ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1979/19
Karar Sayısı:1979/39
Karar Günü:9/10/1979
Resmi Gazete tarih/sayı:16.1.1980/16871
İTİRAZ
YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay Beşinci Dairesi.
İTİRAZIN
KONUSU : 4/7/1934 günlü, 2556 sayılı Hâkimler Yasasının 20/3/1975 günlü, 1871
sayılı Yasayla değişik 3. maddesinin altıncı bendinde yer alan "yabancı
ile evli olmamak, (görevi esnasında evlenenler istifa etmiş sayılır)"
hükmünün Anayasa'nın 10., 11., 12. ve 58. maddelerine aykırı olduğu yolundaki
savı 12. ve 58. maddeler yönünden ciddi gören Danıştay Beşinci Dairesi,
Anayasa'nın değişik 151. ve 44 sayılı Yasanın 27. maddeleri uyarınca Anayasa
Mahkemesine başvurmuştur.
I
-OLAY:
Adalet
Bakanlığının 1416 sayılı Yasa uyarınca açtığı yabancı ülkelere doktora
öğrencisi gönderilmesine ilişkin sınavı kazanan davacı, doktora öğrenimini
tamamladıktan ve 25 Mayıs 1976 gününde "Uluslararası Ceza Hukuku uzman
doktoru" diplomasını aldıktan sonra, 18/7/1976 gününde yurda dönmüş ve
23/7/1976 gününde de Adalet Bakanlığına başvurarak görev istemiştir.
Yabancı
ile evli olduğu saptanan davacı, sözkonusu edilen Yasanın 3. maddesi uyarınca
hâkim adayı olmak için gereken koşulları taşımadığı için genel idare hizmetleri
kadrosundan bir göreve atanmıştır.
Bu
işlemin iptali için Danıştaya başvuran davacı, hakkında uygulanan yasanın
Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürmüş, bu savı ciddi bulan Danıştay Beşinci
Dairesi de Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar vermiştir.
III
-METİNLER:
1-
İtiraz konusu yasa kuralı:
4/7/1934
günlü, 2556 sayılı Hâkimler Yasasının 20/3/1975 günlü, 1871 sayılı Yasayla
değişik 3. maddesinin itiraz konusu edilen altıncı bendi hükmü şöyledir :
"6
-Yabancı ile evli olmamak, (görevi esnasında evlenenler istifa etmiş
sayılır)".
2 -
Dayanılan Anayasa kuralları:
"Madde
12 -Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep
ayırımı gözetilmeksizin, kanun önünde eşittir.
Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz."
"Madde
58 -Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete
alınmada, ödevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım
gözetilemez."
IV-
İLK İNCELEME:
Anayasa
Mahkemesi İçtüzüğünün 15. maddesi uyarınca 5/6/1979 gününde, Şevket Müftügil,
Lütfi Ömerbaş, Ahmet Erdoğdu, Osman Tokcan, Rüştü Aral, Ahmet Salih Cebi,
Muammer Yazar, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu, Hüseyin
Karamüstantikoğlu, Kenan Terzioğlu, Necdet Darıcıoğlu, İhsan N. Tanyıldız,
Bülent Olcay ve Yekta Güngör Özden'in katılmalarıyla yapılan ilk inceleme toplantısında,
sınırlama sorunu üzerinde durulmuştur.
İtiraz
konusu hüküm iki kesimden oluşmaktadır. Bunlardan birincisi, yabancı ile evli
olmamayı hâkim adaylığı koşullarından saymış, ikincisi ise, görev sırasında
evlenenlerin çekilmiş sayılacaklarını kurala bağlamıştır. Davacı, doktora
öğrenimi sırasında ve hâkim adayı değilken evlenmiş ve bu yüzden genel
hizmetler sınıfından bir göreve atanmış olduğu için, sözü edilen bendin ayraç
içinde kalan ve görevden çekilmeyi öngören hükmünün bu davada uygulanma yeri yoktur.
Bu nedenle de esas hakkındaki incelemenin, anılan bendin ayraç dışındaki
hükmüyle sınırlı olarak yapılması gerekir.
Ahmet
Erdoğdu, Muammer Yazar ve Kenan Terzioğlu, sınırlamaya yer olmadığını öne
sürerek, bu görüşe katılmamışlardır.
Böylece
yapılan ilk inceleme sonunda:
1-
Dosyanın eksiği olmadığından işin özünün incelemesine geçilmesine oybirliğiyle,
2-
İncelemenin, 4/7/1934 günlü, 2556 sayılı Hâkimler Kanununun 20/3/1975 günlü,
1871 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesinin iptali istenen 6 sayılı bendinin
davada uygulanacak nitelikte bulunan "yabancı ile evli olmamak" hükmü
ile sınırlı olarak yapılmasına, Ahmet Erdoğdu, Muammer Yazar ve Kenan
Terzioğlu'nun sınırlamaya yer bulunmadığı biçimindeki karşıoylanyla ve
oyçokluğuyla karar verilmiştir.
V-
ESAS İNCELEME:
İşin
esasına ilişkin rapor, başvurma kararı ve ekleri, iptali istenilen yasa hükmü,
Anayasaya aykırılık savına dayanak olarak gösterilen Anayasa kuralları ve
Anayasanın öbür hükümleri, konu ile ilgili yasalar, yasama belgeleri ve öteki
metinler okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasaya
uygunluk denetimine geçilmeden önce, hâkimlerin yabancılarla evlenmelerini
yasaklayan hükmün tarihsel akışını gözden geçirmekte ve genel nitelikte kimi
açıklamalarda bulunmakta yarar görülmüştür.
A
-3/3/1926 günlü, 766 sayılı Hâkimler Kanunu" nda yabancılarla evlenmeyi
yasaklayan bir hüküm yer almış değildir. Esasen Cumhuriyetin ilk günlerinde
böyle yasal bir düzenlemeye de gerek duyulmamıştır. Çünkü geçmişten kaynaklanan
toplum yapısının özelliği, yabancı ile evlenenlere iyi gözle bakmama,
tahammülsüz ve hoşgörüsüz davranma biçiminde oluşmuş bulunmaktadır.
Türkiye
Cumhuriyetinin batı uygarlığına yönelip yaygın ve etkin bir güç kazanması,
devrimlerin peş peşe gerçekleştirilmesi, bu dönemde toplumun yapısından
kaynaklanan manevi baskıları da artırmış ve bir bölüğünün yasa kuralı haline
dönüşmesi sonucunu doğurmuştur. Gerçekten 4/7/1934 günlü 2556 sayılı Hâkimler
Yasası, 2. maddesinin beşinci bendiyle "yabancı ile evli olmamak" koşulunu
getirmiş 19/6/1940 günlü, 3885 sayılı Yasayla yapılan değişiklikle de bu bent
hükmü "yabancı ile evli olmamak (vazife esnasında evlenenler istifa etmiş
sayılırlar)" biçimine dönüşmüştür. İtiraz konusu hükümle de bu kuralın
benimsendiği ve yasallığını sürdürdüğü görülmektedir.
2556
sayılı Hâkimler Yasası ile bu yasayı değiştiren öteki yasaların gerekçelerinde,
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki görüşmelerde, hâkimlerin yabancılarla
evlenmelerini yasaklayan kuralın nedenleri açıklanmış değildir.
788
sayılı Memurin Kanunu'nun 4. maddesinin 1393 sayılı Yasayla değişik (Z)
fıkrasındaki "ecnebilerle evli olmamak; memur iken ecnebilerle evlenenler
müstafi addedilir" yolundaki hüküm, Anayasa Mahkemesinin 22/5/1963 günlü,
1963/205-123 sayılı kararı ile iptal edilmiş, aynı kararla sözü geçen fıkradaki
" Bu kanunun neşrinden evvel ecnebi kadınlarla teehhül etmiş, bulunan
memurin Hariciye Müdafaai Milliye ve Bahriye Vekâletlerinde istihdam
edilemezler "hükmünün de Anayasa'ya uygun olduğuna karar verilmiş
bulunduğu halde (Kararlar Dergisi, sayı: 2, sayfa : 14), bu türden
yasaklamalar, ne Devlet Memurları Yasasında ve ne de ek ve değişikliklerinde
yer almamıştır. Bundan başka bir mahkemenin başvurusu üzerine 16/6/1927 günlü,
1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Yasasının 18/6/1947 günlü,
5099 sayılı Yasayla değişik 23. maddesinin (E) bendindeki "yabancı kız
veya kadınla evli olanlar..." hükmü, Anayasa Mahkemesince Anayasa'ya uygun
bulunarak itirazın reddine karar verilmiş olmasına karşın (25/12/1964 günlü, 1964/36-74
sayılı Karar, Kararlar Dergisi, sayı: 2, sayfa: 294), 27/7/1970 günlü, 1316
sayılı Yasayla yürürlükten kaldırılmıştır.
B
-Anayasa Mahkemesi 22/4/1962 günlü 44 sayılı Yasanın 28. maddesi gereğince
gerekçeyle bağlı değilse de, Anayasa'ya uygunluk denetiminin Anayasa'nın 58. ve
12. maddeleri yönünden yapılmasında yarar vardır.
l
-Anayasa'nın 58. maddesi açısından inceleme :
Anayasa'nın
58. maddesi, her Türkün, yani Türk Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan
herkesin, kamu hizmetlerine girme hakkına sahip olduğunu, hizmete alınmada,
ödevin gerektirdiği niteliklerden başka hiç bir ayırım gözetilemiyeceğini
kurala bağlamaktadır.
Bu
kuralda önem taşıyan ve üzerinde durulması gereken yön, ödevin gerektirdiği
niteliklerin ne olduğu ve bu sözcüklerden ne anlaşılmak gerektiğidir. Anayasa,
ödevle nitelik arasında sıkı bir ilişki ve bağ olduğunu, bunun dışında hizmete
alınmada hiç bir nedenin gözetilmiyeceğini, daha açık bir anlatımla ayrımın
yalnızca ödev - nitelik ilişkisi yönünden yapılması gerektiğini buyurmaktadır.
O halde ödevle, onun gerektirdiği niteliği birbirinden ayrı düşünmeye olanak
yoktur. Buna göre, o nitelikler görevlilerde bulunmadıkça o ödev yerine
getirilemeyecek ya da ödev iyi bir biçimde yerine getirilmiş olmayacak
demektir. Kamu hizmetlerinin özellikleri olduğu ve bu hizmetleri gören idare
ajanlarının da özel statülere bağlı bulunduğu bilinen bir gerçektir. Memurlarda
yasalarca aranan nitelikler ve onlar hakkında yasalarda öngörülen kısıtlamalar,
kamu hizmetinin etkin ve esenlikli bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir.
Bu nedenle bir kamu hizmetine alınacaklarla ilgili yasal niteliklerle
kısıtlamalar düzenlenirken, doğrudan doğruya, o hizmetin gereklerinin gözönünde
tutulması, başka bir anlatımla konulan nitelik ve kısıtlamalarla hizmet arasında
gerçeklere uyan, nesnel ve zorunlu bir neden sonuç ilişkisinin kurulması
gereklidir.
Yukarıda
da açıklandığı üzere, açık bir gerekçeye rastlanmamakla birlikte sözkonusu
hükmün, günün siyasal ve ahlâki değer yargılarının etkisiyle yasalarda yer
aldığı ve özellikle Devlet sırlarının korunması kaygısından kaynaklandığı
anlaşılmaktadır. Oysa yabancı ile evli olmamanın, hâkim adaylığı görevinin
gerektirdiği bir nitelik sayılması olanaksızdır. Günümüzün değer yargıları, bir
hâkim adayının yabancı ile evlenmiş olmasını, hâkimlik mesleğinin onurunu yok
eden veya ona gölge düşüren ya da hâkime karşı güvensizlik duyulmasını
gerektiren ve böylece hâkimlik mesleğinin saygınlığını azaltan ya da yitiren
bir durum saymaya olanak vermemektedir.
Öte
yandan söz konusu niteliği, Devlet sırlarının korunması nedeniyle de açıklamaya
olanak yoktur. Yabancı ile evli olanlar Devlet sırlarını koruyamazlar biçiminde
bir varsayım da ileri sürülemez. Nitekim Türk Silâhlı Kuvvetleri mensubu olan
yedek subaylar için yasa ile öngörülmüş bulunan bu yoldaki hak
kısıtlamalarının, sonradan yürürlükten kaldırılmış olması ve "Memurin
Kanunu"ndaki kısıtlayıcı hükümlerin Devlet Memurları Yasasında yer almamış
bulunması, yasa koyucunun Devlet sırlarını görevleri gereği yakından bilme ve öğrenme
olanağı olan kamu görevlilerinin yabancılarla evlenmelerini olağan gördüğünü ve
bu durumu, bir ödev niteliği olarak değerlendirmediğini açıkça ortaya
koymaktadır.
Bu
açıklamalar karşısında, hâkim adaylarının yabancılarla evlenmelerini ödevin
gereği bir nitelik biçiminde sayılmasını zorunlu kılan haklı bir nedenin
bulunmadığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Açıklanan
bu nedenlerle, itiraz konusu hüküm Anayasa'nın 58. maddesine aykırıdır.
Ahmet
Salih Cebi, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu ve Hüseyin Karamüstantikoğlu
bu görüşe katılmamışlardır.
2
-Anayasa'nın 12. maddesi açısından inceleme:
Anayasa'nın
"Üçüncü Bölüm" ü yargıya ayrılmıştır. Genel hükümlerde yargının ortak
ilkeleri belirtilmiş, ayrık yönler ise yargı organlarının kendi kuruluşlarını
düzenleyen maddelerinde yer almıştır. Hâkimlik mesleği, tüm yargı organları
açısından genel ve ortak bir nitelik gösterdiği, hiç olmazsa yabancı ile evli
olmama koşulunun, mesleğe giriş açısından genel ve ortak biçimde kurala
bağlanması gerektiği halde, adli yargıya giriş için ödevin bir niteliği
sayılarak yargının diğer kollarında ve sözgelimi idarî yargı ile Anayasa
Yargısı konularında başka biçimde ele alınması, Anayasanın 12. maddesindeki
kanun önünde eşitlik ilkesini bozar ve ona ters düşer. Şu yönü de ayrıca
belirtmekte yarar vardır ; Hukuk Devleti, hukukun üstünlüğü temeline oturur. Bu
temelde, kanun önünde eşitlik ilkesi baş öğelerden birini oluşturur. Böyle bir
kavram ise ayrıcalığın her türünü reddeder, itiraz konusu kuralın getirilmesini
haklı gösteren bir neden ortaya konulamadıkça, öteki yargı mensuplarına
ayrıcalık tanınması gibi bir sonuç ortaya çıkar. Böyle bir durumu ise savunmaya
ve ondan yana çıkmaya olanak yoktur.
Bu
nedenlerle, itiraz konusu yasa hükmü Anayasanın 12. maddesinde yeralan kanun
önünde eşitlik ilkesine aykırıdır.
Ahmet
Salih Cebi, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu ve Hüseyin
Karamüstantikoğlu bu görüşe katılmamışlardır.
C-
44 sayılı Yasanın 28. maddesi yönünden inceleme :
22/4/1962
günlü, 44 sayılı Yasanın 28. maddesinin birinci fıkrası, Anayasa Mahkemesinin
istemle bağlı olduğu kuralını; ikinci fıkrası da "Ancak, eğer müracaat
kanun veya içtüzüğün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhinde yapılmış
olup da, bu belirli madde veya hükümlerin iptali kanun veya içtüzüğün diğer bazı
hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, Anayasa
Mahkemesi, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartıyla, kanun veya içtüzüğün
bahis konusu diğer hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir."
hükmünü içermektedir.
Altıncı
bentteki "yabancı ile evli olmamak" kuralının Anayasa'ya aykırı
bulunarak iptaline karar verilmiş olması karşısında, aynı bentte ve ayraç
içinde yeralan (görevi esnasında evlenenler istifa etmiş sayılır) hükmü de
uygulanma niteliğini yitireceğinden, bu hükmün de 44 sayılı Yasanın söz konusu
28. maddesi uyarınca iptaline karar verilmelidir.
Nihat
O. Akçakayalıoğlu bu görüşe katılmamıştır.
IV-
SONUÇ:
1-
4/7/1934 günlü, 2556 sayılı Hâkimler Kanunu'nun 20/3/1975 günlü, 1871 sayılı
Yasa ile değişik 3. maddesinin altıncı bendinde yer alan "Yabancı ile evli
olmamak" biçimindeki hükmün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline Ahmet
Salih Çebi, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Nahit Saçlıoğlu ve Hüseyin
Karamüstantikoğlu'nun karşıoylarıyla ve oyçokluğuyla,
2
-Aynı bentte yeralan ve ayraç içinde bulunan (görevi esnasında evlenenler
istifa etmiş sayılır) yolundaki hükmün, iptal kararı karşısında uygulanmaması
sonucunun doğacağı açık olduğundan 22/4/1962 günlü, 44 sayılı Yasanın 28.
maddesinin ikinci fıkrası gereğince bu hükmün de iptaline Nihat O.
Akçakayalıoğlu'nun karşıoyuyla ve oyçokluğuyla, 9/10/1979 gününde karar
verildi.
|
|
|
Başkan
Şevket
Müftügil
|
Başkanvekili
Ahmet
H. Boyacıoğlu
|
Üye
Ahmet
Erdoğdu
|
|
|
|
Üye
Osman
Tokcan
|
Üye
Rüştü
Aral
|
Üye
Ahmet
Salih Çebi
|
|
|
|
Üye
Muammer
Yazar
|
Üye
Adil
Esmer
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
|
|
|
Üye
Nahit
Saçlıoğlu
|
Üye
Hüseyin
Karamüstantikoğlu
|
Üye
Necdet
Darıcıoğlu
|
|
|
|
Üye
İhsan
N. Tanyıldız
|
Üye
Bülent
Olçay
|
Üye
Yekta
Güngör Özden
|
KARŞIOY YAZISI
Bir
Yasanın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilebilmesi için Anayasa'ya aykırılığının
saptanması gerekir. Devletin kamu görevlilerinde özellikle hâkimlerde, kendince
lüzumlu kimi koşul ve nitelikler araması ve bu meyanda yabancı ile evli olan kimselerin
bu görevlere atanamıyacağını evvelden bir yasa ile belirtmiş olması, çoğunluk
görüşüne dayanak yapılan Anayasa'nın 12. ve 58. maddelerine ve diğer
maddelerine aykırı değildir. Bu nedenle iptale ilişkin çoğunluk kararına
karşıyım.
KARŞIOY YAZISI
1-
Hizmetlisinin, yabancı ile evli olmaması koşulu, "görevin gereği" dir
ve bunda İsabetin saptanması anayasal unsurlarla ilgili değildir.
2 -
İptal nedeni, kanımca yanlıştır. İptal yanlış olunca, yasanın dava ve itiraz
konusu edilmemiş herhangi bir hükmünün iptali de yanlış olur.
|
|
|
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
KARŞIOY YAZISI
Danıştay
5. Dairesi, 4/7/1934 günlü, 2556 sayılı "Hâkimler Kanunu" nun
20/3/1975 günlü, 1871 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesinin altıncı bendinde
yeralan "Yabancı ile evli olmamak, (görev sırasında evlenenler istifa
etmiş sayılır.)" kuralının, Anayasa'nın 10., 11., 12. ve 58. maddelerine
aykırı olduğu yolundaki savı ciddi görerek iptali için 151. ve 44 sayılı
Yasanın 27. maddeleri uyarınca Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
İncelemenin,
2556 sayılı Yasanın 1871 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesinin iptali istenen
altıncı bendinin Danıştay 5. Dairesince bakılmakta olan davada uygulanacak
nitelikte bulunan "yabancı ile evli olmamak" hükmü ile sınırlı olarak
yapılmasına oyçokluğuyla 5/6/1979 gününde karar verilmiştir.
9/10/1979
günlü toplantıda işin esası incelenerek, 3. maddenin altıncı bendindeki
"yabancı ile evli olmamak" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve
iptaline, aynı bentte bulunan (görevi esnasında evlenenler istifa etmiş
sayılır) hükmünün de, iptal kararı karşısında uygulanmaması açık olduğundan 22/4/1962
günlü, 44 sayılı Yasanın 28. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iptaline
oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Anayasa'nın
10. maddesi uyarınca herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez,
vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Devlet,
kişinin hak ve hürriyetlerini, fert huzuru, sosyal adalet ve hukuk devleti
ilkeleriyle bağdaşamıyacak surette sınırlayan siyasi, iktisadi ve sosyal bütün
engelleri kaldırır; insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli
şartları hazırlar.
İtiraz
konusu hükmün, Anayasanın, temel hakların niteliği ve korunmasını öngören 10.
maddesine aykırı bir yönü bulunmamaktadır. Herkesin sahip olduğu temel hak ve
hürriyetlerin korunması, bunu sınırlayan engellerin kaldırılması ile görevli
kılınan Devletin bu haklara el atması olanaksızdır. Herkesin okuması, bir
meslek sahibi olması Devlet tarafından güvence altına alınmış, ancak; itiraz
edilen hüküm, hâkimlik mesleğinin niteliği, önemi, Devletin yargıya ilişkin
temel hizmetleri eksiksiz yerine getirmesi kişi hakları ve ulus yararını
korumak amacı ile getirilmiştir.
Temel
hak ve hürriyetlerin özü, sınırlanması ve kötüye kullanılamaması kuralını
içeren Anayasanın 11. madde hükmünce, temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi
ve milletiyle bütünlüğünün, Cumhuriyetin, millî güvenliğin, kamu düzeninin,
kamu yararının, genel ahlâkın ve genel sağlığın korunması amacı ile veya
Anayasanın diğer maddelerinde gösterilen özel nedenlerle, Anayasanın sözüne ve
ruhuna uygun olarak ancak yasayla sınırlanabilir.
Yasa,
temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunamaz.
Bu
Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbirisi, insan hak ve
hürriyetlerini veya Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü
veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayrımına dayanarak, nitelikleri Anayasa'da belirtilen
Cumhuriyeti ortadan kaldırmak kasdı ile kullanılamaz.
Bu
hükümlere aykırı eylem ve davranışların cezası yasada gösterilir.
Hâkimler
Yasasındaki "yabancı ile evli olmamak" koşulunun 11. maddedeki amaca
ulaşmak için düzenlendiği bir gerçektir. Böyle olunca, bu kuralın Anayasa'nın
11. maddesine aykırı olduğu da ileri sürülemez.
12.
madde gereğince, herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din
ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin, yasa önünde eşittir.
Hiçbir
kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Yasa
önünde eşitlik, herkesin, her yönden benzer hükümlere bağlı olması gerektiği
anlamına gelmez. Bu ilke ile güdülen amaç, benzer koşullar içinde ve özdeş
nitelikte bulunan durumların yasalarca benzer işleme bağlı tutulmasını sağlamaktır.
Kimi yurtaşlar için haklı nedenlere dayanılarak veya bunların durumlarındaki
farklılığın doğurduğu zorunluklar dolayısıyla ayrı kurallar konulması durumunda
eşitlik ilkesinin zedelendiğinden söz edilemez. Hâkimler Yasasındaki hükmün
yurttaşlar arasında farklılık yarattığı ve herbirini ayrı işleme bağlı tutma
amacı güttüğü, eşitsizliğe yol açtığı düşünülemez. Hâkimliğin toplumdaki
etkinliği, önemi, millî güvenlik ve kamu yararına olan katkısı bakımın dan
böyle bir sınırlamanın yapılmış olması yerindedir.
Yabancı
ile evli olmamak koşulunun uygarlık ilkesine ters düşen bir yönü de
bulunmamaktadır. Böylece, Anayasanın 12. maddesine aykırı düştüğü savı yerinde
değildir.
İtiraz
konusu hükmün, başka mesleklerle ilgili yasalarda yer almaması, daha önce başka
yasada bulunan böyle bir kuralın Anayasa Mahkemesince Anayasa'ya aykırı
görülerek iptal edilmiş olması da anılan hükmün iptali için bir neden
sayılamaz.
Yabancı
ile evli olmamak kuralının, Anayasa'nın hizmete girmeyi düzenleyen 58.
maddesine de aykırı bir yönü de bulunmamaktadır.
58.
madde uyarınca, her Türk kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete
alınmada, ödevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.
58.
madde, kamu hizmetine girme koşullarım saptarken 12. maddede yer alan eşitlik
ilkesini korumuş; birbirinden ayrı görüşte olan yurttaşlar arasında bir ayrım
yapılmasını önlemiştir. Hizmetin özelliklerine ve niteliklerine göre o hizmetin
yararlı bir biçimde işlerliğini sağlamak için yasalarla düzenlemeler yoluna
gidilmesi zorunludur. Bu zorunluk 58. maddeye "Ödevin gerektirdiği
niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez." hükmünün konulması ile
karşılanmış, meydana gelecek aksamalar ve sakıncalar bu suretle ortadan
kaldırılmıştır. Yukarıdan beri yapılan açıklamada belirtildiği gibi, Devletin
temel hizmetlerinden olan hâkimliğin toplumdaki saygınlık ve etkinlik derecesi,
kamu düzeni ve kamu yararını koruma ilkesine olan katkısı gözönünde tutulursa
diğer hizmetlere alınmada aranan koşullardan daha fazlasının aranması doğaldır.
Bu nedenlerle "yabancı ile evli olmamak" hükmü Anayasa'ya aykırı
bulunmadığından çoğunluğun iptal kararına karşıyız.
|
|
Üye
Nahit
Saçlıoğlu
|
Üye
Hüseyin
Karamüstantikoğlu
|