Hükmünde
Kararnameye göre çıkarılacak yönetmelikteki şartlara uygun olan üniversite
öğretim elemanları, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 38' inci maddesine
göre görevlendirilebilir.
Sözleşme İle Araştırma, Etüt ve Proje Yaptırma
MADDE 35.- Müsteşarlık, görevleri ile ilgili olarak ihtiyaç
duyduğu konularda araştırma, etüt ve proje ile uluslararası ikili ve çok
taraflı temas ve toplantılar düzenleme ve bunlarla ilgili her türlü mal ve
hizmetlerin sağlanması gibi işleri yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilere
sözleşme veya pazarlık suretiyle yaptırabilir ve bu konularla ilgili mal ve
hizmet satın alabilir.
Bu hususta 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.
YurtDışına Gönderilecek Personel
MADDE 36.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Teşkilatta
görevli elemanlarını uzmanlık alanlarındaki mesleki bilgi ve tecrübelerini
geliştirmek ve ihtisas yapmak üzere 657 sayılı Kanundaki kısıtlamalara tabi
olmadan yurt dışına gönderebilir.
Yurt dışına eleman gönderilmesinin usul ve esasları Müsteşarlıkça
hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
Atama
MADDE 37.- 23.4.1981 gün ve 2451 sayılı Kanunun hükümleri dışında
kalan memurların atanmaları Başbakan veya ilgili Bakan tarafından yapılır.
Ancak Başbakan veya ilgili Bakan atama yetkisinin bir bölümünü Müsteşara
devredebilir.
Yurt dışı kadrolara sürekli görevle atanabilmek için Müsteşarlık
birimlerinde en az üç yıl fiilen çalışmış olmak şarttır.
Yurt dışı kadrolara atamaya ilişkin esaslar Müsteşarlıkça
hazırlanacak yönetmelikle tespit edilir.
Kadrolar
MADDE 38.- Kadroların tespit, ihdas, kullanma ve iptali ile
kadrolara ait diğer hususlar 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname hükümlerine göre düzenlenir.
Döner Sermaye İşletmesi Kurulması
MADDE 39.- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında,
Müsteşarlığın faaliyet alanına giren konularda gerçek ve tüzel kişilere
verilecek hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla döner sermaye işletmesi
kurulabilir.
a) Döner sermaye işletmesinin kuruluş sermayesi 1.500.000.000 TL.'dır.
Bu meblağın 750.000.000 TL.'sı Genel Bütçeden, geri kalan kısmı da elde edilen
kârlardan karşılanır. Sermaye miktarının beş katına kadar artırılmasına
Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu suretleartırılan sermaye elde edilen kârlardan
karşılanır.
b) Döner sermayenin gelirleri:
1. Müsteşarlık bütçesinin özel bir bölümüne konulacak
ödeneklerden,
2. Döner sermaye işletmesi tarafından yapılacak faaliyetlerden
elde edilecek kârlardan,
3. Her türlü ayni ve nakdi yardımlardan, oluşur, bu gelirlerden kullanılmayan
miktarlar ertesi yılın döner sermaye gelirlerine eklenir.
c) Döner sermaye işleri 1050 ve 832 sayılı Kanunların vizeye
ilişkin hükümlerine tabi değildir. Ancak gelir ve giderler için bütçe yılı
sonundan itibaren 3 ay içinde düzenlenecek yıllık bilançolar ve ekleri gelir ve
gider belgeleri ile birlikte Sayıştay Başkanlığına, tasdikli birer sureti de
Maliye Bakanlığına gönderilir.
d) Döner sermayenin hesap usulleri, alım-satım ve işletme
işlemleri ile abone ve sipariş işleri, döner sermayenin faaliyet alanları, bu
alanlarda bulunan döşeme ve demirbaş malzeme ile yatırım mallarının kullanma
şekli ve bunlardan nasıl istifade edileceği, gelir kaynakları, mali işlemleri,
harcama usul ve esasları ile diğer hususlar Başbakanlık ve Maliye Bakanlığınca
birlikte hazırlanarak Başbakan onayı ile yürürlüğe konulacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
MADDE 40.- 17.7.1991 tarihli ve 437 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile 20.12.1991 tarihli ve 470 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
yürürlükten kaldırılmıştır.
EK MADDE 1.- 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama
Usulüne İlişkin Kanunun (2) Sayılı Cetveline Devlet Planlama Teşkilatı Planlama
Uzmanı ilave edilmiştir.
GEÇİCİ MADDE 1.- Ek-1 sayılı listede yer alan kadrolar iptal
edilerek 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı cetvelin Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı bölümünden çıkarılmıştır. Ek-2 sayılı listede yer alan
kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye bağlı (I) sayılı
cetvelin Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı bölümünü eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2.- Bu Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan yeni
düzenleme ile kadro ve görev unvanları değişmeyenler yeni kadrolarına atanmış
sayılırlar.
Kadro ve görev unvanları değişenler veya kaldırılanlar yeni kadrolara
atanıncaya kadar, durumlarına uygun işlerde görevlendirilirler ve eski
kadrolarına ait aylık, ek gösterge ve her türlü hakları, bu görevlerinde
kaldıkları sürece şahıslarına bağlı olarak saklı tutulur. Sözleşmeli
çalıştırılanların sözleşmeleri devam eder.
GEÇİCİ MADDE 3.- Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen
düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut mevzuatın bu Kanun Hükmünde
Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu
düzenlemeler altı ay içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 4.- Bu Kanun Hükmünde Kararnameye göre yeniden
düzenleme yapılıncaya kadar Devlet Planlama Teşkilatında değişen veya yeniden
kurulan birimlere verilen görevler daha önce bu görevleri yapmakta olan
birimler tarafından yapılmaya devam edilir. Müsteşarlık, teşkilat ve
kadrolarını en geç altı ay içinde bu Kanun Hükmünde Kararnameye uygun hale
getirir.
GEÇİCİ MADDE 5.- Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği
tarihte Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığında görevli personelden, en az
dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen
yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olduktan sonra Müsteşarlıkta
ihtisas gerektiren işlerde en az altı yıl çalışmış olanlar, açılacak ilk
Planlama Uzmanlığı yeterlik sınavına yaş sınırına tabi olmaksızın girme
hakkından iki defaya mahsus olmak üzere yararlanırlar. Bu haktan istifade etmek
istemeyenler ile hizmeti altı yıldan az olanlar Uzman Yardımcılığı giriş
sınavına girme hakkından iki defaya mahsus olmak üzere yararlanırlar.
Yürürlük
MADDE 41.- Bu Kanun Hükmünde Kararname yayımı tarihinde yürürlüğe
girer.
Yürütme
MADDE 42. Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu
yürütür."
B. Dayanılan Anayasa Kuralları :
İptal gerekçesinde dayanılan Anayasa kuralları şunlardır :
1- "MADDE 2.- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî
dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk
milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan,
demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
2- "MADDE 7.- Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük
Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez."
3- "MADDE 87.- Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve
bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde
kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını
görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası
andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Anayasanın 14 üncü maddesindeki
fiiller den dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel af ilânına,
mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar
vermekve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve
görevleri yerine getirmektir."
4. "MADDE 91.- Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez.
Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin, amacını,
kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir. Bakanlar Kurulunun istifası,
düşürülmesi veya yasama döneminin bitmesi, belli süre için verilmiş olan
yetkinin sona ermesine sebep olmaz.
Kanun hükmünde kararnamenin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından süre bitiminden önce onaylanması sırasında, yetkinin son bulduğu
veya süre bitimine kadar devam ettiği de belirtilir.
Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin
hükümler saklıdır.
Kanun hükmünde kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün
yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak dahasonraki bir
tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle
görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulma yan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince redde dilen
kararnameler bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten
kalkar. Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
5. "MADDE 153.- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir.
İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesibir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin
tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir
uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede
yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi
iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih,
kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukukî boşluğu
dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriyeyürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve
yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve
tüzelkişileri bağlar."
C. İlgili Yasa Kuralları :
Dava konusu Kanun Hükmünde Kararname'nin dayanağını oluşturan
24.6.1993 günlü, 3911 sayılı "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
Hakkındaki Bazı Kanunlar ile Teşkilat Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair
Yetki Kanunu" şöyledir :
"Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin
çalışmalarında etkinliği artırmak, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli ve
verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere bunların malî, sosyal ve diğer
haklarında iyileştirmeler yapmak; yürütme organı bünyesindeki kamu kurum ve
kuruluşlarının (Genelkurmay Başkanlığı hariç) kuruluş, görev ve yetkilerine
ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak ve Genel, Katma, Özel ve Özerk
bütçeli bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki
yönetim ve tasarruf esaslarının tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve TC. Emekli Sandığı
Kanunlarında düzenlemelerde bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla
diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının
tespiti; TC. Merkez Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda
düzenlemeler yapılması içinivedi ve zorunlu hallere münhasır olmak üzere
Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanuna göre çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararnameler;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlarla diğer kamu
görevlilerinin malî, sosyal ve diğer haklarıyla ilgili olan kanun ve kanun
hükmünde kararnamelerde,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilatlanmalarına ilişkin
olarak, kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasında bölünüşüne, bağlı ve ilgili
kuruluşlar kurulmasına, mevcut kurum ve kuruluşların birleştirilmesine veya
kaldırılmasına, bunların kuruluş biçimlerine, görev, yetki ve yükümlülüklerine
ait esaslarla bu esaslar çerçevesinde teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesine
ilişkin hükümlerinde,
c) 28.5.1986 tarihli ve3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümün de,
d) Genel, Katma, Özel ve Özerk bütçeli bütün kamu kurum ve
kuruluşlarına ait taşınmaz mallar üzerindeki yönetim ve tasarruf esaslarının
tespiti; BAĞ-KUR, SSK ve TC. Emekli Sandığı Kanunlarında düzenlemelerde
bulunmak; özelleştirme kapsamına giren kuruluşlarla diğer kamu kurum ve
kuruluşları arasındaki ihtilafların çözülmesi esaslarının tespiti; TC. Merkez
Bankası ve Bankalar Kanunu ile Sigorta Murakabe Kanununda,
Yapılacak değişiklik ve yeni düzenlemeleri kapsar.
İlkeler
a) Kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesini;
ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak yeterli ve adil bir ücret
seviyesini sağlamayı; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin malî, sosyal ve
diğer haklarında, hizmetin özellik ve gereklerine uygun iyileştirmeler yapmayı,
b) Başbakanlık, bakanlıklar ve bunlara bağlı kuruluşlar eliyle,
genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinde iş bölümü ve
koordinasyonun sağlanmasını; bağlı ve ilgili kuruluşlar kurulurken benzer
hizmetlerin tek kuruluş veya birim tarafından yürütülmesini ve kaynak
kullanımında israfın önlenmesini,
c) 28.5.1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Beşinci Bölümün de
değişiklik yapılırken ülke ekonomisine yararlılık, verimlilik ve kârlılık
esaslarını,
Gözönünde bulundurur.
Yetki Süresi
MADDE 4.- Bu Kanunla Bakanlar Kuruluna verilen yetki, bir yıl süre
ile geçerlidir. Bu süre içinde Bakanlar Kurulu birden fazla kanun hükmünde
kararname çıkartabilir.
MADDE 5.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür."
III. İLK İNCELEME ve ESASIN İNCELENMESİ :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 8. maddesi gereğince Yekta Güngör
ÖZDEN, Mustafa GÖNÜL, İhsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN, Ahmet N. SEZER, Haşim KILIÇ,
Yalçın ACARGÜN, Mustafa BUMİN, Sacit ADALI, Ali HÜNER ve Lütfü F. TUNCEL'in
katılmalarıyla 25.11.1993 günü yapılan ilk inceleme toplantısında, konunun
özelliği nedeniyle başka hususlar üzerinde durulmaksızın işin esasına geçilerek
incelemenin sürdürülmesineoybirliğiyle karar verilmiştir.
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi ve ekleri, iptali
istenilen Kanun Hükmünde Kararname kurallarıyla dayanılan Anayasa kuralları,
bunların gerekçeleri ve öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü :
A- Kanun Hükmünde Kararname Hakkında Genel Açıklama :
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Kurumu, 22.9.1971 günlü ve 1488
sayılı Yasa ile 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde yapılan değişiklik sonucu
hukukumuza girmiştir. Bu değişikliğin gerekçesinde "Parlamenter
rejimlerde, kanun yapmanın belli usullere uyulmak zorunluluğu sebebiyle zaman
aldığı ve gecikmeler meydana getirdiği bir gerçektir. Değişen iktisadî ve
sosyal şartların gereği olarak bazı hukuk kurallarının bu usuller dışında
yürürlüğekonulabilmesi çağdaş devlet anlayışının tabiî sonucu olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Anayasa'nın 5. maddesi hükmünün prensibini bozmamak ve her halde
önceden yasama meclislerince esasları bir kanunla tesbit olunan sınırlar
içerisinde kalmak kaydıyla hükümete KHK'ler çıkarma yetkisinin verilmesi ve bu
yetkiyi düzenleyen hükmün TB.MM.nin genel olarak görev ve yetkilerini
belirleyen 64. maddesine eklenme si uygun görülmüştür." denilmektedir.
KHK'ler, temelde 1961 Anayasası'ndan çok farklı olmamakla birlikte 1982Anayasası'nda
kimi yeniliklerle ve fakat benzer gerekçelerle 91. maddede düzenlenmiştir.
Böylece, hem yürütme organını güçlendirmek hem de değişen ekonomik ve sosyal
konuların ortaya çıkardığı sorunlara ivedi çözümler bulmak amacına ulaşılmak
istenilmiştir.
Bakanlar Kurulu'nun belli bir konuda KHK çıkarabilmesi için
öncelikle TBMM tarafından kendisine bu konuda yasa ile bir yetkinin verilmiş
olması gerekir. Bakanlar Kurulu, bir yasa ile önceden yetkilendirilmedikçe,
kendiliğinden KHK çıkartamaz. Yasa ile verilen yetkiye dayanılarak çıkartılan
KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmekte, başka
bir anlatımla yasanın hukuksal gücüne sahip bulunmaktadır. Yasama yetkisinin,
"kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak" öğelerini içerdiğikuşkusuzdur.
KHK, yürürlükteki yasa hükümlerini kaldırabilmekte ve değiştirebilmektedir.
Anayasa'da öngörüldüğü biçimi ile KHK'ler yapısal (organik-uzvî)
bakımdan yürütme organı işlemi, işlevsel (fonksiyonel) yönden ise yasama işlemi
niteliğindedirler. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi verdiği yetkiyi bir yasa
ile her zaman geri alabileceği gibi kendisine sunulan KHK'leri aynen kabul
etmek ya da reddetmek zorunda olmayıp dilediğinde değiştirerek de kabul
edebilir. Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin verilmesi, yasayla
düzenlemesi gereken konuların yasama alanından çıkarılıp yürütme organının
düzenleme alanına sokulması sonucunu doğurmaz. Bu nedenle, Bakanlar Kurulu'na
KHK çıkarma yetkisinin verilmiş olması Anayasa'nın 7. maddesinde öngörülen
"Yasamayetkisinin devredilmezliği" ilkesini ortadan kaldırmaz.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarılabilmesine yetki veren yasada yer
alması zorunlu öğeler Anayasa'nın bu konuya ilişkin 91. madde sinin ikinci
fıkrasında gösterilmiştir. Buna göre :
"Yetki kanunu, çıkarılacak kanun hükmünde kararnamenin amacını,
kapsamını, ilkelerini, kullanma süresini ve süresi içinde birden fazla
kararname çıkarılıp çıkarılamayacağını gösterir." Bun dan anlaşılacağı
gibi yetki yasası, yürürlüğe konulacak KHK'nin amacını, kapsamını, ilkelerini,
kullanma süresini ve bu süre içinde birden çok kararname yürürlüğe konulup
konulamayacağını belirtmek zorundadır. Bakanlar Kurulu'na verilen türevsel
yetki, yasada öngörülen amaç, ilke, kapsam ve süre ile sınırlı bir yetkidir. O
halde, yetki yasasında Anayasa'nın belirlediği öğelerin belli bir içeriğe
kavuşturularak somutlaştırılması gerekir.
Bakanlar Kurulu'na KHK çıkarma yetkisinin "belli
konularda" verilebileceği 1961 Anayasası'nın 64. maddesinde açıkça
belirtildiği halde, 1982 Anayasası'nın yetki yasasının sahip olması gereken öğelerini
gösteren 91. maddesinde bu koşul yer almamaktadır. Ancak, 1982 Anayasası'nın
87. maddesinde "... Bakanlar Kuruluna belli konularda Kanun Hükmünde
Kararname çıkarma yetkisi vermek..." TBMM'nin görev ve yetkileriarasında
sayılmış bulunmaktadır. Bu nedenle, 91. maddede "belli konularda"
ifadesinin yer almaması bir noksanlık sayılamaz. Çünkü, 87. maddede, Bakanlar
Kurulu'na verilecek KHK çıkarma yetkisinin ancak belli konularda olabileceği
açıkça gösterilmektedir.Bu durumda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kurulu'na ancak belli konularda bu yetkiyi verebilir; her konuyu kapsayacak
biçimde bir KHK çıkarma yetkisi veremez. KHK'nin konusunun yetki yasasında
belirlenmesi zorunludur. Yetki, somutlaştırılmış ve belli bir konuda
tanınmalıdır. Bakanlar Kuruluna sınırları belirsiz bir konuda KHK çıkarma
yetkisi verilemez. KHK'nin konusu da yetki yasasında belirlenen çerçevenin
dışına çıkamaz. KHK'nin yetki yasasında belirtilen amaç, kapsam ve ilkelere de
uygun olmasıgerekir. Verilen yetkinin konusunun yasada gösterilmesi
zorunluluğunun bu yasaya dayanılarak yürürlüğe konulan KHK'lerin yetki yasası
kapsamı içinde kalıp kalmadıklarının hem yargısal hem de siyasal denetimlerinin
yapılması yönünden çok büyük bir önemi vardır. Yetki Yasası'nın kapsamı dışında
yürürlüğe konulan veya başka bir anlatımla yasanın öngörmediği bir konuda
düzenleme yapan bir KHK'nin Anayasa'ya aykırı olacağı kuşkusuzdur.
Anayasa'da kimi konuların KHK'lerle düzenlenmesi yasaklanmaktadır.
91. maddenin birinci fıkrasında "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar
Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verebilir. Ancak, sıkıyönetim
ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasa'nın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümle rinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile
dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde
kararnamelerle düzenlenemez." denilmektedir.
Buna göre, Anayasa'nın KHK'lerle düzenlenemeyeceğini belirlediği
konularda TBMM tarafından Bakanlar Kurulu'na düzenlemede bulunması için bir yetki
verilmesi de olanaksızdır. Verilen yetkinin konusunun belli olmasının,
Anayasa'nın 91. maddesindeki "yetki verilemeyecek konular"ı da
kapsayıp kapsamadığının incelenebilmesi yönünden de önemi büyüktür.
Bu nedenlerle, Bakanlar Kurulu'nun hangi konularda KHK
çıkarabileceği Yetki Yasası'nda açıkça belirtilmeli ve verilen yetki konu
yönünden mutlaka belirgin olmalıdır. Anayasa'nın 91. maddesi ne göre Yetki
Yasası'nda çıkarılacak KHK'nin "amacı", "kapsamı" ve
"ilkeleri"nin de belirtilmesi gerekir. Amaç, Bakanlar Kurulu'nun
kendisine verilen yetki ile neleri gerçekleştirmesinin istendiğini
belirlediğinden yetki yasasında KHK'nin amacı da somut olarak açıklanmalıdır.
KHK'nin amacı ve kapsamı da konusu gibi geniş içerikli her yöne çekilebilecek
biçimde genel anlatımlarla gösterilmemeli; değişik yorumlamaya elverişli
olmamalıdır. KHK'nin yetki yasasında gösterilen amaç ve kapsam doğrultusunda,
verilen ilkelere uygun çıkarılıp çıkarılmadığının saptanması hem yargısal hem
desiyasal denetim yönünden zorunludur. KHK, yasada gösterilen amacı dışında
yürürlüğe konulmuşsa ya da yetkinin kapsamını aşıyorsa veya ilkelere uygun
değilse bu durumu onu yetki yasasına ve dolayısıyla Anayasa'ya aykırı düşürür.
Anayasa'ya göre yetki yasasında, Bakanlar Kurulu'na verilen
yetkinin süresinin de gösterilmesi zorunludur. Bu zorunluluk, Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nin yetkilerini çok uzun bir süre yürütme organına vermekten
alıkoymaktadır.
Yasada öngörülen sürenin bitiminden sonra çıkarılan KHK'nin
Anayasa'ya aykırı düşeceği kuşkusuzdur. Ancak, yetki süresi içerisinde
çıkarılmış olan KHK'ler yasadaki sürenin bitiminden sonra da Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nce onaylanmış olmasalar da geçerliliklerini korurlar.
Anayasa'nın 91. maddesinde ayrıca "Kanun hükmünde
kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak,
kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir.
Kararnameler, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve
ivedilikle görüşülür.
Yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulma yan
kararnameler bu tarihte, Türkiye Büyük Millet Meclisince redde dilen kararnameler
bu kararın Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte, yürürlükten kalkar.
Değiştirilerek kabul edilen kararnamelerin değiştirilmiş hükümleri, bu
değişikliklerin Resmî Gazetede yayımlandığı gün yürürlüğe girer."
denilmektedir.
B- KHK'nin Yargısal Denetimi :
Anayasa'ya göre KHK'ler Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
denetimine bağlıdırlar. Anayasa'nın 91. maddesinde "Kararnameler, Resmî
Gazete'de yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
Yetki kanunları ve bunlara dayanan kanun hükmünde kararnameler,
Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelik ve
ivedilikle görüşülür." denilmektedir. Öncelik ve ivedilik koşuluyla, yetki
yasalarının gecikmeden çıkarılabilmesi ve çıkarıldıktan sonra da yürürlüğe
konulan KHK'lerin aynı biçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde karara
bağlanması istenilmiştir.
Anayasa'da KHK'lerin siyasal denetimi yanında yargısal dene timi
de öngörülmüştür. KHK'ler, işlevsel (fonksiyonel) yönden yasama işlemi
niteliğinde olduklarında bunların yargısal denetimlerinin yapılması görev ve
yetkisi de Anayasa Mahkemesi'ne verilmiştir. Anayasa'nın 148., 150., 151., 152.
ve 153. maddeleri hükümlerine göre, KHK'lerin Anayasa'ya biçim ve esas
bakımlarından uygunluğunu Anayasa Mahkemesi denetler.
KHK'nin yargısal denetiminin sözkonusu olduğunda KHK'nin dayandığı
yetki yasasının öncelikle Anayasa'ya daha sonra da KHK'nin kendisinin hem yetki
yasasına hemde Anayasa'ya uygunluğu sorunlarının çözümlenmesi gerekir.
Hernekadar, Anayasa'nın 148. maddesinde KHK'lerin yetki yasalarına uygunluğunun
denetlemesinden değil yalnızca Anayasa'ya biçim ve esas bakımlarından
uygunluğunun denetlenmesinden söz edilmekte ise de, Anayasa'ya uygunluk
denetiminin içerisine öncelikle KHK'ninyetki yasasına uygunluğunun denetimi
girer. Çünkü, Anayasa'da, Bakanlar Kuruluna ancak yetki yasasında belirtilen
sınırlar içerisinde KHK çıkarma yetkisi verilmiştir. Yetki yasası olmazsa
(Anayasa mad. 121 dışında) KHK olamaz. Bu yetkinin dışına çıkılmasıKHK'yi
Anayasa'ya aykırı duruma getirir. Böylece, KHK'nin yetki yasasına aykırı olması
Anayasa'ya aykırı olması ile özdeşleşir. Nitekim, 3268, 3347 ve 3479 sayılı
Yetki Yasalarına dayanılarak yürürlüğe konulan 335 ve 347 sayılı KHK'ler
dayandırıldıkları Yetki Yasalarının kapsamı dışında kalmaları nedeniyle Anayasa
Mahkemesi'nin 8.2.1989 gün E. 1988/38, K. 1989/7 ve 16.5.1989 gün E. 1989/4, K.
1989/23 sayılı kararlarıyla iptal edilmiştir.
Olağanüstü Hal KHK'leri dayanaklarını doğrudan doğruya Anayasa'dan
(mad. 121) alırlar. Bu tür KHK'lerin bir yetki yasasına dayanması gerekli
değildir. Buna karşın, olağan KHK'lerin bir yetki yasasına dayanmaları
zorunludur. KHK'ler, yasa gücünü dayandıkları yetki yasasından alırlar. Bu
nedenle KHK'ler ile dayandıkları yetkiyasası arasında çok sıkı bir bağ vardır.
Yetki Yasası, KHK ve KHK'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce
aynen ya da değiştirilerek kabulü birbirinden bağımsız işlemler olmayıp
Anayasa'da öngörülen bir sürecin değişik aşamalarıdır. KHK'nin yetki yasası ile
olan bağı, KHK'yi aynen ya da değiştirerek kabul eden yasa ile kesilir. Bu
yasa, KHK'yi kendi bünyesine alarak genel anlamda bir yasa niteliğine
dönüştürür. Bu nedenle, KHK ile dayandığı yetki yasası arasındaki bağ KHK'nin
aynen ya da değiştirilerek yasayadönüşmesine kadar devam etmektedir. KHK, yasa
gücünü, dayandığı yetki yasası ile konulan esaslara uygunluğu ve yetki
yasasının da Anayasa'ya uygunluğu varsayıldığı için kazanmaktadır. Yetki
yasasının Anayasa'ya aykırılığının saptanması ya da bu nedenle iptaline karar
verilmesi durumunda, bu varsayım gerçekleşmediğinden, bu yasaya dayanılarak
çıkartılan KHK Anayasal dayanaktan yoksun kalır. Bu durumda KHK, Anayasa'nın
uygun gördüğü ölçünün ötesinde verilen bir yetkinin kullanılması sonucu
çıkartılmış olması nedeniyle Anayasa'ya aykırılık oluşturur. KHK; yetki
yasasına ve içeriği yönünden de Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dayandığı
yetki yasası Anayasa'ya aykırı ise bu nedenle iptali gerekir.
KHK'nin Anayasa'ya uygun bir yetki yasasına dayanması geçerliliğin
ön koşuludur. Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan veya dayandığı yetki
yasası Anayasa'ya aykırı olan bir KHK'nin kuralları, içerikleri yönünden
Anayasa'ya aykırılık oluşturmasalar bile, Anayasa'ya uygunluğundan söz
edilemez.
Öbür yönden, KHK'lerinAnayasa'ya uygunluk denetimleri yasaların
denetimlerinden farklıdır. Anayasa'nın 11. maddesinde; "Kanunlar Anayasaya
aykırı olamaz." denilmektedir. Bu nedenle yasaların denetimde, onların
yalnızca Anayasa kurallarına uygun olup olmadıkları saptanır. KHK'ler ise konu,
amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki yasasına hem de
Anayasa'ya uygun olmak zorundadırlar. Bu nedenlerle, KHK kurallarının içerikler
yönünden de Anayasa'ya uygunluk denetiminin yapılabilmesi için öncelikle ortada
Anayasa'yauygun bir yetki yasasının varlığı gerekir.
KHK'lerin Anayasa'ya aykırılığı saptanmış ya da bu nedenle iptal
edilmiş bir yetki yasasına uygun olup olmadığının incelenmesi ise denetimi
anlamsız kalır. Çünkü Anayasa'ya aykırı bir yetki yasasına dayanılarak
çıkartılan KHK'lerin Anayasa'ya uygun görülmesi olanaksızdır.
Yetki yasasının iptalinin, bu yasaya dayanılarak çıkartılan
KHK'lere etkisinin Anayasa'nın 153. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi
uygun değildir. Çünkü, Anayasa'nın 153. maddesindeki "İptal kararları
geriye yürümez." kuralına dayanarak, yetki yasasının iptaline ilişkin
kararın, Resmî Gazetede yayımı gününe kadar çıkarılan KHK'lerin etkilenmeyeceği
biçiminde bir ilke de konulamaz.
Bütün bu nedenlerle dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya
aykırılığı saptanan ya da iptaline karar verilen KHK'lerin, Anayasa'nın
Başlangıç'ındaki "Hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen
hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına
çıkamayacağı", 2. maddesindeki "Hukuk devleti" ilkeleriyle 6.
maddesindeki "Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz." kuralı ve KHK çıkarma yetkisine ilişkin 91.
maddesiyle bağdaştırılmaları olanaksızdır.
Bir yetki yasasına dayanmadan çıkartılan, yetki yasasının kapsamı
dışında kalan, dayandığı yetki yasasının Anayasa'ya aykırılığı saptanan ya da
Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptal edilen KHK'lerin anayasal konumları
birbirinden farksızdır. Böyle durumlarda KHK'ler anayasal dayanaktan yoksun
bulunduklarındaniçerikleri Anayasa'ya aykırı bulunmasa bile dava açıldığında
iptalleri gerekir.
C- 511 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Anayasa'ya Aykırılığı
Sorunu :
Dava dilekçesinde 511 sayılı Kanun Hükmünde Kararname"nin
Anayasa'nın 2., 6., 7., 87., 91. ve 153. maddelerine aykırı olması nedeniyle
iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Ancak, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 29. maddesi hükmü gereğince
Anayasa Mahkemesi, Anayasa'ya aykırılık konusunda ilgililer tarafından ileri
sürülen gerekçelere dayanmak zorunda değildir. İstemle bağlı kalmak koşuluyla
başka bir gerekçe ile de Anayasa'ya aykırılık kararı verebilir.
Dava konusu edilen 511 sayılı Kanun Hükmünde Kararname 24.6.1993
gün ve 3911 sayılı Yetki Yasası'na dayanılarak çıkartılmıştır. KHK'nin
dayandığı 3911 sayılı Yetki Yasası ise bir bölümünün Anayasa'nın 153.
maddesine, kalan bölümünün de Anayasa'nın 7., 87. ve 91. maddelerine aykırılığı
nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin 16.9.1993 gün ve Esas 1993/26, Karar 1993/28
sayılı kararıyla iptal edilmiştir.
Böylece, 511 sayılı KHK anayasal dayanaktan yoksun kalmıştır.
KHK'lerin yargısal denetimi bölümünde açıklanan nedenlerle
Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilen 3911 sayılı Yetki Yasası'na
dayanılarak çıkarılmış bulunan 511 sayılı KHK Anayasa'nın Başlangıç'ında yer
alan egemenliği "Millet adına kullanmağa yetkili kılınan hiçbir kişi ve
kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla
belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı", 2. maddesindeki "hukuk
devleti", 6. maddesindeki "Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.", ilkeleriyle, KHK
çıkarma yetkisine ilişkin 91. maddesine aykırıdır. Bu gerekçe karşısında dava
dilekçesinde ileri sürülen diğeraykırılık nedenlerinin üzerinde durulmaksızın
KHK'nin iptali gerekir.
Haşim KILIÇ ve Sacit ADALI bu görüşe katılmamışlardır.
D- İptal Hükmünün Yürürlüğe Gireceği Gün Sorunu:
Anayasa'nın 153. maddesi ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi nin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 53. maddesi hükümleri
uyarınca, yasa, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
İçtüzüğü ya da bunların belirli madde veya hükümleri iptal kararının Resmî
Gazete'de yayımlandığı gün yürürlük ten kalkar. Ancak, Anayasa Mahkemesi, iptal
kararı ile meydana gelecek olan hukuksal boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu
yararını ihlal edici nitelikte görürse, boşluğun doldurulması için iptal
kararının yürürlüğe gireceği günü ayrıca kararlaştırabilir.
Dava konusu 511sayılı KHK'nin iptaline karar verilmesi ile meydana
gelen hukuksal boşluk kamu yararını olumsuz yönde etkileyecek nitelikte
olduğundan, gerekli göreceği yeni düzenlemeleri yapma sı için Yasama organına
süre tanımak amacıyla iptal kararının Resmî Gazete'deyayımlanmasından
başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girme si uygun bulunmuştur.
IV- SONUÇ :
A. 10.8.1993 günlü, 511 sayılı "Devlet Planlama Teşkilatı
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin dayanağını
oluşturan 24.6.1993 günlü, 3911 sayılı Yetki Yasası'nın Anayasa Mahkemesinin
16.9.1993 günlü, Esas 1993/26, Karar 1993/28 sayılı kararıyla iptal edilmiş
bulunması nedeniyle Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Haşim KILIÇ ile
Sacit ADALI'nın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. İptal nedeniyle oluşan hukuki boşluğun doldurulması için
Anayasa'nın 153. ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Yasa'nın 53. maddeleri gereğince iptal kararının Resmî
Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğegirmesine,
OYBİRLİĞİYLE,
25.11.1993 gününde karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Üye
Mustafa GÖNÜL
|
Üye
İhsan PEKEL
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N.SEZER
|
Üye
Haşim KILIÇ
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
Üye
Mustafa BUMİN
|
Üye
Sacit ADALI
|
Üye
Ali HÜNER
|
Üye
Lütfü FTUNCEL
|
|
|
|
|