logo
Norm Denetimi Kararları Kullanıcı Kılavuzu

(AYM, E.1980/77, K.1981/13, 26/02/1981, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

 

Esas Sayısı:1980/77

Karar Sayısı:1981/13

Karar Günü:26/2/1981

Resmi Gazete tarih/sayı:25.4.1981/17321

 

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ula Sulh Ceza Mahkemesi.

İTİRAZIN KONUSU: 22/3/1950 günlü, 5617 sayılı Hayvan Hırsızlığının Men'i Hakkında Kanun'un 13. ve 18. maddelerinin, Anayasa'nın Başlangıçtaki ilkelerine, demokratik hukuk devleti anlayışını içeren 2., yasalar önünde eşitlik ilkesini getiren 12. maddelerine aykırı olduğu ve iptali istemidir.

I - OLAY :

Büyükbaş hayvan hırsızlığından sanık dört kişi hakkında Türk Ceza Yasası'nın 491. maddenin ilk ve son fıkraları ve 5617 sayılı Yasanın 13. maddesi hükümleri uyarınca açılan kamu davasının duruşması sırasında, sanıklarca, 5617 sayılı Yasanın 33. ve 18. maddelerinin Anayasaya aykırılığı ileri sürülmüştür. Bu savı ciddi bulan mahkeme, itiraza konu edilen hükümlerin iptalleri için Anayasa'nın değişik 151. maddesine dayanarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur.

III - METİNLER :

l - Anayasa'ya aykırılığı öne sürülen 22/3/1950 günlü, 5617 sayılı Hayvan Hırsızlığının Men'i Hakkında Kanun'un 13. ve 18. maddeleri şöyledir :

" Madde 13 - Büyükbaş hayvanları çalanlar, bu suçlara iştirak edenler veya bu suçun irtikâbına iştirak etmeksizin çalınan bu gibi hayvanları bilerek kabul edenler, saklıyanlar, satın alanlar veya her ne suretle olursa olsun kabul etmek, saklamak veya satmak hususlarında tavassut eyleyenler hakkında Türk Ceza Kanunu'na göre tayin edilecek cezalar üç kat olarak hükmolunur.

Büyükbaş hayvan hırsızlığı failleri hakkında Türk Ceza Kanunu'nün 522 nci maddesi hükümleri uygulanmaz. Gerektiği takdirde bu kabil hükümlülerin cezalarının başka bir mahal cezaevinde çektirilmesine de hükmolunabilir."

" Madde 18 - Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve ilânı hususunda 1322 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uygulanır."

2 - Dayanılan Anayasa kuralları : " Başlangıç

Tarihi boyunca bağımsız yaşamış, hak ve hürriyetleri için savaşmış olan;

Anayasa ve Hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkını kullanarak 27 Mayıs 1960 Devrimi'ni yapan Türk Milleti;

Bütün fertlerini, kaderde, kıvançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün halinde, millî şuur ve ülküler etrafında toplıyan ve milletimizi, dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak Millî birlik ruhu içinde daima yüceltmeyi amaç bilen Türk Milliyetçiliğinden hız ve ilham alarak ve;

(Yurtta Sulh, Cihanda Sulh) ilkesinin, Millî Mücadele ruhunun, millet egemenliğinin, Atatürk Devrimlerine bağlılığın tam şuuruna sahib olarak;

İnsan hak ve hürriyetlerini, Millî dayanışmayı, sosyal adaleti, ferdin ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeyi ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletini bütün hukukî ve sosyal temelleriyle kurmak için;

Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Meclisi tarafından hazırlanan bu Anayasa'yı kabul ve ilân ve Onu, asıl teminatın vatandaşların gönüllerinde ve iradelerinde yer aldığı inancı ile, hürriyete, adalete ve fazilete âşık evlâtlarının uyanık bekçiliğine emanet eder."

" Madde 2 - Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve Başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan millî, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir."

" Madde 12 - Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz."

IV - İLK İNCELEME :

Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 15. maddesi uyarınca Şevket Müftügil, Ahmet H. Boyacıoğlu, Ahmet Salih Çebi, Muammer Yazar, Ahmet Zeyneloğlu, Hakkı Müderrisoğlu, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu, Hüseyin Karamüstantikoğlu, Kenan Terzioğlu, Orhan Onar, Necdet Darıcıoğlu, İhsan N. Tanyıldız, Yılmaz Aliefendioğlu ve Yekta Güngör Özden'in katılmalarıyle 29/1/1981 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığına ve işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.

V - ESASIN İNCELENMESİ :

İşin esasına ilişkin rapor, başvurma kararı ve ekleri, Anayasa'ya aykırılığı öne sürülen yasa hükümleri ve dayanak olarak gösterilen Anayasa kuralları, bunlarla ilgili yasama belgeleri ve konu ile ilişkili öteki metinler okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :

A - İtirazcı mahkeme, mala karşı işlenen suçlar arasında hiç bir haklı dayanak olmaksızın ayrım yapılmasını ve özel bir yasa ile cezanın ağırlaştırılmasını Anayasa'nın 12. maddesine aykırı bulmakta ve suçla ceza arasındaki oransızlığın Anayasa' nın Başlangıcı ile 2. maddesine aykırılığı oluşturduğunu öne sürmektedir.

Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında, söz gelimi 2/11/1965 günlü, 1965/30-58 sayılı kararda değinildiği gibi (Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi, Sayı: 3, Sayfa: 279) büyükbaş hayvan hırsızlığının, ülkenin güvenliğine ve ekonomik yapısına ters etkiler yapması nedeniyle bu tür suçların önlenebilmesi için, kimi önlemlerin alınması ve yaptırımların etkinleştirilmesi zorunluğu duyulmuştur. 6 Nisan 1329 günlü Hayvan Hırsızlığının Men'i Hakkında Muvakkat Kanun bunun ilk örneğini oluşturmaktadır. Sözü edilen bu önlemin yetersiz kalması karşısında da ceza yaptırımlarının daha etkili duruma getirilmesi düşünülmüş, böylece 5617 sayılı Yasa kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur. Öteki etkenler gözönüne alınmasa bile bu gün dünyanın içine düştüğü ekonomik bunalım, ülkemizi daha yakından etkilemiş, protein açısından büyük bir potansiyeli oluşturan memleketimizdeki büyükbaş hayvan varlığının, yalnızca kişisel biçimde işlenen suçlar açısından değil, bunun yanında ve daha önemlisi büyükbaş hayvanların kimi komşu ülkelere topluca kaçırılmak suretiyle işlenen hayvan hırsızlığı suçlarını ve bunların önlenmesi çarelerini ön plâna çıkarmıştır.

Ülkenin topyekûn varlığını ilgilendiren bu kadar önemli konularda, 1950 yıllarında alınan yasal önlemlerin güncelliğini koruduğu hatta bu günlerde daha da büyük önem taşıdığı bilinen bir gerçektir. Ülkemizde nüfusun hızla artmasına karşın, besin kaynaklarının o ölçüde bir artma gösterememesi, hayvan varlıkları yönünden tam tersine bir azalma olgusunun görülmesi, alınan yasal önlem ve yaptırımların günümüzde dahi haklı nedene dayandığını kabul etmek için yeterlidir.

Bu nedenlerle, eylemle suç arasında oransızlık olduğu, eşitlik ilkesinin bozulduğu ve Anayasa'nın Başlangıç ve 2. maddesine aykırılığın oluştuğu yolunda itirazcı mahkemece öne sürülen savlar yerinde görülmemiştir.

B - İtiraz yoluna başvuran mahkeme, sözü edilen yasanın 18. maddesinin de Anayasa'ya aykırılığım öne sürmekte ve ilân yapılan yerlerle ilân yapılmayan yerlerde yasanın değişik biçimde uygulanması nedeniyle eşitsizliğin doğacağını, bunun da Anayasa'nın 12. maddesine aykırı olacağını ileri sürmektedir.

İtiraz konusu 18. madde, mahkemelerce, Anayasa'ya aykırılık savıyla değişik tarihlerde Anayasa Mahkemesi'ne getirilmiştir. Anayasa Mahkemesi kararlarının incelenmesinde, Anayasa' ya aykırılık savlarına ilişkin görüşmelerde iki önemli nokta üzerinde durulduğu ve konuya bu açılardan yaklaşıldığı görülmektedir.

Kural olarak, Anayasa Mahkemesi'nin, gerek iptal davası gerek itiraz yolu ile önüne getirilerek iptali istenen yasa hükümlerini, kendi hukuksal görüşü ve anlayışı açısından incelemesi ve o hükmü anlam içinde Anayasa'ya uygunluk denetiminden geçirmesi gerekir. Bu yöne, Anayasa Mahkemesi'nin bir çok kararında değinilmiştir. Yasa kuralının, kararlarda yer alan bu görüşler açısından Anayasa'ya aykırı bir yönü olup olmadığının ayrı ayrı araştırılıp incelenmesinde yarar görülmüştür.

l - Anayasa Mahkemesi'ndeki kararlara konu olan görüşlerden birincisi şöyle özetlenebilir:

23 Mayıs 1928 günlü, 1322 sayılı Yasanın " Resmî Gazete ile neşri mecburî mevat, kanunların ve nizamnamelerin meriyet tarihi" başlıklı birinci kısmında (Madde 3) kanun ve tüzükler için öngörülen yürürlük koşulu, kural olarak, yalnızca Resmî Gazete'de yayımlama zorunluğunun yerine getirilmesinden ibarettir. Bu kanunun 3. ve 4. maddeleri hükümlerine göre, kanunlar ve tüzükler, metinlerinde, başka bir hüküm bulunmadıkça, Resmî Gazete ile yayımı izleyen günden hesap edilmek üzere 45. günün bitiminden başlayarak Türkiye'nin her yerinde aynı zamanda yürürlüğe girer. Resmî Gazete'nin bir sayısına sığmayan uzun kanun ve tüzüklerin yayımının en çok beş sayıda bitirilmesi zorunludur ve yürürlüğün hesabında son yayım gününe itibar olunur.

Cezaya, vergiye, askerliğe ve halkı ilgilendiren öteki konulara ilişkin yasa ve tüzüklerin ve benzerlerinin derhal kentlerde ve kasabalarda alışılmış yollarla ve belediyelerce; köylerde muhtarlar aracılığı ile duyurulmasını ve durumun bir tutanak düzenlenmesi yoluyla saptanmasını öngören sözü edilen yasanın 11. maddesi hükmüne de, yasanın " Kanun ve nizamnamelerin tab'ı ve tevzileri" başlıklı ikinci kısmında yer verilmiştir. Yasanın, bu düzenleme biçimiyle sözü edilen hükmü bir yürürlük koşulu saymadığı, kimi önemli konularda yalnızca halkın uyarılması ereğini güttüğü açıkça ortadadır. Bir yasanın ne zaman yürürlüğe girdiğini anlamak için o yasanın yürürlük maddesine bakmak gerekir. 5617 sayılı Yasanın 18. maddesine bakıldığında " bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer" hükmünün yer aldığı görülür. Sözkonusu maddedeki 1322 sayılı Yasanın 11. maddesinin uygulanacağını belirleyen hükmün ise yürürlük koşulu olma niteliği ile uzaktan ve yakından bir ilişkisi bulunduğu düşünülemez. 2 - Buna karşı olan görüş de şöylece özetlenebilir :

Anayasa'nın 132. maddesinde yer alan " Hâkimler görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa'ya, kanuna, hukuka ve vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler..." biçimindeki ilke karşısında, Anayasa Mahkemesi'nin de, bu Anayasa'ya bağlı olarak çalışmak durumunda olan öteki mahkemelerin verdikleri kararlarda benimsedikleri yasal ya da hukuksal yorumlara yabancı kalması düşünülemez. Çünkü sözü edilen maddedeki (Hukuk) sözcüğünün kapsamına mahkemelerin verdiği kararlarda sürekli olarak benimsenen yorumlar da girer. Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay ilgili ceza daireleri, büyükbaş hayvan hırsızlığına ilişkin yasa hükmünün, 1322 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca halka duyurulmuş olmasını, o yasanın yürürlük koşulu olarak aramakta ve uygulamayı bu yorum çerçevesi içinde sürdürmektedir. Böyle olunca da sözü edilen 18. madde hükmü bu anlayış içinde Anayasa'ya uygunluk denetiminden geçirilmelidir.

Öne sürülen ve kararlarda tartışma konusu yapılan bu görüşlere göre, 18. maddenin Anayasa'ya uygun olup olmadığı durumuna gelince :

a) Birinci görüş açısından iş ele alınırsa, yasa hükmü Resmî Gazete'de yayımlandığı anda herkes için uygulanacak bir nitelik taşıdığından, hukuksal durumları aynı olan kişiler arasında bir eşitsizlik yaratıldığı söz konusu edilemez.

b) İkinci görüş ele alındığından, yasanın özel duyurma koşulu yerine getirilen ve getirilmeyen yerlerde işlenen büyükbaş hayvan hırsızlığından sanık olan kişiler arasında bir ayrım yapılmışçasına bir görünüm ortaya çıkmakta ise de, bu görünüm, Anayasa'nın 12. maddesindeki " yasa karşısında eşitlik" ilkesini tek başına bozmaya veya ona aykırı bir durum oluşturmaya yetmez. Çünkü, Anayasa Mahkemesi'nin konu ile ilgili bütün kararlarında açıklandığı üzere, aynı durumda olan kimseler arasında ayrım yapılması, haklı bir nedene dayanmıyorsa eşitlik ilkesinin çiğnenmiş olduğundan sözedilebilir. Özel duyurma işleminin yapılmaması, yasanın uygulanmaması için haklı bir neden olduğuna göre, bu düşünüş biçimine göre inceleme konusu hükmün eşitlik ilkesine aykırı bir yönü yoktur.

Kaldı ki, bu özel koşulun Anayasa'ya aykırılığını öne sürmesinde sanığın hukuksal bir yararı yoktur. Çünkü, 18. maddede sözü edilen koşulun iptali halinde kanun her yerde yürürlüğe girecek ve sanığa da 13. madde uygulanacaktır. Özet olarak, itiraza konu edilen 22/3/1950 günlü, 5617 sayılı Yasanın 13. ve 18. maddeleri hükümlerinde Anayasa'ya aykırı bir yön bulunmadığından itirazın reddine karar verilmelidir.

VI - SONUÇ :

22/7/1950 günlü, 5617 sayılı " Hayvan Hırsızlığının Men'i Hakkında Kanun" un 13. ve 18. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine,

26/2/1981 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

 

Başkan

Şevket Müftügil

Başkanvekili

Ahmet H. Boyacıoğlu

Üye

Ahmet Salih Çebi

 

 

 

Üye

Muammer Yazar

Üye

Ahmet Zeyneloğlu

Üye

Adil Esmer

 

 

 

Üye

Hakkı Müderrisoğlu

Üye

Nihat O. Akçakayalıoğlu

Üye

Nahit Saçlıoğlu

 

 

 

Üye

Hüseyin Karamüstantikoğlu

Üye

Orhan Onar

Üye

Necdet Darıcıoğlu

 

 

 

Üye

İhsan N. Tanyıldız

Üye

Yılmaz Efendioğlu

Üye

Yekta Güngör Özden

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Dönemi 1961
Karar No 1981/13
Esas No 1980/77
İlk İnceleme Tarihi 29/01/1981
Karar Tarihi 26/02/1981
Künye (AYM, E.1980/77, K.1981/13, 26/02/1981, § …)    
Dosya Sonucu (Karar Türü) Esas - Ret
Başvuru Türü İtiraz
Başvuran (Genel) - Başvuran (Özel) Sulh Ceza Mahkemesi - Ula
Resmi Gazete 25/04/1981 - 17321
Üyeler Şevket MÜFTÜGİL
Ahmet Hamdi BOYACIOĞLU
Ahmet Salih ÇEBİ
Muammer YAZAR
Ahmet ZEYNELOĞLU
Adil ESMER
Hakkı MUDERRİSOĞLU
Nihat Oktay AKÇAKAYALIOĞLU
Nahit SAÇLIOĞLU
Hüseyin KARAMUSTANTİKOĞLU
Orhan ONAR
Necdet DARICIOĞLU
İhsan N. TANYILDIZ
M. Yılmaz ALİEFENDİOĞLU
Yekta Güngör ÖZDEN

II. İNCELEME SONUÇLARI


5617 Hayvan Hırsızlığının Men'i Hakkında Kanun 13 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1961/12 , 1961/20 , 1961/32 yok
18 Esas - Ret Anayasaya esas yönünden uygunluk 1961/12 , 1961/20 , 1961/32 yok

T.C. Anayasa Mahkemesi