ANAYASA
MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı : 1992/17
Karar Sayısı : 1992/30
Karar Günü : 21.4.1992
R.G. Tarih-Sayı :02.10.1992-21363
İPTAL DAVASINI AÇAN : Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL.
İPTAL DAVASININ KONUSU : 26.12.1991 günlü, 3766 sayılı "2972
Sayılı Mahalli idareler ve Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Seçimi
Hakkında Kanunun 29 uncu Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un
Anayasa'nın 13., 67. ve 127. maddelerine aykırılığı savıyla iptaliistemidir.
U. YASA METİNLERİ :
A. iptali istenilen 26.12.1991 günlü, 3766 sayılı Yasa şöyledir :
"MADDE 1.- 2972 sayılı Mahalli idareler ve Mahalle
Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesinin
son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
a, b, c bentlerinde yazılı hallerde bu ilandan sonra gelen 60 na
günü takip eden ilk Pazar, (d) bendinde yazılı halde ise, bu ilandan sonra
gelen Haziran veya Kasım ayının ilk Pazar günü oy verme günüdür. Ancak, (d) bendinde
yazılı halde, ilandan sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk Pazar gününe 60
gününden az süre kalmış ise, seçim, sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk
Pazar gününde yapılır. Belediye meclisi üyelikleri ile belediye başkanlığının
herhangi bir nedenle boşalması halinde ise, belediye başkanlığı seçimi belediye
meclisi üyelikleri seçim tarihine tabi olarak aynı tarihte birlikte yapılır.
GEÇİCİ MADDE - Bu Kanunun yayımı tarihine kadar 2972 sayılı
Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında
Kanunun 29 uncu maddesine göre yeniden seçim yapılmasına karar verilerek
ilanları yapılan belediye başkanlıkları ile 30 Mart 1992 tarihine kadar
herhangi bir nedenle boşalacak olan belediye başkanlıktan için oy verme günü 1992
Haziran ayınınilk Pazar günüdür.
2972 sayılı Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar
Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre yeniden seçim
yapılmasına karar verilerek ilanları yapılan belediye başkanlıkları için; bu
Kanunu yayımı tarihine kadar yapılmış bulunan bütün seçim işlemleri ve bu
işlemlerle kazanılmış haklar saklıdır.
Yeni Başkanın görevine başlamasına kadar geçecek süre içinde
başkanlık görevini yürütmek üzere belediye meclisi, üyeleri arasından birisini
başkanvekili olarak seçer.
Belediye meclisi; bu kanunun yayımı tarihinden itibaren en çok 10
gün içinde başkanvekilini seçmek için vah' tarafından toplantıya çağırılır.
Subay ve astsubaylar hariç olmak üzere, birinci fıkrada gösterilen
belediye başkanlığı ara seçimlerinde aday veya aday adayı olan Devlet Memurları
ile diğer kamu görevlileri, aday veya aday adaylığından istifa etmeleri
kaydıyla bu kanunun yayımından itibaren bir ay içinde müracaat etmeleri
halinde, kazanılmış haklan ile eski veya eşdeğer bir göreve dönebilirler.
Adayları kesinleşmiş yerlerde adaylığı kazanamamış olanlar hakkında da aynı
hükümler uygulanır.
MADDE 2.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3.- Bu
kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür." B. Dayanılan Anayasa Kuralları
: iptal isteminde dayanak gösterilen Anayasa maddeleri şunlardır :
1. "MADDE 13.- Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli egemenliğin, Cumhuriyetin, milli
güvenliğin, kamu düzenin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın ve
genel sağlığın koruması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde
öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunla
sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar
demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç
dışında kullanılamaz.
Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve
hürriyetlerin tümü için geçerlidir."
2. "MADDE 67.- "Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara
uygun olarak, seçme ve seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde
siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel
oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında
yapılır.
Seçimlerin ve halkoylamasının yapıldığı yılda, ay ve gün hesaba
katılmaksızın, 20 yaşına giren her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına
katılma hakkına sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
Silah altında bulunan er ve erbaşlarla, askeri öğrenciler, ceza ve
tevkif evlerinde bulunan tutuklular ve hükümlüler oy kullanamazlar."
3."MADDE 127- Mahalli idareler; il, belediye veya köy
halfanın mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları
kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.
Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden
yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Mahalli idarelerin seçimleri, Anayasa'nın 67 nci maddesindeki
esaslara göre beş yılda bir yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel
yönetim biçimleri getirebilir.
Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını
kazanmalara ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim
yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında
soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların
üyelerini, içişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar
uzaklaşılabilir.
Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin
idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde
birliğin sağlanması, toplu yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği
gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari
vesayet yetkisine sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görünmesi amacı ile,
kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurumlan, görevleri,
yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve
ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir
kayrıaklan sağlanır."
III- İLK İNCELEME :
Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nın 8. maddesi gereğince, Yekta Güngör
ÖZDEN, Güven DİNÇER, Servet TÜZÜN, Mustafa ŞAHİN, ihsan PEKEL, Selçuk TÜZÜN,
Ahmet N. SEZER, Erol CANSEL, Yavuz NAZAROĞLU, Haşim KILIÇ ve Yalçın ACARGÜN'ün
katılmalanyla 3.3.1992 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada
eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar
verilmiştir.
IV- ESASIN İNCELENMESİ :
İşin esasına ilişkin rapor, dava dilekçesi ve ekleri, iptali
istenen yasa kuralları ile dayanılan Anayasa kuralları, bunların gerekçeleri ve
öteki belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
A- 1. Maddenin incelenmesi :
1- Maddenin geçirdiği evreler :
18.1.1984 günlü, 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesi dava konusu 3766
sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile yapılan değişiklikten önce 3394, 3420 ve 3507
sayılı Yasalarla üç kez değiştirilmiştir.
Maddenin 3420 sayılı Yasa ile değişik biçiminin Anayasa
Mahkemesi'nin 14.6.1988 günlü, Esas 1988/14, Karar 1988/18 sayılı karan ile
iptali üzerine madde, 3507 sayılı Yasa ile yeniden düzenlenmiş, son fıkrası da
dava konusu 3766 sayılı Yasa ile tekrar değiştirilmiştir.
Maddenin geçirdiği değişiklikler ve bugünkü metin incelendiğinde,
daha önce belediye başkanlığının, belediye meclisinin ve il genel meclisinin
maddede sayılan nedenlerle boşalması durumunda seçimlerin ortak hükümlere göre
yenilenmesi öngörülmüş iken, yeni düzenleme ile belediye başkanlığı geçimi
diğerinden ayrı tutulmuştur. Böylece belediye başkanlığı dışında, maddede
sayılan yerel yönetim organlarındaki boşalmaların, seçimler için gerekli
hazırlık süresinin, bitiminde; belediye başkanlıklarındaki boşalmaların ise
yılda iki kez, Haziran ve Kasım aylarında, yapılacak seçimlerle doldurulması
esası benimsenmiştir.
Yasakoyucuyu böyle bir düzenlemeye götüren neden Yasa'nın
gerekçesinde şöyle açıklanmıştır:
"Dünyanın her yerinde seçimler, ülkelerinin en uygun
mevsimlerinde yapılmaktadır. Ülkemiz için en uygun seçim mevsimleri ilkbahar ve
Sonbahar aylandır. Belediye başkanlığı için yapılan yenileme seçimlerinin,
yılın her ayında değil, Haziran ve Kasım aylarında olmak üzere yılda iki defa
yapılması, seçim işlerinin dahasağlıklı yürütülmesini sağlayacaktır.
Bu düşüncelerden hareket edilerek teklif ile 2972 sayılı Kanunun
yenileme seçimlerini düzenleyen 29 uncu maddesinde değişiklik yapılmakla,
yalnızca belediye başkanlıkları yenileme seçimlerinin Haziran ve Kasım
aylarında yapılması öngörülmektedir.
Bu düzenleme demokratik katılımın uzunca bir süre kesintiye
uğraması sonucunu da doğurmayacaktır." (TBMM TD. Dönem 19. cilt 1. 13.
Biri. S. Sayısı Sh. 1-2).
2. Anayasa'ya Aykırılık Sorunu :
Dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle 3766 sayılı Yasa'nın 1.
maddesinin Anayasa'nın 13., 67. ve 127. maddelerine aykırı olduğu ileri
sürülmektedir.
Seçilmiş belediye başkanlıklarının herhangi bir nedenle boşalması
durumunda yenilenecek seçimlerin yılda iki kez yapılmasını öngören yasa
düzenlemesinin yerel yönetimlerin yerinden yönetim ilkesine aykırı düştüğü,
seçme ve seçilme ve siyasal faaliyette bulunma haklarını demokratik toplum
düzenin gerekleri ile bağdaşmayacak biçimde kısıtlandığı hususu, Anayasa'ya
aykırılık savının özünü oluşturmaktadır.
Anayasa'nın 127., 67. ve 13. Maddeleri Yönünden inceleme :
Anayasa'ya aykırılık savı, "seçilmiş belediye
başkanlıklarının herhangi bir nedenle boşalması" halinde yapılacak işlemi
gösteren (d) bendi ile ilgilidir.
Dava konusu 3766 sayılı Yasa'yla 2972 sayılı Yasa'nın 29.
maddesinin (d) bendinde yeni bir düzenleme yapılmıştır, buna göre;
"seçilmiş belediye başkanlıklarının" herhangi bir nedenle boşalması
durumunda mülki amirlerin bunu otuz gün içinde fice Seçim Kurulu'na
bildirmeleri ve ilçe seçimkurulunun söz konusu organ için yeniden seçim
yapılmasına ilişkin kararının ilanı üzerine bu ilandan sonra gelen Haziran ve
Kasım ayının ilk Pazar günü oy verme günü olacaktır. Ancak ilandan sonra gelen
Haziran veya kasım ayının ilk Pazar gününe 60 gündendaha az bir süre kalmış ise
seçim, sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk Pazar gününde yapılacaktır.
Belediye meclisi üyelikleri ile belediye başkanlığının herhangi bir nedenle
boşalmasında, belediye başkanlığı seçimi belediye meclisi üyelikleri seçimtarihine
bağlı olarak, aynı tarihte, birlikte yapılacaktır.
Anayasa'nın 127. maddesinin birinci fıkrasında, yerel yönetimlerin
tanımı yapılırken, organlarının yasada gösterilen seçmenler tarafından
seçilerek oluşturulacağı, ikinci fıkrasında, yerel yönetimlerin kuruluş, görev
ve yetkilerinin yerinden yönetim ilkesine uygun olarak yasayla düzenleneceği,
üçüncü fıkrasında, yerel yönetim seçimlerinin Anayasa'nın 67. maddesindeki
esaslara göre beş yılda bir yapılacağı öngörülmüştür. "Seçme, seçilme ve
siyasi faaliyette bulunma haklan" başlıklı 67. maddede, milletvekilleri
genel seçimleri ya da yerel seçimler arasında bir ayırım yapılmadan seçimlerle
ve siyasi etkinliklerde bulunmayla ilgili genel esaslar belirlenmiştir.
Anayasa'nın 13. maddesinin ikinci fıkrasında ise, temel hak ve
özgürlüklerle ilgili genel ve özel sınırlamaların demokratik toplum düzeninin
gereklerine aykırı olamayacağı ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamayacağı
belirtilmiştir.
İptali istenen maddede, seçilmiş belediye başkanı dışındaki yerel
yönetim organlarında, maddede sayılan nedenlerle boşalma olması durumunda, ilçe
seçim kurulunca verilecek yeniden seçim kararının ilanından sonra gelen 60.
günü takip eden ilk pazar günü seçim yapılması esasının kabul edilmesine
karşın; seçilmiş belediye başkanlıklarının her hangi bir nedenle boşalması
durumunda ilanı izleyen Haziran ve Kasım ayının ilk Pazarı seçim günü olarak
kabul edilmiştir, ilan günü ile bu ayların ilk Pazar günleri arasında 60 günden
az süre kalmışsa seçim, sonra gelen Haziran ya da Kasım ayının ilk Pazar gününe
kalacaktır. Böylece, belediye başkanlığı dışındaki seçilmiş organlar için,
belirli bir seçim hazırlığı süresinden sonra (en az 60 gün) yılda bir kaç kez
seçime girme olanağı kabul edilmişken, belediye başkanlığı için bu olanak
sadece ikiyle sınırlandırılmıştır. Bunun doğal sonucu, seçilmiş belediye
başkanlığının boşalması ile yeniden seçim yapılması arasında en az 60 gün, en
çok 7 veya 9 ay geçebilmesidir.
Anayasa Mahkemesi, 3420 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeye
ilişkin 14.6.1988 günlü, Esas: 1988/14, Karar 1988/18 saydı kararında, bir
yılda birden fazla ara seçime gidilebilmesi olanağının bire indirilmesi ve ara
seçimin boşalmayı izleyen ilk yılın Ekim ayına bırakılması nedeniyle seçim günün,
boşalmayı izleyen10 ilâ 22 ay; boşalmanın genel seçimlerden bir yıl önceye
rastlaması durumunda ise 34 ay sonraya gelmesini ve böylece, yerel yönetimlerde
demokratik katılımın uzunca bir sure kesintiye uğramasını "makul ve kabul
edilebilir" bulmamış, bu durumun seçme ve seçilme hakkının demokratik
toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşmayacak biçimde sınırladığını belirtmiştir.
Dava konusu maddede ise, seçilmiş belediye başkanlıklarının
herhangi bir nedenle boşalması durumunda aynı yılda iki kez seçim yapılması
esası öngörülmüştür. Getirilen yeni hükme göre, belediye başkanlığındaki
boşalma ile seçimin yapılması arasındaki en uzun sure 3420 sayılı Yasa'dan
farklı olarak hiç bir halde 9 ayı geçmeyecektir.
Anayasa'nın 67. maddesinin birinci fıkrasında, vatandaşların,
seçme, seçilme ve bağımsız ya da bir siyasi parti içinde bulunma ve
halkoylamasına katılma hakkına sahip bulunduktan öngörülürken "Kanunda
gösterilen şartlara uygun olarak" denilmek suretiyle bu hakkın
kullanılmasının kimi koşullara ve düzenlemeye bağlı kılınabileceğianlatılmak
istenmiştir. Maddenin belirlediği "kanunda gösterilen şartlar"
yasakoyucunun, Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca demokratik toplum düzenin
gereklerine aykırı olmamak koşuluyla takdir yetkisi içinde saptayabileceği,
biçim, yöntem ve gerekleri kapsamaktadır. Yasakoyucunun yapabileceği
düzenlemenin ilkeleri de 67. maddenin ikinci fıkrasında da belirlenmiştir.
Anayasa'nın öngördüğü gereklerde uzaklaşılmadıkça ve düzenleme yetkisinin
kullanılmasında "makul, kabul edilebilir" ölçü aşılmadıkça Anayasa'yaaykırılık
oluşmaz. Anayasa ilkelerine ve demokratik toplum düzenin gereklerine aykırı
düşmeyen, haklan özüne dokunmayan düzenlemeler Anayasa'nın öngördüğü seçme,
seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkını zedelemeyecek; amaçla araç
arasındaki makûl ölçüaşılmadığı ve anayasal ilkeler gözetildiği sürece
Anayasa'ya aykırılık oluşmayacaktır.
Dava konusu maddeyle getirilen düzenleme, seçilmiş belediye
başkanlıklarının herhangi bir nedenle boşalması durumunda yılda en az iki kez
yenileme seçimlerinin yapılmasını ve boşalan yerlerin en az 2 ay, en çok 9 ay
içinde seçilmiş belediye başkanlarıyla doldurulmasını olanaklı kılmaktadır.
Esasen mülki amirlerin boşalmaları ilçe seçim kurullarına 30 günlük bildirme
süresine ek olarak en az 60 günlük bir seçim hazırlığısüresinin gerekliliği de
gözönünde tutulursa "makul ve kabul edilebilir" ölçünün aşılmadığı
anlaşılır. Kaldıki, 3766 sayılı Yasa, yeni başkanın -görevine başlamasına kadar
geçecek süre içinde başkanlık görevinin belediye meclisince üyeleri arasında
seçilecek bir başkanvekili tarafından yürütüleceğini öngörmekle, konuya
demokratik bir yaklaşım getirmiştir.
Demokratik bir devletin önde gelen özelliği, çoğulculuğu ve
katılımcılığı, sürekli ve etkin kılmaktadır. Vatandaşların, Anayasa'nın 67.
maddesinde belirtilen seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının
demokratik bir toplum düzenin gerekleriyle bağdaşmayacak bir biçimde
sınırlandırılması kabul edilemez. Ancak yürütme işlevi, yer, zaman ve olanaktan
Anayasa ve yasalara uygun olarak en iyi biçimdekullanmayı ve seçeneklerden
birini yeğlemeyi gerektirir. Bu işlev, Anayasa ve yasaların elverdiği ölçüde
takdir yetkisinin kullanılmasını da içerir. Belediye başkanlığı için yapılacak
yenileme seçimlerinin, yılın her hangi bir ayı yerine, seçim işlerinin sağlıklı
yürütülmesi açısından, daha uygun olan ilkbahar ve Sonbaharda olmak üzere yılda
iki kez yapılması kamu yararına uygun ve yasakoyucunun takdir yetkisi
kapsamındadır. Yerel yönetimin öteki organlarındaki boşalmalarda farklı bir
seçim zamanının benimsenmesi, dava konusu maddenin Anayasa'ya aykırı olduğu
yönündeki savı haklı göstermez.
Açıklanan nedenlerle dava konusu kural Anayasa'ya aykırı
bulunmamıştır. Servet TÜZÜN, Selçuk TÜZÜN, Erol CANSEL ve Yavuz NAZAROĞLU bu
görüşlere katılmamışlardır.
B. Geçici Maddenin incelenmesi : l- Maddenin anlam ve kapsamı :
Geçici maddenin ilk fıkrasında, 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesine
göre, yeniden seçim yapılmasına karar verilerek ilânları yapılan belediye
başkanlıktan ile 30.3.1992 gününe kadar her hangi bir nedenle boşalacak
belediye başkanlıkları için 1992 Haziran ayı ilk Pazarı oy verme günü olarak
saptanmıştır. Bu fıkrada 1992 Haziran ayının ilk Pazarı, 30.3.1992 gününe kadar
boşalacak belediye başkanlıkları için oy verme günü olarak belirlendiğinden,
2972 sayılı Yaşatan 29. maddesinde öngörülen belirli seçim süreleri kimi
durumlarda kısalmaktadır. Gerçekten, geçici maddenin ilk fıkrasına göre,
29.3.1992 tarihinde boşalma olması durumunda mülki âmire 29. madde ile tanınan
30 günlük bildirim süresi de dahil olmaküzere seçim tarihine kadar geçecek süre
69 gündür. Bu durumda gerekli seçim hazırlıklarının yapılabilmesi için ilgili
mülki âmirin kendisine tanınan 30 günlük sürenin geçmesini beklemeden boşalmayı
hemen bildirmesi ve ilçe seçim kurulunun da aynı çabuklukla seçim karan alarak
bunu ilan etmesi gerekmektedir. Nitekim Yüksek Seçim Kurulu da 2.2.1992 günlü
26 sayılı kararında,, Yasa'nın "Geçici Madde"si yönünden mülki âmire
tanınan 30 günlük bildirim süresini kısaltarak "30 Mart 1992 tarihine
kadar herhangi bir nedenle boşalacak ve mülki idare âmirlerinin bildirimi
üzerine 7 Nisan 1992 tarihine kadar ilanı yapılacak belediye başkanlıkları
seçimlerinde de oy verme günü, 3766 Sayılı Kanunun geçici l inci maddesi
gereğince, 7 Haziran 1992 Pazar günüdür" demek suretiyle boşalma ile ilân
arasında geçecek süreyi 8-9 güne indirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesine göre
yenileme seçimleri yapılmasına karar verilerek ilânları yapılan belediye
başkanlıkları için, 3766 saydı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış
bulunan bütün seçim işlemlerinin ve bu işlemlerle kazanılmış hakların şıklı
olduğu belirtilmektedir. Bu hükümle 2972 sayılı Yasa'nın "Seçim Öncesi
işleri" başlığını taşıyan ikinci bölümünde 10-17. maddeler arasında
düzenlenen seçim işlemlerinin ve bu işlemlerle kazanılan aday ve aday
adaylığından doğan haklatın saklı tutulmak istendiği anlaşılmaktadır.
Maddeni üçüncü fıkrasında, yeni başkanın görevine başlamasına
kadar geçecek süre içinde başkanlık görevini yürütmek üzere belediye
meclisinin, üyeleri arasından birisini başkanvekili olarak seçeceği hükmü yer
almaktadır. Maddenin dördüncü fıkrasında ise, bu işlemi yapmak üzere Belediye
Meclisinin bu Yasa'nın yayımı tarihinden itibaren en çok 10 gün içinde vali
tarafından toplantıya çağrılacağı belirtilmektedir. Yeni başkanın görevine
başlamasına kadar geçecek sürede doğacak boşluğu doldurmak amacıyla getirilen
üçüncü fıkra hükmü, ilk bakışta bir geçici hükümden çok genel hüküm niteliğinde
görünmekte ise de; dördüncü fıkra hükmü ile birlikte incelendiğinde, geçici
hüküm özelliği ağır basmakta ve bu görüş maddenin "geçici" olma
niteliği ile de uyum sağlamaktadır.
Maddenin son fıkrası ise, başlayan seçim sürecinin durdurulması
sonucu ortaya çıkan aksaklıkları gidermeye ve adaylıktan kesinleşmiş kişilerle
adaylığı kazanamamış kişilere yeni bir olanak getirmektedir.
2- Anayasa'ya Aykırılık Sorunu :
Dava dilekçesinde, özetle, Yasa'nın geçici maddesinin süreci
başlatılan ve ilanı yapılan seçimleri Haziran 1992 tarihine ertelemesi, yetkili
kamu organlarının ilanına güvenerek, görevinden istifa eden kişileri olumsuz
yönde etkilediği, bu durumun, kişisel haklan zedelediği, makûl süreyi aşan
ertelemelerin Anayasa'nın 127. maddesine aykırı düştüğü ve vatandaşların seçme
ve seçilme haklarınındemokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşmayacak
biçimde sınırlandırılmasına neden olduğu ileri sürülmektedir.
Geçici maddeye yönelik Anayasa'ya aykırılık savlan, 1. maddede
olduğu gibi Anayasa'nın 127., 67. ve 13. maddelerine dayandırılmıştır. Ancak,
maddenin, kimi savlar yönünden, Anayasa'nın 2. maddesine göre de incelenmesi
önem kazanmaktadır.
Dava konusu Yasa'nın geçici maddesi beş fıkradan oluşmaktadır,
inceleme kolaylığının sağlanması bakımından her fıkra ayrı ayrı incelenecektir.
a- Maddenin Birinci Fıkrasının incelenmesi :
Maddenin birinci fıkrasında, 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesine
göre yeniden seçim yapılmasına karar verilerek ilânı yapılan belediye
başkanlıkları ile 30 Mart 1992 tarihine kadar herhangi bir nedenle boşalacak
olan belediye başkanlıktan seçimlerinin 1992 Haziran ayının ilk Pazar günü
yapılacağı hükme bağlanmaktadır.
Yüksek Seçim Kurulu'nun 2.2.1992 günlü, 26 saydı kararına göre;
3766 sayılı Yasa'nın Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 2 Ocak 1992
tarihinden önce 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesi uyarınca, çeşitli tarihlerde
16 yerde yeniden belediye başkanlığı seçimi yapılmasına karar verilerek
ilanları yapılmış ve ilgili seçim takvimine göre seçim işlemlerinden bir kısmı
da tamamlanmıştır. Maddenin birici fıkrasıuyarınca, Yüksek Seçim Kurulu
kararında belirtilen bu beldelerdeki seçimlerin Haziran ayına ertelendiği
tartışmasızdır. Mart 1992 tarihine kadar herhangi bir nedenle boşalacak olan
belediye başkanlıklarından boşalma tarihi itibariyle 90 günlük seçim takviminin
uygulanmasına elverişli olmayanlar yönünden ise böyle bir ertelemenin söz
konusu olamayacağı, aksine yasal sürenin de altına inebileceği bir gerçektir.
Boşalma tarihi ile seçim tarihi arasında seçim takvimini aşan bir sürenin bulunması
halinde de kısasüreli bir erteleme söz konusu olabilir.
Yukarıda 1. madde incelenirken, seçimlerin yapılabilmesi için
gerekli olduğu kabul edilen süreleri aşan makûl ve kabul edilebilir
ertelemelerin Anayasa'ya aykırılık oluşturmayacağı belirtilmişti. Geçici
maddeye göre, yeniden seçim yapılmasına karar verilerek ilânları yapılan
belediye başkanlıkları için seçim gününün Haziran ayının ilk Pazar gününe
bırakılması ve bu durumun en çok altı aylık bir gecikmeye neden olması
"makûl ve kabul edilebilir" sürenin aşıldığı anlamına gelmemekte ve
bu yönden Anayasa'nın 127., 67. ve 13. maddelerine aykırı bir yön
bulunmamaktadır. Ancak, bu fıkra ile getirilen düzenlemenin, Anayasa'nın 2.
maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi yönünden incelenmesi önem kazanmaktadır.
Anayasa Mahkemesi'nin bir çok kararında belirtildiği gibi, hukuk
devleti; "insan haklarına saygı duyan ve bu haklan koruyan toplum
yaşamında adalete ve eşitliğe uygun bir hukuk düzeni kuran ve bu düzeni
sürdürmekle kendisini yükümlü sayan, bütün davranışlarında hukuk kurallarına ve
Anayasa'ya uyan işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlet"
demektir. Hukuk devletinin belirgin özelliği, yönetilenlere hukuksal güvenlik
sağlayan bir düzen kurmaktır. Oysa bu fıkra ile getirilen düzenleme, işlemleri
başlamış olanseçimlere ertelemekle hukuksal güveni sarsmıştır. Bu durumun,
Devletin yasaların güvenerek görevlerinden ayrılan adayların güç duruma
düşmelerine, hukuksal güvenlik içinde bulunma haklarının zedelenmesine ve
belirsizliğe neden olduğu açıktır. Adaylar, iş veilişkilerini yürürlükteki
yasalara ve kurallara dayandırmışlardır. Bu yönden güvenlikleri, hukuk devleti
ilkesinin koruyuculuğunda gelişen hukuksal durumun değiştirilmemesindedir.
Yürürlükteki yasa hükümlerine göre başlamış ve sürmekte olan seçim
sürecinin durdurulması, ancak önceden öngörülemeyen kimi sakıncaları gidermek
amacıyla haklı görülebilir. Siyasal amaçlı değişiklikler haklı gerekçe
oluşturmaz. Bu tür seçim ertelemeleri hukuk devleti ile bağdaşmaz.
Açıklanan nedenlerle birinci fıkra hükmünün "Bu kanunu Yayımı
Tarihine Kadar 2972 sayılı Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve
ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre yeniden seçim
yapılmasına karar verilerek ilanları yapılan belediye başkanlıkları ile. .
." bölümünün iptali gerekir. Güven DİNÇER, Yılmaz ALİEFENDİOĞLU ve Mustafa
ŞAHİN bu görüşe katılmamışlardır.
Birinci fıkranın Yasa'nın yayımından 30.3.1992 tarihine kadar
herhangi bir nedenle boşalacak belediye başkanlıktan için oy verme gününü 1992
Haziran ayının ilk Pazar günü olarak belirleyen kuralının ise, secimin
ertelenmemesi, normal seçim döneminin uzatılmaması, hatta ilçe seçim
kurullarının karar ve ilan sürelerinin kimi durumlarda 30 günden de dana aşağı
düşürülmesi nedenleriyle Anayasa'ya aylan bir yanı bulunmamaktadır.
Servet TÜZÜN, Selçuk TÜZÜN, Erol CANSEL ve Yavuz NAZAROĞLU bu
görüşe katılmamışlardır.
b- Maddenin ikinci Fıkrasının incelenmesi :
Maddenin ikinci fıkrasında 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesine göre
yeniden seçim yapılmasına karar verilerek ilanları yapılan belediye
başkanlıktan için Yasa'nın yayımı tarihine kadar yapılmış bulunan bütün seçim
işlemlerinin ve bu işlemlerle kazanılmış hakların saklı olduğu
belirtilmektedir.
Bu bükümle, 2972 sayılı Yasa'nın "seçim öncesi işlerine
ilişkin 10-17. maddelerinde düzenlenen, adaylık, eksik adaylıkların
tamamlanması, siyasi partilerin aday listelerini vermeleri, adayların ilanı
gibi seçim işlemleri ile bu işlemlerle kazanılmış, haklan saklı tutulmuştur.
Yüksek Seçim Kurulunun 2.2.1992 günlü, 26 sayılı kararında da, 7 Haziran 1992
günü belediye başkanlığı secimi yapılacak olan yerlerde 2 Ocak 1992 tarihine
kadar kesinleşmiş seçim işlemlerinin tekrarlanmayacağı, kişi ya da partiler
yönünden bu işlemlerle kazanılmış hakların saklı tutulacağı, sadece eksik kalanseçim
işlemlerinin seçim takvimindeki esaslar dairesinde yürütüleceği belirtilmiştir.
2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesine göre seçim yapılmasına karar
verilerek ilanları yapılan belediye başkanlıkları seçimlerinin ertelenmesinde
kazanılmış haklan korumak amacıyla getirildiği anlaşılan bu düzenlemenin
Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır. Bu fıkraya ilişkin davanın reddi
gerekir.
c- Maddenin Üçüncü ve Dördüncü Fıkralarının incelenmesi :
Maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında, belediye meclisinin yeni
başkanın görevine başlamasına kadar geçecek süre içinde başkanlık görevini
yürütmek üzere üyeleri arasından birisini başkanvekili olarak seçeceği,
belediye meclisinin bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en çok 10 gün içindebaşkanvekilini
seçmek için vali tarafından toplantıya çağrılacağı hükme bağlanmaktadır.
Bir belediye başkanlığının seçim dönemi sonundan önce herhangi bir
nedenle boşalması durumunda yeni başkanın seçilebilmesi için belli bir süreye
gereksinme duyulacağı açıktır. Seçimin yapılabilmesi için geçecek süre içinde
belediye başkanlığında doğacak boşluğun, seçilmiş bir organ olan belediye
meclisinin kendi üyeleri arasından seçeceği bir başkanvekili tarafından
doldurulmasının yerel yönetimlerde demokrasiyi esas alan Anayasa'nın 127.
maddesi ile çelişen bir yönü bulunmadığı ortadadır.
Söz konusu fıkraların Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır,
d- Maddenin Son Fıkrasının incelenmesi :
Maddenin son fıkrasında, subay ve astsubaylar dışında, birinci
fıkrada gösterilen belediye başkanlığı ara seçimlerinde aday veya aday adayı
olan devlet memurları ile diğer kamu görevlilerinin aday veya aday adaylığından
istifa etmeleri kaydıyla bu yasanın yayımından başlayarak bir ay içinde
başvurmaları durumunda, kazanılmış haklanile eski ya da eşdeğer bir göreve
dönebilecekleri, adayları kesinleşmiş yerlerde adaylığı kazanamamış olanlar
hakkında da aynı kuralların uygulanacağı belirtilmektedir.
Bu fıkra hükmü ile, subay astsubaylar dışında, belediye başkanlığı
seçimlerine katılarak aday veya aday adayı olan devlet memurları ile diğer kamu
görevlilerine seçimlik bir hak tanınmıştır. Bu kişiler ya ikinci fıkra uyarınca
1992 Haziran ayında yapılacak seçimlere kadar aday veya aday adayı olma
haklarını saklı tutacaklar ya da bu haktanvazgeçerek eski veya eşdeğer bir
göreve dönebileceklerdir. Ayrıca, yine aynı fıkra hükmüne göre, adaylığı
kazanamamış olanlar da bu haktan yararlanabilecektir.
Bu fıkranın da, ikinci fıkraya koşut olarak seçimlerin
ertelenmesinden doğan sakıncayı azaltmak, adaylıkları kesinleşen ya da adaylığı
kazanamamış kişilerin hukuksal konumlarını korumak amacıyla getirildiği
anlaşılmakta ve Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır, iptal isteminin
reddi gerekir.
e- Yasa'nın, yürürlüğe giriş tarihi ve yürütülüşü ile ilgili 2. ve
3. maddelerinin Anayasa'ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
Bu maddelere yönelik iptal isteminin reddi gerekir.
V- SONUÇ :
26.12.1991 günlü, 3766 sayılı "2972 Sayılı Mahalli idareler
ile Mahalle Muhtarlıktan ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un;
A. Birinci maddesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal
isteminin REDDİNE, Servet TÜZÜN, Selçuk TÜZÜN, Erol CANSEL ile Yavuz
NAZAROĞLU'nun karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. Geçici Maddesinin birinci fıkrasının ilk tümcesinin "Bu
kanunun yayımı tarihine kadar 2972 sayılı Mahalli idareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Secimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine
göre yeniden seçim yapılmasına karar verilerek ilanları yapılan belediye
başkanlıkları ite. . ." içerikli bölümünün, Anayasa'ya aykırı olduğuna ve
İPTALİNE, Güven DINÇER ve Yılmaz ALİEFENDİOĞLU'nun "hukuksal sonuç
doğuracak nitelikte bulunmaması nedeniyle davanın konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE
YER OLMADIĞI", Mustafa ŞAHİN'in "Ret" yolundaki karşıoyları ve
OYÇOKLUĞUYLA; birinci fıkranın diğer bölümünün Anayasa'ya aykırı olmadığına ve
iptal isteminin REDDİNE, Servet TÜZÜN, Selçuk TÜZÜN, Erol CANSEL ile Yavuz
NAZAROĞLU'nun karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
C. Geçici maddesinin diğer fıkraları ile Yasa'nın ikinci ve üçüncü
maddelerinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE,
OYBİRLİĞİYLE,
21.4.1992 gününde karar verildi.
Başkan
Yekta Güngör
ÖZDEN
|
Başkanvekili
Güven DİNÇER
|
Üye
Yılmaz ALİEFENDİOĞLU
|
|
|
|
|
|
Üye
Servet TÜZÜN
|
Üye
Mustafa ŞAHİN
|
Üye
İhsan PEKEL
|
|
|
|
|
|
Üye
Selçuk TÜZÜN
|
Üye
Ahmet N. SEZER
|
Üye
Erol CANSEL
|
|
Üye
Yavuz
NAZAROĞLU
|
Üye
Yalçın ACARGÜN
|
|
|
|
|
|
KARŞIOY
YAZISI
Esas Sayısı : 1992/17
Karar Sayısı : 1992/30
2972 sayılı "Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve
ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun"un 29. maddesinde değişiklik yapan
26.12.1991 günlü ve 3766 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin ikinci satırında yer
alan "(d) bendinde yazılı halde ise, bu ilandan sonra gelenHaziran ve
Kasım ayının ilk pazar günüdür" tümcesi ile ancak, (d) bendinde yazılı
halde, ilandan sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk pazar gününe 60 günden
az süre kalmış ise, seçim sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk pazar
gününde yapılır. .." hükmü ve geçici maddesinin "Bu kanunun yayımı
tarihine kadar 2972 sayılı Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarları ve ihtiyar
Heyeti Seçimi Hakkında Kanun'un 29. maddesine göre yeniden seçim yapılmasına
karar verilerek ilanları yapılan belediye başkanlıkları ile 30 Mart 1992
tarihine kadar herhangi bir nedenle boşalacak olan belediye başkanlıkları için
oy verme günü 1992 Haziran ayının ilk pazar günüdür" diyen birinci
fıkrasının Anayasa'nın 13, 67 ve 127. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek
iptalinekarar verilmesi istenmiştir.
Birbirinin tamamlayıcısı durumunda ve aynı amaçla düzenlenmiş
bulunan bu iki hüküm birincisini Anayasa'ya uygun gören çoğunluk, geçici
maddenin birinci fıkrasını, kazanılmış hak ilkesine ve hukuk devleti anlayışına
aykırı görerek iptal etmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin yerleşmiş kararlarına göre; gerek öğretide
ve gerekse uygulamada tanımı çeşitli görüş ve kabule elverişli bir kavram olan
kazanılmış hak deyimi, özel hukuk ve kamu hukuku alanlarında bireyler açısından
üzerinde durulmaya değer bir konudur ve genel olarak da bir hak yaratmaya
elverişli nesnel yasa kurallarının bireylere uygulanması ile onlar için oluşan
öznel hakkın korunması anlamında kabul edilmektedir. Halbuki dava konusu
olayda, kişiler yönünden bireyselleşmiş birhak değil, belki muntazar bir haktan
söz edilebilir. Esasen kamu hukuku, fertler açısından kazanılmış haklar üzerine
değil, statüler ve nesnel hukuki durumlar üzerine kurulur. Hukuki durumlar ve
statüler hiçbir zaman kazanılmış hak konusu olamazlar. Bu itibarla, kamu hukuku
alanında, yasa, tüzük ve yönetmelik gibi düzenleyici işlemlerle konulmuş,
kurallar, kamu hizmetinin gerekleri ve gereksinimleri gibi nedenlerle ve
konuldukları yöntemlere uyularak "aksine işlem" kuralına uygun biçimde
her zaman değiştirilebilirler veya kaldırılabilirler. Tersine bir hüküm
getirilmedikçe, bu değiştirme ve kaldırmalarla doğan yeni duruma uyma, o statü
içinde bulunan herkes için zorunludur. Kaldıki, geçici maddenin ikinci
fıkrasında "2972 saydı Mahalli idareler ile MahalleMuhtarları ve İhtiyar
Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'un 29. maddesine göre yeniden seçim yapılmasına
karar verilerek ilanları yapılan belediye başkanlıkları için; bu kanunun yayımı
tarihine kadar yapılmış bulunan bütün seçim işlemleri ve bu işlemlerle
kazanılmış haklar saklıdır, "denilmek suretiyle yasanın yürürlüğe
girmesinden önce kazanılmış hak mesabesinde olmayan hukuki durumların
korunmasına dahi özen gösterilmiştir, ilgililerin kaybı, olsa olsa seçim
süresinin bir kaç ay geciktirilmesinden ibarettir.Benzeri bir olay dolayısıyle
verdiği bir kararında Anayasa Mahkemesi" makul ve kabul edilebilir"
ölçüleri aşmayan bu tür gecikmeleri Anayasa'ya aykırı görmemiştir. (AMK.
13.4.1988, E. 1988/14, K. 1988/18, AMKD., Sayı 24, Sayfa: 270).
Yasaların geriye yürüyen hükümler taşımaması ilkesi Anayasadan
kaynaklanan ve uyulması her halükarda zorunlu olan bir kural değildir.
Yasakoyucu doğacak toplumsal sonuçlan gözönünde tutarak, çıkardığı bir yasanın
içerik ve genişliğini saptama yetkisine sahiptir. Genel ahlakınve kamu
düzeninin korunmasının gerektirdiği hallerde, kazanılmış haklara saygılı olmak
koşuluyla, yasakoyucu yasanın geriye doğru yürütülmesini uygun bulabilir.
Anayasa'nın 127. maddesinin üçüncü fıkrası, "mahalli
idarelerin seçimleri, Anayasa'nın 67. maddesindeki esaslara göre, beş yılda bir
yapılır..." hükmünü koymakla yetinmiş, seçim dönemini özel yasasına
bırakmıştır. Yasakoyucunun, Anayasayla saptanmış bulunan beş yıllık seçim
dönemi süresini koruması durumunda Belediye Başkanlık seçimlerinin yılda ikidefa
yapılması yolundaki düzenlenme Anayasa'ya uygun bulunduğuna göre, bu esas
maddeye koşut olarak düzenlenen geçici 1. maddenin birinci fıkrasının
Anayasa'ya uygun olması mantığın doğal gereğidir.
Açıklanan nedenlerle geçici maddenin birinci fıkrasının Anayasa'ya
aykırılığına ve iptaline ilişkin karan oluşturan, çoğunluk görüşüne katılmadım.
KARŞIOY
YAZISI
Esas Sayısı : 1992/17
Karar Sayısı: 1992/30
Dava konusu 3766 sayılı Yasa ile 2972 sayılı Yasa'nın 29. maddesi
(d) bendine ilişkin olarak yeni bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre,
'"seçilmiş belediye başkanlıklarının" herhangi bir nedenle boşalması
halinde mülki amirlerinin bu boşalmayı otuz gün içinde ilçe Seçim Kurulu'na
bildirmeleri ve kurulun yeniden seçim yapılmasına karar vererek durumu
ilanından sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk pazar günü oy verme günü
olacak. Ancak ilandan sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk pazar gününe 60
günden az süre kalmış ise, seçim, sonra gelen Haziran veya Kasım ayının ilk
pazar günüyapılacaktır.
Anayasa Mahkemesi geçmişte önüne gelen benzer bir düzenleme
nedeniyle yaptığı denetim sonucunda verdiği 14/6/1988 günlü, Esas 1988/14,
Karar 1988/18 sayılı kararında, bu konuda bazı ilkeler benimsemiştir.
Günümüzde bir çok ülke, yerel yönetimlerin varlığını demokrasi ile
özdeş saymakta ve devletin gücünü, yerel yönetimlerin güçlü olmasında
görmektedir. Anayasa'nın 127. maddesinin de bu anlayışı benimsediği
görülmektedir. Anayasa'nın "Mahalli idareler" başlığını taşıyan 127.
maddesinin birincive ikinci fıkrasında, belediyeler ile diğer yerel yönetimler
arasında hiçbir fark gözetilmeksizin, yerel yönetimlerin bir bütünlük içinde
kanunda gösterilen seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel
kişileri, kısaca demokratik kuruluşlar olduğuaçıklanmaktadır. Bilindiği gibi,
demokrasinin en önde gelen özelliği katılımcılıktır. Ortada haklı nedenler
alınmaksızın bu ilkeden ödün verilmesi, demokrasi ve batıda bununla özdeş kabul
edilen yerel yönetim ilkesi yönünden açık bir aykırılık oluşturur.
Yasa'nın gerekçesinde, dünyanın her yerinde seçimlerin ülkelere en
uygun mevsiminde yapıldığı, ülkemiz için de en uygun seçim mevsiminin ilkbahar
ve sonbahar aylan olduğu, Belediye Başkanlığı için yapılacak yenileme
seçimlerinin, yılın her ayında değil Haziran ve Kasım aylarında olmak üzere
yılda iki defa yapılmasının, seçim işlerinin daha sağlıklı yürütülmesini
sağlayacağı belirtilmektedir. Yerel yönetimlerin 2972 saydı Yasa'nın 29.
maddesinde sayılan diğer organlarında meydana gelen boşalmalarda, hangi aya ya
da mevsime rastladığı gözönünde bulundurulmaksızın kısa bir hazırlık
safhasından sonra hemen yenileme seçimlerine gidilmesinde sakınca görülmediği
halde, bu hususun sadece belediye başkanlığı yenileme seçimleri için bir engel
olarak değerlendirilmesibu konuda açıkça bir çelişki yaratmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa'nın 127. maddesinde belediye
başkanlığı seçimleri dahil tüm yerel yönetim kamu tüzel kişilerine ilişkin
seçimlerin bir bütünlük içinde yapılması öngörülmüş iken, yalnız belediye
başkanlığı yenileme seçimlerinin yılda iki defa yapılması sonucunu doğuran 3766
sayılı Yasa'nın 1. maddesinin bu bölümü anayasa'nın 127., 67. ve 13.
maddelerine aykırı olduğu açıkça gözlenmektedir.
Dava konusu Yasa'nın geçici maddesinin ilk fıkrasının Anayasa'ya
aykırı olduğuna dair görüşümüz, aynı nitelikte olan sözü geçen Yasa'nın 1.
maddesine ilişkin olarak ayrıntılı olarak açıklandığı cihetle, burada
yinelenmesine gerek görmüyorum.
Çoğunluğun 21/4/1992 günlü, 3766 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin ve
geçici maddesinin birinci fıkrasının tümüyle Anayasa'ya aykırı olmadığına
ilişkin görüşüne bu nedenlerle katılmıyorum.
KARŞIOY
YAZISI
Esas Sayısı : 1992/17
Karar Sayısı : 1992/30
26.12.1991 günlü, 3766 sayılı "2972 Sayılı Mahalli idareler
ile Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 1. maddesinin ve Geçici
Maddesi'nin birinci fıkrasının ilk tümcesinden sonra gelen "30 Mart 1992
tarihine kadar herhangi bir nedenleboşalacak olan belediye başkanlıkları için
oy verme günü 1992 Haziran ayının ilk Pazar günüdür" bölümünün Anayasa'nın
127., 67., ve 13. maddelerine aykırı olduğu ve iptali gerektiği kanısında olduğumdan
sayın çoğunluğun bu konudaki görüşüne katılmıyorum.
1. Madde yönünden Daha önce belediye başkanlığının, belediye
meclisinin ve il genel meclisinin maddede sayılan nedenlerle boşalması halinde
yapılacak yenileme seçimleri için ortak bükümler öngörülmüş iken yeni düzenleme
ile belediye başkanlığı seçimi diğerlerinden ayrık tutulmuştur. Böylece
belediye başkanlığı dışında maddede gösterilen yerel yönetim organlarındaki
boşalmaların, seçimlerin yapılabilmesi için gerekli olan teknik sürenin bitiminde
belediye başkanlıklarındaki boşalmaların ise yılda iki kez, Haziran ve Kasım
aylarında yapılacak seçimlerle doldurulması esası benimsenmiştir.
Ancak, Haziran veya Kasım ayının ilk Pazar gününe 60 günden az
süre kalması halinde seçimlerin bir sonraki tarihte yapılacağı hükme
bağlanmıştır. Yasa ayrıca "Belediye meclisi üyelikleri ile belediye
başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması halinde" belediye başkanlığı
seçiminin belediye meclisi üyelikleri seçim tarihine tabi olarak aynı tarihte
yapılacağı hükmünü de getirmiştir.
Evvelce iptal edilen hükme nazaran yeni düzenlemede belediye
başkanlığı seçimlerinin daha kısa süre içinde yapılmasına olanak tanınması
Anayasa'ya uygunluk sağlamak için yeterli değildir.
Yeni düzenleme seçilmiş belediye başkanlıklarının herhangi bir
nedenle boşalması halinde yapılacak yenileme seçimlerinin gecikmesine de neden
olabilecektir.
Yalnız belediye başkanlığının yenileme seçimlerinin yılda iki kez
yapılmasının öngörülmesiyle,
Yerel yönetimlerin diğer organları ile belediye başkanlığı
yenileme seçimleri arasında fark yaratılmıştır.
Yerel yönetimlerin ara seçimleri için organlarda ne zaman boşalma
olduğuna bakılmaksızın genel nitelikte bir seçim tarihi saptanması Anayasa'nın
127. maddesinin ikinci fıkrasına uygun olmaz.
Geçici madde yönünden Maddenin ilk fıkrası öncelikle 2972 sayılı
Yasa'nın 29. maddesine göre seçim yapılmasına karar verilerek ilanları yapılmak
suretiyle seçim işleri başlatılmış belediye başkanlığı seçimlerini Haziran
ayına ertelemekte, bundan başka 30 Mart 1992 tarihine kadar herhangi bir
nedenle boşalacak olan belediye başkanlıkları seçimi için aynı tarihi
öngörmektedir.
Böylece 1. madde hükmü ile kabul edilen bir ilkenin maddede
öngörülen bazı durumlarda geçmişe yürümesi bir zaman dilimi içinde de farklı
uygulaması sözkonusu olmaktadır.
1. madde yönünden Anayasa'ya aykırılık nedenleri geçici maddenin
bu bölümü bakımından da yerinde olduğundan bu nedenleri yinelemeye gerek
görmüyorum.
KARŞIOY
YAZISI
Esas Sayısı : 1992/17
Karar sayısı : 1992/30
26.12.1991 tarih ve 3766 sayılı "2972 Sayılı Mahalli idareler
ile Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29.
Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un Anayasa'nın 13., 67. ve
127. maddelerine aykırılığı nedeniyle iptali istenmektedir.
Sözü edilen 29. maddenin son fıkrası, aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir "(a), (b) (c) bentlerinde yazılı hallerde bu ilandan
sonra gelen 60. günü takip eden ilk Pazarı, (d) bendinde yazılı hallerde ise,
bu ilandan sonra gelen Haziran veya Kasım aylarının ilk Pazar günü oy verme
günüdür.
Ancak, (d) bendinde yazılı halde, ilandan sonra gelen Haziran veya
Kasım ayının ilk Pazar gününe 60 günden az süre kalmış ise, seçim, sonra gelen
Haziran veya Kasım ayının ilk Pazar gününde yapılır. Belediye meclisi
üyelikleri ile belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması halinde
ise, belediye başkanlığı seçimi belediye meclisi üyelikleri seçim tarihine tabi
olarak aynı tarihte birlikte yapılır."
Bu değişiklikle yalnızca belediye başkanlıktan yenileme
seçimlerinin Haziran ve Kasım aylarında yapılması öngörülmektedir. Yenileme
seçimleri için ortak hükümler öngörülmüş iken yeni düzenleme ile belediye
başkanlığı seçimi diğerinden ayrık tutulmuştur. Hal böyle olunca gerekçe
zayıflamakta kanun kendi içinde çelişki yaratmaktadır.
Anayasa Mahkemesi'nin konuya ilişkin kararlan incelendiğinde bu
kanun ile getirilen düzenlemenin de Anayasa'nın 13., 67. ve 127. maddelerine
aykırı olduğu sonucuna varılır.
Yerel seçimler yönünden getirilecek her türlü sınırlama, Anayasa'nın
"siyasi haklar ve ödevler" bölümünde yer alan seçme ve seçilme
hakkına büyük zarar verecektir.
Diğer taraftan, getirilen bu sınırlama, demokratik toplum düzenin
gerekleri ile bağdaşır nitelikte kabul edilemeyeceğinden Anayasa'nın 13.
maddesine de aykırı olacaktır.
Anayasa'nın 127. maddesinde, yerel seçimlerin 67. maddesindeki
esaslara göre, 5 yılda bir yapılacağı ilkesi dışında bir düzenlemeye yer
verilmemiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin de daha önce verdiği kararlarda kabul ettiği
gibi, yerinden yönetim ilkesinde esas halkın katılımının sağlanması olduğundan
bunun doğal sonucu da, organlardaki boşalmanın zaman geçirilmeden
doldurulmasıdır.
Yeni düzenlemede ise, seçilmiş belediye başkanlığının her hangi
bir nedenle boşalması halinde, seçimler Haziran veya Kasım ayının ilk Pazar
gününde, bu tarihlere 60 günden az süre kalması halinde de bir sonraki tarihte
yapılabilmesi nedeniyle 8-10 aya varan gecikmeler olabilecektir.
Seçimlerin belirli iki tarihte yapılması, seçim bölgesi sayısının
artmış olması nedeniyle bütün yurtta bir çeşit genel seçim ortamının doğmasına
yol açacaktır. Anayasamız böyle bir sistemi uygun görmemiştir.
Anayasa'nın 13. maddesine göre kamu yaran bulunmadan temel hak ve
hürriyetlerin sınırlandırılması mümkün değildir. Yeni düzenlemenin seçme ve
seçilme hakkına getirdiği sınırlama, demokratik toplum düzeninin gerekleri ile
de bağdaşmamaktadır. Bu nedenle Anayasa'nın 13. maddesine aykırıdır.
Anayasa'nın 127. maddesine göre yerinden yönetim ilkesinde esas,
ballan katılımının sağlanması olduğundan bu katılımın uzunca bir süre kesintiye
uğratılmaması için yerel yönetimlerdeki boşalmanın hemen yine seçim yolu ile
doldurulması gerekir. Seçilmiş belediye başkanlarının yerlerinin belediye
meclislerince seçilmiş üyelerle doldurulması, hukuksal sakıncayı gidermez.
Bu değişiklikle, yerel seçim genel seçime dönüştürülmüş oluyor.
Asıl olan, belediye başkanının görevin ehli, iş bilir, çalışkan olmasıdır. Ama,
seçim genel seçim havası içinde siyasi partilerce desteklenen adaylar arasında
olduğundan adayın liyakati, bilgi ve beceri derecesi, önemli olmaktan
çıkmaktadır. Konunun uzmanı olanların da görüşü bu yoldadır.
Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi'nin konu ile ilgili daha önceki
kararında da özenle vurgulanan husus ve hakim gerekçe; yerinden yönetim ilkesinde
esas olan, halkın katılımının sağlanması ve bunun doğal sonucu organlardaki
boşalmanın zaman geçirilmeden doldurulmasıdır.
Açıklanan nedenlerle, 26.12.1991 tarih ve 3766 saydı "2972
sayılı Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve ihtiyar Heyetleri Secimi
Hakkında Kanunun 29. Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un iptali
gerekirken aksine oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.