ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Esas Sayısı:1978/38
Karar Sayısı:1978/49
Karar Günü:2/11/1978
Resmi Gazete tarih/sayı:12.2.1979/16548
İTİRAZ
YOLUNA BAŞVURAN: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu.
İTİRAZIN
KONUSU: 30/5/1974 günlü, 1805 sayılı 1974 Yılı Vakıflar Genel Müdürlüğü Bütçe
Kanununun 8. maddesinin, Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali istemidir.
I.
OLAY :
Edremit
Güre Köyü tüzelkişiliği, Hacı Süleyman Ağa vakfına ait zeytinliklerin galle
fazlasının köye ait olduğu iddiasiyle ödenmesinin sağlanması isteminde
bulunmuştur. Davalıca, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu hükümlerine göre hazırlanan
Vakıflar Tüzüğüne ek 23/12/1937 ve 13/10/1939 tarihli tüzükler dışında bir
ödeme yapılamayacağı savunulmuştur. Yerel mahkemece 27/2/1975 günlü kararla
istem yerinde görülerek satış bedelinden davalıca yapılan giderlerin
düşülmesinden sonra kalanın ödenmesine karar verilmiştir. Temyiz yoluna
başvurulması üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 7/5/1975 günlü kararıyle, olayda
1974 yılı Bütçe Kanununun 8. maddesinde belirtildiği üzere mazbut Vakıflarda
ilgililerin intifa haklarının Vakıflar Nizamnamesine ek 23/12/1937 ve
13/10/1939 günlü tüzüklere göre ödeneceğine ilişkin hükümlerinin gözönünde
bulundurulması gerekeceği nedeniyle kararı bozmuştur. Yerel Mahkemece daha
önceki yıllarda, aynı konuda açılmış olan davaların Yargıtayca onandığı,
kazanılmış bir hak bulunduğu, bütçe yasasının bu hakkı ortadan kaldıramıyacağı
gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararının davalıca temyizi
üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, sözü edilen 8. madde hükmünü
kendiliğinden Anayasa'ya aykırı bulmuş ve iptali için Anayasa'nın değişik 151.
ve 44 sayılı Yasanın 27. maddeleri uyarınca Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
III.
YASA METİNLERİ :
1)
İPTALİ İSTENEN YASA MADDESİ :
30/5/1974
gün, 1805 sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğü 1974 yılı Bütçe Kanununun 8. maddesi
9/6/1974 günlü, 14910 sayılı Resmî Gazetedeki metne göre şöyledir :
"Madde
8- Mazbut vakıflarda alâkalıların intifa hakları, Vakıflar Nizamnamesine ek
23/12/1937 ve 13/10/1939 tarihli nizamnamelere göre ödenir."
2)
İTİRAZA DAYANAK YAPILAN ANAYASA MADDELERİ .
Madde
(Değişik) 64/1.- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, Devletin bütçe ve
kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek para basılmasına, genel
ve özel af ilânına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine
getirilmesine karar vermek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkilerindendir.
Madde
92.- Kanun tasan ve teklifleri önce Millet Meclisinde görüşülür.
Millet
Meclisinde kabul, değiştirilerek kabul veya reddedilen tasarı ve teklifler
Cumhuriyet Senatosuna gönderilir.
Millet
Meclisinde kabul edilen metin, Cumhuriyet Senatosunca değişiklik yapılmadan
kabul edilirse, bu metin kanunlaşır.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gelen metni değiştirerek kabul ederse, Millet Meclisinin bu
değişikliği benimsemesi halinde metin kanunlaşır.
Millet
Meclisi, Cumhuriyet Senatosundan gelen metni benimsemezse, her iki Meclisin
ilgili komisyonlarından seçilecek eşit sayıdaki üyelerden bir karma komisyon
kurulur. Bu komisyonun hazırladığı metin Millet Meclisine sunulur. Millet
Meclisi, karma komisyonca veya Cumhuriyet Senatosunca veya daha önce kendisince
hazırlanmış olan metinlerden birini olduğu gibi kabul etmek zorundadır.
Cumhuriyet Senatosunda üye tamsayısının salt çoğunluğu ile kabul edilmiş olan
madde değişikliklerinde, Millet Meclisinin kendi ilk metnini benimsemesi için,
üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu gereklidir. Bu halde açık oya
başvurulur.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senatosunca da
reddedilirse düşer.
Millet
Meclisinin reddettiği bir tasarı veya teklif, Cumhuriyet Senatosunca olduğu
gibi veya değiştirilerek kabul edilirse, Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosunun
kabul ettiği metni yeniden görüşür. Cumhuriyet Senatosunun metni Millet
Meclisince benimsenirse, kanunlaşır; reddedilirse, tasarı veya teklif düşer;
Cumhuriyet Senatosundan gelen metin Millet Meclisince değiştirilerek kabul
edilirse, 5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
Millet Meclisi tarafından kabulü için, üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu
lâzımdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosunca üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile tümü reddedilen bir metnin
kanunlaşabilmesi, Millet Meclisi tarafından üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu
ile kabul edilmesine bağlıdır. Bu halde açık oya başvurulur.
Cumhuriyet
Senatosu, kendisine gönderilen bir metni, Millet Meclisi komisyonlarında ve
genel kurulundaki görüşme süresini aşmıyan bir süre içinde karara bağlar; bu
süre üç ayı geçemez ve ivedilik hallerinde onbeş günden, ivedi olmıyan hallerde
bir aydan kısa olamaz. Bu süreler içinde karara bağlanmıyan metinler,
Cumhuriyet Senatosunca, Millet Meclisinden gelen şekliyle kabul edilmiş
sayılır. Bu fıkrada belirtilen süreler Meclislerin tatili devamınca işlemez.
Yasama
Meclislerinin ve mahallî idarelerin seçimleri ve siyasî partilerle ilgili
tasarı ve tekliflerin kabul veya reddinde yukarıdaki fıkralar hükümleri
uygulanır. Ancak, karma komisyon kurulmasını gerektiren hallerde, karma
komisyonun raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik toplantısında
görüşülür ve karara bağlanır; Türkiye Büyük Millet Meclisinin birleşik
toplantısında Millet Meclisinin ilk metninin kabulü için üye tamsayısının salt
çoğunluğunun oyu lâzımdır. 8 inci ve 9 uncu fıkralar hükümleri saklıdır.
Madde
93.- Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları on
gün içinde yayınlar uygun bulmadığı kanunu, bir daha görüşülmek üzere, bu
hususta gösterdiği gerekçe ile birlikte, aynı süre içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir. Bütçe kanunları ve Anayasa bu hükmün dışındadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu yine kabul ederse, kanun
Cumhurbaşkanınca yayınlanır.
Madde
94.- Genel ve katma bütçe tasarıları ile millî bütçe tahminlerini gösteren
rapor, malî yılbaşından en az üç ay önce, Bakanlar Kurulu tarafından, Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur.
Bu
tasarılar ve rapor, otuzbeş milletvekiliyle onbeş Cumhuriyet Senatosu üyesinden
kurulu bir karma komisyona verilir. Bu komisyonun kuruluşunda, iktidar grubuna
veya gruplarına en az otuz üye verilmek şartıyla, siyasî parti gruplarının ve
bağımsızların oranlarına göre temsili gözönünde tutulur.
Karma
Komisyonun en çok sekiz hafta içinde kabul edeceği metin, önce Cumhuriyet
Senatosunda görüşülür ve en geç on gün içinde karara bağlanır.
Cumhuriyet
Senatosunca kabul edilen metin, en geç bir hafta içinde yeniden görüşülmek
üzere, karma komisyona verilir. Karma Komisyonun kabul ettiği son metin Millet
Meclisinde görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclislerinin genel kurullarında, Bakanlık ve
daire bütçeleriyle katma bütçeler hakkındaki düşüncelerini, her bütçenin tümü
üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri,
üzerlerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının genel kurullarda
görüşülmesi sırasında gider artırıcı veya belli gelirleri azaltıcı teklifler
yapamazlar.
Madde
126.- Devletin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin
harcamaları yıllık bütçelerle yapılır.
Kanun,
kalkınma planları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve
hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir.
Genel
ve katma bütçelerin nasıl yapılacağı ve uygulanacağı kanunla gösterilir. Bütçe
kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
IV.
İLK İNCELEME:
Anayasa
Mahkemesi içtüzüğünün 15. maddesi uyarınca 25/5/1978 gününde Kani Vrana, Şevket
Müftügil, Abdullah Üner, Ahmet Koçak, Sekip Çopuroğlu, Fahrettin Uluç, Muhittin
Gürün, Lûtfi Ömerbaş, Ahmet Erdoğdu, Hasan Gürsel, Osman Tokcan, Ahmet Salih
Çebi, Nihat O. Akçakayalıoğlu, Ahmet H. Boyacıoğlu ve Necdet Darıcıoğlu'nun
katılmalarıyle yapılan ilk inceleme toplantısında; dosyanın eksiği
bulunmadığından işin esasının incelenmesine oybirliğiyle karar verilmiştir.
V.
ESASIN İNCELENMESİ :
İtirazın
esasına ilişkin rapor, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun gerekçeli kararı ve
ekleri, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa hükümleri, bunlara ilişkin
gerekçeler ve konu ile ilgili öteki metinler okunduktan sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
Görüşmelerin
başında Muammer Yazar itiraz yoluna başvuran Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
kararına katıldığını ve çekinme isteğini açıklamıştır. Ancak, Yargıtay Hukuk
Genel Kurulunun Anayasa Mahkemesine başvurma kararına katılmış bulunan Muammer
Yazar'ın toplantıda bulunmaması halinde yerine çağrılması gereken Hüseyin
Karamüstantikoğlu'nun da Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna katıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, Muammer Yazar'ın görüşmelere katılmaktan çekinmesi, Yasama
Meclislerince seçimi henüz yapılmayan dört üyeliğin de boş bulunması nedeniyle,
Anayasa Mahkemesinin toplanamaması sonucunu doğuracağından, 22/4/1962 günlü, 44
sayılı Yasanın 46. maddenin son fıkrası hükmü uyarınca görüşmenin Muammer
Yazar'ın da toplantıya katılması ile sürdürülmesi gerekmiştir.
Anayasaya
aykırılık sorununun çözümü için önce iptali istenen kuralın niteliğinin ve
hangi amaçla adı geçen Bütçe Kanununa alındığının saptanması ve varılan
sonuçlara göre Anayasa'ya aykırı olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
A.
İptali istenen kuralın niteliği:
l-
30/5/1974 günlü, 1805 sayılı "Vakıflar Genel Müdürlüğü 1974 Yılı Bütçe
Kanunu" nun iptali istenen 8. maddesi, mazbut vakıflarda ilgililerin
intifa haklarının Vakıflar Nizamnamesine ek 23/12/1937 ve 13/10/1939 tarihli
nizamnamelere göre ödeneceğini açıklamaktadır. Bu maddede adı geçen tüzüklerden
ilki "Vakıflarda intifa haklarının ne suretle tespit ve ita edileceği
hakkında, 17/7/1936 tarihli Vakıflar Nizamnamesine Ek Nizamname" adını
taşımakta ve mazbut vakıflarda ilgililerin intifa haklarının esaslarını ve
ödeme şeklini belirtmektedir. İkinci tüzük ise, yine intifa hakları ile ilgili
olmak üzere, birinci tüzüğe kimi maddeler eklenmiştir.
2762
sayılı "Vakıflar Kanunu" nun 39. maddesi de aynı konuyu düzenlemiştir.
Bu maddenin ikinci fıkrası "...alâkalıların vakfiyeye göre intifa hakları
mahfuzdur." kuralı ile, mazbut vakıflarda ilgililerin vakfiyede belirtilen
intifa haklarını saklı tutmuştur. Bu kurala göre, ilgililerin intifa haklarının
vakfiyede saptanmış olan koşullar uyarınca ödenmesi gerekir.
Böylece
mazbut vakıflarda ilgililerin intifa haklarının ödenmesi konusu hem yasa ile
hem de bu yasaya dayanan tüzüklerle; düzenlenmiş bulunmaktadır. Hal böyle iken,
"Vakıflar Genel Müdürlüğü 1974 Yılı Bütçe Kanunu"nun iptali istenen
8. maddesi ile intifa haklarının ödenmesinde, Yasa kuralının bir yana
bırakılarak, sadece tüzük kurallarının uygulanması sağlanmak istenmiştir.
Bu
durum sözü geçen, Bütçe Kanunu yolu ile 2762 sayılı "Vakıflar
Kanunu"nda değişiklik yapmakta olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Her
ne kadar, 2762 sayılı Yasanın 39. maddesinin yürürlükten kaldırılmamış olmasına
ve sözü geçen değişikliğin bir malî yıl için geçerli olup yılın bitmesiyle yasa
kuralının kendiliğinden yürürlüğünü sürdürmeye başlayacağına bakılarak bütçe
kanunu kuralının 2762 sayılı Yasada değişiklik meydana getirmediği
düşünülebilirse de, bir malî yıl içinde yasanın asıl kuralının uygulanmasının
durduğu ve adı geçen tüzük kuralları doğrultusunda uygulamayı zorunlu kıldığı
da bir gerçektir. Kaldı ki bu kural Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçe yasalarında
daha sonraki yıllarda da yinelenmekle süreklilik kazanmış bulunmaktadır.
Şu
halde bütçe kanunu'nun, asıl kanunu belli bir süre için değiştirmiş olduğu
kuşkusuzdur.
2-
2762 sayılı "Vakıflar Kanunu" hükümlerine göre, mazbut vakıflar, ayrı
ayrı tüzel kişiliklerini kaybetmiş ve tamamı malî yönden birleşmiş
olduklarından bunların gelirleri ve giderleri, kendilerini yönetmekle görevli
kılınan Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesinde yer alır. Öte yandan dava konusu
madde, mazbut vakıflarda ilgililerin intifa haklarının ödeme biçimini
düzenlediğine göre, malî bir nitelik de taşımaktadır. Ancak gerek maddenin bu
niteliği, gerekse mazbut vakıfların gelir ve giderlerinin Vakıflar Genel
Müdürlüğü Bütçesi içinde gösterilmesi, aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacağı
üzere söz konusu kuralın "bütçe ile ilgili kural" deyiminin kapsamı
içinde sayılması için yeterli değildir.
B.
İptali istenen maddenin Anayasaya aykırılığı sorunu:
"Vakıflar
Genel Müdürlüğü 1974 Yılı Bütçe Kanunu'nun 8. maddesi kuralının Anayasa'nın
64., 92., 93., 94. ve 126. maddelerindeki kurallar açısından incelenmesi,
aşağıda açıklanan sonuçları vermektedir.
l-
Anayasa'nın değişik 64. maddesi açısından inceleme :
Anayasa'nın
değişik 64. maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerini
göstermektedir. Maddenin ilk fıkrasında (Kanun koymak, değiştirmek ve
kaldırmak) ve ondan sonra da (Devletin bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını
görmek ve kabul etmek) işleri bu yetkiler arasında sayılmaktadır.
Görüldüğü
gibi Anayasa, (Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak) işi ile (bütçe kanun
tasarılarını görüşüp kabul etmek) işini ayrı nitelikte yetki alanları
saydığından değişik biçimde belirlemek yolunu seçmiştir.
Böylece
bütçe kanunlarını öteki yasalardan ayrı tutan Anayasa ilkesi karşısında; bir
yasa hükmünün ancak aynı nitelikte olarak hazırlanıp kabul edilen bir başka
yasa hükmü ile değiştirilebilmesinin veya kaldırılabilmesinin mümkün
olabileceğini, bunun gibi bütçe kanunları hükümlerinin de aynı nitelikte
hazırlanmış ve kabul edilmiş bulunan bütçe kanunu ekleriyle
değiştirilebileceğini kabul etmenin zorunlu olduğu, doğal olarak ortaya
çıkmaktadır.
Bu
açıklamadan, bir yasa hükmünün bütçe kanunu ile veya bir bütçe kanunu hükmünün
genel anlamdaki bir yasa hükmü ile değiştirilmesine veya kaldırılmasına Anayasa
ilkelerinin olanak tanımadığı kolayca anlaşılmaktadır.
Hal
böyle iken, "Vakıflar Genel Müdürlüğü 1974 Yılı Bütçe Kanunu"nun 8.
maddesi yukarıda açıklanmış olduğu gibi, 2762 sayılı Yasanın 39. maddesinin
uygulanmasını 1974 malî yılı içinde geçerli olmak üzere ertelenmiş ve sonuç
olarak onu değiştirmiş olduğundan Anayasa'nın 64. maddesine aykırı
bulunmaktadır.
2-
Anayasa'nın 92., 93., ve 94. maddeleri açısından inceleme :
Anayasa,
sözü geçen maddelerinde, kanun tasarı ve teklifleri ile bütçe kanunu
tasarılarının Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülüp kabul edilmelerini ve
Cumhurbaşkanınca yayınlanmak suretiyle yürürlüğe konulmalarını ayrı yöntem ve
kurallara bağlamıştır.
Anayasa'nın
92. maddesine göre kanun tasarı ve tekliflerinin önce Millet Meclisinde; sonra
da Cumhuriyet Senatosunda görüşülüp kabul edilmesi; Meclislerde değişik
sonuçlara varılmışsa her iki Meclisin ilgili komisyonlarından seçilecek eşit
sayıdaki üyelerden kurulu karma komisyonda görüşüldükten sonra işin Millet
Meclisinde kesin sonuca bağlanması gerekmektedir. Millet Meclisinde ve C.
Senatosundaki oylamalarda aranacak yeter sayılar, çeşitli olasılıklar gözönünde
bulundurularak maddede belirlenmektedir. Bu kurallara uygun olarak kanunlaşan
ve yayınlanmak üzere kendisine gönderilen metinleri Cumhurbaşkanının on gün
içinde yayınlaması da 93. maddenin gereği bulunmaktadır. Yine aynı madde,
Cumhurbaşkanına, uygun bulmadığı kanunları, bir daha görüşülmek üzere
gerekçesini göstermek kaydiyle, on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine
geri gönderme yetkisi vermekte, T.B.M. Meclisinin yine kabulü halinde
yayınlanma zorunluğunu koymaktadır.
Buna
karşılık Bütçe Kanunu tasarıları için Anayasa'da değişik bir yöntemin kabul
edildiği görülmektedir.
Gerçekten,
Anayasa'nın 94. maddesine göre Bütçe Kanunu tasarısı önce otuzbeş
milletvekilinden ve onbeş C. Senatosu üyesinden kurulu elli kişilik bir karma
komisyona verilir. Karma Komisyonun kuruluşunda iktidar grubuna ve gruplarına
en az otuz üyelik verilmek şartile siyasî parti gruplarının ve bağımsızların
oranlarına göre temsilinin gözönünde tutulması gerekir. Karma Komisyonca kabul
edilen metin önce C. Senatosunda, sonra tekrar Karma Komisyonda, sonra da Millet
Meclisinde görüşülerek karara bağlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri,
meclislerin genel kurullarında, bakanlık ve daire bütçeleriyle katma bütçeler
üzerindeki düşüncelerini ancak her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler
sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri üzerlerinde ayrıca
görüşme yapılmaksızın okunur ve oya konur. Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının genel kurullarda görüşülmesi sırasında
gider artırıcı veya belli gelirleri azaltıcı teklifler yapamazlar.
Görüldüğü
gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve dolayısıyla meclisler, bütçe kanun
tasarılarının görüşülmesinde ve kabulünde öteki kanun tasarı ve tekliflerinde
olduğu gibi tam bir serbestlik içinde değildirler. Bir takım sınırlamalarla
bağlıdırlar.
Öte
yandan, Anayasa'nın 93. maddesi, yayınlanmak üzere, kendisine gelen bütçe
kanunlarını bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri
gönderebilme yetkisini Cumhurbaşkanına vermemiş, açık bir hükümle bunu yetki
dışı bırakmıştır.
Buraya
kadar yapılan açıklamalardan doğal olarak çıkarılacak sonuç, Anayasa'nın
birbirinden tümüyle ayrı olarak düzenlediği bu değişik yasama yöntem ve
biçimlerinden belli birisine göre oluşturulmuş bir yasama belgesinin
değiştirilmesinin veya kaldırılmasının da ancak aynı yöntem ve yollardan
geçilerek sağlanabileceğidir. Esasen hukukun genel kuralları da hukuk alanında
geçerli olan herhangi bir belgenin değiştirilmesinin veya kaldırılmasının,
tersine bir hüküm olmadıkça veya yetkili bir mahkeme kararı bulunmadıkça o
belgenin hazırlanmasında ve geçerli hale gelmesinde uygulanmış bulunan yol ve
yöntemlerden geçirilmek yoluyla mümkün olabileceği doğrultusundadır.
Bu
duruma göre bir kanun hükmünün malî yıl gibi geçici bir süre için bile olsa,
bütçe kanunu ile değiştirilmesine veya kaldırılmasına olanak bulunmadığı gibi
öteki kanunlarda da bütçe kanunu ile ilgili ödenek hükümlerinin yer alması aynı
nedenlerden ötürü olanaksız olduğundan her iki hale de uymayan bir hüküm,
Anayasa'nın 92., 93. ve 94. maddelerine aykırı düşer.
İptali
istenen madde, yukarıda açıklanmış bulunan niteliklerinden anlaşılacağı üzere,
2762 sayılı "Vakıflar Kanunu" nun Anayasa'nın 92. ve 93. maddelerine
göre değiştirilmesi veya kaldırılması mümkün olan 39. maddesi kuralı
Anayasa'nın 94. maddesindeki yol ve yöntemleri uygulamak yoluyla değiştirmiş
bulunduğundan, Anayasa'nın sözü geçen maddelerine aykırı duruma düşmüştür.
3-
Anayasa'nın 126. maddesi açısından inceleme :
Anayasa'nın
bütçeye ilişkin 126. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde "Bütçe
Kanununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiç bir hüküm konulamaz" kuralı
yer almıştır.
Burada
"bütçe ile ilgili hüküm" deyimi üzerinde kısaca durmak yerinde
olacaktır.
Anayasa
tasarısının Temsilciler Meclisindeki görüşülmesi sırasında kural üzerinde
yapılan değişiklik, konuyu gereği gibi aydınlatacak niteliktedir.
Anayasa
tasarısında bu kural, "Bütçe Kanununa malî hükümler dışında hiçbir hüküm
konulamaz" biçiminde iken Temsilciler Meclisindeki birinci görüşme
sırasında bir üye "malî hükümler" deyimi üzerinde durarak, erek,
bütçe uygulamasıyle ilgili olmayan konuların Bütçe Kanununda yer almaması
olduğuna göre, deyimin, ereği karşılamadığım ileri sürmüş ve komisyonda açıklama
istemiştir. Komisyon bu konuda bir açıklama yapmadan öteki görüşmeleri de
gözönünde bulundurmak üzere maddeyi geri almış ve yeniden düzenlerken
"malî hükümler" deyimini "bütçe ile ilgili hükümler" olarak
düzeltmiş ve madde böylece Temsilciler Meclisinde kabul edilmiştir.
Şu
duruma göre Anayasa'nın 126. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bütçe ile
ilgili hükümler" deyimini, malî nitelikte hüküm anlamına değil, bütçenin
uygulanmasıyle ilgili, uygulamayı kolaylaştırıcı veya kanun konusu olabilecek
yeni bir kuralı kapsamamak koşulu altında, açıklayıcı nitelikte hükümler olarak
düşünmek zorunluğu vardır.
Şurasının
da gözönünde bulundurulması yerinde olur :
Bir
kanun kuralının bütçeden harcamayı gerektirir veya bütçeye gelir getirir
nitelikte bulunması, onun 126. maddede öngörüldüğü gibi "Bütçe ile ilgili
hükümler" den sayılmasına neden olamaz. Çünkü hemen her Yasada harcamalara
yol açabilecek bir veya bir çok hükümler bulunabilir. Keza her vergi kanunu
bütçeye belli bir kaynaktan gelir sağlar. Bütçe kanunlariyle öteki kanunlar
arasında mevcut olan bu (Gelir Gider) ilişkisinin, söz konusu kanunların, 126.
maddede yer alan "Bütçe ile ilgili hüküm" deyiminin kapsamı içinde
sayılmasına olanak verdiği kabul edilecek olursa bütün bu kanunların, söz
gelimi tarım, orman, eğitim, savunma, sağlık ve benzeri kamu hizmetlerini
düzenliyen pek çok kanunun ve tüm vergi kanunlarının "Bütçe ile
ilgili" sayılarak değiştirilmeleri veya kaldırılmaları için bütçe
kanunlarına birer madde konulmasına gidilebilir.
Oysa
bu kanunlar, Bütçenin yapısı ile, onun uygulanması yöntemleriyle ve bütçenin,
Anayasanın 126. maddesinde belirtildiği gibi yıllık harcamaların saptanmasından
ibaret olan temel ereği ile ilişkisi bulunmıyan, yasa koyucunun, herhangi bir
alanda belli bir erek doğrultusunda ve bütçelerden tüm değişik yöntemlerle
oluşturduğu düzenlemelere ilişkin yasama belgeleridir.
"Bütçe
ile ilgili hüküm" deyimine dayanarak, bir kanunun gider veya gelirle
ilgili kurallarının bütçe kanunlarıyle değiştirilebileceği yolunda bir görüş ve
uygulama, Anayasanın yukarıda (V. Esasın incelenmesi bölümünün (B -2) sayılı
bendinde) açıklanan, 92. ve 93. maddelerini gelirle ilgili veya gidere yol
açabilecek kanunlar bakımından işlemez duruma sokar ve 94. maddede yalnız bütçe
düzenlemelerinin özellikleri dolayısıyla ayrıcalıklı olarak öngörülen, pek
sınırlı nitelikteki yola, Anayasa Koyucunun ereğine aykırı olarak genişlik ve
genellik kazandırır. Oysa 126. maddedeki sözü geçen kuralın tek ereğinin, bütçe
kanunlarını bünyeyi yabancı hükümlerden ayıklamak ve derli toplu düzenleme ile
bu kanunlarda gerçek anlamda bütçe kavramı dışında kalan konulara asla yer
vermemek olduğunda kuşku yoktur.
1805
sayılı Yasanın iptali istenen maddesindeki kural, yukarıda açıklanmış olduğu
gibi, "Bütçe ile ilgili" olmadığı halde bütçe kanununda yer almış
bulunması nedeniyle Anayasanın 126. maddesine açıkça aykırıdır.
Bu
nedenlerle dava konusu kuralın iptaline karar verilmelidir.
VI.
SONUÇ :
1-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Anayasa Mahkemesi'ne başvurma kararına katılmış
bulunan Muammer Yazar'ın toplantıda bulunmaması halinde yerine çağrılması
gereken Hüseyin Karamüstantikoğlu'nun da Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna
katıldığı anlaşılmaktadır. Muammer Yazar'ın görüşmelere katılmaktan çekilmesi,
Yasama Meclislerince seçimi henüz yapılmayan dört üyeliğin de boş bulunması
nedeniyle, Anayasa Mahkemesi'nin toplanamaması sonucunu doğuracağından,,
22/4/1962 günlü ve 44 sayılı Yasanın 46/son maddesi uyarınca görüşmenin Muammer
Yazar'm da toplantıya katılması ile sürdürülmesine (Muammer Yazar bu oylamaya
katılmamıştır).
2-
30/5/1974 günlü, 1805 sayılı "Vakıflar Genel Müdürlüğü 1974 yılı Bütçe
Kanunumun 8. maddesi hükmünün. Anayasanın 64., 92., 93., 94. ve 126.
maddelerine aykırı olduğundan iptaline,
2/11/1978
gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
|
Başkan
Şevket
Müftügil
|
Üye
Muhittin
Gürün
|
Üye
Lütfi
Ömerbaş
|
|
|
|
Üye
Ahmet
Erdoğdu
|
Üye
Osman
Tokcan
|
Üye
Ali
Rüştü Aral
|
|
|
|
Üye
Ahmet
Salih Çebi
|
Üye
Muammer
Yazar
|
Üye
Adil
Esmer
|
|
|
|
Üye
Nihat
O. Akçakayalıoğlu
|
Üye
Nahit
Saçlıoğlu
|
Üye
Ahmet
H. Boyacıoğlu
|
|
|
|
Üye
Kenan
Terzioğlu
|
Üye
Necdet
Darıcıoğlu
|
Üye
Bülent
Olçay
|